Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafta Konu-Ana Düşünce Soruları

39.-40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
Plastik, yapay olarak üretilen bir polimer türüdür
fakat günlük hayatta tüm polimerlerin yerine "plastik"
sözcüğü kullanılır. Polimerler ilk kez 1907'de
yapay olarak üretildi. 1950'li yıllardan itibaren ise
polimerlerin üretimi hızla artmaya başladı. Polimerler
şekillendirilebilmeleri, isi ve elektrik iletkenliği
sağlamaları, darbelere karşı dayanıklı, düşük maliyetli,
esnek ve hafif olmaları gibi özellikleri nedeniyle yaygın
olarak kullanılıyor. Dünya genelinde bugüne dek
toplamda 8,3 milyar ton plastik üretildiği bunun da
4,9 milyar tonunun atık hâle geldiği hesaplanıyor. Bu
atıkların yalnızca 600 milyon tonu geri dönüştürülmüş.
39. Bu parçadan aşağıdaki yargılardan hangisi
çıkarılamaz?
A) Plastiğin 20. yüzyılda en fazla üretilen ve kullanılan
malzeme olduğu
B) Dünya genelinde üretilmiş plastiğin yarıdan
fazlasının günümüzde atık durumuna geldiği
OB
C) Atık plastiklerinin az bir kısmının geri dönüştürme
yoluyla tekrar kullanıma sokulduğu
D) Plastiğin birçok avantajı nedeniyle tercih edilen bir
ürün olduğu
log
E) Plastiğin bir alt tür olmasına rağmen türünün genel
adı olarak kullanıldığı
40. Bu parçaya göre "Tarih öncesi dönemlerde insanların
araç gereç ve eşya yapımında kullandıkları
malzemelere, o dönemlere isimlerini vermişti." diyen
bir kişi içinde bulunduğumuz çağı aşağıdakilerin
hangisiyle adlandırmayı önerebilir?
A) Teknoloji Çağı
B) Polimer Çağı
C) Atık Plastik Çağı
D) Bilgi Çağı
E) Üretim Çağı
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
39.-40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Plastik, yapay olarak üretilen bir polimer türüdür fakat günlük hayatta tüm polimerlerin yerine "plastik" sözcüğü kullanılır. Polimerler ilk kez 1907'de yapay olarak üretildi. 1950'li yıllardan itibaren ise polimerlerin üretimi hızla artmaya başladı. Polimerler şekillendirilebilmeleri, isi ve elektrik iletkenliği sağlamaları, darbelere karşı dayanıklı, düşük maliyetli, esnek ve hafif olmaları gibi özellikleri nedeniyle yaygın olarak kullanılıyor. Dünya genelinde bugüne dek toplamda 8,3 milyar ton plastik üretildiği bunun da 4,9 milyar tonunun atık hâle geldiği hesaplanıyor. Bu atıkların yalnızca 600 milyon tonu geri dönüştürülmüş. 39. Bu parçadan aşağıdaki yargılardan hangisi çıkarılamaz? A) Plastiğin 20. yüzyılda en fazla üretilen ve kullanılan malzeme olduğu B) Dünya genelinde üretilmiş plastiğin yarıdan fazlasının günümüzde atık durumuna geldiği OB C) Atık plastiklerinin az bir kısmının geri dönüştürme yoluyla tekrar kullanıma sokulduğu D) Plastiğin birçok avantajı nedeniyle tercih edilen bir ürün olduğu log E) Plastiğin bir alt tür olmasına rağmen türünün genel adı olarak kullanıldığı 40. Bu parçaya göre "Tarih öncesi dönemlerde insanların araç gereç ve eşya yapımında kullandıkları malzemelere, o dönemlere isimlerini vermişti." diyen bir kişi içinde bulunduğumuz çağı aşağıdakilerin hangisiyle adlandırmayı önerebilir? A) Teknoloji Çağı B) Polimer Çağı C) Atık Plastik Çağı D) Bilgi Çağı E) Üretim Çağı
2. "Sanat sanat için midir, yoksa toplum için midir?"
der dururuz. Elbette toplum içindir. Her sanatçı
toplumla, toplum sorunlarıyla iç içedir ve bunlara
yapıtlarında yer verir. Toplum için olmayan bir şey
yoktur ki sanat olsun. Ama sanatın toplum için ol-
ması ne demek? Yani sanat toplumun problemleri-
ni alsın, bunları halletsin, sonuçları da halka bildir-
sin öyle mi? Bunu hiç kabul edemiyorum. Çünkü
bu işleri yapmak için elimizde başka araçlar var.
Bu parçadan
1. sorunların çözümünde sanat dışındaki yön-
temlerin kullanılması gerektiği,
II. çatışan görüşlerin toplumun gelişmesini des-
teklediği,
III. yersiz bir tartışmanın yapıldığı
belirlemelerinden hangileri çıkarılamaz?
A) Yalnız I
B) Yalnız
D) I ve II
C) Yalnız III
Il ve III
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
2. "Sanat sanat için midir, yoksa toplum için midir?" der dururuz. Elbette toplum içindir. Her sanatçı toplumla, toplum sorunlarıyla iç içedir ve bunlara yapıtlarında yer verir. Toplum için olmayan bir şey yoktur ki sanat olsun. Ama sanatın toplum için ol- ması ne demek? Yani sanat toplumun problemleri- ni alsın, bunları halletsin, sonuçları da halka bildir- sin öyle mi? Bunu hiç kabul edemiyorum. Çünkü bu işleri yapmak için elimizde başka araçlar var. Bu parçadan 1. sorunların çözümünde sanat dışındaki yön- temlerin kullanılması gerektiği, II. çatışan görüşlerin toplumun gelişmesini des- teklediği, III. yersiz bir tartışmanın yapıldığı belirlemelerinden hangileri çıkarılamaz? A) Yalnız I B) Yalnız D) I ve II C) Yalnız III Il ve III
Şair, içinde derece derece kırgınlık, acı ya da öfke yaratan
çağdaş nedenlerden yola çıkar. Dış dünya onu ya hakir
bulmakta ya da kazanmaya, kendine alet etmeye
çalışmaktadır. Her iki durumda da şair, alışılmamış bir uzak
ülke yaratığı gibidir. Anlaşılamamış oluşunun nedeni, dış
dünyası yanında onun bir de iç evreni olmasıdır. Şair dış
dünya ile iç alemini bir potada eritmek, benliğini, kişisel
kuruluşunu, özel yapısını yitirmeden her ikisini bir potada
eritip yansıtmak, işlemek zorundadır.
2.
Böyle diyen bir şairle ilgili olarak aşağıdakilerin
hangisine varılamaz?
Doğru anlaşılması için iç alemini anlatmak zorunda
kaldığına
B) Dış dünya ile çok da barışık biri olmadığına
C) Şiirlerini acılar, öfkeler, kırgınlıklar üzerine kurduğuna
D) İç dünyası tam bilinmediğinden anlaşılmadığına
E) Kişilik özelliklerini yitirmeden dış evrenle iç evrenini
buluşturmak zorunda olduğuna
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
Şair, içinde derece derece kırgınlık, acı ya da öfke yaratan çağdaş nedenlerden yola çıkar. Dış dünya onu ya hakir bulmakta ya da kazanmaya, kendine alet etmeye çalışmaktadır. Her iki durumda da şair, alışılmamış bir uzak ülke yaratığı gibidir. Anlaşılamamış oluşunun nedeni, dış dünyası yanında onun bir de iç evreni olmasıdır. Şair dış dünya ile iç alemini bir potada eritmek, benliğini, kişisel kuruluşunu, özel yapısını yitirmeden her ikisini bir potada eritip yansıtmak, işlemek zorundadır. 2. Böyle diyen bir şairle ilgili olarak aşağıdakilerin hangisine varılamaz? Doğru anlaşılması için iç alemini anlatmak zorunda kaldığına B) Dış dünya ile çok da barışık biri olmadığına C) Şiirlerini acılar, öfkeler, kırgınlıklar üzerine kurduğuna D) İç dünyası tam bilinmediğinden anlaşılmadığına E) Kişilik özelliklerini yitirmeden dış evrenle iç evrenini buluşturmak zorunda olduğuna
4.
Bilim olarak edebiyat psikolojisi, edebiyat bilimi ile
psikolojinin yöntemlerinden yararlanır. Bu bilim, edebiyat
dünyasını kapsayan alanların hepsindeki sözlü ve yazılı
malzeme ve verilerden yararlanır. Bunun içine, edebiyat
dünyasını oluşturan yazarlar, okuyucular, yayıncılar, eserin
dağıtım ve satışında yer almış kişilerin psikolojisi de girer.
Ayrıca, edebî eserler dünyasıyla edebî eserlerde söz
konusu edilen insanlar da edebiyat psikolojisinin
yönteminde önemli bir rol üstlenir. Yazarlarla ilgili her
materyalin elde edilmesi yazarın psikolojisinin açıklanma ve
yorumlanmasında önemli bir araç olarak kullanılabilir.
Bu parçada aşağıdaki sorulardan hangisinin cevabı
yoktur?
Edebiyatla psikoloji bilimi arasındaki ilişki nasıl saptanır?
B) Yazarla ilgili belgeler, niçin önem kazanır?
C) Edebiyat psikolojisi uzmanları incelemelerinde nelerden
yararlanır?
D) Yazınsal eserlerdeki kişiler edebiyat psikolojisi ile ilişkili
midir?
E) Edebiyat psikolojisinin inceleme alanını neler oluşturur?
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
4. Bilim olarak edebiyat psikolojisi, edebiyat bilimi ile psikolojinin yöntemlerinden yararlanır. Bu bilim, edebiyat dünyasını kapsayan alanların hepsindeki sözlü ve yazılı malzeme ve verilerden yararlanır. Bunun içine, edebiyat dünyasını oluşturan yazarlar, okuyucular, yayıncılar, eserin dağıtım ve satışında yer almış kişilerin psikolojisi de girer. Ayrıca, edebî eserler dünyasıyla edebî eserlerde söz konusu edilen insanlar da edebiyat psikolojisinin yönteminde önemli bir rol üstlenir. Yazarlarla ilgili her materyalin elde edilmesi yazarın psikolojisinin açıklanma ve yorumlanmasında önemli bir araç olarak kullanılabilir. Bu parçada aşağıdaki sorulardan hangisinin cevabı yoktur? Edebiyatla psikoloji bilimi arasındaki ilişki nasıl saptanır? B) Yazarla ilgili belgeler, niçin önem kazanır? C) Edebiyat psikolojisi uzmanları incelemelerinde nelerden yararlanır? D) Yazınsal eserlerdeki kişiler edebiyat psikolojisi ile ilişkili midir? E) Edebiyat psikolojisinin inceleme alanını neler oluşturur?
Öfke, insanlığın en büyük sorunlarından biridir; aynı
zamanda karşımıza çıkan başka birçok sorunun da
nedenidir. Eğer bir sorunu kökünden çözmüyorsak bu
sorun, tekrar tekrar karşımıza çıkacaktır. Seneca, öfkeyi
"insan duyguları arasındaki en korkunç ve yıkıcı olan"
olarak tanımlar. Öfke ortaya çıktığında azgın bir hinçla en
insani olmayan şekilde şiddetin her türüne başvurarak bir
öç alma, cezalandırma, karşıdakine herhangi bir şekilde
zarar verme arzusu belirir. Eğer bir dakikalığına durup
insanlığın tarihinde öfkenin yol açtığı yıkımı düşünürsek
bu bizi korkutur. Bunu daha açıkça kendi hayatımızda da
görebiliriz. Kendimize hayatımızda kaç kez öfkeye boyun
eğip istemediğimiz sonuçlardan dolayı pişmanlık
duyduğumuzu ve acı çektiğimizi sorabiliriz.
6.
Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisine kesinlikle
ulaşılır?
A) Her öfkenin ardında tarif edilmeyen bir kıskançlık
duygusu vardır.
B) Temelinden çözülmeyen problemler, insanın karşısına
sürekli çıkar.
Öfke, bireyin yaşam karşısında mağlup oluşunun bir
göstergesidir.
8.
D) Tarih sahnesindeki bütün savaşlar öfkeyle başlamıştır.
E) Öfkenin yönettiği zihinler, hedefe ulaştığında sakinleşir.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
Öfke, insanlığın en büyük sorunlarından biridir; aynı zamanda karşımıza çıkan başka birçok sorunun da nedenidir. Eğer bir sorunu kökünden çözmüyorsak bu sorun, tekrar tekrar karşımıza çıkacaktır. Seneca, öfkeyi "insan duyguları arasındaki en korkunç ve yıkıcı olan" olarak tanımlar. Öfke ortaya çıktığında azgın bir hinçla en insani olmayan şekilde şiddetin her türüne başvurarak bir öç alma, cezalandırma, karşıdakine herhangi bir şekilde zarar verme arzusu belirir. Eğer bir dakikalığına durup insanlığın tarihinde öfkenin yol açtığı yıkımı düşünürsek bu bizi korkutur. Bunu daha açıkça kendi hayatımızda da görebiliriz. Kendimize hayatımızda kaç kez öfkeye boyun eğip istemediğimiz sonuçlardan dolayı pişmanlık duyduğumuzu ve acı çektiğimizi sorabiliriz. 6. Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisine kesinlikle ulaşılır? A) Her öfkenin ardında tarif edilmeyen bir kıskançlık duygusu vardır. B) Temelinden çözülmeyen problemler, insanın karşısına sürekli çıkar. Öfke, bireyin yaşam karşısında mağlup oluşunun bir göstergesidir. 8. D) Tarih sahnesindeki bütün savaşlar öfkeyle başlamıştır. E) Öfkenin yönettiği zihinler, hedefe ulaştığında sakinleşir.
Çukurcuma'yı Cihangir'e bağlayan Altıpatlar Sokağı'nın
hemen başında Sonay Özön'ün Şamdan Antique isimli
dükkânı, göz alıcı vitrini ile dikkatlerden kaçmayacak
türden. Mimar Sinan Üniversitesi Endüstri Ürünleri
Tasarımı Bölümü mezunu olan Sonay Bey, 1990'dan beri
Çukurcuma'daki dükkânında, meraklılarına 1930-1970
arası üretilen mobilyalar ve objeler sunuyor. Art Deco
dönemi mobilyalarının fonksiyonu, üretim tekniği ve
malzeme zenginliği Sonay Özön için bu tarzı değerli
kılan özelliklerden. Bugün Art Deco dönemi mobilya ve
obje arayanların yolu mutlaka Şamdan Antique'e çıkıyor.
Sonay Bey ürünlerin büyük bir kısmını İtalya, Fransa,
İngiltere'den ve İskandinav ülkelerinden bulup getiriyor.
Dükkânındaki ürünlere Türk alıcılar kadar, Türkiye'yi
ziyaret eden yabancıların da ilgi göstermesiyle gurur
duyuyor.
8. Bu parçaya göre,
x
1- İşini severek yaptığına
II - Alanında bir marka olduğuna
III - Ulusal çapta tanındığına
Sonay Özön ile ilgili yukarıdakilerden hangisi söyle-
nebilir?
A) Yalnız I
D) Avell
B) Yalnız II
E) I ve III
C)Yalnız III
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
Çukurcuma'yı Cihangir'e bağlayan Altıpatlar Sokağı'nın hemen başında Sonay Özön'ün Şamdan Antique isimli dükkânı, göz alıcı vitrini ile dikkatlerden kaçmayacak türden. Mimar Sinan Üniversitesi Endüstri Ürünleri Tasarımı Bölümü mezunu olan Sonay Bey, 1990'dan beri Çukurcuma'daki dükkânında, meraklılarına 1930-1970 arası üretilen mobilyalar ve objeler sunuyor. Art Deco dönemi mobilyalarının fonksiyonu, üretim tekniği ve malzeme zenginliği Sonay Özön için bu tarzı değerli kılan özelliklerden. Bugün Art Deco dönemi mobilya ve obje arayanların yolu mutlaka Şamdan Antique'e çıkıyor. Sonay Bey ürünlerin büyük bir kısmını İtalya, Fransa, İngiltere'den ve İskandinav ülkelerinden bulup getiriyor. Dükkânındaki ürünlere Türk alıcılar kadar, Türkiye'yi ziyaret eden yabancıların da ilgi göstermesiyle gurur duyuyor. 8. Bu parçaya göre, x 1- İşini severek yaptığına II - Alanında bir marka olduğuna III - Ulusal çapta tanındığına Sonay Özön ile ilgili yukarıdakilerden hangisi söyle- nebilir? A) Yalnız I D) Avell B) Yalnız II E) I ve III C)Yalnız III
25 Aslolan eserdir deriz, şairinin ne adina ne de başka bir
şeyine bakılmaz diye iddia ederiz. İdeal olan da buymuş gibi
görünür; eseri kendi içinde değerlendirmek. Ama ideal olanın
okur nezdinde ne kadar hayata geçtiği tartışmalıdır.
Eğer üzerinde biraz düşünürsek okur olarak bir eseri
alımlamamıza başta şairin, yazarın kendisi olmak üzere
birçok unsurun etkili olduğunu fark ederiz. Eser sahibinin,
şairin yaşamı, yaşam biçimi, hayata bakışı, siyasi ve ideolojik
duruşu, inançları, başka alanlarda yaptığı işler gibi birçok
olgu onun eserini, şiirini okumamızı etkiler.
Aşağıdakilerin hangisi bu parçada söylenenleri haklı
çıkaracak bir örnek durum değildir?
B
34
A) Toplumsal ahlak normlarına aykırı bir özel yaşamı olduğu
düşünüldüğü için yazarın eserleri görmezden geliniyor.
BY Yazarın son kitabı beklentilerin altında kalan konusu ve
üslubu nedeniyle okurların çoğu tarafından eleştiriliyor.
CV Okurlar bu romanı, roman olmaktan çok bir tarih kitabı
olarak yargıladılar ve tarihî gerçekleri çarpıtmakla
suçladılar.
D) Bazı okurlar Orhan Pamuk'un yapıtlarını, bir söyleşisinde
yakın geçmişimize yönelik sarf ettiği sözlerden dolayı
okunacak yazar listesinden çıkarmıştır.
E) Kimi okurlar bu yazarı, Türk edebiyatına dâhil olduğu
hâlde etnik kökeni nedeniyle kitaplıklarına sokmaz.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
25 Aslolan eserdir deriz, şairinin ne adina ne de başka bir şeyine bakılmaz diye iddia ederiz. İdeal olan da buymuş gibi görünür; eseri kendi içinde değerlendirmek. Ama ideal olanın okur nezdinde ne kadar hayata geçtiği tartışmalıdır. Eğer üzerinde biraz düşünürsek okur olarak bir eseri alımlamamıza başta şairin, yazarın kendisi olmak üzere birçok unsurun etkili olduğunu fark ederiz. Eser sahibinin, şairin yaşamı, yaşam biçimi, hayata bakışı, siyasi ve ideolojik duruşu, inançları, başka alanlarda yaptığı işler gibi birçok olgu onun eserini, şiirini okumamızı etkiler. Aşağıdakilerin hangisi bu parçada söylenenleri haklı çıkaracak bir örnek durum değildir? B 34 A) Toplumsal ahlak normlarına aykırı bir özel yaşamı olduğu düşünüldüğü için yazarın eserleri görmezden geliniyor. BY Yazarın son kitabı beklentilerin altında kalan konusu ve üslubu nedeniyle okurların çoğu tarafından eleştiriliyor. CV Okurlar bu romanı, roman olmaktan çok bir tarih kitabı olarak yargıladılar ve tarihî gerçekleri çarpıtmakla suçladılar. D) Bazı okurlar Orhan Pamuk'un yapıtlarını, bir söyleşisinde yakın geçmişimize yönelik sarf ettiği sözlerden dolayı okunacak yazar listesinden çıkarmıştır. E) Kimi okurlar bu yazarı, Türk edebiyatına dâhil olduğu hâlde etnik kökeni nedeniyle kitaplıklarına sokmaz.
19. Öyküdeki karakterler, yazıya döküldüğü anda
kurmacadan sıyrılıp hikâyenin çitlerinden atlayarak
çoktandır beklenen davetliler gibi okurun dünyasına
konuk oluyor. Yazarın yazdığı hikâye, okurun hikâyesine
karışsın böylece çoğalarak bellekte sürekli bir yer
edinsin diye karakterler zaman zaman özgür bırakılıyor.
İsimlerini kolayca geride bırakıp ruhumuza sızan bu
karakterler, etkileyici monologlada okurun kendisiyle
hesaplaşmasına da destek oluyor
Bu parçada karakterlerle ilgili anlatılmak istenen
aşağıdakilerden hangisidir?
CAOkur tarafından asıl etkileyici bulunan, yüzeysel
özelliklerinden çok ruhsal derinliklerinin
betimlenmesidir
B) Yazardan bağımsızlaşıp kendi hayatını
gelmesini sağlar.
hikâyenin, okurun dünyasının kalıcı bir la in
i maksızın
C) Dış dünyanın gerçekliğine uyquduğuv
boyutlu olduğu ölçüde okur
rçası hâline
D) Yazar tarafından gerçeknda
okurun önceki okuma keneyn
gücünü geliştirir.
E) Okurla özdeşlgerek onenimsenir.
için okurun
gerekir.
ve çok
kurgulandığında
birleşerek hayal
eya kuruluş tarapoğu biçimde kurgulanması
ittir. Sorular Seferand
iç dünyasına girebilmesi
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
19. Öyküdeki karakterler, yazıya döküldüğü anda kurmacadan sıyrılıp hikâyenin çitlerinden atlayarak çoktandır beklenen davetliler gibi okurun dünyasına konuk oluyor. Yazarın yazdığı hikâye, okurun hikâyesine karışsın böylece çoğalarak bellekte sürekli bir yer edinsin diye karakterler zaman zaman özgür bırakılıyor. İsimlerini kolayca geride bırakıp ruhumuza sızan bu karakterler, etkileyici monologlada okurun kendisiyle hesaplaşmasına da destek oluyor Bu parçada karakterlerle ilgili anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? CAOkur tarafından asıl etkileyici bulunan, yüzeysel özelliklerinden çok ruhsal derinliklerinin betimlenmesidir B) Yazardan bağımsızlaşıp kendi hayatını gelmesini sağlar. hikâyenin, okurun dünyasının kalıcı bir la in i maksızın C) Dış dünyanın gerçekliğine uyquduğuv boyutlu olduğu ölçüde okur rçası hâline D) Yazar tarafından gerçeknda okurun önceki okuma keneyn gücünü geliştirir. E) Okurla özdeşlgerek onenimsenir. için okurun gerekir. ve çok kurgulandığında birleşerek hayal eya kuruluş tarapoğu biçimde kurgulanması ittir. Sorular Seferand iç dünyasına girebilmesi
pırıl
tça.
nda
de-
ve
ser
Har
e-
ve
n
54. Bu kazıda gün yüzüne çıkardığımız bir yazıtla, bul-
duğumuz öteki kalıntıların Myndos kentine ait olduğu
kanıtlandı. Bulduğumuz birçok seramik parçası kentin
yaklaşık MÖ 8. yüzyıldan beri var olduğunu gösterdi.
Ayrıca buranın 13. yüzyıla kadar yerleşim alanı olduğu
da ortaya çıktı. Kısacası, bugünkü verilerin ışığında,
kentin yaklaşık 3 bin yıllık bir tarihe sahip olduğunu
söyleyebiliriz.
Bu sözler aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık
olarak söylenmiş olabilir?
A) Kente ait yapıların tümü ortaya çıkarıldı mı?
Yürüttüğünüz bu kazıyla hangi bilgilere ulaştınız?
Myndos halkının yaşama biçimiyle ilgili ne tür bil-
giler elde ettiniz?
D)
E)
Bugüne kadar yapılan kazılarda hangi sorunlarla
karşılaştınız?
Kazılarda ne tür kişisel eşyalar ortaya çıkarıldı?
79
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
pırıl tça. nda de- ve ser Har e- ve n 54. Bu kazıda gün yüzüne çıkardığımız bir yazıtla, bul- duğumuz öteki kalıntıların Myndos kentine ait olduğu kanıtlandı. Bulduğumuz birçok seramik parçası kentin yaklaşık MÖ 8. yüzyıldan beri var olduğunu gösterdi. Ayrıca buranın 13. yüzyıla kadar yerleşim alanı olduğu da ortaya çıktı. Kısacası, bugünkü verilerin ışığında, kentin yaklaşık 3 bin yıllık bir tarihe sahip olduğunu söyleyebiliriz. Bu sözler aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık olarak söylenmiş olabilir? A) Kente ait yapıların tümü ortaya çıkarıldı mı? Yürüttüğünüz bu kazıyla hangi bilgilere ulaştınız? Myndos halkının yaşama biçimiyle ilgili ne tür bil- giler elde ettiniz? D) E) Bugüne kadar yapılan kazılarda hangi sorunlarla karşılaştınız? Kazılarda ne tür kişisel eşyalar ortaya çıkarıldı? 79
Bugünlerde herkes bana yeni kitabımın ne zaman çıka-
cağını soruyor. Bu soruyu soranlara "Daha önce çıkan
tüm kitaplarımı okudunuz mu?" diye sorduğum zaman
başlar öne eğiliyor ve bir sessizlik oluyor.
Bu parçada yazarın anlatmak istediği aşağıdakiler-
den hangisidir?
A) Diğer kitaplarının çok satılmadığı
B) Kitabının henüz basılmadığı
C) Diğer kitaplarının da önemli olduğu
D) Kitaplarını okumayanların okumuş gibi davrandıkları
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
Bugünlerde herkes bana yeni kitabımın ne zaman çıka- cağını soruyor. Bu soruyu soranlara "Daha önce çıkan tüm kitaplarımı okudunuz mu?" diye sorduğum zaman başlar öne eğiliyor ve bir sessizlik oluyor. Bu parçada yazarın anlatmak istediği aşağıdakiler- den hangisidir? A) Diğer kitaplarının çok satılmadığı B) Kitabının henüz basılmadığı C) Diğer kitaplarının da önemli olduğu D) Kitaplarını okumayanların okumuş gibi davrandıkları
da
mak
5
Soru No: 22,
Joseph Conrad'ın Karanlığın Yüreği adlı romanı,
yazıldığı dönemin eleştirmenlerince denizcilik hukukuyla
ilgili kaleme alınmış önemli edebi eserlerden biri olarak
nitelendirilmiştir. Conrad; roman yazmaya başlamadan
önce gemilerde çalışmış olsa da onun bu eserinde
aslında denizciliği değil, XIX. yüzyıl İngiliz
emperyalizmini odağına aldığı sonralanı anlaşılmıştır.
Roman, emperyalizmin sömürü biçimlerini gözler önüne
sererken emperyalistleri düşünsel açıdan zayıf insanlar
olarak sunmaktadır. Conrad'ın bu konuyla ilgisi,
çocukluğunda yaşadığı acı deneyimlere uzanmaktadır.
Polonya asıllı Conrad; ana vatanının Rusya, Prusya ve
Avusturya-Macaristan Imparatorluğu tarafından işgal
edilmesine direnen ailesinin trajik sonuna tanıklık
etmiştir.
Bu par
göre Joseph Conrad'la ilgili
aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
A) Emperyalizme dönük eleştirilennin okur tarafından
beğeniyle karşılandığı
B) Sömürge karşıtı hareket içinde etkin rol alarak takdir
edilen bir yazar olduğu
C) Romaninin temasının eleştirmenler tarafından
başlangıçta yanlış anlaşıldığı
D) Emperyalizme getirdiği eleştirileriyle yeni bir roman
anlayışına öncülük ettiği
E) Yazdığı romanlarda yaşantılarından ziyade hayal
gücünden beslendiği
Cevap Anahtarı: C
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
da mak 5 Soru No: 22, Joseph Conrad'ın Karanlığın Yüreği adlı romanı, yazıldığı dönemin eleştirmenlerince denizcilik hukukuyla ilgili kaleme alınmış önemli edebi eserlerden biri olarak nitelendirilmiştir. Conrad; roman yazmaya başlamadan önce gemilerde çalışmış olsa da onun bu eserinde aslında denizciliği değil, XIX. yüzyıl İngiliz emperyalizmini odağına aldığı sonralanı anlaşılmıştır. Roman, emperyalizmin sömürü biçimlerini gözler önüne sererken emperyalistleri düşünsel açıdan zayıf insanlar olarak sunmaktadır. Conrad'ın bu konuyla ilgisi, çocukluğunda yaşadığı acı deneyimlere uzanmaktadır. Polonya asıllı Conrad; ana vatanının Rusya, Prusya ve Avusturya-Macaristan Imparatorluğu tarafından işgal edilmesine direnen ailesinin trajik sonuna tanıklık etmiştir. Bu par göre Joseph Conrad'la ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Emperyalizme dönük eleştirilennin okur tarafından beğeniyle karşılandığı B) Sömürge karşıtı hareket içinde etkin rol alarak takdir edilen bir yazar olduğu C) Romaninin temasının eleştirmenler tarafından başlangıçta yanlış anlaşıldığı D) Emperyalizme getirdiği eleştirileriyle yeni bir roman anlayışına öncülük ettiği E) Yazdığı romanlarda yaşantılarından ziyade hayal gücünden beslendiği Cevap Anahtarı: C
10. (1) Türklerin Müslüman olmalarından önceki bilinen en eski
yazılı belgeleri Göktürk Devleti dönemine ait olan yapılış ta-
rihi MS 700'lere dayanan Orhun Anıtlaridir. (H) Orhun Anıtla-
rının bir yerinde Bilge Kağan şöyle seslenir: "Ey Türk beyleri
ve halkı, bunu duyun. Türk halkının yaşayıp devlet sahibi ola-
cağını bu taşlara yazdırdı. Yanılgıya düşerse öleceğini de bu
kalıcı taşlara yazdırdı. Onları okuyarak bu sözleri öğrenin."
(III) Bilge Kağan'ın bu sözlerinden Göktürklerde okuryazar-
lığın yaygın olduğu anlaşıyor. (IV) Yine bu sözlerden milletin
hayatı ile ilgili bilgilerin okuryazarlık ve eğitim öğretim yoluyla
nesilden nesile nasıl aktarıldığı, bir eğitimci, bakışıyla hare-
ket edildiği açıkça görülüyor. (V) Türklerin bu tarihten daha
eskilere giden yazılı taş eserleri de bulunmakla beraber. Or-
hun Anıtlarının tarihi kesin olarak belirlenebildiği, binlerce
kelimeden oluştuğu ve devlet yönetimi, halkın mutluluğu v
mutsuzluğu gibi çok önemli konuları kapsadığı için Türklerin
tarihi bilinen en eski yazılı belgeleri olarak kabul edilmektedir.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra
"Bu yaklaşımından dolayı Bilge Kağan'ı Türklerin bilinen ilk
Türk siyasal eğitimcisi ve öğretmeni olarak nitelemek gere-
kir." cümlesi getirilebilir?
A) I B) II
C) III
NEME-1
D) IV
E) V
12. Çözün
göre e
sanat
yargıla
gerçe
ya de
bir y
ğerle
den
tekr
tek
tik,
on
A
g
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
10. (1) Türklerin Müslüman olmalarından önceki bilinen en eski yazılı belgeleri Göktürk Devleti dönemine ait olan yapılış ta- rihi MS 700'lere dayanan Orhun Anıtlaridir. (H) Orhun Anıtla- rının bir yerinde Bilge Kağan şöyle seslenir: "Ey Türk beyleri ve halkı, bunu duyun. Türk halkının yaşayıp devlet sahibi ola- cağını bu taşlara yazdırdı. Yanılgıya düşerse öleceğini de bu kalıcı taşlara yazdırdı. Onları okuyarak bu sözleri öğrenin." (III) Bilge Kağan'ın bu sözlerinden Göktürklerde okuryazar- lığın yaygın olduğu anlaşıyor. (IV) Yine bu sözlerden milletin hayatı ile ilgili bilgilerin okuryazarlık ve eğitim öğretim yoluyla nesilden nesile nasıl aktarıldığı, bir eğitimci, bakışıyla hare- ket edildiği açıkça görülüyor. (V) Türklerin bu tarihten daha eskilere giden yazılı taş eserleri de bulunmakla beraber. Or- hun Anıtlarının tarihi kesin olarak belirlenebildiği, binlerce kelimeden oluştuğu ve devlet yönetimi, halkın mutluluğu v mutsuzluğu gibi çok önemli konuları kapsadığı için Türklerin tarihi bilinen en eski yazılı belgeleri olarak kabul edilmektedir. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra "Bu yaklaşımından dolayı Bilge Kağan'ı Türklerin bilinen ilk Türk siyasal eğitimcisi ve öğretmeni olarak nitelemek gere- kir." cümlesi getirilebilir? A) I B) II C) III NEME-1 D) IV E) V 12. Çözün göre e sanat yargıla gerçe ya de bir y ğerle den tekr tek tik, on A g
Örneğin ünlü Kırgız yazar Cengiz Aytmatov, hayatı boyunca
kendinden sonraki kuşaklara huzurlu ve mutlu bir dünya bırak-
manın çabası içinde olmuştur. Her bir sözü bunun derin bir ifa-
desidir: "Bizler, yani bugünü yaşayanlar, bizden sonrakilere, ge-
lecek nesillere manevî ve ahlâkî temeller üzerine bina edilmiş
bir dünya bırakmalıyız ki maddiyatın kızgın çöllerinde susuz kal-
masınlar." Bu sesleniş sadece romanlarında değil hikâyelerin-
de, diğer yazılarında da lirizmle karışarak dünyanın her köşesi-
ne ulaşmakta; ırk, yaş, görüş, düşünce ve cinsiyet ayırmaksızın
bütün gönülleri fethetmektedir. Romanlarında canlandırdığı kah-
ramanları aracılığıyla insanlığa yine insanlığın kendinden, haya-
tın içinden örnekler sunmaya çalışmış, her bir bireyin karşısına
kendisini tepeden tırnağa gösterecek, kendisini eleştirecek bir
boy aynası sunmuştur.
5.
Bu parça aşağıdaki yargıların hangisine örnek olarak veril-
miş olabilir?
İster toplum için ister sanat için yazsın her yazarın topluma
karşı bir sorumluluğu vardır.
Güncel olaylara bire bir şahit olması yetmez, olaylara mü-
dahil de olmalıdır sanatçı.
Kurmaca da olsa her edebi eserin beslendiği gerçekler var-
dır.
7.
Sanatçı, toplumun sıkıntılarını unutturmak için güzel şeyler-
den söz etmelidir.
Büyük yazarlar, eserleriyle kendilerinden sonra gelen sanat-
çılara ilham olurlar.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
Örneğin ünlü Kırgız yazar Cengiz Aytmatov, hayatı boyunca kendinden sonraki kuşaklara huzurlu ve mutlu bir dünya bırak- manın çabası içinde olmuştur. Her bir sözü bunun derin bir ifa- desidir: "Bizler, yani bugünü yaşayanlar, bizden sonrakilere, ge- lecek nesillere manevî ve ahlâkî temeller üzerine bina edilmiş bir dünya bırakmalıyız ki maddiyatın kızgın çöllerinde susuz kal- masınlar." Bu sesleniş sadece romanlarında değil hikâyelerin- de, diğer yazılarında da lirizmle karışarak dünyanın her köşesi- ne ulaşmakta; ırk, yaş, görüş, düşünce ve cinsiyet ayırmaksızın bütün gönülleri fethetmektedir. Romanlarında canlandırdığı kah- ramanları aracılığıyla insanlığa yine insanlığın kendinden, haya- tın içinden örnekler sunmaya çalışmış, her bir bireyin karşısına kendisini tepeden tırnağa gösterecek, kendisini eleştirecek bir boy aynası sunmuştur. 5. Bu parça aşağıdaki yargıların hangisine örnek olarak veril- miş olabilir? İster toplum için ister sanat için yazsın her yazarın topluma karşı bir sorumluluğu vardır. Güncel olaylara bire bir şahit olması yetmez, olaylara mü- dahil de olmalıdır sanatçı. Kurmaca da olsa her edebi eserin beslendiği gerçekler var- dır. 7. Sanatçı, toplumun sıkıntılarını unutturmak için güzel şeyler- den söz etmelidir. Büyük yazarlar, eserleriyle kendilerinden sonra gelen sanat- çılara ilham olurlar.
mayanlar
ireyece-
üyük bir
olacağı
yasında
atacağı
öte za-
ngisini
nlar lis-
günleri
değildir.
a konu-
esinde
yıllara
avinski
Kariye-
ğu için
Bu top-
1, Ba-
miştir.
asyo-
reketli
ularını
kahra-
ruşka,
da ta-
vinski
ânları
www.sorubankasi.net
www.sorubankasi.net
31-32. soruları aşağıdaki
parçaya göre cevaplayınız.
Türkiye'de anıt heykel sanatı cumhuriyetin ilk yıllarında hız-
la gelişme göstermiş, yeni kurumlar ve yeni kent meydanla-
ri oluştukça başta büyük şehirler olmak üzere Anadolu'nun
çeşitli yerlerine anıt heykeller yerleşmeye başlamıştır. Anıt
heykeller, tek başlarına simgesel sanat eserleri olmaktan öte,
içinde bulundukları mekânları, binaları, meydanları ve kent si-
lüetlerini etkileyen elemanlar olmuştur. Ayrı bir uzmanlık alanı
gerektiren anıt heykel yapımı için başta yurt dışından yabancı
heykeltıraşlar davet edilmiş, yurt dışına da eğitim için öğren-
ciler gönderilmiştir. 1937 yılında heykel eğitimi için yetkin Ru-
dolf Belling'in Türkiye'ye davet edilmesiyle, anıt heykel eğitimi
Türkiye'de de başlamıştır. Başta yurt dışında eğitim alan Ya-
vuz Görey, Türkiye'ye dönüp Belling'in öğrencisi olmuş; son-
rasında İTÜ Mimarlık Fakültesinde Belling ile beraber dersler
vermiştir. Bu süreçte çok sayıda önemli eserler veren, ilk yerli
heykeltıraşlardan olan Görey'in, 1970'li yıllarda hazırladığı
Burdur Anıtları, kariyerinin ilerleyen döneminde yaptığı en
kapsamlı çalışması olmuştur.
31. Bu parçadan Yavuz Görey'le ilgili olarak aşağıdaki
yargıların hangisine ulaşılamaz?
A) Ulke dışına çıkarak alanıyla ilgili eğitim görmüştür.
B) Belli bir zaman sonra akademisyenlik yapmıştır.
C) Birden fazla kayda değer yapıt veren ilk yerli heykelti-
raş olarak bilinir.
D) 20. yüzyılda meydana getirdiği Burdur Anıtları, en ge-
niş çerçeveli eseridir.
EAlanında uzman bir heykeltıraşın eğitim sürecinden
geçmiştir.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
mayanlar ireyece- üyük bir olacağı yasında atacağı öte za- ngisini nlar lis- günleri değildir. a konu- esinde yıllara avinski Kariye- ğu için Bu top- 1, Ba- miştir. asyo- reketli ularını kahra- ruşka, da ta- vinski ânları www.sorubankasi.net www.sorubankasi.net 31-32. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Türkiye'de anıt heykel sanatı cumhuriyetin ilk yıllarında hız- la gelişme göstermiş, yeni kurumlar ve yeni kent meydanla- ri oluştukça başta büyük şehirler olmak üzere Anadolu'nun çeşitli yerlerine anıt heykeller yerleşmeye başlamıştır. Anıt heykeller, tek başlarına simgesel sanat eserleri olmaktan öte, içinde bulundukları mekânları, binaları, meydanları ve kent si- lüetlerini etkileyen elemanlar olmuştur. Ayrı bir uzmanlık alanı gerektiren anıt heykel yapımı için başta yurt dışından yabancı heykeltıraşlar davet edilmiş, yurt dışına da eğitim için öğren- ciler gönderilmiştir. 1937 yılında heykel eğitimi için yetkin Ru- dolf Belling'in Türkiye'ye davet edilmesiyle, anıt heykel eğitimi Türkiye'de de başlamıştır. Başta yurt dışında eğitim alan Ya- vuz Görey, Türkiye'ye dönüp Belling'in öğrencisi olmuş; son- rasında İTÜ Mimarlık Fakültesinde Belling ile beraber dersler vermiştir. Bu süreçte çok sayıda önemli eserler veren, ilk yerli heykeltıraşlardan olan Görey'in, 1970'li yıllarda hazırladığı Burdur Anıtları, kariyerinin ilerleyen döneminde yaptığı en kapsamlı çalışması olmuştur. 31. Bu parçadan Yavuz Görey'le ilgili olarak aşağıdaki yargıların hangisine ulaşılamaz? A) Ulke dışına çıkarak alanıyla ilgili eğitim görmüştür. B) Belli bir zaman sonra akademisyenlik yapmıştır. C) Birden fazla kayda değer yapıt veren ilk yerli heykelti- raş olarak bilinir. D) 20. yüzyılda meydana getirdiği Burdur Anıtları, en ge- niş çerçeveli eseridir. EAlanında uzman bir heykeltıraşın eğitim sürecinden geçmiştir.
TYT/Türkçe
34. Yuvarlak ağızlı asalak balık, pek çok balık türünün yaşa-
masının bile imkânsız olduğu okyanus diplerinde yaşa-
yan bir balık türü. Bu balığın vücudunun yanlarında sıra
sıra dizili olan salgı bezlerinden, saldırıya uğradığı anda
yapışkan bir sivi salgılanıyor. Bu sivi sayesinde yuvarlak
ağızlı asalak balıklar, besinlerini paylaştığı köpek balığı
ve benzeri avcı balıkların saldırılarından kolaylıkla kur-
tulabiliyor. Salgı, avcı balıkların solungaçlarını kaplıyor
ve onların soluk almasını zorlaştırıyor. Okyanus dibini
inceleyen ABD'li araştırmacılar bu türle ilgili yeni bilgi-
lere ulaştı. Yuvarlak ağızlı asalak balıkların derilerinin,
diğer balık türlerinden farklı olarak alttaki kas ve organ-
lara gevşek bir şekilde bağlı olduğu, bunun sonucunda
avcı balıkların dişlerinin bu balıkların derilerini delse de
kaslarına saplanamadığı belirlendi.
Bu parçadan hareketle yuvarlak ağızlı asalak balıklar
ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Deri yapılarının diğer balıklardan farklı bir yapıda ol-
duğu
B) Yaşam alanlarının zorlu şartlara sahip okyanus dip-
leri olduğu
C) Hayatta kalmak için ürettiği bir salgıdan yararlandığı
Dy Köpek balıkları ve diğer yırtıcı balıklara asalak olarak
yaşadığı
E) Organlarının diğer balıklardan farklı bir biyolojik yapı-
ya sahip olduğu
RASYONEL YAYINLARI
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
TYT/Türkçe 34. Yuvarlak ağızlı asalak balık, pek çok balık türünün yaşa- masının bile imkânsız olduğu okyanus diplerinde yaşa- yan bir balık türü. Bu balığın vücudunun yanlarında sıra sıra dizili olan salgı bezlerinden, saldırıya uğradığı anda yapışkan bir sivi salgılanıyor. Bu sivi sayesinde yuvarlak ağızlı asalak balıklar, besinlerini paylaştığı köpek balığı ve benzeri avcı balıkların saldırılarından kolaylıkla kur- tulabiliyor. Salgı, avcı balıkların solungaçlarını kaplıyor ve onların soluk almasını zorlaştırıyor. Okyanus dibini inceleyen ABD'li araştırmacılar bu türle ilgili yeni bilgi- lere ulaştı. Yuvarlak ağızlı asalak balıkların derilerinin, diğer balık türlerinden farklı olarak alttaki kas ve organ- lara gevşek bir şekilde bağlı olduğu, bunun sonucunda avcı balıkların dişlerinin bu balıkların derilerini delse de kaslarına saplanamadığı belirlendi. Bu parçadan hareketle yuvarlak ağızlı asalak balıklar ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Deri yapılarının diğer balıklardan farklı bir yapıda ol- duğu B) Yaşam alanlarının zorlu şartlara sahip okyanus dip- leri olduğu C) Hayatta kalmak için ürettiği bir salgıdan yararlandığı Dy Köpek balıkları ve diğer yırtıcı balıklara asalak olarak yaşadığı E) Organlarının diğer balıklardan farklı bir biyolojik yapı- ya sahip olduğu RASYONEL YAYINLARI
DUŞUN
1. Boya bir ressam için neyse, bir heykeltıraş için mermer
ne ifade ediyorsa, dil de şair için odur aslında. Heykel
yapmak için sanatçının öncelikle mermeri yontması
gerekir. Heykeltıraş, mermer kütleyi yonttukça bulur
kendi eserini. Şiir de yazılmaz, yontulur. Şair, yazan
değil, şiirindeki fazlalıkları eksiksiz atabilen insandır. Bir
şairin bunu yapabilmesinin yoluysa dilin, şiir için “ne
ifade ettiği"ni doğru bir biçimde anlayabilmesinden
geçer. "Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz." sözü boşuna
söylenmemiştir.
PRES
WEGHEORG
Bu parçada asıl anlatılmak istenen, aşağıdakilerden
hangisidir? +,
A) İyi bir şair, dilin şiirdeki önemini bilmelidir.
B Her sanat dalında, o sanatın temelini oluşturan öge-
ler vardır.
B
İyi bir yapıt, gereksizlikleri elemeli, topluma yararlı
olmalıdır.
py Bir şairin ustalığının ölçüsü, dil işçiliğindeki yetkinli-
ğidir.
Şairin başarısı, anlatımla içeriğin uyumundan kay-
naklanır.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
DUŞUN 1. Boya bir ressam için neyse, bir heykeltıraş için mermer ne ifade ediyorsa, dil de şair için odur aslında. Heykel yapmak için sanatçının öncelikle mermeri yontması gerekir. Heykeltıraş, mermer kütleyi yonttukça bulur kendi eserini. Şiir de yazılmaz, yontulur. Şair, yazan değil, şiirindeki fazlalıkları eksiksiz atabilen insandır. Bir şairin bunu yapabilmesinin yoluysa dilin, şiir için “ne ifade ettiği"ni doğru bir biçimde anlayabilmesinden geçer. "Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz." sözü boşuna söylenmemiştir. PRES WEGHEORG Bu parçada asıl anlatılmak istenen, aşağıdakilerden hangisidir? +, A) İyi bir şair, dilin şiirdeki önemini bilmelidir. B Her sanat dalında, o sanatın temelini oluşturan öge- ler vardır. B İyi bir yapıt, gereksizlikleri elemeli, topluma yararlı olmalıdır. py Bir şairin ustalığının ölçüsü, dil işçiliğindeki yetkinli- ğidir. Şairin başarısı, anlatımla içeriğin uyumundan kay- naklanır.