Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafta Konu-Ana Düşünce Soruları

304
KPSS 10) PARAGRAF
Sevgiyi mutlak bir iyilikle, yücelikle birlikte düşünmek gibi evrensel bir
hatamız var. Oysa bencil bencilce sever, zalim zalimce. Toni Morrison'ın
da dediği gibi sevgi asla sevenlerden daha iyi değildir.
Bu parçada anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Sevginin değişmez yüceliğine inananlar, sevgi karşısında kendini
küçülür.
B) Sevgi, sevme biçimleri birbirine benzeyen iki insan arasında ortaya
çıkar.
C) Seven kişinin sevgisini göstermesi için kendini her yönüyle tanı-
ması gerekir.
D) Sevenin kimliği ve kişilik özellikleri, kişinin sevgi deneyimini şekillen-
dirir.
E) Kişi, kendi sevgisinin karşısındakinden daha güçlü olduğu inancında-
dır.
wesoyuna
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
304 KPSS 10) PARAGRAF Sevgiyi mutlak bir iyilikle, yücelikle birlikte düşünmek gibi evrensel bir hatamız var. Oysa bencil bencilce sever, zalim zalimce. Toni Morrison'ın da dediği gibi sevgi asla sevenlerden daha iyi değildir. Bu parçada anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Sevginin değişmez yüceliğine inananlar, sevgi karşısında kendini küçülür. B) Sevgi, sevme biçimleri birbirine benzeyen iki insan arasında ortaya çıkar. C) Seven kişinin sevgisini göstermesi için kendini her yönüyle tanı- ması gerekir. D) Sevenin kimliği ve kişilik özellikleri, kişinin sevgi deneyimini şekillen- dirir. E) Kişi, kendi sevgisinin karşısındakinden daha güçlü olduğu inancında- dır. wesoyuna
302
KPSS 101 PARAGRAF
Evinizde balık beslemek isteseydiniz nasıl bir akvaryum seçerdiniz? Basit
bir cam fanus mu yoksa donanımlı dev bir akvaryum mu? Göz zevkinize
göre yapacağınız seçim, balıklar için yaşamsal öneme sahiptir. Yapılan
bir araştırmada, küçük, basit ve donanımsız akvaryumlardaki balıkların
daha saldırgan oldukları gözlemlenmiş. Çeşitli nesnelerle donatılmış
büyük akvaryumlarda ise balıkların diğer balıklarla kapışmak yerine
enerjilerini ortamı keşfetmeye harcadıkları tespit edilmiş. Araştırma
bulguları, balıkların kendilerine ait bir alana ihtiyaç duydukları gerçeğini
ortaya koymuştur. Dolayısıyla akvaryum alırken bu bilgiye göre seçim
yapmanız balıklar açısından büyük önem taşımaktadır.
Bu parçada sözü edilen araştırmanın konusu aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Akvaryum ortamının balıkların davranışlarına etkisi
B) Akvaryum ve balık türü seçiminde insanların tercihi
C) Akvaryum ortamındaki balıkların birbiriyle iletişimi
D) Akvaryum şartlarının balıkların beslenmesine etkisi
E) Akvaryum hacminin balıkların algılama gücüne etkisi
/benimhocam
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
302 KPSS 101 PARAGRAF Evinizde balık beslemek isteseydiniz nasıl bir akvaryum seçerdiniz? Basit bir cam fanus mu yoksa donanımlı dev bir akvaryum mu? Göz zevkinize göre yapacağınız seçim, balıklar için yaşamsal öneme sahiptir. Yapılan bir araştırmada, küçük, basit ve donanımsız akvaryumlardaki balıkların daha saldırgan oldukları gözlemlenmiş. Çeşitli nesnelerle donatılmış büyük akvaryumlarda ise balıkların diğer balıklarla kapışmak yerine enerjilerini ortamı keşfetmeye harcadıkları tespit edilmiş. Araştırma bulguları, balıkların kendilerine ait bir alana ihtiyaç duydukları gerçeğini ortaya koymuştur. Dolayısıyla akvaryum alırken bu bilgiye göre seçim yapmanız balıklar açısından büyük önem taşımaktadır. Bu parçada sözü edilen araştırmanın konusu aşağıdakilerden hangisidir? A) Akvaryum ortamının balıkların davranışlarına etkisi B) Akvaryum ve balık türü seçiminde insanların tercihi C) Akvaryum ortamındaki balıkların birbiriyle iletişimi D) Akvaryum şartlarının balıkların beslenmesine etkisi E) Akvaryum hacminin balıkların algılama gücüne etkisi /benimhocam
2. Deniz savaşına ilişkin bir harita oluşturulması
amacıyla Çanakkale Savaşı deniz harekâtlarında
batan gemi ve denizaltılara yönelik bilimsel su altı
araştırmalarına başlandı.
Bu cümleden aşağıdakilerin hangisine kesin
olarak ulaşılabilir?
A) Deniz savaşı haritası çizmek için batırılan ge-
miler ve denizaltılarda bilimsel araştırmalara
başlanmıştır.
B) Deniz savaşları ile ilgili ilk haritamız Çanakkale
Savaşı'nda batan gemi ve denizaltıların araştı-
rılması ile oluşturulacak.
C) Bilimsel çalışmalarla oluşturulan deniz savaşı
haritasında sadece Çanakkale'de batırılan ge-
milerden faydalanılmıştır.
D) Su altında yapılan araştırmalar sayesinde Ça-
nakkale Savaşı'nı anlatan bir deniz savaşı ha-
ritası oluşturulmuştur.
E) Çanakkale'de batırılan gemiler ve denizaltılar
bilimsel araştırmalar sayesinde deniz savaşı
haritası oluşturmak üzere kullanılmaktadır.
dizgikitap.com
1
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
2. Deniz savaşına ilişkin bir harita oluşturulması amacıyla Çanakkale Savaşı deniz harekâtlarında batan gemi ve denizaltılara yönelik bilimsel su altı araştırmalarına başlandı. Bu cümleden aşağıdakilerin hangisine kesin olarak ulaşılabilir? A) Deniz savaşı haritası çizmek için batırılan ge- miler ve denizaltılarda bilimsel araştırmalara başlanmıştır. B) Deniz savaşları ile ilgili ilk haritamız Çanakkale Savaşı'nda batan gemi ve denizaltıların araştı- rılması ile oluşturulacak. C) Bilimsel çalışmalarla oluşturulan deniz savaşı haritasında sadece Çanakkale'de batırılan ge- milerden faydalanılmıştır. D) Su altında yapılan araştırmalar sayesinde Ça- nakkale Savaşı'nı anlatan bir deniz savaşı ha- ritası oluşturulmuştur. E) Çanakkale'de batırılan gemiler ve denizaltılar bilimsel araştırmalar sayesinde deniz savaşı haritası oluşturmak üzere kullanılmaktadır. dizgikitap.com 1
10. (1) Bilinçaltı, insanın derin ve örtülü gerçekliğinin
nedensellik kaynağıdır. (II) Bilinç akışı ise bilinçaltı
labirentlerinin simgesel uyaranlarla dolu yollarında kişisel
ve toplumsal varlığın bağlantılarını hikâyeleştirme tekniği
olarak yaşamaya devam etmektedir. (III) Başka bir deyişle
romanımız hâlâ önemli ölçüde bilinçle ve bilinçaltıyla
ampirik dünyaya bir şekilde bağlıdır. (IV) Ama aynı
zamanda yirminci asrın daha ilk yarısından itibaren akılcı
ve aydınlatmacı felsefelerin beslemesiyle büyüyen
gerçeklikten şüphe duyulmaya başlanır.
(V) Deneysel ve olgusal gerçeklik, bütünlüğü ve kesinliği
olan bir gerçekliği izah edememiştir.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili aşağıdaki
yargılardan hangisi yanlıştır?
A) I. cümlede, soyut bir kavramla ilgili açıklama
yapılmıştır.
B) II. cümlede, bilinç akışının bir teknik olduğu
belirtilmiştir.
C) III. cümlede, romanımızın neye bağlı olduğu
verilmiştir.
D) IV. cümlede, gerçeklikten niçin şüphe duyulmaya
başlandığı açıklanmıştır.
E) V. cümlede, deneysel ve olgusal gerçekliğin
açıklayamadığı bir husus üzerinde durulmuştur.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
10. (1) Bilinçaltı, insanın derin ve örtülü gerçekliğinin nedensellik kaynağıdır. (II) Bilinç akışı ise bilinçaltı labirentlerinin simgesel uyaranlarla dolu yollarında kişisel ve toplumsal varlığın bağlantılarını hikâyeleştirme tekniği olarak yaşamaya devam etmektedir. (III) Başka bir deyişle romanımız hâlâ önemli ölçüde bilinçle ve bilinçaltıyla ampirik dünyaya bir şekilde bağlıdır. (IV) Ama aynı zamanda yirminci asrın daha ilk yarısından itibaren akılcı ve aydınlatmacı felsefelerin beslemesiyle büyüyen gerçeklikten şüphe duyulmaya başlanır. (V) Deneysel ve olgusal gerçeklik, bütünlüğü ve kesinliği olan bir gerçekliği izah edememiştir. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili aşağıdaki yargılardan hangisi yanlıştır? A) I. cümlede, soyut bir kavramla ilgili açıklama yapılmıştır. B) II. cümlede, bilinç akışının bir teknik olduğu belirtilmiştir. C) III. cümlede, romanımızın neye bağlı olduğu verilmiştir. D) IV. cümlede, gerçeklikten niçin şüphe duyulmaya başlandığı açıklanmıştır. E) V. cümlede, deneysel ve olgusal gerçekliğin açıklayamadığı bir husus üzerinde durulmuştur.
304
KPSS 10) PARAGRAF
Sevgiyi mutlak bir iyilikle, yücelikle birlikte düşünmek gibi evrensel bir
hatamız var. Oysa bencil bencilce sever, zalim zalimce. Toni Morrison'ın
da dediği gibi sevgi asla sevenlerden daha iyi değildir.
Bu parçada anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A)) Sevginin değişmez yüceliğine inananlar, sevgi karşısında kendini
küçülür.
B) Sevgi, sevme biçimleri birbirine benzeyen iki insan arasında ortaya
çıkar.
C) Seven kişinin sevgisini göstermesi için kendini her yönüyle tanı-
ması gerekir.
D) Sevenin kimliği ve kişilik özellikleri, kişinin sevgi deneyimini şekillen-
dirir.
E) Kişi, kendi sevgisinin karşısındakinden daha güçlü olduğu inancında-
dır.
/benimhocam
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
304 KPSS 10) PARAGRAF Sevgiyi mutlak bir iyilikle, yücelikle birlikte düşünmek gibi evrensel bir hatamız var. Oysa bencil bencilce sever, zalim zalimce. Toni Morrison'ın da dediği gibi sevgi asla sevenlerden daha iyi değildir. Bu parçada anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A)) Sevginin değişmez yüceliğine inananlar, sevgi karşısında kendini küçülür. B) Sevgi, sevme biçimleri birbirine benzeyen iki insan arasında ortaya çıkar. C) Seven kişinin sevgisini göstermesi için kendini her yönüyle tanı- ması gerekir. D) Sevenin kimliği ve kişilik özellikleri, kişinin sevgi deneyimini şekillen- dirir. E) Kişi, kendi sevgisinin karşısındakinden daha güçlü olduğu inancında- dır. /benimhocam
19. Antropolog Gordillo, modern toplumlarda geçmişin
çeşitli usullerle yabancı bir ülke" gibi şu an ve burada
olandan ayrıldığını söyler. Gordillo; tarih dersleri, milli
anlatılar ve müzelerin yani hafıza endüstrisinin-geçmişi
hatırlatmanın haricinde onu bugünden koparmaya,
şimdiki zamanla arasına bir sınır çekmeye yaradığını
Bu parçada ası anlatılmak istenen aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Tarih yazımının temel soruğlarından bir geçmişle
bugun arasındaki sürekliliği görmezden gelinmeside
B) Geçmişi anlayabilmek doğru yanlış hesaplarının
dışında güncel ve tarafsız bir bakışla mümkündür
C) Takple bağ kurmaya çalışan her girişim geçmişi
bugünden ayıran bir yaklaşıma dayanmaktadır.
D) erlerneci ve modern bir toplum, ayrıştırıcı bir tarihe CVM'S
yavaşlatan yükünü omuzlarından atmalıdır.
E) Geemişi anlamak için resmi tarihe değil.
belleye ve sözlü tarihe güvenmek gerekiakları OSYM'
r kişi, kurum
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
19. Antropolog Gordillo, modern toplumlarda geçmişin çeşitli usullerle yabancı bir ülke" gibi şu an ve burada olandan ayrıldığını söyler. Gordillo; tarih dersleri, milli anlatılar ve müzelerin yani hafıza endüstrisinin-geçmişi hatırlatmanın haricinde onu bugünden koparmaya, şimdiki zamanla arasına bir sınır çekmeye yaradığını Bu parçada ası anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Tarih yazımının temel soruğlarından bir geçmişle bugun arasındaki sürekliliği görmezden gelinmeside B) Geçmişi anlayabilmek doğru yanlış hesaplarının dışında güncel ve tarafsız bir bakışla mümkündür C) Takple bağ kurmaya çalışan her girişim geçmişi bugünden ayıran bir yaklaşıma dayanmaktadır. D) erlerneci ve modern bir toplum, ayrıştırıcı bir tarihe CVM'S yavaşlatan yükünü omuzlarından atmalıdır. E) Geemişi anlamak için resmi tarihe değil. belleye ve sözlü tarihe güvenmek gerekiakları OSYM' r kişi, kurum
Gustave Flaubert, "Ben Don Kişot'u okumadan önce,
ezbere biliyordum." demişti. Bu büyük söze, Flau-
bert'i belki de en iyi anlamış olan Thibaudet'in bile
gereken önemi vermemesine şaşılır. İnsanın aklına
ilk gelen, Flaubert'in, Don Kişot'u çocukluğunda din-
lemiş olduğudur. Öyleyse, büyük romancı Cervantes
herkesin söyleyebileceği bir şeyi söylemiş oluyordu.
Bütün ünlü kitapların ortak kaderi "okunmadan bilin-
mek" değil midir? Kaç aydın İlyada'yı, İncil'i, Kur'an'ı,
İlahi Komedya'yı ya da Leyla ile Mecnun'u okumuş-
tur? Bununla birlikte bu kitapları "aşağı yukarı" bildiği-
ni sanır herkes.
Yukarıdaki parçanın yazarının Don Kişot'tan yola
çıkarak okuyucuya ulaştırmak istediği mesaj
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Büyük yapıtlar insanlığın ortak duygu ve
düşüncelerini seslendirir. X
2.
B) Büyük yapıtlarda herkesin anlayabileceği konu-
lara yer
verilir.
C) Büyük yapıtları okumasak bile ne anlatıldığını
hissedebiliriz.
que
D) Büyük yapıtlar okunmamış olsa bile ne anlat-
tıkları konusunda çevremizden bilgi edinebiliriz.
E) Büyük yapıtlar ne yazık ki en az okunan yapıt-
lardır.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
Gustave Flaubert, "Ben Don Kişot'u okumadan önce, ezbere biliyordum." demişti. Bu büyük söze, Flau- bert'i belki de en iyi anlamış olan Thibaudet'in bile gereken önemi vermemesine şaşılır. İnsanın aklına ilk gelen, Flaubert'in, Don Kişot'u çocukluğunda din- lemiş olduğudur. Öyleyse, büyük romancı Cervantes herkesin söyleyebileceği bir şeyi söylemiş oluyordu. Bütün ünlü kitapların ortak kaderi "okunmadan bilin- mek" değil midir? Kaç aydın İlyada'yı, İncil'i, Kur'an'ı, İlahi Komedya'yı ya da Leyla ile Mecnun'u okumuş- tur? Bununla birlikte bu kitapları "aşağı yukarı" bildiği- ni sanır herkes. Yukarıdaki parçanın yazarının Don Kişot'tan yola çıkarak okuyucuya ulaştırmak istediği mesaj aşağıdakilerden hangisidir? A) Büyük yapıtlar insanlığın ortak duygu ve düşüncelerini seslendirir. X 2. B) Büyük yapıtlarda herkesin anlayabileceği konu- lara yer verilir. C) Büyük yapıtları okumasak bile ne anlatıldığını hissedebiliriz. que D) Büyük yapıtlar okunmamış olsa bile ne anlat- tıkları konusunda çevremizden bilgi edinebiliriz. E) Büyük yapıtlar ne yazık ki en az okunan yapıt- lardır.
Sahip olduğu hareketli yapısını her zaman yeniliklere
açık olmasına borçludur.
D) Geçmişe dönük konularla pek fazla ilgilenmek derdinde
değildir.
E Değişime elverişli, hareketli bir yapıya sahiptir.
Kültürün dayanağı olan ahlak ülküleri, dünyanın her
yanında yersiz yurtsuz, yoksul dolanıp durmaktaydı. Onu
yerine oturtacak bir toplu dünya görüşü henüz ortaya
konmamıştı. Genelde sağlam bir toplu dünya görüşü de
yoktu. Felsefedeki dogmatizm çağı kesin olarak kapanmış
ve yalnızca hakikat olarak gerçekliği betimleyen bilimin
geçerliği kalmıştı. Ortaya çıkan kimi toplu ve havalı dünya
görüşleri de belirli ve kalıcı bir güneş gibi değil, yalnızca
varsayımlara dayanan bir kuyruklu yıldız bulutu gibiydi.
Aşağıdakilerden hangisi bu parçada geçen
"Varsayımlara dayanan bir kuyruklu yıldız bulutu gibiydi
sözüne anlamca en yakındır?
A) Doğrulanamayan, albenisine karşın suya yazılmış bir
yazıyı andırmaktan öteye gidemiyordu.
B) Zamana karşı direnebilmeyi görenleri etkileme özelliği
ile sağlıyordu.
Arada bir kaybolsa da sık sık meydana çıkarak kendini
fark ettiriyordu.
D) Fantastik yaklaşımlar, büyük şeylerin başanılması için
yeterli olmaz.
E) Olmayan şeyleri varmış gibi kabul ederek hedeflerine
yürüyenler, kalıcılığı olduklarına kendilerini inandinr.
49 Günde TYT Türkçe
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
Sahip olduğu hareketli yapısını her zaman yeniliklere açık olmasına borçludur. D) Geçmişe dönük konularla pek fazla ilgilenmek derdinde değildir. E Değişime elverişli, hareketli bir yapıya sahiptir. Kültürün dayanağı olan ahlak ülküleri, dünyanın her yanında yersiz yurtsuz, yoksul dolanıp durmaktaydı. Onu yerine oturtacak bir toplu dünya görüşü henüz ortaya konmamıştı. Genelde sağlam bir toplu dünya görüşü de yoktu. Felsefedeki dogmatizm çağı kesin olarak kapanmış ve yalnızca hakikat olarak gerçekliği betimleyen bilimin geçerliği kalmıştı. Ortaya çıkan kimi toplu ve havalı dünya görüşleri de belirli ve kalıcı bir güneş gibi değil, yalnızca varsayımlara dayanan bir kuyruklu yıldız bulutu gibiydi. Aşağıdakilerden hangisi bu parçada geçen "Varsayımlara dayanan bir kuyruklu yıldız bulutu gibiydi sözüne anlamca en yakındır? A) Doğrulanamayan, albenisine karşın suya yazılmış bir yazıyı andırmaktan öteye gidemiyordu. B) Zamana karşı direnebilmeyi görenleri etkileme özelliği ile sağlıyordu. Arada bir kaybolsa da sık sık meydana çıkarak kendini fark ettiriyordu. D) Fantastik yaklaşımlar, büyük şeylerin başanılması için yeterli olmaz. E) Olmayan şeyleri varmış gibi kabul ederek hedeflerine yürüyenler, kalıcılığı olduklarına kendilerini inandinr. 49 Günde TYT Türkçe
TYT / Türkçe
24. Yalan söyleme davranışı iki türlüdür: Ya normaldir ya da pa-
tolojiktir. Normal yalan söyleme davranışı, stres altındaki
herkeste zaman zaman görülen bir davranıştır. Kimi zaman
bulunduğu durumdan kurtulmak için, kimi zaman değer kay-
betmemek ya da karşısındakini kırmamak için insanlar yalan
söyler. Bir diğer yalan söyleme ise patolojik yalancılıktır. Pa-
tolojik yalancılık, genellikle psikotik bozuklukları olan kişilerde
görülür. Patolojik yalancılıkta kişi, kendini övücü nitelikte
yahut büyük iddialar taşıyan fantastik şeyler anlatır.
Bu parçadan yalan söylemekle ilgili olarak aşağıdakiler-
den hangisine ulaşılabilir?
A) Her zaman tehlikeli sonuçlar doğurur.
B) Kişi, kendi değerini göstermek adına ara ara söyleyebilir.
C) İnsanın her durumda yalan söylemesi ciddi bir rahatsız-
lıktır.
D) Birey, stres altındayken yalan söylemekten kaçınmalıdır.
E Bazı yalanlar, kişinin hayal gücünü gösteren izler taşıya-
bilir.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
TYT / Türkçe 24. Yalan söyleme davranışı iki türlüdür: Ya normaldir ya da pa- tolojiktir. Normal yalan söyleme davranışı, stres altındaki herkeste zaman zaman görülen bir davranıştır. Kimi zaman bulunduğu durumdan kurtulmak için, kimi zaman değer kay- betmemek ya da karşısındakini kırmamak için insanlar yalan söyler. Bir diğer yalan söyleme ise patolojik yalancılıktır. Pa- tolojik yalancılık, genellikle psikotik bozuklukları olan kişilerde görülür. Patolojik yalancılıkta kişi, kendini övücü nitelikte yahut büyük iddialar taşıyan fantastik şeyler anlatır. Bu parçadan yalan söylemekle ilgili olarak aşağıdakiler- den hangisine ulaşılabilir? A) Her zaman tehlikeli sonuçlar doğurur. B) Kişi, kendi değerini göstermek adına ara ara söyleyebilir. C) İnsanın her durumda yalan söylemesi ciddi bir rahatsız- lıktır. D) Birey, stres altındayken yalan söylemekten kaçınmalıdır. E Bazı yalanlar, kişinin hayal gücünü gösteren izler taşıya- bilir.
Herhangi bir konuda fikir sahibi olmaya cesaret
edememek, görüşlerini kesin ve somut bilgilerle ya da
güvendikleri başka kalemlerin sözleriyle desteklemeden
rahata erememek; gençlerden ziyade deneyimli
yazarların problemidir. Yıllar içinde inşa ettikleri üne leke
sürmemek için bu yazarlar yargılarını tırnak içine
almadan ifade etmekten kaçınırlar.
Bu parçada altı çizili sözle deneyimli yazarlar
hakkında anlatılmak istenen aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Fikir ayrılığı yaşadıklarında kendi düşüncelerini
savunmaktan çekinmeleri
B) Düşüncelerini kendilerine özgü bir şekilde belirtmekten
uzak durmaları
C) Belli görüşlerin doğruluğunu kanıtlama konusunda
isteksiz davranmaları
D) Başkalarının düşüncelerini eleştirmede kendilerini
yetersiz hissetmeleri
E) Benimsedikleri görüşlere dayanak bulma konusunda
gönülsüz davranmaları
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
Herhangi bir konuda fikir sahibi olmaya cesaret edememek, görüşlerini kesin ve somut bilgilerle ya da güvendikleri başka kalemlerin sözleriyle desteklemeden rahata erememek; gençlerden ziyade deneyimli yazarların problemidir. Yıllar içinde inşa ettikleri üne leke sürmemek için bu yazarlar yargılarını tırnak içine almadan ifade etmekten kaçınırlar. Bu parçada altı çizili sözle deneyimli yazarlar hakkında anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Fikir ayrılığı yaşadıklarında kendi düşüncelerini savunmaktan çekinmeleri B) Düşüncelerini kendilerine özgü bir şekilde belirtmekten uzak durmaları C) Belli görüşlerin doğruluğunu kanıtlama konusunda isteksiz davranmaları D) Başkalarının düşüncelerini eleştirmede kendilerini yetersiz hissetmeleri E) Benimsedikleri görüşlere dayanak bulma konusunda gönülsüz davranmaları
1.
algı
Sanatın ne olduğunu anlamak için sanatçıya hangi gözle bakıl-
dığının da akılda tutulması gerekir. Sanat kendi başına ortaya
çıkmaz. Özgür ve yaratıcı özneden değil, kurumsal projelerden
üretilen sanat, uzun ömürlü olamaz. Büyük sanat, kavramsal ve
pratik iktidarın uzağında, sanatçının kanatları altında ama yük-
sek düşünceyle yeşerir. Ki bir sinemacıya bakarak şairin kim ol-
duğunu, bir heykeli izleyerek düşünürün nasıl davranması ge-
rektiğini daha kolay kavrayabiliriz.
Bu parçadan sanatla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine ula-
şılabilir?
A) Sinema ve şiirle kendini gösterdiğine
B Kurumsal projeler sayesinde üretildiğine
Özgür ve yaratıcı düşünceleri dile getirdiğine
D) Düşünürlerin teorik saplantılarını yansıttığına
E) Sanatçıdan bağımsız olarak ortaya çıkmadığına
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
1. algı Sanatın ne olduğunu anlamak için sanatçıya hangi gözle bakıl- dığının da akılda tutulması gerekir. Sanat kendi başına ortaya çıkmaz. Özgür ve yaratıcı özneden değil, kurumsal projelerden üretilen sanat, uzun ömürlü olamaz. Büyük sanat, kavramsal ve pratik iktidarın uzağında, sanatçının kanatları altında ama yük- sek düşünceyle yeşerir. Ki bir sinemacıya bakarak şairin kim ol- duğunu, bir heykeli izleyerek düşünürün nasıl davranması ge- rektiğini daha kolay kavrayabiliriz. Bu parçadan sanatla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine ula- şılabilir? A) Sinema ve şiirle kendini gösterdiğine B Kurumsal projeler sayesinde üretildiğine Özgür ve yaratıcı düşünceleri dile getirdiğine D) Düşünürlerin teorik saplantılarını yansıttığına E) Sanatçıdan bağımsız olarak ortaya çıkmadığına
222
Soru No: 4
(1) Minyatür terimi, genel anlamıyla çok ince işlenmiş
küçük boyutlu resimler ve bu tarz resimlerin üretildiği
sanat dalı için kullanılır. (II) Minyatür kelimesinin Latince
"kırmızı ile boyamak anlamına gelen "miniare"
kelimesinden türemiş olduğu ve daha sonra Fransızcaya
"miniature" biçiminde geçtiği düşünülmektedir.
(III) Osmanlı kaynaklarında ise bu sözcüğün yerine
"tasvir" veya "nakış" sözejerinin tercih edildiği görülür.
(IV) Farklı adlarla anılan minyatür sanatının en önemli
özelliklerinden biri, anlatılmak istenen konunun eksiksiz
bir şekilde aktarılmasıdır. (V) Minyatür sanatında uzaklık,
boy gibi perspektifle ilgili özelliklerin kullanılmaması da
bundandır.
Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili
aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
A) I cümlede minyatür kavramının kapsamına
değinilmektedir.
B) II. cümlede minyatür sözcüğünün kökenine
dair açıklamalarda bulunulmaktadır.
c) II. cumlede minyatüre karşılık gelen farklı
sözcüklerden bahsedilmektedir.
D) IV. cümlede minyatür sanatının işlediği
konular hakkında bilgi verilmektedir.
V. cümlede görselliğe dair bazı özelliklerin
minyatürlerde yansıtılmadığından söz edilmektedir.
Cevap Anahtarı:
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
222 Soru No: 4 (1) Minyatür terimi, genel anlamıyla çok ince işlenmiş küçük boyutlu resimler ve bu tarz resimlerin üretildiği sanat dalı için kullanılır. (II) Minyatür kelimesinin Latince "kırmızı ile boyamak anlamına gelen "miniare" kelimesinden türemiş olduğu ve daha sonra Fransızcaya "miniature" biçiminde geçtiği düşünülmektedir. (III) Osmanlı kaynaklarında ise bu sözcüğün yerine "tasvir" veya "nakış" sözejerinin tercih edildiği görülür. (IV) Farklı adlarla anılan minyatür sanatının en önemli özelliklerinden biri, anlatılmak istenen konunun eksiksiz bir şekilde aktarılmasıdır. (V) Minyatür sanatında uzaklık, boy gibi perspektifle ilgili özelliklerin kullanılmaması da bundandır. Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? A) I cümlede minyatür kavramının kapsamına değinilmektedir. B) II. cümlede minyatür sözcüğünün kökenine dair açıklamalarda bulunulmaktadır. c) II. cumlede minyatüre karşılık gelen farklı sözcüklerden bahsedilmektedir. D) IV. cümlede minyatür sanatının işlediği konular hakkında bilgi verilmektedir. V. cümlede görselliğe dair bazı özelliklerin minyatürlerde yansıtılmadığından söz edilmektedir. Cevap Anahtarı:
1. Hayatın oyunları karşısında hiç kimsenin tam anla-
mıyla suçlu sayılamayacağının farkındayız Nuri Bilge
Ceylan'ın filmlerini izlerken. Filmlerinin teknik anlam-
da kusurlu ve devamlılık hatalarıyla dolu olduğu eleş-
tirisine en güzel yanıt yine kendisinden geliyor ben-
ce: "Muhteva sıkıntısı olunca şekil ön plana çıkıyor."
Ceylan bence kusursuz olmaya çalışmak yerine iyi bir
hikâye anlatmayı, içeriğin doyuruculuğunu, meyvenin
şekilsizliğine rağmen tadına doyulmaz oluşunu ön
planda tutuyor filmlerinde. Tam da usta bir yönetmenin
yapması gerektiği gibi.
Bu parçadaki altı çizili sözle anlatılmak istenen
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Yerleşik olanın dışına çıkmak
B) Yalın bir anlatımı tercih etmek
C) İçeriği biçimden daha üstün tutmak
D) Dış görünüşün önemine inanmak
E) Sürekli yenilik arayışında olmak
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
1. Hayatın oyunları karşısında hiç kimsenin tam anla- mıyla suçlu sayılamayacağının farkındayız Nuri Bilge Ceylan'ın filmlerini izlerken. Filmlerinin teknik anlam- da kusurlu ve devamlılık hatalarıyla dolu olduğu eleş- tirisine en güzel yanıt yine kendisinden geliyor ben- ce: "Muhteva sıkıntısı olunca şekil ön plana çıkıyor." Ceylan bence kusursuz olmaya çalışmak yerine iyi bir hikâye anlatmayı, içeriğin doyuruculuğunu, meyvenin şekilsizliğine rağmen tadına doyulmaz oluşunu ön planda tutuyor filmlerinde. Tam da usta bir yönetmenin yapması gerektiği gibi. Bu parçadaki altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Yerleşik olanın dışına çıkmak B) Yalın bir anlatımı tercih etmek C) İçeriği biçimden daha üstün tutmak D) Dış görünüşün önemine inanmak E) Sürekli yenilik arayışında olmak
TEST
2
Sayısız sözcük gelip geçer bir şairin dilinden
fakat onun inci taneleri olanlar vardır. Asıl dü-
şüncesini, duyarlıklarını, estetik dünyasını bu
sözcüklere yüklemiştir o. En çok bu sözcükler-
le bilinmeyi istemiştir. Adının hemen ardından
söyleniverecek sözcükleri vardır her şairin. Kimi
sözcükler de şairinin adını aşar. Şair artık onlar-
la, belki de bir şiirine, bir kitabina ad olmuş söz-
cüklerle anılır. Bizim; Haşim denince "akşam"ı,
"melal"i; Yahya Kemal anilinca "ufuk, canan,
hülya, visal..." sözcüklerini; Tanpınar ile "rüya"yı,
"zaman"ı, "imkân"ı; Hilmi Yavuz adıyla "hüzün"ü,
"erguvan"ı, "zaman"ı düşünmemiz, bu sözcük-
lerden onların şiirlerine ve duyarlık, evrenlerine
girmemiz boşuna değildir.
5.
Yukarıdaki parçada şairlerle ilgili olarak;
J. Bazı sözcüklerin şairlerin isimlerinin önüne
geçtiğine
Sairlerin şiirlerinde kullandıkları sözcük seçi-
minde istemsiz tekrara düştüklerine
III. Bazı sözcüklerin şairlerle bütünleşmiş
olduklarına
yargılarından hangilerine ulaşılabilir?
A) Yalnız+
B) Yalnız H
D) Lvett
E) I ve III
Yalnız III
6. Masallarımızın ünlü kahramanı Keloğlan, çoğu
kez kimsesiz, dul bir kadının oğlu olarak çıkar
karşımıza. Üstü başı perişandır. Çevresince
alaya alınır, küçümsenir. Ne var ki o; bunlara al-
dırmaz, ses çıkarmaz; ancak, ezilmek istendiği
zaman kötülerle, güçlülerle savarml
maz. Coli
RTY ROTA YAYINCILIK
ÖN
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
TEST 2 Sayısız sözcük gelip geçer bir şairin dilinden fakat onun inci taneleri olanlar vardır. Asıl dü- şüncesini, duyarlıklarını, estetik dünyasını bu sözcüklere yüklemiştir o. En çok bu sözcükler- le bilinmeyi istemiştir. Adının hemen ardından söyleniverecek sözcükleri vardır her şairin. Kimi sözcükler de şairinin adını aşar. Şair artık onlar- la, belki de bir şiirine, bir kitabina ad olmuş söz- cüklerle anılır. Bizim; Haşim denince "akşam"ı, "melal"i; Yahya Kemal anilinca "ufuk, canan, hülya, visal..." sözcüklerini; Tanpınar ile "rüya"yı, "zaman"ı, "imkân"ı; Hilmi Yavuz adıyla "hüzün"ü, "erguvan"ı, "zaman"ı düşünmemiz, bu sözcük- lerden onların şiirlerine ve duyarlık, evrenlerine girmemiz boşuna değildir. 5. Yukarıdaki parçada şairlerle ilgili olarak; J. Bazı sözcüklerin şairlerin isimlerinin önüne geçtiğine Sairlerin şiirlerinde kullandıkları sözcük seçi- minde istemsiz tekrara düştüklerine III. Bazı sözcüklerin şairlerle bütünleşmiş olduklarına yargılarından hangilerine ulaşılabilir? A) Yalnız+ B) Yalnız H D) Lvett E) I ve III Yalnız III 6. Masallarımızın ünlü kahramanı Keloğlan, çoğu kez kimsesiz, dul bir kadının oğlu olarak çıkar karşımıza. Üstü başı perişandır. Çevresince alaya alınır, küçümsenir. Ne var ki o; bunlara al- dırmaz, ses çıkarmaz; ancak, ezilmek istendiği zaman kötülerle, güçlülerle savarml maz. Coli RTY ROTA YAYINCILIK ÖN
bel-
çe-
na,
mi
VI-
u
2.
1.
ÖNCÜLLÜ SORU
İslam tarih ve medeniyetinde önemli bir hayır
müessesesi olarak kabul edilen vakıf; bütün is-
lam ülkelerinin sosyal, ekonomik ve kültürel ha-
yatında son derece etkili olmuştur. Vakfın teme-
lini insanlığa karşı şahsi ve vicdani sorumluluk
hissi, iyilik, şefkat, yardımlaşma ve dayanışma
duygusu gibi değerler oluşturmuştur.
Yukarıdaki parçaya göre, Osmanlı toplumun-
da yaygın olarak görülen Vakıf Sistemi ile il-
gili olarak,
Köy ve şehirlerin imar edilmesi,
H. Dini hizmetlerin sürdürülmesi,
HH. Sosyo-ekonomik hayatın canlanması
yararlarından hangilerini sağladığı söylene-
bilir?
A) Yalnız I
B Yalnız III eft ve ll
E) I, II ve III
D) II ve III
3.
Kedilerle ilgili yapılan araştırmalarla ilgili ilginç
bir bulgu şudur: 4. kat ve daha aşağısından
sert zemin üzerine düşen kedilerde (yaklaşık 15
metre) yaralanma oranları oldukça yüksekken,
7. kattan daha yükseklerden. (yaklaşık 22 metre.
i) düşen kedilerde ise yaralanma oran-
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
bel- çe- na, mi VI- u 2. 1. ÖNCÜLLÜ SORU İslam tarih ve medeniyetinde önemli bir hayır müessesesi olarak kabul edilen vakıf; bütün is- lam ülkelerinin sosyal, ekonomik ve kültürel ha- yatında son derece etkili olmuştur. Vakfın teme- lini insanlığa karşı şahsi ve vicdani sorumluluk hissi, iyilik, şefkat, yardımlaşma ve dayanışma duygusu gibi değerler oluşturmuştur. Yukarıdaki parçaya göre, Osmanlı toplumun- da yaygın olarak görülen Vakıf Sistemi ile il- gili olarak, Köy ve şehirlerin imar edilmesi, H. Dini hizmetlerin sürdürülmesi, HH. Sosyo-ekonomik hayatın canlanması yararlarından hangilerini sağladığı söylene- bilir? A) Yalnız I B Yalnız III eft ve ll E) I, II ve III D) II ve III 3. Kedilerle ilgili yapılan araştırmalarla ilgili ilginç bir bulgu şudur: 4. kat ve daha aşağısından sert zemin üzerine düşen kedilerde (yaklaşık 15 metre) yaralanma oranları oldukça yüksekken, 7. kattan daha yükseklerden. (yaklaşık 22 metre. i) düşen kedilerde ise yaralanma oran-
GÜN
Anlam - 4
ÖSYM
SORAR
3. Daha ilk kitaplarında İlhan Berk'i asıl ilgilendiren şey "ne
söylediği" olmaktan çok "nasıl söylediği"dir. Bu nedenle
dilin yakasını bir türlü bırakmaz. Dur durak bilmeyen bir
arayış içindedir.
Bu parçadaki altı çizili sözle anlatılmak istenen
aşağıdakilerden hangisidir?
Yeni anlatım olanakları arayışında ısrarcı olmak
B) Dil alanında özenli araştırmalara imza atmak
Kendine özgü bir sözcük evreni oluşturmak
D Eserde içerikten çok biçimi önemsemek
E Içeriğe uygun bir üslup geliştirmek
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
GÜN Anlam - 4 ÖSYM SORAR 3. Daha ilk kitaplarında İlhan Berk'i asıl ilgilendiren şey "ne söylediği" olmaktan çok "nasıl söylediği"dir. Bu nedenle dilin yakasını bir türlü bırakmaz. Dur durak bilmeyen bir arayış içindedir. Bu parçadaki altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? Yeni anlatım olanakları arayışında ısrarcı olmak B) Dil alanında özenli araştırmalara imza atmak Kendine özgü bir sözcük evreni oluşturmak D Eserde içerikten çok biçimi önemsemek E Içeriğe uygun bir üslup geliştirmek