Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafta Konu-Ana Düşünce Soruları

30. Wilde şöyle diyor: "Geçmişin bize güzel gelmesine
sebep, onun geçip gitmiş olmasıdır. Geçmiş zaman
bir kere geçip gidince bize hoş geliyor, gerçekte
hoş olmasa da. Ama geçmişi hoş kilmak elimizde.
Bugünkü davranışlarımıza bağlı bir şey bu. Bugün ne
kadar başarılı, ne kadar verimli olursak, kendimize
ve çevremize ne kadar yararlı olursak dünümüz de
gerçekten hoş olur, yanınımız da. Yarınlarımız bugünkü
çalışmalarımız sayesinde güzelleşir.
Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Yarınlarımız bugünkü çalışmalarımız sayesinde gü-
zelleşir.
B) Geçmişimizi ve geleceğimizi güzelleştirmek yaşadı-
ğımız zamanı iyi değerlendirmemize bağlıdır.
e) Kendimize ve çevremize yararlı olmak zamanın ge-
çip gitmesini önleyemez.
D) Geçmiş zaman, elimizden kayıp giden her şey gibi
bizlere hoş gelir.
E) Geçmişi hoş kılmak, geleceğin değerini bilmeye ve
gençleri eğitmeye bağlıdır.
Olçme, Değerlendirm
MEB 2021-2022
32.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
30. Wilde şöyle diyor: "Geçmişin bize güzel gelmesine sebep, onun geçip gitmiş olmasıdır. Geçmiş zaman bir kere geçip gidince bize hoş geliyor, gerçekte hoş olmasa da. Ama geçmişi hoş kilmak elimizde. Bugünkü davranışlarımıza bağlı bir şey bu. Bugün ne kadar başarılı, ne kadar verimli olursak, kendimize ve çevremize ne kadar yararlı olursak dünümüz de gerçekten hoş olur, yanınımız da. Yarınlarımız bugünkü çalışmalarımız sayesinde güzelleşir. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Yarınlarımız bugünkü çalışmalarımız sayesinde gü- zelleşir. B) Geçmişimizi ve geleceğimizi güzelleştirmek yaşadı- ğımız zamanı iyi değerlendirmemize bağlıdır. e) Kendimize ve çevremize yararlı olmak zamanın ge- çip gitmesini önleyemez. D) Geçmiş zaman, elimizden kayıp giden her şey gibi bizlere hoş gelir. E) Geçmişi hoş kılmak, geleceğin değerini bilmeye ve gençleri eğitmeye bağlıdır. Olçme, Değerlendirm MEB 2021-2022 32.
tik
in
en
el
e
1-
ç
5
15. 1967 yılında dünya devletleri, bir gök cisminin kimseye
ait olamayacağını kararlaştırdı. Buna rağmen Amerika-
li Dennis M. Hope, 1980 yılında Ay'ın mülkiyetine talip ol-
du. Kimse buna itiraz etmedi; o da Amerikan adalet sis-
temine göre kendini 8 yıl sonra Ay'ın sahibi ilan etti ve Ay
arazileri satmaya ve bununla ilgili şık tapular düzenleme-
ye başladı. Bugüne kadar; 611 milyon dönüm Ay arazisi
olmak üzere, 325 milyon dönüm Mars ve 125 milyon dö-
nüm Venüs ve Merkür arazisi sattı.
Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilmiştir?
A) Dünya devletleri, öncelikle Ay olmak üzere gezegen-
lere hakim olmaya çalışmaktalar.
B) Yasal ve mantıklı olmamasına rağmen insanlar gök
cisimlerine sahip olmak istemişler.
C) Bilim insanları, insanların hayallerini kısıtlamamak
için onlara uzayın kapılarını açmış.
Ay, Mars ve Venüs'te insanlara ait yasal tapulu arazi-
lerin miktarı milyar dönümü aşmış.
E) Amerikalı bir girişimci, insanların uzaya olan ilgisini
desteklemek için yardhmda bulunmuş.
Diğer sayfaya geçiniz.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
tik in en el e 1- ç 5 15. 1967 yılında dünya devletleri, bir gök cisminin kimseye ait olamayacağını kararlaştırdı. Buna rağmen Amerika- li Dennis M. Hope, 1980 yılında Ay'ın mülkiyetine talip ol- du. Kimse buna itiraz etmedi; o da Amerikan adalet sis- temine göre kendini 8 yıl sonra Ay'ın sahibi ilan etti ve Ay arazileri satmaya ve bununla ilgili şık tapular düzenleme- ye başladı. Bugüne kadar; 611 milyon dönüm Ay arazisi olmak üzere, 325 milyon dönüm Mars ve 125 milyon dö- nüm Venüs ve Merkür arazisi sattı. Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilmiştir? A) Dünya devletleri, öncelikle Ay olmak üzere gezegen- lere hakim olmaya çalışmaktalar. B) Yasal ve mantıklı olmamasına rağmen insanlar gök cisimlerine sahip olmak istemişler. C) Bilim insanları, insanların hayallerini kısıtlamamak için onlara uzayın kapılarını açmış. Ay, Mars ve Venüs'te insanlara ait yasal tapulu arazi- lerin miktarı milyar dönümü aşmış. E) Amerikalı bir girişimci, insanların uzaya olan ilgisini desteklemek için yardhmda bulunmuş. Diğer sayfaya geçiniz.
30. III. Selim Döneminde iltizam sistemi giderek mültezimlerin
çıkarlarına hizmet eder hale gelmiştir. Bunun üzerine devlet
tarım gelirlerini, devlet adına daha çok tahsil edebilmek için
Zahire Bakanlığı'nı kurmuştur.
Buna göre;
I. Üretim üzerindeki devlet otoritesi attırılmaya
çalışılmıştır.
II. Üretimde sürekliliğe önem verilmiştir.
III. Ekonomik alandaki ıslahatlarda Batı örnek alınmıştır.
yargılarından hangilerine ulaşılabilir?
A) Yalnız I
B) Yar
Yalnız III
C) I ve II
DXII ve III
EX, II ve III
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
30. III. Selim Döneminde iltizam sistemi giderek mültezimlerin çıkarlarına hizmet eder hale gelmiştir. Bunun üzerine devlet tarım gelirlerini, devlet adına daha çok tahsil edebilmek için Zahire Bakanlığı'nı kurmuştur. Buna göre; I. Üretim üzerindeki devlet otoritesi attırılmaya çalışılmıştır. II. Üretimde sürekliliğe önem verilmiştir. III. Ekonomik alandaki ıslahatlarda Batı örnek alınmıştır. yargılarından hangilerine ulaşılabilir? A) Yalnız I B) Yar Yalnız III C) I ve II DXII ve III EX, II ve III
1. Okuyucuya namuslu söz söylemek, halka doğruyu
anlatmak, gerçeği anlatırken kimi zaman sert ama
her zaman yürekli olmak, insanların yüreğine gele-
cek adına güçlü bir inanç salmak edebiyatın işlevidir.
Bütün dünyada barış için mücadele etmek ve yaz-
dıklarıyla insanları soylu ve doğal isteklerinde birleş-
tirmek de elbette sanatçının görevi. Nitekim sanat,
insanların kafalarını ve yüreklerini etkileyecek büyük
bir güce sahiptir.
Bu parça düşüncenin akışına göre,
I. Bir insanın sanatçı tanımına hak kazanması için
bu gücü insanların ruhunda güzeli yaratma uğ-
runda kullanması gerekir.
II. Sanatçı olabilmek, sanatı insanlığın iyiliği için kul-
lanmaktan geçer.
III. Nitelikli sanatçı her doğruyu her yerde ifade ede-
bilen ve bundan korkmayan kişidir.
yargılarından hangileriyle tamamlanabilir?
A) Yalnız I
B) Yalnız II
C) I ve II
D) I ve III
E) II ve III
Sor
3.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
1. Okuyucuya namuslu söz söylemek, halka doğruyu anlatmak, gerçeği anlatırken kimi zaman sert ama her zaman yürekli olmak, insanların yüreğine gele- cek adına güçlü bir inanç salmak edebiyatın işlevidir. Bütün dünyada barış için mücadele etmek ve yaz- dıklarıyla insanları soylu ve doğal isteklerinde birleş- tirmek de elbette sanatçının görevi. Nitekim sanat, insanların kafalarını ve yüreklerini etkileyecek büyük bir güce sahiptir. Bu parça düşüncenin akışına göre, I. Bir insanın sanatçı tanımına hak kazanması için bu gücü insanların ruhunda güzeli yaratma uğ- runda kullanması gerekir. II. Sanatçı olabilmek, sanatı insanlığın iyiliği için kul- lanmaktan geçer. III. Nitelikli sanatçı her doğruyu her yerde ifade ede- bilen ve bundan korkmayan kişidir. yargılarından hangileriyle tamamlanabilir? A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II D) I ve III E) II ve III Sor 3.
Bu çağın okuru; Kafka ve Beckett gibi, Calvino ve Eco
gibi, bizde ise Orhan Pamuk gibi anlam belirsizlikleri
sergileyen yazarlarla kuşatılmıştır. Söz gelimi Pamuk,
okuruna kolayca çözümleyebileceği türden romanlar
sunmaz. Öncü biçim denemelerinde bulunur.
alışılmamış kurgular üretir. Topu ise okuruna atar.
Metinlerinde kendil yolculuğunu kendi yaşamasın
istemektedir ondan. Oysaki yazar, geleneksel romanin
belkemiğiydi. Romanda ne yapıp etmek istediğini en iyi
o bilirdi. Uzun beyaz sakalıyla Tolstoy, soylu
görünümüyle Goethe, görkemil gövdesiyle Balzac
yönlendirilmeyi bekleyen okurlarını, birer baba gibi
ellerinden tutarak metinlerinin içinde gezdirir, onlara
yaşamın anlamını öğretirlerdi. Insancıl ahlak ölçütlerinin
üstüne kurulmuş, çözüme giden yolu okurun şaşırmasi
olası olmayan, kapsları yanlış anlamalara sıkı sıkıya
kapatılmış, güvenli baba evleriydi bu sağlam yapılar.
30 Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Kimi sanatçıların kaleminden çıkan ürünleri
anlayabilmek için, belli bir donanıma sahip olmak
gerekir.
B) Bugün ortaya konan ürünlerle eskiden yazılanlar
arasında konu bakımından hiçbir fark yoktur.
C) Edebiyat türlerinin biçim ve içeriğinde yaşanan
değişimler yüzünden eski ile bağ tamamen
Koparılmiştir.
D) Roman türünde eser veren kimi yazarlar, okuyucuyu
bilgilendirme çabası güttüklerinden çok
eleştirilmişlerdir.
Sanatçıların romana yaklaşımında görülen
gelişmeler, okuyucu kitlesini etkin olmaya
zorlamıştır.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
Bu çağın okuru; Kafka ve Beckett gibi, Calvino ve Eco gibi, bizde ise Orhan Pamuk gibi anlam belirsizlikleri sergileyen yazarlarla kuşatılmıştır. Söz gelimi Pamuk, okuruna kolayca çözümleyebileceği türden romanlar sunmaz. Öncü biçim denemelerinde bulunur. alışılmamış kurgular üretir. Topu ise okuruna atar. Metinlerinde kendil yolculuğunu kendi yaşamasın istemektedir ondan. Oysaki yazar, geleneksel romanin belkemiğiydi. Romanda ne yapıp etmek istediğini en iyi o bilirdi. Uzun beyaz sakalıyla Tolstoy, soylu görünümüyle Goethe, görkemil gövdesiyle Balzac yönlendirilmeyi bekleyen okurlarını, birer baba gibi ellerinden tutarak metinlerinin içinde gezdirir, onlara yaşamın anlamını öğretirlerdi. Insancıl ahlak ölçütlerinin üstüne kurulmuş, çözüme giden yolu okurun şaşırmasi olası olmayan, kapsları yanlış anlamalara sıkı sıkıya kapatılmış, güvenli baba evleriydi bu sağlam yapılar. 30 Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Kimi sanatçıların kaleminden çıkan ürünleri anlayabilmek için, belli bir donanıma sahip olmak gerekir. B) Bugün ortaya konan ürünlerle eskiden yazılanlar arasında konu bakımından hiçbir fark yoktur. C) Edebiyat türlerinin biçim ve içeriğinde yaşanan değişimler yüzünden eski ile bağ tamamen Koparılmiştir. D) Roman türünde eser veren kimi yazarlar, okuyucuyu bilgilendirme çabası güttüklerinden çok eleştirilmişlerdir. Sanatçıların romana yaklaşımında görülen gelişmeler, okuyucu kitlesini etkin olmaya zorlamıştır.
33. Kültür kelimesi Latince "ekin ekmek" manasına gelirmiş.
Mikrop cinsinden canlı bir varlığın belirli bir ortam içinde
çoğalmasına da kültür denilir. Bir ferdin veya bir milletin
manevi kıymetlerini işlemesi, çoğaltması ve geliştirmesi
de kültür adını alır. Kültürlü insan birçok şeyi okumuş,
düşünmüş ve iyice sindirmiş olan insandır. Kültürlü bir
millet, maddi ve manevi imkânlarını geliştirmiş, iptidailikten
yüksek bir medeniyet seviyesine ulaşmış olan millettir.
İster toprak gibi maddi ister ilim ve sanat gibi manevi
olsun, işlenen ve geliştirilen her şey "kültür" adı altında
toplanabilir.
Bu parçaya göre,
1. Kültürlü bir millet ilkellikten kurtulmuştur.
II. Kültür kelimesi birçok anlamı çatısı altında toplar.
III. Somut ve soyut alanlarda kültür kelimesinin karşılığı
yer almaktadır.
yargılarından hangilerine ulaşılabilir?
A) Yalnız I
B) Yalnız II
C) II ve III
D) I ve III
D
E) I, II ve III
35
la
Bir e
dem
den
lüyc
Ede
bilm
içle
bir
ma
yor
öve
bul
ede
sur
35. Bu
kil
2.6
A)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
33. Kültür kelimesi Latince "ekin ekmek" manasına gelirmiş. Mikrop cinsinden canlı bir varlığın belirli bir ortam içinde çoğalmasına da kültür denilir. Bir ferdin veya bir milletin manevi kıymetlerini işlemesi, çoğaltması ve geliştirmesi de kültür adını alır. Kültürlü insan birçok şeyi okumuş, düşünmüş ve iyice sindirmiş olan insandır. Kültürlü bir millet, maddi ve manevi imkânlarını geliştirmiş, iptidailikten yüksek bir medeniyet seviyesine ulaşmış olan millettir. İster toprak gibi maddi ister ilim ve sanat gibi manevi olsun, işlenen ve geliştirilen her şey "kültür" adı altında toplanabilir. Bu parçaya göre, 1. Kültürlü bir millet ilkellikten kurtulmuştur. II. Kültür kelimesi birçok anlamı çatısı altında toplar. III. Somut ve soyut alanlarda kültür kelimesinin karşılığı yer almaktadır. yargılarından hangilerine ulaşılabilir? A) Yalnız I B) Yalnız II C) II ve III D) I ve III D E) I, II ve III 35 la Bir e dem den lüyc Ede bilm içle bir ma yor öve bul ede sur 35. Bu kil 2.6 A)
33. Masal genellikle halkın yarattığı, ağızdan ağıza,
kuşaktan kuşağa sürüp gelen, olağanüstü kişilerin
başından geçen olağandışı olaylara yer veren bir
edebiyat türüdür. Genellikle anonim eserler olan
masallarda zaman kavramı da belirgin değildir. Ma-
sallarda olaylar canlı ve hareketli, dil sade, anlatım
akıcıdır.
Bu parçada masalla ilgili aşağıdakilerden hangi-
sine değinilmemiştir?
A) Nasıl nakledildiğine
B) Bazı anlatım özelliklerine
C) Konularının niteliğine
D) Anlatıcılarının kim olduğuna
E) Karakterlerinin niteliğine
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
33. Masal genellikle halkın yarattığı, ağızdan ağıza, kuşaktan kuşağa sürüp gelen, olağanüstü kişilerin başından geçen olağandışı olaylara yer veren bir edebiyat türüdür. Genellikle anonim eserler olan masallarda zaman kavramı da belirgin değildir. Ma- sallarda olaylar canlı ve hareketli, dil sade, anlatım akıcıdır. Bu parçada masalla ilgili aşağıdakilerden hangi- sine değinilmemiştir? A) Nasıl nakledildiğine B) Bazı anlatım özelliklerine C) Konularının niteliğine D) Anlatıcılarının kim olduğuna E) Karakterlerinin niteliğine
A
35 ve 36. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
duğumu biliyor musun?" diye sorar. "Biraz bekle, bana bir şey
Bir arkadaşı Sokrates'e rastlar ve "Arkadaşınla ilgili ne duy-
söylemeden önce küçük bir testten geçmeni istiyorum. Buna
Üçlü Filtre Test) deniyor. Benimle arkadaşım hakkında ko-
düşün. Şimdi başlayalım. Birinci filtre 'gerçek filtresi. Bana söy-
nuşmaya başlamadan önce bir süre dur ve ne söyleyeceğini
leyeceğin şeyin tam olarak gerçek olduğundan emin misin?
şeklinde yanıtlar Sokrates soruyu. Arkadaşı, "Hayır, aslında
bunu sadece duydum ve..." deyince Sokrates "Tamam, öyley-
se sen bunun gerçekliğinden emin değilsin. Şimdi ikinci filtreyi
deneyelim, "iyilik filtresini. Bana söylemek üzere olduğun şey
iyi bir şey mi?" der. "Hayır, tam tersi..." diyerek devam etmek
isteyen arkadaşına Sokrates, "Öyleyse onun hakkında bana
kötü bir şey söylemek istiyorsun ve bunun doğruluğundan
emin değilsin. Yine de testi geçebilirsin çünkü geriye bir filt-
re daha kaldı. 'İşe yararlılık filtresi'. Bana arkadaşım hakkında
söyleyeceğin şey benim işime yarar mı?" sorusunu yöneltir bu
kez de. "Hayır, aslında yaramaz." cevabını alınca da "Anlaşıl-
dı. Söyleyeceğin şey ne gerçek ne iyi ne de faydalı. O zaman
neden söyleyeceksin ki?" diyerek arkadaşının öncelikle kendi
davranış ve söylemlerini gözden geçirmesi gerektiğine dikkat
çekerek konuşmayı sonlandırır.
35. Aşağıdakilerden hangisi bu parçadaki düşünceyi destek-
ler niteliktedir?
TOPRAK
wayne A) Ön yargı, öğrenilmiş bir özelliktir. Bizler, ön yargılı doğma-
yız; ön yargıyı öğreniriz.
B) Yükselmek isteyen mütevazı olmalı, yücelik dağına çıkmak
için alçak gönüllülükten başka merdiven yoktur.
C) Gel, ne olursan ol yine gely yüz bin kere tövbeni bozmuş
olsan da yine gel.
nggely vi
D) Evinizin eşiğini temizlemeden komşunuzun damındaki kar-
Hardan şikâyet etmeyiniz.
E) Kendini sürekli överek karşısındakini eleştiren insanlar, yo-
ğun bir yetersizlik hissi taşımaktadır.
C)Yalnız III
E) II ve III
Diğer sayfaya geçiniz.
ir süreçte hapishanedeki bir kö-
üzerine bir deney yapar. Köpe-
anından geçen her mahkumun
ilginç yanı, köpeğin de ken-
in kaçmayıp kendisini tekme
vski, bir gün köpeğin yanına
ar. Köpek bu durum karşısın-
undan uzaklaşır. Neredeyse
de onlardan kaçmayan bu
Orse ondan kaçar olmuştur.
ması ise kötü şartlarda ya-
görünce şaşırıp ne yapa-
nangisi söylenebilir?
da hiçbir zaman güven
lik yabanıl ot gibi mua-
sevgi sarıp sarmalaya-
ün hayvanlar, bu du-
alık etme potansiyeli
ya Savaşı'nın
Dünya Miras
ar dayanan bu
yer almakta-
erinde kurulu
llik yarışma-
vaşı'nın da
neticesinde
Iduğu orta-
sorular-
?
neresi-
ev sa-
antik
ba-
10
36. Bu parçada Sokrates'te;
I. kıskançlık,
II. hayıflanma,
III. oturaklılık
duygularından hangileri belirgindir?
A) Yalnız I
B) Yalnız II
D) I ve III
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
A 35 ve 36. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. duğumu biliyor musun?" diye sorar. "Biraz bekle, bana bir şey Bir arkadaşı Sokrates'e rastlar ve "Arkadaşınla ilgili ne duy- söylemeden önce küçük bir testten geçmeni istiyorum. Buna Üçlü Filtre Test) deniyor. Benimle arkadaşım hakkında ko- düşün. Şimdi başlayalım. Birinci filtre 'gerçek filtresi. Bana söy- nuşmaya başlamadan önce bir süre dur ve ne söyleyeceğini leyeceğin şeyin tam olarak gerçek olduğundan emin misin? şeklinde yanıtlar Sokrates soruyu. Arkadaşı, "Hayır, aslında bunu sadece duydum ve..." deyince Sokrates "Tamam, öyley- se sen bunun gerçekliğinden emin değilsin. Şimdi ikinci filtreyi deneyelim, "iyilik filtresini. Bana söylemek üzere olduğun şey iyi bir şey mi?" der. "Hayır, tam tersi..." diyerek devam etmek isteyen arkadaşına Sokrates, "Öyleyse onun hakkında bana kötü bir şey söylemek istiyorsun ve bunun doğruluğundan emin değilsin. Yine de testi geçebilirsin çünkü geriye bir filt- re daha kaldı. 'İşe yararlılık filtresi'. Bana arkadaşım hakkında söyleyeceğin şey benim işime yarar mı?" sorusunu yöneltir bu kez de. "Hayır, aslında yaramaz." cevabını alınca da "Anlaşıl- dı. Söyleyeceğin şey ne gerçek ne iyi ne de faydalı. O zaman neden söyleyeceksin ki?" diyerek arkadaşının öncelikle kendi davranış ve söylemlerini gözden geçirmesi gerektiğine dikkat çekerek konuşmayı sonlandırır. 35. Aşağıdakilerden hangisi bu parçadaki düşünceyi destek- ler niteliktedir? TOPRAK wayne A) Ön yargı, öğrenilmiş bir özelliktir. Bizler, ön yargılı doğma- yız; ön yargıyı öğreniriz. B) Yükselmek isteyen mütevazı olmalı, yücelik dağına çıkmak için alçak gönüllülükten başka merdiven yoktur. C) Gel, ne olursan ol yine gely yüz bin kere tövbeni bozmuş olsan da yine gel. nggely vi D) Evinizin eşiğini temizlemeden komşunuzun damındaki kar- Hardan şikâyet etmeyiniz. E) Kendini sürekli överek karşısındakini eleştiren insanlar, yo- ğun bir yetersizlik hissi taşımaktadır. C)Yalnız III E) II ve III Diğer sayfaya geçiniz. ir süreçte hapishanedeki bir kö- üzerine bir deney yapar. Köpe- anından geçen her mahkumun ilginç yanı, köpeğin de ken- in kaçmayıp kendisini tekme vski, bir gün köpeğin yanına ar. Köpek bu durum karşısın- undan uzaklaşır. Neredeyse de onlardan kaçmayan bu Orse ondan kaçar olmuştur. ması ise kötü şartlarda ya- görünce şaşırıp ne yapa- nangisi söylenebilir? da hiçbir zaman güven lik yabanıl ot gibi mua- sevgi sarıp sarmalaya- ün hayvanlar, bu du- alık etme potansiyeli ya Savaşı'nın Dünya Miras ar dayanan bu yer almakta- erinde kurulu llik yarışma- vaşı'nın da neticesinde Iduğu orta- sorular- ? neresi- ev sa- antik ba- 10 36. Bu parçada Sokrates'te; I. kıskançlık, II. hayıflanma, III. oturaklılık duygularından hangileri belirgindir? A) Yalnız I B) Yalnız II D) I ve III
35. (1) Önce düzyazı İngilizce çeviriden bir şiir, bir üçlü okudum, sonra da o şiirin İtalyancasını. (II) Yapıtın bir bölümünü
böyle hatmettim. (III) Ardından aynı bölümü önce baştan sona İngilizce, sonra baştan sona İtalyanca okudum. (IV) Bu
ilk okumadan sonra çevirilerin özgün metnin yerini asla tutamayacağını kavradım. (V) Çeviri ancak okurun özgün metne
yakınlık duymasını sağlayan bir araç, bir dürtü olabilirdi.
Bu parçanın ana düşüncesi, numaralanmış cümlelerin hangisinde ifade edilmiştir?
A) I
B) II
C) III
DVIV
E) V
likleri aramak daha doğr
BAH
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
35. (1) Önce düzyazı İngilizce çeviriden bir şiir, bir üçlü okudum, sonra da o şiirin İtalyancasını. (II) Yapıtın bir bölümünü böyle hatmettim. (III) Ardından aynı bölümü önce baştan sona İngilizce, sonra baştan sona İtalyanca okudum. (IV) Bu ilk okumadan sonra çevirilerin özgün metnin yerini asla tutamayacağını kavradım. (V) Çeviri ancak okurun özgün metne yakınlık duymasını sağlayan bir araç, bir dürtü olabilirdi. Bu parçanın ana düşüncesi, numaralanmış cümlelerin hangisinde ifade edilmiştir? A) I B) II C) III DVIV E) V likleri aramak daha doğr BAH
de
a-
SI
an
iş
a
9
endemik-
yargılarından hangilerine ulaşılabilir?
A) Yalnız I
B) Yalnız II
D) Ive II
E)T, II ve III
29. 1969 yılında Ay'a giden ilk astronotlar geri döndüğünde
Ay'ın sudan yoksun.olduğu düşünülüyordu. Ancak son
20 yıl içinde Ay'ın etrafında dönen ve Ay'a çarptırılan
cihazlarla yapılan çalışmalar, kutuplar civarındaki, sü-
rekli gölgede kalan kısımlarda su buzu olduğunu gös-
termişti. Yine aynı dönemde uzaktan yapılan çeşitli
gözlemler sırasında Ay'ın güneş alan kısımlarında da
su olabileceğine dair çeşitli veriler elde edilmişti. Ancak
bu verilerin kaynağının su (H₂O) mu yoksa hidroksil
(OH) mi olduğu tam olarak bilinmiyordu. Elde edilen
son veriler, Ay'ın güney kutbu civarında bulunan ve
güneş ışığı alan Clavius Krateri'nde su buzu olduğunu
00 doğruluyor.
Bu parçadan aşağıdaki yargılardan hangisine ula
şılabilir?
A) Ön yargıların değişmesi uzun zaman gerektirir.
B) Bilim insanları bir iddiayı kanıtlamak için uzun süren
çalışmalar yapar. L
C) Bilginin birikimli olarak ilerlemesi insanlara yeni bil-
gilerin kapılarını açar.
D) Uzay alanında yapılan çalışmalarda her ulustan
bilim insanı insanlığa katkı sağlar.
E) Bugüne kadar bilim insanları uzay alanındaki çalış-
malarını Ay üzerinde yoğunlaştırmıştır.
108 ²10
Yalnız III
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
de a- SI an iş a 9 endemik- yargılarından hangilerine ulaşılabilir? A) Yalnız I B) Yalnız II D) Ive II E)T, II ve III 29. 1969 yılında Ay'a giden ilk astronotlar geri döndüğünde Ay'ın sudan yoksun.olduğu düşünülüyordu. Ancak son 20 yıl içinde Ay'ın etrafında dönen ve Ay'a çarptırılan cihazlarla yapılan çalışmalar, kutuplar civarındaki, sü- rekli gölgede kalan kısımlarda su buzu olduğunu gös- termişti. Yine aynı dönemde uzaktan yapılan çeşitli gözlemler sırasında Ay'ın güneş alan kısımlarında da su olabileceğine dair çeşitli veriler elde edilmişti. Ancak bu verilerin kaynağının su (H₂O) mu yoksa hidroksil (OH) mi olduğu tam olarak bilinmiyordu. Elde edilen son veriler, Ay'ın güney kutbu civarında bulunan ve güneş ışığı alan Clavius Krateri'nde su buzu olduğunu 00 doğruluyor. Bu parçadan aşağıdaki yargılardan hangisine ula şılabilir? A) Ön yargıların değişmesi uzun zaman gerektirir. B) Bilim insanları bir iddiayı kanıtlamak için uzun süren çalışmalar yapar. L C) Bilginin birikimli olarak ilerlemesi insanlara yeni bil- gilerin kapılarını açar. D) Uzay alanında yapılan çalışmalarda her ulustan bilim insanı insanlığa katkı sağlar. E) Bugüne kadar bilim insanları uzay alanındaki çalış- malarını Ay üzerinde yoğunlaştırmıştır. 108 ²10 Yalnız III
B
AYT
5. Çocuklarla ebeveynlerin beraber sesli kitap okumasıyla
ilgili duygu ve davranışları inceleyen güncel bir
araştırmaya göre anne ve babaların çoğu, çocukları
okumayı öğrendikten sonra onlarla beraber kitap
okumayı bırakıyor. Bu nedenle çocuklar; aileleriyle
beraber kaliteli zaman geçirme, telaffuz ve kelime
dağarcıklarını genişletme, öyküleri zihinde canlandırma
ve yorumlama ile ileriki dönemlerde okuma
alışkanlıklarını devam ettirme gibi olanaklardan
mahrum kalıyor. Çocukların hayal güçlerini ve
yaratıcılıklarını geliştirmeyi hedefleyen araştırmacı Çetin
Şeker "Çoğu ebeveyn okulda yeterince etkinlik ve
okuma yapıldığı kanaati ile çocuklarıyla okuma
yapmayı bırakıyor ve kitap okumanın neresinde
olacağına karar veremiyor." açıklamasında bulunuyor.
1. Çocukları okumayı öğrendikten sonra onlarla
beraber kitap okumayı bırakan anne babaların
çocukları neleri kaybediyor?
II. Ebeveynler çocuklarla beraber kitap okuma
etkinliğini neden bırakıyor?
III. Okumayı öğrenmelerinin, çocukların hayal güçleri
ve yaratıcılıklarının gelişmesine katkısı nedir?
Bu parçada numaralanmış sorulardan hangilerinin
yanıtı vardır?
A) Yalnız I
B) Yalnız II
C) Yalnız III
D) ve II
E) II ve III
B
B
7.
E.B
8.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
B AYT 5. Çocuklarla ebeveynlerin beraber sesli kitap okumasıyla ilgili duygu ve davranışları inceleyen güncel bir araştırmaya göre anne ve babaların çoğu, çocukları okumayı öğrendikten sonra onlarla beraber kitap okumayı bırakıyor. Bu nedenle çocuklar; aileleriyle beraber kaliteli zaman geçirme, telaffuz ve kelime dağarcıklarını genişletme, öyküleri zihinde canlandırma ve yorumlama ile ileriki dönemlerde okuma alışkanlıklarını devam ettirme gibi olanaklardan mahrum kalıyor. Çocukların hayal güçlerini ve yaratıcılıklarını geliştirmeyi hedefleyen araştırmacı Çetin Şeker "Çoğu ebeveyn okulda yeterince etkinlik ve okuma yapıldığı kanaati ile çocuklarıyla okuma yapmayı bırakıyor ve kitap okumanın neresinde olacağına karar veremiyor." açıklamasında bulunuyor. 1. Çocukları okumayı öğrendikten sonra onlarla beraber kitap okumayı bırakan anne babaların çocukları neleri kaybediyor? II. Ebeveynler çocuklarla beraber kitap okuma etkinliğini neden bırakıyor? III. Okumayı öğrenmelerinin, çocukların hayal güçleri ve yaratıcılıklarının gelişmesine katkısı nedir? Bu parçada numaralanmış sorulardan hangilerinin yanıtı vardır? A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) ve II E) II ve III B B 7. E.B 8.
38.-40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
Başlangıçlar ve sonlar birbirinden çok da ayrı şeyler değil aslında. O
tarifi imkânsız mutluluklar başlangıç anlarıyla birlikte başlıyor aslında
bir tedirginlik, bir ikilem hissi yaratsa da kalpteki umutlar içinde hep
coşkular, hevesler, arzular, heyecanlar, mutluluklar barındırır. Oysa-
ve tabi kaçınılmaz sona doğru gidişler de... Başlamak insanoğlunda
bazen bir rahatlama hissi uyandırsa da genellikle bitişler hep hüzün,
ki bitişler öyle mi ya? İnsanda bir doygunluk hissi uyandırsa hatta
karşımıza çıkar. Başlangıçları çok çok önemsiyoruz da sona gel-
hep keder, hep başarısızlık duygusunun ağır bastığı durumlar olarak
değerlendiriyor, sonları hatırlıyor insanoğlu, olayları, aşkları, duygu-
mişse bir şeyler, niyeyse aynı özeni gösteremiyoruz. Oysa sonlarla
ları... Ailemize yeni katılan bir bebeğin doğumuyla yaşandığımız se-
vinç unutuluyor zamanla da... Bu dünyadan göçerken bir insan, dün-
yada bıraktığı izlerle, yaptıklarıyla kalıyor hep aklımızda... Aşıkların,
başlangıçta hissettikleri güzel ve çok özel duygular, iş bir gün ayrılık
noktasına geldiğinde belleklerinden silinebiliyor. Aslında pragmatist
yapımızdan kaynaklanıyor biraz da işe, aşka, ilişkiye başlarken ki
beklentilerimiz, sonuçlarına göre bir anlam kazanıyor ancak... Peki,
öyleyse neden esirgiyoruz hak ettiği özenli yaklaşımı sonlardan?
38. Bu sözleri söyleyen kişi aşağıdakilerin hangisiyle nitelen-
dirilemez?
A) Hoşgörülü ve gerçekçi bir tutum içinde olan
B) Farkındalığı yüksek olan, sorgulayan
C) Çevresinde olup bitenlerden yakınan
D) Eleştirel bir yaklaşıma sahip
E) İyi bir gözlemci
39. Bu parçada konuyla ilgili asoğuda
re cevaplayınız.
e eğilimleri açısından
an da çok ilgi çekici
k ve kadın adlarında
sinde bulunabilecek
e'de yeni doğanlara
me oranla çok yük-
navlarına başvuran
yim sonunda fark-
adilar) rastladığını
uşturan bu adlar-
en adlara eklenen
iyetten sonra ad
mli sözcüklere ve
da etkili olmuş
ökenlilerin oranı
mi, az duyulmuş
eyiş güzelliğine
diğine, anlamı-
sine ulaşıla-
unmamakta-
zlardan çok
elişmelerin
enli isimle-
münü dik-
DENEME ZAMANI
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
38.-40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Başlangıçlar ve sonlar birbirinden çok da ayrı şeyler değil aslında. O tarifi imkânsız mutluluklar başlangıç anlarıyla birlikte başlıyor aslında bir tedirginlik, bir ikilem hissi yaratsa da kalpteki umutlar içinde hep coşkular, hevesler, arzular, heyecanlar, mutluluklar barındırır. Oysa- ve tabi kaçınılmaz sona doğru gidişler de... Başlamak insanoğlunda bazen bir rahatlama hissi uyandırsa da genellikle bitişler hep hüzün, ki bitişler öyle mi ya? İnsanda bir doygunluk hissi uyandırsa hatta karşımıza çıkar. Başlangıçları çok çok önemsiyoruz da sona gel- hep keder, hep başarısızlık duygusunun ağır bastığı durumlar olarak değerlendiriyor, sonları hatırlıyor insanoğlu, olayları, aşkları, duygu- mişse bir şeyler, niyeyse aynı özeni gösteremiyoruz. Oysa sonlarla ları... Ailemize yeni katılan bir bebeğin doğumuyla yaşandığımız se- vinç unutuluyor zamanla da... Bu dünyadan göçerken bir insan, dün- yada bıraktığı izlerle, yaptıklarıyla kalıyor hep aklımızda... Aşıkların, başlangıçta hissettikleri güzel ve çok özel duygular, iş bir gün ayrılık noktasına geldiğinde belleklerinden silinebiliyor. Aslında pragmatist yapımızdan kaynaklanıyor biraz da işe, aşka, ilişkiye başlarken ki beklentilerimiz, sonuçlarına göre bir anlam kazanıyor ancak... Peki, öyleyse neden esirgiyoruz hak ettiği özenli yaklaşımı sonlardan? 38. Bu sözleri söyleyen kişi aşağıdakilerin hangisiyle nitelen- dirilemez? A) Hoşgörülü ve gerçekçi bir tutum içinde olan B) Farkındalığı yüksek olan, sorgulayan C) Çevresinde olup bitenlerden yakınan D) Eleştirel bir yaklaşıma sahip E) İyi bir gözlemci 39. Bu parçada konuyla ilgili asoğuda re cevaplayınız. e eğilimleri açısından an da çok ilgi çekici k ve kadın adlarında sinde bulunabilecek e'de yeni doğanlara me oranla çok yük- navlarına başvuran yim sonunda fark- adilar) rastladığını uşturan bu adlar- en adlara eklenen iyetten sonra ad mli sözcüklere ve da etkili olmuş ökenlilerin oranı mi, az duyulmuş eyiş güzelliğine diğine, anlamı- sine ulaşıla- unmamakta- zlardan çok elişmelerin enli isimle- münü dik- DENEME ZAMANI
TYT DENEME SINAVI 06
A A
22. Beş yıl öncesine kadar her şeyi beğeniyordum.
Okuduğum eserde bir tatsızlık bulsam bile her yanlış
veya eksik bir doğrudur, diye satır aralarından yazın
sanatını bulmaya çalışıyordum. Ne olursa olsun bu
kendisini aşan tumturaklı çıkarsamalar yapıyordum. Artik
bir emeğin, uzun bir uğraşın ürünüdür, savıyla eserin
akıllandım.
Bu parçada eserlerle ilgili olarak anlatılmak istenen
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Bes y öncesine kadar, yetkin olanlarını bulabilmek
mümkün olmuştur.
B) Yanlışlıklarına ve eksikliklerine rağmen saygıyı hak
etmektedir.
C) Uzun bir uğraş sonucu ortaya çıkmalarına rağmen
yanlış biçimde eleştirilmektedir.
D) Gerçek lezzetini, satır aralarını fark edenler almayı
başarmaktadır.
E) Bir emeğin ürünü olması, onu sanat yapıtı saymak
için yeterli değildir.
23. Dergisiz bir edebiyatı düşünemeyeceğim gibi dergilerle
irtibatı olmayan bir yazar ya da şairi de edebiyatla
irtibatlı olarak düşünemiyorum. Dergiler edebiyatımızın
can damarı. Edebiyatımızın yaşayan yüzü dergiler.
Heyecanın, sürekliliğin, var olmanın en sağlam
duraklarındandır adol
heru
cikan
de
nda
mi
J
arı
ek.
için
e
ir
24. Y
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
TYT DENEME SINAVI 06 A A 22. Beş yıl öncesine kadar her şeyi beğeniyordum. Okuduğum eserde bir tatsızlık bulsam bile her yanlış veya eksik bir doğrudur, diye satır aralarından yazın sanatını bulmaya çalışıyordum. Ne olursa olsun bu kendisini aşan tumturaklı çıkarsamalar yapıyordum. Artik bir emeğin, uzun bir uğraşın ürünüdür, savıyla eserin akıllandım. Bu parçada eserlerle ilgili olarak anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Bes y öncesine kadar, yetkin olanlarını bulabilmek mümkün olmuştur. B) Yanlışlıklarına ve eksikliklerine rağmen saygıyı hak etmektedir. C) Uzun bir uğraş sonucu ortaya çıkmalarına rağmen yanlış biçimde eleştirilmektedir. D) Gerçek lezzetini, satır aralarını fark edenler almayı başarmaktadır. E) Bir emeğin ürünü olması, onu sanat yapıtı saymak için yeterli değildir. 23. Dergisiz bir edebiyatı düşünemeyeceğim gibi dergilerle irtibatı olmayan bir yazar ya da şairi de edebiyatla irtibatlı olarak düşünemiyorum. Dergiler edebiyatımızın can damarı. Edebiyatımızın yaşayan yüzü dergiler. Heyecanın, sürekliliğin, var olmanın en sağlam duraklarındandır adol heru cikan de nda mi J arı ek. için e ir 24. Y
Kendi ruh dünyasını bir şiir ya da bir hikâye içine sıkış-
tırmak isteyen bir yazar, ruhunu ve düşüncelerini ge-
leneğe yaslamalıdır. Bunu yapamazsa okuyucusunun
kültürel bağlamıyla iletişim kuramaz ve yazın dünyası
içinde kaybolur.
Kimileri, yazı yazmanın eski tavırları okuyarak ve eski-
lerin düşünce dünyasını içselleştirerek gerçekleşeceği-
ni söylüyor. Ben onlara inanmıyorum. Yazmam için tek
ihtiyacım biraz özgünlük. Gelenek beni sadece pranga-
lara mahkûm edecek. Yüzümü kimsenin hissetmediği
sahalara dönmezsem başarılı olamam.
Bu iki parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söy-
lenebilir?
A) Değişik görüşlerin aslında birbirini desteklediğini göster-
mektedirler.
B) İki farklı temaya ilişkin ortak bir görüş olduğunu vurgula-
maktadırlar.
C) Aynı olguyu farklı yönleriyle değerlendirip ele almaktadırlar.
D) Ortak bir düşünceyi pekiştirmeye yönelik farklı örnekler
sunmaktadırlar.
E) Farklı üsluplar kullansalar da konuyu benzer nedenlerle
açıklamaktadırlar.
29.
Ankara Yayıncılık
topl
32
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
Kendi ruh dünyasını bir şiir ya da bir hikâye içine sıkış- tırmak isteyen bir yazar, ruhunu ve düşüncelerini ge- leneğe yaslamalıdır. Bunu yapamazsa okuyucusunun kültürel bağlamıyla iletişim kuramaz ve yazın dünyası içinde kaybolur. Kimileri, yazı yazmanın eski tavırları okuyarak ve eski- lerin düşünce dünyasını içselleştirerek gerçekleşeceği- ni söylüyor. Ben onlara inanmıyorum. Yazmam için tek ihtiyacım biraz özgünlük. Gelenek beni sadece pranga- lara mahkûm edecek. Yüzümü kimsenin hissetmediği sahalara dönmezsem başarılı olamam. Bu iki parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söy- lenebilir? A) Değişik görüşlerin aslında birbirini desteklediğini göster- mektedirler. B) İki farklı temaya ilişkin ortak bir görüş olduğunu vurgula- maktadırlar. C) Aynı olguyu farklı yönleriyle değerlendirip ele almaktadırlar. D) Ortak bir düşünceyi pekiştirmeye yönelik farklı örnekler sunmaktadırlar. E) Farklı üsluplar kullansalar da konuyu benzer nedenlerle açıklamaktadırlar. 29. Ankara Yayıncılık topl 32
D)Riza Tevfik Bölükbaşı
C) Mehmet Akif Ersoy
E) Yahya Kemal Beyatlı
7. Mehmet Akif Safahat'ta mimari, musiki ve edebiyat başta olmak
üzere, doğrudan doğruya veya dolaylı olarak güzel sanatlara yer
verir. Süleymaniye, Fatih ve Yeni Cami, dinî mimarinin önemli
eserleri oldukları için ayrıntılı olarak yer alırlar. Bunda Akif 'in ön-
celikle değer verdiği ve üzerinde durduğu dinin de etkisi vardır.
Safahat'ın ikinci kitabının Süleymaniye Kürsüsünde ve dördün-
cü kitabının Fatih Kürsüsünde adını taşımalan, bu açıdan da
önemlidir. Musikide ise Şarkın Yegâne Dâhisine manzumesi ile
ud sanatçısı Şerif Muhyittin Targan'ı ve sanatını anlatır. Bu man-
zumede bütün olarak şarktakl musikinin durumundan yakınır ve
milli zevkin düşkünlüğünden üzüntü duyar.
Bu parçadan hareketle Mehmet Akif'le ilgili olarak aşağıda-
kilerden hangisine ulaşılamaz?
A) Edebî eserlerini oluştururken güzel sanatlardan yararlandığı-
na
B) Dini dokuyu yansıtan yapılara şiirlerinde geniş yer verdiğine
C) Şiirlerinde yer verdiği temaları dinî bir duyarlılıkla işlediğine
D) Yaşadığı dönemle ilgili his ve düşüncelerini şır yoluyla dile
getirdiğine
O
E) Şiirde musikinin yeterince kullanılmaması nedeniyle hayıflan-
dığına
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
D)Riza Tevfik Bölükbaşı C) Mehmet Akif Ersoy E) Yahya Kemal Beyatlı 7. Mehmet Akif Safahat'ta mimari, musiki ve edebiyat başta olmak üzere, doğrudan doğruya veya dolaylı olarak güzel sanatlara yer verir. Süleymaniye, Fatih ve Yeni Cami, dinî mimarinin önemli eserleri oldukları için ayrıntılı olarak yer alırlar. Bunda Akif 'in ön- celikle değer verdiği ve üzerinde durduğu dinin de etkisi vardır. Safahat'ın ikinci kitabının Süleymaniye Kürsüsünde ve dördün- cü kitabının Fatih Kürsüsünde adını taşımalan, bu açıdan da önemlidir. Musikide ise Şarkın Yegâne Dâhisine manzumesi ile ud sanatçısı Şerif Muhyittin Targan'ı ve sanatını anlatır. Bu man- zumede bütün olarak şarktakl musikinin durumundan yakınır ve milli zevkin düşkünlüğünden üzüntü duyar. Bu parçadan hareketle Mehmet Akif'le ilgili olarak aşağıda- kilerden hangisine ulaşılamaz? A) Edebî eserlerini oluştururken güzel sanatlardan yararlandığı- na B) Dini dokuyu yansıtan yapılara şiirlerinde geniş yer verdiğine C) Şiirlerinde yer verdiği temaları dinî bir duyarlılıkla işlediğine D) Yaşadığı dönemle ilgili his ve düşüncelerini şır yoluyla dile getirdiğine O E) Şiirde musikinin yeterince kullanılmaması nedeniyle hayıflan- dığına
1.
Edebiyatımızda birçok şair, adıyla özdeşleşen bir şiiriyle
okunuyor ve onunla hatırlanıyor. Cahit Sıtkı deyince
hepimizin aklına "Otuz Beş Yaş" şiiri geliyor. Oysa
onun çok güzel başka şiirleri de var. Yalnız Tarancı
mı? Ahmet Muhip Dıranas da "Fahriye Abla" şiirinin
kendi ününün önüne geçmesinden rahatsız olduğunu
söylemişti. Sadece bunlar mı? Daha birçok şair aynı
sorunla karşı karşıya. Bu şairlerin antolojilere de hep
aynı şiiri giriyor ve toplantılarda olsun, anma günlerinde
olsun hep bu tek şiir okunuyor. Bu tekdüzelikten kurtul-
mak için ne zaman harekete geçilecek, bilmiyorum.
Bu parçada aşağıdakilerin hangisinden yakınılmak-
tadır?
A) Günümüz antolojilerinin içerik yönünden gerçekler-
den uzak olmasından
B) Yazınsal değeri yüksek, derinlikli şiirlerin yeterince
okur bulamamasından
C) Şairlerin, diğer şiirlerinin yadsınarak tek bir şiire
hapsedilmesinden
D) İyi şiir sayısının azlığının, genç yeteneklerin orta-
ya kışını engellemesinden
E) Ön yargılı tavırların şairler arasında huzursuzluk
yaratmasından
3.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
1. Edebiyatımızda birçok şair, adıyla özdeşleşen bir şiiriyle okunuyor ve onunla hatırlanıyor. Cahit Sıtkı deyince hepimizin aklına "Otuz Beş Yaş" şiiri geliyor. Oysa onun çok güzel başka şiirleri de var. Yalnız Tarancı mı? Ahmet Muhip Dıranas da "Fahriye Abla" şiirinin kendi ününün önüne geçmesinden rahatsız olduğunu söylemişti. Sadece bunlar mı? Daha birçok şair aynı sorunla karşı karşıya. Bu şairlerin antolojilere de hep aynı şiiri giriyor ve toplantılarda olsun, anma günlerinde olsun hep bu tek şiir okunuyor. Bu tekdüzelikten kurtul- mak için ne zaman harekete geçilecek, bilmiyorum. Bu parçada aşağıdakilerin hangisinden yakınılmak- tadır? A) Günümüz antolojilerinin içerik yönünden gerçekler- den uzak olmasından B) Yazınsal değeri yüksek, derinlikli şiirlerin yeterince okur bulamamasından C) Şairlerin, diğer şiirlerinin yadsınarak tek bir şiire hapsedilmesinden D) İyi şiir sayısının azlığının, genç yeteneklerin orta- ya kışını engellemesinden E) Ön yargılı tavırların şairler arasında huzursuzluk yaratmasından 3.