Paragrafta Konu-Ana Düşünce Soruları

er tertip or olma- aklama ar ne- ezme, me gibi başka a ihti- rden yer ken stir. esi lu- B B B 7. (1) Rüzgâr enerjisi, kirliliğe sebebiyet vermeyen, yenilenebilir ve tükenmeyen enerji türlerinden bi- ridir. (II) Ucuzdur, ticari boyutu giderek genişle- mektedir ve giderek artan küresel iklim değişikliği ve enerji güvenliği hakkındaki endişeler, rüzgâr enerjisini yeni ekonominin merkezine oturtmuştur. (III) Rüzgâr enerjisi konvansiyonel enerji kaynak- larından farklı olarak sera gazı salınımına neden olmamaktadır. (IV) Rüzgâr türbinlerinin de etkili bir şekilde kullanımıyla rüzgâr enerjisinden yararlan- mak ve elektrik enerjisi elde etmek daha kolay ve yararlı hâle gelmiştir. (V) Rüzgâr enerjisi santral- lerinin ana yapı elemanı olan rüzgâr türbinleri sa- yesinde hareket hâlindeki havanın kinetik enerjisini öncelikle mekanik enerjiye ve sonrasında elektrik enerjisine dönüştürerek rüzgâr enerjisi, kullanıma hazır hâle gelmiş olur. Bu parçada numaralanmış cümlelerde geçen rüzgâr enerjisi hakkında aşağıdakilerden han- gisi söylenemez? V 1. cümlede, sahip olduğu bazı özellikler dile ge- tirilmiştir. BY II. cümlede, günümüzde öneminin artmasında- ki nedenlerden bahsedilmiştir. III. cümlede diğer enerji kaynaklarından farkı ortaya koyulmuştur. D)V. cümlede kullanımının ne kadar zor olduğun- dan söz edilmiştir. VE) V. cümlede kullanımı için hangi aşamalardan geçtiği ifade edilmiştir.

EĞİTİM KURUMLARI 25. Eğitim, sağlık, toplumsal kalkınma ve kültürel mirasın korunması gibi alanlarda hazırlanan kamu spotları; eği- tici ve bilgilendirici niteliklere sahip multimedya içerik- lerden oluşmaktadır. Kamu spotları, toplumsal bir fay- danın amaçlandığı alanlarda izleyicide ya da dinleyicide doğrudan bir düşünce veya davranış ile ilgili değişimin gerçekleşmesini hedeflemektedir. Bu değişim bir konu hakkında farkındalığın arttırılması, yanlış bir algının de- ğiştirilmesi, kazandırılmak istenilen bir davranışın teşvik edilmesi, toplumsal birlikteliği güçlendirecek bir düşün- cenin geliştirilmesi şeklinde gerçekleşebilmektedir. Farklı temaları konu edecek şekilde hazırlanan kamu spotları; radyo ve televizyonlar aracılığıyla yayımlanmakta ve hal- ka sunulmaktadır. Bu parçadan hareketle "kamu spotu" ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? A) Farklı kanallar aracılığıyla, belirlenen hedef kitleye ulaştığına BY Farklı içeriklerde ve geliştirici özellikler taşıyacak bi- çimde hazırlandığına C) Kimi konular hakkında bilinç oluşturup hatalı düşün- celerin düzeltilmesini amaç edindiğine D) Güdümlü olarak bir davranışa sevk etme amacıyla kullanıldığına E) Toplumsal düzenin sağlanmasında resmî kurumlarca başvurulan önemli bir yöntem olduğuna 2

EĞİTİM KURUMLARI COVID-19 salgınıyla birlikte sadece hayatlarımız de- ğil günlük yaşantımıza etki eden a'dan z'ye pek çok alışkanlığımız da değişti, dönüştü. Hâlâ da değişiyor ve dönüşüyor. Pek çok sektör için alternatifler yaratılı- yor. Bunlardan biri de market ve mağaza alışverişleri- miz sırasında teması en aza indirmek için üretilen çö- zümler. Günümüzde kimi marketlerde gördüğümüz kasiyersiz elektronik kasalar bu süreçte yaygınlaşmış durumda. Yapay zekâ, uzun zamandır hayatımızda var olan bir gelişme olmasına rağmen 2019'dan bu yana yaşanılan COVID-19 pandemi sürecinin hızlandır- dığı teknolojik nimetlerden birisi oldu. Şirketlerin müşteri hizmetlerinden tutun da bankaların kullan- dığı sistemlere, cep telefonlarımızda yer alan kişisel asistanlara kadar birçok alanda işimizi kolaylaştıran ve bir anlamda bizleri pandeminin olumsuz etkilerine karşı koruyan bir teknoloji bu. Çünkü bu sayede yüz yüze ilişkileri en aza indirgeyebiliyoruz. Günümüzde büyük yatırımlar yapılan bir alan olmasıyla birlikte sağlık sektörü de dahil olmak üzere özellikle tüketici alışkanlıklarını belirlemek ve değiştirmek için büyük şirketler yakın zamanda daha verimli bir şekilde kul- lanacak yapay zekâyı. Bu iki parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Aynı nedene bağlı birtakım gelişmeleri açıklamakta- dırlar. Farklı kavramları benzetme yoluyla ilişkilendirmekte- dirler. C) Benzer Konuları farklı bakış açılarıyla yorumlamakta- dırlar. D) Benzer bir olguyla ilgili varsayımları açıklamaktadır- lar. E) Farklı düşüncelerin ortak sonuca bağlanabilme olası- lığından söz etmektedirler. 28. .

A A A 3. Psikolojik standartlaştırma, insan türü için sağlıksız. Başka hiçbir türde bu, dikkate alınacak bir sorun değildir. Politika, ekonomi, eğlence... Hepsi birbirleriyle bağlantılı güçlerin, tekellerin denetiminde. Görünürdeki çeşitliliğe rağmen kişisel davranışlarımız, zaman ve mekân ilişkilerimiz, evrene, kuşlara, arabalara karşı tutumumuz ve daha pek çok şey önceden saptanmış standartlarla uyum hâlinde olmak zorunda. Bu durumda, insan davranışlarındaki çeşitlilik, basit gündelik faaliyetlerden tutun da düşünce biçimlerine varıncaya kadar her bakımdan tek yönlü olma yolunda. Özgürlük, güç merkezleri tarafından sunulan şıklardan birini özgürce seçmekle sınırlı. Bu parçayı okuduktan sonra "Türün, özerkliğini koruma ve sürdürme becerisini artıran bireysel farklılıklar, insanın belli çıkarlar uğruna kuşatılmasını engellemesi açısından desteklenmelidir." diyen biri aşağıdakilerden hangisini amaçlamaktadır? A) Desteklenen bir girişimin aşamaları hakkında bilgi vermeyi D B) Tespit edilen problem karşısında takınılacak tavra dair bir öneri sunmayı Ortaya konan genel durumla ilgili bir istisnaya dikkat çekmeyi D) Açıklanan düşünceden yola çıkarak benzer bir duruma işaret etmeyi E) Eleştirilen toplumsal koşulların sebeplerini ve sonuçlarını sorgulamayı 4. Yur büt biric hos kac tarz Did Yur bir SINAV ins ve gu B ec

20. (1) Sanat eserleri insanlığın hafızası olarak nesil- den nesile intikal eden en değerli mirastır. (II) Güzel sanatların hangi türü olursa olsun sanatçı çağlar boyu toplumu dikkate alan bir sunum yapmaktadır. (III) Kimi sanatçıların ne söylemek istedikleri hâlâ çözümlenmeye çalışılırken kimi sanatçıların niyetle- ri ve anlatmak istedikleri büyük ölçüde anlaşılmıştır. (IV) Sanatçı edebî kurgu içinde bir fikri, bir ideolojiyi, bir mesleği, bir kişiyi sevimli hâle getirebileceği gibi sevimsiz de yapabilir. (V) Edebî eserin şekli somut bir nesne olarak okura sunulurken onun ruhu ve özü yazarın niyetini ve amacını gerçekleştirmek için için- de taşıdığı gizli ya da açık bildirilerle değer kazanır. (VI) Edebiyat asıl gücünü işte burada gösterir. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istenirse ikinci paragraf hangi cümleyle başlar? A) II B) III C) IV D) V E) VI

(1) Sınırda yaşıyoruz, dünya adlı gezegenle evrenin geri kalanı arasındaki eşiğe tünemişiz. (II) Belki de bu tünemişlik sayesinde berrak bir gecede başınızı kaldır- dığınızda, gökyüzündeki parlak yıldızların muazzam manzarasını seyre dalabilir, kozmosta bulunduğunuz yere özgü olan tanıdık ve daimi yer işaretlerini göre- bilirsiniz. (III) Evren denen dev saatin nasıl çalıştığıyla ilgileniyorsanız bakmanız gereken yerin güneş olduğu- nu sakın unutmayın. (IV) Yıldızlar sabit, düzenli ama dokunulmazdır. (V) Her uygarlık, bu yıldızları görmüş ama hiçbiri yıldızlara erişememiştir. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

(1) Bu sinema sanatçımız, Beş Hasta Varla ilgili çok acıklı bir anı- sını anlatıyor bu kitapta. (II) Sanatçı ile annesi, o dönemde film- lerde figüranlık yapıyorlarmış. (III) Sultanahmet'te sefil bir medre- se odasında yaşıyorlarmış. (IV) Bir gün, ceplerindeki son parayı yol parası yapıp bulunduğumuz film şirketine geliyorlar. (V) O gün ana-kız figüranlık yapıp akşam eve yiyecek bir şeylerle dönmek ümidindedirler. (VI) Güya ben, gelen figüranlara bakıp bazılarını seçmiş, onları ise geri yollamışım ve Beyoğlu'ndan Sultanahmet'e ağlayarak yayan dönmek zorunda kalmışlar. (VII) Bunların uydu- rulduğunu sanmıyorum. (VIII) Beni yardımcımla karıştırdıklarını ve herhâlde filmdeki kötü kadın karakterlerini gerçekçi olarak yan- sitamayacak kadar güzel oldukları için onlara rol verilmediğini dü- şünüyorum. (IX) O, şimdi zengin ve ünlü ama hikâyesinin beni bu satırları yazarken bile fazlasıyla üzdüğünü söylemeliyim. 39. Bu parçada konuşan kişi, aşağıdakilerin hangisinden yakınmaktadır? A) Bir konunun yanlışlıkla kendisine mal edilmesinden B) Sinema sanatçılarının yerli yersiz açıklamalarından C) Sanat dünyasındaki değerbilmezlikten D) Sıkıntılar yaşanmadan tanınmanın zor olmasından E) Sanat kaygısıyla zaman zaman genç sanatçıların üzül- mesinden

16. Boylar konfederasyonu üzerinde yükselen ilk Türk devletleri, MASS boylar arasında birlikteliği sağladıkları dönemlerde güçlerinin zirvesine ulaşmıştır. İlk Türk devletlerinin kurulması ve güç- lenmesinde etkili olan boylar, bu devletlerin zayıflamasında da önemli rol oynamıştır. Boyların isyan etmesi ve budun(millet) birlikteliğinin bozulması, Türk devletlerinin güç kaybetmesine neden olmuştur..... Buna göre; 1. Türk devletleri gücünü tarihin her döneminde muhafaza et- miştir. Türk devletlerinin zayıflamalarında iç sebeplerde dış sebep- ler kadar etkilidir. Boylar birliği sisteminin Türk devletleri üzerinde olumsuz et- kileri de vardır. yargılarından hangilerine ulaşılabilir? A) Yalnız T B) Yalnız-H SC) Yalniz III D) Il ve Il -Ellove #

1. Gereksiz sözcüklerden arındırılmış, duru üslubuyla ta- nınan bir yazardı. II. Öğrencilerinin eksiklerini görmezlikten gelen, hatalarını bağışlayan, hoşgörülü bir öğretmendi. III. Ele aldığı kitabı ayrıntısına kadar inceleyen, kılı kırk yararcasına ele alan, titiz bir eleştirmendi. IV. Nerede nasıl davranılması gerektiğini bilen, görgülü bir ailenin yetiştirdiği, genç bir kız. V. Kendi menfaatlerinin yanında başkalarının menfaatle- rini de önemseyen, ön yargılı bir arkadaşımızdı. Numaralanmış cümlelerin hangilerinde edata yer veril miştir? A) I ve II B) II ve III C) III ve IV D) I ve III E) IV ve V

4. Kapadokya'da Avanos'ta bulunan Saç Müzesi, normalde bir çömlekçi dükkânı olarak açılmış; daha sonrasında kadın ziya- TOPR/retcilerin ayrılırken birer tutam saç bırakmalarıyla 1979'dan beri ve çe- rtışma yatına Listüne kiye'de z eser, çevir- cevrilir- silmek- rinden an ya- enlere 16.000'i aşan saç örneğine ulaşmış. Müzenin sahibi Avanoslu çömlek ustası Galip Körükçü, 35 sene önce Kapadokya'da ta- nıştığı Fransız bir kadından çok etkilenmiş ve aralarında duy- gusal bir bağ kurulmuş. Körükçü, 3 ay sonra ülkesine dönmek zorunda olan kadından ayrılmanın zorluğunu yaşarken kendi- sinden bir tutam saç istemiş ve saçı atölyenin duvarına asmış. Bu noktadan sonra duvardaki saçın hikâyesini dinleyen her ka- din, hikâyeden çok etkilenerek saçlarından bir tutam kesmiş ve bu tutamı Körükçü'ye teslim etmiş. O günden bugüne ise dev bir koleksiyon oluşmuş. Kadınlar sadece saçlarını değil, belki bir gün yine gelir ve buluruz umuduyla isim ve telefon bilgilerini de bir kâğıda yazıp saçlarına iliştirmiş. Saçların sahiplerine ait bu bilgiler teşhir olmasın diye Saç Müzesi'nde fotoğraf çekil- mesine izin verilmiyor. 1998 yılında Guiness Rekorlar Kitabı'na giren müzede Muazzez Ersoy, Semra Özal, Pınar Aylin, Nurgül Yeşilçay, Selda Alkor ve İpek Tuzcuoğlu gibi ünlü isimlerin de saçları bulunmakta. t çek- lacağı Bu parçaya göre Saç Müzesi ile ilgili aşağıdakilerden han- gisi söylenemez? anatçı- adece A) Adını içindeki 16 bini aşkın kadın saçı tutamından aldığı B) İçine aşkın dahil olduğu bir hikâyesinin bulunduğu eklen- C) Sahibi Galip Körükçü'nün aynı zamanda çömlek ustası ol- duğu ayırt DY Tanınmışlığının sadece ülkemizle sınırlı kalmadığı " E) Ünlülere ait bilgilerin varlığının fotoğraf çekimini sınırladığı Diğer sayfaya geçiniz. 3

29. Yaşam bir sanattır ve her çocuk doğuştan bir sanatçıdır. Onlardan pek çoğunu hayatlarının sonraki dönemlerinde sanattan böylesine koparan ve uzağa savuran nedir peki? Şu meşhur sözün anımsattığı gibi: "Hiç kimse ölmeyecek kadar genç, bir gün daha yaşayamayacak kadar yaşlı değildir." Mühim olan yaşanan o zamanın niteliğidir. Bu parçada vurgulanmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Çocukluğun yaşamın en güzel yılları olduğu B) Çocuklukta yaşananların hayatın tamamını etkilediği C) Yaşamın kalitesini zamanın nasıl değerlendirildiğinin belirlediği D) İyi geçirilmiş çocukluğun kaliteli yaşama zemin hazırladığı E) Kaliteli zaman geçirmenin çocukluktan kazanılmış bir alışkanlık olduğu

Soru 19: Aziz Sancar: "Anne-babamızla Arapça konuşurduk ama çocuklar kendi aramızda Türkçe konuşarak büyüdük. Bana Arap demenizi istemiyorum. Diyelim biri İstanbullu mutlaka Bulgaristan'dan, Yunanistan'dan bir şey vardır kökeninde. Doğu'daki insanın da Türk'ü, Kürt'ü, Arap'ı, Ermeni'si, Yezidisi var. Kalkıp bunları konu yaparsak ne konuştuğumuzu unuturuz. İngiltere'de kaç etnik grup var. Adama soruyorsunuz, İngiliz'im" diyor. Burada da "Amerikalıyım" diyor. İstersen kökenini söylersin ama Amerikalı dedin mi, bitti. Ben "Mardinliyim, Türk'üm" diyorum. Sen Kürt müsün, Arap mısın, Yezidi misin diye sorarsan yazık olur kardeşim!" Oktay Sinanoğlu: "Dünyada neler olduğunu anlarsak Türkiye'de neler olduğunu veya olacağını daha iyi anlarız. En tehlikeli sömürgecilik ve köleleşme, zihinlerin ve gönüllerin sömürgeleşmesi ve köleleşmesidir. Birinci vazifemiz gönlümüzü ve zihnimizi kölelikten kurtarmaktır. Bunun için kendi dilimiz Türkçe ile eğitim şarttır. Türkiye'nin savunması Türkçenin savunması ile başlar. Bir millet tarihten nasıl silinir?" Son dönemde dünya çapında etkili olmuş iki Türk bilim insanının sözlerine yer verilen yukarıdaki metinlerden yola çıkarak aşağıdaki bangi ortak yargıya ulaşılabilir? Ⓒ AVTürkçe'nin birleştirici ve bütünleştirici özelliğine B) Türkçe'nin uluslararası kabul görmüş bir dil olduğuna C) Türkçe'nin milletimizi köleleşmekten kurtaracağına D) Türkçe'nin savunulmasının Türkiye'nin savunulması olduğuna E) Türkçe konuşmak için Türk olmanın yeterli olduğuna

1. Bu testte 25 soru vardır. 2. Cevaplarınızı, cevap kâğıdının Türkçe (Paragraf) Testi için 3. 1. - 2. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. SLOGAN: Bir düşünceyi kolay hatırlanıp tekrarlanabilir bir biçimde ifade eden kısa, çarpıcı söz. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, son basın toplantısında şunları söyledi: "Filyasyon, bildiğiniz gibi, bulaşıcı bir hastalıkla ilgili temas zincirinin taranması işlemidir. Vaka artış hızının A erkenden düşüşe geçmesini biz bununla sağladık. Filyasyon yöntemini bizim uyguladığımız şekilde uygulayan başka bir ülke de yok. 11 Mart'tan itibaren biz her vakada filyasyon yöntemini uyguladık. Pozitif çıkan her hastanın temas ettiği kişilere ulaşıp onları taramaya çalıştık. Bunun ne kadar titizlik gerektiren bir süreç olduğunu anlamak zordur. Filyasyon sürecinde kişilere ulaşılıyor, temas edenler taranıyor ve işlem başlıyor. Zaman zaman 'Neden herkese test yapılmıyor?' eleştirileri oluyordu. Bizce genel bir tarama akılcı değil ve filyasyon uygulaması 'Kim taşıyıcı?' sorusuna güçlü bir cevap getiriyor." 1. Yukarıda verilen bilgiye göre, parçada dile getirilen "filyasyon uygulaması" için en uygun slogan aşağıdakilerin hangisi olabilir? X HER İŞİN BAŞI SAĞLIK! YAŞAMA ŞANS TANI! ARAYAN BULUR! (D) BİZİMKİ NOKTA ATIŞI! TEMASSIZ OL, SAĞLIKLI KAL!

Bir araştırmada katılımcılara önce hikâyeler dinletildi, daha sonra dinletilen hikâyeler basılı metinler üzerinden okutuldu. Araştırmacılar, okurken ve dinlerken katılımcıların beyninde et- kinleşen bölgeleri karşılaştırdı. Sonra okutulan ve dinletilen hikâyedeki kelimeleri anlamlarına göre görsel, duygusal ve sa- yısal gibi kategorilere ayırdı. Daha sonra bu kelimelerin beynin hangi bölümlerini etkinleştirdiğini gösteren üç boyutlu harita- lar oluşturuldu. Sonuçta dinleme ve okuma için oluşturulan an- lamsal beyin haritaları karşılaştırıldığında neredeyse aynı ol- dukları anlaşıldı. Bu parçada sözü edilen araştırmanın amacı aşağıdakilerden hangisidir? Ainsanın davranışlarını yönlendirmede okuduğunun mu yoksa duyduğunun mu etkili olduğunu ortaya koymak B) Kitap okumak ve dinlemek arasında beyinde gerçekleşen süreçleri cinsiyet faktörü üzerinden incelemek CKişinin anlama ve hatırlama becerilerinde kitap okumanın etkisini ortaya koymak DKitap okuma ve kitap dinlemenin kişi üzerindeki etkisini tespit etmek E) Sözlü ya da yazılı olmasının iletişimin kalitesine olan etki- sini ortaya koymak

TÜRKÇE TESTİ 12. Gazeteci: (1) Yazar: - Evet, bunu ben de düşündüm ama kitaplara uygun bir isim bulmanın zorluğunu biliyorsunuz. Öte yandan “İs- tanbul Şarkıları" kitapta yer alan makalelerden birinin de adı. Kitabı oluşturan yazıların hepsi de en az bir İstanbul şarkısı barındırıyor. Gazeteci: (II) ---- Yazar: STAD-Belki de tam tersidir. Osmanlı'da oldukça kapalı, nere- deyse kutsal bir müzik türü olan ince saz, zaman içinde çok değişiyor. 19. yüzyılın sonlarına doğru yavaş yavaş sahneye taşınıyor. Gazinoya taşınması ise bu tarzı, iyice yozlaştırıyor ve onun gelenekle bağını koparıyor. Bu diyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden hangisi sırasıyla getirilmelidir? A) 1. Yapıtınızın ilgi çekici ve kapsamlı bir adının olması içeriği ile uyumlu olmuş mu sizce? II. İnce sazdan modern müziğe geçişte gazinoların önemli bir rol üstlendiği söylenebilir mi? B) I. Yeni kitabımızın İstanbul'un eski zamanlardaki müzik yaşamı içinde dolaşmasına rağmen adının "şarkı" ile sınırlanması doğru mu? II. Kitabın ilk yazısının "İnce Sazdan Gazinoya" olması gazino geleneğine bir saygı duruşu mu? C). Kitabınıza ad verirken müzik sektöründe bu işe emek vermiş kişilerden fikir aldınız mı? II. Osmanlı müzik geleneğinin zamanla değiştiği, bu değişimin de olumsuz yönde olduğu doğru mudur? D), I. Kitabınızın adı İstanbul Şarkıları ama yalnızca şarkı türünden söz etmiyorsunuz, bu bir çelişki değil mi? II. İnce saz, bir müzik türü olarak yeniliklere direndiği için mi etkisini yitirmiştir? 1. Kitaba İstanbul Şarkıları adını koyduğumuza göre geleneksel müzik içinde en çok şarkıları sevdiğiniz söylenebilir mi? II. 19. yüzyıldan sonra tüm kurum ve alanlar gibi Os- manlı müziğinde de bir Batılılaşmadan söz edilebilr mi? 13. Dünyada Gregoryen takviminin kabul edildiği 1582 yılında 14. Ed yü Ala Co (19 le ec bu H a 9 E C 15.

19. Karlı bir şubat gecesi doğmuştu. Babamın kucağına verirken bir tuhaftım. İsim ararken kamus bana ne kadar tuhaf gelmişti. Ona ışıl ışıl, kâinat gibi manalı bir kelime bulmak istiyordum. Sonunda Ömer dedik. Bu da ona yakışmıştı. Onu tarihe girmiş bütün Ömerlerin ikbaline layık görüyordum. İlk gülüş... İlk diş... Sonra yedinci yaş... Mektebe götürdüğüm gün ne kadar ağlamıştı. Sanki varlığına evden başka bir ortak kabul etmek istemiyordu. Fakat bu, mukadderdi. O da her oğul gibi sokak, mektep ve çarşı arasında günden güne katileşen bir bölünmeye mahkûmdu. Bu parçayla ilgili, 1. Zamanda geriye dönüş tekniği kullanılmıştır. II. Tanrısal (hâkim) bakış açısıyla yazılmıştır. III. Mekân, karekterin iç dünyasını yansıtmaktadır. yargılarından hangilerine ulaşılabilir? A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E) II ve III 2.