Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafta Konu-Ana Düşünce Soruları

34. Divan edebiyatı, Osmanlı dönemi kültür haya-
tini, sanat anlayışını, tarih bilincini, toplumsal
katmanlarını hatta o dönemin bilim anlayışını
kavrayabilmemiz için başlı başına bir kaynak-
tır. Biz bugünün bilim tasnifi ile kendi onto-
lojimizi bir kenara bırakmadan bu metinleri
çözümlemeye kalktığımızda ve bu arada o
toplumun sosyolojisinden habersiz olarak
mevcut sözlüklerle bu metinlere yaklaştığı-
mızda büyük bir kolaycılıkla divan şiirinin top-
lumdan kopuk elit bir şiir olduğu biçimindeki
asılsız iddialara inanmak zorunda kalırız. Oysa
tarihî metinlere yaklaşabilmek için derin bir
bakış açısı, engin bir bilgi birikimi ve sağlam
bir eleştirel zemine ihtiyaç vardır.
Bu parçadaki gibi düşünen bir yazar,
aşağıdakilerden hangisini söylerse kendi
tutum ve görüşüyle çelişmiş olur?
A Divan edebiyatında eleştirinin olmadığını
söyleyenler, meseleye, şüphesiz kendi
yaşadıkları çağın anlayışıyla bakıyorlardı.
B) Divan edebiyatı, diliyle ve yaşama bakış
açısıyla, müzeye kaldırılmış eski uygar-
lıkları tanımak, öğrenmek için arada bir
görülmeye değer kültür varlıkları niteliğin-
dedir.
Türk şiirinin temel kaynağını oluşturan
divan edebiyatını ele alırken edebiyat ve
medeniyet ilişkisine de bakmak gerekir.
Divan edebiyatı dilinin halkın dilinden ayrı
olduğu eleştirisine karşılık Türkçe kelime-
lerin ve halk deyimlerinin en fazla Nedim'in
şiirinde yer aldığı görülür.
Divan edebiyatıyla ilgili olarak bir yazı yaz-
maya karar verenler, daha işin başında
pek çok problemle karşı karşıya kalabilir-
ler.
final dergisi
m
sa
çe
tü
a
y
Ç
h
r
A
36.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
34. Divan edebiyatı, Osmanlı dönemi kültür haya- tini, sanat anlayışını, tarih bilincini, toplumsal katmanlarını hatta o dönemin bilim anlayışını kavrayabilmemiz için başlı başına bir kaynak- tır. Biz bugünün bilim tasnifi ile kendi onto- lojimizi bir kenara bırakmadan bu metinleri çözümlemeye kalktığımızda ve bu arada o toplumun sosyolojisinden habersiz olarak mevcut sözlüklerle bu metinlere yaklaştığı- mızda büyük bir kolaycılıkla divan şiirinin top- lumdan kopuk elit bir şiir olduğu biçimindeki asılsız iddialara inanmak zorunda kalırız. Oysa tarihî metinlere yaklaşabilmek için derin bir bakış açısı, engin bir bilgi birikimi ve sağlam bir eleştirel zemine ihtiyaç vardır. Bu parçadaki gibi düşünen bir yazar, aşağıdakilerden hangisini söylerse kendi tutum ve görüşüyle çelişmiş olur? A Divan edebiyatında eleştirinin olmadığını söyleyenler, meseleye, şüphesiz kendi yaşadıkları çağın anlayışıyla bakıyorlardı. B) Divan edebiyatı, diliyle ve yaşama bakış açısıyla, müzeye kaldırılmış eski uygar- lıkları tanımak, öğrenmek için arada bir görülmeye değer kültür varlıkları niteliğin- dedir. Türk şiirinin temel kaynağını oluşturan divan edebiyatını ele alırken edebiyat ve medeniyet ilişkisine de bakmak gerekir. Divan edebiyatı dilinin halkın dilinden ayrı olduğu eleştirisine karşılık Türkçe kelime- lerin ve halk deyimlerinin en fazla Nedim'in şiirinde yer aldığı görülür. Divan edebiyatıyla ilgili olarak bir yazı yaz- maya karar verenler, daha işin başında pek çok problemle karşı karşıya kalabilir- ler. final dergisi m sa çe tü a y Ç h r A 36.
da
te,
ari
cin
61-
Ş.
j-
fir
10
1. Dilin değişmesini, sadeleşmesini zorlayan toplumsal
koşullar, şiiri biçimsel değişikliklere uğratır.
II. Cumhuriyet Dönemi'ne geçişte değişen toplumsal
ilişkiler ve toplum düzeni, Anadolu'ya dönük, anlaşılır
bir dil kullanmayı zorunlu kılarken en büyük darbeyi
aruz veznine indirmiştir.
Yukarıda verilen II numaralı cümleyle ilgili olarak
aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
A) 1. cümlede ifade edilen konuyla çelişen farklı bir du-
rumdan söz edilmektedir.
B) I. cümlede anlatılan durumun sebep olduğu bir
olumsuzluktan bahsedilmektedir.
C) 1. cümledeki koşulların, toplumu moden daha fazla
etkilediği açıklanmaktadır.
0
cümlede belirtilen durum, örneklenmektedir.
E) I. cümlede değinilen düşüncenin yanlışlığı savunul-
maktadır.
Dider Sayfaya Geriniz
25.
28
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
da te, ari cin 61- Ş. j- fir 10 1. Dilin değişmesini, sadeleşmesini zorlayan toplumsal koşullar, şiiri biçimsel değişikliklere uğratır. II. Cumhuriyet Dönemi'ne geçişte değişen toplumsal ilişkiler ve toplum düzeni, Anadolu'ya dönük, anlaşılır bir dil kullanmayı zorunlu kılarken en büyük darbeyi aruz veznine indirmiştir. Yukarıda verilen II numaralı cümleyle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) 1. cümlede ifade edilen konuyla çelişen farklı bir du- rumdan söz edilmektedir. B) I. cümlede anlatılan durumun sebep olduğu bir olumsuzluktan bahsedilmektedir. C) 1. cümledeki koşulların, toplumu moden daha fazla etkilediği açıklanmaktadır. 0 cümlede belirtilen durum, örneklenmektedir. E) I. cümlede değinilen düşüncenin yanlışlığı savunul- maktadır. Dider Sayfaya Geriniz 25. 28
TYT
TÜRKÇE
13. Takıntılı düşüncelerin yani obsesyonun davranışa dönüş-
mesi olarak tanımlanabilen obsesif kompulsif bozukluk,
bir tür anksiyete bozukluğudur. Halk arasında, takıntı
hastalığı olarak da bilinen obsesif kompulsif bozukluk
(OKB) varlığında kişi, obsesif düşüncelerinden kaynak-
lanan anksiyete ve stres seviyesini azaltmak için kendini
tekrarlamak zorunda hisseder. Tekrarlayan düşünce
ve davranışlarla karakterize olan hastalığın en belirgin
özelliği, kişinin zamanını boşa harcamasına yol açacak
düzeyde, zihnini devamlı olarak meşgul eden düşünceleri
eyleme dökmesidir. Bazı kişilerde hastalık kapmaktan
korkma şeklinde oluşan obsesyon, sürekli el yıkamak
olarak eyleme dökülürken bazılarında ocak ve ütü gibi
aletleri kapatıp kapatmadığını tekrar tekrar kontrol etme
şeklinde görülür. Çocukluk çağlarında başlayabilen ob-
sesif kompulsif bozukluk, oldukça ağır seyredebilen psi-
kiyatrik bir bozukluktur. Farklı bir deyişle OKB, çoğunlukla
7 ila 12 yaşında başlar. Çocukluk döneminde erkeklerde
daha sık görülen obsesif kompulsif bozukluk, ergenlik
dönemine gelindiğinde kadın ve erkek cinsiyetinde aynı
oranda görülür.
Bu parçadan hareketle obsesif kompulsif bozuklukla
ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
A) Kesin tedavisi olmayan fakat kontrol altına alınabi-
len bir hastalıktır.
B) Bireyi toplumsallıktan uzaklaştırıp yalnızlığa iten bir
yönü vardır.
C) Çocuk yaşta bireylerde görülmekte olup ergenlikle
birlikte geçmektedir.
D) Ruhsal gerilimden kurtulmak isteyen birey, aynı dav-
ranışı peş peşe tekrarlamaktadır.
E) Bu hastalığa yakalanan bireyler, olaylar karşısında
her zaman aynı davranışları sergilemektedir.
14. Bel
tep
ara
bir
Bu
ilk
sa
ço
ör
o
S
S
C
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
TYT TÜRKÇE 13. Takıntılı düşüncelerin yani obsesyonun davranışa dönüş- mesi olarak tanımlanabilen obsesif kompulsif bozukluk, bir tür anksiyete bozukluğudur. Halk arasında, takıntı hastalığı olarak da bilinen obsesif kompulsif bozukluk (OKB) varlığında kişi, obsesif düşüncelerinden kaynak- lanan anksiyete ve stres seviyesini azaltmak için kendini tekrarlamak zorunda hisseder. Tekrarlayan düşünce ve davranışlarla karakterize olan hastalığın en belirgin özelliği, kişinin zamanını boşa harcamasına yol açacak düzeyde, zihnini devamlı olarak meşgul eden düşünceleri eyleme dökmesidir. Bazı kişilerde hastalık kapmaktan korkma şeklinde oluşan obsesyon, sürekli el yıkamak olarak eyleme dökülürken bazılarında ocak ve ütü gibi aletleri kapatıp kapatmadığını tekrar tekrar kontrol etme şeklinde görülür. Çocukluk çağlarında başlayabilen ob- sesif kompulsif bozukluk, oldukça ağır seyredebilen psi- kiyatrik bir bozukluktur. Farklı bir deyişle OKB, çoğunlukla 7 ila 12 yaşında başlar. Çocukluk döneminde erkeklerde daha sık görülen obsesif kompulsif bozukluk, ergenlik dönemine gelindiğinde kadın ve erkek cinsiyetinde aynı oranda görülür. Bu parçadan hareketle obsesif kompulsif bozuklukla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Kesin tedavisi olmayan fakat kontrol altına alınabi- len bir hastalıktır. B) Bireyi toplumsallıktan uzaklaştırıp yalnızlığa iten bir yönü vardır. C) Çocuk yaşta bireylerde görülmekte olup ergenlikle birlikte geçmektedir. D) Ruhsal gerilimden kurtulmak isteyen birey, aynı dav- ranışı peş peşe tekrarlamaktadır. E) Bu hastalığa yakalanan bireyler, olaylar karşısında her zaman aynı davranışları sergilemektedir. 14. Bel tep ara bir Bu ilk sa ço ör o S S C
n kısmına işaretleyiniz.
rla
3.
eri
Hayvanların mal, eşya ve köle statülerini koruyan üst
yapılar var. Bunlar başta hayvanların kullanıldığı tüm
sektör ve alanlar, devletler ve medya gibi yapılardır. Bu
yapılar mal ve eşya olan hayvanların her parçasından,
her durumundan kâr edebilme amacı taşır. Aslında
hayvanların kullanıldığı bir sektörün herhangi başka bir
sektörden zihniyet ya da işleyiş olarak hiçbir farkı yoktur.
Hepsinde amaç, en basit hâliyle üretilen "malın" satılarak
kâr edilmesidir. Hayvancılık sektörünün - -
--
Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağı-
dakilerden hangisi getirilmelidir?
A hiçbir yerinde bu amacın dışında bir amaç güdül-
B) asıl amacı, her canlının hakkını korumaktır
C) hiçbir zaman kâr amaçlı çalıştığı söylenemez
D) faaliyetleri ülkemizde her geçen gün artmaktadır
E) varlığı insanların doğru bilinçlendirilmesiyle yaşamı-
nı sürdürür
K",
11-
ğı
S-
ki
ir
e
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
n kısmına işaretleyiniz. rla 3. eri Hayvanların mal, eşya ve köle statülerini koruyan üst yapılar var. Bunlar başta hayvanların kullanıldığı tüm sektör ve alanlar, devletler ve medya gibi yapılardır. Bu yapılar mal ve eşya olan hayvanların her parçasından, her durumundan kâr edebilme amacı taşır. Aslında hayvanların kullanıldığı bir sektörün herhangi başka bir sektörden zihniyet ya da işleyiş olarak hiçbir farkı yoktur. Hepsinde amaç, en basit hâliyle üretilen "malın" satılarak kâr edilmesidir. Hayvancılık sektörünün - - -- Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağı- dakilerden hangisi getirilmelidir? A hiçbir yerinde bu amacın dışında bir amaç güdül- B) asıl amacı, her canlının hakkını korumaktır C) hiçbir zaman kâr amaçlı çalıştığı söylenemez D) faaliyetleri ülkemizde her geçen gün artmaktadır E) varlığı insanların doğru bilinçlendirilmesiyle yaşamı- nı sürdürür K", 11- ğı S- ki ir e
23. Günümüzde bilgiye ulaşmada vazgeçilmez araçlardan biri
bilgisayardır. Yeni yetişen nesil, artık doğdukları andan iti-
baren teknoloji ve bilgisayarla dolu bir çevreyle karşı karşıya.
Dolayısıyla bilgisayarla ilgili eğitimleri aslında çevrelerinden
edinmekte, kendi kendilerine bilgisayar kullanmayı öğrene-
bilmekte. Artık üç yaşındaki çocukların bilgisayar ve tablet
kullanabildiğini görmekteyiz. Bundan dolayı bilgisayar kul-
lanmayı bilmeyen bireylerin yetişmesi ve topluma uyum sağ-
layabilmesi mümkün değil. Bu bağlamda okullarda bilgisayar
okuryazarlık öğretimi ilkokuldan hatta okul öncesi eğitimden
başlamakta.
Bu parçadan hareketle aşağıdakilerin hangisine ulaşıla-
bilir?
A) Eğitimin temel amacı bireyde bilgi birikimi sağlayarak
bireye bu bilgiyi nasıl ve hangi biçimde kullanacağını
göstermektir.
B) Bilgisayar teknolojileri sadece öğrenme ve öğretme sü-
recinde kullanılacak araçlar değil, aynı zamanda bilgiye
erişmede ve bilgiyi iletmede de kullanılan araçlardır.
C) Eğitim süreçlerinde bilgisayarı kullanan öğrenciler, kul-
lanmayan öğrencilere göre daha başarılı olmaktadır.
D) Eğitimin, geniş kitlelere ulaşıp amacına uygun şekilde
gelişebilmesi bilgisayarın etkili bir şekilde kullanımına
bağlıdır.
E) Eğitimin ilk yıllarından itibaren bilgisayar kullanımı, eğiti-
min ayrılmaz bir parçası olarak değerlendirilmelidir.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
23. Günümüzde bilgiye ulaşmada vazgeçilmez araçlardan biri bilgisayardır. Yeni yetişen nesil, artık doğdukları andan iti- baren teknoloji ve bilgisayarla dolu bir çevreyle karşı karşıya. Dolayısıyla bilgisayarla ilgili eğitimleri aslında çevrelerinden edinmekte, kendi kendilerine bilgisayar kullanmayı öğrene- bilmekte. Artık üç yaşındaki çocukların bilgisayar ve tablet kullanabildiğini görmekteyiz. Bundan dolayı bilgisayar kul- lanmayı bilmeyen bireylerin yetişmesi ve topluma uyum sağ- layabilmesi mümkün değil. Bu bağlamda okullarda bilgisayar okuryazarlık öğretimi ilkokuldan hatta okul öncesi eğitimden başlamakta. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerin hangisine ulaşıla- bilir? A) Eğitimin temel amacı bireyde bilgi birikimi sağlayarak bireye bu bilgiyi nasıl ve hangi biçimde kullanacağını göstermektir. B) Bilgisayar teknolojileri sadece öğrenme ve öğretme sü- recinde kullanılacak araçlar değil, aynı zamanda bilgiye erişmede ve bilgiyi iletmede de kullanılan araçlardır. C) Eğitim süreçlerinde bilgisayarı kullanan öğrenciler, kul- lanmayan öğrencilere göre daha başarılı olmaktadır. D) Eğitimin, geniş kitlelere ulaşıp amacına uygun şekilde gelişebilmesi bilgisayarın etkili bir şekilde kullanımına bağlıdır. E) Eğitimin ilk yıllarından itibaren bilgisayar kullanımı, eğiti- min ayrılmaz bir parçası olarak değerlendirilmelidir.
Bir yazarın kendisine yöneltilen sorulara verdiği cevaplar
şunlardır:
Son dört yıldır sanal âlemdeyim. Bu âleme girerken
niyetim, yaşadığımız yanlışlar konusunda dikkat çekmek,
iyi ve güzel çağrısında bulunmaktı. Her gün bir cümle
yazmayı kendime görev bildim. Sabah kalkar kalkmaz
ilk işim bir şey yazmak oldu. Kâh o anki bir düşünce-
mi, kitaplarımdan bir alıntıyı, bir şiirimi paylaştım kah
beğendiğim ve beni etkileyen sözleri, şiirleri alıntıladım.
Takipçi toplamak gibi bir niyetim yok.
Ben günlük siyasete, yapay gündemlere pek girmem.
Beni buraya çekmek isteyenlere pek kulak asmam.
Kötü niyetli olanlara ise hiç cevap vermem. Bunların
mesajlarını silmekten ve kendilerini takipten çıkar-
maktan geri durmam. Çünkü beni sosyal medyada
takip edenleri bir sohbet halkası gibi görüyorum. O
halkaya dâhil olmayanlarla eğleşmek zorunda deği-
lim. Benim yanlışımı açıktan gösterenlere ise açıktan
teşekkür ederim.
.
Sanal âlemde küçük bir yerim, sanal âlemin de bende
küçük bir yeri var. Bir adet paylaşım yapmak benim
günlük işim ama günümü kuşatan işim değil. Kimseyi
takip etmiyorum. Bu bile sanal âlem bağımlılarından
bazılarının tepkisini çekti. "Sen kendini ne sanıyor-
sun da kimseyi takip etmiyorsun?" diyenler bile çıktı.
Oysa benim için sosyal medya ne bilgi ne bilinç ne
bilgelik kaynağıdır. Onun için hayatımın ne merkezi
ne anlamı ne de vazgeçilmezidir. Bir imkândır ve her
imkân gibi sınırlıdır.
Kısa mesaj yazmaya dikkat ederim. Çünkü kısa ve öz
olan güzeldir. Bunlar da tabii olarak "aforizma" gibi görü-
nüyor. "Aforizma," "bir ilkenin öz şekilde ifade edilmesi"
anlamına gelir. Kök olarak eski Yunanca "aphorismos"
kelimesinden gelir ki "kısa ve özlü cümle" demektir. Bu
ise "sınırı işaretleme, bölme" anlamındaki "aphorizein"
fiilinden yapılmış bir kelimedir. Varsın yazdıklarımıza
aforizma desinler. Bunda kötü bir şey yok.
Aşağıdaki sorulardan hangisi bu cevapların herhangi
biriyle ilgili değildir?
A) Sanal dünya sizin için ne ifade ediyor, yaşamınız-
daki rolü nedir?
B) Paylaşımlarınızın "aforizma" olarak nitelendirilmesi
konusunda neler söylemek istersiniz?
C) Bir süredir sizi sanal dünyada, sosyal medyada gö-
rüyoruz; buradaki varlığınızın amacı nedir?
D) Sosyal medyadaki varlığınızda, paylaşımlarınızda
temel kriterleriniz neler?
E) Günümüzde sosyal ortamlarda yanlış bulduğunuz,
sizi en çok rahatsız eden şeyler konusunda neler
söylemek istersiniz?
11.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
Bir yazarın kendisine yöneltilen sorulara verdiği cevaplar şunlardır: Son dört yıldır sanal âlemdeyim. Bu âleme girerken niyetim, yaşadığımız yanlışlar konusunda dikkat çekmek, iyi ve güzel çağrısında bulunmaktı. Her gün bir cümle yazmayı kendime görev bildim. Sabah kalkar kalkmaz ilk işim bir şey yazmak oldu. Kâh o anki bir düşünce- mi, kitaplarımdan bir alıntıyı, bir şiirimi paylaştım kah beğendiğim ve beni etkileyen sözleri, şiirleri alıntıladım. Takipçi toplamak gibi bir niyetim yok. Ben günlük siyasete, yapay gündemlere pek girmem. Beni buraya çekmek isteyenlere pek kulak asmam. Kötü niyetli olanlara ise hiç cevap vermem. Bunların mesajlarını silmekten ve kendilerini takipten çıkar- maktan geri durmam. Çünkü beni sosyal medyada takip edenleri bir sohbet halkası gibi görüyorum. O halkaya dâhil olmayanlarla eğleşmek zorunda deği- lim. Benim yanlışımı açıktan gösterenlere ise açıktan teşekkür ederim. . Sanal âlemde küçük bir yerim, sanal âlemin de bende küçük bir yeri var. Bir adet paylaşım yapmak benim günlük işim ama günümü kuşatan işim değil. Kimseyi takip etmiyorum. Bu bile sanal âlem bağımlılarından bazılarının tepkisini çekti. "Sen kendini ne sanıyor- sun da kimseyi takip etmiyorsun?" diyenler bile çıktı. Oysa benim için sosyal medya ne bilgi ne bilinç ne bilgelik kaynağıdır. Onun için hayatımın ne merkezi ne anlamı ne de vazgeçilmezidir. Bir imkândır ve her imkân gibi sınırlıdır. Kısa mesaj yazmaya dikkat ederim. Çünkü kısa ve öz olan güzeldir. Bunlar da tabii olarak "aforizma" gibi görü- nüyor. "Aforizma," "bir ilkenin öz şekilde ifade edilmesi" anlamına gelir. Kök olarak eski Yunanca "aphorismos" kelimesinden gelir ki "kısa ve özlü cümle" demektir. Bu ise "sınırı işaretleme, bölme" anlamındaki "aphorizein" fiilinden yapılmış bir kelimedir. Varsın yazdıklarımıza aforizma desinler. Bunda kötü bir şey yok. Aşağıdaki sorulardan hangisi bu cevapların herhangi biriyle ilgili değildir? A) Sanal dünya sizin için ne ifade ediyor, yaşamınız- daki rolü nedir? B) Paylaşımlarınızın "aforizma" olarak nitelendirilmesi konusunda neler söylemek istersiniz? C) Bir süredir sizi sanal dünyada, sosyal medyada gö- rüyoruz; buradaki varlığınızın amacı nedir? D) Sosyal medyadaki varlığınızda, paylaşımlarınızda temel kriterleriniz neler? E) Günümüzde sosyal ortamlarda yanlış bulduğunuz, sizi en çok rahatsız eden şeyler konusunda neler söylemek istersiniz? 11.
39.-40. soruları aşağıdaki parçaya göre ce-
vaplayınız.
Kendimize karşı bir disiplin elde etmek için yapacağı-
mız şeylerden biri de sözümüzü tutmaktır. Sözümüzü
tutmayı irademizi geliştirecek tesadüflerin, olayların
tesirine karşı koyacak bir antrenman diye kabul etme-
liyiz. Sözümüzü tutmamak için kolayca birçok bahane-
ler buluruz. Ama sözleşmelerinde, çalışma saatlerinde
çok dikkatli olmak isteyen kendini saatine göre ayar-
layan insan için bahane diye bir şey yoktur. Sözünü
tutmak isteyen insan; işinden, okumasından, konuş-
masından veya dinlenmesinden zamanında ayrılır.
Misafiri varsa onu randevusuna gecikmeyecek şekilde
nezaketle uğurlar, sokaktaki karşılaşmaları dostça va-
kit geçirmeden geçiştirir. Bütün ilişkilerini iyice ayarla-
yarak düzenler ve böylece önceden bilinmeyen engel-
lerin, geciktirici şeylerin mesela kopan bir düğmenin
kaybolan bir eldivenin kurbanı olmaz. Dikkat edilerek
yerine getirilen bir sözde tesadüflere karşı insanın asıl
stratejisi hareket kabiliyetinin ana hattı belirir. Sözünü
tutan insan hem saat gibi yaşamanın güçlüğünü hem
de kendini kesin zaman ölçülerine göre ayarlamanın
iradeyi nasıl kuvvetlendirdiğini öğrenir. Bu bakımdan
söz tutmanın yapıcı ve yetiştirici bir rolü vardır.
39.
D) II ve III
E) I, II ve III
40. Bu parçada geçen altı çizili sözle anlatılmak iste-
neni en iyi karşılayan söz aşağıdakilerden hangi-
sinde verilmiştir?
A) Zamanın nabzını tutmak
B) İnce eleyip sık dokumak
C) Zamanı verimli kullanmak
Plani ve programlı olmak
E) Zamanin değerini bilmek
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
39.-40. soruları aşağıdaki parçaya göre ce- vaplayınız. Kendimize karşı bir disiplin elde etmek için yapacağı- mız şeylerden biri de sözümüzü tutmaktır. Sözümüzü tutmayı irademizi geliştirecek tesadüflerin, olayların tesirine karşı koyacak bir antrenman diye kabul etme- liyiz. Sözümüzü tutmamak için kolayca birçok bahane- ler buluruz. Ama sözleşmelerinde, çalışma saatlerinde çok dikkatli olmak isteyen kendini saatine göre ayar- layan insan için bahane diye bir şey yoktur. Sözünü tutmak isteyen insan; işinden, okumasından, konuş- masından veya dinlenmesinden zamanında ayrılır. Misafiri varsa onu randevusuna gecikmeyecek şekilde nezaketle uğurlar, sokaktaki karşılaşmaları dostça va- kit geçirmeden geçiştirir. Bütün ilişkilerini iyice ayarla- yarak düzenler ve böylece önceden bilinmeyen engel- lerin, geciktirici şeylerin mesela kopan bir düğmenin kaybolan bir eldivenin kurbanı olmaz. Dikkat edilerek yerine getirilen bir sözde tesadüflere karşı insanın asıl stratejisi hareket kabiliyetinin ana hattı belirir. Sözünü tutan insan hem saat gibi yaşamanın güçlüğünü hem de kendini kesin zaman ölçülerine göre ayarlamanın iradeyi nasıl kuvvetlendirdiğini öğrenir. Bu bakımdan söz tutmanın yapıcı ve yetiştirici bir rolü vardır. 39. D) II ve III E) I, II ve III 40. Bu parçada geçen altı çizili sözle anlatılmak iste- neni en iyi karşılayan söz aşağıdakilerden hangi- sinde verilmiştir? A) Zamanın nabzını tutmak B) İnce eleyip sık dokumak C) Zamanı verimli kullanmak Plani ve programlı olmak E) Zamanin değerini bilmek
25Cocuklarımıza masal ve şiir öğretelim.
Bu, onları, sonradan karşılaşacakları çağdaş
mikroplara karşı koruyacak en iyi ilaçtır.
Onlara masallar, şiirler okuyalım dualarla
birlikte. Uykunun denizine girerken
yüzlerindeki son tebessüm, bu masal ve
şiirlerle ilgili olsun. Elimizin sıcaklığını
alınlarında hissederek uyusunlar ve rüyalar
görsünler, hayaller kursunlar. Tehlikeli olan
hayal kurmak değil, hayalperest olmaktır.
Gerçeklerin şiirli yönünü bulmalarıdır esas
olan. Bunun için de şiire, masala ihtiyaçları
vardır. Çocuk gönülleri rengârenk duygu
bahçesine dönsün ki, o kokularla, o
renklerle baksınlar dünyaya. Belki bizim
çirkinleştirdiğimiz dünyayı onlar hayal ve
rüyalarıyla daha güzel hale getiriler.
Bu parçada asıl anlatılmak istenen
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Çocuklara masal ve şiir okumayı
onların geleceğini
öğretmek
aydınlatır.
B) Masal ve şiir, çocuklar için çok
faydalı yazın türleridir.
C) Okumayı öğrenen çocuklara ilk
olarak masal ve şiir okutmak gerekir.
D) Hayalperest olan çocuklara masal ve
şiir öğretmek onların ufkunu açar.
E) Çocukların
hayal
dünyasını
geliştirmek için onlara masal ve şiir
öğretmeliyiz.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
25Cocuklarımıza masal ve şiir öğretelim. Bu, onları, sonradan karşılaşacakları çağdaş mikroplara karşı koruyacak en iyi ilaçtır. Onlara masallar, şiirler okuyalım dualarla birlikte. Uykunun denizine girerken yüzlerindeki son tebessüm, bu masal ve şiirlerle ilgili olsun. Elimizin sıcaklığını alınlarında hissederek uyusunlar ve rüyalar görsünler, hayaller kursunlar. Tehlikeli olan hayal kurmak değil, hayalperest olmaktır. Gerçeklerin şiirli yönünü bulmalarıdır esas olan. Bunun için de şiire, masala ihtiyaçları vardır. Çocuk gönülleri rengârenk duygu bahçesine dönsün ki, o kokularla, o renklerle baksınlar dünyaya. Belki bizim çirkinleştirdiğimiz dünyayı onlar hayal ve rüyalarıyla daha güzel hale getiriler. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Çocuklara masal ve şiir okumayı onların geleceğini öğretmek aydınlatır. B) Masal ve şiir, çocuklar için çok faydalı yazın türleridir. C) Okumayı öğrenen çocuklara ilk olarak masal ve şiir okutmak gerekir. D) Hayalperest olan çocuklara masal ve şiir öğretmek onların ufkunu açar. E) Çocukların hayal dünyasını geliştirmek için onlara masal ve şiir öğretmeliyiz.
2. İnsanlar kendilerinden daha "üstün"
olduklarını tahayyül ettikleri insan figür-
lerine veya insanüstü varlıklara ihtiyaç
duyar. Bu "üstün" varlık ya da insan
figürleri toplumlar için manevi güven-
ce manasına gelmektedir. Toplumlar,
eksikliklerini ya da manevi ihtiyaçlarını
bu figürlere yükledikleri anlamlarla gide-
rirler. Bu, eski zamanlarda toplumların
mitler ve tanrılar yaratarak giderdikleri
bir ihtiyaçken günümüzde bu ihtiyacın
yarattığı boşluk şöhret olan insanlarla
tamamlanmaya çalışılmaktadır. Şöhret
olan insanların diğerlerine sihirli ya da
insanüstü varlıklar gibi gelmesinin sebe-
bi, onların toplumun gözündeki mevcu-
diyetlerinin kapsamlı bir biçimde sahne-
lenmesidir. Kitle medyasının yardımıyla
tüketilmek üzere sunulan topluma mal
olan şöhretler; modern kapitalist üretim
ve tüketim ilişkilerinin geçerli olduğu tüm
toplumlarda insanoğlunun söz konusu
ihtiyacından beslenmekte ve bu sayede
gelişmektedir.
Bu parça için kullanılabilecek en
uygun başlık aşağıdakilerden hangi-
sidir?
A) Kapitalizmin Yarattığı Şöhret
B) İhtiyaçtan Doğan Şöhret
C) Insanoğlunun En Temel İhtiyaçları
D) Üstün Varlıkların Doğuşu
E) Inanma ihtiyacı
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
2. İnsanlar kendilerinden daha "üstün" olduklarını tahayyül ettikleri insan figür- lerine veya insanüstü varlıklara ihtiyaç duyar. Bu "üstün" varlık ya da insan figürleri toplumlar için manevi güven- ce manasına gelmektedir. Toplumlar, eksikliklerini ya da manevi ihtiyaçlarını bu figürlere yükledikleri anlamlarla gide- rirler. Bu, eski zamanlarda toplumların mitler ve tanrılar yaratarak giderdikleri bir ihtiyaçken günümüzde bu ihtiyacın yarattığı boşluk şöhret olan insanlarla tamamlanmaya çalışılmaktadır. Şöhret olan insanların diğerlerine sihirli ya da insanüstü varlıklar gibi gelmesinin sebe- bi, onların toplumun gözündeki mevcu- diyetlerinin kapsamlı bir biçimde sahne- lenmesidir. Kitle medyasının yardımıyla tüketilmek üzere sunulan topluma mal olan şöhretler; modern kapitalist üretim ve tüketim ilişkilerinin geçerli olduğu tüm toplumlarda insanoğlunun söz konusu ihtiyacından beslenmekte ve bu sayede gelişmektedir. Bu parça için kullanılabilecek en uygun başlık aşağıdakilerden hangi- sidir? A) Kapitalizmin Yarattığı Şöhret B) İhtiyaçtan Doğan Şöhret C) Insanoğlunun En Temel İhtiyaçları D) Üstün Varlıkların Doğuşu E) Inanma ihtiyacı
TESTİ
yınız.
mesi
unun
ana-
eple
eği-
ve
ağı-
K
iş-
ek
ir-
1-
TYTTÜRKÇE TESTİ
Kimya Öğretmeni:
að
B
Öğrenci:
-Kekin kabarması, etin kızarmasi ya da sütten yoğurt
yapılması... Günlük hayatın aynılmaz bir parçası olan
yemek yapımının temeli aslında tamamen kimya bi
limiyle ilişkili. Yiyecekler pişerken renklerinin esmer
lesmesine ve kızarmalanna neden olan iki kimyasal
tepkime var: Maillerd tepkimesi ve karamelizasyon
Kimya Öğretmeni:
(11)
Öğrenci:
Maillard tepkimesi 140°C'nin altında değil ancak üze-
rinde hızlı bir şekilde gerçekleşmeye başlar. Sıcaklık
arttıkça yiyeceklerdeki esmerleşme hızlanır. Ancak
sıcaklık yükseldikçe tepkime sonucu açığa çıkan
kanser yapıcı özellikteki maddelerin miktan da artar.
Karamelizasyon tepkimesinin gerçekleşmesi için de
sıcaklığın 160°C-170°C'ye ulaşması gerekir. Ancak
sıcaklığın çok yüksek olması koyu kahverengi renge
ve acımsı tada sahip maddelerin meydana gelmesine
neden olur.
Bu diyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden
hangisi sırasıyla getirilmelidir?
A)
Yiyeceklerin kızarmasının bilimsel bir açıklaması
var mıdır?
II. Yiyecekler kızarırken girdikleri tepkimeler sağlığı-
mız için tehlikeli midir?
1. Yemek pişirirken nelere dikkat etmeliyiz?
II. Tepkimeler, bütün yiyeceklerde aynı şekilde mi
gerçekleşir?
. Yemek yapmanın bilimle ne gibi bir ilgisi olabilir?
II. Tepkimelerin ortaya çıkmasının malzemenin kali-
tesiyle ilişkisi nedir?
di
1. Kekin kabarması için ne gereklidir?
II. Yiyeceklerin kızarmasında kullanılan malzeme ne
kadar etkilidir?
E) 1. Doğru yemek yapmak için uyulması gereken ku-
rallar nelerdir?
II. Sıcaklığın doğru ayarlanmaması nelere yol açar?
31. Bertin e hakar
arah pesar Jamar de d
dir, Beyaz rerate olen
baharian adeta bindin
se sylands so
rabime te
görüntung le böyle
plan birçok fimde
yer verilen sembol
Bertin ploegininn
Topragin, bumus.
ve Marmara'nin in
gun görülür. Günü
arasında yer alar
landig öne sürü
medici, toplu bis
güzel yanı ise ye
özelliğine sahip
Bertin çiçeğim
eder.
Bu parçada
hangisine de
A Parlak g
uyẩm sa
Besli tü
toplati
Halka
Suna
Biline
Hika
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
TESTİ yınız. mesi unun ana- eple eği- ve ağı- K iş- ek ir- 1- TYTTÜRKÇE TESTİ Kimya Öğretmeni: að B Öğrenci: -Kekin kabarması, etin kızarmasi ya da sütten yoğurt yapılması... Günlük hayatın aynılmaz bir parçası olan yemek yapımının temeli aslında tamamen kimya bi limiyle ilişkili. Yiyecekler pişerken renklerinin esmer lesmesine ve kızarmalanna neden olan iki kimyasal tepkime var: Maillerd tepkimesi ve karamelizasyon Kimya Öğretmeni: (11) Öğrenci: Maillard tepkimesi 140°C'nin altında değil ancak üze- rinde hızlı bir şekilde gerçekleşmeye başlar. Sıcaklık arttıkça yiyeceklerdeki esmerleşme hızlanır. Ancak sıcaklık yükseldikçe tepkime sonucu açığa çıkan kanser yapıcı özellikteki maddelerin miktan da artar. Karamelizasyon tepkimesinin gerçekleşmesi için de sıcaklığın 160°C-170°C'ye ulaşması gerekir. Ancak sıcaklığın çok yüksek olması koyu kahverengi renge ve acımsı tada sahip maddelerin meydana gelmesine neden olur. Bu diyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden hangisi sırasıyla getirilmelidir? A) Yiyeceklerin kızarmasının bilimsel bir açıklaması var mıdır? II. Yiyecekler kızarırken girdikleri tepkimeler sağlığı- mız için tehlikeli midir? 1. Yemek pişirirken nelere dikkat etmeliyiz? II. Tepkimeler, bütün yiyeceklerde aynı şekilde mi gerçekleşir? . Yemek yapmanın bilimle ne gibi bir ilgisi olabilir? II. Tepkimelerin ortaya çıkmasının malzemenin kali- tesiyle ilişkisi nedir? di 1. Kekin kabarması için ne gereklidir? II. Yiyeceklerin kızarmasında kullanılan malzeme ne kadar etkilidir? E) 1. Doğru yemek yapmak için uyulması gereken ku- rallar nelerdir? II. Sıcaklığın doğru ayarlanmaması nelere yol açar? 31. Bertin e hakar arah pesar Jamar de d dir, Beyaz rerate olen baharian adeta bindin se sylands so rabime te görüntung le böyle plan birçok fimde yer verilen sembol Bertin ploegininn Topragin, bumus. ve Marmara'nin in gun görülür. Günü arasında yer alar landig öne sürü medici, toplu bis güzel yanı ise ye özelliğine sahip Bertin çiçeğim eder. Bu parçada hangisine de A Parlak g uyẩm sa Besli tü toplati Halka Suna Biline Hika
B
Deneme-5
12. Sabahattin Ali'nin öykülerinde klasik bir şekilde düz çizgide
gelişen, bir olaya yaslanan, serim-düğüm-çözüm bölümleri
taşıyan olay öykücülüğünün pek çok özelliği bulunur. Yazar,
öykülerine öteden beri yapılan biçimde uzunca bir tasvir ya
da anıyla girer. Böylece belli bir atmosfer oluşturur. Genelde
kırsal alandaki üretim ilişkilerini ve bunların insanın iç dün-
yasına yansımalarını verirken öykülerini sınıfsal bir temele
dayandırır. Bazen de bu sınıfsallığı kentsel bağlamda işler.
Betimlemelerinde çoğu kez sergileyip bırakır, yorumu ise
okuyucuya havale eder.
Bu parçada sözü edilen öykücüyle ilgili olarak aşağıda-
kilerden hangisi çıkarılamaz?
A) Geleneksel anlatım yöntemlerine başvurmaktadır. ✓
B) Görsel ayrıntılara önem veren bir öykücüdür.
C) Çoğunlukla köy yaşamına ve sorunlarına dönük bir anla-
tıcıdır.
D) Öykülerinde gerçekçi ve nesnel bir tutum sergiler.
E) Olay anlatımının dışına çıkmayan bir yapısı vardır.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
B Deneme-5 12. Sabahattin Ali'nin öykülerinde klasik bir şekilde düz çizgide gelişen, bir olaya yaslanan, serim-düğüm-çözüm bölümleri taşıyan olay öykücülüğünün pek çok özelliği bulunur. Yazar, öykülerine öteden beri yapılan biçimde uzunca bir tasvir ya da anıyla girer. Böylece belli bir atmosfer oluşturur. Genelde kırsal alandaki üretim ilişkilerini ve bunların insanın iç dün- yasına yansımalarını verirken öykülerini sınıfsal bir temele dayandırır. Bazen de bu sınıfsallığı kentsel bağlamda işler. Betimlemelerinde çoğu kez sergileyip bırakır, yorumu ise okuyucuya havale eder. Bu parçada sözü edilen öykücüyle ilgili olarak aşağıda- kilerden hangisi çıkarılamaz? A) Geleneksel anlatım yöntemlerine başvurmaktadır. ✓ B) Görsel ayrıntılara önem veren bir öykücüdür. C) Çoğunlukla köy yaşamına ve sorunlarına dönük bir anla- tıcıdır. D) Öykülerinde gerçekçi ve nesnel bir tutum sergiler. E) Olay anlatımının dışına çıkmayan bir yapısı vardır.
14. Şimdi gene Aleksandrovka bayırını tırmanıyordu
ancak artık nasıl tırmandığına aldırdığı bile yoktu.
Yaşlılığa alışmıştı sanki. Ne eskisi gibi acele ediyor
ne de canı tez davranıyordu. Yaptığı bütün yolcu-
luklarında yalnızdı. Bir zamanlar onunla birlikte yola
çıkan gürültülü topluluktan kimse kalmamıştı. Kimisi
savaşta, kimisi eceliyle ölmüş; ölmeyenler de evle-
rinde çile dolduruyorlardı. Gençler sağa sola motorlu
araçlarla gittikleri için onun lagar beygirinin koşul-
duğu arabaya dönüp bakan bile yoktu. Tekerler eski
yolda boğuk takırtılar çıkarıyordu. Üstelik bu takırtılar
daha çok sürecekti. Çünkü önünde geniş bir bozkır
vardı. Bozkırdan sonra su kanalının hemen ardından
başka bir yokuş başlıyordu.
Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi
söylenemez?
A) Sanat metinleri kapsamında yer alır.
B) Tasvirlerde tabiat unsurlarına başvurulmuştur.
C) Klasik hikâye özelliği göstermektedir.
D) Hâkim anlatıcının bakış açısıyla yazılmıştır.
E) Gerçek ve hayalî unsurlar bir arada verilmiştir.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
14. Şimdi gene Aleksandrovka bayırını tırmanıyordu ancak artık nasıl tırmandığına aldırdığı bile yoktu. Yaşlılığa alışmıştı sanki. Ne eskisi gibi acele ediyor ne de canı tez davranıyordu. Yaptığı bütün yolcu- luklarında yalnızdı. Bir zamanlar onunla birlikte yola çıkan gürültülü topluluktan kimse kalmamıştı. Kimisi savaşta, kimisi eceliyle ölmüş; ölmeyenler de evle- rinde çile dolduruyorlardı. Gençler sağa sola motorlu araçlarla gittikleri için onun lagar beygirinin koşul- duğu arabaya dönüp bakan bile yoktu. Tekerler eski yolda boğuk takırtılar çıkarıyordu. Üstelik bu takırtılar daha çok sürecekti. Çünkü önünde geniş bir bozkır vardı. Bozkırdan sonra su kanalının hemen ardından başka bir yokuş başlıyordu. Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Sanat metinleri kapsamında yer alır. B) Tasvirlerde tabiat unsurlarına başvurulmuştur. C) Klasik hikâye özelliği göstermektedir. D) Hâkim anlatıcının bakış açısıyla yazılmıştır. E) Gerçek ve hayalî unsurlar bir arada verilmiştir.
20. Büyük bilim insanı Einstein, hayalgücüne, mantık ve
önemlidir çünkü bilgi sınırlıyken hayal gücü tüm dünyayı
bilgiden daha fazla önem verir. Hayal gücü bilgiden daha
kapsar. Mantık sizi A noktasından B noktasına götürür.
Hayal gücü ise her yere." der. Önemli olan, aklı özgür
bırakarak bütünsel hakikate ulaşabilmektir.
Aşağıdakilerden hangisi bu parçada ortaya konan
görüşle aynı doğrultuda değildir?
A Gerçeklik, akıl kadar akıl dışını da kapsayan sonsuz bir
sarmaldır.
B) Hayal gücü, bilginin sınırlı doğasını aşarak yeni
dünyalara kapı aralamaktadır.
Mantığın dünyayı daha geniş bir çerçeveden kavramada
hayal gücünün arkasından geldiği söylenebilir.
D Hayal kurma yeteneği, aklın duraksadığı yerde insana
yeni ufuklar açarak onu kısıtlılıktan kurtarır.
E) Gerçeğe ulaşma çabası, bilgi temelli düşünceye bağlı
kalmayı zorunlu hâle getirmektedir.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
20. Büyük bilim insanı Einstein, hayalgücüne, mantık ve önemlidir çünkü bilgi sınırlıyken hayal gücü tüm dünyayı bilgiden daha fazla önem verir. Hayal gücü bilgiden daha kapsar. Mantık sizi A noktasından B noktasına götürür. Hayal gücü ise her yere." der. Önemli olan, aklı özgür bırakarak bütünsel hakikate ulaşabilmektir. Aşağıdakilerden hangisi bu parçada ortaya konan görüşle aynı doğrultuda değildir? A Gerçeklik, akıl kadar akıl dışını da kapsayan sonsuz bir sarmaldır. B) Hayal gücü, bilginin sınırlı doğasını aşarak yeni dünyalara kapı aralamaktadır. Mantığın dünyayı daha geniş bir çerçeveden kavramada hayal gücünün arkasından geldiği söylenebilir. D Hayal kurma yeteneği, aklın duraksadığı yerde insana yeni ufuklar açarak onu kısıtlılıktan kurtarır. E) Gerçeğe ulaşma çabası, bilgi temelli düşünceye bağlı kalmayı zorunlu hâle getirmektedir.
28.
Yazılarımı çok defa sabahları, kendimi zinde ve hazır
hissettiğim vakit yazarım. Dolgun ücret de verilse önceden
empoze edilen konuda, belli bir ölçüye uygun yazılar
yazmak hoşuma gitmez. Yazarken ve düşünürken mut-
lak şekilde hür olmak isterim. Bence kendini dışarıya
göre ayarlamak düşünceleri bozar. Alain, bundan dolayı
"Polemik yasak." der. Yazarın dikkati, başka hiçbir şeye
değil, sadece konuya çevrilmelidir. Her insan gibi benim
de zaaflarım vardır. Bazı yazılarımda hoşuma gitmeyen
şahıs, müessese ve fikirleri tenkit etme ve çürütme hissine
kapıldığım olmuştur. Böyle davrandığım için çok defa
pişmanlık duyarım.
Böyle diyen bir yazar;
I. başkalarının isteğine göre yazmayan,
II. yazarken özgür olmayı isteyen,
III. insanları eleştirmekten hoşlanan,
IV. toplumu yönlendirmeyi amaçlayan
niteliklerinden hangilerine sahip değildir?
A) Yalnız I
B) Yalnız II
D) Il ve IV
E) Il ve IV
C) I ve III
7
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
28. Yazılarımı çok defa sabahları, kendimi zinde ve hazır hissettiğim vakit yazarım. Dolgun ücret de verilse önceden empoze edilen konuda, belli bir ölçüye uygun yazılar yazmak hoşuma gitmez. Yazarken ve düşünürken mut- lak şekilde hür olmak isterim. Bence kendini dışarıya göre ayarlamak düşünceleri bozar. Alain, bundan dolayı "Polemik yasak." der. Yazarın dikkati, başka hiçbir şeye değil, sadece konuya çevrilmelidir. Her insan gibi benim de zaaflarım vardır. Bazı yazılarımda hoşuma gitmeyen şahıs, müessese ve fikirleri tenkit etme ve çürütme hissine kapıldığım olmuştur. Böyle davrandığım için çok defa pişmanlık duyarım. Böyle diyen bir yazar; I. başkalarının isteğine göre yazmayan, II. yazarken özgür olmayı isteyen, III. insanları eleştirmekten hoşlanan, IV. toplumu yönlendirmeyi amaçlayan niteliklerinden hangilerine sahip değildir? A) Yalnız I B) Yalnız II D) Il ve IV E) Il ve IV C) I ve III 7
DENEME
39. Bu parçadan hareketle Ferhat Arıcan'la ilgili olarak
I.
Türkiye tarihinde olimpiyatlarda jimnastik paralel bar
kategorisinde en iyi derece yapan sporcu olduğuna
II. Jimnastiğe küçük yaşlarda başlamasının sporcunun
gelişimi için bir avantaj oluşturduğuna
III Dünya jimnastik tarihinde branşına kazandırdığı öz-
gün hareket sayısında benzerinin olmadığına
ifadelerinden hangilerine ulaşılabilir?
A) Yalnız I
B) Yalnız II
C) Yalnız III
(D) I ve III
E) II ve III
B
i
L
Olimpik sporların temelini atletizm, yüzme ve jimnastik
sporları oluşturuyor. Özellikle son yıllarda ülkemizdeki
atılımlarla birlikte jimnastikte birçok sporcunun yetiştiğini
görüyoruz. Ferhat Arıcan yalnızca jimnastiğin değil, ülke
sporunun en önemli figürlerinden biri. 2020 Tokyo Olim-
piyat Oyunları'nın 11. gününde artistik jimnastik paralel
bar kategorisinde finalde mücadele eden 28 yaşındaki
milli sporcu Ferhat Arıcan, ilk sırada performans sergi-
ledi. İyi bir seri çıkaran ve sorunsuz bitiriş yapan milli jim-
nastikçi, 15.633 puan aldı. Ferhat Arican, bu derecesiyle
8 sporcu arasında 3. oldu ve bronz madalya kazandı.
Bu başarı, Türk jimnastik tarihinde olimpiyatlarda gelen
ilk madalya olarak tarihe geçti. Ayrıca Ferhat Arican,
olimpiyat dışındaki tüm büyük organizasyonlarda final
serisine kalan ilk jimnastikçi olma özelliğini de taşıyor.
Ferhat Arıcan, yapılan röportajda kendisinin bu spora
nasıl başladığını şu şekilde dile getirmiştir: "Hiperaktif ve
yaramaz bir çocuk olduğum için beni spora yönlendirmek
istemişler. 10 yaşındayken beden eğitimi öğretmenim
yeteneğimi keşfetmiş. Bir bakmış, hiçbir eğitim alma-
dan ellerimin üstünde yürüyormuşum bahçede. Bunu
görünce de jimnastiğe başlamamı önermiş." Başka bir
röportajında geçirdiği sakatlık sonucunda yaşadıklarını
şu şekilde anlatmıştır: "15 yaşındaydım, tam yükseliş
dönemlerimdi hatta adımla anılan 'Arican hareketleri'ni
ilk defa o zaman yapmaya başlamıştım. Antrenmanda
kolumdan sakatlandım. Doktorlar, 'Spora devam ede-
mezsin.' dediler. İnanın, acımı unuttum ve spordan uzak
kalacağım için üzüldüm. Ama hırslı bir sporcuyum. 'Ya-
pamazsın.' demeleri beni motive etmişti. Altı ay sonra
platin çıktı, yedinci ayda da çok az antrenmanla Türkiye
şampiyonu oldum." Ulusal ve uluslararası seviyede ka-
zandığı madalyaların yanı sıra "Arıcan hareketleri" ile
literatüre geçmeyi başaran Ferhat, aynı zamanda jim-
nastikte üç harekete adını vermiş tarihteki tek sporcudur.
40. Bu parçada Ferhat Arcan'ta ilgili olarak aşağıdakiler-
den hangisine değinilmemiştir?
Sporcunun hırslı olduğuna, Tokyo Olimpiyatları'nda
jimnastik paralel bar kategorisinde 7 sporcuyla yarış-
tığına ve ilk sırada performansını sergilediğine
M
B) Yaşadığı sakatlık sonucu doktorların olumsuz yorum-
larının spora istek duymasında önemli bir etken oldu-
ğuna
C)) Beden eğitimi öğretmeninin yönlendirmesi ve ailesinin
desteklemesiyle spora başlayarak jimnastik alanında
gelişme gösterdiğine
D) Türk jimnastik tarihinde olimpiyatların dışındaki-spor
müsabakalarında da finale kalan ilk sporcu olma un-
vanını taşıdığına
Türkiye jimnastik tarihinde paralel bar kategorisinde
olimpiyatlarda madalya alan ilk sporcu olduğuna
39.-40. soruları aşağıdaki parçaya
göre cevaplayınız.
Bole
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
DENEME 39. Bu parçadan hareketle Ferhat Arıcan'la ilgili olarak I. Türkiye tarihinde olimpiyatlarda jimnastik paralel bar kategorisinde en iyi derece yapan sporcu olduğuna II. Jimnastiğe küçük yaşlarda başlamasının sporcunun gelişimi için bir avantaj oluşturduğuna III Dünya jimnastik tarihinde branşına kazandırdığı öz- gün hareket sayısında benzerinin olmadığına ifadelerinden hangilerine ulaşılabilir? A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III (D) I ve III E) II ve III B i L Olimpik sporların temelini atletizm, yüzme ve jimnastik sporları oluşturuyor. Özellikle son yıllarda ülkemizdeki atılımlarla birlikte jimnastikte birçok sporcunun yetiştiğini görüyoruz. Ferhat Arıcan yalnızca jimnastiğin değil, ülke sporunun en önemli figürlerinden biri. 2020 Tokyo Olim- piyat Oyunları'nın 11. gününde artistik jimnastik paralel bar kategorisinde finalde mücadele eden 28 yaşındaki milli sporcu Ferhat Arıcan, ilk sırada performans sergi- ledi. İyi bir seri çıkaran ve sorunsuz bitiriş yapan milli jim- nastikçi, 15.633 puan aldı. Ferhat Arican, bu derecesiyle 8 sporcu arasında 3. oldu ve bronz madalya kazandı. Bu başarı, Türk jimnastik tarihinde olimpiyatlarda gelen ilk madalya olarak tarihe geçti. Ayrıca Ferhat Arican, olimpiyat dışındaki tüm büyük organizasyonlarda final serisine kalan ilk jimnastikçi olma özelliğini de taşıyor. Ferhat Arıcan, yapılan röportajda kendisinin bu spora nasıl başladığını şu şekilde dile getirmiştir: "Hiperaktif ve yaramaz bir çocuk olduğum için beni spora yönlendirmek istemişler. 10 yaşındayken beden eğitimi öğretmenim yeteneğimi keşfetmiş. Bir bakmış, hiçbir eğitim alma- dan ellerimin üstünde yürüyormuşum bahçede. Bunu görünce de jimnastiğe başlamamı önermiş." Başka bir röportajında geçirdiği sakatlık sonucunda yaşadıklarını şu şekilde anlatmıştır: "15 yaşındaydım, tam yükseliş dönemlerimdi hatta adımla anılan 'Arican hareketleri'ni ilk defa o zaman yapmaya başlamıştım. Antrenmanda kolumdan sakatlandım. Doktorlar, 'Spora devam ede- mezsin.' dediler. İnanın, acımı unuttum ve spordan uzak kalacağım için üzüldüm. Ama hırslı bir sporcuyum. 'Ya- pamazsın.' demeleri beni motive etmişti. Altı ay sonra platin çıktı, yedinci ayda da çok az antrenmanla Türkiye şampiyonu oldum." Ulusal ve uluslararası seviyede ka- zandığı madalyaların yanı sıra "Arıcan hareketleri" ile literatüre geçmeyi başaran Ferhat, aynı zamanda jim- nastikte üç harekete adını vermiş tarihteki tek sporcudur. 40. Bu parçada Ferhat Arcan'ta ilgili olarak aşağıdakiler- den hangisine değinilmemiştir? Sporcunun hırslı olduğuna, Tokyo Olimpiyatları'nda jimnastik paralel bar kategorisinde 7 sporcuyla yarış- tığına ve ilk sırada performansını sergilediğine M B) Yaşadığı sakatlık sonucu doktorların olumsuz yorum- larının spora istek duymasında önemli bir etken oldu- ğuna C)) Beden eğitimi öğretmeninin yönlendirmesi ve ailesinin desteklemesiyle spora başlayarak jimnastik alanında gelişme gösterdiğine D) Türk jimnastik tarihinde olimpiyatların dışındaki-spor müsabakalarında da finale kalan ilk sporcu olma un- vanını taşıdığına Türkiye jimnastik tarihinde paralel bar kategorisinde olimpiyatlarda madalya alan ilk sporcu olduğuna 39.-40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Bole
19. Dolmabahçe Sarayı'ndaki Veliaht Dairesi'nde yer alan
Milli Saraylar Resim Müzesi'nde birbirinden değerli
eserler sergileniyor. Ancak içlerinde bir tanesi var ki
gerek boyutları gerekse tarihiyle diğerlerinden ayrılıyor.
Söz konusu eser Gatah Çölü'nde Prens Halim'in Ceylan
Avi: Tazı Payı ya da bilinen adıyla Çölde Av tablosu...
Millî Saraylar Resim Müzesinin Osmanlının İhtişamı adlı
salonunda sergilenen eser, Mısır Valisi Kavalalı Mehmed
Ali Paşa'nın oğlu Abdülhalim Paşa tarafından Şubra
Sarayı için yaptırıldı. Tablo, uzun yıllar boyunca Sait
Halim Paşa Yalısı'nı susledi. Burada bulunduğu süreçte
büyük badireler de atlath Yalıda 1995'te çıkan yangın,
2003'te yaşanan gemi kazası bunlardan ilk akla gelenler.
Neyse ki eser, her türlü kazayı hasar almadan atlattı.
Bu parçada sözü edilen eseNe ilgili olarak
aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
Kendisi de tarihî değer taşıyan bir mekânda
muhafaza edilmektedir.
CONS
BY Kim tarafından ve neresi için yaptırıldığı net şekilde
bilinmektedir.
Back
Birden fazla ismi vardır ve isimleri ce
yansıtmaktadır.
facigini 3
14.06.2
Yakın geçmişte yaşadığı çok tehlikeli birtakım
olaylardan kurtulmuştur.
EY Büyüklüğü bakımından benzeri üstün nitelikli
eserlerden ayrılmaktadır.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
19. Dolmabahçe Sarayı'ndaki Veliaht Dairesi'nde yer alan Milli Saraylar Resim Müzesi'nde birbirinden değerli eserler sergileniyor. Ancak içlerinde bir tanesi var ki gerek boyutları gerekse tarihiyle diğerlerinden ayrılıyor. Söz konusu eser Gatah Çölü'nde Prens Halim'in Ceylan Avi: Tazı Payı ya da bilinen adıyla Çölde Av tablosu... Millî Saraylar Resim Müzesinin Osmanlının İhtişamı adlı salonunda sergilenen eser, Mısır Valisi Kavalalı Mehmed Ali Paşa'nın oğlu Abdülhalim Paşa tarafından Şubra Sarayı için yaptırıldı. Tablo, uzun yıllar boyunca Sait Halim Paşa Yalısı'nı susledi. Burada bulunduğu süreçte büyük badireler de atlath Yalıda 1995'te çıkan yangın, 2003'te yaşanan gemi kazası bunlardan ilk akla gelenler. Neyse ki eser, her türlü kazayı hasar almadan atlattı. Bu parçada sözü edilen eseNe ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? Kendisi de tarihî değer taşıyan bir mekânda muhafaza edilmektedir. CONS BY Kim tarafından ve neresi için yaptırıldığı net şekilde bilinmektedir. Back Birden fazla ismi vardır ve isimleri ce yansıtmaktadır. facigini 3 14.06.2 Yakın geçmişte yaşadığı çok tehlikeli birtakım olaylardan kurtulmuştur. EY Büyüklüğü bakımından benzeri üstün nitelikli eserlerden ayrılmaktadır.