Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafta Konu-Ana Düşünce Soruları

22 Mayıs Paz
AA
E-Kitaplar
OGM (TYT) Genel Deneme
MATERYAL
kçe | Soru 21
Önceki
Sayfa Açılamıyor
ogm.eba.gov.tr
%37
C
+
Genel Deneme Sınavı | OG
DERİN DÖKMEN Çıkıs
Bitir
?
Sonraki
12. Sinif Tekrar Testleri Kitabi
02:25:18
Cevaplarım
21. Montaigne hakikatin anahtarının insan olduğuna
inanır. Hakikate ulaşmak için insanın dönüp kendi-
sine bakması yeterliydi: "Herkesin gözü dışındadır,
ben gözümü içeri çevirir, içimde gezdiririm. Herkes
dışarıya bakar, ben içime bakarım; benim işim gü-
cüm kendimledir. Hep kendimi seyreder, kendimi
yoklar, kendimi tadarım." Denemeler, Montaigne'in
hayatının kitabıydı, kırk yaşında yazmaya başladı.
Yazdıklarını uzun süre yayımlamadı, yayımladık-
tan sonra da hep aynı kitabı genişletti, hayatı bo-
yunca deneme yazdı. "Kendim dışında hiçbir amaç
gözetmedim, kitabımın özü benim." diyordu.
Bu parçada Montaigne ile ilgili vurgulanmak is-
tenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Montaigne'in eserleri onun iç dünyasının dışa
vurumudur.
B) Denemeler Montaigne'in en başarılı eseridir.
C) Montaigne çağdaşlarından farklı davranarak
başarıya ulaşmıştır.
D) Montaigne gerçeğin peşinde bir yazardır ve
gerçeğe ulaşmak için başta kendi olmak üzere
insanları incelemiştir.
E) Montaigne dönemin sosyal sorunlarıyla ilgilen-
memiş kendisini sanata yöneltmiştir.
A
B C
D
E
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
22 Mayıs Paz AA E-Kitaplar OGM (TYT) Genel Deneme MATERYAL kçe | Soru 21 Önceki Sayfa Açılamıyor ogm.eba.gov.tr %37 C + Genel Deneme Sınavı | OG DERİN DÖKMEN Çıkıs Bitir ? Sonraki 12. Sinif Tekrar Testleri Kitabi 02:25:18 Cevaplarım 21. Montaigne hakikatin anahtarının insan olduğuna inanır. Hakikate ulaşmak için insanın dönüp kendi- sine bakması yeterliydi: "Herkesin gözü dışındadır, ben gözümü içeri çevirir, içimde gezdiririm. Herkes dışarıya bakar, ben içime bakarım; benim işim gü- cüm kendimledir. Hep kendimi seyreder, kendimi yoklar, kendimi tadarım." Denemeler, Montaigne'in hayatının kitabıydı, kırk yaşında yazmaya başladı. Yazdıklarını uzun süre yayımlamadı, yayımladık- tan sonra da hep aynı kitabı genişletti, hayatı bo- yunca deneme yazdı. "Kendim dışında hiçbir amaç gözetmedim, kitabımın özü benim." diyordu. Bu parçada Montaigne ile ilgili vurgulanmak is- tenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Montaigne'in eserleri onun iç dünyasının dışa vurumudur. B) Denemeler Montaigne'in en başarılı eseridir. C) Montaigne çağdaşlarından farklı davranarak başarıya ulaşmıştır. D) Montaigne gerçeğin peşinde bir yazardır ve gerçeğe ulaşmak için başta kendi olmak üzere insanları incelemiştir. E) Montaigne dönemin sosyal sorunlarıyla ilgilen- memiş kendisini sanata yöneltmiştir. A B C D E
1. Milli Edebiyat akımının öncülerinden olan Ömer Sey-
Yeni Lisan başlıklı makalesiyle yazı hayatına atılmış-
tır. Makalede yer alan en önemli konu ise dilimize
yerleşen yabancı sözcükleri atmamak ve o sözcük-
leri Türkçenin dil yapısına uyarlamaktır. Bu yönüyle
Milli Edebiyat sanatçıları kendilerinden önceki toplu-
luk olan Servetifünun topluluğunu çokça eleştirmiş-
lerdir. Bu kargaşa içinde Ömer Seyfettin ise "edebi-
yatsız edebiyat yapmak" anlayışını benimsemiş ve
eserlerinde konularını günlük hayattan, askerlik ve
çocukluk anılarından seçerek oluşturmuştur. Sayısı
140'ı geçen öyküleriyle Türk edebiyatında öykücülü-
ğü meslek edinen sanatçı olmuştur.
Bu parçaya göre Ömer Seyfettin'in "edebiyatsız
edebiyat yapmak" anlayışını benimsemesinin
nedeni aşağıdakilerden hangisidir?
A) Millî Edebiyat akımının bir gerekliliği olması
B) Edebiyat anlayışın sadece öykü yazmaktan
ibaret olmas
C) Günlük ve sade bir dil anlayışıyla hareket etmesi
D) Servetifünuncularla aynı anlayışı benimsemek
istememesi
E) Yabancı sözcükleri ve mecazları kullanması
3.
sonuç
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
1. Milli Edebiyat akımının öncülerinden olan Ömer Sey- Yeni Lisan başlıklı makalesiyle yazı hayatına atılmış- tır. Makalede yer alan en önemli konu ise dilimize yerleşen yabancı sözcükleri atmamak ve o sözcük- leri Türkçenin dil yapısına uyarlamaktır. Bu yönüyle Milli Edebiyat sanatçıları kendilerinden önceki toplu- luk olan Servetifünun topluluğunu çokça eleştirmiş- lerdir. Bu kargaşa içinde Ömer Seyfettin ise "edebi- yatsız edebiyat yapmak" anlayışını benimsemiş ve eserlerinde konularını günlük hayattan, askerlik ve çocukluk anılarından seçerek oluşturmuştur. Sayısı 140'ı geçen öyküleriyle Türk edebiyatında öykücülü- ğü meslek edinen sanatçı olmuştur. Bu parçaya göre Ömer Seyfettin'in "edebiyatsız edebiyat yapmak" anlayışını benimsemesinin nedeni aşağıdakilerden hangisidir? A) Millî Edebiyat akımının bir gerekliliği olması B) Edebiyat anlayışın sadece öykü yazmaktan ibaret olmas C) Günlük ve sade bir dil anlayışıyla hareket etmesi D) Servetifünuncularla aynı anlayışı benimsemek istememesi E) Yabancı sözcükleri ve mecazları kullanması 3. sonuç
Kişi her zaman kendi gücüne güvenmeli.
Aşağıdaki yargılardan hangisi bu cümle ile çelişmek-
tedir?
A) İnsanın en büyük yardımcısı her zaman ve daima
kendisidir.
B) Başkasına güvenirsen yan yolda kalma olasılığın
yüksektir.
C) Insan her zaman kendi gücünün farkına vararak ha-
reket etmelidir.
D) Tecrübeli kişilerden destek almak, kişinin kendine
olan güvenini zedelemez
E)
Bir başkasına güvenerek yola çıkmak, her zaman bir
risk taşır.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
Kişi her zaman kendi gücüne güvenmeli. Aşağıdaki yargılardan hangisi bu cümle ile çelişmek- tedir? A) İnsanın en büyük yardımcısı her zaman ve daima kendisidir. B) Başkasına güvenirsen yan yolda kalma olasılığın yüksektir. C) Insan her zaman kendi gücünün farkına vararak ha- reket etmelidir. D) Tecrübeli kişilerden destek almak, kişinin kendine olan güvenini zedelemez E) Bir başkasına güvenerek yola çıkmak, her zaman bir risk taşır.
A
AYT DENEME SINAVI
A
4.
6.
Bilindiği gibi Namib Çölü, çöl olmasına rağmen okyanusa
kıyısı olan bir yer. Çölün Atlas Okyanusu'na bakan kıyı-
sında sabah saatlerinde bir sis oluşur. Namib böceği, su
ihtiyacını Namib Çölü'nde sabahın erken saatlerinde oluşan
sisten karşılar. Böcek; eğimli bir yerde başı aşağı, sırt
ve kanat kısmı ise yukarı doğru gelecek şekilde yaklaşık
45 derecelik bir açıyla durur. Havadaki nemde bulunan
su molekülleri, böceğin sırt kabuk yapısında bulunan
hidrofilik (su seven) ve hidrofobik (su iten) yüzeylerin bir
arada olduğu bölgede toplanır ve eğimli duruştan dolayı
böceğin ağzına iner. Bilim insanları, biyobenzetim yak-
laşımıyla Namib böceğinin sırt yapısındakine benzeyen
bir yüzey oluşturarak su toplama sistemi denemeleri ve
prototipleri tasarlıyorlar.
Bu parçadan hareketle Namib böceğiyle ilgili aşağı-
dakilerden hangisine ulaşılamaz?
A) ilham kaynağı olduğuna"
BSisli havalarda ortaya çıktığına
er Su gereksinimini nasıl karşıladığına
Sırt yapısının işlevine
Su ihtiyacını karşılama zamanına
Şiin
ya
ac
e
S
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
A AYT DENEME SINAVI A 4. 6. Bilindiği gibi Namib Çölü, çöl olmasına rağmen okyanusa kıyısı olan bir yer. Çölün Atlas Okyanusu'na bakan kıyı- sında sabah saatlerinde bir sis oluşur. Namib böceği, su ihtiyacını Namib Çölü'nde sabahın erken saatlerinde oluşan sisten karşılar. Böcek; eğimli bir yerde başı aşağı, sırt ve kanat kısmı ise yukarı doğru gelecek şekilde yaklaşık 45 derecelik bir açıyla durur. Havadaki nemde bulunan su molekülleri, böceğin sırt kabuk yapısında bulunan hidrofilik (su seven) ve hidrofobik (su iten) yüzeylerin bir arada olduğu bölgede toplanır ve eğimli duruştan dolayı böceğin ağzına iner. Bilim insanları, biyobenzetim yak- laşımıyla Namib böceğinin sırt yapısındakine benzeyen bir yüzey oluşturarak su toplama sistemi denemeleri ve prototipleri tasarlıyorlar. Bu parçadan hareketle Namib böceğiyle ilgili aşağı- dakilerden hangisine ulaşılamaz? A) ilham kaynağı olduğuna" BSisli havalarda ortaya çıktığına er Su gereksinimini nasıl karşıladığına Sırt yapısının işlevine Su ihtiyacını karşılama zamanına Şiin ya ac e S
28. Şeytani olan, iyinin suretine bürünür bazen hatta bütünüyle
onun vücuduna yerleştirir kendisini. Eğer bu gerçek bana
gizli kalırsa hiç kuşkusuz yenik düşerim çünkü böyle bir iyi,
gerçek iyiden daha ayartıcıdır. Ama ya kendini benden giz-
leyemezse ya sürek avındaki şeytan güruhu beni dosdoğru
iyinin içine sürerse ya iğrenç bir nesne olan ben, her tara-
fima batan bütün iğne uçları tarafından yuvarlana yuvarlana
her yanım iğnelenerek iyinin içine zorla tıkılırsam ya iyinin
göze görünür pençeleri üzerime saldırırsa? O zaman bir
adım geriler, bütün o süre boyunca arkamda benim karar
vermemi beklemiş olan kötüden içeri usulcacık ve üzgün
giriveririm.
Bu parçanın yazarının aşağıdakilerden hangisini söyle-
mesi beklenemez?
A) Insanı kötüye götüren sebeplerin başında iyinin aslında
gerçek iyi olmaması vardır.
B) Gerçek iyi ile gerçek kötü seçilemezse insanın doğru
karar vermesi olası değildir.
e) Kötünün iyi gibi görünerek yaptığı aldatmacayı sezeme-
yenler, kötünün tuzağına düşerler.
D) yinin dayatılması ile iyiden uzaklaşan birey, kötüye
meyletme eğilimindedir.
E) Kötünün içindeki gerçek iyiliği gören insanlar, iyiyi bul-
maya daha yakındır.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
28. Şeytani olan, iyinin suretine bürünür bazen hatta bütünüyle onun vücuduna yerleştirir kendisini. Eğer bu gerçek bana gizli kalırsa hiç kuşkusuz yenik düşerim çünkü böyle bir iyi, gerçek iyiden daha ayartıcıdır. Ama ya kendini benden giz- leyemezse ya sürek avındaki şeytan güruhu beni dosdoğru iyinin içine sürerse ya iğrenç bir nesne olan ben, her tara- fima batan bütün iğne uçları tarafından yuvarlana yuvarlana her yanım iğnelenerek iyinin içine zorla tıkılırsam ya iyinin göze görünür pençeleri üzerime saldırırsa? O zaman bir adım geriler, bütün o süre boyunca arkamda benim karar vermemi beklemiş olan kötüden içeri usulcacık ve üzgün giriveririm. Bu parçanın yazarının aşağıdakilerden hangisini söyle- mesi beklenemez? A) Insanı kötüye götüren sebeplerin başında iyinin aslında gerçek iyi olmaması vardır. B) Gerçek iyi ile gerçek kötü seçilemezse insanın doğru karar vermesi olası değildir. e) Kötünün iyi gibi görünerek yaptığı aldatmacayı sezeme- yenler, kötünün tuzağına düşerler. D) yinin dayatılması ile iyiden uzaklaşan birey, kötüye meyletme eğilimindedir. E) Kötünün içindeki gerçek iyiliği gören insanlar, iyiyi bul- maya daha yakındır.
12. Aşağıdaki dizelerin hangisinde tezatlı söyleyiş yoktur?
A) Ne de olsa kışın sonu bahardır
Bu da gelir bu da geçer ağlama
B) Agladım gözyaşlarım döndü ateşe
Bir türlü bu yangını söndüremedim
C) Benden selam söyleyin vefasız yare
Gurbet benim olsun sila kendine
D) Âlemde gündüz gönlüme işkencedir;
Bence bayram ufukta gün bitincedir.
E) Ne vakitten beridir burada oturmuşuz?
08
nicip
Dünden hatta bugünden bile yok haberimiz.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
12. Aşağıdaki dizelerin hangisinde tezatlı söyleyiş yoktur? A) Ne de olsa kışın sonu bahardır Bu da gelir bu da geçer ağlama B) Agladım gözyaşlarım döndü ateşe Bir türlü bu yangını söndüremedim C) Benden selam söyleyin vefasız yare Gurbet benim olsun sila kendine D) Âlemde gündüz gönlüme işkencedir; Bence bayram ufukta gün bitincedir. E) Ne vakitten beridir burada oturmuşuz? 08 nicip Dünden hatta bugünden bile yok haberimiz.
4.
Yazarlık seminerlerine katılan bir öğrenciden yazınsal
nitelikte bir metin yazması istenince öğrenci şu cümleleri
yazar:
"Tam otuz yıl evvel çocukluğun ne demek olduğunu
bilmediğim bir yaş olan on iki yaşındaydım. Anadolu'nun
güneşe küsmüş, uzak ve talihsiz bir şehrinde
bulunuyorduk. Babam yorgun ve yalnız bir memurdu.
Şehre kavurucu bir yaz sonunda gelmiştik. Sonra bir
gün bahar geliverdi. Hiç erimeyecek zannettiğim karlar,
güneşin değil coşkun yağmurların etkisiyle eriyiverdi.
Öğrenciye verilen tavsiye: "----."
Yapılan değerlendirme sonucu kendisine verilen
tavsiyeleri dikkate alan öğrenci yazdığı metni aşağıdaki
gibi değiştirir:
"Tam otuz sene evvel on iki yaşındaydım. Anadolu'nun
bir şehrinde bulunuyorduk. Babam memurdu. Şehre bir
yaz sonunda gelmiştik. Sonra bir gün bahar geliverdi.
Karlar eridi. Karlar eridi ama karları eriten güneş değildi,
yağmurdu."
Bu parçadan hareketle öğrenciye verilecek tavsiye
aşağıdakilerin hangisi olabilir?
A) Yazınsal metinlerinde kendini ve aileni yaşadığınız
çevreden soyutlarsan yazdıklarınla gerçeklik algısı
oluşturman son derece zor olur.
B) Başarılı bir yazar olmak için yapay mecazlara,
nedensellik bağlantısı olmayan sıfatlara değil
sadeliğin, yalınlığın gücüne inanmalısın.
C) Herkesin yazdığı konuları herkes gibi yazmak sana
başkalarında olmayan senin de fark edemediğin çok
özel bir nitelik kazandırır.
D) Iç dünyandaki birikimi zaman ve mekân algısıyla
birleştirerek bütüncül bir yaklaşıma sahip olduğunda
gerçek bir yazar olursun.
E) Yaşamın ayrıntılarını özgün yaklaşımlarla aktarabilen
isimlerin çağın ötesine seslenebileceğini unutmadan
yazma çabasında olman gerekli.
5.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
4. Yazarlık seminerlerine katılan bir öğrenciden yazınsal nitelikte bir metin yazması istenince öğrenci şu cümleleri yazar: "Tam otuz yıl evvel çocukluğun ne demek olduğunu bilmediğim bir yaş olan on iki yaşındaydım. Anadolu'nun güneşe küsmüş, uzak ve talihsiz bir şehrinde bulunuyorduk. Babam yorgun ve yalnız bir memurdu. Şehre kavurucu bir yaz sonunda gelmiştik. Sonra bir gün bahar geliverdi. Hiç erimeyecek zannettiğim karlar, güneşin değil coşkun yağmurların etkisiyle eriyiverdi. Öğrenciye verilen tavsiye: "----." Yapılan değerlendirme sonucu kendisine verilen tavsiyeleri dikkate alan öğrenci yazdığı metni aşağıdaki gibi değiştirir: "Tam otuz sene evvel on iki yaşındaydım. Anadolu'nun bir şehrinde bulunuyorduk. Babam memurdu. Şehre bir yaz sonunda gelmiştik. Sonra bir gün bahar geliverdi. Karlar eridi. Karlar eridi ama karları eriten güneş değildi, yağmurdu." Bu parçadan hareketle öğrenciye verilecek tavsiye aşağıdakilerin hangisi olabilir? A) Yazınsal metinlerinde kendini ve aileni yaşadığınız çevreden soyutlarsan yazdıklarınla gerçeklik algısı oluşturman son derece zor olur. B) Başarılı bir yazar olmak için yapay mecazlara, nedensellik bağlantısı olmayan sıfatlara değil sadeliğin, yalınlığın gücüne inanmalısın. C) Herkesin yazdığı konuları herkes gibi yazmak sana başkalarında olmayan senin de fark edemediğin çok özel bir nitelik kazandırır. D) Iç dünyandaki birikimi zaman ve mekân algısıyla birleştirerek bütüncül bir yaklaşıma sahip olduğunda gerçek bir yazar olursun. E) Yaşamın ayrıntılarını özgün yaklaşımlarla aktarabilen isimlerin çağın ötesine seslenebileceğini unutmadan yazma çabasında olman gerekli. 5.
TYT-
B
B
B
35. Romancılar, hikâyeciler, tiyatro yazarları, denemeciler,
eleştirmenler önce şiirde ararlar kısmetlerini. Şiirin üs-
tesinden gelemeyince sonradan yönelirler öbür türlere.
İçlerinde "Hiç şiir yazamadım." diyenler de araştırılacak
olursa iyi bir şiir okuyucusu olarak akrabalığı vardır şiirle.
Onun içindir ki hemen bütün edebiyatçıların, ilk genç-
liklerinde yararlandıkları şairlerin etkilerini, yaşadıkları
sürece yazdıklarında az ya da çok sürdürdükleri görülür.
VOTSESTANE
Yukarıdaki parçanın ana düşüncesi aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Şiir yazmak tecrübe ve birikim ister.
B) Yazın türleri içerisinde yazması en zor olan tür şiirdir.
C) Şiire olan ilgi-zamania azalmaktadır.
D) Yazın türlerinin hemen hemen hepsinde şiirin do-
kunuşları vardır.
E) İyi bir öykü yazmak için öncelikle iyi bir şiir yazmak
gerekir.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
TYT- B B B 35. Romancılar, hikâyeciler, tiyatro yazarları, denemeciler, eleştirmenler önce şiirde ararlar kısmetlerini. Şiirin üs- tesinden gelemeyince sonradan yönelirler öbür türlere. İçlerinde "Hiç şiir yazamadım." diyenler de araştırılacak olursa iyi bir şiir okuyucusu olarak akrabalığı vardır şiirle. Onun içindir ki hemen bütün edebiyatçıların, ilk genç- liklerinde yararlandıkları şairlerin etkilerini, yaşadıkları sürece yazdıklarında az ya da çok sürdürdükleri görülür. VOTSESTANE Yukarıdaki parçanın ana düşüncesi aşağıdakilerden hangisidir? A) Şiir yazmak tecrübe ve birikim ister. B) Yazın türleri içerisinde yazması en zor olan tür şiirdir. C) Şiire olan ilgi-zamania azalmaktadır. D) Yazın türlerinin hemen hemen hepsinde şiirin do- kunuşları vardır. E) İyi bir öykü yazmak için öncelikle iyi bir şiir yazmak gerekir.
a.
a-
3-
m
5-
k
n
11
23. Edebiyatın gerçek hayatla ilişkisi bakımından en dikkat
çekici türleri hiç şüphe yok ki roman ve hikâyedir. Stend-
hal, "Roman, yol boyunca gezdirilen bir aynadır." der.
Hayat ile roman arasındaki ilişki her zaman Stendhal'in
sözünü ettiği seviyede tezahür etmeyebilir. Ancak her
zaman, kurmaca bir dünya oluşturmak isteyen roman
yazarı, gerçekle değişen boyutlarda da olsa kaçınılmaz
bir ilişki düzleminde bulur kendini. Yazdığının gerçek ha-
yatla hiçbir şekilde ilişkilendirilemeyeceğini iddia ettiğin-
de bile roman yazarı, pek çok ögeyi bu dünyadan ödünç
almıştır.
Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden
hangisidir?
Dış dünya gerçekliği ile kurmaca gerçekliğin temelde
birbirinden oldukça farklı nitelikler taşıdığı
B) Romanların "olmuş ya da olması mümkün olayları
anlatma" prensibi üzerine kurulmasının, bu türdeki
yapıtların ortak özelliği olduğu
Roman yazarının, gözlemlediği kişi ve olayları bire
bir yansıtamayacağı için bunları mümkün olduğunca
gerçeğe benzer olarak vermeye çalıştığı
D) Roman yazarının, tanık olduğu bir olayı ve tanıdığı
kişileri anlattığında bile bilerek ya da bilmeyerek bazı
gerçekleri değiştirip bozduğu
E) Roman her ne kadar kurmaca gerçeklik üzerine inşa
edilse de romanda anlatılanların gerçek yaşamdan
alınanların bir yansıması olduğu
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
a. a- 3- m 5- k n 11 23. Edebiyatın gerçek hayatla ilişkisi bakımından en dikkat çekici türleri hiç şüphe yok ki roman ve hikâyedir. Stend- hal, "Roman, yol boyunca gezdirilen bir aynadır." der. Hayat ile roman arasındaki ilişki her zaman Stendhal'in sözünü ettiği seviyede tezahür etmeyebilir. Ancak her zaman, kurmaca bir dünya oluşturmak isteyen roman yazarı, gerçekle değişen boyutlarda da olsa kaçınılmaz bir ilişki düzleminde bulur kendini. Yazdığının gerçek ha- yatla hiçbir şekilde ilişkilendirilemeyeceğini iddia ettiğin- de bile roman yazarı, pek çok ögeyi bu dünyadan ödünç almıştır. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? Dış dünya gerçekliği ile kurmaca gerçekliğin temelde birbirinden oldukça farklı nitelikler taşıdığı B) Romanların "olmuş ya da olması mümkün olayları anlatma" prensibi üzerine kurulmasının, bu türdeki yapıtların ortak özelliği olduğu Roman yazarının, gözlemlediği kişi ve olayları bire bir yansıtamayacağı için bunları mümkün olduğunca gerçeğe benzer olarak vermeye çalıştığı D) Roman yazarının, tanık olduğu bir olayı ve tanıdığı kişileri anlattığında bile bilerek ya da bilmeyerek bazı gerçekleri değiştirip bozduğu E) Roman her ne kadar kurmaca gerçeklik üzerine inşa edilse de romanda anlatılanların gerçek yaşamdan alınanların bir yansıması olduğu
28. Tolstoy, Anna Karenina romanına "Mutlu aileler birbi-
rine benzerler, her mutsuz aileninse kendine özgü bir
mutsuzluğu vardır." cümlesiyle başlayarak okura bir
anahtar verir. Tolstoy, bu cümleyle romanın aforizma-
sını yazar ve romanını da bu aforizmanın örneklemesi
üzerine oturtur.
●
Thomas Mann, Büyülü Dağ romanına anlatacağı hikâ-
yenin resmini çizerek girer âdeta: "Sıradan bir genç,
doğup büyüdüğü Hamburg'dan Davos-Platz'a gitmek
üzere yola çıktı; orada üç hafta kalmayı planlıyordu.
Hamburg'dan o yüksekliğe çıkmak kolay değildi."
"Sıradan bir genç", "üç hafta kalmayı planlıyordu",
"yükseklik" daha sonra romanın çok önemli simgeleri
olarak öne çıkacaktır.
Bu parçalar aşağıdaki yargılardan hangisini örnekle-
mek amacıyla kullanılabilir?
fukli
A) Kimi yazarlar, romanlarına gösterişsiz bir girişle baş-
larken kimileri çarpıcı girişleri tercih eder.
B) Edebî eserlerde açılışlar, hikâyenin örtüsünün kaldı-
masına ilişkin bir şifre verir; bunlar gelecekte ola-
cakların vaadi gibidirler.
Yapıtlarının başlangıcını zenginleştirmek isteyen ya-
zarlar; çağrışımlı konular, metinler arası gönderme-
Jerle kitaba girerek birden fazla açılış yaparlar.
fr
DY Modern romanda klasik giriş, gelişme, sonuç anlayışı
terk edilmiş; pek çok anlatım tekniğiyle başlangıçlara
yüklenen anlam değişmiştir.
E) Başarılı romanların açılışı, yeni bir dünyanın aralanan
kapısıdır; ilk cümlelerde görüntüler ve sesler oluşma-
ya başlar, kelimeler kaybolur ve özgün bir dünyaya
dönüşür.
29. Vitri
anla
kile
yaz
bic
gö
isto
Gi
m
ça
ne
B
li
30.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
28. Tolstoy, Anna Karenina romanına "Mutlu aileler birbi- rine benzerler, her mutsuz aileninse kendine özgü bir mutsuzluğu vardır." cümlesiyle başlayarak okura bir anahtar verir. Tolstoy, bu cümleyle romanın aforizma- sını yazar ve romanını da bu aforizmanın örneklemesi üzerine oturtur. ● Thomas Mann, Büyülü Dağ romanına anlatacağı hikâ- yenin resmini çizerek girer âdeta: "Sıradan bir genç, doğup büyüdüğü Hamburg'dan Davos-Platz'a gitmek üzere yola çıktı; orada üç hafta kalmayı planlıyordu. Hamburg'dan o yüksekliğe çıkmak kolay değildi." "Sıradan bir genç", "üç hafta kalmayı planlıyordu", "yükseklik" daha sonra romanın çok önemli simgeleri olarak öne çıkacaktır. Bu parçalar aşağıdaki yargılardan hangisini örnekle- mek amacıyla kullanılabilir? fukli A) Kimi yazarlar, romanlarına gösterişsiz bir girişle baş- larken kimileri çarpıcı girişleri tercih eder. B) Edebî eserlerde açılışlar, hikâyenin örtüsünün kaldı- masına ilişkin bir şifre verir; bunlar gelecekte ola- cakların vaadi gibidirler. Yapıtlarının başlangıcını zenginleştirmek isteyen ya- zarlar; çağrışımlı konular, metinler arası gönderme- Jerle kitaba girerek birden fazla açılış yaparlar. fr DY Modern romanda klasik giriş, gelişme, sonuç anlayışı terk edilmiş; pek çok anlatım tekniğiyle başlangıçlara yüklenen anlam değişmiştir. E) Başarılı romanların açılışı, yeni bir dünyanın aralanan kapısıdır; ilk cümlelerde görüntüler ve sesler oluşma- ya başlar, kelimeler kaybolur ve özgün bir dünyaya dönüşür. 29. Vitri anla kile yaz bic gö isto Gi m ça ne B li 30.
~
40. Hızırla Kirk Saat, Sezai Karakoç'un özenle yükselttiği poe-
tik hisarın mihenk taşıdır Bu kitap onu İkinci Yeni vadisin-
den büyük ölçüde koparmıştır. Dönemin baskın tematik
eğilimleriyle fazla örtüşmeyen özgün tercihler kavşağın-
da yükseltmiştir. (Karakoç'un Cumhuriyet Dönemi'nde
doğan Islamcı ilk edip olmasını sağlayan bu yönelişi,
bağımsız kalma noktasında titizlenmesinin uygulamalı
ilk manifestosu sayılabilir. Kültürümüzde “Allah'ın izniyle
darda kalanlara yardım ettiğine inanılan Hızır” gibi, "kırk”
kelimesinin seçilmesi de bu sayının tasavvuf kültürümüz-
de özel bir yerinin olmasıyla ilgilidir.
Bu parçadan hareketle Hızırla Kırk Saat kitabı ile ilgili
aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
Açeriksel özünü yansıtan bir isme sahip olduğu
B) Yazarı için yeni bir yönelimin başlangıcı olduğu
islami dünya görüşüyle şekillenmiş bir içeriğinin ol-
duğu
şık
D) Bağımsız sanat anlayışını savunan bir bildirinin ilk ör
neği olduğu
E) Kenusal açıdan döneminin öne çıkan tutumlarından
farklı olduğu
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
~ 40. Hızırla Kirk Saat, Sezai Karakoç'un özenle yükselttiği poe- tik hisarın mihenk taşıdır Bu kitap onu İkinci Yeni vadisin- den büyük ölçüde koparmıştır. Dönemin baskın tematik eğilimleriyle fazla örtüşmeyen özgün tercihler kavşağın- da yükseltmiştir. (Karakoç'un Cumhuriyet Dönemi'nde doğan Islamcı ilk edip olmasını sağlayan bu yönelişi, bağımsız kalma noktasında titizlenmesinin uygulamalı ilk manifestosu sayılabilir. Kültürümüzde “Allah'ın izniyle darda kalanlara yardım ettiğine inanılan Hızır” gibi, "kırk” kelimesinin seçilmesi de bu sayının tasavvuf kültürümüz- de özel bir yerinin olmasıyla ilgilidir. Bu parçadan hareketle Hızırla Kırk Saat kitabı ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? Açeriksel özünü yansıtan bir isme sahip olduğu B) Yazarı için yeni bir yönelimin başlangıcı olduğu islami dünya görüşüyle şekillenmiş bir içeriğinin ol- duğu şık D) Bağımsız sanat anlayışını savunan bir bildirinin ilk ör neği olduğu E) Kenusal açıdan döneminin öne çıkan tutumlarından farklı olduğu
ALES/3/SÖZEL
39.-42. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız.
Saatleri Ayarlama Enstitüsü iki uygarlık arasında
bocalayan toplumun yanlış tutumlarını, davranışlarını,
saçmalıklarını alaya alan, eleştirel bir romandır. Yazarı
Ahmet Hamdi Tanpınar, seyirci yöntemi denilebilecek,
topluma bir "yabancı"nın gözüyle bakma yöntemini
kullanmıştır. Baş karakter ve romanın anlatıcısı
Hayri Irdal aslında eleştirilen toplumun bir üyesidir; o
insanlarla birlikte yaşar ama meczup, garip kişiliği ve
içine kapalılığı ile hayatın dışındadır ki bu durum
kendisine içinde yaşadığı topluma farklı bir açıdan
bakma olanağı sağlar. Olaylar gülmece açısından da
çok ustaca anlatılır. Ancak anlatıcı Irdal, kendi
telaşındadır; ciddidir ve bundan ötürü komik olanı ne
görür ne vurgular. Tersine, Ingilizlerin "understatement"
dedikleri yolla, yani söylenebilecek olanın tümünü,
hakkını vererek söylemek yerine, önemsizleştirerek,
durumu fark etmemiş bir adam olarak anlatır ve tür
bunları anlamasını okura ödev olarak yükler. Böylece
Tanpınar, komik olanı, durumu kavrayamayan cahil ve
saf Irdal'ın anlatışıyla sunarak gülmecesine hem incelik
hem de güç kazandırır.
39. Bu parçada Saatleri Ayarlama Enstitüs bas
romanın ön plana çıkarılan zelliği aşağıdakilerde
hangisidir?
A) Toplumun içindeki sıradan bir insanın topluma ola
eleştirisini yansıtması
B zıldığı dönemin önemli olaylarını ve kişilerini
Orems Lieştienest
oplum içerisinde yaşarken dışlanmış kişilerin
haklarini savunması
Türk edebiyatında çok az kullanılan bir teknar
masi
E) Teckinsal. eleştiririn elzah ögeleri kullanıla
yaphazer
kişi kurun
rin telif hakları ÖSYM'
hiç
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
ALES/3/SÖZEL 39.-42. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Saatleri Ayarlama Enstitüsü iki uygarlık arasında bocalayan toplumun yanlış tutumlarını, davranışlarını, saçmalıklarını alaya alan, eleştirel bir romandır. Yazarı Ahmet Hamdi Tanpınar, seyirci yöntemi denilebilecek, topluma bir "yabancı"nın gözüyle bakma yöntemini kullanmıştır. Baş karakter ve romanın anlatıcısı Hayri Irdal aslında eleştirilen toplumun bir üyesidir; o insanlarla birlikte yaşar ama meczup, garip kişiliği ve içine kapalılığı ile hayatın dışındadır ki bu durum kendisine içinde yaşadığı topluma farklı bir açıdan bakma olanağı sağlar. Olaylar gülmece açısından da çok ustaca anlatılır. Ancak anlatıcı Irdal, kendi telaşındadır; ciddidir ve bundan ötürü komik olanı ne görür ne vurgular. Tersine, Ingilizlerin "understatement" dedikleri yolla, yani söylenebilecek olanın tümünü, hakkını vererek söylemek yerine, önemsizleştirerek, durumu fark etmemiş bir adam olarak anlatır ve tür bunları anlamasını okura ödev olarak yükler. Böylece Tanpınar, komik olanı, durumu kavrayamayan cahil ve saf Irdal'ın anlatışıyla sunarak gülmecesine hem incelik hem de güç kazandırır. 39. Bu parçada Saatleri Ayarlama Enstitüs bas romanın ön plana çıkarılan zelliği aşağıdakilerde hangisidir? A) Toplumun içindeki sıradan bir insanın topluma ola eleştirisini yansıtması B zıldığı dönemin önemli olaylarını ve kişilerini Orems Lieştienest oplum içerisinde yaşarken dışlanmış kişilerin haklarini savunması Türk edebiyatında çok az kullanılan bir teknar masi E) Teckinsal. eleştiririn elzah ögeleri kullanıla yaphazer kişi kurun rin telif hakları ÖSYM' hiç
20. Başak burcu, kuşağının altıncı burcudur. Bu burç,
düzen ve çalışmayı simgeler; başak burcu insanı için
çalışmak yaşamın tuzu biberidir. Bu burcun insanları
titizlikleri ile ünlüdür. Bilgi edinebilmek onların en
önemli özelliğidir. Bu burcun insanları için en uygun
cümle "---- " dur. Bu insanların bilgileri genelde
tecrübeler sonucu edinilmiştir. İşlerini önemseyerek
yaparlar ve detaylara çok dikkat ederler. Dostluk ve
arkadaşlık onlar için önem taşır ve arkadaşlarına
özellikle iş bulmak için ellerinden geleni yaparlar.
Bu parçada bırakılan boşluğa getirilecek en uygun
cümle aşağıdakilerden hangisidir?
A) Ben araştırıyorum
B) Ben dengeliyorum
CYBen görüyorum
D) Ben inanıyorum
EXBen sabrediyorum
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
20. Başak burcu, kuşağının altıncı burcudur. Bu burç, düzen ve çalışmayı simgeler; başak burcu insanı için çalışmak yaşamın tuzu biberidir. Bu burcun insanları titizlikleri ile ünlüdür. Bilgi edinebilmek onların en önemli özelliğidir. Bu burcun insanları için en uygun cümle "---- " dur. Bu insanların bilgileri genelde tecrübeler sonucu edinilmiştir. İşlerini önemseyerek yaparlar ve detaylara çok dikkat ederler. Dostluk ve arkadaşlık onlar için önem taşır ve arkadaşlarına özellikle iş bulmak için ellerinden geleni yaparlar. Bu parçada bırakılan boşluğa getirilecek en uygun cümle aşağıdakilerden hangisidir? A) Ben araştırıyorum B) Ben dengeliyorum CYBen görüyorum D) Ben inanıyorum EXBen sabrediyorum
>
A
TÜRKÇ
20. Masalların çocuklar üzerinde birçok olumlu etkisi vardır. Özel-
likle konuşmayı öğrenme evresindeki çocukların dil gelişimi
üzerinde tartışılmaz katkısı vardır. Bir çocuğun konuşmayı hızlı
öğrenmesi için onu sürekli duyması gerekir. Oysa ebeveynlerin
sürekli konuşması pek mümkün değildir. Bu nedenle çocuklara
okunan, anlatılan, dinletilen masallar faydalı olacaktır. Masallar
aynı zamanda çocuklara bir şeyler öğretme amacı taşıdıkları
için anne ve babaların öğretemediği birçok şeyi çocuklara
öğretmektedir.
Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisi söylene-
bilir?
A) Dil gelişimi ve konuşma becerisi ailede yeterli ölçüde veri-
lemiyorsa bu durumooplumu farklı öğretenlere yöneltir.
B) Anne babaların çocuklarıyla düzenli iletişim kuramaması,
çocukları masallara yönlendirmektedir.
C) Çocuklar, özellikle aileleriyle ilişki kuramadıkları dönemler-
de masallardan yaşamla ilgili bilgileri öğrenirler.
D) Çocukların eğitiminde masalların etkili olduğunu düşünen
yayınevleri, son zamanlarda öğretici içerikli masallar ya-
yımlamaya başladılar.
E) Gelişim sürecindeki bireylerin gelişiminde en çok etkili olan
masallardır.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
> A TÜRKÇ 20. Masalların çocuklar üzerinde birçok olumlu etkisi vardır. Özel- likle konuşmayı öğrenme evresindeki çocukların dil gelişimi üzerinde tartışılmaz katkısı vardır. Bir çocuğun konuşmayı hızlı öğrenmesi için onu sürekli duyması gerekir. Oysa ebeveynlerin sürekli konuşması pek mümkün değildir. Bu nedenle çocuklara okunan, anlatılan, dinletilen masallar faydalı olacaktır. Masallar aynı zamanda çocuklara bir şeyler öğretme amacı taşıdıkları için anne ve babaların öğretemediği birçok şeyi çocuklara öğretmektedir. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisi söylene- bilir? A) Dil gelişimi ve konuşma becerisi ailede yeterli ölçüde veri- lemiyorsa bu durumooplumu farklı öğretenlere yöneltir. B) Anne babaların çocuklarıyla düzenli iletişim kuramaması, çocukları masallara yönlendirmektedir. C) Çocuklar, özellikle aileleriyle ilişki kuramadıkları dönemler- de masallardan yaşamla ilgili bilgileri öğrenirler. D) Çocukların eğitiminde masalların etkili olduğunu düşünen yayınevleri, son zamanlarda öğretici içerikli masallar ya- yımlamaya başladılar. E) Gelişim sürecindeki bireylerin gelişiminde en çok etkili olan masallardır.
-TYT-
B
B
B
20. Sabahattin Ali, ancak büyük yazarlarda görülebilecek
bir ustalik ve rahatlıkla dilini kullanırdı. İnsan farkına
varmaz once bu rahatligin. Ama izi yıllarca silinmeyen
bir öyküyü her anımsayışta bu dil ustalığının da aklımıza
gelişi, aynı tadı almamız, Sabahattin Ali'de anlatılan
şeyle anlatımın nasıl birliğe ulaştığını bir kez daha
kanıtlar bize.
Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi Sabahattin
Ali'nin sözü edilen özelliklerinden biri değildir?
C
A) Öykülerinde öz ve biçim birliği kurması
B) Öykülerinin okurlarda kalıcı etki yaratması
C) Dili kullanmadaki becerişi
D) Dil ustalığının onu yüceltmesi
-
E) Dykülerinin çok geniş bir okur kitlesine ulaşması
22.
UĞUR
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
-TYT- B B B 20. Sabahattin Ali, ancak büyük yazarlarda görülebilecek bir ustalik ve rahatlıkla dilini kullanırdı. İnsan farkına varmaz once bu rahatligin. Ama izi yıllarca silinmeyen bir öyküyü her anımsayışta bu dil ustalığının da aklımıza gelişi, aynı tadı almamız, Sabahattin Ali'de anlatılan şeyle anlatımın nasıl birliğe ulaştığını bir kez daha kanıtlar bize. Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi Sabahattin Ali'nin sözü edilen özelliklerinden biri değildir? C A) Öykülerinde öz ve biçim birliği kurması B) Öykülerinin okurlarda kalıcı etki yaratması C) Dili kullanmadaki becerişi D) Dil ustalığının onu yüceltmesi - E) Dykülerinin çok geniş bir okur kitlesine ulaşması 22. UĞUR
elit sanatçılar, mekânlarda sergilenen eserler kadar mimari
tasarımın sanat eserine dönüşmesi, bulunduğu yerin kültürel
yapısını değiştirme gibi kriterlere başvurarak zorlu bir seçim
yapıyor." cümlesi getirilebilir?
A) I
B) II
C) III
D) IV
E) V
oniong
28. Aşağıdakilerin hangisi "İşimize yaramayan ve bize
harekete geçmek için ilham vermeyen gerçeğin bir anlamı
yoktur, bu nedenle gerçeği duyduğumuzda onun gereğini
yapmalıyız." düşüncesine uzak düşmektedir?
A) Önemli olan, sözler değil eylemdir; dünyanın en mühim,
en doğru saptamalarını bile yapsak o bizi
dönüştürmüyorsa, hayatımızda bir etkisi olmuyorsa hafif
bir esinti gibi havada kaybolacaktır.
B) Hakikati gösteren fikirler insanlığın yolunu sonsuza kadar
aydınlatır, onlara kimse önem vermese bile bu onların
"hakikat" olduğu gerçeğini değiştiremez.
C) Kadın haklarına saygı duyduğunu tekrar edip duran
yığınla erkek görüyoruz, bunları hayatlarına zerrece
taşımıyorlar. Bu "kadın”a yapılmış ikinci bir hakarettir
bana göre. Ne yaptıklarını anlamayacağımızı mı
sanıyorlar?
D) Bütün nutuklarında barışa övgüler düzen, savaşı
lanetleyen politikacıları dinliyoruz. Peki, bu nasıl mümkün
oluyor? Neden hâlâ savaş var ve devletler savaşıyor?
E) Ahlaklı ve erdemli olmamızı sağlayan bütün sözler
değerlidir; bu, yalnızca o sözün gücünden gelmez, aynı
zamanda bizim de bu yönde kararlı davrandığımızın bir
göstergesidir.
94
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
elit sanatçılar, mekânlarda sergilenen eserler kadar mimari tasarımın sanat eserine dönüşmesi, bulunduğu yerin kültürel yapısını değiştirme gibi kriterlere başvurarak zorlu bir seçim yapıyor." cümlesi getirilebilir? A) I B) II C) III D) IV E) V oniong 28. Aşağıdakilerin hangisi "İşimize yaramayan ve bize harekete geçmek için ilham vermeyen gerçeğin bir anlamı yoktur, bu nedenle gerçeği duyduğumuzda onun gereğini yapmalıyız." düşüncesine uzak düşmektedir? A) Önemli olan, sözler değil eylemdir; dünyanın en mühim, en doğru saptamalarını bile yapsak o bizi dönüştürmüyorsa, hayatımızda bir etkisi olmuyorsa hafif bir esinti gibi havada kaybolacaktır. B) Hakikati gösteren fikirler insanlığın yolunu sonsuza kadar aydınlatır, onlara kimse önem vermese bile bu onların "hakikat" olduğu gerçeğini değiştiremez. C) Kadın haklarına saygı duyduğunu tekrar edip duran yığınla erkek görüyoruz, bunları hayatlarına zerrece taşımıyorlar. Bu "kadın”a yapılmış ikinci bir hakarettir bana göre. Ne yaptıklarını anlamayacağımızı mı sanıyorlar? D) Bütün nutuklarında barışa övgüler düzen, savaşı lanetleyen politikacıları dinliyoruz. Peki, bu nasıl mümkün oluyor? Neden hâlâ savaş var ve devletler savaşıyor? E) Ahlaklı ve erdemli olmamızı sağlayan bütün sözler değerlidir; bu, yalnızca o sözün gücünden gelmez, aynı zamanda bizim de bu yönde kararlı davrandığımızın bir göstergesidir. 94