Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafta Konu-Ana Düşünce Soruları

A
A
TYT / TÜRKÇE
Ir
ģ
t
34. Michelle Foucault, bir yazısında "Eğer kişi yalnız olmayı
başaramıyorsa başkalarıyla bir arada olmayı da başara-
maz." demiştir. Ünlü ressam Pablo Picasso ise "Büyük bir
yalnızlık olmadan, ciddi bir iş ortaya çıkmaz." der. Oysa
yalnızlık ilk bakışta olumsuz bir anlama sahiptir. Edebiyat
ve sanatta yalnızlık, genellikle olumsuz bir şekilde işlen-
miştir; tablolarda tek başına duran figürler içimizde hüzün
yaratır. Ayrıca şairler, şiirlerinde şikâyet etmiştir yalnız-
liktan. Aslında yalnızlığın kötü olarak düşünülmesi bir
ön yargıdan, bir tür ezber düşünceden ibarettir. Hayatta
karşılaştığımız onlarca doğal durum vardır ki biz onları
kendimize göre yorumlayarak iyi ya da kötü olarak tanım-
larız oysa hayatın her alanında zıtlıkların diyaloğu vardır
ve mutlak anlamda iyi ya da kötü yoktur. Örneğin uyku
ve uyanıklık, siyah ve beyaz, yaz ve kış, gündüz ve gece,
nefes almak ve vermek... Bunlar doğal şeyler değil mi?
Bir kişi hep uyanık kalmayı ister mi ya da hep yaz ayında
yaşamak, her iki durum da başlangıçta güzel gelse de
zamanla tatsızlaşacak ve değerlerini yitirecektir. Öyleyse
Bu parça,
1. bütün zıtlıklar gibi yalnızlığın birlikteliğe, birlikteliğin
de yalnızlığa ihtiyacı vardır; bunların iyi ya da kötü
olma durumu söz konusu değildir.
II. yalnızlık ilk bakışta sanat ve edebiyatta olumsuz
olarak değerlendirilse de bu bir yanılgıdır.
III. yalnızlıkla ilgili bütün ön yargılardan kurtulup bir-
likteliğin de tek başına bir anlam ifade etmediği
anlaşılmalıdır.
yargılardan hangileriyle devam ettirilirse parçanın ana
düşüncesine ulaşılır?
A) Yalnız!
B) Yalnız II
C) I ve III
E) II ve III
D) Il ve III
P
E
$
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
A A TYT / TÜRKÇE Ir ģ t 34. Michelle Foucault, bir yazısında "Eğer kişi yalnız olmayı başaramıyorsa başkalarıyla bir arada olmayı da başara- maz." demiştir. Ünlü ressam Pablo Picasso ise "Büyük bir yalnızlık olmadan, ciddi bir iş ortaya çıkmaz." der. Oysa yalnızlık ilk bakışta olumsuz bir anlama sahiptir. Edebiyat ve sanatta yalnızlık, genellikle olumsuz bir şekilde işlen- miştir; tablolarda tek başına duran figürler içimizde hüzün yaratır. Ayrıca şairler, şiirlerinde şikâyet etmiştir yalnız- liktan. Aslında yalnızlığın kötü olarak düşünülmesi bir ön yargıdan, bir tür ezber düşünceden ibarettir. Hayatta karşılaştığımız onlarca doğal durum vardır ki biz onları kendimize göre yorumlayarak iyi ya da kötü olarak tanım- larız oysa hayatın her alanında zıtlıkların diyaloğu vardır ve mutlak anlamda iyi ya da kötü yoktur. Örneğin uyku ve uyanıklık, siyah ve beyaz, yaz ve kış, gündüz ve gece, nefes almak ve vermek... Bunlar doğal şeyler değil mi? Bir kişi hep uyanık kalmayı ister mi ya da hep yaz ayında yaşamak, her iki durum da başlangıçta güzel gelse de zamanla tatsızlaşacak ve değerlerini yitirecektir. Öyleyse Bu parça, 1. bütün zıtlıklar gibi yalnızlığın birlikteliğe, birlikteliğin de yalnızlığa ihtiyacı vardır; bunların iyi ya da kötü olma durumu söz konusu değildir. II. yalnızlık ilk bakışta sanat ve edebiyatta olumsuz olarak değerlendirilse de bu bir yanılgıdır. III. yalnızlıkla ilgili bütün ön yargılardan kurtulup bir- likteliğin de tek başına bir anlam ifade etmediği anlaşılmalıdır. yargılardan hangileriyle devam ettirilirse parçanın ana düşüncesine ulaşılır? A) Yalnız! B) Yalnız II C) I ve III E) II ve III D) Il ve III P E $
30. İnsanın yaşlandıkça artan yalnızlaşma isteği bu
kentte de kendini gösteriyor. Kent merkezinden biraz
uzağa gidebilirseniz, bir sonsuzluk duygusu sarup
sarmalayacaktır sizi. Bir sedir ağacıyla saracaktır, bir
Likyalı mezarla saracaktır; bir antik tiyatroyla. Yılın on
iki ayı çiçeklerinin cümbüşüyle, denizin çin çin öten
sessizliğiyle baş başa kalacağınız bir yerdir burası.
Böyle konuşan bir kişi için aşağıdakilerden han-
gisi söylenebilir?
A) Kendine özgü bir güzellik ve eğlence anlayışı
vardır.
B) Doğayla, tarihle iç içe olmayı kalabalık ortamla-
ra tercih etmektedir.
C) Varoluş sorunlarından uzaklaşmak için kendini
doğaya vermektedir.
D) Yabancılaşma olgusunu kent yaşamının karma-
şasına bağlamaktadır.
E) Huzurlu, güzel günlerin geçmişte kaldığına
inanmaktadır.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
30. İnsanın yaşlandıkça artan yalnızlaşma isteği bu kentte de kendini gösteriyor. Kent merkezinden biraz uzağa gidebilirseniz, bir sonsuzluk duygusu sarup sarmalayacaktır sizi. Bir sedir ağacıyla saracaktır, bir Likyalı mezarla saracaktır; bir antik tiyatroyla. Yılın on iki ayı çiçeklerinin cümbüşüyle, denizin çin çin öten sessizliğiyle baş başa kalacağınız bir yerdir burası. Böyle konuşan bir kişi için aşağıdakilerden han- gisi söylenebilir? A) Kendine özgü bir güzellik ve eğlence anlayışı vardır. B) Doğayla, tarihle iç içe olmayı kalabalık ortamla- ra tercih etmektedir. C) Varoluş sorunlarından uzaklaşmak için kendini doğaya vermektedir. D) Yabancılaşma olgusunu kent yaşamının karma- şasına bağlamaktadır. E) Huzurlu, güzel günlerin geçmişte kaldığına inanmaktadır.
B
TYT/Türkçe
31. Os
29. Endüstri 4.0'ın gelişimi ile paralel olarak akıllı Üretim
sistemleri başta yüksek verimlilik ve kapasite kullanım
oranı gibi birçok açıdan geleneksel üretim sistemlerine
üstünlük sağlamaktadır. Diğer yandan, akıllı üretim
sistemlerinin kurulum aşamasında yüksek miktarda yatinim
gerekmektedir. Düşük kapasite esnekliği akıllı üretim
sistemlerinin önceden belirlenen kapasitenin üstündeki
talepleri karşılamasını engelleyebilmektedir.
Kir
sa
de
SO
Aşağıdakilerden hangisi bu parçadaki düşünceyi
destekler niteliktedir?
A) Personelin konforlu biçimde üretim sağlayabileceği bir
çalışma düzeni benimsenmelidir.
ar
B) Alışılageldik üretim teknikleriyle farklı yöntemler
bağdaştırılmalıdır.
Bu
go
C) Üretim süreçleri, yapay zekâ sistemlerine entegre
edilmelidir.
D) Ürün pazarlama yöntemlerinde değişikliğe gidilmelidir.
B
E) Arz-talep dengesi, iktisadi hedeflerin önceliği olmalıdır.
C)
D)
E)
30.
Sokrates imiş. Bu söz bize, konuştuklarımızın veya
Hatta rivayet odur ki bu sözün sahibi büyük bilge
söylediklerimizin kalıcı olmadığını, silinip gittiğini;
ulamaktadır.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
B TYT/Türkçe 31. Os 29. Endüstri 4.0'ın gelişimi ile paralel olarak akıllı Üretim sistemleri başta yüksek verimlilik ve kapasite kullanım oranı gibi birçok açıdan geleneksel üretim sistemlerine üstünlük sağlamaktadır. Diğer yandan, akıllı üretim sistemlerinin kurulum aşamasında yüksek miktarda yatinim gerekmektedir. Düşük kapasite esnekliği akıllı üretim sistemlerinin önceden belirlenen kapasitenin üstündeki talepleri karşılamasını engelleyebilmektedir. Kir sa de SO Aşağıdakilerden hangisi bu parçadaki düşünceyi destekler niteliktedir? A) Personelin konforlu biçimde üretim sağlayabileceği bir çalışma düzeni benimsenmelidir. ar B) Alışılageldik üretim teknikleriyle farklı yöntemler bağdaştırılmalıdır. Bu go C) Üretim süreçleri, yapay zekâ sistemlerine entegre edilmelidir. D) Ürün pazarlama yöntemlerinde değişikliğe gidilmelidir. B E) Arz-talep dengesi, iktisadi hedeflerin önceliği olmalıdır. C) D) E) 30. Sokrates imiş. Bu söz bize, konuştuklarımızın veya Hatta rivayet odur ki bu sözün sahibi büyük bilge söylediklerimizin kalıcı olmadığını, silinip gittiğini; ulamaktadır.
niteliksizliği de
yerine daha çok "beğeni” alma arzusu
Sanal âlemin en büyük avantajı hızlı olmasında. Fakat bu
metni, neredeyse üretildiği anda okuruna ulaşıyor. Ürün,
hiz pek çok niteliği savurmakta. Herhangi bir edebiyat
edebiyat dergilerindeki gibi bir yayın kurulu süzgecinden
geçmiyor mesela. Genç yazarların ustalardan öğüt alma
beraberinde getiriyor. Dileyen kendi sayfasında, blogun-
da istediği paylaşımlarda bulunuyor. Bir denetim me-
kanizmasının işlememesi bir taraftan müthiş bir imkân
sağlıyor olsa da yayınlanan metinlerin edebî niteliklerinin
hiçbir kritere bağlı olmaması anormal bir kirlilik oluşturu-
yor. Diğer taraftan, edebiyat ortamında kendini kanıtla-
mış, kendine yer edinmiş pek çok önemli yazar ve şair
için ise son derece verimli bir etkileşim aracı.
39. Bu sözler aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık
olarak söylenmiş olabilir?
A) Internet ve sosyal ağların yaygınlaşması edebiyat
dergilerini sizce nasıl etkiledi?
Bp internetin sunduğu etkileşim imkânlarının edebiyata,
edebiyatçılara katkıları konusunda neler söylersiniz?
Internetin edebiyata katkıları, edebiyattan götürdük-
leri hakkında neler söyleyeceksiniz?
D) Sanal âlemin edebiyata verdiği zararlar tolere edile-
bilir düzeyde mi?
E) Sizee sanal dünyanın edebiyat için en büyük deza-
vantajı nedir?
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
niteliksizliği de yerine daha çok "beğeni” alma arzusu Sanal âlemin en büyük avantajı hızlı olmasında. Fakat bu metni, neredeyse üretildiği anda okuruna ulaşıyor. Ürün, hiz pek çok niteliği savurmakta. Herhangi bir edebiyat edebiyat dergilerindeki gibi bir yayın kurulu süzgecinden geçmiyor mesela. Genç yazarların ustalardan öğüt alma beraberinde getiriyor. Dileyen kendi sayfasında, blogun- da istediği paylaşımlarda bulunuyor. Bir denetim me- kanizmasının işlememesi bir taraftan müthiş bir imkân sağlıyor olsa da yayınlanan metinlerin edebî niteliklerinin hiçbir kritere bağlı olmaması anormal bir kirlilik oluşturu- yor. Diğer taraftan, edebiyat ortamında kendini kanıtla- mış, kendine yer edinmiş pek çok önemli yazar ve şair için ise son derece verimli bir etkileşim aracı. 39. Bu sözler aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık olarak söylenmiş olabilir? A) Internet ve sosyal ağların yaygınlaşması edebiyat dergilerini sizce nasıl etkiledi? Bp internetin sunduğu etkileşim imkânlarının edebiyata, edebiyatçılara katkıları konusunda neler söylersiniz? Internetin edebiyata katkıları, edebiyattan götürdük- leri hakkında neler söyleyeceksiniz? D) Sanal âlemin edebiyata verdiği zararlar tolere edile- bilir düzeyde mi? E) Sizee sanal dünyanın edebiyat için en büyük deza- vantajı nedir?
8. Her yazarın koşucular gibi bir uzunluğu
vardır. Filanca yüz metre şampiyonu,
daha uzun bir yolu soluk almadan ko-
şabilir. Alain, adımlarının uzunluğunu
söyleşide kolayca gösteriyordu.
Bu parçada yazarların hangi özelliği
belirtiliyor?
A) Her yazar uzun yazı yazamaz.
B) Her yazarın belli bir yazı yazma.
siniri vardır.
C) Alain usta bir yazandır.
D) Alain uzun yazılar yazabilir.
E) Her yazarın ustası olduğu bir tür
vardır.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
8. Her yazarın koşucular gibi bir uzunluğu vardır. Filanca yüz metre şampiyonu, daha uzun bir yolu soluk almadan ko- şabilir. Alain, adımlarının uzunluğunu söyleşide kolayca gösteriyordu. Bu parçada yazarların hangi özelliği belirtiliyor? A) Her yazar uzun yazı yazamaz. B) Her yazarın belli bir yazı yazma. siniri vardır. C) Alain usta bir yazandır. D) Alain uzun yazılar yazabilir. E) Her yazarın ustası olduğu bir tür vardır.
x
liyordu.
C) Yaşlı erkeklerin laflan, şakaları Yusuf a gulung
geliyor, gençlerin sonsuz boşluğuna karşı dilinin ucuna ge-
lenleri söylemek yerine gittikçe hlara yabancılaşıyordu.
6) Simitçi, sıcak yaz güneşinden kurtulmak için girdiği akasya
ağaçlarının dibinden çıkti: ekmek teknesi camlı tezgâhini
sırtlayıp vapurun yolcularını karşılamaya hazırlandı.
E) Annesinin diktiği bayramlıklarla, üstten bağlı sağlam erkek
kunduralarıyla ve kafasındaki koca bir saten kurdeleyle
kapının eşiğinde dimdik durmus, gelen geçene caka sati-
yordu.
A
dans: Müzik temposuna uyularak yapılan ve estetik
değer taşıyan düzenli vücut hareketleri, raks.
tutku: Aşırı düşkünlük.
sert: Hırçın, öfkeli, hiddetli, yoğun.
.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “ dans, tutku, sert" sözcük-
leri belirtilen anlamları karşılayacak şekilde kullanılmıştır?
DMüzik, dans ve spora tutkum varsa latif şeyleri ve sert heye-
canları seviyorum demektir.
B) Elime geçirdiğim sert tahta bir çubukla, sıranın üstüne vu-
rup tempo tutarak arkadaşlarımın danslarına eşlik etmek
başka tutkuları bana unutturmuştu.
C) Odanın ortasına sert adımlarla yürüyüp "Sanat okumak,
dans eğitimi almak benim en büyük tutkum; bunu engelle-
yemezsiniz!" dediğim an rahatlamıştım.
D) Babamın sert kişiliği, ondan korkum dans tutkumu hep içim-
de taşımama sebep olmuştu.
E) Dans eğitiminde sert bir çalışma temposuna girmişler, tüm
bunlara dans tutkuları yüzünden katlanmışlardı.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
x liyordu. C) Yaşlı erkeklerin laflan, şakaları Yusuf a gulung geliyor, gençlerin sonsuz boşluğuna karşı dilinin ucuna ge- lenleri söylemek yerine gittikçe hlara yabancılaşıyordu. 6) Simitçi, sıcak yaz güneşinden kurtulmak için girdiği akasya ağaçlarının dibinden çıkti: ekmek teknesi camlı tezgâhini sırtlayıp vapurun yolcularını karşılamaya hazırlandı. E) Annesinin diktiği bayramlıklarla, üstten bağlı sağlam erkek kunduralarıyla ve kafasındaki koca bir saten kurdeleyle kapının eşiğinde dimdik durmus, gelen geçene caka sati- yordu. A dans: Müzik temposuna uyularak yapılan ve estetik değer taşıyan düzenli vücut hareketleri, raks. tutku: Aşırı düşkünlük. sert: Hırçın, öfkeli, hiddetli, yoğun. . Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “ dans, tutku, sert" sözcük- leri belirtilen anlamları karşılayacak şekilde kullanılmıştır? DMüzik, dans ve spora tutkum varsa latif şeyleri ve sert heye- canları seviyorum demektir. B) Elime geçirdiğim sert tahta bir çubukla, sıranın üstüne vu- rup tempo tutarak arkadaşlarımın danslarına eşlik etmek başka tutkuları bana unutturmuştu. C) Odanın ortasına sert adımlarla yürüyüp "Sanat okumak, dans eğitimi almak benim en büyük tutkum; bunu engelle- yemezsiniz!" dediğim an rahatlamıştım. D) Babamın sert kişiliği, ondan korkum dans tutkumu hep içim- de taşımama sebep olmuştu. E) Dans eğitiminde sert bir çalışma temposuna girmişler, tüm bunlara dans tutkuları yüzünden katlanmışlardı.
Ave
Ne albenili kelimedir bu sir. Ne dayanılmaz ve
sihirli bir çekim gücü vardir, herkesi kucaklayı-
veren.
Sirlar yani gözler, kendi uydurduğumuz
gizemlerdir aslında Tek tek üzerinde düşünüldu-
ğünde, gizliliği dışında pek önemi hatta anlamı
da olmayan gerçekler yumağıdır onlar, Ama adın
"SIR"layıp, saklamak üzere başımızın tavan arası-
na gizlediğimizde artık gizemin albenisi; kendine
has güvenli gülümsemesiyle, hain, hinzir parlama-
ya ve bütün gücün kendinde olduğunun bilinciyle
ellerini ovuşturmaya başlamıştır bile: kovala beni,
sakla beni, kork benden Anlatmak, sergilemek,
açık etmek için çatla, patla ve heyecanlan!
Bu parçanın konusu aşağıdakilerden hangi-
sidir?
A) Gerçeğin sır sözcüğüne bürünmesiyle zihni
cezbetmesi
B) Gizemli konuların insanların her daim ilgisini
çekmesi
C) Bir durumun sır olarak adlandırıldığında daha
etkileyici olması
D) Gizemli ifadelerin kişilerin ilgililerini çekerek
onları heyecanlandırması
Ey Gerçekle bağı olmayan durumların gizil olarak
adledilmesi
Ocam
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
Ave Ne albenili kelimedir bu sir. Ne dayanılmaz ve sihirli bir çekim gücü vardir, herkesi kucaklayı- veren. Sirlar yani gözler, kendi uydurduğumuz gizemlerdir aslında Tek tek üzerinde düşünüldu- ğünde, gizliliği dışında pek önemi hatta anlamı da olmayan gerçekler yumağıdır onlar, Ama adın "SIR"layıp, saklamak üzere başımızın tavan arası- na gizlediğimizde artık gizemin albenisi; kendine has güvenli gülümsemesiyle, hain, hinzir parlama- ya ve bütün gücün kendinde olduğunun bilinciyle ellerini ovuşturmaya başlamıştır bile: kovala beni, sakla beni, kork benden Anlatmak, sergilemek, açık etmek için çatla, patla ve heyecanlan! Bu parçanın konusu aşağıdakilerden hangi- sidir? A) Gerçeğin sır sözcüğüne bürünmesiyle zihni cezbetmesi B) Gizemli konuların insanların her daim ilgisini çekmesi C) Bir durumun sır olarak adlandırıldığında daha etkileyici olması D) Gizemli ifadelerin kişilerin ilgililerini çekerek onları heyecanlandırması Ey Gerçekle bağı olmayan durumların gizil olarak adledilmesi Ocam
B
21. Es
ar
A
bi
19. Sunucu: Gölü mavi, ormanı yeşil çizen şaire neden şiiri
bırakmasını söylediniz?
Eleştirmen: Şiirin bizi olanın ötesine taşıması işlevine yüz
vermediği ve nesrin işini şiire yaptırdığı için.
Sunucu: Bir roman yazarı, gölü mavi, ormanı yeşil diye
anlatsaydı ona da aynı şeyi söyler miydiniz?
Eleştirmen: Bilakis, roman yazarı gölü mavi, ormanı
yeşil anlatmasa ondan romanı bırakmasını isterdim çünkü
romancının işi, bizi yaşadığımız dünya ile tanıştırmaktır.
Aşağıdaki yargılardan hangisinin bu diyalogdaki
eleştirmenin sanat anlayışıyla örtüştüğü söylenebilir?
ç
b
y
A) Bütün türlerde eserin sanatsal bir nitelik taşıdığını
anlamanın en kolay yolu, onun gerçekliği olduğu gibi
yansıtabilmesinden geçer.
B) Sanat eserleri farklı türlerde yazılsa da benzer temalar
etrafında buluşmalı, okuyucuyu aydınlatma görevi
görmelidir.
C) Edebiyatın işlevinin tür farkı olmaksızın ele aldığı
gerçekliği bir başka düzleme taşıyarak onu
dönüştürebilmesinde saklı olduğunu düşünüyorum.
D) Romanın işlevinin okuyucuyu gerçeklikten kopararak
gerçekliğin görünmeyen yüzüne taşıması olduğuna
inanıyorum.
E) Edebî türlerin gerçekliğe yaklaşımı türün işleviyle
uyumlu olmalı; roman, gerçekliği yansıtırken
şiir, gerçeği paramparça ederek bizi şaşırtmaya
yönelmelidir.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
B 21. Es ar A bi 19. Sunucu: Gölü mavi, ormanı yeşil çizen şaire neden şiiri bırakmasını söylediniz? Eleştirmen: Şiirin bizi olanın ötesine taşıması işlevine yüz vermediği ve nesrin işini şiire yaptırdığı için. Sunucu: Bir roman yazarı, gölü mavi, ormanı yeşil diye anlatsaydı ona da aynı şeyi söyler miydiniz? Eleştirmen: Bilakis, roman yazarı gölü mavi, ormanı yeşil anlatmasa ondan romanı bırakmasını isterdim çünkü romancının işi, bizi yaşadığımız dünya ile tanıştırmaktır. Aşağıdaki yargılardan hangisinin bu diyalogdaki eleştirmenin sanat anlayışıyla örtüştüğü söylenebilir? ç b y A) Bütün türlerde eserin sanatsal bir nitelik taşıdığını anlamanın en kolay yolu, onun gerçekliği olduğu gibi yansıtabilmesinden geçer. B) Sanat eserleri farklı türlerde yazılsa da benzer temalar etrafında buluşmalı, okuyucuyu aydınlatma görevi görmelidir. C) Edebiyatın işlevinin tür farkı olmaksızın ele aldığı gerçekliği bir başka düzleme taşıyarak onu dönüştürebilmesinde saklı olduğunu düşünüyorum. D) Romanın işlevinin okuyucuyu gerçeklikten kopararak gerçekliğin görünmeyen yüzüne taşıması olduğuna inanıyorum. E) Edebî türlerin gerçekliğe yaklaşımı türün işleviyle uyumlu olmalı; roman, gerçekliği yansıtırken şiir, gerçeği paramparça ederek bizi şaşırtmaya yönelmelidir.
Türkçe
3
28. Ahmet Muhip Dıranas için şunları söylüyor Turgut Uyar:
"Ahmet Hamdi; Yahya Kemal, Ahmet Haşim, divan ve
bütün Fransız şiir malzemesi ile Ahmet Muhip'e zemin
hazırlamıştır. Dıranas bütün bildiklerini insanı, şiiri, çev-
reyi ustalıkla inceleyerek öğrenmiştir ve bütün bildiklerini
ustaca sezdiren bir şiir kurar. Ne var ki bütün bu özellik-
leri, sadece onun öz kişiliğine bağlamak, haksızlık olur.
Ahmet Muhip hem ustalarından aldıklarını hem çağdaş-
larının deneyimlerini hem de Fransız şiirinin kalıntılarını
çok iyi kullanmıştır."
Bu parçadan Ahmet Muhip Dıranas'la ilgili aşağıda-
kilerden hangisine ulaşılamaz
A) Gelenekten faydalandığına
B) Beslendiği ögeleri ustalıkla kullandığına
) Bazı şairlerin şiirlerine öykündüğüne
D) İyi bir gözlemci olduğuna
E) Düşüncelerini üstü kapall yansıttığına
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
Türkçe 3 28. Ahmet Muhip Dıranas için şunları söylüyor Turgut Uyar: "Ahmet Hamdi; Yahya Kemal, Ahmet Haşim, divan ve bütün Fransız şiir malzemesi ile Ahmet Muhip'e zemin hazırlamıştır. Dıranas bütün bildiklerini insanı, şiiri, çev- reyi ustalıkla inceleyerek öğrenmiştir ve bütün bildiklerini ustaca sezdiren bir şiir kurar. Ne var ki bütün bu özellik- leri, sadece onun öz kişiliğine bağlamak, haksızlık olur. Ahmet Muhip hem ustalarından aldıklarını hem çağdaş- larının deneyimlerini hem de Fransız şiirinin kalıntılarını çok iyi kullanmıştır." Bu parçadan Ahmet Muhip Dıranas'la ilgili aşağıda- kilerden hangisine ulaşılamaz A) Gelenekten faydalandığına B) Beslendiği ögeleri ustalıkla kullandığına ) Bazı şairlerin şiirlerine öykündüğüne D) İyi bir gözlemci olduğuna E) Düşüncelerini üstü kapall yansıttığına
dile
iyorsa o
us Emre,
masaydi
E) Yaşam alanları
kiştirme)
Palme Yayınevi
Jara
V
ü
sani
1. 1994 tarihli Amerikan filmi Dumb and Dumber'ın bütün
dünyada çok sevilmesinin ve diyalogların pek çok kitaba
ilham kaynağı olmasının nedeni Llyod'un hazırcevaplılığı
ve Mary'i şaşırtan iyimserliğidir. İkisinin arasındaki şu
diyalog Llyod'u çok iyi anlatmaktadır:
Lloyd: Senin gibi bir kadının ve benim gibi bir adamın
birbirini anlama şansı nedir sence?
Eerme)
Mary: Yüksek değil.
Lloyd: Yüzde bir kadar mı demek istiyorsun?
ador
nü
Mary: Daha çok, milyonda bir diyebilirim.
den
Lloyd: --
me)
Yukarıdaki metne göre Llyod aşağıdakilerden
hangisini söylemiş olabilir?
A) Zaten şimdiye kadar kimse beni anlamadı.
B Yani, bana ortada bir şans olduğunu söylüyorsun.
C) Mary bana boşuna uğraşma mı diyorsun?
D) Bu durumda yüzde bir şansım bile yok mu?
E) Şans konusunda da aşk kadar şansızım!
CO
6
Diğer sayfaya geçiniz.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
dile iyorsa o us Emre, masaydi E) Yaşam alanları kiştirme) Palme Yayınevi Jara V ü sani 1. 1994 tarihli Amerikan filmi Dumb and Dumber'ın bütün dünyada çok sevilmesinin ve diyalogların pek çok kitaba ilham kaynağı olmasının nedeni Llyod'un hazırcevaplılığı ve Mary'i şaşırtan iyimserliğidir. İkisinin arasındaki şu diyalog Llyod'u çok iyi anlatmaktadır: Lloyd: Senin gibi bir kadının ve benim gibi bir adamın birbirini anlama şansı nedir sence? Eerme) Mary: Yüksek değil. Lloyd: Yüzde bir kadar mı demek istiyorsun? ador nü Mary: Daha çok, milyonda bir diyebilirim. den Lloyd: -- me) Yukarıdaki metne göre Llyod aşağıdakilerden hangisini söylemiş olabilir? A) Zaten şimdiye kadar kimse beni anlamadı. B Yani, bana ortada bir şans olduğunu söylüyorsun. C) Mary bana boşuna uğraşma mı diyorsun? D) Bu durumda yüzde bir şansım bile yok mu? E) Şans konusunda da aşk kadar şansızım! CO 6 Diğer sayfaya geçiniz.
r
22. Kuşkular ne kadar yarasayı andırıyorsa düşünceler de
o oranda kuşkuyu andırır. Her ikisi de puslu, sisli ve ka-
ranlık ortamı sever. -. Çünkü karanlıklar ve bulanık-
tiklar insanlarda hep bu zamana kadar kuşkuya, korkuya
ve endişeye yol açmıştır. Bu kuşku dolu ortamlar; kral-
malara ve insanları kara düşüncelere sürüklemiştir.
ları zorbalığa, kocaları kıskançlığa, bilge kişileri bocala-
Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına
göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) Dünyada kuşkuya hiç düşmemiş birinden bahset-
mek, olası değildir
B) İşte, bundan dolayı düşüncelerin karşı tarafta netlik
oluşturacak kadar aydınlık olmasına önem vermek
gerekir
C) Karanlık ortamlardan düşüncelerini korumak, aslında
insanların elinde olan bir durumdur
D) Bunları bilerek, düşüncenin olgunlaşmasını bekle-
meden açıklamak, dipsiz bir kuyuyu ölçmeye çalış-
maktan farksızdır
E) Bundan dolayı geleceğe giden yolda herkeste olumlu
düşünce olması, en başta gelen özellik olmalıdır
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
r 22. Kuşkular ne kadar yarasayı andırıyorsa düşünceler de o oranda kuşkuyu andırır. Her ikisi de puslu, sisli ve ka- ranlık ortamı sever. -. Çünkü karanlıklar ve bulanık- tiklar insanlarda hep bu zamana kadar kuşkuya, korkuya ve endişeye yol açmıştır. Bu kuşku dolu ortamlar; kral- malara ve insanları kara düşüncelere sürüklemiştir. ları zorbalığa, kocaları kıskançlığa, bilge kişileri bocala- Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) Dünyada kuşkuya hiç düşmemiş birinden bahset- mek, olası değildir B) İşte, bundan dolayı düşüncelerin karşı tarafta netlik oluşturacak kadar aydınlık olmasına önem vermek gerekir C) Karanlık ortamlardan düşüncelerini korumak, aslında insanların elinde olan bir durumdur D) Bunları bilerek, düşüncenin olgunlaşmasını bekle- meden açıklamak, dipsiz bir kuyuyu ölçmeye çalış- maktan farksızdır E) Bundan dolayı geleceğe giden yolda herkeste olumlu düşünce olması, en başta gelen özellik olmalıdır
Ses Bilgisi
10. Türkçede özel isimler ve birleşik sözcükler dışında, “b” se
sinden önce gelen "n" sesi, "m" sesine dönüşür.
Aşağıdakilerin hangisinde bu açıklamaya uygun bir
örnek yoktur?
A) İyi bir sanatçı her zaman okuyucuyu dolambaçlı yollar-
dan götürmelidir.
B) Elindeki bombayla meydandaki herkesi korkutmuştu.
c) İnsanın gerçek hamuru zor zamanlardaki davranışlarıy-
la belli oluyor, dedi tambur çalan adam.
D) Boş kaldığında sürekli olarak pembe hayallere dalıyor-
du.
E) Onun hayatı sanki ipin üzerinde oynayan cambazın ha-
yatı gibiydi.
şağıdaki sözcüklerden hangisine ünlü ile başlayan
ir ek getirildiğinde sözcüğün sonundaki sert ünsüz
umuşamaz?
Ahenk
B) Kap
C) Bulut
D) Yurt
E) Burc
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
Ses Bilgisi 10. Türkçede özel isimler ve birleşik sözcükler dışında, “b” se sinden önce gelen "n" sesi, "m" sesine dönüşür. Aşağıdakilerin hangisinde bu açıklamaya uygun bir örnek yoktur? A) İyi bir sanatçı her zaman okuyucuyu dolambaçlı yollar- dan götürmelidir. B) Elindeki bombayla meydandaki herkesi korkutmuştu. c) İnsanın gerçek hamuru zor zamanlardaki davranışlarıy- la belli oluyor, dedi tambur çalan adam. D) Boş kaldığında sürekli olarak pembe hayallere dalıyor- du. E) Onun hayatı sanki ipin üzerinde oynayan cambazın ha- yatı gibiydi. şağıdaki sözcüklerden hangisine ünlü ile başlayan ir ek getirildiğinde sözcüğün sonundaki sert ünsüz umuşamaz? Ahenk B) Kap C) Bulut D) Yurt E) Burc
SDIENTEX poleret
38. Şehir kültürüyle kendini yenilemeyen ve geliştiremeyen sanat
ve edebiyat insanları kısa bir süre ilgi görebilir veya "acemi
şansı'yla bazı başarılara imza atabilir. Ama temel sanat kültü-
ründen mahrumluğun eksikliğini ömür boyu hissederler. Bütün
dünyada örnekleri görülen şekliyle, büyük şehirlerdeki hâkim
değer yargılarıyla hesaplaşmayan eserlerin uluslararası başa-
rilara ulaşmak bir yana, o ülke içinde bile seslerine yankı bula-
bilmesi mümkün değildir.
Bu parçada sanat ve edebiyat insanlarına yönelik yapılan
yyarı aşağıdakilerden hangisi üzerinedir?
A) Zamanın ötesine geçebilmede engel tanımamaları
B) Folklorik ogeleri asia görmezden gelmemeleri
C) Sözcük seçiminde kısıtlı davranmamaları
D) Hayatın gerçeklerinden ve toplumdan uzak durmamaları
3) Kültürel donanım ve güncelliği asla göz ardı etmemeleri
BV
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
SDIENTEX poleret 38. Şehir kültürüyle kendini yenilemeyen ve geliştiremeyen sanat ve edebiyat insanları kısa bir süre ilgi görebilir veya "acemi şansı'yla bazı başarılara imza atabilir. Ama temel sanat kültü- ründen mahrumluğun eksikliğini ömür boyu hissederler. Bütün dünyada örnekleri görülen şekliyle, büyük şehirlerdeki hâkim değer yargılarıyla hesaplaşmayan eserlerin uluslararası başa- rilara ulaşmak bir yana, o ülke içinde bile seslerine yankı bula- bilmesi mümkün değildir. Bu parçada sanat ve edebiyat insanlarına yönelik yapılan yyarı aşağıdakilerden hangisi üzerinedir? A) Zamanın ötesine geçebilmede engel tanımamaları B) Folklorik ogeleri asia görmezden gelmemeleri C) Sözcük seçiminde kısıtlı davranmamaları D) Hayatın gerçeklerinden ve toplumdan uzak durmamaları 3) Kültürel donanım ve güncelliği asla göz ardı etmemeleri BV
TC KANGURU
18. Türk toplumunun sosyal, kültürel ve günlük
yaşamında belirleyici bir öge olan sanat; toplumu
bir arada tutan örf, âdet, gelenek, görenek ve
kültürel yapı ile bir bütündür. Orta Asya'dan Anadolu
coğrafyasına göç eden bu kültür ve sanat
anlayışımız, kurulan birçok Türk devleti içerisinde
kendine has kurallarıyla devamlılığını sürdürmüştür.
Bu parçada sanatla ilgili anlatılmak istenen
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Uygulanma şeklinden ziyade taşıdığı yeni ifade
biçimleriyle varlığını sürdürmüştür.
B) Merkezi otorite anlayışıyla sürekliliğini sağlamış
ve geleceğe ulaşmıştır.
C) Türk devletlerinde varlığını sürekli korumuş,
toplumun birçok unsuruyla bütünleşmiştir.
D) İnsanların duygu ve düşüncelerini evrensel bir
dille aktararak ölümsüzlüğü yakalamıştır.
E) Toplumu bir arada tutan yegâne öge olarak
görülmüş ve toplumun aynası mahiyetini
kazanmıştır.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
TC KANGURU 18. Türk toplumunun sosyal, kültürel ve günlük yaşamında belirleyici bir öge olan sanat; toplumu bir arada tutan örf, âdet, gelenek, görenek ve kültürel yapı ile bir bütündür. Orta Asya'dan Anadolu coğrafyasına göç eden bu kültür ve sanat anlayışımız, kurulan birçok Türk devleti içerisinde kendine has kurallarıyla devamlılığını sürdürmüştür. Bu parçada sanatla ilgili anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Uygulanma şeklinden ziyade taşıdığı yeni ifade biçimleriyle varlığını sürdürmüştür. B) Merkezi otorite anlayışıyla sürekliliğini sağlamış ve geleceğe ulaşmıştır. C) Türk devletlerinde varlığını sürekli korumuş, toplumun birçok unsuruyla bütünleşmiştir. D) İnsanların duygu ve düşüncelerini evrensel bir dille aktararak ölümsüzlüğü yakalamıştır. E) Toplumu bir arada tutan yegâne öge olarak görülmüş ve toplumun aynası mahiyetini kazanmıştır.
21. Sinema her ne kadar teknolojinin sağladığı olanaklar sonu-
cunda sanatsal kaygılarla gelişmeye başlamış bir alan olsa
da ticari bir meta olarak değer taşıdığının keşfiyle profesyo-
nel bir sektör hâline gelmiştir. Kültürel değerlerin kullanıldığı
ve yeniden üretildiği bu alanın ürünleri ciddi ekonomik ça-
lışmalar sonucunda profesyonel olarak pazarlanmaktadır.
Bu ürünleri yüksek bütçelerle büyük yapım şirketleri hazır-
lasa da ürünler çoğunlukla orta ve düşük gelir düzeyine sa-
hip toplumun geneli için üretilmektedir. Bu fark üretenle tü-
ketenin eğitimi ve kültürü alanında kendini göstermektedir.
Gerçekten de halkın geneline hitap eden sinema eserlerinin
temel bir iletişim stratejisi olarak kolay anlaşılabilir olduğu-
nu söylemek mümkündür. Bu eserlerin ürettiği söylem de-
ğişik yaş, eğitim, kültür ve cinsiyet grupları tarafından rahat-
likla okunabilmektedir.
Bu parçada "sinema"yla ilgili olarak anlatılmak istenen
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Maddi beklentilerle oluşturulmasının sanatsal değerini
gölgelediği
B) Geniş kesimlere seslenmesinin, bir propaganda aracı-
na dönüşmesine yol açtığı
C) Maddi değeri keşfedilince hedef kitlenin düzeyine ve
beklentisine göre şekillenmeye başladığı
Ticari değerinin artmasının, daha çok önemsenmesini
sağladığı
E) Toplumun gelişmesinde ve ilerlemesinde rolü olduğu
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
21. Sinema her ne kadar teknolojinin sağladığı olanaklar sonu- cunda sanatsal kaygılarla gelişmeye başlamış bir alan olsa da ticari bir meta olarak değer taşıdığının keşfiyle profesyo- nel bir sektör hâline gelmiştir. Kültürel değerlerin kullanıldığı ve yeniden üretildiği bu alanın ürünleri ciddi ekonomik ça- lışmalar sonucunda profesyonel olarak pazarlanmaktadır. Bu ürünleri yüksek bütçelerle büyük yapım şirketleri hazır- lasa da ürünler çoğunlukla orta ve düşük gelir düzeyine sa- hip toplumun geneli için üretilmektedir. Bu fark üretenle tü- ketenin eğitimi ve kültürü alanında kendini göstermektedir. Gerçekten de halkın geneline hitap eden sinema eserlerinin temel bir iletişim stratejisi olarak kolay anlaşılabilir olduğu- nu söylemek mümkündür. Bu eserlerin ürettiği söylem de- ğişik yaş, eğitim, kültür ve cinsiyet grupları tarafından rahat- likla okunabilmektedir. Bu parçada "sinema"yla ilgili olarak anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Maddi beklentilerle oluşturulmasının sanatsal değerini gölgelediği B) Geniş kesimlere seslenmesinin, bir propaganda aracı- na dönüşmesine yol açtığı C) Maddi değeri keşfedilince hedef kitlenin düzeyine ve beklentisine göre şekillenmeye başladığı Ticari değerinin artmasının, daha çok önemsenmesini sağladığı E) Toplumun gelişmesinde ve ilerlemesinde rolü olduğu
TYT/ Türkçe
28.
26.. Eskiden şiiri küçük bir okur kesimi için yazdığımı düşünür
ve bunun doğru bir tutum olduğuna inanırdım. Ama za-
manla bu düşüncemin yanlış olduğunu anladım. Şimdi iyi
bir şairin toplumun bütün kesimlerinin anlayıp seveceği ve
içinde hayatı bulduğu şiirler yazması gerektiğini düşünü-
yorum.
Bir şiir okudum. Güzel şiirlerini de okuduğum bir şairden.
Ama bu şiirini hiç mi hiç beğenmedim. Yaşanmamış bir şiir.
Yapay mı yapay. Söylediklerini duymamış şair. Bunun için
de özentiden öteye geçememiş. Artık biliyorum ki bir şiir
gerçekten yaşanmamışsa ve herkese seslenmiyorsa ko-
nusu ne olursa olsun etkili olamaz.
kond
önemsiz
Bu paragraflardan çıkarılabilecek ortak yargı aşağıdaki-
lerden hangisidir?
X AVŞiir
, toplumun her kesmine seslenmeli; şiirin konusu ger-
çek yaşamdan alınmalıdır.
X B) Eskiden beri süregelen şiir anlayışı her dönem takdir gör-
müş, herkes tarafından benimsenmiştir.
X C) Özentiye kaçan anlatımı olan bir şiir, gerçek şiir değil, ya- x
paydır.
D) iyi bir şair, tüm kesimlerin beğeneceği şiirler yazan şairdir.
E) Söylediklerini duymamış bir şair ancak taklit edilmiş dize-
Jer oluşturabilir, bu da şiir değildir.
2
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
TYT/ Türkçe 28. 26.. Eskiden şiiri küçük bir okur kesimi için yazdığımı düşünür ve bunun doğru bir tutum olduğuna inanırdım. Ama za- manla bu düşüncemin yanlış olduğunu anladım. Şimdi iyi bir şairin toplumun bütün kesimlerinin anlayıp seveceği ve içinde hayatı bulduğu şiirler yazması gerektiğini düşünü- yorum. Bir şiir okudum. Güzel şiirlerini de okuduğum bir şairden. Ama bu şiirini hiç mi hiç beğenmedim. Yaşanmamış bir şiir. Yapay mı yapay. Söylediklerini duymamış şair. Bunun için de özentiden öteye geçememiş. Artık biliyorum ki bir şiir gerçekten yaşanmamışsa ve herkese seslenmiyorsa ko- nusu ne olursa olsun etkili olamaz. kond önemsiz Bu paragraflardan çıkarılabilecek ortak yargı aşağıdaki- lerden hangisidir? X AVŞiir , toplumun her kesmine seslenmeli; şiirin konusu ger- çek yaşamdan alınmalıdır. X B) Eskiden beri süregelen şiir anlayışı her dönem takdir gör- müş, herkes tarafından benimsenmiştir. X C) Özentiye kaçan anlatımı olan bir şiir, gerçek şiir değil, ya- x paydır. D) iyi bir şair, tüm kesimlerin beğeneceği şiirler yazan şairdir. E) Söylediklerini duymamış bir şair ancak taklit edilmiş dize- Jer oluşturabilir, bu da şiir değildir. 2