Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafta Konu-Ana Düşünce Soruları

A
VAF/TYT-2/ Türkçe Testi
23. Platon'un ideal devleti âdeta bir felsefe ülkesidir. Çün-
kü Platon'a göre ideal devletin yöneticisi bir "filozof
kral" olmalıdır. Filozof kral devlet yönetimine oldukça
hâkimdir çünkü bunun eğitimini yıllarca almıştır ve bu
kişi çok iyi düzeyde bilgilerle donanmıştır. Toplumda
yönetici olma kudretine sadece filozoflar sahip olabilir
ve bu kişiler bu noktaya gelene kadar gerek pozitif bi-
limler alanında gerek beden eğitimi alanında gerekse
felsefe alanında mükemmel eğitim almalıdırlar. Elbet-
te ki bu ideal devlet düşüncesi sadece yönetici sınıfına
ait fikirler içermez. Koruyucu sınıfın gençleri Platon
için oldukça önemlidir ve bu genç bireyler her yönden
çok iyi bir eğitim görmelidirler. Böylelikle ileride onların
arasından filozof krallar çıkabilsin.
Bu parçadan hareketle Platon'a göre ideal devlet
yöneticisinin özellikleriyle ilgili aşağıdakilerin han-
gisi söylenemez?
A) Felsefe ve siyaset eğitimi almış olmalıdır.
B) Pozitif bilimler alanında çok iyi derecede eğitimli
olmalıdır.
C) Sadece yönetici sınıfındaki gençler arasından se-
çilmelidir.
D) Beden eğitimi konusunda mükemmel bilgiye sahip
olmalıdır.
E) Koruyucu sınıfındaki gençler filozof kral olacak bi-
çimde eğitilmelidir.
vaF
24. Kamerall
geliştirile
değerler
yönetimi
düşünce
prense E
özellikle
lik eğitim
da 1. Fre
de bir kü
akadem
lecek yö
Modern
üyüme
artması
görevlile
Bu parç
kilerden
A) Merk
geliş
B) Bugu
oluşt
C) ilk ol
büny
D) Akac
nin k
E) ilk ka
özell
şünc
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
A VAF/TYT-2/ Türkçe Testi 23. Platon'un ideal devleti âdeta bir felsefe ülkesidir. Çün- kü Platon'a göre ideal devletin yöneticisi bir "filozof kral" olmalıdır. Filozof kral devlet yönetimine oldukça hâkimdir çünkü bunun eğitimini yıllarca almıştır ve bu kişi çok iyi düzeyde bilgilerle donanmıştır. Toplumda yönetici olma kudretine sadece filozoflar sahip olabilir ve bu kişiler bu noktaya gelene kadar gerek pozitif bi- limler alanında gerek beden eğitimi alanında gerekse felsefe alanında mükemmel eğitim almalıdırlar. Elbet- te ki bu ideal devlet düşüncesi sadece yönetici sınıfına ait fikirler içermez. Koruyucu sınıfın gençleri Platon için oldukça önemlidir ve bu genç bireyler her yönden çok iyi bir eğitim görmelidirler. Böylelikle ileride onların arasından filozof krallar çıkabilsin. Bu parçadan hareketle Platon'a göre ideal devlet yöneticisinin özellikleriyle ilgili aşağıdakilerin han- gisi söylenemez? A) Felsefe ve siyaset eğitimi almış olmalıdır. B) Pozitif bilimler alanında çok iyi derecede eğitimli olmalıdır. C) Sadece yönetici sınıfındaki gençler arasından se- çilmelidir. D) Beden eğitimi konusunda mükemmel bilgiye sahip olmalıdır. E) Koruyucu sınıfındaki gençler filozof kral olacak bi- çimde eğitilmelidir. vaF 24. Kamerall geliştirile değerler yönetimi düşünce prense E özellikle lik eğitim da 1. Fre de bir kü akadem lecek yö Modern üyüme artması görevlile Bu parç kilerden A) Merk geliş B) Bugu oluşt C) ilk ol büny D) Akac nin k E) ilk ka özell şünc
CEVAP KA
B
B
B
8
11. Leibniz'in felsefesinin başlangıcında bir töz bulunuyordu.
Fakat bu, Descartes'in fiziğe borçlu olduğu pasif ve
mekanik bir cisim değil; güç ve enerji şeklinde anlaşılan
bir tözdü. Alman filozof Leibniz, bu konuda Antik
düşünürlere -özellikle de Aristo'ya- dönüyor ve onun
gizli bir güce sahip varlık kavramından esinleniyordu.
Bu tercihin nedeni şuydu: Descartes'in töz anlayışı
bölünebilen, parçalara ayrılabilen bir tözdü. Oysa
töz, olmayan bir şeyi ifade ediyordu. Sonsuza kadar
bölünebilen bir cisim, yani madde aslında yok demekti
ve böyle bir töz anlayışı olamazdı. Bu fikir Leibniz'i,
enerjinin bölünemeyecek bir parçası olarak düşündüğü
"monad" kavramına ve töz olarak "monad"ları kabul
etmeye yöneltmiştir.
Bu parçaya göre, aşağıdaki önermelerden hangisi
Leibniz'in felsefi bakışıyla örtüşür?
A TÖz, cisimlerin bölünemeyecek bir parçası olarak
görülmelidir.
B) Töz kavramı, edilgen olduğu için onun enerjisi gizil
durumda bırakılmamalıdır.
C) Maddesel gerçeklikten bağımsız bir töz anlayışı
oluşturulmalıdır.
"Monad" kavramı, toz teriminin yokluğunu göstermek
için kullanılmalıdır.
E) Tözün somut olarak algılanabilmesi için fizik
biliminden yararlanılmalıdır.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
CEVAP KA B B B 8 11. Leibniz'in felsefesinin başlangıcında bir töz bulunuyordu. Fakat bu, Descartes'in fiziğe borçlu olduğu pasif ve mekanik bir cisim değil; güç ve enerji şeklinde anlaşılan bir tözdü. Alman filozof Leibniz, bu konuda Antik düşünürlere -özellikle de Aristo'ya- dönüyor ve onun gizli bir güce sahip varlık kavramından esinleniyordu. Bu tercihin nedeni şuydu: Descartes'in töz anlayışı bölünebilen, parçalara ayrılabilen bir tözdü. Oysa töz, olmayan bir şeyi ifade ediyordu. Sonsuza kadar bölünebilen bir cisim, yani madde aslında yok demekti ve böyle bir töz anlayışı olamazdı. Bu fikir Leibniz'i, enerjinin bölünemeyecek bir parçası olarak düşündüğü "monad" kavramına ve töz olarak "monad"ları kabul etmeye yöneltmiştir. Bu parçaya göre, aşağıdaki önermelerden hangisi Leibniz'in felsefi bakışıyla örtüşür? A TÖz, cisimlerin bölünemeyecek bir parçası olarak görülmelidir. B) Töz kavramı, edilgen olduğu için onun enerjisi gizil durumda bırakılmamalıdır. C) Maddesel gerçeklikten bağımsız bir töz anlayışı oluşturulmalıdır. "Monad" kavramı, toz teriminin yokluğunu göstermek için kullanılmalıdır. E) Tözün somut olarak algılanabilmesi için fizik biliminden yararlanılmalıdır.
2
32. İnsanlar günlük yaşamlarında ister istemez birçok ne-
denden dolayı yalan söylemektedir fakat patalojik ya-
lan boyutundaki kişiler, her konu hakkında yalan söy-
leme eğilimine girer. Gerçek olmayacak kadar harika,
olağanüstü ve bir film senaryosu şeklinde bir hikâye
uydurabilir. Patolojik yalancılar yüz yüze gelmekten
korkarlar, inandırıcı yalanlara başvururlar. Bazıları ise
gittikleri her ortamda dikkat çekmeyi ve ilginin sürekli
kendilerinin üzerinde olmasını isterler ve buna göre
hikâyeler uydururlar. Yalanları yakalandığı zaman si-
nirlenir, savunmaya geçerler ve asla yalan söyleme-
diklerini iddia ederler. Kendilerini bile söyledikleri ya-
lana inandırırlar.
Bu parçadan hareketle patolojik yalancılarla ilgili
olarak aşağıdakilerin hangisine ulaşılabilir?
?? P
A) Her toplumda sıklıkla karşılaşılabilecek kişilerdir.
BHer konu hakkında az çok bilgi sahibidirler.
C) Kurdukları yalan dünyadan gerçek dünyaya geç-
mek istemezler.
D) Taruşmalarda hep kendilerinin haklı olduğunu dü-
şünürler.
EValanlarının ortaya çıkması karşısında duygularını
belli etmezler.
CAP
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
2 32. İnsanlar günlük yaşamlarında ister istemez birçok ne- denden dolayı yalan söylemektedir fakat patalojik ya- lan boyutundaki kişiler, her konu hakkında yalan söy- leme eğilimine girer. Gerçek olmayacak kadar harika, olağanüstü ve bir film senaryosu şeklinde bir hikâye uydurabilir. Patolojik yalancılar yüz yüze gelmekten korkarlar, inandırıcı yalanlara başvururlar. Bazıları ise gittikleri her ortamda dikkat çekmeyi ve ilginin sürekli kendilerinin üzerinde olmasını isterler ve buna göre hikâyeler uydururlar. Yalanları yakalandığı zaman si- nirlenir, savunmaya geçerler ve asla yalan söyleme- diklerini iddia ederler. Kendilerini bile söyledikleri ya- lana inandırırlar. Bu parçadan hareketle patolojik yalancılarla ilgili olarak aşağıdakilerin hangisine ulaşılabilir? ?? P A) Her toplumda sıklıkla karşılaşılabilecek kişilerdir. BHer konu hakkında az çok bilgi sahibidirler. C) Kurdukları yalan dünyadan gerçek dünyaya geç- mek istemezler. D) Taruşmalarda hep kendilerinin haklı olduğunu dü- şünürler. EValanlarının ortaya çıkması karşısında duygularını belli etmezler. CAP
TYT
1. Teknolojide atılan her yeni adım bir öncekinin üzerine
basacak zannedilir hep tedirgin bakanlarca; oysa
genelde teknoloji garanticidir, önüne basar sadece.
Usturuplu adımlarını kahramanca atıyormuş gibi
görünmesine aldanmayalım. Televizyon bulunduğunda
fena hâlde kaygılanıp kıyametimsi senaryolara prim
vererek radyonun ölüm fermanının imzalandığını iddia
edenler çoktu. Bugün biliniyor ki böyle bir şey olmadı,
kılıcı kınında durmuyor belki ama televizyon radyoyu
öldürmedi. Radyo elbette "radyo çağı" denen,
sonradan zevkle romantize edilebilen çağdaki içe
işleyen etkisine sahip değil.
Bu parçada altı çizili sözle televizyona ilişkin
anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A Radyonun yerini almaktan tamamen vazgeçmediği
(B) Kendine özgü özellikleriyle radyonun önüne geçtiği
C) Dünyada henüz yeterince yaygın duruma gelmediği
D) Radyoyla rekabetinin hâlihazırda mümkün olmadığı
E) Radyonun dünyadaki egemenliğini büyük ölçüde
kırdığı
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
TYT 1. Teknolojide atılan her yeni adım bir öncekinin üzerine basacak zannedilir hep tedirgin bakanlarca; oysa genelde teknoloji garanticidir, önüne basar sadece. Usturuplu adımlarını kahramanca atıyormuş gibi görünmesine aldanmayalım. Televizyon bulunduğunda fena hâlde kaygılanıp kıyametimsi senaryolara prim vererek radyonun ölüm fermanının imzalandığını iddia edenler çoktu. Bugün biliniyor ki böyle bir şey olmadı, kılıcı kınında durmuyor belki ama televizyon radyoyu öldürmedi. Radyo elbette "radyo çağı" denen, sonradan zevkle romantize edilebilen çağdaki içe işleyen etkisine sahip değil. Bu parçada altı çizili sözle televizyona ilişkin anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A Radyonun yerini almaktan tamamen vazgeçmediği (B) Kendine özgü özellikleriyle radyonun önüne geçtiği C) Dünyada henüz yeterince yaygın duruma gelmediği D) Radyoyla rekabetinin hâlihazırda mümkün olmadığı E) Radyonun dünyadaki egemenliğini büyük ölçüde kırdığı
Bugünün çocuk edebiyatı, geleceğin uzay yolcusu
olacak çocuklarına sesleniyor. Bir zamanlar "kült
kitaplar" diye adlandırılan kitapların çoğu; geçmiş
zamanların mekânsal, yapısal ve duygusal dünyasında
biçimlendiğinden günümüz çocuğu için masal
kıvamında artık. Sanki bir hayal evreniyle kaşı
karşıyalar. Yaşamlarının bir evresinde uzaya gidecekleri
konuşulan çocukların, cep telefonunun ve bilgisayarın
olmadığı bir zamanı çekici bulmaları beklenmemeli. O
tür kitaplara bakmıyorlar zaten. Klasik diye adlandırılan
kitaplarsa bugün de kendine yer buluyor çocukların
dünyasında. Peki, neden her çocuk kitabı
klasikleşmiyor? Bu sorunun yanıtı klasikleşmiş
eserlerde gizli aslında. Bunlardan biri Küçük Prens'tir
mesela. "20. yüzyılın en iyi kitabı" seçilmiş, 250'den
fazla dile çevrilmiş yani dünyada en çok okunan Fransız
klasiklerinden. Her seferinde yeni bir ayrıntıya takılıyor,
yeni bir şey keşfedebiliyoruz, çok katmanlı bir öykü.
Bize söyleyecekleri belli bir zamanla sınırlı değil. Yani
her kuşağı başka başka açılardan, derinliklerden
yakalayabilir her seferinde.
kazanmıştır.
40. Bu parçaya göre bir çocuk kitabının klasikleşmesi
aşağıdakilerden hangisine bağlıdır?
A) Farklı dillerine çevrilmiş olmasına
B) Ele aldığı konuyu tüm ayrıntılarıyla anlatmasına
C) Her dönemin okuruna seslenebilecek özellikler
taşımasına
D) Çocukların hayal dünyalarını genişletici nitelikte
olması
E) Ortaya çıktığı dönemde en çok okunan yapıtlar
arasına girmesine
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
Bugünün çocuk edebiyatı, geleceğin uzay yolcusu olacak çocuklarına sesleniyor. Bir zamanlar "kült kitaplar" diye adlandırılan kitapların çoğu; geçmiş zamanların mekânsal, yapısal ve duygusal dünyasında biçimlendiğinden günümüz çocuğu için masal kıvamında artık. Sanki bir hayal evreniyle kaşı karşıyalar. Yaşamlarının bir evresinde uzaya gidecekleri konuşulan çocukların, cep telefonunun ve bilgisayarın olmadığı bir zamanı çekici bulmaları beklenmemeli. O tür kitaplara bakmıyorlar zaten. Klasik diye adlandırılan kitaplarsa bugün de kendine yer buluyor çocukların dünyasında. Peki, neden her çocuk kitabı klasikleşmiyor? Bu sorunun yanıtı klasikleşmiş eserlerde gizli aslında. Bunlardan biri Küçük Prens'tir mesela. "20. yüzyılın en iyi kitabı" seçilmiş, 250'den fazla dile çevrilmiş yani dünyada en çok okunan Fransız klasiklerinden. Her seferinde yeni bir ayrıntıya takılıyor, yeni bir şey keşfedebiliyoruz, çok katmanlı bir öykü. Bize söyleyecekleri belli bir zamanla sınırlı değil. Yani her kuşağı başka başka açılardan, derinliklerden yakalayabilir her seferinde. kazanmıştır. 40. Bu parçaya göre bir çocuk kitabının klasikleşmesi aşağıdakilerden hangisine bağlıdır? A) Farklı dillerine çevrilmiş olmasına B) Ele aldığı konuyu tüm ayrıntılarıyla anlatmasına C) Her dönemin okuruna seslenebilecek özellikler taşımasına D) Çocukların hayal dünyalarını genişletici nitelikte olması E) Ortaya çıktığı dönemde en çok okunan yapıtlar arasına girmesine
TYT/Türkçe
B
38 - 39. soruları aşağıdaki parçalara göre cevaplayınız.
39. Yukarıda verilen Il numaralı parçayla ilgili olarak
aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
A) 1. parçada ifade edilen olumsuzluklara karşı alınması
gereken önlemler dile getirilmektedir.
B) I. parçada görüşleri aktarılan doktorların, bazı
bilimsel gerçekleri görmezden geldiği
söylenmektedir.
C) I. parçada belirtilen uyarılara dikkat edilerek hareket
edildiğinde elde edilecek kazanımlardan söz
alon edilmektedir.
1. Doktorlara göre fazla miktarda hayvansal protein
tüketmek bizi hasta ediyor, özellikle de damarların
ve kemiklerin yaşlanma sürecini hızlandırıyor.
Fazla miktarda et tüketmek kanser riskini artırıyor
ve ürik asit yükselmesine bağlı gut krizlerine
neden olabiliyor. Özellikle yağli etlere
düşkünseniz damar hastalıklarına ve kalp krizine
davetiye çıkardığınızı da unutmayın. Çünkü
genlerimizde bu derece fazla et tüketmek yok ve
genlerimiz bu hızlı değişime ayak uyduramıyor.
II. Kırmızı etin fazlası zararlıdır. Ancak doğru seçimler
yaptığınız sürece kırmızı etin değerli bir besin
olduğunu da unutmayın. Hayvansal proteinlerin
en değerlisi kırmızı ettir ve bitkisel proteinlerde
bulunmayan aminoasitler içerir. Ayrıca son derece
önemli bir B12 ve demir kaynağıdır. Diğer taraftan
önemli bir enerji kaynağı olan Koenzim Q-10 ve
önemli bir yapı taşı olan karnitin kaynağı olarak da
düzenli olarak et tüketilmelidir.
D) I. parçada anlatılan olumsuz durumların meydana
gelme sebepleri ve çözüm yollarından
bahsedilmektedir.
E) I, parçada değinilen düşüncelerin, bilimsel verilerle
de desteklendiği gösterilmektedir.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
TYT/Türkçe B 38 - 39. soruları aşağıdaki parçalara göre cevaplayınız. 39. Yukarıda verilen Il numaralı parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) 1. parçada ifade edilen olumsuzluklara karşı alınması gereken önlemler dile getirilmektedir. B) I. parçada görüşleri aktarılan doktorların, bazı bilimsel gerçekleri görmezden geldiği söylenmektedir. C) I. parçada belirtilen uyarılara dikkat edilerek hareket edildiğinde elde edilecek kazanımlardan söz alon edilmektedir. 1. Doktorlara göre fazla miktarda hayvansal protein tüketmek bizi hasta ediyor, özellikle de damarların ve kemiklerin yaşlanma sürecini hızlandırıyor. Fazla miktarda et tüketmek kanser riskini artırıyor ve ürik asit yükselmesine bağlı gut krizlerine neden olabiliyor. Özellikle yağli etlere düşkünseniz damar hastalıklarına ve kalp krizine davetiye çıkardığınızı da unutmayın. Çünkü genlerimizde bu derece fazla et tüketmek yok ve genlerimiz bu hızlı değişime ayak uyduramıyor. II. Kırmızı etin fazlası zararlıdır. Ancak doğru seçimler yaptığınız sürece kırmızı etin değerli bir besin olduğunu da unutmayın. Hayvansal proteinlerin en değerlisi kırmızı ettir ve bitkisel proteinlerde bulunmayan aminoasitler içerir. Ayrıca son derece önemli bir B12 ve demir kaynağıdır. Diğer taraftan önemli bir enerji kaynağı olan Koenzim Q-10 ve önemli bir yapı taşı olan karnitin kaynağı olarak da düzenli olarak et tüketilmelidir. D) I. parçada anlatılan olumsuz durumların meydana gelme sebepleri ve çözüm yollarından bahsedilmektedir. E) I, parçada değinilen düşüncelerin, bilimsel verilerle de desteklendiği gösterilmektedir.
---
8.
Kelime olarak "toplamak, getirmek" anlamına gelen
gazetecilerin ele aldığı konuyu gezip görme, belgelere
1
dayandırma, fotoğraflarla belgeleme gibi yöntemlere baş-
vurularak anlattığı yazı türüdür.
Bu parçada sözü edilen tür aşağıdakilerden hangisi- |
dir?
A) mektup B) gezi yazısı C) röportaj
D) biyografi E) makale
OS:
Cevap anahtanna u'erak ir
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
--- 8. Kelime olarak "toplamak, getirmek" anlamına gelen gazetecilerin ele aldığı konuyu gezip görme, belgelere 1 dayandırma, fotoğraflarla belgeleme gibi yöntemlere baş- vurularak anlattığı yazı türüdür. Bu parçada sözü edilen tür aşağıdakilerden hangisi- | dir? A) mektup B) gezi yazısı C) röportaj D) biyografi E) makale OS: Cevap anahtanna u'erak ir
6.
Ressam Marta Kaya Tözge'ye gecikmiş bir sürrealist
mi demeli yoksa sürrealizme de yer veren yeni bir
ekspresyonist mi? Özellikle çizgilerindeki ustalıktan
resme çoktan başladığı anlaşılan bu ressamın bizdeki
ilk sergisi nereden gelip ne tarafa gittiğini pek belli etmi-
yor ama ekspresyonist ve sürrealist ressamları kendine
daha yakın bularak şekil ve renk ressamlığında, soyut-
luktan kaçtığı söylenebilir.
Bu parçada sözü edilen ressamla ilgili aşağıdakiler-
den hangisi söylenemez?
A) Yeni bir akimin öncüsü olduğu v
)
B) Resimlerinde farklı akımların görüldüğü v
Resim yapmaya uzun zaman önce başladığı
V
Resimlerinde somut şeylere ağırlık verdiği X
E) Ekspresyonist ve sürrealist ressamlara daha yakın
olduğu v
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
6. Ressam Marta Kaya Tözge'ye gecikmiş bir sürrealist mi demeli yoksa sürrealizme de yer veren yeni bir ekspresyonist mi? Özellikle çizgilerindeki ustalıktan resme çoktan başladığı anlaşılan bu ressamın bizdeki ilk sergisi nereden gelip ne tarafa gittiğini pek belli etmi- yor ama ekspresyonist ve sürrealist ressamları kendine daha yakın bularak şekil ve renk ressamlığında, soyut- luktan kaçtığı söylenebilir. Bu parçada sözü edilen ressamla ilgili aşağıdakiler- den hangisi söylenemez? A) Yeni bir akimin öncüsü olduğu v ) B) Resimlerinde farklı akımların görüldüğü v Resim yapmaya uzun zaman önce başladığı V Resimlerinde somut şeylere ağırlık verdiği X E) Ekspresyonist ve sürrealist ressamlara daha yakın olduğu v
TÜRKÇE
TYT Deneme-06
29 ve 30. soruları aşağıdaki parçaya göre ce-
vaplayınız.
3-6 yaş arası çocuklar için vazgeçilmez eğlence aracı
olan çizgi filmden çocukları tamamen uzak tutmak ye-
rine, eğitici içerikler seçilmeli ve çocuğun televizyon
izleme süresi sınırlandırılmalıdır. Uzun süre televizyon
başından kalkmayan çocuklarda dikkat dağınıklığı
ve televizyon bağımlılığı gözlenmektedir. Ayrıca çizgi
filmdeki uyaranların sürekli değişmesi hayal dünyala-
rinin gelişmesine de engel olur. Çocuklar arkadaşları
ve ebeveynleri ile oyun oynamak yerine, zamanı te-
levizyon karşısında geçirdiğinde sosyal ve duygusal
iletişim becerilerini yeterince geliştiremezler. Çocuk,
çevresindekiler ile doğrudan iletişim hâlinde olduğu
sürece gerçek anlamda öğrenir ve öğrendiklerini ha-
yatında uygulamaya başlar. Doğru zamanda, doğru
içeriklerle izletilen çizgi filmler; sosyal, duygusal ve
zihinsel becerilerin gelişmesine katkı sağlar. Eğitici
çizgi filmler, çocuğa problem çözme stratejilerini öğ-
retirken bunun yanında çeşitli duyguları da tanıtır ve
bu duyguları ifade edebilme becerisi kazandırır.
30. Bu parçayla ilgili olarak,
1. Cizgi filmlerin çocuklara etkisi konusunda ebe-
veynlerin farkındalık düzeyinin önemi ortaya ko-
unulmuştur.
II. Çizgi filmlerin çocuklar üzerinde yararlı etkileriyle
birlikte zararlı etkilerinin de olduğuna dikkat çekil-
miştir.
III. Qizgi filmlerin 3-6 yaş arası çocuklarda televizyon
izleme alışkanlığının oluşmasındaki etkisi belirlen-
miştir.
IV. Çocukların çizgi filmlerdeki olumsuz içerikten et-
kilenmelerini engellemek için çizgi filme alternatif
oluşturacak etkinlikler konusunda ailelere öneride
bulunulmuştur.
yargılarından hangisi/hangileri söylenebilir?
A) I ve II
B) II ve III
C) Yalnız II
D) III ve IV
E) Yalnız TV
31. Uzun süreli stres, beynin rasyonel düşünceden sc
rumlu bölgelerinin işlevlerini yerine getirmesini zo
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
TÜRKÇE TYT Deneme-06 29 ve 30. soruları aşağıdaki parçaya göre ce- vaplayınız. 3-6 yaş arası çocuklar için vazgeçilmez eğlence aracı olan çizgi filmden çocukları tamamen uzak tutmak ye- rine, eğitici içerikler seçilmeli ve çocuğun televizyon izleme süresi sınırlandırılmalıdır. Uzun süre televizyon başından kalkmayan çocuklarda dikkat dağınıklığı ve televizyon bağımlılığı gözlenmektedir. Ayrıca çizgi filmdeki uyaranların sürekli değişmesi hayal dünyala- rinin gelişmesine de engel olur. Çocuklar arkadaşları ve ebeveynleri ile oyun oynamak yerine, zamanı te- levizyon karşısında geçirdiğinde sosyal ve duygusal iletişim becerilerini yeterince geliştiremezler. Çocuk, çevresindekiler ile doğrudan iletişim hâlinde olduğu sürece gerçek anlamda öğrenir ve öğrendiklerini ha- yatında uygulamaya başlar. Doğru zamanda, doğru içeriklerle izletilen çizgi filmler; sosyal, duygusal ve zihinsel becerilerin gelişmesine katkı sağlar. Eğitici çizgi filmler, çocuğa problem çözme stratejilerini öğ- retirken bunun yanında çeşitli duyguları da tanıtır ve bu duyguları ifade edebilme becerisi kazandırır. 30. Bu parçayla ilgili olarak, 1. Cizgi filmlerin çocuklara etkisi konusunda ebe- veynlerin farkındalık düzeyinin önemi ortaya ko- unulmuştur. II. Çizgi filmlerin çocuklar üzerinde yararlı etkileriyle birlikte zararlı etkilerinin de olduğuna dikkat çekil- miştir. III. Qizgi filmlerin 3-6 yaş arası çocuklarda televizyon izleme alışkanlığının oluşmasındaki etkisi belirlen- miştir. IV. Çocukların çizgi filmlerdeki olumsuz içerikten et- kilenmelerini engellemek için çizgi filme alternatif oluşturacak etkinlikler konusunda ailelere öneride bulunulmuştur. yargılarından hangisi/hangileri söylenebilir? A) I ve II B) II ve III C) Yalnız II D) III ve IV E) Yalnız TV 31. Uzun süreli stres, beynin rasyonel düşünceden sc rumlu bölgelerinin işlevlerini yerine getirmesini zo
30. Yıllar önce Amerika'da yaşlı bir kayıkçı, Mississippi Nehri'nin
bir yakasından ötekine yolcu taşıyarak geçimini sağlıyordu.
Yaşlı kayıkçı, kayığındaki küreklerden birinin üstüne "Inanç"
diğerine ise "Çalışmak” yazmıştı. Bunların ne anlama geldi-
ğini soranlara, kayıkçı şöyle yanıt veriyordu: "Nehri karşıdan
karşıya geçmek için her iki küreğe de ihtiyaç vardır. Çalışmak-
sizin inanç veya inançsız çalışmak, sizi bir dairede döndürür
durur. Yaşam yoluna da tek kürekle çıkmak, nehri tek kürekle
geçmeye çalışmaktan farksızdır. Yerimizde döner durur, hiçbir
yere gidemeyiz."
Bu paragrafın konusu aşağıdakilerden hangisidir?
Ay Inanmanın mutluluğa yansıması
B) Başarıya ulaşmanın sırları
C) Alışkanlıkların bireye katkısı
D) Geçim sağlamanın zorluğu
E) Çalışmanın başarıya etkisi
11
Diğer sayfaya geçiniz.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
30. Yıllar önce Amerika'da yaşlı bir kayıkçı, Mississippi Nehri'nin bir yakasından ötekine yolcu taşıyarak geçimini sağlıyordu. Yaşlı kayıkçı, kayığındaki küreklerden birinin üstüne "Inanç" diğerine ise "Çalışmak” yazmıştı. Bunların ne anlama geldi- ğini soranlara, kayıkçı şöyle yanıt veriyordu: "Nehri karşıdan karşıya geçmek için her iki küreğe de ihtiyaç vardır. Çalışmak- sizin inanç veya inançsız çalışmak, sizi bir dairede döndürür durur. Yaşam yoluna da tek kürekle çıkmak, nehri tek kürekle geçmeye çalışmaktan farksızdır. Yerimizde döner durur, hiçbir yere gidemeyiz." Bu paragrafın konusu aşağıdakilerden hangisidir? Ay Inanmanın mutluluğa yansıması B) Başarıya ulaşmanın sırları C) Alışkanlıkların bireye katkısı D) Geçim sağlamanın zorluğu E) Çalışmanın başarıya etkisi 11 Diğer sayfaya geçiniz.
2.
1. İnsan vücudu aslında temel olarak “yaşamak için
yemeyi" başka bir anlatımla yaşamsal işlevlerini
yerine getirecek hücresel düzeyde enerji üretmeyi
hedefliyor.
II. İnsanoğlu beslenme kavramını psikolojik veya
keyfî bir hâle dönüştürerek "yemek için yaşamayı"
önceliyor.
Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamca doğru
bicimde birleştirilmiş hâli aşağıdakilerin hangisidir?
A) ller ne kadar insanoğlu beslenme kavramını
veya keyfi bir hâle dönüştürerek "yemek için
yaşamayı" ön plana alsa da temelde vücut,
.
B) İnsan vücudu yaşamaya devam edebilmek için
enerjisini hücresel düzeyde üretmeye çalışıyor başka
bir ifadeyle “yaşamak için yemeyi" istiyorken insanlar
beslenme kavramını psikolojik ve keyfi sandıkları için
"yemek için yaşamayı"
düzeyde enerji üretip yaşamsal
işlevlerine Yak
Palinea.
C) Insanoğlu esasen. kavramına psikolojik ve
keyfî bir anlami yüklediği için "yemek için yaşamayı”
getirjade .
Zeyde
enerji
üretmeye çalıştığı
"yemek için yaşamayı" temele alsa da
aksine insan vücudu en temelde “yaşamak
aittir.
eya Kamar getirecek hücresel düzeyde enerji üretmeyi
E) Beslenme kavramına insanoğlunun psikolojik ve keyfî
anlamlar yükleyerek "yemek için yaşamayı" gerekli
görmesine rağmen insan vücudu “yaşamak için
yemeyi" temele alan yaşamsal işlevlerini yerine
getirecek hücresel düzeyde enerji üretmeyi önemli
görüyor.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
2. 1. İnsan vücudu aslında temel olarak “yaşamak için yemeyi" başka bir anlatımla yaşamsal işlevlerini yerine getirecek hücresel düzeyde enerji üretmeyi hedefliyor. II. İnsanoğlu beslenme kavramını psikolojik veya keyfî bir hâle dönüştürerek "yemek için yaşamayı" önceliyor. Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamca doğru bicimde birleştirilmiş hâli aşağıdakilerin hangisidir? A) ller ne kadar insanoğlu beslenme kavramını veya keyfi bir hâle dönüştürerek "yemek için yaşamayı" ön plana alsa da temelde vücut, . B) İnsan vücudu yaşamaya devam edebilmek için enerjisini hücresel düzeyde üretmeye çalışıyor başka bir ifadeyle “yaşamak için yemeyi" istiyorken insanlar beslenme kavramını psikolojik ve keyfi sandıkları için "yemek için yaşamayı" düzeyde enerji üretip yaşamsal işlevlerine Yak Palinea. C) Insanoğlu esasen. kavramına psikolojik ve keyfî bir anlami yüklediği için "yemek için yaşamayı” getirjade . Zeyde enerji üretmeye çalıştığı "yemek için yaşamayı" temele alsa da aksine insan vücudu en temelde “yaşamak aittir. eya Kamar getirecek hücresel düzeyde enerji üretmeyi E) Beslenme kavramına insanoğlunun psikolojik ve keyfî anlamlar yükleyerek "yemek için yaşamayı" gerekli görmesine rağmen insan vücudu “yaşamak için yemeyi" temele alan yaşamsal işlevlerini yerine getirecek hücresel düzeyde enerji üretmeyi önemli görüyor.
A
39-40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
Evrende akıllı yaşam varsa bizi niye ziyaret etmiyorlar?
Benim yaklaşımım şöyle: Diyelim ki ormanda ilerliyorsu-
nuz karşınıza geyikler ve sincaplar çıkıyor. Onlarla konu-
şur muydunuz? Evet, ilk başta sincapla, geyikle konuşmak
isteyebilirsiniz ama size karşılık vermedikleri için er ya da
geç sıkılırsınız. Size sunacakları bir şey olmadığından
onlara ilişmezsiniz. İleri bir uygarlığın da bize ormandaki
geyik ya da sincap muamelesi yapacağını düşünüyorum.
Diyelim ki yine ormanda bir karınca tümseğine denk geldi-
niz. Karıncaların yanına gidip "Size incik boncuk getirdim,
nükleer enerji getirdim, beni kraliçe karıncaya götürün."
der misiniz? Eğer uzaylılar Dünya'ya ulaşmak için binlerce
ışık yılı gidecek kadar ileriyse o zaman onlara vadedecek
bir şeyimiz yok demektir.
39.
Idu-
olar-
1 Ol-
lerle
zor-
40. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine ula-
şilabilir?
A) Tarih boyunca insanlar için gizemli kabul edilen olayla-
rin çoğu henüz aydınlığa kavuşmamıştır.
B) Farklı uygarlıklarla iletişim hâlinde olmak için derinle-
mesine araştırmaların yapılması gerekir.
C) Uzaylıların varlığıyla ilgili günümüzde uzmanların elin-
de yeterli bilgi bulunmamaktadır.
D) Çağımızda farklı evrenlerde yaşamın olduğunu ileri
sürenlerin sayısı her geçen gün artmaktadır.
E) Evrenin çeşitli yerlerinde farklı insan türlerinin olduğu
bilgisi insanlar arasında tartışmaya sebep olmuştur.
Diğer teste geciniz.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
A 39-40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Evrende akıllı yaşam varsa bizi niye ziyaret etmiyorlar? Benim yaklaşımım şöyle: Diyelim ki ormanda ilerliyorsu- nuz karşınıza geyikler ve sincaplar çıkıyor. Onlarla konu- şur muydunuz? Evet, ilk başta sincapla, geyikle konuşmak isteyebilirsiniz ama size karşılık vermedikleri için er ya da geç sıkılırsınız. Size sunacakları bir şey olmadığından onlara ilişmezsiniz. İleri bir uygarlığın da bize ormandaki geyik ya da sincap muamelesi yapacağını düşünüyorum. Diyelim ki yine ormanda bir karınca tümseğine denk geldi- niz. Karıncaların yanına gidip "Size incik boncuk getirdim, nükleer enerji getirdim, beni kraliçe karıncaya götürün." der misiniz? Eğer uzaylılar Dünya'ya ulaşmak için binlerce ışık yılı gidecek kadar ileriyse o zaman onlara vadedecek bir şeyimiz yok demektir. 39. Idu- olar- 1 Ol- lerle zor- 40. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine ula- şilabilir? A) Tarih boyunca insanlar için gizemli kabul edilen olayla- rin çoğu henüz aydınlığa kavuşmamıştır. B) Farklı uygarlıklarla iletişim hâlinde olmak için derinle- mesine araştırmaların yapılması gerekir. C) Uzaylıların varlığıyla ilgili günümüzde uzmanların elin- de yeterli bilgi bulunmamaktadır. D) Çağımızda farklı evrenlerde yaşamın olduğunu ileri sürenlerin sayısı her geçen gün artmaktadır. E) Evrenin çeşitli yerlerinde farklı insan türlerinin olduğu bilgisi insanlar arasında tartışmaya sebep olmuştur. Diğer teste geciniz.
Zaman hızla akıp gidiyor. Takvimin gösterdiği günü,
ayı hatta yılı unutturacak kadar hızlı. Kadın erkek,
genç yaşlı, herkes bir koşuşturmadan bahsediyor ve
bu arada ömür tükeniyor. Eskiler, "Vakit nakittir." der-
ler ve bize bahşedilen en kıymetli nimet olan ömrümü-
zü sermaye olarak görürler. İnsan, yaşam sermayesi-
ni tüketirken dikkatli davranmadığı takdirde iflas etmiş
bir tüccar gibi hüsrana uğrar.
Raunt
33. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakiler-
den hangisidir?
A) Zamanın akışına engel olmak mümkün değildir.
B) Zamanın iyi değerlendirilmemesi olumsuz so-
nuçlar doğurur.
C) Zamanın geçmesiyle birlikte insan birçok ani bi-
riktirir.
D) Zamanın kıymeti çok sonraları anlaşılır.
EY İnsan zamanın yıpratıcılığına eser vererek karşı
koyabilir.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
Zaman hızla akıp gidiyor. Takvimin gösterdiği günü, ayı hatta yılı unutturacak kadar hızlı. Kadın erkek, genç yaşlı, herkes bir koşuşturmadan bahsediyor ve bu arada ömür tükeniyor. Eskiler, "Vakit nakittir." der- ler ve bize bahşedilen en kıymetli nimet olan ömrümü- zü sermaye olarak görürler. İnsan, yaşam sermayesi- ni tüketirken dikkatli davranmadığı takdirde iflas etmiş bir tüccar gibi hüsrana uğrar. Raunt 33. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakiler- den hangisidir? A) Zamanın akışına engel olmak mümkün değildir. B) Zamanın iyi değerlendirilmemesi olumsuz so- nuçlar doğurur. C) Zamanın geçmesiyle birlikte insan birçok ani bi- riktirir. D) Zamanın kıymeti çok sonraları anlaşılır. EY İnsan zamanın yıpratıcılığına eser vererek karşı koyabilir.
TYT Deneme Sınavı - 2
33
32. Dk basımı 1922 olan "Calikusu", Reşat Nuri Güntekin'in
önce "Istanbul Kizi" adıyla tiyatro oyunu olarak düzen
ledigl, daha sonra romana dönüştürdüğü
romandir
ve son
un güncel gercekti
gerekli esia
yazarın gözünden
mormalde olmayan
ana diline gelisen
mekanlar hatta
bir dünyanın en
kuru olmak size
aki mesateyi azal
Hem tecrübe ettiği
den anlatmanın
bilmenin zorluğu
Bu yük bindiriyor
ma sorumluluğu,
cen ister istemez
Roman, iyi eğitim görmüş, aydin, Istanbullu bir geng
kızın kendi duygusal yaralarından uzaklaşmak için
Anadolu'ya bir ilkokul öğretmeni olarak gidişi
rasında yaşadıklarını öğretmen Feride'nin günlüğü bir
çiminde aklanmıyla ve akıcı diliyle dikkati çekmiş ve
uzun yıllar boyunca çok okunmuş, yerli bir klasiklir
Romanının bireysel teması, Feride ile Kamran ara.
sında yaşanan aşktır. Romanı basit bir aşk romani ole
maktan kurtaran, geleneksel aşk hikâyelerinden farklı
kılan tarafı, onun aynı zamanda sosyal bir içeriğe de
sahip olmasıdır. Romanın sosyal yönünü ifade edebi-
lecek en geniş kelime Anadolu'dur. Kelimenin anlam
dünyası içinde hem coğrafya hem bu coğrafyada ya-
sayan insanlar hem de bu insanların sorunları vardır.
“Çalıkuşu" romanını Cumhuriyet idealiyle bağdaştır-
mak mümkündür. Romanda olaylar Cumhuriyet önce-
sinde geçiyor olsa da Feride Öğretmen, Cumhuriyet'in
aydın kadın öğretmenlerinin prototipi olarak görülebi-
lir. Bu romanin filme alinması hem anlattıklarının ilginç
ve hareketli oluşundan hem de geniş bir okur kitlesine
ulaşmış olmasından kaynaklanır.
Bu parçadan "Calikusu" romanıyla ilgili aşağıdaki-
lerden hangisi kesin olarak çıkarılabilir?
şına göre aşa-
e düşünce de
er okur ile me-
vor ve sayfalar
Euğu fark edili-
görev sonucu
cun bildiklerin-
brfarklı bir isimle tiyatro türüne çevrildiği
enizin dışında
ninde gerçek
amek gereki
B) Sinemaya aktarılmasının çok okunmasında etkili
olduğu
C) Sgsyal içeriği sayesinde diğer aşk romanlarından
ca beslenen
armiş olmak
farkly plduğu
Barnhuriyet idealinin başkarakter kişiliğinde sem-
bolize edildiği
lanın içinde
paylaşıyor,
E) Bir kadın öğretmenin günlüğünden yararlanılarak
yor.
yazıldığı
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
TYT Deneme Sınavı - 2 33 32. Dk basımı 1922 olan "Calikusu", Reşat Nuri Güntekin'in önce "Istanbul Kizi" adıyla tiyatro oyunu olarak düzen ledigl, daha sonra romana dönüştürdüğü romandir ve son un güncel gercekti gerekli esia yazarın gözünden mormalde olmayan ana diline gelisen mekanlar hatta bir dünyanın en kuru olmak size aki mesateyi azal Hem tecrübe ettiği den anlatmanın bilmenin zorluğu Bu yük bindiriyor ma sorumluluğu, cen ister istemez Roman, iyi eğitim görmüş, aydin, Istanbullu bir geng kızın kendi duygusal yaralarından uzaklaşmak için Anadolu'ya bir ilkokul öğretmeni olarak gidişi rasında yaşadıklarını öğretmen Feride'nin günlüğü bir çiminde aklanmıyla ve akıcı diliyle dikkati çekmiş ve uzun yıllar boyunca çok okunmuş, yerli bir klasiklir Romanının bireysel teması, Feride ile Kamran ara. sında yaşanan aşktır. Romanı basit bir aşk romani ole maktan kurtaran, geleneksel aşk hikâyelerinden farklı kılan tarafı, onun aynı zamanda sosyal bir içeriğe de sahip olmasıdır. Romanın sosyal yönünü ifade edebi- lecek en geniş kelime Anadolu'dur. Kelimenin anlam dünyası içinde hem coğrafya hem bu coğrafyada ya- sayan insanlar hem de bu insanların sorunları vardır. “Çalıkuşu" romanını Cumhuriyet idealiyle bağdaştır- mak mümkündür. Romanda olaylar Cumhuriyet önce- sinde geçiyor olsa da Feride Öğretmen, Cumhuriyet'in aydın kadın öğretmenlerinin prototipi olarak görülebi- lir. Bu romanin filme alinması hem anlattıklarının ilginç ve hareketli oluşundan hem de geniş bir okur kitlesine ulaşmış olmasından kaynaklanır. Bu parçadan "Calikusu" romanıyla ilgili aşağıdaki- lerden hangisi kesin olarak çıkarılabilir? şına göre aşa- e düşünce de er okur ile me- vor ve sayfalar Euğu fark edili- görev sonucu cun bildiklerin- brfarklı bir isimle tiyatro türüne çevrildiği enizin dışında ninde gerçek amek gereki B) Sinemaya aktarılmasının çok okunmasında etkili olduğu C) Sgsyal içeriği sayesinde diğer aşk romanlarından ca beslenen armiş olmak farkly plduğu Barnhuriyet idealinin başkarakter kişiliğinde sem- bolize edildiği lanın içinde paylaşıyor, E) Bir kadın öğretmenin günlüğünden yararlanılarak yor. yazıldığı
CE
6. Yahya Kemal'in aradığı şiir özden kopmayan, kendi içinde
kendini yenileyen, kendi gök kubbemizden çıkmayan ve
onu terennüm eden bir şiirdir. Kar Musikileri şiirinde geçen
"Duydumsa da zevk almadım İslâv kederinden." dizest ya-
bancı bir kültür ortamında kaldığı yıllarda yabanın yaban-
lığını unutmayışının en önemli işaretidir. Diğer taraftan,
arayış yıllarında kurmaya çalıştığı şiir, toplumu şiirden ve
şairden sogutan, “taklitçiliğe, sığlığa düşen, yenilik sevdası
uğruna halktan, kollektivite'den kopan" bir şiir de olmamış-
tir.
Bu parçadan hareketle Kar Musikileri şiiri ile ilgili olarak
aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir?
A) Şairin kendi özünden kopmadığını gösterdiğine
Bu Yahya Kemal'in şiir anlayışını çok iyi yansıttığına
C) Şiirde, yenilik çabalarına kapı araladığına
DÖz şiir anlayışının ilk örneklerinden biri olduğuna
/Bünyesinde önemli ölçüde milli ve yerli öğeleri barındır-
dığına
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
CE 6. Yahya Kemal'in aradığı şiir özden kopmayan, kendi içinde kendini yenileyen, kendi gök kubbemizden çıkmayan ve onu terennüm eden bir şiirdir. Kar Musikileri şiirinde geçen "Duydumsa da zevk almadım İslâv kederinden." dizest ya- bancı bir kültür ortamında kaldığı yıllarda yabanın yaban- lığını unutmayışının en önemli işaretidir. Diğer taraftan, arayış yıllarında kurmaya çalıştığı şiir, toplumu şiirden ve şairden sogutan, “taklitçiliğe, sığlığa düşen, yenilik sevdası uğruna halktan, kollektivite'den kopan" bir şiir de olmamış- tir. Bu parçadan hareketle Kar Musikileri şiiri ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir? A) Şairin kendi özünden kopmadığını gösterdiğine Bu Yahya Kemal'in şiir anlayışını çok iyi yansıttığına C) Şiirde, yenilik çabalarına kapı araladığına DÖz şiir anlayışının ilk örneklerinden biri olduğuna /Bünyesinde önemli ölçüde milli ve yerli öğeleri barındır- dığına
37 - 38. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız.
ilk kez Çin'de ortaya çıkan çayın tarihi MÖ III. yüzyıla
dayanır. Rivayete göre MO 2700'lerde İmparator Shenn
Nung bir çay ağacının altında oturur. Bu sırada elindeki
sıcak su dolu kâseye birkaç çay yaprağı düşer. Yaprakların
suya verdiği renk ve tat, imparatorun hoşuna gider. Shenn
Nung'un bunu içip şifa bulmasının üzerine çay, şifa bulmak
amacıyla ilaç olarak kullanılmaya başlanır. Başlangıçta
tedavi amacıyla kullanılan çay, Çin'de ticaretin gelişmeye
başlamasıyla ticari bir unsur hâline gelir. MS VIII. yüzyılda
Çin kültürünü incelemeye gelen Japon rahipler, burada
çayla tanışır ve bu mucizevi bitkiyi ülkelerine de götürürler.
Böylece Japonya'ya gelen çay, Japon halkı tarafından da
sevilir. Hatta önemli protokol toplantılarında çay seremo-
nisi bile yapılmaya başlanır. Japonya'dan Hindistan ve
İran'a yayılan çayın Avrupa topraklarına gelmesi ise ancak
XVII. yüzyılda mümkün olur. Hollanda, Fransa, İspanya ve
İngiltere çayla tanışan ilk Avrupa ülkeleridir. XVIII. yüzyıla
gelindiğinde böylece çok sayıda millet çayla tanışmış oldu.
Dünyada en çok çay tüketen ülkeler arasında Türkiye'nin
de yer aldığının altını çizelim. 1900'lü yıllara kadar çayı
tanımayan ve tam bir kahve tiryakisi olan Türkiye'de bugün
çay, sudan sonra en sık tüketilen içecek hâline gelmiş
durumdadır. Türkiyede en çok çay üretilen il ise Rize'dir.
37. Bu parçada çay ile ilgili olarak
in
P
la
E
LU
Cu
D) I ve II
E) II ve III
38. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerin hangisine ulaşı-
lamaz?
Al Çayın ilk olarak tedavi amaçlı kullanıldığına
BY En çok çay tüketen ülkeler arasında Türkiye'nin de
bulunduğuna
e Çayla ilk olarak hangi Avrupa ülkelerinin tanıştığına
Lo Çayın ortaya çıkışıyla ilgili bir rivayetin olduğuna
EY Farklı kültürlerin çayla tanışmasında ticaretin etkili
olduğuna
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
37 - 38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. ilk kez Çin'de ortaya çıkan çayın tarihi MÖ III. yüzyıla dayanır. Rivayete göre MO 2700'lerde İmparator Shenn Nung bir çay ağacının altında oturur. Bu sırada elindeki sıcak su dolu kâseye birkaç çay yaprağı düşer. Yaprakların suya verdiği renk ve tat, imparatorun hoşuna gider. Shenn Nung'un bunu içip şifa bulmasının üzerine çay, şifa bulmak amacıyla ilaç olarak kullanılmaya başlanır. Başlangıçta tedavi amacıyla kullanılan çay, Çin'de ticaretin gelişmeye başlamasıyla ticari bir unsur hâline gelir. MS VIII. yüzyılda Çin kültürünü incelemeye gelen Japon rahipler, burada çayla tanışır ve bu mucizevi bitkiyi ülkelerine de götürürler. Böylece Japonya'ya gelen çay, Japon halkı tarafından da sevilir. Hatta önemli protokol toplantılarında çay seremo- nisi bile yapılmaya başlanır. Japonya'dan Hindistan ve İran'a yayılan çayın Avrupa topraklarına gelmesi ise ancak XVII. yüzyılda mümkün olur. Hollanda, Fransa, İspanya ve İngiltere çayla tanışan ilk Avrupa ülkeleridir. XVIII. yüzyıla gelindiğinde böylece çok sayıda millet çayla tanışmış oldu. Dünyada en çok çay tüketen ülkeler arasında Türkiye'nin de yer aldığının altını çizelim. 1900'lü yıllara kadar çayı tanımayan ve tam bir kahve tiryakisi olan Türkiye'de bugün çay, sudan sonra en sık tüketilen içecek hâline gelmiş durumdadır. Türkiyede en çok çay üretilen il ise Rize'dir. 37. Bu parçada çay ile ilgili olarak in P la E LU Cu D) I ve II E) II ve III 38. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerin hangisine ulaşı- lamaz? Al Çayın ilk olarak tedavi amaçlı kullanıldığına BY En çok çay tüketen ülkeler arasında Türkiye'nin de bulunduğuna e Çayla ilk olarak hangi Avrupa ülkelerinin tanıştığına Lo Çayın ortaya çıkışıyla ilgili bir rivayetin olduğuna EY Farklı kültürlerin çayla tanışmasında ticaretin etkili olduğuna