Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafta Konu-Ana Düşünce Soruları

32.
33. 0
SC
(11
yd
te
k
V
Kerpiç çok eski çağlardan beri yapı malzemesi olarak
kullanılagelmiştir. Kaldeliler ve Sümerler yapılarında ker-
piç kullanmışlardır. Bunlar kerpiçleri birbirine ziftle ya-
pıştırırlardı. Bu bakımdan yaptıkları evler sağlam olurdu.
Bu evlerin üzerini de çamur, kireç veya zift tabakasıyla
örterlerdi. Anadolu'da yapılan çeşitli kazılar, Hititlerin bile
evlerini kerpiçten yaptıklarını göstermiştir. Günümüzde de
Anadolu köylüsü evini ekonomik bakımdan ve sıcağı mu-
hafaza etmesi bakımından kerpiçten yapmaktadır. Ker-
piç aynı zamanda rutubetlenmeyi önlediğinden kerpiçle
yapılan evler daha sıhhi olur, oturanlarda romatizma pek
görülmez ve tedavi için uygundur.
Bu parçadan kerpiçle ilgili olarak,
Bütün uygarlıklarda ekonomik olmasından ve sıcağı
muhafaza etmesinden dolayı tercih edilmiştir.
Nemi önlediği için insan sağlığı açısından ikamet et-
mek için uygundur.
1. Evlerde kullanılan yapı malzemeleri, kullanıldıkları
yerin iklim özelliklerine göre belirlenmiştir.
belirlemelerinden hangisi ya da hangilerine ulaşılamaz?
A Yalniz !
B) Yalnız II CH Yalnız III
I ve III
E) # ve III
PALME
YAYINEVİ
34.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
32. 33. 0 SC (11 yd te k V Kerpiç çok eski çağlardan beri yapı malzemesi olarak kullanılagelmiştir. Kaldeliler ve Sümerler yapılarında ker- piç kullanmışlardır. Bunlar kerpiçleri birbirine ziftle ya- pıştırırlardı. Bu bakımdan yaptıkları evler sağlam olurdu. Bu evlerin üzerini de çamur, kireç veya zift tabakasıyla örterlerdi. Anadolu'da yapılan çeşitli kazılar, Hititlerin bile evlerini kerpiçten yaptıklarını göstermiştir. Günümüzde de Anadolu köylüsü evini ekonomik bakımdan ve sıcağı mu- hafaza etmesi bakımından kerpiçten yapmaktadır. Ker- piç aynı zamanda rutubetlenmeyi önlediğinden kerpiçle yapılan evler daha sıhhi olur, oturanlarda romatizma pek görülmez ve tedavi için uygundur. Bu parçadan kerpiçle ilgili olarak, Bütün uygarlıklarda ekonomik olmasından ve sıcağı muhafaza etmesinden dolayı tercih edilmiştir. Nemi önlediği için insan sağlığı açısından ikamet et- mek için uygundur. 1. Evlerde kullanılan yapı malzemeleri, kullanıldıkları yerin iklim özelliklerine göre belirlenmiştir. belirlemelerinden hangisi ya da hangilerine ulaşılamaz? A Yalniz ! B) Yalnız II CH Yalnız III I ve III E) # ve III PALME YAYINEVİ 34.
startfen
.
2.
EL
G
B
C
Yazmak insan için doğal bir eylem değil Atalarımızın
2 milyon ila 50 bin yıl önceki zaman diliminde konuş-
maya başladığı düşünülüyor. Ama yazıyla yalnızca 5
bin yıllık bir geçmişimiz var. Basit noktalamaların
modern haline gelişiyse ancak 2 bin yıl öncesine
dayanıyor, bu da insanlık tarihinde oldukça yakın bir
döneme karşılık geliyor. Noktalama işaretlerinin iki
ayn gelenekten geldigini biliyoruz: Biri dilbilgisel
anlamı inşa etmeyi, öbürü sesteki armoniyi yeniden
üretmeyi amaçlıyor.
Bir terimler sözlüğü oluşturulmak istenirse par-
cada geçen sözcüklerden hangisine bu sözlükte
yer verilmez?
A
B) Tarih
A) Doğal
C) Yazı
ARMAL
S
D) Noktalama
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
startfen . 2. EL G B C Yazmak insan için doğal bir eylem değil Atalarımızın 2 milyon ila 50 bin yıl önceki zaman diliminde konuş- maya başladığı düşünülüyor. Ama yazıyla yalnızca 5 bin yıllık bir geçmişimiz var. Basit noktalamaların modern haline gelişiyse ancak 2 bin yıl öncesine dayanıyor, bu da insanlık tarihinde oldukça yakın bir döneme karşılık geliyor. Noktalama işaretlerinin iki ayn gelenekten geldigini biliyoruz: Biri dilbilgisel anlamı inşa etmeyi, öbürü sesteki armoniyi yeniden üretmeyi amaçlıyor. Bir terimler sözlüğü oluşturulmak istenirse par- cada geçen sözcüklerden hangisine bu sözlükte yer verilmez? A B) Tarih A) Doğal C) Yazı ARMAL S D) Noktalama
22. Herkes kendi hayatından sorumludur ve bu sorumluluklar
belli başlı bir cesaret, donanım, güç ve benzeri bireysel
seçimlerden süregeliyor. Zenginlik ya da yoksulluk
başarı veya başarısızlık, zevk veyahut dert bir nevi kişiye
özeldir. Depresyonun da yaygınlaşmasıyla ve kişisel
tatminsizliklerin meydana geldiği bir dönemde sorunların
kişiselleştirildiğini söylemek mümkün. Günümüzde
eşitsizliğin derinleştiğini görmek de mümkün kılındı.
Bu durumun alternatif bir nihai son ile sonuçlanması
için toplumsal yapının değişeceğine olan inançların
korunması gerekli gibi görünse de değil. Çünkü kendi
benliklerimizi korumak en akıllıca seçimlerden biri
olacaktır.
Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Yardımlaşma düşüncesinin, bireyi hayata bağlayan
en temel unsur olduğu
B) Yaşamsal mutluluğun temelinde, kişinin kendi
sorumluluklarının farkında olması gerektiği
C) Bireysellik düşüncesinin kişiyi başarıya götüreceği
D) Görev ve sorumluluk sınırlarının dışına çıkmanın
sakıncalı olduğu
-E) Güçlü bireylerin güçlü aileler vasıtasıyla yetiştiği
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
22. Herkes kendi hayatından sorumludur ve bu sorumluluklar belli başlı bir cesaret, donanım, güç ve benzeri bireysel seçimlerden süregeliyor. Zenginlik ya da yoksulluk başarı veya başarısızlık, zevk veyahut dert bir nevi kişiye özeldir. Depresyonun da yaygınlaşmasıyla ve kişisel tatminsizliklerin meydana geldiği bir dönemde sorunların kişiselleştirildiğini söylemek mümkün. Günümüzde eşitsizliğin derinleştiğini görmek de mümkün kılındı. Bu durumun alternatif bir nihai son ile sonuçlanması için toplumsal yapının değişeceğine olan inançların korunması gerekli gibi görünse de değil. Çünkü kendi benliklerimizi korumak en akıllıca seçimlerden biri olacaktır. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Yardımlaşma düşüncesinin, bireyi hayata bağlayan en temel unsur olduğu B) Yaşamsal mutluluğun temelinde, kişinin kendi sorumluluklarının farkında olması gerektiği C) Bireysellik düşüncesinin kişiyi başarıya götüreceği D) Görev ve sorumluluk sınırlarının dışına çıkmanın sakıncalı olduğu -E) Güçlü bireylerin güçlü aileler vasıtasıyla yetiştiği
29 ve 30. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız
Kütlesi Dünya'nınkinin 1/81'i kadar olan Ay.
Dünya ile arasındaki kütle çekim kuvvetinden
dolayı Dünya için büyük önem arz etmektedir.
Peki, Dünya'nın bir uydusu olmasaydı, diğer bir
deyişle Ay ile arasındaki kütle çekim kuvveti or-
tadan kalksaydı neler olurdu? Oncelikle gelgit
etkisiyle Ay tarafından Dünya üzerinde oluşturu-
lan sürtünme kuvveti ortadan kalkacak, Dünya
daha hızlı dönmeye başlayacaktı. Bir gün 24 saat
değil yaklaşık 8 saat olacaktı. Dünya, dönüş hi-
zindaki bu artıştan dolayı Ekvator'dan başlaya-
rak atmosferini yavaş yavaş kaybedecekti. Ay'ın
olmamasından dolayı Dünya'nın düşey ekseniyle
yaptığı açı değişecek, önemli mevsimsel farkli-
liklar yaşanacaktı. Ani sıcaklık değişimleri ger-
çekleşecek, dondurucu soğuklar bir anda yerini
kavurucu sicaklıklara bırakacaktı.
final dergisi
29. Bu parçanın bütününde aşağıdakilerden
hangisi anlatılmaktadır?
A) Ay'ın kütlesinin Dünya'nın kütlesine oranla
çok küçük olduğu
B) Temel kuvvetlerden biri olan kütle çekim
kuvvetinin Ay'la olan ilgisi
C) Kütle çekim kuvvetinin ortadan kalkması-
nin ne gibi sonuçlar doğuracağı
D) Dünya'nın tek doğal uydusu olan Ay'ın
bizim için ne anlam ifade ettiği
E) Dünya'nın yaşanabilir bir gezegen olma-
sinda Ay'ın nasıl bir rol oynadığı
30. Bu parça için aşağıdakilerden hangisi söy.
lenemez?
A) Öğretme ve bilgilendirme amacıyla yazıl-
diği
B) Terimlere dayalı bir anlatiminin olduğu
C) Bir varsayımın sonuçlarının sıralandığı
D) Fantastik (düşsel) anlatıma başvurulduğu
E) Sayısal verilere yer verildiği
7
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
29 ve 30. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız Kütlesi Dünya'nınkinin 1/81'i kadar olan Ay. Dünya ile arasındaki kütle çekim kuvvetinden dolayı Dünya için büyük önem arz etmektedir. Peki, Dünya'nın bir uydusu olmasaydı, diğer bir deyişle Ay ile arasındaki kütle çekim kuvveti or- tadan kalksaydı neler olurdu? Oncelikle gelgit etkisiyle Ay tarafından Dünya üzerinde oluşturu- lan sürtünme kuvveti ortadan kalkacak, Dünya daha hızlı dönmeye başlayacaktı. Bir gün 24 saat değil yaklaşık 8 saat olacaktı. Dünya, dönüş hi- zindaki bu artıştan dolayı Ekvator'dan başlaya- rak atmosferini yavaş yavaş kaybedecekti. Ay'ın olmamasından dolayı Dünya'nın düşey ekseniyle yaptığı açı değişecek, önemli mevsimsel farkli- liklar yaşanacaktı. Ani sıcaklık değişimleri ger- çekleşecek, dondurucu soğuklar bir anda yerini kavurucu sicaklıklara bırakacaktı. final dergisi 29. Bu parçanın bütününde aşağıdakilerden hangisi anlatılmaktadır? A) Ay'ın kütlesinin Dünya'nın kütlesine oranla çok küçük olduğu B) Temel kuvvetlerden biri olan kütle çekim kuvvetinin Ay'la olan ilgisi C) Kütle çekim kuvvetinin ortadan kalkması- nin ne gibi sonuçlar doğuracağı D) Dünya'nın tek doğal uydusu olan Ay'ın bizim için ne anlam ifade ettiği E) Dünya'nın yaşanabilir bir gezegen olma- sinda Ay'ın nasıl bir rol oynadığı 30. Bu parça için aşağıdakilerden hangisi söy. lenemez? A) Öğretme ve bilgilendirme amacıyla yazıl- diği B) Terimlere dayalı bir anlatiminin olduğu C) Bir varsayımın sonuçlarının sıralandığı D) Fantastik (düşsel) anlatıma başvurulduğu E) Sayısal verilere yer verildiği 7
TYT/ Türkçe
18. John Berger'ın kaleme aldığı hangi metni okursanız okuyun
altını çizecek ve sizinle kalacak en az bir cümle bulursunuz.
Kendisini boşlukları dolduran biri olarak tanımlayan Berger,
zihnimizdeki boşluklara temas edip bizi akıl yürütmeye
çağırırken bir yandan da bakış açısını ayarladığı yerden
okuruna her zaman yanına çıkılabilirlik hakkı tanır. Görme
Biçimleri de nitekim bu iyiliklerin en kıymetlilerinden. Kitap
"Görme, konuşmadan önce gelmiştir. Çocuk konuşmaya
başlamadan önce bakıp tanımayı öğrenir." cümlesiyle
başlar. İnsanın dünyayla kurduğu ilişkinin en başından
başlayan bu okuma, okurunu görme eylemi, görsel kültür
üzerine kaleme alınmış düşüncelerle kurulmuş bir yolda
devam ettirir.
Bu parçada sözü edilen yazarla ilgili olarak
aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
AT Etkin bir düşünme sürecine zemin hazırladığı
7
B) Toplumdaki yerleşik ön yargıları yıkmayı hedeflediği
C) Okurun kalıcı bilgiler edinmesini sağladığı
D) Görme eyleminin belli bir süreçteki gelişimini incelediği
Ey Olayları farklı açılardan değerlendirme olanağı sunduğu
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
TYT/ Türkçe 18. John Berger'ın kaleme aldığı hangi metni okursanız okuyun altını çizecek ve sizinle kalacak en az bir cümle bulursunuz. Kendisini boşlukları dolduran biri olarak tanımlayan Berger, zihnimizdeki boşluklara temas edip bizi akıl yürütmeye çağırırken bir yandan da bakış açısını ayarladığı yerden okuruna her zaman yanına çıkılabilirlik hakkı tanır. Görme Biçimleri de nitekim bu iyiliklerin en kıymetlilerinden. Kitap "Görme, konuşmadan önce gelmiştir. Çocuk konuşmaya başlamadan önce bakıp tanımayı öğrenir." cümlesiyle başlar. İnsanın dünyayla kurduğu ilişkinin en başından başlayan bu okuma, okurunu görme eylemi, görsel kültür üzerine kaleme alınmış düşüncelerle kurulmuş bir yolda devam ettirir. Bu parçada sözü edilen yazarla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? AT Etkin bir düşünme sürecine zemin hazırladığı 7 B) Toplumdaki yerleşik ön yargıları yıkmayı hedeflediği C) Okurun kalıcı bilgiler edinmesini sağladığı D) Görme eyleminin belli bir süreçteki gelişimini incelediği Ey Olayları farklı açılardan değerlendirme olanağı sunduğu
MAESTRO
5.
BS
A)
(1) Bilimsel bir çalışmaya göre, geliştirilen dijital uygulama
ile, kısa video izlendiği esnada gerçekleştirilen göz hareke
ti analizi sayesinde yürüme çağındaki çocuklarda otizm ter
hisi %90 doğrulukla konabiliyor. (II) Göz takibi ve makine 69-
renmesi algoritmalarını birleştiren uygulamanın, otizm tey
hisine yardımcı olacak ucuz ve yeni bir araç olması bekleni-
yor. (III) Araştırma ekibinin geliştirdiği uygulama ile mobil te-
lefon ya da tablette özel olarak tasarlanmış filmleri izleyen
çocukların göz hareketi desenleri değerlendiriliyor.(IV) Otizm-
li olmayıp da özel olarak hazırlanan bu filmleri izleyen co-
cukların, video boyunca tüm ekranı bakışlarıyla taradıklar;
otizm teşhisi konmuş çocukların ise ekranın bir tarafına yo-
ğunlaştıkları gözlendi. (V) Bilgisayarla görme analizine da-
yalı hesaplama yöntemleri kullanan uygulama, otizm speki-
rum bozukluğu olan küçük çocukların göz hareket modelle-
rindeki biyo işaretçileri güvenilir bir şekilde ölçmeyi başardı.
B)
C)
D
6
E
Bu parçada yer alan numaralanmış cümlelerle ilgili ola-
rak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) I. cümlede, uygulamanın bir hastalığın teşhisinde yük-
sek oranda başarı sağladığından söz edilmiştir.
B) II. cümlede, uygulama ile ilgili bir beklenti dile getirilmiş-
tir.
1
C) III. cümlede, uygulamanın kullanım biçimine ilişkin ay-
nntılara yer verilmiştir.
D) IV. cümlede, uygulama sürecinde elde edilen bir bilgi ak-
tarılmıştır.
E) V. cümlede, otizmli çocukların göz bozukluklarının ölçüm-
lerinde uygulamadan yararlanıldığı söylenmiştir.
7.
1
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
MAESTRO 5. BS A) (1) Bilimsel bir çalışmaya göre, geliştirilen dijital uygulama ile, kısa video izlendiği esnada gerçekleştirilen göz hareke ti analizi sayesinde yürüme çağındaki çocuklarda otizm ter hisi %90 doğrulukla konabiliyor. (II) Göz takibi ve makine 69- renmesi algoritmalarını birleştiren uygulamanın, otizm tey hisine yardımcı olacak ucuz ve yeni bir araç olması bekleni- yor. (III) Araştırma ekibinin geliştirdiği uygulama ile mobil te- lefon ya da tablette özel olarak tasarlanmış filmleri izleyen çocukların göz hareketi desenleri değerlendiriliyor.(IV) Otizm- li olmayıp da özel olarak hazırlanan bu filmleri izleyen co- cukların, video boyunca tüm ekranı bakışlarıyla taradıklar; otizm teşhisi konmuş çocukların ise ekranın bir tarafına yo- ğunlaştıkları gözlendi. (V) Bilgisayarla görme analizine da- yalı hesaplama yöntemleri kullanan uygulama, otizm speki- rum bozukluğu olan küçük çocukların göz hareket modelle- rindeki biyo işaretçileri güvenilir bir şekilde ölçmeyi başardı. B) C) D 6 E Bu parçada yer alan numaralanmış cümlelerle ilgili ola- rak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) I. cümlede, uygulamanın bir hastalığın teşhisinde yük- sek oranda başarı sağladığından söz edilmiştir. B) II. cümlede, uygulama ile ilgili bir beklenti dile getirilmiş- tir. 1 C) III. cümlede, uygulamanın kullanım biçimine ilişkin ay- nntılara yer verilmiştir. D) IV. cümlede, uygulama sürecinde elde edilen bir bilgi ak- tarılmıştır. E) V. cümlede, otizmli çocukların göz bozukluklarının ölçüm- lerinde uygulamadan yararlanıldığı söylenmiştir. 7. 1
(1) Kitabıyla sıcak bir tanışma sağladığım Muharrem
Ergin'i bizzat hoca olarak görmeyi büyük bir istekle
bekliyordum. (2) Üniversiteye başlayalı henüz bir
hafta olmamıştı ki bütün hocalarımla tanışmıştım. (3)
Muharrem Ergin Hocayla ilk dersimiz nihayet başladı.
(4) Hocamız çok sert ve ciddî, biraz da soğuk tabiatlı
bir görünüm sergiliyordu. (5) Ama konuşması gayet
etkileyici, üslûbu son derece akıcıydı.
8.) Yukarıdaki paragrafta düşüncenin akışını bozan
cümle aşağıdakilerden hangisidir?
A) 2
B)3
C)4
D) 5
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
(1) Kitabıyla sıcak bir tanışma sağladığım Muharrem Ergin'i bizzat hoca olarak görmeyi büyük bir istekle bekliyordum. (2) Üniversiteye başlayalı henüz bir hafta olmamıştı ki bütün hocalarımla tanışmıştım. (3) Muharrem Ergin Hocayla ilk dersimiz nihayet başladı. (4) Hocamız çok sert ve ciddî, biraz da soğuk tabiatlı bir görünüm sergiliyordu. (5) Ama konuşması gayet etkileyici, üslûbu son derece akıcıydı. 8.) Yukarıdaki paragrafta düşüncenin akışını bozan cümle aşağıdakilerden hangisidir? A) 2 B)3 C)4 D) 5
E) III - IV-IV
Bu pe
lenen
A)
B)
C)
D
6 cesti
D
66. Ceşitli tarihlerde tekrarlanan salgınların en büyüklerinden
biri olan veba salgını, Avrupa'da ilk kez Konstantinopolis'te
görülmüştür. 542 yılında Mısır'da başlayan salgin, ticaret
yollarını izleyerek Konstantino-polis'ten Irlanda'ya kadar
ulaşmıştır. Altinci yüzyılın Romalı yazar Procopius, bir
eserinde, etkisi üç yıl süren bu salgın sırasında
Konstantinopolis'te günde 5-10 bin kişinin hayatını kay-
bettiğini belirtmiştir.
Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi çıka-
rilamaz?
A) Veba salgını acı sonuçlar doğurmuştur.
B) Misir'da ortaya çıkan bu hastalık bir esere konu ol-
muştur.
C) Veba salgını ticaret yoluyla Avrupa'ya ulaşmıştır.
D) Üç yıl süren veba salgını tüm dünyayı etkisi altına al-
mıştır.
E) Çeşitli tarihlerde dünya üzerinde görülen salgınların
en büyüklerinden biri de veba salgınıdır.
9
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
E) III - IV-IV Bu pe lenen A) B) C) D 6 cesti D 66. Ceşitli tarihlerde tekrarlanan salgınların en büyüklerinden biri olan veba salgını, Avrupa'da ilk kez Konstantinopolis'te görülmüştür. 542 yılında Mısır'da başlayan salgin, ticaret yollarını izleyerek Konstantino-polis'ten Irlanda'ya kadar ulaşmıştır. Altinci yüzyılın Romalı yazar Procopius, bir eserinde, etkisi üç yıl süren bu salgın sırasında Konstantinopolis'te günde 5-10 bin kişinin hayatını kay- bettiğini belirtmiştir. Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi çıka- rilamaz? A) Veba salgını acı sonuçlar doğurmuştur. B) Misir'da ortaya çıkan bu hastalık bir esere konu ol- muştur. C) Veba salgını ticaret yoluyla Avrupa'ya ulaşmıştır. D) Üç yıl süren veba salgını tüm dünyayı etkisi altına al- mıştır. E) Çeşitli tarihlerde dünya üzerinde görülen salgınların en büyüklerinden biri de veba salgınıdır. 9
Lodle
40. Yazarların karakter yapısı, bilinçalti birikimleri, yaşam
hakkındaki düşünceleri bir şekilde satırlarına yansıyordur
elbette. Örneğin ben iflah olmaz bir iyimserim, dolayısıyla
kötümser karakterlere romanlarımda fazla rol veremi-
yorum. İçimden gelmiyor. Ancak roman kahramanlarını
yaratırken o kadar farklı anılardan, okumalardan, göz-
lemlerden esinleniyoruz ki bir nevi mozaik oluşuyor. Hatta
yazma süreci sonunda, ilk başta düşündüğümüzden çok
farklı kahramanlar, metinler de çıkabiliyor ortaya. Sanırım
yazmanın keyfi, yaratıcılığı biraz da burada, bu belirsiz-
likte gizli.
Bu parçadan aşağıdakilerden hangisi çıkarılabilir?
A) Sanat eseri; dün, bugün ve yarını bir arada yaşatmayı
amaçlamalıdır.
B) Yazma sürecinde her sanatçı, ikinci bir kişiliğe bürü-
nür.
Yazma sürecini tek bir yönteme bağlamak mümkün
değildir.
D) Okudukları ile düş dünyası arasına bir perde çekeme-
yenler özgünlüğe ulaşamaz.
E) Yazarlıkta ustalaşma, beklentileriniz ile yazdıklarınız
arasındaki fark ile ölçülür.
Diğer sayfaya geçiniz.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
Lodle 40. Yazarların karakter yapısı, bilinçalti birikimleri, yaşam hakkındaki düşünceleri bir şekilde satırlarına yansıyordur elbette. Örneğin ben iflah olmaz bir iyimserim, dolayısıyla kötümser karakterlere romanlarımda fazla rol veremi- yorum. İçimden gelmiyor. Ancak roman kahramanlarını yaratırken o kadar farklı anılardan, okumalardan, göz- lemlerden esinleniyoruz ki bir nevi mozaik oluşuyor. Hatta yazma süreci sonunda, ilk başta düşündüğümüzden çok farklı kahramanlar, metinler de çıkabiliyor ortaya. Sanırım yazmanın keyfi, yaratıcılığı biraz da burada, bu belirsiz- likte gizli. Bu parçadan aşağıdakilerden hangisi çıkarılabilir? A) Sanat eseri; dün, bugün ve yarını bir arada yaşatmayı amaçlamalıdır. B) Yazma sürecinde her sanatçı, ikinci bir kişiliğe bürü- nür. Yazma sürecini tek bir yönteme bağlamak mümkün değildir. D) Okudukları ile düş dünyası arasına bir perde çekeme- yenler özgünlüğe ulaşamaz. E) Yazarlıkta ustalaşma, beklentileriniz ile yazdıklarınız arasındaki fark ile ölçülür. Diğer sayfaya geçiniz.
4.
Sabırsızlık ruhun hastalığıdır. Aceleciliğe yol açar ve iyi
düşünmeden kararlar verilmesine neden olur. Sabırsız
liğin içinde bulunulan fiziksel koşullardan, sinir sistemi-
nin yapısına kadar pek çok faktörden etkilendiği bilin-
mektedir. Yapılan araştırmalar sigara ve içkiyi fazla tü-
keten, fiziksel aktivitelerden uzak kalan, fast food tüke-
ten insanların yüksek oranda sabırsızlık sergilediklerini
ortaya çıkarmıştır.
Bu parçadan hareketle "sabirsizlik”la ilgili olarak aşa-
ğıdakilerin hangisi söylenemez?
A) Sabırsızlığın temelinde çocukken yaşanan olumsuz-
luklar ve korkular yatmaktadır.
B) Sabirsizlik insanın ruhsal olarak yaşadığı bir prob-
lemdir.
CT Sabırsızlığın fiziksel ve sinirsel nedenleri vardır.
D) Kötü yaşama şekillerinin sabırsızlığı artırdığı tespit
edilmiştir.
E) Sabırsızlık düşünmeden hareket etmeye sebeptir.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
4. Sabırsızlık ruhun hastalığıdır. Aceleciliğe yol açar ve iyi düşünmeden kararlar verilmesine neden olur. Sabırsız liğin içinde bulunulan fiziksel koşullardan, sinir sistemi- nin yapısına kadar pek çok faktörden etkilendiği bilin- mektedir. Yapılan araştırmalar sigara ve içkiyi fazla tü- keten, fiziksel aktivitelerden uzak kalan, fast food tüke- ten insanların yüksek oranda sabırsızlık sergilediklerini ortaya çıkarmıştır. Bu parçadan hareketle "sabirsizlik”la ilgili olarak aşa- ğıdakilerin hangisi söylenemez? A) Sabırsızlığın temelinde çocukken yaşanan olumsuz- luklar ve korkular yatmaktadır. B) Sabirsizlik insanın ruhsal olarak yaşadığı bir prob- lemdir. CT Sabırsızlığın fiziksel ve sinirsel nedenleri vardır. D) Kötü yaşama şekillerinin sabırsızlığı artırdığı tespit edilmiştir. E) Sabırsızlık düşünmeden hareket etmeye sebeptir.
D)
BTS YAYINLARI
A
32. Yolum yazarlık atölyesinden geçmedi benim. Yanlış
bir şeyler söylemek istemem ama buralardan yetişmiş
yazarların eserlerinde dilin doğru kullanıldığı ancak
söylediklerinin kalbe dokunmadığını görüyoruz. Bu tür
atölyelerin bazıları ticari kaygıyla kurulmuştur ve yedi
derste yazar yetiştirmeyi vadetmektedir. Böyle olanla-
rin yaptığı şey havanda su dövmektir. Yetiştirilen öğ-
rencilerin hepsi aynı bakış açısı ve teknikle yazıyor
. A
sa bunun adı sanat değil, zanaat olur. Yazar adayla-
rina farklı bakma ve düşünme yolları öğretenlere bir
sözüm yok elbette. Yazarlığın yolunun nereden geçti-
ğini görmek için bizdeki iyi yazarlara bakılmalı: Peya-
mi Safa'nın, Sait Faik'in, Refik Halit'in, Mustafa Kut-
lu'nun yolu buralardan mi geçmiş?
Bu parçaya göre yazarlık atölyeleri;
1.
C
kısa sürede yazar yetiştirme gibi temelsiz bir va-
atte bulunma,
II. duygusal derinliği olmayan ürünler ortaya koyma-
ya neden olma,
III. toplum sorunlarına duyarsız yazarlar yetiştirme,
.
IV. bireysel yetenekleri köreltip tek tip yazarlar yetiş-
tirme
olumsuzluklarından hangileriyle ilişkilendirile-
mez?
A) Yalnız!
B) Yalnız III
C) Ivell
D) Il ve IV
E) III ye IV
E)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
D) BTS YAYINLARI A 32. Yolum yazarlık atölyesinden geçmedi benim. Yanlış bir şeyler söylemek istemem ama buralardan yetişmiş yazarların eserlerinde dilin doğru kullanıldığı ancak söylediklerinin kalbe dokunmadığını görüyoruz. Bu tür atölyelerin bazıları ticari kaygıyla kurulmuştur ve yedi derste yazar yetiştirmeyi vadetmektedir. Böyle olanla- rin yaptığı şey havanda su dövmektir. Yetiştirilen öğ- rencilerin hepsi aynı bakış açısı ve teknikle yazıyor . A sa bunun adı sanat değil, zanaat olur. Yazar adayla- rina farklı bakma ve düşünme yolları öğretenlere bir sözüm yok elbette. Yazarlığın yolunun nereden geçti- ğini görmek için bizdeki iyi yazarlara bakılmalı: Peya- mi Safa'nın, Sait Faik'in, Refik Halit'in, Mustafa Kut- lu'nun yolu buralardan mi geçmiş? Bu parçaya göre yazarlık atölyeleri; 1. C kısa sürede yazar yetiştirme gibi temelsiz bir va- atte bulunma, II. duygusal derinliği olmayan ürünler ortaya koyma- ya neden olma, III. toplum sorunlarına duyarsız yazarlar yetiştirme, . IV. bireysel yetenekleri köreltip tek tip yazarlar yetiş- tirme olumsuzluklarından hangileriyle ilişkilendirile- mez? A) Yalnız! B) Yalnız III C) Ivell D) Il ve IV E) III ye IV E)
PRO
3
TYT/Türkçe
24.
23. Genel olarak ifade edilirse coğrafya, insan ile mekân
arasındaki münasebetin araştırılmasıdır. Bu bağlamda söz
konusu ilişkiyi keskin bir biçimde görebileceğimiz yerlerden
biri de toponimler yani yer adlarıdır. İnsanların yeryüzünde
biyolojik varlığını devam ettirmek amacıyla gerçekleştirdiği
temel faaliyetler içerisinde yeme içmenin yanı sıra
barınma yani yerleşme faaliyeti de bulunur. Yerleşme
faaliyeti, insanların her türlü ihtiyaçlarını giderebilecekleri
en uygun yaşam alanlarını ve buralara yerleşmelerini ifade
eder. Yerleşilen bölgeler, rastgele seçilen alanlar olmayıp
gerek doğal gerekse de beşeri ihtiyaçlar doğrultusunda
belirlenmiştir. Buna bağlı olarak yer seçimi yapan
insanoğlu, çeşitli nitelikte yerleşim birimleri kurmuş ve
buraları adlandırmıştır. Bu bağlamda adlandirma, insanın
en eski eylemlerinden biri olup yaşadığı coğrafyayı
diğerlerinden ayirt etmek için kullanageldiği bir olgudur.
Bu parçadan aşağıdakilerin hangisine ulaşılabilir?
A) Yer adlarının insan-mekân ilişkisini somutlaştırması,
bazı araştırmalara konu olmuştur.
Insane, bulundukları bölgenin yer adlarını o
talyaya uygun olacak biçimde belirlemiştir.
C) Bir bölgeye yerleşme faaliyeti içerisinde olan insanoğlu,
yaşam alanı içerisindeki en aktif varlık konumundadır.
D) İnsanın yaşadığı yer ile ilişkisi, coğrafyanın inceleme
alanına girmektedir.
E) Insanlar; yeme, içme ve barınma gibi ihtiyaçlarını
giderdikten sonra daha iyi bir yaşam alanı bulma
arayışına girer.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
PRO 3 TYT/Türkçe 24. 23. Genel olarak ifade edilirse coğrafya, insan ile mekân arasındaki münasebetin araştırılmasıdır. Bu bağlamda söz konusu ilişkiyi keskin bir biçimde görebileceğimiz yerlerden biri de toponimler yani yer adlarıdır. İnsanların yeryüzünde biyolojik varlığını devam ettirmek amacıyla gerçekleştirdiği temel faaliyetler içerisinde yeme içmenin yanı sıra barınma yani yerleşme faaliyeti de bulunur. Yerleşme faaliyeti, insanların her türlü ihtiyaçlarını giderebilecekleri en uygun yaşam alanlarını ve buralara yerleşmelerini ifade eder. Yerleşilen bölgeler, rastgele seçilen alanlar olmayıp gerek doğal gerekse de beşeri ihtiyaçlar doğrultusunda belirlenmiştir. Buna bağlı olarak yer seçimi yapan insanoğlu, çeşitli nitelikte yerleşim birimleri kurmuş ve buraları adlandırmıştır. Bu bağlamda adlandirma, insanın en eski eylemlerinden biri olup yaşadığı coğrafyayı diğerlerinden ayirt etmek için kullanageldiği bir olgudur. Bu parçadan aşağıdakilerin hangisine ulaşılabilir? A) Yer adlarının insan-mekân ilişkisini somutlaştırması, bazı araştırmalara konu olmuştur. Insane, bulundukları bölgenin yer adlarını o talyaya uygun olacak biçimde belirlemiştir. C) Bir bölgeye yerleşme faaliyeti içerisinde olan insanoğlu, yaşam alanı içerisindeki en aktif varlık konumundadır. D) İnsanın yaşadığı yer ile ilişkisi, coğrafyanın inceleme alanına girmektedir. E) Insanlar; yeme, içme ve barınma gibi ihtiyaçlarını giderdikten sonra daha iyi bir yaşam alanı bulma arayışına girer.
A
A
TYT / TÜRKÇE
*
32. Yalnızlık; issizlik, tenhalık adına ne derseniz deyin tek bir
yönü olan bir şey değildir. Sevilen bir kişi kaybedildiğinde,
bir ayrılık söz konusu olduğunda oldukça üzüntü verici ve
çaresiz hissettiren bir durumdur. Yaratıcılığı ve sakinleşmeyi,
kendi başına kalmayı sağlaması nedeniyle de oldukça öz-
gürlük içeren bir hâldir. Dolayısıyla ne tümüyle pozitif ne de
tümüyle negatif bir durumdur. Kişinin yalnızlığı nasıl yaşa-
dığı, bunu seçip seçmediği ve yalnızlığı kendisi için bir ola-
nağa dönüştürüp dönüştüremediği önemlidir.
Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden han-
gisidir?
A) İnsanlar yaşanmışlıkları sonucunda kavramları iyi ya da
kötü olarak anlamlandırırlar.
B) Yalnızlık kavramı farklı adlarla anılsa da insanlar onu zi-
hinsel kabiliyetleri doğrultusunda anlamlandırır.
C) İyilik ya da kötülük salt bir biçimde karşımıza çıkar ve
insanları yönlendirir.
D) İnsanin duygularını başka bireylere aktaramaması, yal-
nızlığın bir çeşididir.
E) Bir kavramın iyi ya da kötü olması herkesçe kabul edildi-
ğinde geçerli olur.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
A A TYT / TÜRKÇE * 32. Yalnızlık; issizlik, tenhalık adına ne derseniz deyin tek bir yönü olan bir şey değildir. Sevilen bir kişi kaybedildiğinde, bir ayrılık söz konusu olduğunda oldukça üzüntü verici ve çaresiz hissettiren bir durumdur. Yaratıcılığı ve sakinleşmeyi, kendi başına kalmayı sağlaması nedeniyle de oldukça öz- gürlük içeren bir hâldir. Dolayısıyla ne tümüyle pozitif ne de tümüyle negatif bir durumdur. Kişinin yalnızlığı nasıl yaşa- dığı, bunu seçip seçmediği ve yalnızlığı kendisi için bir ola- nağa dönüştürüp dönüştüremediği önemlidir. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden han- gisidir? A) İnsanlar yaşanmışlıkları sonucunda kavramları iyi ya da kötü olarak anlamlandırırlar. B) Yalnızlık kavramı farklı adlarla anılsa da insanlar onu zi- hinsel kabiliyetleri doğrultusunda anlamlandırır. C) İyilik ya da kötülük salt bir biçimde karşımıza çıkar ve insanları yönlendirir. D) İnsanin duygularını başka bireylere aktaramaması, yal- nızlığın bir çeşididir. E) Bir kavramın iyi ya da kötü olması herkesçe kabul edildi- ğinde geçerli olur.
26. Romanın geniş toplum kesimlerine hitap etmesi, istendik
bir durum elbette. Hatta bu, pek çok romancı için nihai bir
hedeftir. Fakat alelade bir kurguya dayanan, basit
içeriklerden beslenen, güncelin dışına çıkamayan, gelip
geçici bir roman anlayışı edebî düzeyimizi çok aşağılara
çekecektir.
Bu parçada, aşağıdakilerden hangisine karşı
çıkılmaktadır?
A) Kaliteli romanların yitip gitmesine
A Rel
B) Aklına esenin roman yazmaya girişmesine
C) Usta işi romanların yeterince önemsenmemesine
D) Romanın sıradanlaşıp kalıcılıktan uzaklaşmasına
E) Romanın geniş kitlelerce okunmamasına
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
26. Romanın geniş toplum kesimlerine hitap etmesi, istendik bir durum elbette. Hatta bu, pek çok romancı için nihai bir hedeftir. Fakat alelade bir kurguya dayanan, basit içeriklerden beslenen, güncelin dışına çıkamayan, gelip geçici bir roman anlayışı edebî düzeyimizi çok aşağılara çekecektir. Bu parçada, aşağıdakilerden hangisine karşı çıkılmaktadır? A) Kaliteli romanların yitip gitmesine A Rel B) Aklına esenin roman yazmaya girişmesine C) Usta işi romanların yeterince önemsenmemesine D) Romanın sıradanlaşıp kalıcılıktan uzaklaşmasına E) Romanın geniş kitlelerce okunmamasına
TEST
39. ve 40. soruları asagidaki parçaya göre
cevaplayınız
Ahmet Mithat Efendi, Paris'te Bir Türk adlı romani-
ni 1876 yılında yayımladığında henüz Paris'i görme-
mişti. Ancak romanda şehir olarak Paris'e dair ver-
miş olduğu bilgiler o kadar gerçek ve ilgi çekiciydi ki
bir yazarın hiç gitmediği bir şehir hakkında bu denli
doğru tespitlerde bulunması dönemi itibariyle hayret
uyandırdı. Bu durumun tek bir sebebi vardı: 0 da ha.
ce-i evvelimizdeki merak duygusu. Evet, Efendi Baba
gitmediği, görmediği şehirler hakkında o kadar derin-
likli ve etrafli bilgiler elde ederdi ki onun romanlarıyla
karşılaşan okur, o şehri görmüş gibi olurdu. Nitekim
ilk defa II. Abdülhamit'in görevlendirmesiyle 1889'da
gittiği Avrupa'da dolaşırken hiç yabancılık çekmedi.
Müzelerinden meydanlarına, caddelerinden kafelerine
varıncaya kadar öncesinde merak edip araştırdığı Av.
rupa şehirlerini uzun uzun dolaştı. Onun Avrupa'da Bir
Cevelan adlı eseri, bir turist gözlemiyle değil bir sey-
yahin dikkatiyle kaleme alınmış gözlemlerle doludur.
AETIN ANAHTAR
39. Bu parçadan hareketle Paris'te Bir Türk ile ilgili
aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Dikkati üzerinde toplayan bilgiler içermektedir.
B) Paris'le ilgili gerçekçi bilgileri içinde barındırmak-
tadır.
+
CT Avrupa'da Bir Cevelan'dan önce yazılmıştır.
Dy Bir edebî türe dâhil edilemeyecek denli özgün bir
eserdir.
E) Yazarın merak duygusu böyle bir eser ortaya koy-
masını sağlamıştır. +
40. Bu parçadan hareketle Ahmet Mithat Efendi ile ilgi-
li aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
A) Romanları teknik bakımdan kusurludur.
B) Avrupa'da Bir Cevelan'ı Avrupa'ya gitmeden yaz-
mıştır. +
C) Avrupa'yla ilgili, gezip görmeden önce de geniş bir
bilgi sahibidir. +
D) Romanlarında olağanüstü olaylara yer verilir.
El Avrupa'ya sürgün olarak gönderilmiştir.
36
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
TEST 39. ve 40. soruları asagidaki parçaya göre cevaplayınız Ahmet Mithat Efendi, Paris'te Bir Türk adlı romani- ni 1876 yılında yayımladığında henüz Paris'i görme- mişti. Ancak romanda şehir olarak Paris'e dair ver- miş olduğu bilgiler o kadar gerçek ve ilgi çekiciydi ki bir yazarın hiç gitmediği bir şehir hakkında bu denli doğru tespitlerde bulunması dönemi itibariyle hayret uyandırdı. Bu durumun tek bir sebebi vardı: 0 da ha. ce-i evvelimizdeki merak duygusu. Evet, Efendi Baba gitmediği, görmediği şehirler hakkında o kadar derin- likli ve etrafli bilgiler elde ederdi ki onun romanlarıyla karşılaşan okur, o şehri görmüş gibi olurdu. Nitekim ilk defa II. Abdülhamit'in görevlendirmesiyle 1889'da gittiği Avrupa'da dolaşırken hiç yabancılık çekmedi. Müzelerinden meydanlarına, caddelerinden kafelerine varıncaya kadar öncesinde merak edip araştırdığı Av. rupa şehirlerini uzun uzun dolaştı. Onun Avrupa'da Bir Cevelan adlı eseri, bir turist gözlemiyle değil bir sey- yahin dikkatiyle kaleme alınmış gözlemlerle doludur. AETIN ANAHTAR 39. Bu parçadan hareketle Paris'te Bir Türk ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Dikkati üzerinde toplayan bilgiler içermektedir. B) Paris'le ilgili gerçekçi bilgileri içinde barındırmak- tadır. + CT Avrupa'da Bir Cevelan'dan önce yazılmıştır. Dy Bir edebî türe dâhil edilemeyecek denli özgün bir eserdir. E) Yazarın merak duygusu böyle bir eser ortaya koy- masını sağlamıştır. + 40. Bu parçadan hareketle Ahmet Mithat Efendi ile ilgi- li aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Romanları teknik bakımdan kusurludur. B) Avrupa'da Bir Cevelan'ı Avrupa'ya gitmeden yaz- mıştır. + C) Avrupa'yla ilgili, gezip görmeden önce de geniş bir bilgi sahibidir. + D) Romanlarında olağanüstü olaylara yer verilir. El Avrupa'ya sürgün olarak gönderilmiştir. 36
unsel
telik
lol
23. Liderlik, bir organizasyonun varlığını sürdürebilmesi için
bulunması gereken zorunlu bir fonksiyondur. Onsuz bir
organizasyon, dümensiz bir gemi gibidir. Yöneticilerin
ve liderlerin amaçlara yönelik tavır ve davranışları
birbirinden farklıdır. Yöneticilerin amaçlara yönelik
tavırları, daha şahsi ve cekingendi; liderler ise daha
dinamik ve yeni fikirleri uygulamaktan çok yeni fikirler
ortaya çıkarırlar. Lider; imaj yeteneği sayesinde,
kişilerin düşüncelerini önemli ölçüde değiştirir. Lider ile
yönetici arasındaki fark basitçe; yöneticiler dikkatlerini
"işlerin nasıl yapılacağı” konusunda yoğunlaştırırken
liderler hangi yetenek ve değisim icin ne tür kararların
verilip hangi hedeflerin gerçekleştirileceği üzerinde yani
"sonuçlar" üzerinde yoğunlaşmaktadırlar.
2)
Bu parçaya göre aşağıdaki cümlelerin hangisinde
yönetici ile lider arasındaki fark yanlış
açıklanmıştır?
A) Yönetici bir kopyadır, lider ise orijinaldir.
Yönetici muhafazakardır, lider ise yenilikçidir.
C) Yönetici güven ilham eder, lider ise kontrole
güvenir.
Yönetici dar görüşlüdür, liderin geniş bir perspektifi
vardır.
Yönetici işi doğru yapar, lider ise doğru isler yapar.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
unsel telik lol 23. Liderlik, bir organizasyonun varlığını sürdürebilmesi için bulunması gereken zorunlu bir fonksiyondur. Onsuz bir organizasyon, dümensiz bir gemi gibidir. Yöneticilerin ve liderlerin amaçlara yönelik tavır ve davranışları birbirinden farklıdır. Yöneticilerin amaçlara yönelik tavırları, daha şahsi ve cekingendi; liderler ise daha dinamik ve yeni fikirleri uygulamaktan çok yeni fikirler ortaya çıkarırlar. Lider; imaj yeteneği sayesinde, kişilerin düşüncelerini önemli ölçüde değiştirir. Lider ile yönetici arasındaki fark basitçe; yöneticiler dikkatlerini "işlerin nasıl yapılacağı” konusunda yoğunlaştırırken liderler hangi yetenek ve değisim icin ne tür kararların verilip hangi hedeflerin gerçekleştirileceği üzerinde yani "sonuçlar" üzerinde yoğunlaşmaktadırlar. 2) Bu parçaya göre aşağıdaki cümlelerin hangisinde yönetici ile lider arasındaki fark yanlış açıklanmıştır? A) Yönetici bir kopyadır, lider ise orijinaldir. Yönetici muhafazakardır, lider ise yenilikçidir. C) Yönetici güven ilham eder, lider ise kontrole güvenir. Yönetici dar görüşlüdür, liderin geniş bir perspektifi vardır. Yönetici işi doğru yapar, lider ise doğru isler yapar.