Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafta Konu-Ana Düşünce Soruları

TYT / Türkçe
25. Âşık Paşa, döneminin en büyük mesnevi yazarıdır.
Ayrıca gazeller de yazmıştır. O, şiirleriyle önder bir bilgin
ve düşünürdür. Halkı aydınlatmada bir hayli gayret
sarf etmiş ve bütün ömrünü öğrenmek, yazmak ve
öğretmekle geçirmiştir. Bu yüzden bilim insanlarımız
onu, hocaların başında sayarlar. Âşık Paşa'nın şiir yazma
konusunda bir görüşü vardır. O eserini düzenlerken bile
NOW
OLAN
flughsbutunces
onlu sistemi kullanır. Ona göre onlar ve katları sonsuza
MAURITIUS
açılan bir penceredir. Bunun da ötesinde Türkçenin ifade
gücünü günümüzden daha canlı bir şekilde Âşık Paşa'da
buluruz. Bu da onun samimi oluşundan, Türkçe için
BELFOGYORS
düşünüp fikirler ileri sürmesinden ve büyük gayret sarf
etmesinden ileri gelir. Âşık Paşa kendi ana dilinde yazdığı
eseri ile tasavvufu bile en ince şekilde anlatmaktadır.
Bu parçada Âşık Paşa ile ilgili aşağıdakilerden
hangisine değinilmemiştir?
A) Şiirlerini yazma aşamasında sistemli davrandığına
B) Şiirlerinin didaktik nitelik taşıdığına
C) Mesnevi yazarı olarak tanındığına
D) Şiirlerinin Türkçenin inceliğini taşıdığına
Jean
E) Tasavvuf dışında başka bir temayı işlemediğine
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
TYT / Türkçe 25. Âşık Paşa, döneminin en büyük mesnevi yazarıdır. Ayrıca gazeller de yazmıştır. O, şiirleriyle önder bir bilgin ve düşünürdür. Halkı aydınlatmada bir hayli gayret sarf etmiş ve bütün ömrünü öğrenmek, yazmak ve öğretmekle geçirmiştir. Bu yüzden bilim insanlarımız onu, hocaların başında sayarlar. Âşık Paşa'nın şiir yazma konusunda bir görüşü vardır. O eserini düzenlerken bile NOW OLAN flughsbutunces onlu sistemi kullanır. Ona göre onlar ve katları sonsuza MAURITIUS açılan bir penceredir. Bunun da ötesinde Türkçenin ifade gücünü günümüzden daha canlı bir şekilde Âşık Paşa'da buluruz. Bu da onun samimi oluşundan, Türkçe için BELFOGYORS düşünüp fikirler ileri sürmesinden ve büyük gayret sarf etmesinden ileri gelir. Âşık Paşa kendi ana dilinde yazdığı eseri ile tasavvufu bile en ince şekilde anlatmaktadır. Bu parçada Âşık Paşa ile ilgili aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Şiirlerini yazma aşamasında sistemli davrandığına B) Şiirlerinin didaktik nitelik taşıdığına C) Mesnevi yazarı olarak tanındığına D) Şiirlerinin Türkçenin inceliğini taşıdığına Jean E) Tasavvuf dışında başka bir temayı işlemediğine
24. Öykü konuşmayı sever şiir susmayı. Öykü anlatır,
şiir söyler. Öykü yürür, şiir dans eder. Öykü sırları
paylaşmayı sever, şiir saklamayı. Şiir, öykünün ketum
hâlidir. Küçürek öykü ise öykünün daha az anlatanı
ancak daha çok söyleyenidir. Bu yönüyle şiirin
Biketumluğuna yakın dursa da daha konuşkandır. Örtük
ell anlatımlı, müphem ve derindir. Anlam katmanları olan,
öykü gibi incelenebilen fakat şiir gibi çözümlenmesi
gereken bir anlatım biçimidir. Küçürek öykünün şiire göre
daha gevşek dokulu olduğu da söylenebilir. Küçürek
öykü, eksiltili bir yapı olarak karşımıza çıkar. Ancak bu
eksiltme, metnin anlam ya da içeriğine değil, dış yapısına
yani söz dizimine yöneliktir.
vozat el boer
Bu parçadan hareketle aşağıdakilerin hangisine
ulaşılamaz?
leignarl
A) Şiirde anlam kapalılığının bulunduğuna
esmaes amsey Inhera-(A
B) Küçürek öykünün şiir kadar kısa yazıldığına
arcibise allolin jibisbib min
GÖyküde anlatımın açık olduğuna
enipibringt eslo nesay iyon
BsBy Ivona M-
D) Küçürek öykünün anlam derinliği taşıdığına
brest infölleont nineT
E) Şiir gibi küçürek öyküde de anlamın kapalı olduğuna
abog
est
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
24. Öykü konuşmayı sever şiir susmayı. Öykü anlatır, şiir söyler. Öykü yürür, şiir dans eder. Öykü sırları paylaşmayı sever, şiir saklamayı. Şiir, öykünün ketum hâlidir. Küçürek öykü ise öykünün daha az anlatanı ancak daha çok söyleyenidir. Bu yönüyle şiirin Biketumluğuna yakın dursa da daha konuşkandır. Örtük ell anlatımlı, müphem ve derindir. Anlam katmanları olan, öykü gibi incelenebilen fakat şiir gibi çözümlenmesi gereken bir anlatım biçimidir. Küçürek öykünün şiire göre daha gevşek dokulu olduğu da söylenebilir. Küçürek öykü, eksiltili bir yapı olarak karşımıza çıkar. Ancak bu eksiltme, metnin anlam ya da içeriğine değil, dış yapısına yani söz dizimine yöneliktir. vozat el boer Bu parçadan hareketle aşağıdakilerin hangisine ulaşılamaz? leignarl A) Şiirde anlam kapalılığının bulunduğuna esmaes amsey Inhera-(A B) Küçürek öykünün şiir kadar kısa yazıldığına arcibise allolin jibisbib min GÖyküde anlatımın açık olduğuna enipibringt eslo nesay iyon BsBy Ivona M- D) Küçürek öykünün anlam derinliği taşıdığına brest infölleont nineT E) Şiir gibi küçürek öyküde de anlamın kapalı olduğuna abog est
ni
CAP
Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci
paragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle
başlar?
A) II
B) III (C) IV
D) V
E) VI
21. Edebiyatımızın özellikle yeni kuşakların üretkenliğin-
den gelen bir enerjisi var. Çok yazılıyor ve ne kadar
çok yazılırsa iyi yazarların çıkma şansı da o kadar
artacaktır elbette. Ne var ki durup izlemek yerine, ya-
zılanların niteliği üstüne söz söylemek, düşünce üret-
mek de önemli. O zaman, niçin bizi heyecanlandıran
romanlar yazılmıyor ya da çok ama çok az yazılıyor?
Edebiyatın kaynaklarının tükenip tükenmediğini de so-
ralım. Yazılacaklar geçen yüzyıllardan beri neredeyse
tükenmeye yüz tuttuğu için mi insanı canevinden ya-
kalayan romanlar artık pek az? Ya da romancılar, unu-
tulmaz etkiler yaratmayı sorun ederken bilinen roman
anlayışları dışında yeni yaratıcı biçimlere, nitelikli ede-
biyatın derinliklerine niçin yabancı duruyor? Yazınsal
değer nedir, niçin pek umursanmıyor? Yoksa bizi oyu-
nun sonuna modernizm ve postmodernizm mi getirdi?
Bu parçadan aşağıdakilerin hangisine ulaşılamaz?
A) Edebî akımların eskisi kadar ciddiye alınmadığına
B) Çok yapıt üretilmesine karşın yeterince etkileyici
yapıt ortaya konulamadığına
C) Ortaya konulan yapıtların niteliği ile ilgili düşünce-
Teri de ifade etmek gerektiğine
D) Edebî kalitenin yazarlarca dikkate alındığına
E) Romancıların klasik anlayışın dışındaki yeni biçim-
lere uzak kaldığına
Diğer sayfaya geçiniz.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
ni CAP Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar? A) II B) III (C) IV D) V E) VI 21. Edebiyatımızın özellikle yeni kuşakların üretkenliğin- den gelen bir enerjisi var. Çok yazılıyor ve ne kadar çok yazılırsa iyi yazarların çıkma şansı da o kadar artacaktır elbette. Ne var ki durup izlemek yerine, ya- zılanların niteliği üstüne söz söylemek, düşünce üret- mek de önemli. O zaman, niçin bizi heyecanlandıran romanlar yazılmıyor ya da çok ama çok az yazılıyor? Edebiyatın kaynaklarının tükenip tükenmediğini de so- ralım. Yazılacaklar geçen yüzyıllardan beri neredeyse tükenmeye yüz tuttuğu için mi insanı canevinden ya- kalayan romanlar artık pek az? Ya da romancılar, unu- tulmaz etkiler yaratmayı sorun ederken bilinen roman anlayışları dışında yeni yaratıcı biçimlere, nitelikli ede- biyatın derinliklerine niçin yabancı duruyor? Yazınsal değer nedir, niçin pek umursanmıyor? Yoksa bizi oyu- nun sonuna modernizm ve postmodernizm mi getirdi? Bu parçadan aşağıdakilerin hangisine ulaşılamaz? A) Edebî akımların eskisi kadar ciddiye alınmadığına B) Çok yapıt üretilmesine karşın yeterince etkileyici yapıt ortaya konulamadığına C) Ortaya konulan yapıtların niteliği ile ilgili düşünce- Teri de ifade etmek gerektiğine D) Edebî kalitenin yazarlarca dikkate alındığına E) Romancıların klasik anlayışın dışındaki yeni biçim- lere uzak kaldığına Diğer sayfaya geçiniz.
Paragrafta Yorum - VII
TEST 22
-ru çözümü
farklı nedenlerle
yerden ayrılarak
-re yerleşmelerine
Mesafe bakımın-
ve uzak mesafeli
ar. Bir ilin sınırla-
eya komşu illere
er, yakın mesafeli
arklı bölgelerdeki
yurt dışına yapı-
se uzun mesafeli
u tür göçlerin bir
kademeli göçler-
li göçe örnek ola-
nin yaşadığı köy-
asaba merkezine,
il merkezine göç
sterebiliriz.
2. Takvim; zamanı yıllara, aylara, haftalara, gün-
lere bölerek hesap eden bir cetveldir. Zaman,
ancak takvim kullanılırsa değerlendirilmiş olur.
Takvimin tarihle ilgili birimlerde büyük önemi bu-
lunur. Bayramları, yıl dönümlerini, önemli gün-
leri takvimin yardımıyla hatırlarız. İnsanlar, çok
eski çağlarda bile mevsimleri, ayları, haftaları,
günleri hesaplamak için kendilerine göre çeşitli
takvimler yapmışlardır. En eski takvimi nerede,
ne zaman, kimlerin yazdığı kesin olarak bilinmi-
yor. Mısır, Çin, Eski Yunan gibi milletlerin kendi-
ne özgü takvimleri vardı ve hemen hepsinde de
Güneş, Ay gibi gökyüzü cisimlerinin hareketleri
esas alınmıştı. Değişik takvimlerin kullanılması,
komşu ülkeler arasında bazı karışıklıklara yol
açabiliyordu.
Bu parçada vurgulanmak istenen aşağıdaki-
lerden hangisidir?
a göç ile ilgili
dakilerden han-
ilmemiştir?
A) Ülkeler arasında değişik takvimlerin kulla-
nılması siyasi sonuçları değiştirir.
ardan köylere göç
Stiğine
B) Takvimin tarihle ilgili önemli işlevleri vardır.
C) Zaman kavramı takvim bulunmadan önce
de anlamlı bir unsurdur.
eğişikliği olduğuna
= göre değerlen-
D) Milletlerin kendine has takvim kullanması
e
takvimin gelişimini etkilemiştir.
sa yapılan göçlerin
mafeli olduğuna
göçlerin olabile-
E) Gökyüzü cisimleri, takvim oluşumunda etkili
olmuştur.
köylerden kasa-
göçlerin gerçek- 3. Su samuru; nehir, göl kıyılarında yaşayan çok
öylenmiş ancak
ardan köylere göç
söylenmemiştir.
yerlere yerleş-
a" ifadesi mekân
gi olduğunu gös-
değerli, kürkü olan bir hayvandır. Kuyruğunun
uzunluğu 40 santime kadar yaklaşan su sa-
murunun uzun, kısa bacaklı vücudu çok ha-
reketlidir. Suda bu sayede kolaylıkla yüzebilir.
Parmaklarının arası da deri kaplı olduğundan
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
Paragrafta Yorum - VII TEST 22 -ru çözümü farklı nedenlerle yerden ayrılarak -re yerleşmelerine Mesafe bakımın- ve uzak mesafeli ar. Bir ilin sınırla- eya komşu illere er, yakın mesafeli arklı bölgelerdeki yurt dışına yapı- se uzun mesafeli u tür göçlerin bir kademeli göçler- li göçe örnek ola- nin yaşadığı köy- asaba merkezine, il merkezine göç sterebiliriz. 2. Takvim; zamanı yıllara, aylara, haftalara, gün- lere bölerek hesap eden bir cetveldir. Zaman, ancak takvim kullanılırsa değerlendirilmiş olur. Takvimin tarihle ilgili birimlerde büyük önemi bu- lunur. Bayramları, yıl dönümlerini, önemli gün- leri takvimin yardımıyla hatırlarız. İnsanlar, çok eski çağlarda bile mevsimleri, ayları, haftaları, günleri hesaplamak için kendilerine göre çeşitli takvimler yapmışlardır. En eski takvimi nerede, ne zaman, kimlerin yazdığı kesin olarak bilinmi- yor. Mısır, Çin, Eski Yunan gibi milletlerin kendi- ne özgü takvimleri vardı ve hemen hepsinde de Güneş, Ay gibi gökyüzü cisimlerinin hareketleri esas alınmıştı. Değişik takvimlerin kullanılması, komşu ülkeler arasında bazı karışıklıklara yol açabiliyordu. Bu parçada vurgulanmak istenen aşağıdaki- lerden hangisidir? a göç ile ilgili dakilerden han- ilmemiştir? A) Ülkeler arasında değişik takvimlerin kulla- nılması siyasi sonuçları değiştirir. ardan köylere göç Stiğine B) Takvimin tarihle ilgili önemli işlevleri vardır. C) Zaman kavramı takvim bulunmadan önce de anlamlı bir unsurdur. eğişikliği olduğuna = göre değerlen- D) Milletlerin kendine has takvim kullanması e takvimin gelişimini etkilemiştir. sa yapılan göçlerin mafeli olduğuna göçlerin olabile- E) Gökyüzü cisimleri, takvim oluşumunda etkili olmuştur. köylerden kasa- göçlerin gerçek- 3. Su samuru; nehir, göl kıyılarında yaşayan çok öylenmiş ancak ardan köylere göç söylenmemiştir. yerlere yerleş- a" ifadesi mekân gi olduğunu gös- değerli, kürkü olan bir hayvandır. Kuyruğunun uzunluğu 40 santime kadar yaklaşan su sa- murunun uzun, kısa bacaklı vücudu çok ha- reketlidir. Suda bu sayede kolaylıkla yüzebilir. Parmaklarının arası da deri kaplı olduğundan
28. Hackerlere karşı geliştirilmiş "Şifrelerin tuzlanması"
sistemi, kullanıcının hesap oluştururken belirlediği
şifrenin sonuna "tuz" olarak adlandırılan rastgele bir
karakter dizisi ekler. Kullanıcı, tuzun ne olduğunu bil-
mez. Kullanıcı sisteme giriş yapmak istediğinde önce
kullanıcı tarafından yazılan şifre otomatik olarak "tuz-
lanır" daha sonra da tuzlu şifrenin parmak izi hesap-
lanır. Tuzlamanın kullanıldığı bir sistemde her kullanıcı
ile ilgili üç bilgi kayıt altında tutulur: kullanıcı adı, tuz
ve tuzlanmış şifrenin parmak izi. Farklı kullanıcılar için
farklı tuzlar kullanıldığından iki kullanıcının çıplak şifre-
leri aynı olsa bile tuzlanmış şifrelerin parmak izi farklı
olur. Sistemin her şifrenin sonuna 200 karakter ara-
sından seçilmiş üç karakter uzunluğunda bir tuz ek-
lediğini düşünelim. Böyle bir sistemde bir saldırganın
şifre sözlüklerindeki şifreleri deneyerek başarılı olma
şansı hiç yoktur.
Bu parçaya göre şifrelerin tuzlanması ile ilgili ola-
rak
I. insanların şifre belirlerken özensiz tercihler yapma-
sını engellemek,
II. sistemde kayıtlı bilgilerin ele geçirilmesinin önüne
geçmek,
III. şifre sözlüklerinden hareketle şifreyi kırmak için
harcanan zamanı kısaltmak
yargılarından hangileri amaçlanmış olabilir?
A) Yalnız I
B) Yalnız II
C) Yalnız III
D) I ve II
Ett ve tit
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
28. Hackerlere karşı geliştirilmiş "Şifrelerin tuzlanması" sistemi, kullanıcının hesap oluştururken belirlediği şifrenin sonuna "tuz" olarak adlandırılan rastgele bir karakter dizisi ekler. Kullanıcı, tuzun ne olduğunu bil- mez. Kullanıcı sisteme giriş yapmak istediğinde önce kullanıcı tarafından yazılan şifre otomatik olarak "tuz- lanır" daha sonra da tuzlu şifrenin parmak izi hesap- lanır. Tuzlamanın kullanıldığı bir sistemde her kullanıcı ile ilgili üç bilgi kayıt altında tutulur: kullanıcı adı, tuz ve tuzlanmış şifrenin parmak izi. Farklı kullanıcılar için farklı tuzlar kullanıldığından iki kullanıcının çıplak şifre- leri aynı olsa bile tuzlanmış şifrelerin parmak izi farklı olur. Sistemin her şifrenin sonuna 200 karakter ara- sından seçilmiş üç karakter uzunluğunda bir tuz ek- lediğini düşünelim. Böyle bir sistemde bir saldırganın şifre sözlüklerindeki şifreleri deneyerek başarılı olma şansı hiç yoktur. Bu parçaya göre şifrelerin tuzlanması ile ilgili ola- rak I. insanların şifre belirlerken özensiz tercihler yapma- sını engellemek, II. sistemde kayıtlı bilgilerin ele geçirilmesinin önüne geçmek, III. şifre sözlüklerinden hareketle şifreyi kırmak için harcanan zamanı kısaltmak yargılarından hangileri amaçlanmış olabilir? A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II Ett ve tit
2.
Bir millet kendi mazisini bütün olayları, ananeleri, onu hâlden
ayıran bütün küçük farkları, şekilleri, hatıraları, hududu hatta
haritaları, bir nevi sinema demek olan tarihî, içtimai, felsefi,
iktisadi panoramaları ile bilmedikçe istikbali göremez.
Bu cümlede asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden han-
gisidir?
A) Bir milletin geleceğini arayan onun geçmişine yönelmelidir.
B) Bir milletin geleceği, onun geçmişini bilmesiyle mümkündür.
C) Bir millet kendi geçmişini tüm ayrıntıları ile bilmezse gele-
ceğini göremez.
DBir milletin tarihî, içtimai, felsefi ve iktisadi değerlerini bil-
mek kişiyi geleceğe taşır.
E) Bir millet ananelerine sahip çıkmazsa geleceğe ulaşamaz.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
2. Bir millet kendi mazisini bütün olayları, ananeleri, onu hâlden ayıran bütün küçük farkları, şekilleri, hatıraları, hududu hatta haritaları, bir nevi sinema demek olan tarihî, içtimai, felsefi, iktisadi panoramaları ile bilmedikçe istikbali göremez. Bu cümlede asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden han- gisidir? A) Bir milletin geleceğini arayan onun geçmişine yönelmelidir. B) Bir milletin geleceği, onun geçmişini bilmesiyle mümkündür. C) Bir millet kendi geçmişini tüm ayrıntıları ile bilmezse gele- ceğini göremez. DBir milletin tarihî, içtimai, felsefi ve iktisadi değerlerini bil- mek kişiyi geleceğe taşır. E) Bir millet ananelerine sahip çıkmazsa geleceğe ulaşamaz.
2. Yapılan araştırmalara göre Çayönü yerleşmesinin bu-
lunduğu Ergani Ovası'nın MÖ 2 binlerde meşe ormanları
ile kaplı olduğu, burada yabani sığır, koyun ve keçilerin
yaşadığı başka bir deyişle buranın yaşam kaynakları ba-
kımından zengin olduğu tespit edilmiştir.
Buna göre, Çayönü yerleşmesi için aşağıdakilerden
hangisi söylenebilir?
Ainsan topluluklarının yerleşerek köy hayatına başla-
dığı
B) Avcı-toplayıcı insan topluluklarına ev sahipliği yaptığı
C) Basit kulübelerin zamanla kerpiç evlere dönüştüğü
D) Hayvanların evcilleştirilerek üretim faaliyetlerinin
başladığı
E) Maden kullanımında diğer uygarlıkların gerisinde
kaldığı
4.
E) Ac
a
Uzu
ni h
etki
son
lin
lu'
ol
de
B
to
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
2. Yapılan araştırmalara göre Çayönü yerleşmesinin bu- lunduğu Ergani Ovası'nın MÖ 2 binlerde meşe ormanları ile kaplı olduğu, burada yabani sığır, koyun ve keçilerin yaşadığı başka bir deyişle buranın yaşam kaynakları ba- kımından zengin olduğu tespit edilmiştir. Buna göre, Çayönü yerleşmesi için aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? Ainsan topluluklarının yerleşerek köy hayatına başla- dığı B) Avcı-toplayıcı insan topluluklarına ev sahipliği yaptığı C) Basit kulübelerin zamanla kerpiç evlere dönüştüğü D) Hayvanların evcilleştirilerek üretim faaliyetlerinin başladığı E) Maden kullanımında diğer uygarlıkların gerisinde kaldığı 4. E) Ac a Uzu ni h etki son lin lu' ol de B to
6. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım
bozukluğu vardır?
A) Akşam saatlerinde başlayan yangın tüm ilçe halkını
korkuttu.
B) Yoğun duman ve rüzgâr, yangın söndürme çalış-
malarını uzun süre aksattı.
Yangından dolayı 40 hektar ormanlık alanın telef
olduğu bildirildi.
D) Akşam saatlerinde başlayan yangın, sabaha doğru
ancak söndürülebildi.
E) Aynı anda birkaç yerde yangın çıkması sabotaj
ihtimalini güçlendiriyor.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
6. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu vardır? A) Akşam saatlerinde başlayan yangın tüm ilçe halkını korkuttu. B) Yoğun duman ve rüzgâr, yangın söndürme çalış- malarını uzun süre aksattı. Yangından dolayı 40 hektar ormanlık alanın telef olduğu bildirildi. D) Akşam saatlerinde başlayan yangın, sabaha doğru ancak söndürülebildi. E) Aynı anda birkaç yerde yangın çıkması sabotaj ihtimalini güçlendiriyor.
7.
Odamda Yolculuk, Xavier de Maistre'in oda hapsiyle cezalandırıl-
mış genç bir subayın, çevresi otuz altı adımdan ibaret "kocaman"
odasında dört duvarın sınırlarını sonsuzluğa evrilttiği düşsel bir yol-
culuk metnidir. Zamanı ve mekânı önemsemeksizin kendini dört
duvar arasına kapatanlara yönelik bir eleştiriye dönüştüren, döne-
min politik atmosferini de satır aralarından yansıtan ve günümüze
kadar ulaşan üç asırlık bir metin. Dünyanın gizli saklı köşelerini,
cennet mekânlarını ve zorlu güzergâhlarını dolaşan yolcuları şa-
şırtacak bir yolculuğu anlatmıştır Xavier de Maistre. Kendisini kısıt-
layan dış koşullara inat, insanın kendi bedeniyle ruhunu birbirin-
den ayrıştırmasının mümkün olduğunu öne sürer Maistre: ruhunu
istediği her yere, görmeyi arzuladığı her türlü güzelliğe göndere-
bilmektedir. Bir yolcunun özgürlüğünü esaret altında bile hisse-
debilenlerin gayet iyi anlayacağı edebî metinlerden biri Odamda
Yolculuk.
Bu parçadan "Xavier de Maistre" ile ilgili olarak aşağıdakiler-
den hangisine ulaşılabilir?
A) Özgürlüğün kolay elden edilen bir kazanım olmadığını tarih-
ten bir örnekle açıklamıştır.-
B) Yapıtında insanın içsel yolculuğunun kendisine verdiği zarar-
ları azaltmayı amaçlamıştır.
C) Tarihte haksız yere cezalandırılan bir insanın yaşadığı güçlük-
Jeri ayrıntılı bir şekilde anlatmıştır.
İnsanların özgürlüklerini kısıtlamanın onları düşünsel açıdan
değiştirdiğini ortaya koymuştur.
E) Tutsaklığı ironik bir özgürlük metnine dönüştürmeyi başara-
rak/edebiyat tarihine geçmiştir.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
7. Odamda Yolculuk, Xavier de Maistre'in oda hapsiyle cezalandırıl- mış genç bir subayın, çevresi otuz altı adımdan ibaret "kocaman" odasında dört duvarın sınırlarını sonsuzluğa evrilttiği düşsel bir yol- culuk metnidir. Zamanı ve mekânı önemsemeksizin kendini dört duvar arasına kapatanlara yönelik bir eleştiriye dönüştüren, döne- min politik atmosferini de satır aralarından yansıtan ve günümüze kadar ulaşan üç asırlık bir metin. Dünyanın gizli saklı köşelerini, cennet mekânlarını ve zorlu güzergâhlarını dolaşan yolcuları şa- şırtacak bir yolculuğu anlatmıştır Xavier de Maistre. Kendisini kısıt- layan dış koşullara inat, insanın kendi bedeniyle ruhunu birbirin- den ayrıştırmasının mümkün olduğunu öne sürer Maistre: ruhunu istediği her yere, görmeyi arzuladığı her türlü güzelliğe göndere- bilmektedir. Bir yolcunun özgürlüğünü esaret altında bile hisse- debilenlerin gayet iyi anlayacağı edebî metinlerden biri Odamda Yolculuk. Bu parçadan "Xavier de Maistre" ile ilgili olarak aşağıdakiler- den hangisine ulaşılabilir? A) Özgürlüğün kolay elden edilen bir kazanım olmadığını tarih- ten bir örnekle açıklamıştır.- B) Yapıtında insanın içsel yolculuğunun kendisine verdiği zarar- ları azaltmayı amaçlamıştır. C) Tarihte haksız yere cezalandırılan bir insanın yaşadığı güçlük- Jeri ayrıntılı bir şekilde anlatmıştır. İnsanların özgürlüklerini kısıtlamanın onları düşünsel açıdan değiştirdiğini ortaya koymuştur. E) Tutsaklığı ironik bir özgürlük metnine dönüştürmeyi başara- rak/edebiyat tarihine geçmiştir.
wan Edebiyatı
Test
1
7. Ettin âzâd bizi olmuşiken zulme esir
Cehlimiz sanki idi kendimize bir zencir
Şinasi
Bu beyit, konusu yönüyle aşağıdaki dizelerden han-
gisiyle örtüşmektedir?
A) Bir damla düşer toprağa bak hâresi güldür
Pervâne döner harda fakat, çâresi güldür
B) Nüsha-i şi'rüm irişdükde sevâd-ı Hinde
Sandılar Rûmdadur Feyzî-i Hindistânî
CAdl ü ihsânını ölçüp biçemez Newtonlar
Akl ü irfanını derk eylemez Eflâtunlar
D) Dilde gam var şimdilik lutfeyle gelme ey sürür
Olamaz bir hânede mihmân mihmân üstüne
E Tahammül mülkünü yıktın hulagu han mısın kafir
Aman dünyayı yaktın ateş-i suzan mısın kafir
8-
PÜF NOKTALAR
PUF NOKTALAR
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
wan Edebiyatı Test 1 7. Ettin âzâd bizi olmuşiken zulme esir Cehlimiz sanki idi kendimize bir zencir Şinasi Bu beyit, konusu yönüyle aşağıdaki dizelerden han- gisiyle örtüşmektedir? A) Bir damla düşer toprağa bak hâresi güldür Pervâne döner harda fakat, çâresi güldür B) Nüsha-i şi'rüm irişdükde sevâd-ı Hinde Sandılar Rûmdadur Feyzî-i Hindistânî CAdl ü ihsânını ölçüp biçemez Newtonlar Akl ü irfanını derk eylemez Eflâtunlar D) Dilde gam var şimdilik lutfeyle gelme ey sürür Olamaz bir hânede mihmân mihmân üstüne E Tahammül mülkünü yıktın hulagu han mısın kafir Aman dünyayı yaktın ateş-i suzan mısın kafir 8- PÜF NOKTALAR PUF NOKTALAR
14. Kisa cevaplı boşluk doldurma şeklinde hazırlanmış
tarih dersine ait izleme testini kontrol eden Cengiz
Öğretmen, testin içerisinde bazı konu başlıklarına
ait hiç soru bulunmadığını, aynı zamanda ipucu
niteliği taşıyan ekler verildiğini fark etmiştir.
Testi hazırlayan öğretmen aracın hangi özelliği-
ni gözardı etmiştir?
A) Geçerlik
B) Güvenirlik
C) Kullanışlılık
AL
D) Tutarlılık
E) Kararlılık
61
if
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
14. Kisa cevaplı boşluk doldurma şeklinde hazırlanmış tarih dersine ait izleme testini kontrol eden Cengiz Öğretmen, testin içerisinde bazı konu başlıklarına ait hiç soru bulunmadığını, aynı zamanda ipucu niteliği taşıyan ekler verildiğini fark etmiştir. Testi hazırlayan öğretmen aracın hangi özelliği- ni gözardı etmiştir? A) Geçerlik B) Güvenirlik C) Kullanışlılık AL D) Tutarlılık E) Kararlılık 61 if
TYT / TÜRKÇE
27. MÖ 5. yüzyılda Yunanistan'da, Atina şehir devletinde
doğan Sokrates, Atina'nın girdiği savaşların birinde asker
olarak kendini gösterdi ve sonraları Atina toplumunda sıra
dışı bir şahsiyet oldu. Karşısına çıkan herkesle, özellikle
de şehrin delikanlılarıyla sohbet ederdi. Tüm ülkeyi geze-
rek gençlere parayla retorik (hitabet) ve diğer siyasi bece-
rileri öğreten ve halka tepeden bakan Sofistlerin aksine,
1.
Sokrates kimseden para almaz ve daha da önemlisi
öğretecek hiçbir şeyi olmadığını söylerdi
II. Sokrates kendini birilerine bir şey öğretme makamin-
da görmeyen alçak gönüllü bir filozoftu
III. Sokrates bilginin kıymetli olduğunu, insanlara bedel-
siz olarak sunulmaması gerektiğini düşünüyordu
Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre yukarı-
dakilerden hangileri getirilebilir?
A) Yalnızl
B) Yalnız II
C) Yalnız III
D) I ve II
E) II ve III
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
TYT / TÜRKÇE 27. MÖ 5. yüzyılda Yunanistan'da, Atina şehir devletinde doğan Sokrates, Atina'nın girdiği savaşların birinde asker olarak kendini gösterdi ve sonraları Atina toplumunda sıra dışı bir şahsiyet oldu. Karşısına çıkan herkesle, özellikle de şehrin delikanlılarıyla sohbet ederdi. Tüm ülkeyi geze- rek gençlere parayla retorik (hitabet) ve diğer siyasi bece- rileri öğreten ve halka tepeden bakan Sofistlerin aksine, 1. Sokrates kimseden para almaz ve daha da önemlisi öğretecek hiçbir şeyi olmadığını söylerdi II. Sokrates kendini birilerine bir şey öğretme makamin- da görmeyen alçak gönüllü bir filozoftu III. Sokrates bilginin kıymetli olduğunu, insanlara bedel- siz olarak sunulmaması gerektiğini düşünüyordu Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre yukarı- dakilerden hangileri getirilebilir? A) Yalnızl B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E) II ve III
B
í
L
S
A
R
İlkel insandan günümüze toplumsal yaşamın bazı kurallar
aracılığıyla düzenlendiği bilinmektedir. İnsanlar arasındaki
gündelik ya da iş yaşamına ait ilişkiler sözlü hukuk kural-
larıyla yeniden şekillenir. Utanma, hatırını bilme, söylediği
lafın ardında durma mantığı toplumsal ilişkiler bağlamında
kişinin bir başkasına karşı davranışlarını düzenlemesini
sağlar. Bir kişinin gücenebileceğini düşündüren söz ya
da davranışlar bu kurallar çerçevesinde düzenlenir. Bu
felsefeyi yansıtan pek çok atasözü örneğini sıralamak
mümkündür:
M
A
Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdaki atasözlerin-
den hangisi getirilemez?
WEIT
A) Misafire "kalk git." demezler, atının yemini keserler.
B) Gel otur demek var, geç otur demek var.
7001
CBiri yer biri bakar, kıyamet ondan kopar.
Qgidip
Çağrıldığın yere git ar eyleme, çağrılmadığın yere
gidip dar eyleme.
E) Malın iyisi gözünden, insanın iyisi sözünden belli olur.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
B í L S A R İlkel insandan günümüze toplumsal yaşamın bazı kurallar aracılığıyla düzenlendiği bilinmektedir. İnsanlar arasındaki gündelik ya da iş yaşamına ait ilişkiler sözlü hukuk kural- larıyla yeniden şekillenir. Utanma, hatırını bilme, söylediği lafın ardında durma mantığı toplumsal ilişkiler bağlamında kişinin bir başkasına karşı davranışlarını düzenlemesini sağlar. Bir kişinin gücenebileceğini düşündüren söz ya da davranışlar bu kurallar çerçevesinde düzenlenir. Bu felsefeyi yansıtan pek çok atasözü örneğini sıralamak mümkündür: M A Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdaki atasözlerin- den hangisi getirilemez? WEIT A) Misafire "kalk git." demezler, atının yemini keserler. B) Gel otur demek var, geç otur demek var. 7001 CBiri yer biri bakar, kıyamet ondan kopar. Qgidip Çağrıldığın yere git ar eyleme, çağrılmadığın yere gidip dar eyleme. E) Malın iyisi gözünden, insanın iyisi sözünden belli olur.
cilerin
miştir.
rs için
nciler
r. Bir
eğini
amen
mak
a da
inde
akil-
a
B
19. Metinler arasılık, bir edebî metnin bütüncül bir yapıya ka-
vuşturulması amacıyla dokusuna hem edebiyat alanından
hem de başka alanlardan metin parçalarının katılması
şeklinde tanımlanabilir. Bana göre hiçbir metin başka me-
tinlerden yalıtılmış bir biçimde üretilmez, tek başına bir
varlık değildir ve diğer metinlerden bağımsız okunamaz.
Aşağıdakilerden hangisi bu parçadaki yaklaşımı des-
tekler niteliktedir?
Pesur
A) Dikkatli ve donanımlı bir okur, okuduğu yapıt ile ondan
önce ve/ya ondan sonra gelen yapıtlar arasındaki ilişkiyi
kavrar.
MING
BEdebî eserin tarihsel yaşamı, alımlayıcılarının aktif ka-
INGINERINOMAD
tılımı olmaksızın düşünülemez.
Her metin doğası gereği başka metinlerle veya dış
dünyadaki bildik olgularla ilişki içinde olduğundan me-
tinlerarasılık metnin kaçınılmazı ve o metnin dokusudur.
Dideal okur yalnızca yazarın işaret ettiği ikincil metni
anlayan değil, aynı zamanda yazarın bu metni metnine
neden dâhil ettiğini kavrayandır.
C
tenerWEES
E) Günümüzde okur; artık eğlendirilmesi ya da bir şeyler
öğretilmesi gereken pasif bir özne değil, hiçbir sorumlu-
luk almadan metne istediği anlamı atfetme özgürlüğüne
sahip bir kişidir.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
cilerin miştir. rs için nciler r. Bir eğini amen mak a da inde akil- a B 19. Metinler arasılık, bir edebî metnin bütüncül bir yapıya ka- vuşturulması amacıyla dokusuna hem edebiyat alanından hem de başka alanlardan metin parçalarının katılması şeklinde tanımlanabilir. Bana göre hiçbir metin başka me- tinlerden yalıtılmış bir biçimde üretilmez, tek başına bir varlık değildir ve diğer metinlerden bağımsız okunamaz. Aşağıdakilerden hangisi bu parçadaki yaklaşımı des- tekler niteliktedir? Pesur A) Dikkatli ve donanımlı bir okur, okuduğu yapıt ile ondan önce ve/ya ondan sonra gelen yapıtlar arasındaki ilişkiyi kavrar. MING BEdebî eserin tarihsel yaşamı, alımlayıcılarının aktif ka- INGINERINOMAD tılımı olmaksızın düşünülemez. Her metin doğası gereği başka metinlerle veya dış dünyadaki bildik olgularla ilişki içinde olduğundan me- tinlerarasılık metnin kaçınılmazı ve o metnin dokusudur. Dideal okur yalnızca yazarın işaret ettiği ikincil metni anlayan değil, aynı zamanda yazarın bu metni metnine neden dâhil ettiğini kavrayandır. C tenerWEES E) Günümüzde okur; artık eğlendirilmesi ya da bir şeyler öğretilmesi gereken pasif bir özne değil, hiçbir sorumlu- luk almadan metne istediği anlamı atfetme özgürlüğüne sahip bir kişidir.
Deneme - 2
2. Okuyanlara estetik (sanatsal) bir doyum sağlamak ama-
cıyla yazılmış, ya da böyle bir amacı olmasa bile biçimsel
ve içeriksel özellikleriyle bu düzeye ulaşabilen bütün yazılı
eserlere edebiyat denir. Edebiyat bir anlatım biçimidir.
Düşünce ve duyguları güzel ve etkili bir biçimde anlatma
sanatı olarak da tanımlanabilir. Herhangi bir metnin ede-
biyat eseri sayılabilmesi için sanatsal değerler taşıması
gerekir. Edebiyatın ne olduğunu anlayabilmek için onun
dilden, konuşma ve düzyazı dilinden farklı olan yanlarını
ortaya koymak gereklidir. Konuşma ve düzyazı dilinde, dil
bir araç, sözcükleri kullanmakla girişilmiş, belli bir amaca
dönük eylemdir. Doğruyu araştırma, ortaya koyma, başka-
larına iletme aracıdır. Konuşma ve yazı dilinde sözcükler
görevini yaptıktan sonra işe yaramaz hâle gelir. Önemli
olan ---.
1. meydana getireceği sonuçlardır. Sonuç yani amaç,
onu okuyan ya da dinleyendeki değişimdir
II. yükleneceği vazifedir. Kültürel eseri eser yapan da bu
görevdir. Birinci basamağı geçebilmektir.
III. dilin böylelikle ulusal yön bulması ve kendi yatagında
akıp gitmesidir.
Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre yukarı-
daki numaralandırılmış cümlelerden hangileri getirile-
bilir?
A) Yalnız I
B) Yalnız i
C) Yalnız III
D) I ve IN
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
AM SORU SAYISI 24'TÜR.
IR.
ni Hakaniye
- Arapçanın
ürkçe yazı-
elli değildir.
çüncü defa
e yazıldığı
cüde Fars
inde Fars
rin nazım
i" nazım
hangi-
BENİM HOCAM
-E)
ve
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
Deneme - 2 2. Okuyanlara estetik (sanatsal) bir doyum sağlamak ama- cıyla yazılmış, ya da böyle bir amacı olmasa bile biçimsel ve içeriksel özellikleriyle bu düzeye ulaşabilen bütün yazılı eserlere edebiyat denir. Edebiyat bir anlatım biçimidir. Düşünce ve duyguları güzel ve etkili bir biçimde anlatma sanatı olarak da tanımlanabilir. Herhangi bir metnin ede- biyat eseri sayılabilmesi için sanatsal değerler taşıması gerekir. Edebiyatın ne olduğunu anlayabilmek için onun dilden, konuşma ve düzyazı dilinden farklı olan yanlarını ortaya koymak gereklidir. Konuşma ve düzyazı dilinde, dil bir araç, sözcükleri kullanmakla girişilmiş, belli bir amaca dönük eylemdir. Doğruyu araştırma, ortaya koyma, başka- larına iletme aracıdır. Konuşma ve yazı dilinde sözcükler görevini yaptıktan sonra işe yaramaz hâle gelir. Önemli olan ---. 1. meydana getireceği sonuçlardır. Sonuç yani amaç, onu okuyan ya da dinleyendeki değişimdir II. yükleneceği vazifedir. Kültürel eseri eser yapan da bu görevdir. Birinci basamağı geçebilmektir. III. dilin böylelikle ulusal yön bulması ve kendi yatagında akıp gitmesidir. Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre yukarı- daki numaralandırılmış cümlelerden hangileri getirile- bilir? A) Yalnız I B) Yalnız i C) Yalnız III D) I ve IN TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI AM SORU SAYISI 24'TÜR. IR. ni Hakaniye - Arapçanın ürkçe yazı- elli değildir. çüncü defa e yazıldığı cüde Fars inde Fars rin nazım i" nazım hangi- BENİM HOCAM -E) ve
6.
Nüzhet bana yalan söyledi. Dünyanın hiçbir Nüzhet'i ya-
lan söylememelidir. Öyle bir yaşta idim ve öyle bir mizaç-
ta idim ve çocukluğumda o kadar az oyun oynamıştım ve
aldatmasını o kadar az öğrenmiştim ki, yalan bana suçla-
rin en ağırı gibi geliyordu ve bir yalan söylendiği zaman
insanların değil, eşyanın bile buna nasıl tahammül ettiği-
ne şaşıyordum. Yalana her şey isyan etmelidir. Eşya bile:
Damlardan kiremitler uçmalıdır, ağaçlar köklerinden sö-
külüp havada bir saniye içinde toz duman olmalıdır, cam-
lar kırılmalıdır, hatta yıldızlar düşüp gökyüzünde bin par-
çaya ayrılmalıdır filân... Zavallı mürahîk... Nüzhet bana
yalan söyledi. Ah ben ruhumun içindeki o ikinci ruhu bili-
rim, esrarı gören gözleriyle ve esrarı duyan kulaklarıyla her
şeyi sezer ve bana sezdirir ve beni aldatamaz, ah, içim
beni aldatmaz. Ben o gün odaya girer girmez her şeyi sez-
dim. Aynalı dolap kapısının gıcırtısı, Nüzhet'in dizleri ve
Nurefşan'ın gözleri bana üç münâdi gibi haykırdılar.
Bu parça ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söy-
lenemez?
A) Edebiyatın psikoloji ile olan ilişkisine örnek oluştur-
maktadır.
B) Anlatmaya bağlı bir metinden alınmıştır.
C) Ruh çözümlemelerine başvurulmuştur.
D) Anlatıcı, sadece gözlemlerini aktarmıştır.
E) Çeşitli sanatlı söyleyişlerden yararlanılmıştır.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
6. Nüzhet bana yalan söyledi. Dünyanın hiçbir Nüzhet'i ya- lan söylememelidir. Öyle bir yaşta idim ve öyle bir mizaç- ta idim ve çocukluğumda o kadar az oyun oynamıştım ve aldatmasını o kadar az öğrenmiştim ki, yalan bana suçla- rin en ağırı gibi geliyordu ve bir yalan söylendiği zaman insanların değil, eşyanın bile buna nasıl tahammül ettiği- ne şaşıyordum. Yalana her şey isyan etmelidir. Eşya bile: Damlardan kiremitler uçmalıdır, ağaçlar köklerinden sö- külüp havada bir saniye içinde toz duman olmalıdır, cam- lar kırılmalıdır, hatta yıldızlar düşüp gökyüzünde bin par- çaya ayrılmalıdır filân... Zavallı mürahîk... Nüzhet bana yalan söyledi. Ah ben ruhumun içindeki o ikinci ruhu bili- rim, esrarı gören gözleriyle ve esrarı duyan kulaklarıyla her şeyi sezer ve bana sezdirir ve beni aldatamaz, ah, içim beni aldatmaz. Ben o gün odaya girer girmez her şeyi sez- dim. Aynalı dolap kapısının gıcırtısı, Nüzhet'in dizleri ve Nurefşan'ın gözleri bana üç münâdi gibi haykırdılar. Bu parça ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söy- lenemez? A) Edebiyatın psikoloji ile olan ilişkisine örnek oluştur- maktadır. B) Anlatmaya bağlı bir metinden alınmıştır. C) Ruh çözümlemelerine başvurulmuştur. D) Anlatıcı, sadece gözlemlerini aktarmıştır. E) Çeşitli sanatlı söyleyişlerden yararlanılmıştır.