Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafta Konu-Ana Düşünce Soruları

rulusunu
E) Yakup Kadri'nin kendine has bir üslup geliştirerek
bir ekol oluşturacağına inanılması
27. Yaşar Kemal; insan felsefesinin varoluşsal kaynakları-
nin başında gelen, insana dair bireysel deneyimlerden
süzülen düşüncelerin yanı sıra insancıl bir kültürden ge-
len değerlerle roman kimliğini oluşturur. Mutlak sonun
olmadığı bir evrende doğayla bütünleşmig, umuttan ve
sevgiden vazgeçmemeyi içselleştirmiş roman karak-
terlerini bu bütünlük çerçevesinde kurgular. Böylece
hümanizmi romanın psikolojik dokusunda da var kılar.
Yaşar Kemal, bu dünyayı ele alan seküler bir romancı
olmanın yanında insan maneviyatının türlü hâllerini iş-
leyen güçlü bir yazardır. Onun roman malzemesinin ana
kaynağını oluşturan, bu dünyadaki insanın varlığıdır. Bu
- nedenle insani ekosistem içinde verir.
Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi Yaşar
Kemal'in eserlerinin özelliklerinden değildir?
A) Laiklik
B) Didaktiklik C) İnsancılık
D) İyimserlik E) Evrensellik
Diğer sayfaya geçiniz.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
rulusunu E) Yakup Kadri'nin kendine has bir üslup geliştirerek bir ekol oluşturacağına inanılması 27. Yaşar Kemal; insan felsefesinin varoluşsal kaynakları- nin başında gelen, insana dair bireysel deneyimlerden süzülen düşüncelerin yanı sıra insancıl bir kültürden ge- len değerlerle roman kimliğini oluşturur. Mutlak sonun olmadığı bir evrende doğayla bütünleşmig, umuttan ve sevgiden vazgeçmemeyi içselleştirmiş roman karak- terlerini bu bütünlük çerçevesinde kurgular. Böylece hümanizmi romanın psikolojik dokusunda da var kılar. Yaşar Kemal, bu dünyayı ele alan seküler bir romancı olmanın yanında insan maneviyatının türlü hâllerini iş- leyen güçlü bir yazardır. Onun roman malzemesinin ana kaynağını oluşturan, bu dünyadaki insanın varlığıdır. Bu - nedenle insani ekosistem içinde verir. Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi Yaşar Kemal'in eserlerinin özelliklerinden değildir? A) Laiklik B) Didaktiklik C) İnsancılık D) İyimserlik E) Evrensellik Diğer sayfaya geçiniz.
3.
Tanzimat Fermanı ile padişah, hukukun üstünlüğünü
kabul etmiş ve bu olay anayasal rejim yolunda atılan ilk
adım olmuştur.
Buna göre,
1. Mahkemeler halka açık olacak
II. Hiç kimseye yargılanmadan ölüm cezası
verilmeyecek
M. Askerlik süresi dört veya beş yıl olarak belirlenecek
Tanzimat Fermanı'nın yukarıda verilen
maddelerinden hangileri hukukun üstünlüğü ilkesini
destekler niteliktedir?
C) I ve II
A) Yalnız!
B) Yalnız II
D) II ve III
E) I, II ve
Diğer sayfaya geçiniz.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
3. Tanzimat Fermanı ile padişah, hukukun üstünlüğünü kabul etmiş ve bu olay anayasal rejim yolunda atılan ilk adım olmuştur. Buna göre, 1. Mahkemeler halka açık olacak II. Hiç kimseye yargılanmadan ölüm cezası verilmeyecek M. Askerlik süresi dört veya beş yıl olarak belirlenecek Tanzimat Fermanı'nın yukarıda verilen maddelerinden hangileri hukukun üstünlüğü ilkesini destekler niteliktedir? C) I ve II A) Yalnız! B) Yalnız II D) II ve III E) I, II ve Diğer sayfaya geçiniz.
PARAGRAF
12. Avru
yen
ya
rar
ge
so
gi
rc
10. Eleştiri; en genel çerçevede, yapılan bir işe olumlu ya
da olumsuz anlamda değer biçmektir. Siyasi eleşti-
ri ise siyasetçilerin söz, program, tüzük, eylem, icraat
ve her türlü uygulamaları hakkında değerlendirme ya-
pip olumlu ya da olumsuz bir yargı ortaya koymaktır.
Kötü, çirkin, zararlı, yanlış işleri olumsuzlamak, yermek
eleştiri olduğu gibi; iyi, güzel, faydalı, doğru işleri olumlu
anlamda takdir etmek de eleştiriye dâhildir. Türkiye'de
siyasi eleştiri, diğer alanlarda olduğu gibi sadece olum-
suzluk boyutuyla sınırlandırılmıştır. Bağımsız düşünceyi
ve fikir hürriyetini savunan, doğruya doğru ve yanlışa
yanlış demeyi kendisini bağlayan tek ilke kabul eden
sahih Türk aydınları, bu bağlamda Türkiye'de her za-
man yalnızlığa mahkûmdur.
Bu parçadan aşağıdakilerin hangisine ulaşılabilir?
V
A) Türkiye'deki aydınlar, her konuda ve her zaman yal-
nizdir.
BY Doğruya yanlış demek, gerçek takdiri sınırlandırır.
C) Değer biçmek, siyasi eleştiriler ile mümkün olabilir.
D) Türkiye'de eleştirinin seviyesi, kimi çevreleri huzur-
suz etmektedir.
E) Türkiye'de eleştiri, tek açıdan yapılmaktadır
.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
PARAGRAF 12. Avru yen ya rar ge so gi rc 10. Eleştiri; en genel çerçevede, yapılan bir işe olumlu ya da olumsuz anlamda değer biçmektir. Siyasi eleşti- ri ise siyasetçilerin söz, program, tüzük, eylem, icraat ve her türlü uygulamaları hakkında değerlendirme ya- pip olumlu ya da olumsuz bir yargı ortaya koymaktır. Kötü, çirkin, zararlı, yanlış işleri olumsuzlamak, yermek eleştiri olduğu gibi; iyi, güzel, faydalı, doğru işleri olumlu anlamda takdir etmek de eleştiriye dâhildir. Türkiye'de siyasi eleştiri, diğer alanlarda olduğu gibi sadece olum- suzluk boyutuyla sınırlandırılmıştır. Bağımsız düşünceyi ve fikir hürriyetini savunan, doğruya doğru ve yanlışa yanlış demeyi kendisini bağlayan tek ilke kabul eden sahih Türk aydınları, bu bağlamda Türkiye'de her za- man yalnızlığa mahkûmdur. Bu parçadan aşağıdakilerin hangisine ulaşılabilir? V A) Türkiye'deki aydınlar, her konuda ve her zaman yal- nizdir. BY Doğruya yanlış demek, gerçek takdiri sınırlandırır. C) Değer biçmek, siyasi eleştiriler ile mümkün olabilir. D) Türkiye'de eleştirinin seviyesi, kimi çevreleri huzur- suz etmektedir. E) Türkiye'de eleştiri, tek açıdan yapılmaktadır .
7. Yeryüzündeki oksijenin %20'sini sağlayan, gezegenin
akciğerleri olarak adlandırılan ve hayvanların yaşam alanı
olan yağmur ormanları, yılda bir milyar tondan fazla
atmosferik karbonun salımını önlemesine rağmen
çoğunlukla kereste ticareti için ağaç kesimi yapıldığından
ve çeşitli amaçlarla araziye dönüştürüldüğünden %34'ü
yok edildi ve %30'una zarar verildi.
Bu cümleden yağmur ormanlarıyla ilgili
aşağıdakilerden hangisi çıkarılabilir?
A) Dünyadaki oksijenin büyük bölümünü sağladığı
B) Pek çok hayvan türüne ev sahipliği yaptığı
C) Atmosfere zarar veren bir maddeyi engellediği
D) Tarım için verimli topraklara sahip olduğu
E) Kaliteli kereste üretimine elverişli olduğu
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
7. Yeryüzündeki oksijenin %20'sini sağlayan, gezegenin akciğerleri olarak adlandırılan ve hayvanların yaşam alanı olan yağmur ormanları, yılda bir milyar tondan fazla atmosferik karbonun salımını önlemesine rağmen çoğunlukla kereste ticareti için ağaç kesimi yapıldığından ve çeşitli amaçlarla araziye dönüştürüldüğünden %34'ü yok edildi ve %30'una zarar verildi. Bu cümleden yağmur ormanlarıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi çıkarılabilir? A) Dünyadaki oksijenin büyük bölümünü sağladığı B) Pek çok hayvan türüne ev sahipliği yaptığı C) Atmosfere zarar veren bir maddeyi engellediği D) Tarım için verimli topraklara sahip olduğu E) Kaliteli kereste üretimine elverişli olduğu
TYT/Türkçe
2
25. Dilimiz, dibinin derinliklerini karıştırarak suyun
yüzüne birçok sözler çıkardı. Bunlar içinden gerisin
geriye, dibi boylayacaklar yok değildir. Birkaç söze
takılıp köpükleneni, maya tutanı görmeyenler var.
Ne yapalım? Anadan doğma körlere gözlüğün yararı
dokunmaz ki takalım.
Bu parçadan aşağıdaki yargılardan hangisi
çıkarılamaz?
A) Bazı kelimelerin tekrar hayat bulması zordur.
.B) Dilimizin kaybolan kelimeleri dilimize
kazandırılabilir.
CY Yaşamayan kelimelerin hepsine sırt çevirmek
olmaz.
B
D) Dilin geçmişi karıştırılarak bazı kelimelere hayat
verme şansı yoktur.
E Dilimizdeki bazı gelişmeleri görmek istemeyenler
var.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
TYT/Türkçe 2 25. Dilimiz, dibinin derinliklerini karıştırarak suyun yüzüne birçok sözler çıkardı. Bunlar içinden gerisin geriye, dibi boylayacaklar yok değildir. Birkaç söze takılıp köpükleneni, maya tutanı görmeyenler var. Ne yapalım? Anadan doğma körlere gözlüğün yararı dokunmaz ki takalım. Bu parçadan aşağıdaki yargılardan hangisi çıkarılamaz? A) Bazı kelimelerin tekrar hayat bulması zordur. .B) Dilimizin kaybolan kelimeleri dilimize kazandırılabilir. CY Yaşamayan kelimelerin hepsine sırt çevirmek olmaz. B D) Dilin geçmişi karıştırılarak bazı kelimelere hayat verme şansı yoktur. E Dilimizdeki bazı gelişmeleri görmek istemeyenler var.
B
B
25. Her doğruyu söylemeye gelmezmiş; birtakım doğruları
yaymamak, çokluktan ve kamudan gizlemek gerekmiş.
Bir doğruyu söylememek, gizlemek, yayılmasını önleme-
ye çalışmak o doğrunun yerinde duran yalanı sürdürmek
demektir. Yalanın yalan olduğunu bilerek sürmesine
bırakmaya hakkınız var mıdır? Bu yalanlar kutsalmış,
onlara dokunmaya gelmezmiş. Bir şeyin yalan olduğunu
anladık mı kutsallığına inanmıyoruz demektir; bunun için
"kutsal yalan" sözü bir şeyin hem köşeli hem de yuvar-
lak; hem katı hem de biçimsiz olduğunu söylemek gibi
saçmadır. Ama duygularını düşünce saymaktan çekin-
meyenler böyle saçmalıklarla kolayca bağdaşabiliyor.
Bu parçadan çıkarılabilecek en kapsamlı yargı aşağı-
dakilerden hangisidir?
A) Yalanın gerekli olduğuna inanırsanız bir müddet son-
ra yalanlardan kurulmuş bir dünyada yaşamaya baş-
larsınız.
B) Kimsenin, yalanın yalan olduğunu bilerek yalanı sür-
dürmeye hakkı yoktur.
C) Yalan söylemenin bazen doğru olduğuna inananlar
çelişki içindedirler.
D) Doğruları yalanla gizlemeye çalışmak faydasız bir iş-
tir.
E) Bazı insanlar, toplum yararını gözetmek uğruna ya-
lan söylemenin gerekli olduğunu savunurlar.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
B B 25. Her doğruyu söylemeye gelmezmiş; birtakım doğruları yaymamak, çokluktan ve kamudan gizlemek gerekmiş. Bir doğruyu söylememek, gizlemek, yayılmasını önleme- ye çalışmak o doğrunun yerinde duran yalanı sürdürmek demektir. Yalanın yalan olduğunu bilerek sürmesine bırakmaya hakkınız var mıdır? Bu yalanlar kutsalmış, onlara dokunmaya gelmezmiş. Bir şeyin yalan olduğunu anladık mı kutsallığına inanmıyoruz demektir; bunun için "kutsal yalan" sözü bir şeyin hem köşeli hem de yuvar- lak; hem katı hem de biçimsiz olduğunu söylemek gibi saçmadır. Ama duygularını düşünce saymaktan çekin- meyenler böyle saçmalıklarla kolayca bağdaşabiliyor. Bu parçadan çıkarılabilecek en kapsamlı yargı aşağı- dakilerden hangisidir? A) Yalanın gerekli olduğuna inanırsanız bir müddet son- ra yalanlardan kurulmuş bir dünyada yaşamaya baş- larsınız. B) Kimsenin, yalanın yalan olduğunu bilerek yalanı sür- dürmeye hakkı yoktur. C) Yalan söylemenin bazen doğru olduğuna inananlar çelişki içindedirler. D) Doğruları yalanla gizlemeye çalışmak faydasız bir iş- tir. E) Bazı insanlar, toplum yararını gözetmek uğruna ya- lan söylemenin gerekli olduğunu savunurlar.
Marcel Proust'un "Okuma Üzerine" adlı deneme kitabını
ilk okumada güçlük çekmiştim. Proust'un satirian ara-
sinda bir şey vardı var olmasına ama benimki nasıl bir
okumaydi ki onu görmekte güçlük çekiyordum? Belki
kendi yazdıklarımı yayımlanmadan önce birkaç kez ses-
li okuduğum gibi, derin yapısına girmek ya da yazarın
sözcüklerinin görünen anlamlarının yanı sıra içinde bu-
lundukları bağlamlara göre çoğalttıkları öteki anlamları
kavrayabilmek için bu kitabı da sesli okumalıydım. Böy-
lece bu kez Proust'un "basitlik, sadelik ve sevimlilik" öl-
çütleriyle anlatılabilecek bütün önemli bulduğum cümle-
lerini gözlerimle sessiz okumakla yetinmeyip bir de sesli
okudum. Genç yazarların kendi yazdıklarını en az iki kez
sesli okumadan kimseye göstermemelerini her fırsatta
yinelerim. İlk okuduklarında açığa çıkmayan bütün gö-
rünmez kusurlar, bir bir açılmaya başlayacaktır o zaman.
Yazdıklarımıza işık tutmasını istediğimiz kitapları da yer
yer sesli okumalıyız.
Bu parçadan hareketle "sesli okuma" ile ilgili olarak,
1. Sessiz okumaya göre daha pratik bir okuma biçimi-
dir.
II. Yaprtın yazımı sırasında gözden kaçan hataların fark
edilmesini sağlar.
III. Bazı yapıtlardaki anlam inceliklerinin daha iyi anlaşıl-
masına yarar.
IV. Genç yazarların başarılarında en önemli belirleyicidir
. (eis
yargılarından hangileri yanlıştır?
C) I ve IV
B) I ve III
A) I ve II
D) Il ve III
E) III ve IV
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
Marcel Proust'un "Okuma Üzerine" adlı deneme kitabını ilk okumada güçlük çekmiştim. Proust'un satirian ara- sinda bir şey vardı var olmasına ama benimki nasıl bir okumaydi ki onu görmekte güçlük çekiyordum? Belki kendi yazdıklarımı yayımlanmadan önce birkaç kez ses- li okuduğum gibi, derin yapısına girmek ya da yazarın sözcüklerinin görünen anlamlarının yanı sıra içinde bu- lundukları bağlamlara göre çoğalttıkları öteki anlamları kavrayabilmek için bu kitabı da sesli okumalıydım. Böy- lece bu kez Proust'un "basitlik, sadelik ve sevimlilik" öl- çütleriyle anlatılabilecek bütün önemli bulduğum cümle- lerini gözlerimle sessiz okumakla yetinmeyip bir de sesli okudum. Genç yazarların kendi yazdıklarını en az iki kez sesli okumadan kimseye göstermemelerini her fırsatta yinelerim. İlk okuduklarında açığa çıkmayan bütün gö- rünmez kusurlar, bir bir açılmaya başlayacaktır o zaman. Yazdıklarımıza işık tutmasını istediğimiz kitapları da yer yer sesli okumalıyız. Bu parçadan hareketle "sesli okuma" ile ilgili olarak, 1. Sessiz okumaya göre daha pratik bir okuma biçimi- dir. II. Yaprtın yazımı sırasında gözden kaçan hataların fark edilmesini sağlar. III. Bazı yapıtlardaki anlam inceliklerinin daha iyi anlaşıl- masına yarar. IV. Genç yazarların başarılarında en önemli belirleyicidir . (eis yargılarından hangileri yanlıştır? C) I ve IV B) I ve III A) I ve II D) Il ve III E) III ve IV
19. Bakmakla görmenin bir bakışla gerçekleşen bir eylem
olduğunu düşünsek de tüm bu edimler birbirinden
ne kadar da farklıdır aslında. Bakıp da göremeyenler
ne çoktur hayatta. Gördüğünü zanneden yığınların
yaşadığı körlük ise büyük bir metafordur sonuçta.
Kısacası, görmeyi anlamak zor iş. Peki, ya görmemeyi
anlamlandırmak? ---- Hayatın güç olacağını ama gören
gözlerin bize yardım sunacağını düşünürüz. Peki,
çevremizde kimsenin görmediği, hiç kimsenin yardım
etmediği, gören gözlere göre planlanmış dünyada
görmeyenlerin yaşam mücadelesi verdiği ve karışıklığın
hâkim olduğu bir dünyayı düşünebiliyor musunuz?
Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına
göre aşağıdakilerden hangist getirilebilir?
A) Karanlıklar içindeki bir hayatı hayal etmek oldukça
bunaltıcıdır.
B) Bu durum, insanın psikolojisini dahi bozabilir.
C) Görmenin insanlar için ne büyük bir nimet olduğunu
ancak o zaman anlarız.
D) Sanırım bu sanıldığı kadar kolay olmayacaktır sizin
için.
E) Yanlış ve doğru arasındaki kesin çizgiyi burada
görebilirsiniz.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
19. Bakmakla görmenin bir bakışla gerçekleşen bir eylem olduğunu düşünsek de tüm bu edimler birbirinden ne kadar da farklıdır aslında. Bakıp da göremeyenler ne çoktur hayatta. Gördüğünü zanneden yığınların yaşadığı körlük ise büyük bir metafordur sonuçta. Kısacası, görmeyi anlamak zor iş. Peki, ya görmemeyi anlamlandırmak? ---- Hayatın güç olacağını ama gören gözlerin bize yardım sunacağını düşünürüz. Peki, çevremizde kimsenin görmediği, hiç kimsenin yardım etmediği, gören gözlere göre planlanmış dünyada görmeyenlerin yaşam mücadelesi verdiği ve karışıklığın hâkim olduğu bir dünyayı düşünebiliyor musunuz? Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangist getirilebilir? A) Karanlıklar içindeki bir hayatı hayal etmek oldukça bunaltıcıdır. B) Bu durum, insanın psikolojisini dahi bozabilir. C) Görmenin insanlar için ne büyük bir nimet olduğunu ancak o zaman anlarız. D) Sanırım bu sanıldığı kadar kolay olmayacaktır sizin için. E) Yanlış ve doğru arasındaki kesin çizgiyi burada görebilirsiniz.
2. Son yıllarda bilim insanlarının yaptığı çalışmalar Ülkemi-
ze yakın çevresinde bulunan başta Sahra olmak üzere
Iran, Suriye ve Arabistan çöllerinden rüzgârlar vasıtasıyla
her yıl 20 milyon ton toz taşınımının gerçekleştiğini orta-
ya çıkarmıştır. Rüzgarlar vasıtasıyla çöllerden kalkarak
atmosfere karışan boyutları mikronlarla ifade edilen ince
toz partikülleri atmosferik taşınım ile çok uzak bölgelere
kadar taşınmaktadır. Aynı zamanda çökeldiği ortamlarda
insanlar ve vejetasyon üzerinde çeşitli etkiler bırakmak-
tadır. Bütün bunlar çöllerin önemsiz kum yığınlarından
ibaret alanlar olmadığını doğal sistemler içerisinde önemli
olumlu veya olumsuz işlevler gördüğünü ortaya koymak-
tadır.
Bu parçadaki altı çizili sözle,
I. çöllerden taşınan tozlara,
II. Çöldeki tozu taşıyan rüzgâra,
III. çöl tozlarının taşındığı alanlara
ifadelerinden hangileri kastedilmiştir?
A) Yalnız!
D) II ve III
B) I ve 11
C) Yalnız 11
E) I, II ve III
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
2. Son yıllarda bilim insanlarının yaptığı çalışmalar Ülkemi- ze yakın çevresinde bulunan başta Sahra olmak üzere Iran, Suriye ve Arabistan çöllerinden rüzgârlar vasıtasıyla her yıl 20 milyon ton toz taşınımının gerçekleştiğini orta- ya çıkarmıştır. Rüzgarlar vasıtasıyla çöllerden kalkarak atmosfere karışan boyutları mikronlarla ifade edilen ince toz partikülleri atmosferik taşınım ile çok uzak bölgelere kadar taşınmaktadır. Aynı zamanda çökeldiği ortamlarda insanlar ve vejetasyon üzerinde çeşitli etkiler bırakmak- tadır. Bütün bunlar çöllerin önemsiz kum yığınlarından ibaret alanlar olmadığını doğal sistemler içerisinde önemli olumlu veya olumsuz işlevler gördüğünü ortaya koymak- tadır. Bu parçadaki altı çizili sözle, I. çöllerden taşınan tozlara, II. Çöldeki tozu taşıyan rüzgâra, III. çöl tozlarının taşındığı alanlara ifadelerinden hangileri kastedilmiştir? A) Yalnız! D) II ve III B) I ve 11 C) Yalnız 11 E) I, II ve III
6. Eğitimde gerçek öğrenme, öğrencilere okulda öğretilen-
lerin gerçek dünya konuları, sorunları ve uygulamalarıy-
la bağlantısına odaklanan eğitim ve öğretim tekniklerini
ifade eder. Gerçek öğrenmede temel düşünce, öğrenci-
lerin öğrendiklerinin gerçek yaşam bağlamına ayna
tutması, onları pratik ve faydalı becerilerle donatması
ve okul dışındaki yaşamlarıyla ilişkili ve uygulanabilir
olmasıdır. Böylece öğrenciler öğrendikleri ile daha ilgili
olacak, yeni kavram ve becerileri öğrenmeye en iyi
şekilde motive olacak; üniversite, kariyer ve yetişkinliğe
daha iyi hazırlanacaklardır.
Bu parçada söz edilen "gerçek öğrenme” ye;
1. Ortaokul son sınıftaki bir öğrencinin fen bilimleri si-
navı için, arkadaşının verdiği “DNA ve genetik kod"
konusuyla ilgili notlara çalışması,
Bir lise öğrencisinin "yapay zekâ" konulu proje öde-
vi için kendisine önerilen "Robot Adam" adlı filmi
izlemesi ve bu filmin kitap versiyonunu da okuması,
III. 5-6 yaş grubu okul öncesi öğrencilerinin okul bah-
çesindeki toprak zeminde çeşitli tahta çubuklarla
kendileri için bir oyun alanı oluşturması
durumlarından hangisi örnek gösterilebilir?
A) Yalnız!
B) Yalnız II
C) Yalnız TIT
Dive It
E) I, II ve III
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
6. Eğitimde gerçek öğrenme, öğrencilere okulda öğretilen- lerin gerçek dünya konuları, sorunları ve uygulamalarıy- la bağlantısına odaklanan eğitim ve öğretim tekniklerini ifade eder. Gerçek öğrenmede temel düşünce, öğrenci- lerin öğrendiklerinin gerçek yaşam bağlamına ayna tutması, onları pratik ve faydalı becerilerle donatması ve okul dışındaki yaşamlarıyla ilişkili ve uygulanabilir olmasıdır. Böylece öğrenciler öğrendikleri ile daha ilgili olacak, yeni kavram ve becerileri öğrenmeye en iyi şekilde motive olacak; üniversite, kariyer ve yetişkinliğe daha iyi hazırlanacaklardır. Bu parçada söz edilen "gerçek öğrenme” ye; 1. Ortaokul son sınıftaki bir öğrencinin fen bilimleri si- navı için, arkadaşının verdiği “DNA ve genetik kod" konusuyla ilgili notlara çalışması, Bir lise öğrencisinin "yapay zekâ" konulu proje öde- vi için kendisine önerilen "Robot Adam" adlı filmi izlemesi ve bu filmin kitap versiyonunu da okuması, III. 5-6 yaş grubu okul öncesi öğrencilerinin okul bah- çesindeki toprak zeminde çeşitli tahta çubuklarla kendileri için bir oyun alanı oluşturması durumlarından hangisi örnek gösterilebilir? A) Yalnız! B) Yalnız II C) Yalnız TIT Dive It E) I, II ve III
10. - 11. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız.
George Orwell'in 1984 adlı kara ütopyası, tasarladığı mo-
dern dünyada insanlara musallat olan korku ve endişele-
rin sıralanmış bir listesi gibiydi. 1984 ve Orwell'ın vizyonu
o dönemde birçok kamusal tartışmaya konu oldu. Pek
çok eleştirmen, Orwell'ın kehanetlerinin toplumsal ya-
şamda zamanla karşılık bulup bulmadığını incelemek için
kalemlerinin ucunu sivriltti ve onların bu uğraşı romanın
yazıldığı dönemde hak ettiği ilgiyi görememesine sebep
oldu. Aslında 1984'ün bugün de hak ettiği ilgiyi gördüğü
pek söylenemez. Kamusal korkular, kötü önseziler ve
kâbusların en yetkin kataloğu olarak insanlığa yol göste-
rebilecek bu kitap neden unutulmaya yüz tuttu? Sanırım
bu soruya verilebilecek en makul cevap, kitabı tartışanla-
rin Orwell'in kara ütopyasında kendi utançlarını ve acıla-
rini artık görememeleri ve bu nedenle ona karşı kayıtsız
kalmaları olabilir.
hi INFORMAL YAYINLARI Ý KARA KUTU YAYL
10.
Bu parçadan 1984 romanıyla ilgili aşağıdakilerin han-
gisine ulaşılabilir?
A) Kurguladığı toplumsal yapıyı karamsar bir tabloyla
sunduğuna
B) Okur sayısını artırmak için eleştirmenlerden destek
aldığına
Ç) İnsanlara korku ve kaygılarından uzaklaşmayı önerdi-
ğine
Öne sürdüğü fikirlerin zaman içinde geçerliliğini yitir-
diğine
E) Modern dünyanın tehlikelerine karşı çözümler üretti-
ğine
(2021-DGS)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
10. - 11. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. George Orwell'in 1984 adlı kara ütopyası, tasarladığı mo- dern dünyada insanlara musallat olan korku ve endişele- rin sıralanmış bir listesi gibiydi. 1984 ve Orwell'ın vizyonu o dönemde birçok kamusal tartışmaya konu oldu. Pek çok eleştirmen, Orwell'ın kehanetlerinin toplumsal ya- şamda zamanla karşılık bulup bulmadığını incelemek için kalemlerinin ucunu sivriltti ve onların bu uğraşı romanın yazıldığı dönemde hak ettiği ilgiyi görememesine sebep oldu. Aslında 1984'ün bugün de hak ettiği ilgiyi gördüğü pek söylenemez. Kamusal korkular, kötü önseziler ve kâbusların en yetkin kataloğu olarak insanlığa yol göste- rebilecek bu kitap neden unutulmaya yüz tuttu? Sanırım bu soruya verilebilecek en makul cevap, kitabı tartışanla- rin Orwell'in kara ütopyasında kendi utançlarını ve acıla- rini artık görememeleri ve bu nedenle ona karşı kayıtsız kalmaları olabilir. hi INFORMAL YAYINLARI Ý KARA KUTU YAYL 10. Bu parçadan 1984 romanıyla ilgili aşağıdakilerin han- gisine ulaşılabilir? A) Kurguladığı toplumsal yapıyı karamsar bir tabloyla sunduğuna B) Okur sayısını artırmak için eleştirmenlerden destek aldığına Ç) İnsanlara korku ve kaygılarından uzaklaşmayı önerdi- ğine Öne sürdüğü fikirlerin zaman içinde geçerliliğini yitir- diğine E) Modern dünyanın tehlikelerine karşı çözümler üretti- ğine (2021-DGS)
Hayatın en önemli gerçeği samimiliktir. Bu itibaria, nayan
ile bağı olan edebiyat, mutlaka samimi bir edebiyattir
denebilir. Hayatı en gizli, en karışık yönleriyle
anlatmayan, birey ve toplum olarak duygularımızı tipkı
hayatta olduğu gibi saf ve derin bir şekilde
duyurmayan; üzüntülerimizi, felaketlerimizi, açık açık
yansıtmayan bir edebiyat, hayat ile ilgisiz ve sahte bir
edebiyattır
. Öyle bir edebiyat, kelimeleri dizip onları
işleyen pek hünerli kuyumcular çıkarabilir
. Belki onlar
çok süslü, çok göz alıcı şeyler yapabilir
. Fakat bütün bu
sahte ürünler muntazam kış bahçelerinde yetişen iri
yapraklı, parlak renkli çiçeklere benzer. Uzaklığından
dolayı bize çok çekici, çok harikulade görünen o
meçhul sıcak iklimlerin bu göz kamaştıran ürünleri nasıl
açık bir havaya, sert bir rüzgâra dayanamazsa hayat ile
ilgisi olmayan böyle bir edebiyat da zamanın yok edici
kasırgaları önünde süpürülüp gitmeve mahkumdur.
26. Bu parçada edebiyatla ilgili olarak vurgulanmak
istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Edebiyatın, insana dolayısıyla topluma has bir uğraş
olduğu
B) Toplum ile edebiyatı ayrıştırmanın mümkün olmadığı
C) Edebiyatın toplumsal ilişkiler ağının bir parçası olarak
varlık kazandığı
D) Edebiyatın kendi yapısı içinde gerçek yaşamı ifade
ettiği
E) Yaşamın keşfi ve yorumlanmasının edebiyatla
narneklostini
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
Hayatın en önemli gerçeği samimiliktir. Bu itibaria, nayan ile bağı olan edebiyat, mutlaka samimi bir edebiyattir denebilir. Hayatı en gizli, en karışık yönleriyle anlatmayan, birey ve toplum olarak duygularımızı tipkı hayatta olduğu gibi saf ve derin bir şekilde duyurmayan; üzüntülerimizi, felaketlerimizi, açık açık yansıtmayan bir edebiyat, hayat ile ilgisiz ve sahte bir edebiyattır . Öyle bir edebiyat, kelimeleri dizip onları işleyen pek hünerli kuyumcular çıkarabilir . Belki onlar çok süslü, çok göz alıcı şeyler yapabilir . Fakat bütün bu sahte ürünler muntazam kış bahçelerinde yetişen iri yapraklı, parlak renkli çiçeklere benzer. Uzaklığından dolayı bize çok çekici, çok harikulade görünen o meçhul sıcak iklimlerin bu göz kamaştıran ürünleri nasıl açık bir havaya, sert bir rüzgâra dayanamazsa hayat ile ilgisi olmayan böyle bir edebiyat da zamanın yok edici kasırgaları önünde süpürülüp gitmeve mahkumdur. 26. Bu parçada edebiyatla ilgili olarak vurgulanmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Edebiyatın, insana dolayısıyla topluma has bir uğraş olduğu B) Toplum ile edebiyatı ayrıştırmanın mümkün olmadığı C) Edebiyatın toplumsal ilişkiler ağının bir parçası olarak varlık kazandığı D) Edebiyatın kendi yapısı içinde gerçek yaşamı ifade ettiği E) Yaşamın keşfi ve yorumlanmasının edebiyatla narneklostini
B
B
16. Aşağıdaki cümlelerde yer alan birleşik sözcükler-
den hangisinin yazımı yanlıştır?
A) İnsanı her hâliyle cezbeden bu manzara karşısında
hayranlık duymamak mümkün değildi.
B) Yayın
dünyasında varolmak için çok çaba göster-
miş ama şansı yaver gitmemişti.
C) Bu sevimli hayvanları darbedenleri bulup cezalan-
dırmak tüm toplumun boynunun borcudur.
D) Konuşmasında yeni romanini metheden ustasının
yanına gitmiş, sohbetiyle mest olmuştu.
E) Ailesinden devreden borçları ödemenin bir yolunu
bulmak için çabalamış ama hâlâ başaramamıştı.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
B B 16. Aşağıdaki cümlelerde yer alan birleşik sözcükler- den hangisinin yazımı yanlıştır? A) İnsanı her hâliyle cezbeden bu manzara karşısında hayranlık duymamak mümkün değildi. B) Yayın dünyasında varolmak için çok çaba göster- miş ama şansı yaver gitmemişti. C) Bu sevimli hayvanları darbedenleri bulup cezalan- dırmak tüm toplumun boynunun borcudur. D) Konuşmasında yeni romanini metheden ustasının yanına gitmiş, sohbetiyle mest olmuştu. E) Ailesinden devreden borçları ödemenin bir yolunu bulmak için çabalamış ama hâlâ başaramamıştı.
35. Hayal kırıklığı her yerde, zira tahammül eşigimiz çok
düşük. Kolayca inciniyor ve incitiyoruz. Duygusal
düşünce sistemi, yolunda gitmeyen bir şeyi çöpe atarak
onun yerine yenisini koymayı öneriyor bize. Insan
ilişkileri dahi bu kullan at mantığından nasipleniyor, bir
ilişki dikkat ve merhametle yeşerebilecek iken yeterince
sabir gösterilmediğinde kurumaya terk ediliyor. Emek
vereceğine yenisini denersin, olur biter. Bir meslekte
ustalaşmak sabır ister, iyi anne baba olabilmek ancak
sabırla mümkündür. Yaşarken kıymetini bilmediğimiz
bir hayat, döşeğimizde ölürken bize bir ümitsizlik hissi
olarak geri dönüyor. Bunun için de bütün dikkatimizi
vererek şimdi ve burada olmayı başarabilmemiz
gerekiyor. Kaçmak yerine zaman içinde tahammül
edip düzeltme ve olgunlaştırmayı tercih edenler, bu
cesaretlerinin karşılığını mutlu olan ve mutlu eden
birey olarak alacaktır.
Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakiler-
den hangisidir?
A) Tahammül eşiğimiz düşük olduğundan sıkça
hayal kırıklığı yaşıyoruz.
B) Yeterince sabır gösterilmeyen insan ilişkileri
çabuk biter.
C) Sabırsız insanlar, kendi seçtikleri bir işte bile
başarılı olamazlar.
D) Emek vermeyen insanlar, hayatın her döneminde
mutsuz olurlar.
E) Yaşamın farkına varıp ondan tat almanın bedeli
sabır ve cesarettir.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
35. Hayal kırıklığı her yerde, zira tahammül eşigimiz çok düşük. Kolayca inciniyor ve incitiyoruz. Duygusal düşünce sistemi, yolunda gitmeyen bir şeyi çöpe atarak onun yerine yenisini koymayı öneriyor bize. Insan ilişkileri dahi bu kullan at mantığından nasipleniyor, bir ilişki dikkat ve merhametle yeşerebilecek iken yeterince sabir gösterilmediğinde kurumaya terk ediliyor. Emek vereceğine yenisini denersin, olur biter. Bir meslekte ustalaşmak sabır ister, iyi anne baba olabilmek ancak sabırla mümkündür. Yaşarken kıymetini bilmediğimiz bir hayat, döşeğimizde ölürken bize bir ümitsizlik hissi olarak geri dönüyor. Bunun için de bütün dikkatimizi vererek şimdi ve burada olmayı başarabilmemiz gerekiyor. Kaçmak yerine zaman içinde tahammül edip düzeltme ve olgunlaştırmayı tercih edenler, bu cesaretlerinin karşılığını mutlu olan ve mutlu eden birey olarak alacaktır. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakiler- den hangisidir? A) Tahammül eşiğimiz düşük olduğundan sıkça hayal kırıklığı yaşıyoruz. B) Yeterince sabır gösterilmeyen insan ilişkileri çabuk biter. C) Sabırsız insanlar, kendi seçtikleri bir işte bile başarılı olamazlar. D) Emek vermeyen insanlar, hayatın her döneminde mutsuz olurlar. E) Yaşamın farkına varıp ondan tat almanın bedeli sabır ve cesarettir.
34. Kla
şiir
dik
at
gy
u
32. Çeviri eserin, kendi okuru üzerindeki etkisinin çeviri okuru
üzerinde de gerçekleştirilmesi amacına yönelik eş değer-
lik anlayışı birtakım sorunlara neden olmaktadır. Bunlar-
dan birincisi; bir yazın eserinin; kendi özgün dilindeki ses,
sözcük, söz dizimi, yapı gibi ögelerin birbiriyle bağlantılı
işlevlerinin çok karmaşık olabilmesidir. İkincisi ise karma-
şık çoğul anlamlı nitelikteki özgün eserlerin kendi dilleri-
nin değişik okurları üzerinde dahi aynı etkiyi uyandırama-
yacağıdır. Bu nedenlerden dolayı aynı etkiyi uyandırmak
ya da "benzer etkiyi sağlamak” gibi amaçlar, eser çeviri-
lerinde her durumda etkili olan eş değerlik ilkeleri olarak
kabul edilmemelidir.
Bu parçada asıl vurgulanmak istenen aşağıdakiler-
den hangisidir?
A) Çeviri eserin söz dizimi kendi dilinde farklıdır.
Çeviri eserlerde eş değerlik mümkün değildir.
C) Eş değerlik, dil yapısının örtüşmesine bağlı bir kav-
ramdır.
DYİyi bir dil uzmanı eş değerliği yakalayabilir.
E) Çeviri eserlerde öncelik kültür olmalıdır.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
34. Kla şiir dik at gy u 32. Çeviri eserin, kendi okuru üzerindeki etkisinin çeviri okuru üzerinde de gerçekleştirilmesi amacına yönelik eş değer- lik anlayışı birtakım sorunlara neden olmaktadır. Bunlar- dan birincisi; bir yazın eserinin; kendi özgün dilindeki ses, sözcük, söz dizimi, yapı gibi ögelerin birbiriyle bağlantılı işlevlerinin çok karmaşık olabilmesidir. İkincisi ise karma- şık çoğul anlamlı nitelikteki özgün eserlerin kendi dilleri- nin değişik okurları üzerinde dahi aynı etkiyi uyandırama- yacağıdır. Bu nedenlerden dolayı aynı etkiyi uyandırmak ya da "benzer etkiyi sağlamak” gibi amaçlar, eser çeviri- lerinde her durumda etkili olan eş değerlik ilkeleri olarak kabul edilmemelidir. Bu parçada asıl vurgulanmak istenen aşağıdakiler- den hangisidir? A) Çeviri eserin söz dizimi kendi dilinde farklıdır. Çeviri eserlerde eş değerlik mümkün değildir. C) Eş değerlik, dil yapısının örtüşmesine bağlı bir kav- ramdır. DYİyi bir dil uzmanı eş değerliği yakalayabilir. E) Çeviri eserlerde öncelik kültür olmalıdır.
A
TYT Deneme Sınavı
7.
B
(1) Millet, hürriyet gibi birçok kavramı ilk kez kullanan; ya-
şamını zulme, baskıya karşı mücadeleye adayan Namik
Kemal 1888'de dünyaya veda etti. (II) Bir edebiyatçı olarak
başladığı mücadelesini, gazeteci ve devlet adamı olarak
sürdürdü; o, dünü aydınlatırken bugüne de yol gösteren
bir aydındı. (III) Şairliği, romancılığı yanında yazınsal, siya-
sal, toplumsal yazılarıyla sanki günümüzün problemlerini
anlatan Namık Kemal, tiyatro oyunları da yazdı. (IV) Yüze
yakın araştırmaya konu olan Namik Kemal, edebiyat dün-
yasında hâlâ merak edilen önemli yazarlarımızın başında
geliyor. (V) Onu ders kitaplarından öğrenmekle yetinme-
yenler için Hıfzı Topuz'un romanlaştırdığı "Vatanı Sattık
Bir Pula: Namık Kemal'in Romani" iyi bir kaynak olabilir.
Namık Kemal ile ilgili bilgilerin verildiği bu parçadaki
numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisi yanlıştır?
A) 1. cümlede, idealist bir kişiliğe sahip olduğu belirtilmiştir.
B) II. cümlede, kendisinden sonra gelen pek çok sanatçıyı
düşünceleri ile etkilediği belirtilmiştir.
C) III. cümlede, kimi yazılarının içerik bakımından güncel-
liğini koruduğu dile getirilmiştir.
D) IV. cümlede, hakkında çok sayıda araştırma yapılan
yazarlardan olduğu vurgulanmıştır.
V. cümlede, ders kitaplarındaki sanatçı ile ilgili bilgilerin
sinirli olduğu sezdirilmiştir.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
A TYT Deneme Sınavı 7. B (1) Millet, hürriyet gibi birçok kavramı ilk kez kullanan; ya- şamını zulme, baskıya karşı mücadeleye adayan Namik Kemal 1888'de dünyaya veda etti. (II) Bir edebiyatçı olarak başladığı mücadelesini, gazeteci ve devlet adamı olarak sürdürdü; o, dünü aydınlatırken bugüne de yol gösteren bir aydındı. (III) Şairliği, romancılığı yanında yazınsal, siya- sal, toplumsal yazılarıyla sanki günümüzün problemlerini anlatan Namık Kemal, tiyatro oyunları da yazdı. (IV) Yüze yakın araştırmaya konu olan Namik Kemal, edebiyat dün- yasında hâlâ merak edilen önemli yazarlarımızın başında geliyor. (V) Onu ders kitaplarından öğrenmekle yetinme- yenler için Hıfzı Topuz'un romanlaştırdığı "Vatanı Sattık Bir Pula: Namık Kemal'in Romani" iyi bir kaynak olabilir. Namık Kemal ile ilgili bilgilerin verildiği bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? A) 1. cümlede, idealist bir kişiliğe sahip olduğu belirtilmiştir. B) II. cümlede, kendisinden sonra gelen pek çok sanatçıyı düşünceleri ile etkilediği belirtilmiştir. C) III. cümlede, kimi yazılarının içerik bakımından güncel- liğini koruduğu dile getirilmiştir. D) IV. cümlede, hakkında çok sayıda araştırma yapılan yazarlardan olduğu vurgulanmıştır. V. cümlede, ders kitaplarındaki sanatçı ile ilgili bilgilerin sinirli olduğu sezdirilmiştir.