Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafta Konu-Ana Düşünce Soruları

16. Ey can! Sakın kimseye hor bakma, bu dedikodusuna
bakma. Cihanda hiç gönül yıkma, elinden gelse mutlu et.
Sessiz olup yerinde dur. Bu âlem halkını, izleyerek bir gör.
Kimi deli, kimi akıllı; kimi güler, kimi yaslı; kimisinin kalbi
paslı, kimisi irfan doludur. Hiçbirini aşağı görme. Harama
hiç el uzatma, keserlerse dil uzatma. Başkasının ayıbını
gözetme. Eksikliği hep kendinde bil.
Bu parça aşağıdaki edebî türlerin hangisinden alınmış
olabilir?
A) Seyahatname
B) Tezkire
C) Şehrengiz
D) Pendname
E) Surname
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
16. Ey can! Sakın kimseye hor bakma, bu dedikodusuna bakma. Cihanda hiç gönül yıkma, elinden gelse mutlu et. Sessiz olup yerinde dur. Bu âlem halkını, izleyerek bir gör. Kimi deli, kimi akıllı; kimi güler, kimi yaslı; kimisinin kalbi paslı, kimisi irfan doludur. Hiçbirini aşağı görme. Harama hiç el uzatma, keserlerse dil uzatma. Başkasının ayıbını gözetme. Eksikliği hep kendinde bil. Bu parça aşağıdaki edebî türlerin hangisinden alınmış olabilir? A) Seyahatname B) Tezkire C) Şehrengiz D) Pendname E) Surname
5. Türkiye'nin en sancili, en umut dolu, en inatçı
damarlarından biri, edebiyat ve yayıncılık dünyası.
Yediden yetmişe, ülkenin tüm okurlarının içe
dönüşünün, pencereden dışarıya kafa uzatışının,
özgürleşmeye attığı her adımın pasaportu, edebiyat.
Çünkü biz insanlar hâlâ edebiyata, kitaba ve
edebiyatla hemhâl olan insan hikâyesine inanıyor,
gönül veriyoruz.
Bu parçada altı çizili sözle edebiyatın hangi
özelliği vurgulanmaktadır?
A) Evrenselliği
B) Geçerliliği
C) Kuşatıcılığı
D) İşlevselliği
E) Etkileyiciliği
000 Limityayinlari
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
5. Türkiye'nin en sancili, en umut dolu, en inatçı damarlarından biri, edebiyat ve yayıncılık dünyası. Yediden yetmişe, ülkenin tüm okurlarının içe dönüşünün, pencereden dışarıya kafa uzatışının, özgürleşmeye attığı her adımın pasaportu, edebiyat. Çünkü biz insanlar hâlâ edebiyata, kitaba ve edebiyatla hemhâl olan insan hikâyesine inanıyor, gönül veriyoruz. Bu parçada altı çizili sözle edebiyatın hangi özelliği vurgulanmaktadır? A) Evrenselliği B) Geçerliliği C) Kuşatıcılığı D) İşlevselliği E) Etkileyiciliği 000 Limityayinlari
TYT/Türkçe
37. - 38. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız
) Far
dikka
yanda
tanam
durun
farkir
Ali Ayçil, her ne kadar deneme ve hikaye türünde eserler
vermiş olsa da onun heybesinde taşıdığı asıl değer şiirdir.
Ayçil doksan kuşağı şairlerindendir ve ilk dönem Şiirlerini
hece vezniyle
yazmıştır. Kuşağı içindeki şairlerden farklı
olarak İsmet Özel etkisinden bağımsız kalmış, kendine ait ve
modern terkiplerle heceyi ihya edip ona çağdaş bir düzleme
getirerek arkasından gelen hececilere kılavuzluk yapmıştır."
Ünlü bir eleştirmenimizin deyisiyle osyn hece ile yazması
tıpkı Neşet Ertaş'ın yeniden keşfedilmesi gibi kabul
görmüştür. Ayçil'in hece vezniyle yazması, dönemindeki
diğer heceyle yazan şairlerden bağımsız ele alınması
gereken bir durumdur. Onun imgeleri ve iç ahengi
bambaşka bir düzlemdedir. Incelikli bir şekilde Türkiye'de
şiirin sokulmak istendiği havanın etki alanına girmek
istemediğini göstermiştir. Nitekim şair, kendisiyle yapılan
bir söyleşide "Sizi en iyi özetleyen cümle nedir?" sorusuna
"Herkesin bindiği otobüse el sallayan adam." cevabını
verirken bu gerçeği özetlemiştir.
ved
inar
göz
37. Bu parçadan Ali Ayçil ile ilgili olarak
1. Şiirlerinin biçim yönüyle hep aynı çizgide
D
olmadığına
11. İyi bir hazırlık aşamasından sonra şiir yazdığına
III. Kendinden sonraki edebiyatçılan etkilediğine
IV. Şiir dışında başka türlerde ilgi görmediğine
yargılarından hangilerine ulaşılamaz?
B) Yalnız IV
AJ Yalnız 11
"
Avon
D) Il ve IV
E) III ve IV
9W
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
TYT/Türkçe 37. - 38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız ) Far dikka yanda tanam durun farkir Ali Ayçil, her ne kadar deneme ve hikaye türünde eserler vermiş olsa da onun heybesinde taşıdığı asıl değer şiirdir. Ayçil doksan kuşağı şairlerindendir ve ilk dönem Şiirlerini hece vezniyle yazmıştır. Kuşağı içindeki şairlerden farklı olarak İsmet Özel etkisinden bağımsız kalmış, kendine ait ve modern terkiplerle heceyi ihya edip ona çağdaş bir düzleme getirerek arkasından gelen hececilere kılavuzluk yapmıştır." Ünlü bir eleştirmenimizin deyisiyle osyn hece ile yazması tıpkı Neşet Ertaş'ın yeniden keşfedilmesi gibi kabul görmüştür. Ayçil'in hece vezniyle yazması, dönemindeki diğer heceyle yazan şairlerden bağımsız ele alınması gereken bir durumdur. Onun imgeleri ve iç ahengi bambaşka bir düzlemdedir. Incelikli bir şekilde Türkiye'de şiirin sokulmak istendiği havanın etki alanına girmek istemediğini göstermiştir. Nitekim şair, kendisiyle yapılan bir söyleşide "Sizi en iyi özetleyen cümle nedir?" sorusuna "Herkesin bindiği otobüse el sallayan adam." cevabını verirken bu gerçeği özetlemiştir. ved inar göz 37. Bu parçadan Ali Ayçil ile ilgili olarak 1. Şiirlerinin biçim yönüyle hep aynı çizgide D olmadığına 11. İyi bir hazırlık aşamasından sonra şiir yazdığına III. Kendinden sonraki edebiyatçılan etkilediğine IV. Şiir dışında başka türlerde ilgi görmediğine yargılarından hangilerine ulaşılamaz? B) Yalnız IV AJ Yalnız 11 " Avon D) Il ve IV E) III ve IV 9W
kar-
erde
kali-
pin-
alığı
eçe-
arın
Iyo,
Artik
30. Yaşadığımız yüzyıl içerisinde 1930'lardan başlanarak dil
öğretiminde en çok tartışılan konulardan birisi "Yabancı bir
dili sınıfta nasıl öğretiriz?" idi. Birçok teori ve uygulama dil
öğrenimi tarihinde sırasıyla tatbik edildi ve iletişime dayalı
öğretim en cok tutulan, verimli olan metotlardan oldu. Bu
metoda göre bir İngilizce öğretmeni, derste ana dili hiçbir
zaman kullanmayacak, bütün sınıf içi ve dışı faaliyetleri İn-
gilizce olarak açıklayacak, öğretmen çok zor durumda ka-
Iirsa öğrencinin ana diline başvuracaktır. Böyle bir progra-
mi gerçekleştirmek için okul içinde ve okul dışında İngilizce
konuşulan bir ortam hazırlamak en ideal durum olacaktır.
Dil öğrenmenin gayesi, okulda veya herhangi bir dil kur-
sunda sınıf geçmek değil de yabancı dili gerçekten anlaya-
bilme, konuşabilme ve yazabilme olacaksa bunun en kolay
yolu dilin konuşulduğu ülkeye gidip kendini o yabancı dilin
kullanıldığı ortama bırakma ve dili orada yaşadığı şekli ile
öğrenme olacaktır.
nkü
I ve
nla-
aş-
nek
eri-
Bu parçadan aşağıdaki yargıların hangisine ulaşılabilir?
bir
AYDIN YAYINLARI
A) Bir dilin öğreniminde o dilin özelliklerinin bilinmesi dilin
öğrenimini kolaylaştırır.
iş-
na
B) Doğal ortamlar, öğretim ve öğrenim yöntemleri açısın-
dan en olumlu sonuçları verir.
C) Yabancı dili öğrenmekle ilgili her yöntemde küçük de
olsa bir başarı sağlanır.
B) Yaşadığımız yüzyılda yabancı bir dili öğrenmek pek
mümkün değildir.
E) Bugüne kadar yabancı dili öğrenmek için geliştirilen
yöntemlerin sayısı oldukça azdır.
e-
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
kar- erde kali- pin- alığı eçe- arın Iyo, Artik 30. Yaşadığımız yüzyıl içerisinde 1930'lardan başlanarak dil öğretiminde en çok tartışılan konulardan birisi "Yabancı bir dili sınıfta nasıl öğretiriz?" idi. Birçok teori ve uygulama dil öğrenimi tarihinde sırasıyla tatbik edildi ve iletişime dayalı öğretim en cok tutulan, verimli olan metotlardan oldu. Bu metoda göre bir İngilizce öğretmeni, derste ana dili hiçbir zaman kullanmayacak, bütün sınıf içi ve dışı faaliyetleri İn- gilizce olarak açıklayacak, öğretmen çok zor durumda ka- Iirsa öğrencinin ana diline başvuracaktır. Böyle bir progra- mi gerçekleştirmek için okul içinde ve okul dışında İngilizce konuşulan bir ortam hazırlamak en ideal durum olacaktır. Dil öğrenmenin gayesi, okulda veya herhangi bir dil kur- sunda sınıf geçmek değil de yabancı dili gerçekten anlaya- bilme, konuşabilme ve yazabilme olacaksa bunun en kolay yolu dilin konuşulduğu ülkeye gidip kendini o yabancı dilin kullanıldığı ortama bırakma ve dili orada yaşadığı şekli ile öğrenme olacaktır. nkü I ve nla- aş- nek eri- Bu parçadan aşağıdaki yargıların hangisine ulaşılabilir? bir AYDIN YAYINLARI A) Bir dilin öğreniminde o dilin özelliklerinin bilinmesi dilin öğrenimini kolaylaştırır. iş- na B) Doğal ortamlar, öğretim ve öğrenim yöntemleri açısın- dan en olumlu sonuçları verir. C) Yabancı dili öğrenmekle ilgili her yöntemde küçük de olsa bir başarı sağlanır. B) Yaşadığımız yüzyılda yabancı bir dili öğrenmek pek mümkün değildir. E) Bugüne kadar yabancı dili öğrenmek için geliştirilen yöntemlerin sayısı oldukça azdır. e-
24. Hayatımızı kolaylaştıran her bir çözüm, önerilen her bir
yöntem, sorunlara bir bakış açısı getirir. Mevcut sorunlara
bir çözüm getirildiği gibi doğabilecek yeni sorunlar da
bertaraf edilir. Bu bakımdan kablosuz çözümler, artik
hayatımızın her noktasında yer almaktadın
26.
Aşağıdakilerden hangisi bu parçada sözü edilen
duruma uygun bir örnektir?
A) Devasa hidroelektrik santrallerin inşa edilmesi
B) Mobil cihazların kullanımının yaygınlaşması
C) Organize sanayi bölgelerinin kurulması
D) Ev eşyalarının enerji tasarrufu bakımından geliştirilmesi
E) Ulaşım araçlarının daha hızlı ve konforlu hâle gelmesi
UcDört
Bes
10
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
24. Hayatımızı kolaylaştıran her bir çözüm, önerilen her bir yöntem, sorunlara bir bakış açısı getirir. Mevcut sorunlara bir çözüm getirildiği gibi doğabilecek yeni sorunlar da bertaraf edilir. Bu bakımdan kablosuz çözümler, artik hayatımızın her noktasında yer almaktadın 26. Aşağıdakilerden hangisi bu parçada sözü edilen duruma uygun bir örnektir? A) Devasa hidroelektrik santrallerin inşa edilmesi B) Mobil cihazların kullanımının yaygınlaşması C) Organize sanayi bölgelerinin kurulması D) Ev eşyalarının enerji tasarrufu bakımından geliştirilmesi E) Ulaşım araçlarının daha hızlı ve konforlu hâle gelmesi UcDört Bes 10
27. Orhan Veli'nin "Kitabe-i Seng-i Mezar"ını sevmemiz,
onun, Süleyman Efendi'de, gelmiş geçmiş sayısız
silik insanı, basit fakat ezelî dertleri içinde duymuş
olmasındandır. Şiir, ister Sultan Süleyman'a ister
Süleyman Efendi'ye yazılmış olsun sanat
bakımından
birdir. Şiirde asıl olan, şairin duyuşunun başka türlü
söylenmesine imkån olmayacak tarzda kelimelerle
kurulması ve benzersiz bir şiir iklimi yaratmasıdır.
Bu parçada şiirle ilgili anlatılmak istenen
aşağıdakilerin hangisidir?
A) Kendinden önceki fikirlerin üzerine inşa edilebildiği
ölçüde beğeni kazanır.
B) Insanların paylaşmış olduğu duygu ve
evrensel bir dille yansıtır.
C) Toplumun farklı kesimlerinin hislerini duyurabildixurum vey
takdirde geleceğe seslenir.
ölçüsünde
Konu ve üslup açısından yakaladığı basex kişi,
şairini ölümsüz kılar.
ais
whiçbir kişi okurum vey
E) Içerikten
ziyade doar ifade
biçimleriyle bir
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
27. Orhan Veli'nin "Kitabe-i Seng-i Mezar"ını sevmemiz, onun, Süleyman Efendi'de, gelmiş geçmiş sayısız silik insanı, basit fakat ezelî dertleri içinde duymuş olmasındandır. Şiir, ister Sultan Süleyman'a ister Süleyman Efendi'ye yazılmış olsun sanat bakımından birdir. Şiirde asıl olan, şairin duyuşunun başka türlü söylenmesine imkån olmayacak tarzda kelimelerle kurulması ve benzersiz bir şiir iklimi yaratmasıdır. Bu parçada şiirle ilgili anlatılmak istenen aşağıdakilerin hangisidir? A) Kendinden önceki fikirlerin üzerine inşa edilebildiği ölçüde beğeni kazanır. B) Insanların paylaşmış olduğu duygu ve evrensel bir dille yansıtır. C) Toplumun farklı kesimlerinin hislerini duyurabildixurum vey takdirde geleceğe seslenir. ölçüsünde Konu ve üslup açısından yakaladığı basex kişi, şairini ölümsüz kılar. ais whiçbir kişi okurum vey E) Içerikten ziyade doar ifade biçimleriyle bir
37-38. sorulan aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
insan, duygusal bir varlıktır ama duygularını ifade ede-
bilme konusunda yeterince başarılı değildir. Özellikle
toplum içinde duygularını dile getirmenin bir zayıflık
göstergesi olarak algılanması, bu durumun önemli bir
nedenidir. Bu tür toplumsal kabullerden dolayı ne duy-
gularımıza kulak vermeyi öğrenebiliriz ne de onları na-
sil ifade edebileceğimizi. Üstelik duygularımızın sesini
duymak yerine onları inkâr edip bastırmayı maharet
olarak görürüz. Sevdiğimiz insanlara sevgimizi ifade
edemeyişimizin nedeni de budur. En son ne zaman
bir sevdiğinize olan duygularınızı dile getirdiniz? Şura-
si bir gerçek ki çoğumuz yaşadığımız olayların bizde
bıraktığı duygusal izleri yok sayıp bildiğimiz, tamamen
irademizden bağımsız olarak çocukluktan beri öğren-
diğimiz belirli kalıplara göre tepkiler veririz. Oysa duy-
guları bastırmak onları yok etmez, onları yok saymak
da sizi daha güçlü kılmaz. Geç kalmış sayılmazsınız,
duygularınızı inkâr etmeyin, ifade edin. Onlar sizin duy-
gularınız, bırakın konuşsunlar.
37. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerin hangisine-
ulaşılabilir?
A) Duyguları yadsımak, insanın kendi varlık amacını
reddetmesi sonucunu doğurur.
B) Duygu dilinin öznelliği, duyguların toplumsal haya-
tin temeli olmasını engeller.
C) İnsanın duygusallik derecesi, yaşadığı toplumun
kabullerinden bağımsızdır.
D) Duyguları gizleme eğilimi, farkında olmadan gelişti-
rilen bir davranış biçimidir.
E) İnsan, hislerini içinde yaşayarak çevresindeki kişile-
rin dayatmalarından kurtulur.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
37-38. sorulan aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. insan, duygusal bir varlıktır ama duygularını ifade ede- bilme konusunda yeterince başarılı değildir. Özellikle toplum içinde duygularını dile getirmenin bir zayıflık göstergesi olarak algılanması, bu durumun önemli bir nedenidir. Bu tür toplumsal kabullerden dolayı ne duy- gularımıza kulak vermeyi öğrenebiliriz ne de onları na- sil ifade edebileceğimizi. Üstelik duygularımızın sesini duymak yerine onları inkâr edip bastırmayı maharet olarak görürüz. Sevdiğimiz insanlara sevgimizi ifade edemeyişimizin nedeni de budur. En son ne zaman bir sevdiğinize olan duygularınızı dile getirdiniz? Şura- si bir gerçek ki çoğumuz yaşadığımız olayların bizde bıraktığı duygusal izleri yok sayıp bildiğimiz, tamamen irademizden bağımsız olarak çocukluktan beri öğren- diğimiz belirli kalıplara göre tepkiler veririz. Oysa duy- guları bastırmak onları yok etmez, onları yok saymak da sizi daha güçlü kılmaz. Geç kalmış sayılmazsınız, duygularınızı inkâr etmeyin, ifade edin. Onlar sizin duy- gularınız, bırakın konuşsunlar. 37. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerin hangisine- ulaşılabilir? A) Duyguları yadsımak, insanın kendi varlık amacını reddetmesi sonucunu doğurur. B) Duygu dilinin öznelliği, duyguların toplumsal haya- tin temeli olmasını engeller. C) İnsanın duygusallik derecesi, yaşadığı toplumun kabullerinden bağımsızdır. D) Duyguları gizleme eğilimi, farkında olmadan gelişti- rilen bir davranış biçimidir. E) İnsan, hislerini içinde yaşayarak çevresindeki kişile- rin dayatmalarından kurtulur.
2021-TYT/Türkçe
37-38. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız.
Insan, duygusal bir varlıktır ama duygularını ifade
edebilme konusunda yeterince başarılı değildir.
Özellikle toplum içinde duygularını dile getirmenin
bir zayıflık göstergesi olarak algılanması, bu durumun
önemli bir nedenidir. Bu tür toplumsal kabullerden
dolayı ne duygularımıza kulak vermeyi öğrenebiliriz
ne de onları nasıl ifade edebileceğimizi. Üstelik
duygularımızın sesini duymak yerine onları inkâr edip
bastırmayı maharet olarak görürüz. Sevdiğimiz insanlara
sevgimizi ifade edemeyişimizin nedeni de budur.
En son ne zaman bir sevdiğinize olan duygularınızı dile
getirdiniz? Şurası bir gerçek ki çoğumuz yaşadığımız
olayların bizde bıraktığı duygusal izleri yok sayıp
bildiğimiz, tamamen irademizden bağımsız olarak
çocukluktan beri öğrendiğimiz belirli kalıplara göre
tepkiler veririz. Oysa duyguları bastırmak onlar yok
etmez, onları yok saymak da sizi daha güçlü kılmaz.
Geç kalmış sayılmazsınız, duygularınızı inkar etmeyin,
ifade edin. Onlar sizin duygularınız, birakın konuşsunlar.
37. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerin hangisine
ulaşılabilir?
A) Duyguları yadsımak, insanın kendi varlık amacını
reddetmesi sonucunu doğurur.
Duygu dilinin özelliği
duyguların toplumsal hayatın
temeli olmasını engeller.
c) Insanin duygusallik derecesi, yaşadığı toplumun
kabullerinden bağımsızdır.
D) Duyguları gizleme eğilimi, farkında olmadan geliştirilen
bir davranış biçimidir
dayatmalarından kurtulur.
E) Insan, hislerini içinde yaşayarak çevresinden Sri ye aittir. Son
Bu soruların telif hakları
ir kişi, kurum veya kuruls
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
2021-TYT/Türkçe 37-38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Insan, duygusal bir varlıktır ama duygularını ifade edebilme konusunda yeterince başarılı değildir. Özellikle toplum içinde duygularını dile getirmenin bir zayıflık göstergesi olarak algılanması, bu durumun önemli bir nedenidir. Bu tür toplumsal kabullerden dolayı ne duygularımıza kulak vermeyi öğrenebiliriz ne de onları nasıl ifade edebileceğimizi. Üstelik duygularımızın sesini duymak yerine onları inkâr edip bastırmayı maharet olarak görürüz. Sevdiğimiz insanlara sevgimizi ifade edemeyişimizin nedeni de budur. En son ne zaman bir sevdiğinize olan duygularınızı dile getirdiniz? Şurası bir gerçek ki çoğumuz yaşadığımız olayların bizde bıraktığı duygusal izleri yok sayıp bildiğimiz, tamamen irademizden bağımsız olarak çocukluktan beri öğrendiğimiz belirli kalıplara göre tepkiler veririz. Oysa duyguları bastırmak onlar yok etmez, onları yok saymak da sizi daha güçlü kılmaz. Geç kalmış sayılmazsınız, duygularınızı inkar etmeyin, ifade edin. Onlar sizin duygularınız, birakın konuşsunlar. 37. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerin hangisine ulaşılabilir? A) Duyguları yadsımak, insanın kendi varlık amacını reddetmesi sonucunu doğurur. Duygu dilinin özelliği duyguların toplumsal hayatın temeli olmasını engeller. c) Insanin duygusallik derecesi, yaşadığı toplumun kabullerinden bağımsızdır. D) Duyguları gizleme eğilimi, farkında olmadan geliştirilen bir davranış biçimidir dayatmalarından kurtulur. E) Insan, hislerini içinde yaşayarak çevresinden Sri ye aittir. Son Bu soruların telif hakları ir kişi, kurum veya kuruls
B
B
B
TYT
20. Dünyanın oluşumundan beri, sismik yönden aktif bu-
lunan bölgelerde depremlerin ardışık olarak oluştuğu
ve sonucundan da milyonlarca insanın ve barnakların
yok olduğu bilinmektedir. Bilindiği gibi yurdumuz dün-
yanın en etkin deprem kuşaklarından birinin üzerinde
bulunmaktadır. ---- Türkiye deprem tehlike haritasına
göre, ülkemizin %92'si deprem bölgeleri içerisinde bu-
lunmaktadır. Son 60 yıl içerisinde depremlerden; 58.000
vatandaşımız hayatını kaybetmiş, 122.000 kişi yara-
lanmış ve yaklaşık olarak 411.000 bina yıkılmış veya
ağır hasar görmüştür. Sonuç olarak denilebilir ki dep-
remlerden her yıl ortalama 1.000 vatandaşımız ölmek-
te ve 7.000 bina yıkılmaktadır.
Bu parçada boş bırakılan yere anlam akışına göre
aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) Geçmişte yurdumuzda birçok yıkıcı depremler ol-
duğu gibi gelecekte de sık sık oluşacak deprem-
lerle büyük can ve mal kaybına uğrayacağımız bir
gerçektir
B) Arazi yapısı genç ve hareketli olan ülkelerde dep-
rem olma ihtimali diğer ülkelere nazaran daha yük-
sektir
C) Deprem kuşağında yer alan ülkemizin, oluşabile-
cek depremlere karşı her zaman hazırlıklı olması
gerekmektedir
D) Deprem yıkıcı ve yok edici bir gerçektir. Türkiye bu-
lunduğu konum itibarıyla sıklıkla bu yıkıcılığa ma-
ruz kalmaktadır
E) Geçmişte Türkiye'nin yaşadığı depremler, gelecek-
te yaşanacak depremler için önlem alınması ge-
rektiğinin ciddi bir göstergesidir
2
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
B B B TYT 20. Dünyanın oluşumundan beri, sismik yönden aktif bu- lunan bölgelerde depremlerin ardışık olarak oluştuğu ve sonucundan da milyonlarca insanın ve barnakların yok olduğu bilinmektedir. Bilindiği gibi yurdumuz dün- yanın en etkin deprem kuşaklarından birinin üzerinde bulunmaktadır. ---- Türkiye deprem tehlike haritasına göre, ülkemizin %92'si deprem bölgeleri içerisinde bu- lunmaktadır. Son 60 yıl içerisinde depremlerden; 58.000 vatandaşımız hayatını kaybetmiş, 122.000 kişi yara- lanmış ve yaklaşık olarak 411.000 bina yıkılmış veya ağır hasar görmüştür. Sonuç olarak denilebilir ki dep- remlerden her yıl ortalama 1.000 vatandaşımız ölmek- te ve 7.000 bina yıkılmaktadır. Bu parçada boş bırakılan yere anlam akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) Geçmişte yurdumuzda birçok yıkıcı depremler ol- duğu gibi gelecekte de sık sık oluşacak deprem- lerle büyük can ve mal kaybına uğrayacağımız bir gerçektir B) Arazi yapısı genç ve hareketli olan ülkelerde dep- rem olma ihtimali diğer ülkelere nazaran daha yük- sektir C) Deprem kuşağında yer alan ülkemizin, oluşabile- cek depremlere karşı her zaman hazırlıklı olması gerekmektedir D) Deprem yıkıcı ve yok edici bir gerçektir. Türkiye bu- lunduğu konum itibarıyla sıklıkla bu yıkıcılığa ma- ruz kalmaktadır E) Geçmişte Türkiye'nin yaşadığı depremler, gelecek- te yaşanacak depremler için önlem alınması ge- rektiğinin ciddi bir göstergesidir 2
ğuna
30, Tarım arazilerinin azalması, köyden kente göçün hızla
artması tarımda verimliliği; birim alandan elde edilen
tarımsal üretimin artırılmasını gerekli kılmaktadır. 2050
yılına gelindiğinde dünya nüfusunun 9.7 milyar kişi ola-
cağı öngörüsü de nüfusu besleyebilmek için dünyanın
tarımsal üretimde en az %70'lik bir artış gerçekleşti-
rilmesine dikkat çekmektedir. Bu durumda tarımda ve-
rimliliği artırabilmek için teknolojiyi kullanmamız kaçı-
nılmazdır.
Bu parçaya dayanarak aşağıdakilerden hangisi söy-
lenebilir?
A) Tarım arazilerinin verimli kullanımı gelecek yılların
en önemli tartışma konusu olacaktır.
B) Tarımsal üretimde, daha az girdiyle daha fazla çık-
tı elde edilmesini sağlayacak her teknoloji önem
taşımaktadır.
C) Teknolojiden yararlanmada genel olarak önceliğin
her zaman tarıma verilmesi gerekir.
D) Tarımsal faaliyetlerin yapılacağı arazide, üretimin,
tekniğine uygun olarak yapılması gerekmektedir.
E) Tarımda verimliliği artıracak yöntemlerin başında
teknoloji gelmektedir.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
ğuna 30, Tarım arazilerinin azalması, köyden kente göçün hızla artması tarımda verimliliği; birim alandan elde edilen tarımsal üretimin artırılmasını gerekli kılmaktadır. 2050 yılına gelindiğinde dünya nüfusunun 9.7 milyar kişi ola- cağı öngörüsü de nüfusu besleyebilmek için dünyanın tarımsal üretimde en az %70'lik bir artış gerçekleşti- rilmesine dikkat çekmektedir. Bu durumda tarımda ve- rimliliği artırabilmek için teknolojiyi kullanmamız kaçı- nılmazdır. Bu parçaya dayanarak aşağıdakilerden hangisi söy- lenebilir? A) Tarım arazilerinin verimli kullanımı gelecek yılların en önemli tartışma konusu olacaktır. B) Tarımsal üretimde, daha az girdiyle daha fazla çık- tı elde edilmesini sağlayacak her teknoloji önem taşımaktadır. C) Teknolojiden yararlanmada genel olarak önceliğin her zaman tarıma verilmesi gerekir. D) Tarımsal faaliyetlerin yapılacağı arazide, üretimin, tekniğine uygun olarak yapılması gerekmektedir. E) Tarımda verimliliği artıracak yöntemlerin başında teknoloji gelmektedir.
(Reccizade m. Ekrem
11. Ta'lim-i Edebiyat'ı her gün okuyorum. Bana senin maka-
len değil, hayalin bile bir ders-i edebdir. Yazdığın şeyler-
den istifade ettiğim gibi seni düşünmekten de mustefid
olurum çünkü memleketimizde benim istidadımı bi-hak-
kin takdir edenlerin -ikincisi diyemem- birincilerindensin.
Aile-i edebiyat içinde bir yetim olduğum hâlde Kemal ile
sen bana peder, birader oldunuz. Seni daha öğrenmedi-
ģime nasıl hükmedersin, bilemem.
Bu parça için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Вir mektuptan alınmıştır.
B) Muhataba olan sevgi ve hürmet dile getirilmektedir.
C) Söz oyununa başvurulmuştur.
Muallim Naciye yazılmıştır.
Bir değerlendirme yapılmıştır.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
(Reccizade m. Ekrem 11. Ta'lim-i Edebiyat'ı her gün okuyorum. Bana senin maka- len değil, hayalin bile bir ders-i edebdir. Yazdığın şeyler- den istifade ettiğim gibi seni düşünmekten de mustefid olurum çünkü memleketimizde benim istidadımı bi-hak- kin takdir edenlerin -ikincisi diyemem- birincilerindensin. Aile-i edebiyat içinde bir yetim olduğum hâlde Kemal ile sen bana peder, birader oldunuz. Seni daha öğrenmedi- ģime nasıl hükmedersin, bilemem. Bu parça için aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Вir mektuptan alınmıştır. B) Muhataba olan sevgi ve hürmet dile getirilmektedir. C) Söz oyununa başvurulmuştur. Muallim Naciye yazılmıştır. Bir değerlendirme yapılmıştır.
26. Gazeteci: Gençliğinizde yakın olduğunuz sinemadan bir
süredir uzak kaldığınızı üzülerek gözlemliyoruz.
Romancı: Benim eski yıllarda tutkun olduğum sinemayla
bugün gelinen nokta birbirine uymuyor. Daha çok, yeni bir
sinema var; ben demode kalmış bir sinemanın hayrani-
yim.
Gazeteci: Mutsuz, sıkça yalan söyleyen bir çocukmuşsu-
nuz.
Romancı: Çocukken yalanlarım durmadan yakalanırdı,
niye bu kadar yalan söylediğimi bir türlü çözemiyordum.
Bir dostum, bir gün “Onlar yalan değildi, sen daha çocuk-
luğunda hikâye yazmaya çalışıyordun." dedi. Çok zarif
»
değil mi?
Aşağıdaki yargılardan hangisinin bu diyalogdaki ro-
mancının sanat veya hayat anlayışıyla örtüştüğü söy-
lenebilir?
A) Yalan söylemek, edebiyatın en büyük erdemidir çün-
kü edebiyat sahtedir.
B) Zarif bir şekilde yalan söyleyebiliyorsanız yalan tama-
men zararsızdır.
C) Çocukluğunda öykü yazmak, gerçek bir yazarın ilk ve
tek işaretidir.
D) Roman yazarı, sanat anlayışına uymayan bir sinema
anlayışını reddedebilir.
E) Sinema ve edebiyat birbiriyle hiçbir şekilde yakınlık
kurmamalıdır.
karekök
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
26. Gazeteci: Gençliğinizde yakın olduğunuz sinemadan bir süredir uzak kaldığınızı üzülerek gözlemliyoruz. Romancı: Benim eski yıllarda tutkun olduğum sinemayla bugün gelinen nokta birbirine uymuyor. Daha çok, yeni bir sinema var; ben demode kalmış bir sinemanın hayrani- yim. Gazeteci: Mutsuz, sıkça yalan söyleyen bir çocukmuşsu- nuz. Romancı: Çocukken yalanlarım durmadan yakalanırdı, niye bu kadar yalan söylediğimi bir türlü çözemiyordum. Bir dostum, bir gün “Onlar yalan değildi, sen daha çocuk- luğunda hikâye yazmaya çalışıyordun." dedi. Çok zarif » değil mi? Aşağıdaki yargılardan hangisinin bu diyalogdaki ro- mancının sanat veya hayat anlayışıyla örtüştüğü söy- lenebilir? A) Yalan söylemek, edebiyatın en büyük erdemidir çün- kü edebiyat sahtedir. B) Zarif bir şekilde yalan söyleyebiliyorsanız yalan tama- men zararsızdır. C) Çocukluğunda öykü yazmak, gerçek bir yazarın ilk ve tek işaretidir. D) Roman yazarı, sanat anlayışına uymayan bir sinema anlayışını reddedebilir. E) Sinema ve edebiyat birbiriyle hiçbir şekilde yakınlık kurmamalıdır. karekök
17. Bu “On Film” anketi başlangıç yıllarında beni de epey oya-
lamıştı. Birkaç kez liste yapma girişimim olduğunu anımsi-
yorum. Genel anketlerin etkisi altındaydım. Listemde eski
filmler ağır basardı. Faruk'un sorusu üzerine düşünmeye
başlayınca gördüm ki insan 50'yi geçince listesi tam anla-
mıyla kişiselleşiyor, geleneksel anketlerin yaklaşımından
etkilenmiyor pek. Kendi izleyici olma tarihiniz öne geçiyor;
dolayısıyla döneminizin ürünlerinin sinema tarihi ölçülerini
hafifçe yana iten bir etkisi olduğunu görüyorsunuz.
Bu parçada asıl vurgulanmak istenen aşağıdakilerden
hangisidir?
COZ KAZAN
A) En iyi filmleri tespit etmek için anketlerden yararlanmak
gerekir.
B) İnsan ancak izlediklerinden bir seçme yapabilir.
C) İnsanın düşüncesi başkalarının yönlendirmesiyle deği-
şebilir.
D) İnsan yaşlandıkça beklentileri azalır.
Eski filmler klasikleştiği için değerini her zaman korumuş-
tur.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
17. Bu “On Film” anketi başlangıç yıllarında beni de epey oya- lamıştı. Birkaç kez liste yapma girişimim olduğunu anımsi- yorum. Genel anketlerin etkisi altındaydım. Listemde eski filmler ağır basardı. Faruk'un sorusu üzerine düşünmeye başlayınca gördüm ki insan 50'yi geçince listesi tam anla- mıyla kişiselleşiyor, geleneksel anketlerin yaklaşımından etkilenmiyor pek. Kendi izleyici olma tarihiniz öne geçiyor; dolayısıyla döneminizin ürünlerinin sinema tarihi ölçülerini hafifçe yana iten bir etkisi olduğunu görüyorsunuz. Bu parçada asıl vurgulanmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? COZ KAZAN A) En iyi filmleri tespit etmek için anketlerden yararlanmak gerekir. B) İnsan ancak izlediklerinden bir seçme yapabilir. C) İnsanın düşüncesi başkalarının yönlendirmesiyle deği- şebilir. D) İnsan yaşlandıkça beklentileri azalır. Eski filmler klasikleştiği için değerini her zaman korumuş- tur.
23. Ütopia adlı eserinde Thomas Moore, önce İngiltere'nin
o zamanki sosyal yapısını eleştirmeye girişir. Ona göre,
o günlerdeki İngiltere'nin en kötü yönü, mal ve mülkün
sayıca az, zengin, işsiz güçsüz bir sınıfın elinde
toplanmış olmasıdır. Bu yüzden halkın büyük bir kısmı,
hem maddi hem de ahlaki bir yoksulluk içine
düşmüştür. Bu durumdan kurtulmanın biricik yolu,
Thomas Moore'a göre, özel mülkiyetin kaldırılmasıdır.
İşte bu ideal durum, sözde Ütopia adlı bir adadaki
devlette gerçekleşmiştir.
25. Şairi
olara
Anc
değ
taşı
bira
ola
He
ed
sir
ge
bc
Bu parçada söz edilen Thomas Moore'un Ütopia'sı
ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
B
S
A) Olması gerekeni belirleyen ideal yaklaşımların
bulunduğu
B) Mülkiyet ortaklığına dayanan bir yaşantı tasarımı
olduğu
Çağın içinde bulunduğu koşullardan etkilendiği
D) Gerçekleşmesi mümkün olmayan düşüncelere
dayandığı
E) Devletin ortaya çıkışını açıklayan gerçekçi görüşleri
içerdiği
IYAYINLARI
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
23. Ütopia adlı eserinde Thomas Moore, önce İngiltere'nin o zamanki sosyal yapısını eleştirmeye girişir. Ona göre, o günlerdeki İngiltere'nin en kötü yönü, mal ve mülkün sayıca az, zengin, işsiz güçsüz bir sınıfın elinde toplanmış olmasıdır. Bu yüzden halkın büyük bir kısmı, hem maddi hem de ahlaki bir yoksulluk içine düşmüştür. Bu durumdan kurtulmanın biricik yolu, Thomas Moore'a göre, özel mülkiyetin kaldırılmasıdır. İşte bu ideal durum, sözde Ütopia adlı bir adadaki devlette gerçekleşmiştir. 25. Şairi olara Anc değ taşı bira ola He ed sir ge bc Bu parçada söz edilen Thomas Moore'un Ütopia'sı ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? B S A) Olması gerekeni belirleyen ideal yaklaşımların bulunduğu B) Mülkiyet ortaklığına dayanan bir yaşantı tasarımı olduğu Çağın içinde bulunduğu koşullardan etkilendiği D) Gerçekleşmesi mümkün olmayan düşüncelere dayandığı E) Devletin ortaya çıkışını açıklayan gerçekçi görüşleri içerdiği IYAYINLARI
A) 1.
C) III.
D) IV.
E) V.
ndeki altı çizili
kındır?
bu akımın, bu
ere göre seçin.
19. "Bir işe girişirken şartların olgunlaşmasını
beklemek, ona en uygun ani kollamak başarının
temel anahtarıdır." düşüncesini açıklayan ve
destekleyen bir yazı yazmanız gerekirse bu
yazıda aşağıdakilerden hangisini özellikle
vurgulamak istersiniz?
bu saygısızlığı
erine, önüne
na kullanışlı.
biri de
A) Bir işte başarılı olmanın büyük bir cesaret
gerektirdiğini
B) Bir işe başlarken tereddüdün insanı başarısızlığa
götüreceğini
C) Şartların ancak kendisine şanslar yaratarak
olgunlaştırılabileceğini
D) Zamanlamanın başarı için çok önemli olduğunu
E) İş seçiminde araştırmanın çok önemli olduğunu
erinin yani
irir. (III)
El araştırma
f
siminin
20. (I) Yemeğinizi yedikten sonra, köyün kale ve
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
A) 1. C) III. D) IV. E) V. ndeki altı çizili kındır? bu akımın, bu ere göre seçin. 19. "Bir işe girişirken şartların olgunlaşmasını beklemek, ona en uygun ani kollamak başarının temel anahtarıdır." düşüncesini açıklayan ve destekleyen bir yazı yazmanız gerekirse bu yazıda aşağıdakilerden hangisini özellikle vurgulamak istersiniz? bu saygısızlığı erine, önüne na kullanışlı. biri de A) Bir işte başarılı olmanın büyük bir cesaret gerektirdiğini B) Bir işe başlarken tereddüdün insanı başarısızlığa götüreceğini C) Şartların ancak kendisine şanslar yaratarak olgunlaştırılabileceğini D) Zamanlamanın başarı için çok önemli olduğunu E) İş seçiminde araştırmanın çok önemli olduğunu erinin yani irir. (III) El araştırma f siminin 20. (I) Yemeğinizi yedikten sonra, köyün kale ve
B
7
e
25. Tamamlanmamış roman ifadesi, büyük ölçüde kendi kendi-
sini açıklayan bir kavram olduğu için çoğu zaman detaylı
olarak analiz edilmez. Bir yazar, bir roman yazmaya başlar
ve bir noktadan sonra ya kendi tercihlyle ya da kendi kont-
rolü dışında bir sebeple bu romanı yarım bırakır. Edebiyat
eserlerinin yanm kalmasının en önemli sebebi olarak yazar-
larin kitaplarını tamamlayamadan hayatını kaybetmeleri gös-
terilebilir. Bu romanlar, özellikle söz konusu olan taninmis
yazarlar olduğunda, yazarlann akrabalan veya yayıncılanta-
rafından elden geçirilip okuyucuya sunulabilir. Ömeğin Türk
edebiyatında Yusuf Atılgan, Oğuz Atay, Ahmet Hamdi Tan-
pinar gibi pek çok önemli yazarın, hayatlarını kaybettikleri
için yayımlayamadıkları eserleri bulunur.
Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
A) Tamamlanmamış roman kavramının ayrıntılı çözümle-
meye uygun olmadığına
B) Türk edebiyatında tanınmış yazarların da yarım kalmış
eserleri bulunduğuna
C) Yazarların yaşamlarını yitirmesinin eserlerinin yarıda kal-
masına neden olduğuna
D) Bazı eserlerin yarım kalmasına yazarları tarafından ka-
rar verildiğine
E) Tamamlanmamış olsa da bazı eserlerin kişi veya kurum-
larca yayımlanabildiğine
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
B 7 e 25. Tamamlanmamış roman ifadesi, büyük ölçüde kendi kendi- sini açıklayan bir kavram olduğu için çoğu zaman detaylı olarak analiz edilmez. Bir yazar, bir roman yazmaya başlar ve bir noktadan sonra ya kendi tercihlyle ya da kendi kont- rolü dışında bir sebeple bu romanı yarım bırakır. Edebiyat eserlerinin yanm kalmasının en önemli sebebi olarak yazar- larin kitaplarını tamamlayamadan hayatını kaybetmeleri gös- terilebilir. Bu romanlar, özellikle söz konusu olan taninmis yazarlar olduğunda, yazarlann akrabalan veya yayıncılanta- rafından elden geçirilip okuyucuya sunulabilir. Ömeğin Türk edebiyatında Yusuf Atılgan, Oğuz Atay, Ahmet Hamdi Tan- pinar gibi pek çok önemli yazarın, hayatlarını kaybettikleri için yayımlayamadıkları eserleri bulunur. Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Tamamlanmamış roman kavramının ayrıntılı çözümle- meye uygun olmadığına B) Türk edebiyatında tanınmış yazarların da yarım kalmış eserleri bulunduğuna C) Yazarların yaşamlarını yitirmesinin eserlerinin yarıda kal- masına neden olduğuna D) Bazı eserlerin yarım kalmasına yazarları tarafından ka- rar verildiğine E) Tamamlanmamış olsa da bazı eserlerin kişi veya kurum- larca yayımlanabildiğine