Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Görüşme BaşlatPaketleri İncele

Paragrafta Konu-Ana Düşünce Soruları

Şiir, sonsuzluk kervanına yüklenen hazinelerdir. Hazine-
nin kimde ne fayda sağlayacağını bilemez şair. Sadece
fayda mı? Kaç gönle dokunup kaç yaşamı felç edeceğini
de kestiremez. Bir külçe altın düşünün. Defalarca alınıp
satılır. Kiminin yarasını sarar kimine yaşama sevinci verir
kimine de her an uçup gidecek bir kuş misali hafif gelir.
İşte şiirdeki duygular da böyledir. Kimden duysanız onun
yüreğiyle kavrulup gelir size. Şair mi? Çoktan kervanı kay-
bolmuştur ufuklarda. Tekrar onu kucaklayıp aynı kokuyu
iliklerine çekmeye çalışmaz. Bilir ki dile düşen dillenir. Bir
nehir gibi ya karışır çoğalır ya da toprakta nemlenir.
30.Bu parçada şairin altı çizili sözle anlatmak istediğine
benzer ifade aşağıdakilerin hangisinde vardır?
A) En güzel türküyü zaman söyler
Lakin sensizlik türküsü beni helak eyler
B) Sevmedi benim gibi seni kimseler
Bilirim herkes kendince aşkı irdeler
C) Sesinde titrediğim anı unutmam
Alevle sarsalar beni yine de yanmam
D) İşvene sadık kalmaya ant içtim ey can
Sana hasret kalmak değil mi heyecan
E) Bir hatıra kalsın bizden geriye
Şiirimde sadece sen ve ben kafiye
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
Şiir, sonsuzluk kervanına yüklenen hazinelerdir. Hazine- nin kimde ne fayda sağlayacağını bilemez şair. Sadece fayda mı? Kaç gönle dokunup kaç yaşamı felç edeceğini de kestiremez. Bir külçe altın düşünün. Defalarca alınıp satılır. Kiminin yarasını sarar kimine yaşama sevinci verir kimine de her an uçup gidecek bir kuş misali hafif gelir. İşte şiirdeki duygular da böyledir. Kimden duysanız onun yüreğiyle kavrulup gelir size. Şair mi? Çoktan kervanı kay- bolmuştur ufuklarda. Tekrar onu kucaklayıp aynı kokuyu iliklerine çekmeye çalışmaz. Bilir ki dile düşen dillenir. Bir nehir gibi ya karışır çoğalır ya da toprakta nemlenir. 30.Bu parçada şairin altı çizili sözle anlatmak istediğine benzer ifade aşağıdakilerin hangisinde vardır? A) En güzel türküyü zaman söyler Lakin sensizlik türküsü beni helak eyler B) Sevmedi benim gibi seni kimseler Bilirim herkes kendince aşkı irdeler C) Sesinde titrediğim anı unutmam Alevle sarsalar beni yine de yanmam D) İşvene sadık kalmaya ant içtim ey can Sana hasret kalmak değil mi heyecan E) Bir hatıra kalsın bizden geriye Şiirimde sadece sen ve ben kafiye
k
35-36. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız.
Büyük yazar ve şairler, çoğu zaman yapıtlarının ve
yarattıkları kahramanların gölgesinde kalır. Tutkulu
bir edebiyat âşığı değilseniz uzak geçmişte yaşamış
edebiyatçılar hakkında sıralayabileceğiniz dişe
dokunur bilgilerin sayısı bir elin parmaklarını geçmez,
bildikleriniz de klişelerden ibarettir Ölümsüz.romanların
yaratıcılarını aslında tanımayız. Çoğumuz için klasik
edebiyat yapıtlarının arkasında nefes almış, bizim
çektiğimiz acıların ve sevinçlerin benzerlerini yaşamış
gerçek insanlar değil: soyut denebilecek belirsiz
gölgeler vardır sanki. Birileri bize sevdiğimiz yazarların
onları kimselere benzemez kılan. hayranlık duyulacak
yönlerini anlatsa, sonra üzerine de bir miktar zaaf.
serpiştirse, o kişinin sahici biri olduğunu görsek fena mi
olurdu?
35. Bu parçadan hareketle,
I. Haklarında bilinenlerin yetersiz olması
II. Okurların, yazarla ilgili gizemlerin eserleri
büyüttüğüne inanması
III. Yazarın, kahramanını öne çıkarmak için kendini
geri plana itmesi
IV. Eserdeki kahramanların yazarından daha görünür
hâle gelmesi
yargılarından hangileri büyük yazarları
tanımayışımızın nedenlerinden biri değildir?
A) Yalnız I
B) Yalnız III
C) II ve III
D) Ilve TV
E) III ve IV
36. Bu parçadan aşağıdakilerden hangisine
ulaşılamaz?
A) Yazarın amacı kendini değil, kahramanını öne
íkarmaktır.
B) Edebiyata özel ilgi duymayanlar, sanatçılara dair
sıradan bilgilere sahiptir.
C) Okurun zihnindeki yazar; bir silüetten farksız,
gerçeklikten uzak kişilerdir.
D) Okur, yazarın kendi gibi gerçek bir varlık olduğunu
görmek ister.
Büyük yapıtların bilinirliği, zamanla yazarlarını
aşacak noktaya gelir.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
k 35-36. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Büyük yazar ve şairler, çoğu zaman yapıtlarının ve yarattıkları kahramanların gölgesinde kalır. Tutkulu bir edebiyat âşığı değilseniz uzak geçmişte yaşamış edebiyatçılar hakkında sıralayabileceğiniz dişe dokunur bilgilerin sayısı bir elin parmaklarını geçmez, bildikleriniz de klişelerden ibarettir Ölümsüz.romanların yaratıcılarını aslında tanımayız. Çoğumuz için klasik edebiyat yapıtlarının arkasında nefes almış, bizim çektiğimiz acıların ve sevinçlerin benzerlerini yaşamış gerçek insanlar değil: soyut denebilecek belirsiz gölgeler vardır sanki. Birileri bize sevdiğimiz yazarların onları kimselere benzemez kılan. hayranlık duyulacak yönlerini anlatsa, sonra üzerine de bir miktar zaaf. serpiştirse, o kişinin sahici biri olduğunu görsek fena mi olurdu? 35. Bu parçadan hareketle, I. Haklarında bilinenlerin yetersiz olması II. Okurların, yazarla ilgili gizemlerin eserleri büyüttüğüne inanması III. Yazarın, kahramanını öne çıkarmak için kendini geri plana itmesi IV. Eserdeki kahramanların yazarından daha görünür hâle gelmesi yargılarından hangileri büyük yazarları tanımayışımızın nedenlerinden biri değildir? A) Yalnız I B) Yalnız III C) II ve III D) Ilve TV E) III ve IV 36. Bu parçadan aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? A) Yazarın amacı kendini değil, kahramanını öne íkarmaktır. B) Edebiyata özel ilgi duymayanlar, sanatçılara dair sıradan bilgilere sahiptir. C) Okurun zihnindeki yazar; bir silüetten farksız, gerçeklikten uzak kişilerdir. D) Okur, yazarın kendi gibi gerçek bir varlık olduğunu görmek ister. Büyük yapıtların bilinirliği, zamanla yazarlarını aşacak noktaya gelir.
8
12
ge
Sönmüş bir volkanik dağ olan Erciyes'in karlı zirvelerine doğ-
ru yükseldikçe dümdüz bir çarşafı anımsatan Kayseri Ovası
ayaklarınızın altında serilecek. İki binli metrelere ulaştığınızda
Kapadokya Vadisi'nin eşsiz kıvrımlarıyla tanışacaksınız. Er-
ciyes; kolay yapışmayan yumuşak kanı, her seviye sporcuya
uygun pistleri ve ekonomik konaklama seçenekleri ile kayak
merkezlerinin yeni gözdelerinden. Son yıllarda yürütülen hum-
malı çalışmalar sonucunda adeta yeniden doğmuş bir cazibe
merkezi.
Bu parçada anlatılanlardan hareketle aşağıdakilerden han-
gisine ulaşılamaz?
A) Erciyes Dağı, faaliyetini tamamlamış bir yanardağdır.
B) Kayseri, Erciyes Dağı'nın zirvelerinden kuşbakışı izlenebilir.
C) Erciyes Dağı, daha yükseklerine çıkıldıkça farklı manzara-
arr seyre sunar.
D) Erciyes Dağı, son yıllarda yapılan çalışmalarla kayak mer-
kezine dönüştürülmüştür.
Her seviyeden sporcuya kayak yapma imkânı sunan Erci-
yes Dağı, ekonomik konaklama imkânları da sunmaktadır.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
8 12 ge Sönmüş bir volkanik dağ olan Erciyes'in karlı zirvelerine doğ- ru yükseldikçe dümdüz bir çarşafı anımsatan Kayseri Ovası ayaklarınızın altında serilecek. İki binli metrelere ulaştığınızda Kapadokya Vadisi'nin eşsiz kıvrımlarıyla tanışacaksınız. Er- ciyes; kolay yapışmayan yumuşak kanı, her seviye sporcuya uygun pistleri ve ekonomik konaklama seçenekleri ile kayak merkezlerinin yeni gözdelerinden. Son yıllarda yürütülen hum- malı çalışmalar sonucunda adeta yeniden doğmuş bir cazibe merkezi. Bu parçada anlatılanlardan hareketle aşağıdakilerden han- gisine ulaşılamaz? A) Erciyes Dağı, faaliyetini tamamlamış bir yanardağdır. B) Kayseri, Erciyes Dağı'nın zirvelerinden kuşbakışı izlenebilir. C) Erciyes Dağı, daha yükseklerine çıkıldıkça farklı manzara- arr seyre sunar. D) Erciyes Dağı, son yıllarda yapılan çalışmalarla kayak mer- kezine dönüştürülmüştür. Her seviyeden sporcuya kayak yapma imkânı sunan Erci- yes Dağı, ekonomik konaklama imkânları da sunmaktadır.
şağı-
adığı
iştir.
elen-
Ş-
4.
çıkarılır?
A) Uzun dalışlar esnasında bütün deniz canlılarının nabız-
larının kendiliğinden düşmesinin nedeni, deniz altında
oksijen sıkıntısının yaşanmasıdır.
B) Deniz canlıları, özellikle yunuslar oksijen ihtiyaçlarını uzun
dalışlardan önce karşılamaktadır.
C) Uzun dalışlar, deniz canlılarının ortak davranışlar geliş-
tirmelerini gerektirmektedir.
D) Dalış esnasında bazı deniz canlıları bir gereklilik üzerine
istemli olarak nabızlarını düşürmektedir.
E) Deniz altındaki oksijen ihtiyaçlarını ayarlayabilmeleri deniz
canlılarının zeki olduğunu göstermektedir.
I. İnsanlığın varoluş ve yaşam serüveni göz önüne alın-
dığında bugün ulaşılan gelişmişlik düzeyi bir tecrübe
birikiminin ürünüdür.
II. Geçmiş ve gelecek bilincine sahip tek varlık olan insan,
tecrübeleri geçmişten cesaret alarak öğrenir ve bunu
gelecek nesillere aktarır.
Yukarıda verilen II numaralı cümleyle ilgili olarak aşağı-
dakilerden hangisi söylenebilir?
A) I. cümlede anlatılan durumun koşulu belirtilmektedir.
B) I. cümledeki açıklamayla çelişen bir bilgi sunulmaktadır.
C) I. cümlede belirtilen düşünce desteklenmektedir.
D) I. cümlede ifade edilen görüşün nedenleri farklı bir üslupla
anlatılmaktadır.
E) I. cümlede söylenenler farklı örnekler üzerinden somut-
laştırılmaktadır.
35
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
şağı- adığı iştir. elen- Ş- 4. çıkarılır? A) Uzun dalışlar esnasında bütün deniz canlılarının nabız- larının kendiliğinden düşmesinin nedeni, deniz altında oksijen sıkıntısının yaşanmasıdır. B) Deniz canlıları, özellikle yunuslar oksijen ihtiyaçlarını uzun dalışlardan önce karşılamaktadır. C) Uzun dalışlar, deniz canlılarının ortak davranışlar geliş- tirmelerini gerektirmektedir. D) Dalış esnasında bazı deniz canlıları bir gereklilik üzerine istemli olarak nabızlarını düşürmektedir. E) Deniz altındaki oksijen ihtiyaçlarını ayarlayabilmeleri deniz canlılarının zeki olduğunu göstermektedir. I. İnsanlığın varoluş ve yaşam serüveni göz önüne alın- dığında bugün ulaşılan gelişmişlik düzeyi bir tecrübe birikiminin ürünüdür. II. Geçmiş ve gelecek bilincine sahip tek varlık olan insan, tecrübeleri geçmişten cesaret alarak öğrenir ve bunu gelecek nesillere aktarır. Yukarıda verilen II numaralı cümleyle ilgili olarak aşağı- dakilerden hangisi söylenebilir? A) I. cümlede anlatılan durumun koşulu belirtilmektedir. B) I. cümledeki açıklamayla çelişen bir bilgi sunulmaktadır. C) I. cümlede belirtilen düşünce desteklenmektedir. D) I. cümlede ifade edilen görüşün nedenleri farklı bir üslupla anlatılmaktadır. E) I. cümlede söylenenler farklı örnekler üzerinden somut- laştırılmaktadır. 35
32. İnsanlar. "Ne yersen o olursun." diyorlar. Buna göre, bedeninizi
oluşturan moleküllerden ibaretsiniz. Ancak, burada bir sorun
var. Bu moleküller sürekli olarak değişim içinde. Her saniye,
nefes alıp vererek, terleyerek, gözyaşı dökerek bir sürü mole-
külü dışarı atıyor; yerine yenilerini ediniyorsunuz. Siz biraz önce
bu satırları okumaya başlayanla aynı kişisiniz fakat molekülleri-
niz aynı değil. O hâlde siz sadece moleküllerinizden ibaret ola-
mazsınız.
Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangi-
sidir?
A) Moleküllerimizin yaptığımız her eyleme bağlı olarak değişen
bir döngü içinde olduğu
B) Bedenimizin moleküllerden oluşan mekanik bir yapıya sahip
olduğu
C) Moleküllerimiz sürekli değiştiğinden bedenimizin de buna
bağlı olarak değiştiği
D) Madde olarak sürekli değişsek de bizde maddeden başka
soyut yönlerin de var olduğu
E) İnsanları beslendikleri yiyeceklerin niteliklerinin şekillendir-
diği
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
32. İnsanlar. "Ne yersen o olursun." diyorlar. Buna göre, bedeninizi oluşturan moleküllerden ibaretsiniz. Ancak, burada bir sorun var. Bu moleküller sürekli olarak değişim içinde. Her saniye, nefes alıp vererek, terleyerek, gözyaşı dökerek bir sürü mole- külü dışarı atıyor; yerine yenilerini ediniyorsunuz. Siz biraz önce bu satırları okumaya başlayanla aynı kişisiniz fakat molekülleri- niz aynı değil. O hâlde siz sadece moleküllerinizden ibaret ola- mazsınız. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangi- sidir? A) Moleküllerimizin yaptığımız her eyleme bağlı olarak değişen bir döngü içinde olduğu B) Bedenimizin moleküllerden oluşan mekanik bir yapıya sahip olduğu C) Moleküllerimiz sürekli değiştiğinden bedenimizin de buna bağlı olarak değiştiği D) Madde olarak sürekli değişsek de bizde maddeden başka soyut yönlerin de var olduğu E) İnsanları beslendikleri yiyeceklerin niteliklerinin şekillendir- diği
VOO
3. (1) Felsefi eserler de edebî eserlerde gö-
rüldüğü gibi bireysel bir çabanın, ortaya
belli bir ürün koyma kaygısının sonucu-
dur. (II) Ancak edebî eserde estetik zev-
ke önem verildiği için yazarın üslubu ve
edebî zevk anlayışı eserde belirgindir.
(III) Felsefi eserde ise amaç estetik zevk
olmadığı için kullanılan dil soyut ve kuru
olmakla birlikte akıl yürütme ve mantik-
sal çözümlemeler yoğundur. (IV) Felsefe
ve edebiyat, varoluş meselesini ele alan
metinler üreten iki sanat türü olduğundan
birbiriyle temas hâlindedir. (V) Edebiyat,
kavram analizlerinden uzaklaşarak olay-
lari somut bir hâle sokmak suretiyle felse-
fenin soyutluğunu ve kuruluğunu giderir.
Bu parçadaki numaralanmış cümleler-
den hangisi düşüncenin akışını boz-
maktadır?
A) I B) II C) III D) IV (E) V
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
VOO 3. (1) Felsefi eserler de edebî eserlerde gö- rüldüğü gibi bireysel bir çabanın, ortaya belli bir ürün koyma kaygısının sonucu- dur. (II) Ancak edebî eserde estetik zev- ke önem verildiği için yazarın üslubu ve edebî zevk anlayışı eserde belirgindir. (III) Felsefi eserde ise amaç estetik zevk olmadığı için kullanılan dil soyut ve kuru olmakla birlikte akıl yürütme ve mantik- sal çözümlemeler yoğundur. (IV) Felsefe ve edebiyat, varoluş meselesini ele alan metinler üreten iki sanat türü olduğundan birbiriyle temas hâlindedir. (V) Edebiyat, kavram analizlerinden uzaklaşarak olay- lari somut bir hâle sokmak suretiyle felse- fenin soyutluğunu ve kuruluğunu giderir. Bu parçadaki numaralanmış cümleler- den hangisi düşüncenin akışını boz- maktadır? A) I B) II C) III D) IV (E) V
8. (1) Düşüncelerin, duyguların yazı ya da
söz olmaksızın beyinler arasında iletil-
mesine "telepati" deniyor. (II) Telepati bir
tür "duyular ötesi hissetme" olarak tanım-
lanabilir. (III) Telepati sözcüğü, eski Yu-
nancadaki "tele" (kulak) ve "pati" (duygu)
terimlerinden geliyor. (IV) Bu tanıma ba-
karak telepatinin yalnızca düşüncelerin
ve duyguların aktarılmasını değil, çeşitli
olayların önceden hissedilmesini de kap-
sadığını söyleyebiliriz. (V) İşitme, görme,
dokunma, koklama ve tat alma gibi beş
duyuya ek olarak altıncı bir duyu kabul
edilen bu özellik, Sigmund Freud'a göre,
baskılanmış eski bir özelliktir ve ancak
belirli koşullarda ortaya çıkar.
Bu parçadaki numaralanmış cümleler-
den hangisi düşüncenin akışını boz-
maktadır?
A) I
B) II C) III D) IV
E) V
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
8. (1) Düşüncelerin, duyguların yazı ya da söz olmaksızın beyinler arasında iletil- mesine "telepati" deniyor. (II) Telepati bir tür "duyular ötesi hissetme" olarak tanım- lanabilir. (III) Telepati sözcüğü, eski Yu- nancadaki "tele" (kulak) ve "pati" (duygu) terimlerinden geliyor. (IV) Bu tanıma ba- karak telepatinin yalnızca düşüncelerin ve duyguların aktarılmasını değil, çeşitli olayların önceden hissedilmesini de kap- sadığını söyleyebiliriz. (V) İşitme, görme, dokunma, koklama ve tat alma gibi beş duyuya ek olarak altıncı bir duyu kabul edilen bu özellik, Sigmund Freud'a göre, baskılanmış eski bir özelliktir ve ancak belirli koşullarda ortaya çıkar. Bu parçadaki numaralanmış cümleler- den hangisi düşüncenin akışını boz- maktadır? A) I B) II C) III D) IV E) V
7. Demek hayat böyle iki adım ilerisi bile görülmeyen sis-
li ve yalpalı bir denizdi. Tesadüflerin oyuncağı olacak
olduktan sonra ne diye bir irademiz vardı? Kullanma-
dıktan sonra göğsümüzü dolduran hisler ve kafamızda
kımıldayan düşünceler neye yarardı? Yaşayışımıza ve
etrafımıza şekilde vermek arzusuyla dünyaya gelmek-
ten ise hayatın ve muhitin verdiği şekli kolayca alacak
kadar boş ve yumuşak olmak daha rahat, daha makul
değil miydi?
Bu parçanın bütününde neden söz edilmektedir?
A) Insanların iki adım ilerisini bile göremediğinin
B) Kişinin kendi hayatının kontrolünü eline alması ge-
rektiği
C) Insanın yaşadıkları için sikayet etmemesi gerektiği
D) Kişinin çevresindekilerin hayatlarına uyması ge-
rektiği
E) Önemli olanın muhitin değil yaşanılan anın olduğu
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
7. Demek hayat böyle iki adım ilerisi bile görülmeyen sis- li ve yalpalı bir denizdi. Tesadüflerin oyuncağı olacak olduktan sonra ne diye bir irademiz vardı? Kullanma- dıktan sonra göğsümüzü dolduran hisler ve kafamızda kımıldayan düşünceler neye yarardı? Yaşayışımıza ve etrafımıza şekilde vermek arzusuyla dünyaya gelmek- ten ise hayatın ve muhitin verdiği şekli kolayca alacak kadar boş ve yumuşak olmak daha rahat, daha makul değil miydi? Bu parçanın bütününde neden söz edilmektedir? A) Insanların iki adım ilerisini bile göremediğinin B) Kişinin kendi hayatının kontrolünü eline alması ge- rektiği C) Insanın yaşadıkları için sikayet etmemesi gerektiği D) Kişinin çevresindekilerin hayatlarına uyması ge- rektiği E) Önemli olanın muhitin değil yaşanılan anın olduğu
7. Samuel Beckett "Ölüm bir günümüzü boş tutmamızı is-
tememiştir bizden." der. Ancak ölümün kenarda bekle-
diği zamanlar da olur. Böyle dönemlerde geçmiş ve ge-
lecek kavramları önemini yitirir ve bir anlamda, "şimdiki
zamanın gölgesinde" kalır. Adorno ve Edward Said sa-
natçının ölümün gölgesinde kaldığı bu dönemi "geçlik"
olarak tanımlar. Kitabın alt başlığı olan "Rüzgâra karşı
bne edebiyat ve müzik" hayata inatla tutunmaya çalışan sa-
natçının bu "geç" dönemdeki yaratma uğraşını anlatır.
Bu parçada altı çizili sözle asıl anlatılmak istenen
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Önemli olanın şimdiki zaman olduğu
B) Ölümün zamanının kestirilemezliği
C) Geleceğin öngörülemez olduğu
D) Ölümün her zaman hatırlanmasının gerekliliği
E) Geleceği anlamanın ölümle mümkün olduğu
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
7. Samuel Beckett "Ölüm bir günümüzü boş tutmamızı is- tememiştir bizden." der. Ancak ölümün kenarda bekle- diği zamanlar da olur. Böyle dönemlerde geçmiş ve ge- lecek kavramları önemini yitirir ve bir anlamda, "şimdiki zamanın gölgesinde" kalır. Adorno ve Edward Said sa- natçının ölümün gölgesinde kaldığı bu dönemi "geçlik" olarak tanımlar. Kitabın alt başlığı olan "Rüzgâra karşı bne edebiyat ve müzik" hayata inatla tutunmaya çalışan sa- natçının bu "geç" dönemdeki yaratma uğraşını anlatır. Bu parçada altı çizili sözle asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Önemli olanın şimdiki zaman olduğu B) Ölümün zamanının kestirilemezliği C) Geleceğin öngörülemez olduğu D) Ölümün her zaman hatırlanmasının gerekliliği E) Geleceği anlamanın ölümle mümkün olduğu
Osmanlı döneminde kız çocuklarının eğitim ve öğretimi ya
kendi evlerinde özel öğretmenlerle yapılıyordu ya da kamu
hizmeti yapan vakıflara bağlı sıbyan mektepleri aracılığıyla
yürütülüyordu. Müslüman halk, beş altı yaşındaki kız çocuklarını
öğretmenlere emanet ederek veya mekteplere yollayarak
dinî bilgileri öğrenmelerini sağlardı. Bu mekteplerin genellikle
ezberci yaklaşımı benimsemeleri, çocukların okuma-yazma
öğrenmelerinde başarısız olmalarına yol açardı. Zaten ailelerin
beklentileri de okuma-yazmadan ziyade temel dinî bilgiler ve
namaz surelerinin öğretilmesi yönündeydi.
3.
Bu parçadan Osmanlı'da sözü edilen dönemle ilgili
aşağıdakilerden hangisi çıkarılabilir?
A) Mekteplerdeki eğitim, ezberci yaklaşıma dayalıydı.
B) Aileler, erkek çocukların eğitimini daha çok önemserlerdi.
C) Kimi aileler kız çocuklarına evde eğitim aldırırdı.
Pos
fanta
bire
yap
ha
iç
5.
D) Sibyan mektepleri özel vakıflara bağlıydı.
E) Müslüman halk, her yaştan kız çocuğunu mekteplere dinî
eğitim amacıyla gönderirdi.
C
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
Osmanlı döneminde kız çocuklarının eğitim ve öğretimi ya kendi evlerinde özel öğretmenlerle yapılıyordu ya da kamu hizmeti yapan vakıflara bağlı sıbyan mektepleri aracılığıyla yürütülüyordu. Müslüman halk, beş altı yaşındaki kız çocuklarını öğretmenlere emanet ederek veya mekteplere yollayarak dinî bilgileri öğrenmelerini sağlardı. Bu mekteplerin genellikle ezberci yaklaşımı benimsemeleri, çocukların okuma-yazma öğrenmelerinde başarısız olmalarına yol açardı. Zaten ailelerin beklentileri de okuma-yazmadan ziyade temel dinî bilgiler ve namaz surelerinin öğretilmesi yönündeydi. 3. Bu parçadan Osmanlı'da sözü edilen dönemle ilgili aşağıdakilerden hangisi çıkarılabilir? A) Mekteplerdeki eğitim, ezberci yaklaşıma dayalıydı. B) Aileler, erkek çocukların eğitimini daha çok önemserlerdi. C) Kimi aileler kız çocuklarına evde eğitim aldırırdı. Pos fanta bire yap ha iç 5. D) Sibyan mektepleri özel vakıflara bağlıydı. E) Müslüman halk, her yaştan kız çocuğunu mekteplere dinî eğitim amacıyla gönderirdi. C
YKS-PARAGRAF
İbn-i Haldun'un Mukaddimesi 18. yüzyıl so-
nunda Pirizade Mehmet Sadık tarafından çevrile-
rek Türkçeye kazandırılmıştır. Klasik Arap ve İran
edebiyatının Türkçedeki en iyi tercüme ve şerhleri
19. yüzyılda yapılmaya başlandı. Türk müziği en
önemli değişimleri geçirdi ve en parlak çağını ya-
şadı. Kulaktan kulağa geçen besteler dönemi ka-
pandı. Ethem Paşa ve Mısırlı Halim Paşa koleksi-
yonları gibi derlemelerle müzik eserleri kayıt ve
koruma altına alındı. Tarihi eserler korunmaya ve
düzgün bir arşiv kurulmaya başlandı.
Bu parçanın başına düşüncenin akışına göre
aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) Hayatın hareketliliği, değişen toplumun oluş-
turduğu yeni şartlar geleceğe yönelik bir tarih
bilincinin oluşmasını sağlamıştır
B) Tanzimat aydını Batı kültürünü yakından ince-
lerken Doğu kültürü de geçmiş yüzyıllardan
daha sistematik olarak ele alınmıştır
Kalıp değiştiren Osmanlı, model aldığı toplu-
mun kendine göre bir resmini çizmiş ve kedine
göre referans noktaları oluşturmuştur
D) Bu dönemin aydınları özledikleri ve bekledik-
leri Batı dünyasının atmosferine kültürün her
alanında hızlıca girmiştir
E) Avrupa kültürü modern bir kurumsallaşma ile
19. yüzyıl içinde Osmanlı aydınının eğitim ve
kültür temelini oluşturmuştur
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
YKS-PARAGRAF İbn-i Haldun'un Mukaddimesi 18. yüzyıl so- nunda Pirizade Mehmet Sadık tarafından çevrile- rek Türkçeye kazandırılmıştır. Klasik Arap ve İran edebiyatının Türkçedeki en iyi tercüme ve şerhleri 19. yüzyılda yapılmaya başlandı. Türk müziği en önemli değişimleri geçirdi ve en parlak çağını ya- şadı. Kulaktan kulağa geçen besteler dönemi ka- pandı. Ethem Paşa ve Mısırlı Halim Paşa koleksi- yonları gibi derlemelerle müzik eserleri kayıt ve koruma altına alındı. Tarihi eserler korunmaya ve düzgün bir arşiv kurulmaya başlandı. Bu parçanın başına düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) Hayatın hareketliliği, değişen toplumun oluş- turduğu yeni şartlar geleceğe yönelik bir tarih bilincinin oluşmasını sağlamıştır B) Tanzimat aydını Batı kültürünü yakından ince- lerken Doğu kültürü de geçmiş yüzyıllardan daha sistematik olarak ele alınmıştır Kalıp değiştiren Osmanlı, model aldığı toplu- mun kendine göre bir resmini çizmiş ve kedine göre referans noktaları oluşturmuştur D) Bu dönemin aydınları özledikleri ve bekledik- leri Batı dünyasının atmosferine kültürün her alanında hızlıca girmiştir E) Avrupa kültürü modern bir kurumsallaşma ile 19. yüzyıl içinde Osmanlı aydınının eğitim ve kültür temelini oluşturmuştur
DUF01
6. Tarih bilimi veya tarihçi; genelde insanlığın, özelde
toplumların geçmişte karşı karşıya kaldığı önemli
olayları ayrıntısına girmeden konu edinir, Edebi-
yat ise daha çok tarihin anlatmadığı sıradan kişi
ve olaylarla, bunların bıraktığı izlerin ayrıntılarıy-
la ilgilenir. Tarihi şahsiyetlerin tarihte üstlendikleri
rolün dışında yaşantılarına ait örneklerin belli bir
olay örgüsü içinde anlatımı edebiyat sanatının,
edebiyatçıların, roman ve hikâye sanatının işleri
arasında yer alır.
Bu parçayla ilgili,
1. Edebiyat da tarih gibi, olaylara nesnel bir yak-
laşım sergilemektedir.
II. Edebiyat, daha çok tarihin ilgilenmediği ince
detaylar üzerinde durur.
VIII. Edebiyat, tarih bilimini öğretmede etkili olarak
kullanılmaktadır.
çıkarımlarından hangilerine ulaşılabilir?
Yalnız II C) Yalnız III
Eve Ill
A) Yalnız I
D) I ve II
7. Aşağıdaki dörtlüklerin hangisinde dinî bir söy-
9.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
DUF01 6. Tarih bilimi veya tarihçi; genelde insanlığın, özelde toplumların geçmişte karşı karşıya kaldığı önemli olayları ayrıntısına girmeden konu edinir, Edebi- yat ise daha çok tarihin anlatmadığı sıradan kişi ve olaylarla, bunların bıraktığı izlerin ayrıntılarıy- la ilgilenir. Tarihi şahsiyetlerin tarihte üstlendikleri rolün dışında yaşantılarına ait örneklerin belli bir olay örgüsü içinde anlatımı edebiyat sanatının, edebiyatçıların, roman ve hikâye sanatının işleri arasında yer alır. Bu parçayla ilgili, 1. Edebiyat da tarih gibi, olaylara nesnel bir yak- laşım sergilemektedir. II. Edebiyat, daha çok tarihin ilgilenmediği ince detaylar üzerinde durur. VIII. Edebiyat, tarih bilimini öğretmede etkili olarak kullanılmaktadır. çıkarımlarından hangilerine ulaşılabilir? Yalnız II C) Yalnız III Eve Ill A) Yalnız I D) I ve II 7. Aşağıdaki dörtlüklerin hangisinde dinî bir söy- 9.
olarak
erden
ha-
zel-
yla
miş-
ngi
ini,
uz.
Ü-
=ki
iç
n
1
voo
Bu iki metin için yapılan aşağıdaki değerlendir-
melerden hangisi yanlıştır?
A) 1. metin edebi metindir.
B)
II. metin öğretici metindir.
C) 1. metin nesnel, II. metin özneldir.
D) I. metin üslup kaygısıyla, II. metin düşüncenin
planlanmasıyla yazılmıştır.
E) Her iki metin de konuşma diliyle oluşturulmuştur.
5. Bilimsel metinlerle edebî metinleri karşılaştıran
aşağıdaki cümlelerden hangisinde bilgi yanlışı
vardır?
A) Edebî metinler kurmacadır, okuyucuya dış dün-
yayla ilişkilendirilmiş ama ondan farklı bir dünya
sunarken bilimsel metinler gerçeklikten sapmaz.
B) Bilimsle metinlerde dil göndergesel işleviyle
kullanılırken sözcükler temel anlamlarını korur,
terimlere yer verilir; edebî metinler dili sanatsal/
şiirsel işleviyle kullanmayı tercih eder.
C) Edebî metinler her okumada yeniden anlamdırı-
lir, bu nedenle edebî metinlerin çok anlamlılığın-
dan söz edilirken bilimsel metinlerin anlamı tek
ve açıktır.
D) Bilimsel metinler deneylerle hesaplanabilir bilgi-
lerin peşine düşerken edebî metinler yalnız gö-
rüneni, deneyleri hesaplanabilir olanı değil, bilin-
mezi, sezgilerle ulaşılanı, hayalleri de verir.
E) Edebî metinler sadece yazıldıkları dönem, bölge
ve ait oldukları ulus için geçerliyken bilimsel me-
tinler dilin çağrışıma açık oluşundan yararlanır.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
olarak erden ha- zel- yla miş- ngi ini, uz. Ü- =ki iç n 1 voo Bu iki metin için yapılan aşağıdaki değerlendir- melerden hangisi yanlıştır? A) 1. metin edebi metindir. B) II. metin öğretici metindir. C) 1. metin nesnel, II. metin özneldir. D) I. metin üslup kaygısıyla, II. metin düşüncenin planlanmasıyla yazılmıştır. E) Her iki metin de konuşma diliyle oluşturulmuştur. 5. Bilimsel metinlerle edebî metinleri karşılaştıran aşağıdaki cümlelerden hangisinde bilgi yanlışı vardır? A) Edebî metinler kurmacadır, okuyucuya dış dün- yayla ilişkilendirilmiş ama ondan farklı bir dünya sunarken bilimsel metinler gerçeklikten sapmaz. B) Bilimsle metinlerde dil göndergesel işleviyle kullanılırken sözcükler temel anlamlarını korur, terimlere yer verilir; edebî metinler dili sanatsal/ şiirsel işleviyle kullanmayı tercih eder. C) Edebî metinler her okumada yeniden anlamdırı- lir, bu nedenle edebî metinlerin çok anlamlılığın- dan söz edilirken bilimsel metinlerin anlamı tek ve açıktır. D) Bilimsel metinler deneylerle hesaplanabilir bilgi- lerin peşine düşerken edebî metinler yalnız gö- rüneni, deneyleri hesaplanabilir olanı değil, bilin- mezi, sezgilerle ulaşılanı, hayalleri de verir. E) Edebî metinler sadece yazıldıkları dönem, bölge ve ait oldukları ulus için geçerliyken bilimsel me- tinler dilin çağrışıma açık oluşundan yararlanır.
Ort
▸ Bu testte yer alan
aldığı düşünce, olay ya da duruma "konu adı verilir. Yazarın an
► Paragrafta anlatılmak istenen genelde ilk cümlelerde saklanır.
tamamına yayılarak sorulur olsa da ilk cümleleri daha dikkatli
Eğer ana düşünceyi arıyorsanız metnin hem ilk hem son cüm
ederiz. Unutmayın, ilk ve son cümleler, bir şehrin girişindeki
1.
Tarih:
D:
Alçak hava basıncının neden olduğu "Zeynep" kasırgası,
Almanya'da üzücü haberlere konu oldu. Peki, kasırgalara
kadın ya da erkek ismi verme geleneği nereden geliyor
dersiniz? Amerikan Hava Servisi, zamanında Pasifik'te
meydana gelen tayfunları kadın isimleriyle tanımlamaya
başlamış. 1954'te ise Berlin Özgür Üniversitesi Meteoroloji
Enstitüsü öğrencisi Karla Wege'nin Orta Avrupa'daki hem
alçak hem de yüksek basınçtan kaynaklanan tüm
kasırgaları adlandırmayı önermesi üzerine o tarihten
itibaren Enstitü; alçak hava basınçlarını kadın isimleriyle,
yüksek hava basınçlarını da erkek isimleriyle adlandırmış.
1998'e gelince bunun ayrımcılık olduğu tartışmaları
başlamış ama bu durum görüldüğü üzere günümüzde de
sürüyor.
Bu parçanın konusu aşağıdakilerden hangisidir?
A) Kasırgaların kadın isimleriyle kodlanmasının kısa
öyküsü
B) Rüzgâr tiplerine kadın ya da erkek adı verilmesinin
önemi
C) Atmosfer hareketliliklerini insan isimleriyle karşılamanın
sonuçları
D) Bilim insanlarınca yapılan kasırga adlandırmalarına
tepkiler
2.
E) Basınçtan kaynaklanan kasırgalara insan ismi
verilmesinin tarihî seyri
B:
CNN
bu yıll
çorba
çorba
geliy
hast
çorb
özel
has
bir
der
ed
B
A
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
Ort ▸ Bu testte yer alan aldığı düşünce, olay ya da duruma "konu adı verilir. Yazarın an ► Paragrafta anlatılmak istenen genelde ilk cümlelerde saklanır. tamamına yayılarak sorulur olsa da ilk cümleleri daha dikkatli Eğer ana düşünceyi arıyorsanız metnin hem ilk hem son cüm ederiz. Unutmayın, ilk ve son cümleler, bir şehrin girişindeki 1. Tarih: D: Alçak hava basıncının neden olduğu "Zeynep" kasırgası, Almanya'da üzücü haberlere konu oldu. Peki, kasırgalara kadın ya da erkek ismi verme geleneği nereden geliyor dersiniz? Amerikan Hava Servisi, zamanında Pasifik'te meydana gelen tayfunları kadın isimleriyle tanımlamaya başlamış. 1954'te ise Berlin Özgür Üniversitesi Meteoroloji Enstitüsü öğrencisi Karla Wege'nin Orta Avrupa'daki hem alçak hem de yüksek basınçtan kaynaklanan tüm kasırgaları adlandırmayı önermesi üzerine o tarihten itibaren Enstitü; alçak hava basınçlarını kadın isimleriyle, yüksek hava basınçlarını da erkek isimleriyle adlandırmış. 1998'e gelince bunun ayrımcılık olduğu tartışmaları başlamış ama bu durum görüldüğü üzere günümüzde de sürüyor. Bu parçanın konusu aşağıdakilerden hangisidir? A) Kasırgaların kadın isimleriyle kodlanmasının kısa öyküsü B) Rüzgâr tiplerine kadın ya da erkek adı verilmesinin önemi C) Atmosfer hareketliliklerini insan isimleriyle karşılamanın sonuçları D) Bilim insanlarınca yapılan kasırga adlandırmalarına tepkiler 2. E) Basınçtan kaynaklanan kasırgalara insan ismi verilmesinin tarihî seyri B: CNN bu yıll çorba çorba geliy hast çorb özel has bir der ed B A
5.
4.
Şunu unutmayın, yazdıklarınızı değerlendirecek olan
en başta sizsiniz! Yani şu anda olmasa bile hayatını-
zın yakın bir döneminde belirli bir edebiyat yetkinliğine
ulaşmanız şart. Bunun için en temel etkinlik okumak.
Okumak, yazarlık yolunda sizin biricik sermayeniz.
İstediğiniz kadar müthiş gözlemci olun, Tanrı vergisi
bir yeteneğiniz olduğunu düşünün, dizgeli bir okuma
yapmadan şansınız yok. Zaten eğer iyi bir okur değil-
seniz, olmaya niyetiniz de yoksa bu işi unutun. Tabii
eğer yazar olmaya niyetliyseniz kurmaca bir metni,
olay örgüsü, kişiler, atmosfer gibi unsurlara ayırıp
yazar gözüyle okumayı öğrenmeniz gerek. Yazar gö-
züyle okuma yapmak bambaşka bir yazının konusuna
giriyor.
Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilme-
miştir?
A) İyi bir yazar olmak için çok okumak gerektiğine
B) Dizgeli okumanın yazar olmaya yeteceğine
C) Herhangi bir metni yazar bakışıyla okumak gerek-
tiğine
İyi okur olmadan iyi yazar olunamayacağına
E) Bir yazarın eserlerini en iyi kendisinin değerlendi-
receğine
Dinle, söyleyeyim sabır hâlini
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
5. 4. Şunu unutmayın, yazdıklarınızı değerlendirecek olan en başta sizsiniz! Yani şu anda olmasa bile hayatını- zın yakın bir döneminde belirli bir edebiyat yetkinliğine ulaşmanız şart. Bunun için en temel etkinlik okumak. Okumak, yazarlık yolunda sizin biricik sermayeniz. İstediğiniz kadar müthiş gözlemci olun, Tanrı vergisi bir yeteneğiniz olduğunu düşünün, dizgeli bir okuma yapmadan şansınız yok. Zaten eğer iyi bir okur değil- seniz, olmaya niyetiniz de yoksa bu işi unutun. Tabii eğer yazar olmaya niyetliyseniz kurmaca bir metni, olay örgüsü, kişiler, atmosfer gibi unsurlara ayırıp yazar gözüyle okumayı öğrenmeniz gerek. Yazar gö- züyle okuma yapmak bambaşka bir yazının konusuna giriyor. Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilme- miştir? A) İyi bir yazar olmak için çok okumak gerektiğine B) Dizgeli okumanın yazar olmaya yeteceğine C) Herhangi bir metni yazar bakışıyla okumak gerek- tiğine İyi okur olmadan iyi yazar olunamayacağına E) Bir yazarın eserlerini en iyi kendisinin değerlendi- receğine Dinle, söyleyeyim sabır hâlini
Kelime olarak kökeni Farsçadan gelen "köfte",
"ezmek" anlamına gelir. Her ne kadar büyük kentler-
de köfte denince akla kıyma ile yapılan köfteler gelse
de Anadolu mutfağına yolculuk yaptığınızda özellikle
de Güneydoğu Anadolu'da köftenin etsiz biçiminin
binbir çeşidi karşılar sizi.
II. Türk mutfağında köftelerin sadece bir kısmının bilin-
mesi, belki de büyük şehirlerde önüne “meşhur",
"tarihi" gibi sıfatların getirilmesi veya bir şehrin ismiy-
le kurulan tamlamaların çok fazla bilinir hâle gelmesi
sonucunda algıda yoğunlaşma ortaya çıkmasıyla
ilgilidir. Oysa etsiz köftelerin sayısı bir hayli fazladır
ve Türk mutfağının dünyada bilinirliğini pekiştirecek
çok özel ve sağlıklı lezzetlerdir.
3. 1.
Yukarıdaki Il numaralı parça için hangisi söylenebilir?
A) 1. parçada yapılan bir tanımı açıklama işlevi görmekte-
dir.
B) 1. parçada verilen bir bilgiye örnekler verilmektedir.
eulo Deingo
k
parçada dile getirilen bir yanlış algının gerekçesiyle
ilgili tahmin yapılmaktadır.
HDDY 1. parçada ileri sürülen bir görüşün geçerliliğine yönelik
statistiki bilgiler verilmektedir.
-
DDefçndals Ornoder
E parçadaki örneklerden yola çıkılarak varılan bir çıka-
foi yansıtmaktadır.
slunce
sly asus
natukad god conmluy
5.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
Kelime olarak kökeni Farsçadan gelen "köfte", "ezmek" anlamına gelir. Her ne kadar büyük kentler- de köfte denince akla kıyma ile yapılan köfteler gelse de Anadolu mutfağına yolculuk yaptığınızda özellikle de Güneydoğu Anadolu'da köftenin etsiz biçiminin binbir çeşidi karşılar sizi. II. Türk mutfağında köftelerin sadece bir kısmının bilin- mesi, belki de büyük şehirlerde önüne “meşhur", "tarihi" gibi sıfatların getirilmesi veya bir şehrin ismiy- le kurulan tamlamaların çok fazla bilinir hâle gelmesi sonucunda algıda yoğunlaşma ortaya çıkmasıyla ilgilidir. Oysa etsiz köftelerin sayısı bir hayli fazladır ve Türk mutfağının dünyada bilinirliğini pekiştirecek çok özel ve sağlıklı lezzetlerdir. 3. 1. Yukarıdaki Il numaralı parça için hangisi söylenebilir? A) 1. parçada yapılan bir tanımı açıklama işlevi görmekte- dir. B) 1. parçada verilen bir bilgiye örnekler verilmektedir. eulo Deingo k parçada dile getirilen bir yanlış algının gerekçesiyle ilgili tahmin yapılmaktadır. HDDY 1. parçada ileri sürülen bir görüşün geçerliliğine yönelik statistiki bilgiler verilmektedir. - DDefçndals Ornoder E parçadaki örneklerden yola çıkılarak varılan bir çıka- foi yansıtmaktadır. slunce sly asus natukad god conmluy 5.