Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafta Konu-Ana Düşünce Soruları

53. Yalnızlık öylesine acı veren, ürkütücü bir duygudur ki
insanlar bu duyguyla yüzleşmemek için her türlü ça-
bayı gösterirler. Yalnızlık pek çok biçimde karşımıza
çıkar. Bir insanın tek başına yaşaması gibi içinde ya-
şadığı topluma yabancılaşması da bir yalnızlıktır. Ait
the olunan çevrenin dışına itilme sonucu yaşanan yalnızlı-
ğı ya da bir insanın çevresiyle ilişkilerini kendi isteğiyle
en aza indirerek yaşamasını da bunlara ekleyebiliriz.
İnsanın, anlaşılmadığını düşündüğü ve kendisini kim-
sesiz hissettiği yalnızlığı da unutmayalım.
Bu parçada yalnızlıkla ilgili olarak.anlatılmak iste-
nen aşağıdakilerden hangisidir?
A Çok yaygın bir durum olduğu
B)
Bu durumdakilere yardım etmek gerektiği
Bu duruma düşmemek için çaba göstermek ge-
rektiği
Bir sorun olarak yeterince önemsenmediği
DY
E) Farklı türlerinin bulunduğu
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
53. Yalnızlık öylesine acı veren, ürkütücü bir duygudur ki insanlar bu duyguyla yüzleşmemek için her türlü ça- bayı gösterirler. Yalnızlık pek çok biçimde karşımıza çıkar. Bir insanın tek başına yaşaması gibi içinde ya- şadığı topluma yabancılaşması da bir yalnızlıktır. Ait the olunan çevrenin dışına itilme sonucu yaşanan yalnızlı- ğı ya da bir insanın çevresiyle ilişkilerini kendi isteğiyle en aza indirerek yaşamasını da bunlara ekleyebiliriz. İnsanın, anlaşılmadığını düşündüğü ve kendisini kim- sesiz hissettiği yalnızlığı da unutmayalım. Bu parçada yalnızlıkla ilgili olarak.anlatılmak iste- nen aşağıdakilerden hangisidir? A Çok yaygın bir durum olduğu B) Bu durumdakilere yardım etmek gerektiği Bu duruma düşmemek için çaba göstermek ge- rektiği Bir sorun olarak yeterince önemsenmediği DY E) Farklı türlerinin bulunduğu
Hayatta hiçbir şey durağan değildir ve sürekli bir
değişim içerisindedir. Her değişim stres kaynağı
olabilir ve stres nedenleri aileden aileye değişir.
Aile ortamında stresin en önemli kaynağı ailede
çatışma olmasıdır. Aile içinde yoğun stresin var
olması ise problem çözme ve iletişimi engelleyici
bir faktördür.
Bu parçada vurgulanan aşağıdakilerden hangi-
sidir?
A) Stres insanlar için kontrolünü yitirme ve
belirsizlik anlamlarına gelir.
B) Aile bireylerinin sağlık bir iletişim kurması rahat
bir ortama bağlıdır.
e) Belirli bir miktardaki stres kişiyi harekete geçirir,
motive eder.
D) Stresin ortaya çıkması aile üyelerinde çeşitli
problemlere yol açar.
V
E) Ailenin ruhsal gerilim karşısındaki tepkisi
çatışmalarla sonuçlanabilir.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
Hayatta hiçbir şey durağan değildir ve sürekli bir değişim içerisindedir. Her değişim stres kaynağı olabilir ve stres nedenleri aileden aileye değişir. Aile ortamında stresin en önemli kaynağı ailede çatışma olmasıdır. Aile içinde yoğun stresin var olması ise problem çözme ve iletişimi engelleyici bir faktördür. Bu parçada vurgulanan aşağıdakilerden hangi- sidir? A) Stres insanlar için kontrolünü yitirme ve belirsizlik anlamlarına gelir. B) Aile bireylerinin sağlık bir iletişim kurması rahat bir ortama bağlıdır. e) Belirli bir miktardaki stres kişiyi harekete geçirir, motive eder. D) Stresin ortaya çıkması aile üyelerinde çeşitli problemlere yol açar. V E) Ailenin ruhsal gerilim karşısındaki tepkisi çatışmalarla sonuçlanabilir.
onu Ana Düş
-
7. Şair toplumun canlı bir parçası olduğu kadar içinde yaşat-
tığı çoğul özne karakteri sebebiyle de sürekli bir toplayan
durumundadır. Sünger gibi emer sürekli olup biteni. Çocuk-
lar, kadınlar, savaşlar, toplum katmanlarına yayılan şiddet
vs. Elbette bir sendikal örgütlenme değildir şairin yapılanışı.
Fayda zarar ilişkisi olmadığı gibi yazılı veya sözlü kuralları
da yoktur. Kendisinden önceki birinci sinif şairler, insan ve
toplum karşısında şairin duracağı yeri, mesafeyi gösterirler
ona. Bizde olduğu gibi toplumun bunca karmaşa içinde bu-
lunması, dışarıdan bir umutsuzluk fikri doğursa bile aslında
bir malzemedir de aynı zamanda. Aynı vapurda yolculuk
eden, hatta aynı semtte oturan fakat birbirlerinden sosyoloji,
eğitim, yaşam biçimi yönünden bu denli ayrılan insanlardan
oluşan topluma bakarken, insanın farklı açılarıyla karşılaşa-
bilirsiniz.
Bu parçada vurgulanmak istenen düşünce aşağıdakiler-
den hangisidir?
A) Şair, toplumun ve toplumsal olayların yönlendiricisidir.
B) Şairler, yetiştikleri geleneklerin izlerini taşırlar ve o doğrul-
tuda eser verirler.
C) Şairler, içinde bulundukları toplumu izleyerek şiirleri için
materyal toplayıp bunu şiirlerinde yansıtırlar.
D) Şairlerin toplumun diğer üyelerinden farkı toplumla araya
koydukları mesafedir.
E) Her şair, kendinden önceki şairleri izleyerek eserlerini öy-
künmeyle verir.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
onu Ana Düş - 7. Şair toplumun canlı bir parçası olduğu kadar içinde yaşat- tığı çoğul özne karakteri sebebiyle de sürekli bir toplayan durumundadır. Sünger gibi emer sürekli olup biteni. Çocuk- lar, kadınlar, savaşlar, toplum katmanlarına yayılan şiddet vs. Elbette bir sendikal örgütlenme değildir şairin yapılanışı. Fayda zarar ilişkisi olmadığı gibi yazılı veya sözlü kuralları da yoktur. Kendisinden önceki birinci sinif şairler, insan ve toplum karşısında şairin duracağı yeri, mesafeyi gösterirler ona. Bizde olduğu gibi toplumun bunca karmaşa içinde bu- lunması, dışarıdan bir umutsuzluk fikri doğursa bile aslında bir malzemedir de aynı zamanda. Aynı vapurda yolculuk eden, hatta aynı semtte oturan fakat birbirlerinden sosyoloji, eğitim, yaşam biçimi yönünden bu denli ayrılan insanlardan oluşan topluma bakarken, insanın farklı açılarıyla karşılaşa- bilirsiniz. Bu parçada vurgulanmak istenen düşünce aşağıdakiler- den hangisidir? A) Şair, toplumun ve toplumsal olayların yönlendiricisidir. B) Şairler, yetiştikleri geleneklerin izlerini taşırlar ve o doğrul- tuda eser verirler. C) Şairler, içinde bulundukları toplumu izleyerek şiirleri için materyal toplayıp bunu şiirlerinde yansıtırlar. D) Şairlerin toplumun diğer üyelerinden farkı toplumla araya koydukları mesafedir. E) Her şair, kendinden önceki şairleri izleyerek eserlerini öy- künmeyle verir.
7. Bu dünyaya göre olmayan biri için itiraf etmeliyim ki aniden
buradan ayrılmakta zorluk.çekiyorum. Ama tabii derler ki
vücutlarımızdaki her atom bir zamanlar bir yıldızın parçasıy-
mış. Belki de ayrılmıyorum... Belki de eve gidiyorum.
Bu parçanın ana düşünces aşağıdakilerin hangisidir?
Ölümün bir son olmadığı
B Herkesin ölüm konusunda korkuları olduğu
C) Vücudumuzdaki her bir atomun bir yıldızın parçası ol-
duğu
D Hepimizin bir gün öleceği
E) Aniden dünyadan ayrılmanın zor olduğu
acciniz
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
7. Bu dünyaya göre olmayan biri için itiraf etmeliyim ki aniden buradan ayrılmakta zorluk.çekiyorum. Ama tabii derler ki vücutlarımızdaki her atom bir zamanlar bir yıldızın parçasıy- mış. Belki de ayrılmıyorum... Belki de eve gidiyorum. Bu parçanın ana düşünces aşağıdakilerin hangisidir? Ölümün bir son olmadığı B Herkesin ölüm konusunda korkuları olduğu C) Vücudumuzdaki her bir atomun bir yıldızın parçası ol- duğu D Hepimizin bir gün öleceği E) Aniden dünyadan ayrılmanın zor olduğu acciniz
TÜRKÇE
aragraf - A
3.
TYT
3-4. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
2.
ADIM
Kudüs'te, kutsal Beytü'l-Makdis arazisindeki birçok yapıya
Hz. Ömer'den başlayarak günümüze kadar pek çok hayır-
sever katkıda bulunmuştur. Hayırseverlerin kimi bu alanda
imaret yaptırıp içini aşevi olarak kullanılması maksadıyla
kazanlarla doldurmuş kimi ise ibadet mekânlarına gümüş
buhurdanlıklar, Kur'an cüzleri ve kitabeler bağışlamıştır. Bu
kutsal arazi içinde nice hayırsever insanın farklı yüzyıllara
ait emeklerini ve eserlerini görebileceğiniz yerlerden biri de
İslam Müzesi'dir. İlk olarak 1923'te Aksa avlusunun dışında,
Nasır Kapısı'na girmeden sağda hizmet vermeye başlamıştır.
1929'da ise Mescidi Aksa Ulu Camii'nin batı tarafındaki bi-
nasına taşınmıştır. Bu bina iki parçadan oluşmakta: Mescide
doğru uzanan kısım Memlüklüler; mescide dik, güney duva-
rına doğru uzanan bina ise Haçlılar Dönemi'nden kalmadır.
Müzenin güney duvarı boyunca uzanan ikinci kısmı Haçlıların
Kudüs'ü işgalleri döneminde saraya ait konaklama yeri olarak
inşa edilmiştir. Daha sonra saray olarak kullanıldığı binalarla
birlikte Tapınak Şövalyeleri'ne terk edilmiştir. Şövalyeler bu-
rayı ibadet ve kılıç eğitim yeri olarak kullanmıştır.
D) II, III ve IV
Kudüs'teki İslam Müzesiyle ilgili,
1. İlk olarak Hz. Ömer zamanında kurulmuş ve insanla-
rin hizmetine sunulmuştur.
II. Müzenin yapımında birçok hayırseverin desteği vardır.
III. Müzede hayırseverlerin değişik yüzyıllara ait eserleri
sergilenmektedir.
IV. Binanın ikinci kısmı Haçlılar tarafından misafirhane
olarak inşa edilmiştir.
ifadelerinden hangileri doğrudur?
A) Yalnız I
B) Yalnız II
C) III ve IV
E) II, III ve IV
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
TÜRKÇE aragraf - A 3. TYT 3-4. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. 2. ADIM Kudüs'te, kutsal Beytü'l-Makdis arazisindeki birçok yapıya Hz. Ömer'den başlayarak günümüze kadar pek çok hayır- sever katkıda bulunmuştur. Hayırseverlerin kimi bu alanda imaret yaptırıp içini aşevi olarak kullanılması maksadıyla kazanlarla doldurmuş kimi ise ibadet mekânlarına gümüş buhurdanlıklar, Kur'an cüzleri ve kitabeler bağışlamıştır. Bu kutsal arazi içinde nice hayırsever insanın farklı yüzyıllara ait emeklerini ve eserlerini görebileceğiniz yerlerden biri de İslam Müzesi'dir. İlk olarak 1923'te Aksa avlusunun dışında, Nasır Kapısı'na girmeden sağda hizmet vermeye başlamıştır. 1929'da ise Mescidi Aksa Ulu Camii'nin batı tarafındaki bi- nasına taşınmıştır. Bu bina iki parçadan oluşmakta: Mescide doğru uzanan kısım Memlüklüler; mescide dik, güney duva- rına doğru uzanan bina ise Haçlılar Dönemi'nden kalmadır. Müzenin güney duvarı boyunca uzanan ikinci kısmı Haçlıların Kudüs'ü işgalleri döneminde saraya ait konaklama yeri olarak inşa edilmiştir. Daha sonra saray olarak kullanıldığı binalarla birlikte Tapınak Şövalyeleri'ne terk edilmiştir. Şövalyeler bu- rayı ibadet ve kılıç eğitim yeri olarak kullanmıştır. D) II, III ve IV Kudüs'teki İslam Müzesiyle ilgili, 1. İlk olarak Hz. Ömer zamanında kurulmuş ve insanla- rin hizmetine sunulmuştur. II. Müzenin yapımında birçok hayırseverin desteği vardır. III. Müzede hayırseverlerin değişik yüzyıllara ait eserleri sergilenmektedir. IV. Binanın ikinci kısmı Haçlılar tarafından misafirhane olarak inşa edilmiştir. ifadelerinden hangileri doğrudur? A) Yalnız I B) Yalnız II C) III ve IV E) II, III ve IV
9. Her gün yürümek haftada 5 gün yürümekten, haftada
5 gün yürümek 3 gün yürümekten daha faydalı. Araş-
tırmalar da bu bilgiyi doğruluyor, haftada 150 dakika
süreli, orta yoğunlukta egzersiz çabasının -özellikle
yürümenin- 60 dakikalık egzersiz çabasından daha
iyi netice verdiği anlaşılıyor. İsterseniz gelin rakam-
sal bir veri de ekleyelim: Haftalık 150 dakikalık yürü-
yüşle hareketsiz bir yaşama kıyasla ölüm oranınızı
yüzde 7'ye kadar azaltabilirken, süreyi kısaltıp hafta-
da sadece 60 dakika yürürseniz bu rakam yüzde 3'e
düşüveriyor. Tersine, yürüyüş sürenizi haftada 300
dakikaya çıkarabilirseniz genel ölüm oranınızdaki
düşüşü yüzde 14'e yükseltmeniz mümkün. Kısacası
Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akı-
şına göre,
I. ne kadar sık ve uzun yürüyebilirseniz o kadar iyi.
II. yürümek demek daha sağlıklı bir hayat demek.
III. yürümenizin önünde engel olmadığı açık.
yargılarından hangisi getirilemez?
A) Yalnız I B) Yalnız II
D) I ve III
C) Yalnız III
E) II ve III
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
9. Her gün yürümek haftada 5 gün yürümekten, haftada 5 gün yürümek 3 gün yürümekten daha faydalı. Araş- tırmalar da bu bilgiyi doğruluyor, haftada 150 dakika süreli, orta yoğunlukta egzersiz çabasının -özellikle yürümenin- 60 dakikalık egzersiz çabasından daha iyi netice verdiği anlaşılıyor. İsterseniz gelin rakam- sal bir veri de ekleyelim: Haftalık 150 dakikalık yürü- yüşle hareketsiz bir yaşama kıyasla ölüm oranınızı yüzde 7'ye kadar azaltabilirken, süreyi kısaltıp hafta- da sadece 60 dakika yürürseniz bu rakam yüzde 3'e düşüveriyor. Tersine, yürüyüş sürenizi haftada 300 dakikaya çıkarabilirseniz genel ölüm oranınızdaki düşüşü yüzde 14'e yükseltmeniz mümkün. Kısacası Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akı- şına göre, I. ne kadar sık ve uzun yürüyebilirseniz o kadar iyi. II. yürümek demek daha sağlıklı bir hayat demek. III. yürümenizin önünde engel olmadığı açık. yargılarından hangisi getirilemez? A) Yalnız I B) Yalnız II D) I ve III C) Yalnız III E) II ve III
ez.
tir; bu
ak
va
a
Türkçe
34. Bazı Nasrettin Hoca fıkralarından, içerdiği mesajlar
açısından ortaöğretimde psikoloji öğretiminde
yararlanılabilir. Örneğin insanlara bireysel özelliklerini göz
önünde bulundurarak davranmak gerektiğinin vurgulandığı
bir fikra, psikoloji öğretiminde örnek metin olarak
kullanılabilir.
Buna göre, aşağıdaki fıkralardan hangisi öncülde sözü
edilen duruma örnek olabilir?
A) Nasrettin Hoca, bir ara yumurta ticaretine başlamış.
Evlerinden dokuzunu bir araya topladığı yumurtaları
pazara götürüp onunu bir akçaya satıyormuş. Dostları:
"Böyle ticaret olur mu Hocam, zarar ediyorsun." demişler.
Hoca: "Önemli değil, dostlar alışverişte görsün." demiş.
B) Hoca bir gün yalın ayak çift sürerken ayağına kocaman
bir diken batmış, bayağı da tabanını parçalamış. Hoca,
ayağını hemen soğuk suya sokmuş, yıkamış; kanı
durdurmuş, sarmış sarmalamış. Sonra bir ağacın dibine
oturup derin bir soluk almış "Allah'tan yeni papuçlarım
ayağımda değildi." demiş.
C) Hocanın cimri komşusu bir gün göle düşer. Arkadaşları
ona yardım etmek için "Elini ver de seni çıkaralım."
derler. Fakat cimrilik adamın ruhuna öyle işlemiştir ki
boğulmak üzere olmasına rağmen elini arkadaşlarına
vermek istemez. Komşusunu çok iyi tanıyan Hoca "Al
elimi de seni çıkarayım." deyince adam, Hoca'ya elini
uzatır ve boğulmaktan kurtulur.
D) Hoca bir gün eşeğine binmiş giderken eşek, bir tehlike
sezmiş olacak ki ürker. Hoca da boş bulunup eşekten
düşer. Çevrede bunu görüp gelenler, hem Hoca'yı
yerden kaldırmaya çalışırler hem de alaylı alaylı gütmeye
başlarlar. Hoca düştüğüne ve durumuna gülünmesine
bozulduğunu belli etmemeye çalışarak "Ne gülüyorsunuz
canım, zaten inecektim." der.
E) Bir gün Nasrettin Hoca'ya:
Hey Hoca!" demişler. "Çaylak için bir yıl dişi, bir yıl erkek
olur derler, acaba doğru mu?"
Hoca boynunu bükmüş:
"O sizin dediğinizi bilmek için insanın iki yıl çaylak olması
gerekir." demiş.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
ez. tir; bu ak va a Türkçe 34. Bazı Nasrettin Hoca fıkralarından, içerdiği mesajlar açısından ortaöğretimde psikoloji öğretiminde yararlanılabilir. Örneğin insanlara bireysel özelliklerini göz önünde bulundurarak davranmak gerektiğinin vurgulandığı bir fikra, psikoloji öğretiminde örnek metin olarak kullanılabilir. Buna göre, aşağıdaki fıkralardan hangisi öncülde sözü edilen duruma örnek olabilir? A) Nasrettin Hoca, bir ara yumurta ticaretine başlamış. Evlerinden dokuzunu bir araya topladığı yumurtaları pazara götürüp onunu bir akçaya satıyormuş. Dostları: "Böyle ticaret olur mu Hocam, zarar ediyorsun." demişler. Hoca: "Önemli değil, dostlar alışverişte görsün." demiş. B) Hoca bir gün yalın ayak çift sürerken ayağına kocaman bir diken batmış, bayağı da tabanını parçalamış. Hoca, ayağını hemen soğuk suya sokmuş, yıkamış; kanı durdurmuş, sarmış sarmalamış. Sonra bir ağacın dibine oturup derin bir soluk almış "Allah'tan yeni papuçlarım ayağımda değildi." demiş. C) Hocanın cimri komşusu bir gün göle düşer. Arkadaşları ona yardım etmek için "Elini ver de seni çıkaralım." derler. Fakat cimrilik adamın ruhuna öyle işlemiştir ki boğulmak üzere olmasına rağmen elini arkadaşlarına vermek istemez. Komşusunu çok iyi tanıyan Hoca "Al elimi de seni çıkarayım." deyince adam, Hoca'ya elini uzatır ve boğulmaktan kurtulur. D) Hoca bir gün eşeğine binmiş giderken eşek, bir tehlike sezmiş olacak ki ürker. Hoca da boş bulunup eşekten düşer. Çevrede bunu görüp gelenler, hem Hoca'yı yerden kaldırmaya çalışırler hem de alaylı alaylı gütmeye başlarlar. Hoca düştüğüne ve durumuna gülünmesine bozulduğunu belli etmemeye çalışarak "Ne gülüyorsunuz canım, zaten inecektim." der. E) Bir gün Nasrettin Hoca'ya: Hey Hoca!" demişler. "Çaylak için bir yıl dişi, bir yıl erkek olur derler, acaba doğru mu?" Hoca boynunu bükmüş: "O sizin dediğinizi bilmek için insanın iki yıl çaylak olması gerekir." demiş.
TYT / TÜRKÇE
25. Siir nedir? diye soruyorsunuz. Edebiyat yapmayı, büyük söz
etmeyi sevenler için şiir ne değildir ki! Şiir bir çığlıktır, bir ila-
nıaşktır, sallanan bir yumruktur, bir umuttur vb. Kuşkusuz
bunların hepsi şiirde olabilir fakat bunlar nesirde de olan
şeylerdir. Şiirin ne olduğunu anlayabilmek için onu nesirden
ayıran özellikleri aramak, onlar üzerinde durmak daha doğru
olur sanıyorum. Düşüncemi bir örnekle açıklayayım: "Ağlarım
hatıra geldikçe gülüştüklerim" dizesini elbette duymuşsunuz-
dur. Şair ne demek istiyor? "Gülüştüklerimiz hatıra geldikçe
ağlarım." Bu bir nesir cümlesidir. Şair ne yapmış? Bu nesir
çümlesinin her sözcüğünü değerlendirerek bu duyguyu son
anlatıma kavuşturmuş.
Bu parçada şiir ile ilgili vurgulanmak istenen düşünce
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Bazı yönleriyle nesirden ayrıldığı
B) Diğer edebî türlerden üstün olduğu
C) Devrik cümlelerle anlam kazandığı
D) Az sözle çok şey ifade ettiği
E) ifade tarzının derin anlamlar düşündürdüğü
2
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
TYT / TÜRKÇE 25. Siir nedir? diye soruyorsunuz. Edebiyat yapmayı, büyük söz etmeyi sevenler için şiir ne değildir ki! Şiir bir çığlıktır, bir ila- nıaşktır, sallanan bir yumruktur, bir umuttur vb. Kuşkusuz bunların hepsi şiirde olabilir fakat bunlar nesirde de olan şeylerdir. Şiirin ne olduğunu anlayabilmek için onu nesirden ayıran özellikleri aramak, onlar üzerinde durmak daha doğru olur sanıyorum. Düşüncemi bir örnekle açıklayayım: "Ağlarım hatıra geldikçe gülüştüklerim" dizesini elbette duymuşsunuz- dur. Şair ne demek istiyor? "Gülüştüklerimiz hatıra geldikçe ağlarım." Bu bir nesir cümlesidir. Şair ne yapmış? Bu nesir çümlesinin her sözcüğünü değerlendirerek bu duyguyu son anlatıma kavuşturmuş. Bu parçada şiir ile ilgili vurgulanmak istenen düşünce aşağıdakilerden hangisidir? A) Bazı yönleriyle nesirden ayrıldığı B) Diğer edebî türlerden üstün olduğu C) Devrik cümlelerle anlam kazandığı D) Az sözle çok şey ifade ettiği E) ifade tarzının derin anlamlar düşündürdüğü 2
Dil, insanlar arasında anlaşmayı sağlayan tabii bir
kendisine mahsus kanunları olan ve ancak bu
kanunlar... gelişen canlı bir varlık, temeli bilinmeyen
zamanlarda ... bir gizli anlaşmalar sistemi, seslerden
örülmüş içtimai bir kuruluştur.
9
Bu parçada boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden
hangisi sırasıyla getirilmelidir?
A) vasıta - çerçevesinde - atılmış
B) gereç - dahilinde - ortaya çıkan
C) iletişim - etrafında - görülen
D) olay- sayesinde yapılan
E) durum - aracılığıyla oluşturulan
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
Dil, insanlar arasında anlaşmayı sağlayan tabii bir kendisine mahsus kanunları olan ve ancak bu kanunlar... gelişen canlı bir varlık, temeli bilinmeyen zamanlarda ... bir gizli anlaşmalar sistemi, seslerden örülmüş içtimai bir kuruluştur. 9 Bu parçada boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden hangisi sırasıyla getirilmelidir? A) vasıta - çerçevesinde - atılmış B) gereç - dahilinde - ortaya çıkan C) iletişim - etrafında - görülen D) olay- sayesinde yapılan E) durum - aracılığıyla oluşturulan
le-
am
ne
"U
li
i
29.-30. soruları aşağıdaki parçaya
göre cevaplayınız.
Yakup Kadri'nin Ankara's, modern Türk
edebiyatındaki tek şehir ütopyasıdır.
Özel hayat ile toplum hayatının nasıl
ideal bir yapı içinde bir araya geleceği,
çoğu ütopya gibi bu kitabırı da temel
eksenini oluşturur. Ankara'da, bir şehrin
hikâyesiyle bir kadının özel hayatı iç içe
anlatılmıştır. Daha doğrusu bu ikisi za-
ten aynı şeydir; toplumun hayatına biçim
veren her şey Selma Hanım'ın özel ya-
şamında doğrudan karşılığını bulur. Bu
bakımdan kamuyla özel alan arasındaki
ilişki son derece kaba ve geçişkendir.
Ütopyanın anlatıldığı, ideal şehrin tasvir
edildiği üçüncü bölümde, yazarın hayal
ettiği Ankara'da kamu, özel hayatı tü-
müyle içine almıştır. Kişisel dertler; top-
lumsal kaygılar ve ihtiyaçlar içinde sö-
nüp gider. Selma Hanım kalabalık içinde
kendini unutur, mahremiyete gerek yok-
tur çünkü şehir onun evidir.
29. Bu parçadan hareketle aşağıdakiler-
den hangisine ulaşılabilir?
A) Yakup Kadri, eserinde ütopik düz-
uzaklaştıkça
lemden
toplumsal
düzene ait her şeyi birey hayatının
kuşatıcılığıyla sarar.
B) Yakup Kadri'nin romandaki temel
amacı toplumun birey üzerindeki
denetimine eleştirel yaklaşabilmek-
tir.
C) Ankara romanı diğer ütopyalardan
toplumsal ve bireysel hikâyeyi kro-
nolojik anlatmasıyla ayrılır.
D) Selma Hanım'ın benliğinin idealize
edilmiş sosyal yapının içinde erime-
si onun sorunlarından uzaklaşması-
ni temsil eder.
E) Yakup Kadri, romanda Selma Ha-
nım'ın hikâyesinden giderek uzak-
laşıp Ankara'nın serüvenine odakla-
nır.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
le- am ne "U li i 29.-30. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Yakup Kadri'nin Ankara's, modern Türk edebiyatındaki tek şehir ütopyasıdır. Özel hayat ile toplum hayatının nasıl ideal bir yapı içinde bir araya geleceği, çoğu ütopya gibi bu kitabırı da temel eksenini oluşturur. Ankara'da, bir şehrin hikâyesiyle bir kadının özel hayatı iç içe anlatılmıştır. Daha doğrusu bu ikisi za- ten aynı şeydir; toplumun hayatına biçim veren her şey Selma Hanım'ın özel ya- şamında doğrudan karşılığını bulur. Bu bakımdan kamuyla özel alan arasındaki ilişki son derece kaba ve geçişkendir. Ütopyanın anlatıldığı, ideal şehrin tasvir edildiği üçüncü bölümde, yazarın hayal ettiği Ankara'da kamu, özel hayatı tü- müyle içine almıştır. Kişisel dertler; top- lumsal kaygılar ve ihtiyaçlar içinde sö- nüp gider. Selma Hanım kalabalık içinde kendini unutur, mahremiyete gerek yok- tur çünkü şehir onun evidir. 29. Bu parçadan hareketle aşağıdakiler- den hangisine ulaşılabilir? A) Yakup Kadri, eserinde ütopik düz- uzaklaştıkça lemden toplumsal düzene ait her şeyi birey hayatının kuşatıcılığıyla sarar. B) Yakup Kadri'nin romandaki temel amacı toplumun birey üzerindeki denetimine eleştirel yaklaşabilmek- tir. C) Ankara romanı diğer ütopyalardan toplumsal ve bireysel hikâyeyi kro- nolojik anlatmasıyla ayrılır. D) Selma Hanım'ın benliğinin idealize edilmiş sosyal yapının içinde erime- si onun sorunlarından uzaklaşması- ni temsil eder. E) Yakup Kadri, romanda Selma Ha- nım'ın hikâyesinden giderek uzak- laşıp Ankara'nın serüvenine odakla- nır.
€
1. Nomadland, ödülleri kaptı, evet. Ama ilginç bir tartışmanın da
göbeğine oturmuş durumda. İngiltere'de yaşayan belgesel sine-
macısı ve akademisyen Kaveh Abbasian "Nomadland, yoksullu-
ğu romantize ederek normalleştiriyor ve bu yüzden Oscar'ı ka-
zandı." diyor. Filmin başrolü konumundaki Fern'in bu sade ha-
yat tarzını kendi seçimi gibi göstermenin, aslında yoksulluğu ro-
mantize etmek olduğu ve bu romantizmin sonuçta kitleleri sö-
mürerek palazlanan ekonomik sistemin değirmenine su taşıdı-
ğı, birçok kişi tarafından da dile getirildi. Bu bir gerçek, filmdeki
karakterler yoksul olmayı oynuyorlar. Gerçekten yoksul olmak
başka bir film. Seyredilemeyecek bir film... Gerçek yoksulluk bo-
ğucudur, amansızdır ve ondan kaçamazsınız. Bunu ticari bir film-
de göstermenin tek yolu, olumlu bir çözüm uydurmaktır. Oysa
hayatta buna olumlu bir çözüm yoktur. Yazık ama filmler bunu
hep yapıyor.
Bu parçanın yazarı, aşağıdakilerin hangisinden yakınmaktadır?
A) Yoksulluğu doğuran temel nedenlerin sinema eserleriyle
perdelenmesinden.
B) Çözümü elde olmayan çaresizliğin, özgür bir seçim gibi su-
nulmasından
(C) Yaşamın olumsuzluklarının sinema eserlerinde dramatize
edilmesinden
D) Yoksulluğun bireyi insanca yaşamaktan uzaklaştırmasının
yadsınmasından
E) Oyuncuların kendi dışındaki hayatları sıra dışı gerçekçilikte
oynamasından
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
€ 1. Nomadland, ödülleri kaptı, evet. Ama ilginç bir tartışmanın da göbeğine oturmuş durumda. İngiltere'de yaşayan belgesel sine- macısı ve akademisyen Kaveh Abbasian "Nomadland, yoksullu- ğu romantize ederek normalleştiriyor ve bu yüzden Oscar'ı ka- zandı." diyor. Filmin başrolü konumundaki Fern'in bu sade ha- yat tarzını kendi seçimi gibi göstermenin, aslında yoksulluğu ro- mantize etmek olduğu ve bu romantizmin sonuçta kitleleri sö- mürerek palazlanan ekonomik sistemin değirmenine su taşıdı- ğı, birçok kişi tarafından da dile getirildi. Bu bir gerçek, filmdeki karakterler yoksul olmayı oynuyorlar. Gerçekten yoksul olmak başka bir film. Seyredilemeyecek bir film... Gerçek yoksulluk bo- ğucudur, amansızdır ve ondan kaçamazsınız. Bunu ticari bir film- de göstermenin tek yolu, olumlu bir çözüm uydurmaktır. Oysa hayatta buna olumlu bir çözüm yoktur. Yazık ama filmler bunu hep yapıyor. Bu parçanın yazarı, aşağıdakilerin hangisinden yakınmaktadır? A) Yoksulluğu doğuran temel nedenlerin sinema eserleriyle perdelenmesinden. B) Çözümü elde olmayan çaresizliğin, özgür bir seçim gibi su- nulmasından (C) Yaşamın olumsuzluklarının sinema eserlerinde dramatize edilmesinden D) Yoksulluğun bireyi insanca yaşamaktan uzaklaştırmasının yadsınmasından E) Oyuncuların kendi dışındaki hayatları sıra dışı gerçekçilikte oynamasından
26. Araştırmacılar, insanların yüz ifadelerini taklit edebilen bir
robot geliştirmek için çalışmaya tekrar başlamışlar. Aşıl-
ması gereken ilk zorluğun; insanlarınki gibi yumuşak,
hareketleri kontrol edilebilen bir "robot yüz" geliştirilmesi
olduğunu tespit etmişlerdi. Bu yüzden önce bir kafa iske-
leti ve bu iskeletin üzerine yerleştirilen yumuşak bir "deri"
üretmişler. Daha sonra derinin altına yerleştirilen kas
benzeri kablolar ve motorlarla bu deriyi hareket ettirmeye
başlamışlar. Araştırmacılar toplamda 42 ayrı noktaya
bağladıkları yapay kaslarla korkulu, öfkeli, şaşkın, üzün-
tülü, neşeli gibi yüz ifadeleri elde etmeyi başarmışlar.
Bu parça ile ilgili olarak,
1. Araştırmalar belirli bir hedef doğrultusunda yapılmış-
tır.
II. Önceki çalışmalar başarısızlıkla sonuçlanmıştır.
III. Farklı duyguları gözlemlemek için farklı insanlar ince-
lenmiştir.
yargılarından hangilerine ulaşılabilir?
A) Yalnız I
B) Lve 111
D) I ve II
C)Yalnız II
EXYalnız III
EY
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
26. Araştırmacılar, insanların yüz ifadelerini taklit edebilen bir robot geliştirmek için çalışmaya tekrar başlamışlar. Aşıl- ması gereken ilk zorluğun; insanlarınki gibi yumuşak, hareketleri kontrol edilebilen bir "robot yüz" geliştirilmesi olduğunu tespit etmişlerdi. Bu yüzden önce bir kafa iske- leti ve bu iskeletin üzerine yerleştirilen yumuşak bir "deri" üretmişler. Daha sonra derinin altına yerleştirilen kas benzeri kablolar ve motorlarla bu deriyi hareket ettirmeye başlamışlar. Araştırmacılar toplamda 42 ayrı noktaya bağladıkları yapay kaslarla korkulu, öfkeli, şaşkın, üzün- tülü, neşeli gibi yüz ifadeleri elde etmeyi başarmışlar. Bu parça ile ilgili olarak, 1. Araştırmalar belirli bir hedef doğrultusunda yapılmış- tır. II. Önceki çalışmalar başarısızlıkla sonuçlanmıştır. III. Farklı duyguları gözlemlemek için farklı insanlar ince- lenmiştir. yargılarından hangilerine ulaşılabilir? A) Yalnız I B) Lve 111 D) I ve II C)Yalnız II EXYalnız III EY
engeldir. (IV) Günümüzde uzay
kimyasal roket motorian sayesinde yol aliy
torlarda yakıt olarak kullandian hidrojen, firlatma siradi
çok düşük sıcaklıklarda tutuluyor
Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili aşağıdaki-
lerden hangisi yanlatir?
Ar cümlenin yüklemi, zincirleme isim tamlamasidir,
B) P cümlenie öznesi belirtisiz isim tamlamasıdır.
Of III, cümlenin yüklemi sifat tamlamasidir.
PIV cümlenin öznesi zincirleme isim tamlamasıdır.
V cümlede sifat tamlaması sözde özne görevindedir.
36. Her toplum için ortak bir kuşak tanımı yapmak hayli zor.
Peki ama neden? Çünkü her ülkenin belirli dönemlerde
yaşadığı deneyimlerin farklı olması ve ülke içinde farklı
sosyal yapıların bulunması nedeniyle bu araştırmalarda
tutarlı sonuçlar elde edilemiyor. Ancak bu durum Alfa
kuşağı için farklı olabilir. Çünkü Alfa kuşağı için dünya-
nin fiziksel sınırları neredeyse ortadan kalkmış durumda.
Onlar dünyanın farklı coğrafyalarında olsalar da aynı filmi
izleyip, aynı müziği dinleyip, aynı dünya gündemini takip
edebiliyor. Dolayısıyla önceki kuşaklardan farklı olarak
Alfa kuşağını tanımlamak için daha tutarlı öngörüler yapı-
labilir.
Aşağıdakilerden hangisi bu parçadaki düşünceyi des-
tekler niteliktedir?
A) Alfa kuşağının tüm bireyleri yeni bir yüzyılda doğdu,
bu nedenle öncekilerden tamamıyla farklı bir kuşak
olarak görülüyorlar.
B) Alfa kuşağının bütün bireyleri muhtemelen yapay zekâ
ve dijital teknolojileri yaşamlarının vazgeçilmez bir
parçası olarak görecektir.
(C) Savaşlar, artan doğum oranları, ekonomik krizler, in-
ternetin icadı, bilginin ortaklaşa oluşturulabilmesi ön-
ceki kuşakların yaşam tarzını belirlemiştir.
D) Günümüzde teknoloji çok hızlı şekilde gelişiyor. Şu
anda Alfa kuşağı bu gelişime çok hızlı şekilde uyum
sağlıyor.
E) Teknoloji dünyanın fiziksel sınırlarını ortadan kaldırdı-
ğından alfa kuşağını tanımlamak için diğer kuşaklara
göre daha tutarlı kestirimler yapılabilir.
23SKYTYT01 Soru Kalesi Yayınları
Agni
D) Gönlüne
özlemir
E) Hirs, an
başka
38. Aşağıdal
mi ile ilg
A) Bu E
çikli
B)-Kila
rak
Be
tar
D) K
d
E
39. Zeli
tişt
evi
Bu
tu
A
C
40.
soru kalesi
YAYINLARI
10
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
engeldir. (IV) Günümüzde uzay kimyasal roket motorian sayesinde yol aliy torlarda yakıt olarak kullandian hidrojen, firlatma siradi çok düşük sıcaklıklarda tutuluyor Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili aşağıdaki- lerden hangisi yanlatir? Ar cümlenin yüklemi, zincirleme isim tamlamasidir, B) P cümlenie öznesi belirtisiz isim tamlamasıdır. Of III, cümlenin yüklemi sifat tamlamasidir. PIV cümlenin öznesi zincirleme isim tamlamasıdır. V cümlede sifat tamlaması sözde özne görevindedir. 36. Her toplum için ortak bir kuşak tanımı yapmak hayli zor. Peki ama neden? Çünkü her ülkenin belirli dönemlerde yaşadığı deneyimlerin farklı olması ve ülke içinde farklı sosyal yapıların bulunması nedeniyle bu araştırmalarda tutarlı sonuçlar elde edilemiyor. Ancak bu durum Alfa kuşağı için farklı olabilir. Çünkü Alfa kuşağı için dünya- nin fiziksel sınırları neredeyse ortadan kalkmış durumda. Onlar dünyanın farklı coğrafyalarında olsalar da aynı filmi izleyip, aynı müziği dinleyip, aynı dünya gündemini takip edebiliyor. Dolayısıyla önceki kuşaklardan farklı olarak Alfa kuşağını tanımlamak için daha tutarlı öngörüler yapı- labilir. Aşağıdakilerden hangisi bu parçadaki düşünceyi des- tekler niteliktedir? A) Alfa kuşağının tüm bireyleri yeni bir yüzyılda doğdu, bu nedenle öncekilerden tamamıyla farklı bir kuşak olarak görülüyorlar. B) Alfa kuşağının bütün bireyleri muhtemelen yapay zekâ ve dijital teknolojileri yaşamlarının vazgeçilmez bir parçası olarak görecektir. (C) Savaşlar, artan doğum oranları, ekonomik krizler, in- ternetin icadı, bilginin ortaklaşa oluşturulabilmesi ön- ceki kuşakların yaşam tarzını belirlemiştir. D) Günümüzde teknoloji çok hızlı şekilde gelişiyor. Şu anda Alfa kuşağı bu gelişime çok hızlı şekilde uyum sağlıyor. E) Teknoloji dünyanın fiziksel sınırlarını ortadan kaldırdı- ğından alfa kuşağını tanımlamak için diğer kuşaklara göre daha tutarlı kestirimler yapılabilir. 23SKYTYT01 Soru Kalesi Yayınları Agni D) Gönlüne özlemir E) Hirs, an başka 38. Aşağıdal mi ile ilg A) Bu E çikli B)-Kila rak Be tar D) K d E 39. Zeli tişt evi Bu tu A C 40. soru kalesi YAYINLARI 10
6.
D)
E) Yön bulma işinin bir yetenek olduğu
Sanatçılar zaman zaman bir durgunluk dönemi geçirirler.
Onlardan, "Gözüm kâğıdı kalemi görmek istemiyor, aylardır
tek kelime yazmadım, kuruyup kaldım." gibi sözler duyarsı-
nız bu dönemlerinde. Onların bu durgunluk dönemleri bana
sorarsanız aslında bir biriktirme dönemidir. Bir başka söyle-
yişle; suskunluk gibi görünse de bu, ne zaman ve nasıl pat-
layacağı belli olmayan bir olgunlaştırma dönemidir. Bir gün
bir bakarsınız bir öykünün ilk cümlesi, bir şiirin ilk dizesi, bir
resmin ilk fırça darbesi bir yerlerden çıkar gelir.
UNT
ek gerektiği
G
mwe
SPAC
Sepe
Bu parçadan aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir?
A) Sanatçının üretmediği dönemler, aslında eserlerini ol-
Me
gunlaştırma dönemleridir.
P
B) Sanatçıların durgunluğu, yazma isteğinin yok olmasıyla
Bogballe
ilgilidir.
eve
C) Birikimi olmayan sanatçılar, yazmak isteseler de hiçbir
şey yazamazlar.
D) Sanatsız bir dünya; durgun, durağan bir dünya olur.
E) Sanatçıların üretken olması için, hareketli, dinamik bir
yaşam sürmesi gerekir.
%100 PARAGRAF ÖSYM SORU TİPLERİYLE
8.
15
E)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
6. D) E) Yön bulma işinin bir yetenek olduğu Sanatçılar zaman zaman bir durgunluk dönemi geçirirler. Onlardan, "Gözüm kâğıdı kalemi görmek istemiyor, aylardır tek kelime yazmadım, kuruyup kaldım." gibi sözler duyarsı- nız bu dönemlerinde. Onların bu durgunluk dönemleri bana sorarsanız aslında bir biriktirme dönemidir. Bir başka söyle- yişle; suskunluk gibi görünse de bu, ne zaman ve nasıl pat- layacağı belli olmayan bir olgunlaştırma dönemidir. Bir gün bir bakarsınız bir öykünün ilk cümlesi, bir şiirin ilk dizesi, bir resmin ilk fırça darbesi bir yerlerden çıkar gelir. UNT ek gerektiği G mwe SPAC Sepe Bu parçadan aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir? A) Sanatçının üretmediği dönemler, aslında eserlerini ol- Me gunlaştırma dönemleridir. P B) Sanatçıların durgunluğu, yazma isteğinin yok olmasıyla Bogballe ilgilidir. eve C) Birikimi olmayan sanatçılar, yazmak isteseler de hiçbir şey yazamazlar. D) Sanatsız bir dünya; durgun, durağan bir dünya olur. E) Sanatçıların üretken olması için, hareketli, dinamik bir yaşam sürmesi gerekir. %100 PARAGRAF ÖSYM SORU TİPLERİYLE 8. 15 E)
18. Muhable:
Ressam:
-Rengin dilini iyi bilirseniz duygularınızı da o oranda daha
doğru yansıtabilirsiniz. Gerçi renk dili subjektiftir ve içgüdü
sel olarak gelişir. Sizin için kırmızı aşk iken benim için acıyı
ifade edebilir. Kişiden kişiye ya da ülkeden ülkeye değişik-
likler gösterebilir. Ama yine de evrensel ortaklıklar var. Be
nim için, yeşil sonsuz huzuru, turuncu coşkuyu, mavi derin-
liğin gizemini, mor hüznü anlatır. Beyaz ise tanımlanamaya-
ni, bilinemeyeni... Ölüm gibi, söylenmemiş sözler gibi...
Muhabir:
(11)
Ressam:
-Beklenenin aksine sanat, insanı sadece mutlu etme ara-
ci değildip Sanat toplumlara yön verebilir, kitlelere farkında-
hk kazandırabilir. Estetik birikim ve zevk kazandırmanın ya-
nında gerçeklerle yüzleştirme, düşündürme, sorgulatma ve
hissettirme aracıdır da. Bunu yapabilmesi için sanatçının
toplumun nabzını iyi tutabilmesi ve insan psikolojisini de iyi
bilmesi gerekir. Eser ile izleyici arasında iletişim kurulması
adına bu gereklidir. İletişim kurulunca da etkileşim başlar.
İyi sanatçı, iyi bir sosyolog ve psikologdur.
Bu diyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden han-
gisi sırasıyla getirilmelidir?
A)
Resimlerinizde kullandığınız renklerde neler gizli?
II. Sanatın insan üzerindeki gücünden birkaç kelime ile
bahseder misiniz?
B) I. Resimlerinizde renklerden hangi oranda ve nasıl ya-
rarlanıyorsunuz?
Resim mi hayatı, hayat mi resmi şekillendirir?
II.
C) I.
Her rengin kendine özgü bir anlamı olduğu düşün-
cesine kabler misiniz?
II. Resim sanatıyla diğer iş kolları arasında bir yakın-
lik var mıdır?
D) 1. Duygularınızı dışa vururken renklerin gücü sizin için
yeterli oluyor mu?
II. Resim yapmayı mutluluğun biricik yolu olarak gör-
düğünüzü söyleyebilir miyiz?
E) 1. Renklerin ortaya koyduğu anlamların günlük yaşan-
izda bir karşılığı var mı?
II. Resim sanatının geniş kitleler üzerinde nasıl bir etki-
si vardır?
DENEME-6
20
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
18. Muhable: Ressam: -Rengin dilini iyi bilirseniz duygularınızı da o oranda daha doğru yansıtabilirsiniz. Gerçi renk dili subjektiftir ve içgüdü sel olarak gelişir. Sizin için kırmızı aşk iken benim için acıyı ifade edebilir. Kişiden kişiye ya da ülkeden ülkeye değişik- likler gösterebilir. Ama yine de evrensel ortaklıklar var. Be nim için, yeşil sonsuz huzuru, turuncu coşkuyu, mavi derin- liğin gizemini, mor hüznü anlatır. Beyaz ise tanımlanamaya- ni, bilinemeyeni... Ölüm gibi, söylenmemiş sözler gibi... Muhabir: (11) Ressam: -Beklenenin aksine sanat, insanı sadece mutlu etme ara- ci değildip Sanat toplumlara yön verebilir, kitlelere farkında- hk kazandırabilir. Estetik birikim ve zevk kazandırmanın ya- nında gerçeklerle yüzleştirme, düşündürme, sorgulatma ve hissettirme aracıdır da. Bunu yapabilmesi için sanatçının toplumun nabzını iyi tutabilmesi ve insan psikolojisini de iyi bilmesi gerekir. Eser ile izleyici arasında iletişim kurulması adına bu gereklidir. İletişim kurulunca da etkileşim başlar. İyi sanatçı, iyi bir sosyolog ve psikologdur. Bu diyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden han- gisi sırasıyla getirilmelidir? A) Resimlerinizde kullandığınız renklerde neler gizli? II. Sanatın insan üzerindeki gücünden birkaç kelime ile bahseder misiniz? B) I. Resimlerinizde renklerden hangi oranda ve nasıl ya- rarlanıyorsunuz? Resim mi hayatı, hayat mi resmi şekillendirir? II. C) I. Her rengin kendine özgü bir anlamı olduğu düşün- cesine kabler misiniz? II. Resim sanatıyla diğer iş kolları arasında bir yakın- lik var mıdır? D) 1. Duygularınızı dışa vururken renklerin gücü sizin için yeterli oluyor mu? II. Resim yapmayı mutluluğun biricik yolu olarak gör- düğünüzü söyleyebilir miyiz? E) 1. Renklerin ortaya koyduğu anlamların günlük yaşan- izda bir karşılığı var mı? II. Resim sanatının geniş kitleler üzerinde nasıl bir etki- si vardır? DENEME-6 20
lendi-
at ve
Pus-
zlük-
peri
n'in
ürü"
nen
Cile-
sel
nin
zik
eri
en
Ama
Ülkemizde yaşanan temel eksiklerden biri; geçmişle, bir-
kimle kurulan bağdaki zayıflık ve kültürel, edebî mirasa iliş
kin kayıtsızlık, kadirbilmezliktir Örneğin dünyanın neresin.
bir listesinin olduğunu görürsünüz. Yine Batı medeniyetine
de olursanız olun o ülke insanının kendi klasiklerine ilişkin
maalesef Türk klasikleri ya da Doğu klasikleri dendiğinde
ilişkin rahatlıkla bir klasik sıralaması yapabilirsiniz.
yapmak
üzerinde anlaşabileceğimiz bir klasik sıralaması
kurucu
kılavuz çizgilerinden, sınır taşlarından, öncü prototipler-
o kadar da kolay değildir. Günümüz okuru, edebiyatçısı,
den yoksundur. Kültürel kopuş hatta yıkım derinleşerek
edebî klasiklerinin anlam dünyasının deşifre edilmesi ve
sürmektedir. Bu nedenle medeniyetimizin özellikle k
dil yönüyle de güncellenmesi gerekmektedir. Çünkü klasik
metinler okunmadan geçmişin ruhu yaklanamaz, yaşanan
zamana nüfuz edilemez ve yeni klasikler ortaya konamaz.
35-36. soruları
35. Bu parçadan aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz?
Klasiklerimizle yüzleşme, analiz gerçekleşmeden
deniyetimizin ruhuna dokunamayız.
Klasiklerimizi yeniden keşfetmek, zamanın anlayış ve
diliyle yorumlamak gerekir.
Edebî klasiklerimiz çözümlenmeden geçmiş zaman da
şimdiki zaman da anlaşılamaz.
me-
Yeni klasik eserlerin ortaya çıkması için eskilerinin çok
iyi bilinmesi ve tahlil edilmesi gerekir.
E) Günümüzde artık ne Batı'da ne de Doğu'da eskisi gibi
klasikler yazılabilir.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
lendi- at ve Pus- zlük- peri n'in ürü" nen Cile- sel nin zik eri en Ama Ülkemizde yaşanan temel eksiklerden biri; geçmişle, bir- kimle kurulan bağdaki zayıflık ve kültürel, edebî mirasa iliş kin kayıtsızlık, kadirbilmezliktir Örneğin dünyanın neresin. bir listesinin olduğunu görürsünüz. Yine Batı medeniyetine de olursanız olun o ülke insanının kendi klasiklerine ilişkin maalesef Türk klasikleri ya da Doğu klasikleri dendiğinde ilişkin rahatlıkla bir klasik sıralaması yapabilirsiniz. yapmak üzerinde anlaşabileceğimiz bir klasik sıralaması kurucu kılavuz çizgilerinden, sınır taşlarından, öncü prototipler- o kadar da kolay değildir. Günümüz okuru, edebiyatçısı, den yoksundur. Kültürel kopuş hatta yıkım derinleşerek edebî klasiklerinin anlam dünyasının deşifre edilmesi ve sürmektedir. Bu nedenle medeniyetimizin özellikle k dil yönüyle de güncellenmesi gerekmektedir. Çünkü klasik metinler okunmadan geçmişin ruhu yaklanamaz, yaşanan zamana nüfuz edilemez ve yeni klasikler ortaya konamaz. 35-36. soruları 35. Bu parçadan aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? Klasiklerimizle yüzleşme, analiz gerçekleşmeden deniyetimizin ruhuna dokunamayız. Klasiklerimizi yeniden keşfetmek, zamanın anlayış ve diliyle yorumlamak gerekir. Edebî klasiklerimiz çözümlenmeden geçmiş zaman da şimdiki zaman da anlaşılamaz. me- Yeni klasik eserlerin ortaya çıkması için eskilerinin çok iyi bilinmesi ve tahlil edilmesi gerekir. E) Günümüzde artık ne Batı'da ne de Doğu'da eskisi gibi klasikler yazılabilir.