%71 Dev İndirim! Hem 2024 hem de 2025 paketlerinde fiyat artışından etkilenmemek için bugün paketini al.

Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Görüşme BaşlatPaketleri İncele

Paragrafta Konu-Ana Düşünce Soruları

4
6. (1) Dergi okuma alışkanlığı artık neredeyse tamamen
unutulmuş bir alışkanlıktır. (II) Elinde kitapla dolaşan
bireyleri az da olsa görürüz ama dergiyle dolaşan bi-
rini görmek zordur. (III) Dergi okuma alışkanlığı bera-
berinde birçok şeyi de getirir. (IV) Dergi okuyan birey
yazarları tanır. (V) Edebi çevrelerin neler yaptıklarını
bilir.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi
düşüncenin akışını bozmaktadır?
AM
B)
|||
É) V
i fou fim fiv
DUV
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
4 6. (1) Dergi okuma alışkanlığı artık neredeyse tamamen unutulmuş bir alışkanlıktır. (II) Elinde kitapla dolaşan bireyleri az da olsa görürüz ama dergiyle dolaşan bi- rini görmek zordur. (III) Dergi okuma alışkanlığı bera- berinde birçok şeyi de getirir. (IV) Dergi okuyan birey yazarları tanır. (V) Edebi çevrelerin neler yaptıklarını bilir. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır? AM B) ||| É) V i fou fim fiv DUV
7. Benim ansiklopediyle tanışmam, ortaokulda ödev
yapmak için kütüphaneye gittiğim günlere rastlar. Bir
ansiklopediye sahip olmak o yıllarda, hayal edilemez
bir şeydi. O, ancak bir kütüphanede bulunur ve belli
bir süreliğine alınıp bakılabilir, dokunulabilir bir nes-
neydi. Kocaman cüssesiyle bir ansiklopediyi kucakla-
mak, sayfalannı kanıştımak, bir maddeyi arayıp bul-
mak, başka bir gezegene inmek ve orada keşiflerde
bulunmaktan farksızdı. Ne yazık ki şimdiki çocuklar
ansiklopedi bile karıştırmıyorlar. O büyülü dünyadan,
o heyecandan habersiz yaşıyorlar. Öğretmenler ödev
verirken "Intemetten bulun." diyorlar. Onlar da hiçbir
çaba göstermeden Internetten bulduklan bilgiyi kop-
yalıyor; okuyup değerlendimeden, hiçbir şey öğren-
meden götürüp veriyorlar.
Bu parçada belirtilenler arasında aşağıdakilerden
hangisi yoktur?
A) Sürdürülen bir tutuma tepki
BÖğrenme coşkusunu tadamayış
C) Bilgiyi özümseyememe
Kolaycılığa yönlendirme
E) Duygularını başkalarıyla paylaşamama
Wi
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
7. Benim ansiklopediyle tanışmam, ortaokulda ödev yapmak için kütüphaneye gittiğim günlere rastlar. Bir ansiklopediye sahip olmak o yıllarda, hayal edilemez bir şeydi. O, ancak bir kütüphanede bulunur ve belli bir süreliğine alınıp bakılabilir, dokunulabilir bir nes- neydi. Kocaman cüssesiyle bir ansiklopediyi kucakla- mak, sayfalannı kanıştımak, bir maddeyi arayıp bul- mak, başka bir gezegene inmek ve orada keşiflerde bulunmaktan farksızdı. Ne yazık ki şimdiki çocuklar ansiklopedi bile karıştırmıyorlar. O büyülü dünyadan, o heyecandan habersiz yaşıyorlar. Öğretmenler ödev verirken "Intemetten bulun." diyorlar. Onlar da hiçbir çaba göstermeden Internetten bulduklan bilgiyi kop- yalıyor; okuyup değerlendimeden, hiçbir şey öğren- meden götürüp veriyorlar. Bu parçada belirtilenler arasında aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Sürdürülen bir tutuma tepki BÖğrenme coşkusunu tadamayış C) Bilgiyi özümseyememe Kolaycılığa yönlendirme E) Duygularını başkalarıyla paylaşamama Wi
Paragraf a
10. Bir süre önce, Almanya'da uzun yıllar yaşamış bir komşum,
uzaktan bana eliyle "gel" işareti yaptı. Yanına gidince beni
çağırmamış olduğunu anladım. Meğer yaptığı işaret sadece
"merhaba” anlamı taşıyormuş. Oysa bizler, uzaktaki bir
tanıdığa elimizle "merhaba" demek istediğimizde, elimizi
açıp omuz hizasında kaldırıp hafifçe iki yana sallarız.
obsms
792823
Bu parçaya göre, komşunun yaptığı el işaretiyle ilgili
olarak
1.
Sözsüz dil görevini yüklenmiştir. +
nelaimien
II. Kişilerarası iletişimde önemli bir yeri vardır.
yenisa
III. Farklı kültürlerde farklı anlamlar iletmektedir. +
yargılarından hangileri savunulamaz?
A) Yalnız I
D) II ve IT
BYanız II
E) I, ILve-t
hid nabonaluou
C) I ve II
mubnue avech
interdut" sono nabrimny 101
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
Paragraf a 10. Bir süre önce, Almanya'da uzun yıllar yaşamış bir komşum, uzaktan bana eliyle "gel" işareti yaptı. Yanına gidince beni çağırmamış olduğunu anladım. Meğer yaptığı işaret sadece "merhaba” anlamı taşıyormuş. Oysa bizler, uzaktaki bir tanıdığa elimizle "merhaba" demek istediğimizde, elimizi açıp omuz hizasında kaldırıp hafifçe iki yana sallarız. obsms 792823 Bu parçaya göre, komşunun yaptığı el işaretiyle ilgili olarak 1. Sözsüz dil görevini yüklenmiştir. + nelaimien II. Kişilerarası iletişimde önemli bir yeri vardır. yenisa III. Farklı kültürlerde farklı anlamlar iletmektedir. + yargılarından hangileri savunulamaz? A) Yalnız I D) II ve IT BYanız II E) I, ILve-t hid nabonaluou C) I ve II mubnue avech interdut" sono nabrimny 101
16.
TÜRKÇE TESTİ
Insan her an kendini geliştiren bir vadık. Tabii eğer bunun
derdindeyse. Dert sahibi kişi sürekli bir dolum halinde-
dir. Çünkü dert insanı eyleme yönlendirir. Bu dolum sona
doğru yaklaştığı esnada kişi bir kitaba ya da filme denk
gelir ve "Bir kitap okudum hayatım değişti." ya da "Bir film
izledim dünyam karardı." gibi cümleler kurar.
Aşağıdakilerden hangisi bu parçadaki düşünceyi des-
tekler niteliktedir?
Hayatında önemli değişiklikler yapmak isteyenler, dışa-
ridan yardım almaktan çekinmemelidir.
BAncak gerçek sanat eserleri, insanın, yaşamındaki ak-
saklıkları, olumsuzlukları görmesini sağlayabilir.
B
C) Sorumluklarının bilincinde olmak istemeyenler, kendile-
rinj harekete geçirecek bir mucize arayışından kurtula-
maz. ✔
D) Sanat eserleri, gerçeğin monotonluğunu kırarak insana
hiç yaşamadığı duygular tattırabilir.
E) Yerinden memnun olmayan, arayış içinde olan insanlar
hayatının akışını değiştirebilecek uyarıları fark edebilir.
17. 1960 yılında yazdığı Dr. Futurity romanıyla zamanda yol-
culuk temasını işleyen Philip K. Dick, zaman paradoksu
konusuna da girerek ortaya kafa karıştırıcı bir kurgu çı-
kartmayı başarıyor. Türkçe olarak 1997'de Dr. Gelecek
18.
15
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
16. TÜRKÇE TESTİ Insan her an kendini geliştiren bir vadık. Tabii eğer bunun derdindeyse. Dert sahibi kişi sürekli bir dolum halinde- dir. Çünkü dert insanı eyleme yönlendirir. Bu dolum sona doğru yaklaştığı esnada kişi bir kitaba ya da filme denk gelir ve "Bir kitap okudum hayatım değişti." ya da "Bir film izledim dünyam karardı." gibi cümleler kurar. Aşağıdakilerden hangisi bu parçadaki düşünceyi des- tekler niteliktedir? Hayatında önemli değişiklikler yapmak isteyenler, dışa- ridan yardım almaktan çekinmemelidir. BAncak gerçek sanat eserleri, insanın, yaşamındaki ak- saklıkları, olumsuzlukları görmesini sağlayabilir. B C) Sorumluklarının bilincinde olmak istemeyenler, kendile- rinj harekete geçirecek bir mucize arayışından kurtula- maz. ✔ D) Sanat eserleri, gerçeğin monotonluğunu kırarak insana hiç yaşamadığı duygular tattırabilir. E) Yerinden memnun olmayan, arayış içinde olan insanlar hayatının akışını değiştirebilecek uyarıları fark edebilir. 17. 1960 yılında yazdığı Dr. Futurity romanıyla zamanda yol- culuk temasını işleyen Philip K. Dick, zaman paradoksu konusuna da girerek ortaya kafa karıştırıcı bir kurgu çı- kartmayı başarıyor. Türkçe olarak 1997'de Dr. Gelecek 18. 15
31. Bilmediğimiz bir şey için neden "Bilmiyorum."
diyemiyoruz? Yaptığımız şey; bilmemek, öğrenme-
mek, araştırmamak ama biliyormuş gibi yapmak.
Her konuda fikir sahibiymiş gibi görünmenin temel
nedeni, cahilliğin üzerini örtmeye çalışmaktır. Çünkü
"Ben olan bitenden bihaberim, hiç okumam, işim
gücüm yok bunu mu araştırayım?" demeyi gururuna
yediremiyor insan..
Bu parçanın sonuna, düşüncenin akışına göre,
aşağıdakilerden hangisi getirilemez?
A) Olduğu gibi görünmekten utanç duyuyor
B Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmayı, hüner
sayıyor
C Menfaatleri uğruna yalanı ve yanlışı gerçeklere
tercih ediyor
D) Gururuna bu kadar önem veriyor ama cahilliğin-
den bir nebze rahatsız olmuyor
E) Kendisindeki bir eksikliği başkaları da görmesin
diye aldatıcı tavırlar sergiliyor
✓
- 10
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
31. Bilmediğimiz bir şey için neden "Bilmiyorum." diyemiyoruz? Yaptığımız şey; bilmemek, öğrenme- mek, araştırmamak ama biliyormuş gibi yapmak. Her konuda fikir sahibiymiş gibi görünmenin temel nedeni, cahilliğin üzerini örtmeye çalışmaktır. Çünkü "Ben olan bitenden bihaberim, hiç okumam, işim gücüm yok bunu mu araştırayım?" demeyi gururuna yediremiyor insan.. Bu parçanın sonuna, düşüncenin akışına göre, aşağıdakilerden hangisi getirilemez? A) Olduğu gibi görünmekten utanç duyuyor B Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmayı, hüner sayıyor C Menfaatleri uğruna yalanı ve yanlışı gerçeklere tercih ediyor D) Gururuna bu kadar önem veriyor ama cahilliğin- den bir nebze rahatsız olmuyor E) Kendisindeki bir eksikliği başkaları da görmesin diye aldatıcı tavırlar sergiliyor ✓ - 10
19. Gerçek sanat eseri az konuşandır Sanatçının toplam dene-
yimi, düşüncesi, yaşamı ile bu deneyimi yansıtan eser ara-
sında belirli bir ilişki vardır Sanat eseri, tüm deneyimi ede-
biyatın perçemleriyle çevrelenmiş olarak verdiğinde ortaya
kötü bir ilişki çıkar Bir eser; kendini sınırlamadan iç ışıltısıy-
la söyleyeceklerini özetleyen bir elmas kesiti, deneyimle yon-
tulmuş bir parça olduğunda sanat eseri olur. Birinci durum-
da, edebiyatın yanında bir de fazlalık vardır. İkinci durumda,
1. üstü örtülü olarak verilen deneyim nedeniyle doğurgan
olan eserin zenginliği keşfedilir
II. fazlalıklardan arınmış bir sanat eseri ortaya çıkar
susmaktan çok konuşmayı yeğleyen gerçek bir sanat
eseri ile karşılaşılır
Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre yukarıda
kilerden hangileri getirilebilir?
A) Yalnız I
D) I ve II
B) Yalnız If
E) I ve III
C) Yalnız III
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
19. Gerçek sanat eseri az konuşandır Sanatçının toplam dene- yimi, düşüncesi, yaşamı ile bu deneyimi yansıtan eser ara- sında belirli bir ilişki vardır Sanat eseri, tüm deneyimi ede- biyatın perçemleriyle çevrelenmiş olarak verdiğinde ortaya kötü bir ilişki çıkar Bir eser; kendini sınırlamadan iç ışıltısıy- la söyleyeceklerini özetleyen bir elmas kesiti, deneyimle yon- tulmuş bir parça olduğunda sanat eseri olur. Birinci durum- da, edebiyatın yanında bir de fazlalık vardır. İkinci durumda, 1. üstü örtülü olarak verilen deneyim nedeniyle doğurgan olan eserin zenginliği keşfedilir II. fazlalıklardan arınmış bir sanat eseri ortaya çıkar susmaktan çok konuşmayı yeğleyen gerçek bir sanat eseri ile karşılaşılır Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre yukarıda kilerden hangileri getirilebilir? A) Yalnız I D) I ve II B) Yalnız If E) I ve III C) Yalnız III
TYT-
A
UĞUR
A
A
36. Bu kitapta okuyacağınız şiirleri, gerçi sizler için
tercüme ettim ama, hiçbir zaman onları çocukça
bulmadım. Zaten sizi de küçük görmüyorum. Güzel
şeyleri siz de büyükler kadar anlar, büyükler kadar
seversiniz. Elbette, yaşınız ilerledikçe bilginiz de
artacaktır. Ama bu, bilginiz artıncaya kadar kötü
şeyler, basit şeyler okuyacaksınız demek değildir.
Bilginizin, anlayışınızın artması, zevkinizin incelmesi
ancak büyük eserler, kıymetli eserler okumakla olur.
Bu sözleri söyleyen Orhan Veli aşağıdakilerden
hangisi ile ilgili görüşlerini dile getirmiştir?
A) Çeviri eserlerin çocuklara etkisi
B) Çocuk edebiyatına bakış açısı
C) Şiirlerindeki çocuksu söylem
D) Çocukların en belirgin özellikleri
E) Çocuk duyarlılığı taşımanın önemi
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
TYT- A UĞUR A A 36. Bu kitapta okuyacağınız şiirleri, gerçi sizler için tercüme ettim ama, hiçbir zaman onları çocukça bulmadım. Zaten sizi de küçük görmüyorum. Güzel şeyleri siz de büyükler kadar anlar, büyükler kadar seversiniz. Elbette, yaşınız ilerledikçe bilginiz de artacaktır. Ama bu, bilginiz artıncaya kadar kötü şeyler, basit şeyler okuyacaksınız demek değildir. Bilginizin, anlayışınızın artması, zevkinizin incelmesi ancak büyük eserler, kıymetli eserler okumakla olur. Bu sözleri söyleyen Orhan Veli aşağıdakilerden hangisi ile ilgili görüşlerini dile getirmiştir? A) Çeviri eserlerin çocuklara etkisi B) Çocuk edebiyatına bakış açısı C) Şiirlerindeki çocuksu söylem D) Çocukların en belirgin özellikleri E) Çocuk duyarlılığı taşımanın önemi
A
TYT/ Türkçe
18. Kitapta hatrı sayılır derecede yol katetmiş olmama rağ-
men hålà kim kiminle evli, kim kime düşman, kim kime
oyun oynuyor... Bunları ayırt edebilmiş değildim. Bir süre
sonra da ayrı ayrı karakterler ve kişiler hissi ölüp entegre
olmuş tek bir karakter hissi diriliyor. Olay örgüsü birbiriyle
örtüşüp tamamlanıyor ama gereksiz olaylar epey fazlay-
di. Yani birçok olay kitabın akışına ya da karakterlerin
inşasına işçilik yapmıyordu. Kitap rafine edilse seksen
doksan sayfalık kaliteli bir roman çıkabilir.
A
Bu parçada yakınılan durumun benzeri aşağıdaki
cümlelerin hangisinde vardır?
A) Sözcükler, onun dizelerinde yerli yerinde oturmuş
gibi.
B) Eleştirinin bu denli derinlemesine yapılması yazar
için olumludur.
C) Gazetedeki haberler, okurun gerçeği anlamasına
yardımcı olmaktan çok uzaktı.
D) Romanın her kahramanı olaya bir başka boyut katı-
yordu.
E Masallarda yer alan diyalogların her biri ana fikri bü-
tünlemişti.
9. Sayın Burjuvalar,
Bugün hiçbirinizin nasıl gücten to
21
N
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
A TYT/ Türkçe 18. Kitapta hatrı sayılır derecede yol katetmiş olmama rağ- men hålà kim kiminle evli, kim kime düşman, kim kime oyun oynuyor... Bunları ayırt edebilmiş değildim. Bir süre sonra da ayrı ayrı karakterler ve kişiler hissi ölüp entegre olmuş tek bir karakter hissi diriliyor. Olay örgüsü birbiriyle örtüşüp tamamlanıyor ama gereksiz olaylar epey fazlay- di. Yani birçok olay kitabın akışına ya da karakterlerin inşasına işçilik yapmıyordu. Kitap rafine edilse seksen doksan sayfalık kaliteli bir roman çıkabilir. A Bu parçada yakınılan durumun benzeri aşağıdaki cümlelerin hangisinde vardır? A) Sözcükler, onun dizelerinde yerli yerinde oturmuş gibi. B) Eleştirinin bu denli derinlemesine yapılması yazar için olumludur. C) Gazetedeki haberler, okurun gerçeği anlamasına yardımcı olmaktan çok uzaktı. D) Romanın her kahramanı olaya bir başka boyut katı- yordu. E Masallarda yer alan diyalogların her biri ana fikri bü- tünlemişti. 9. Sayın Burjuvalar, Bugün hiçbirinizin nasıl gücten to 21 N
1. Oturur
14. İstanbul sokakları.. İlk çocukluğumun geçtiği yer olan
Balat sokakları... Bu sokaklar; bir zamanlar şanı yürü-
müş, ünü kulaktan kulağa yayılmış fakat artık iyice yaş-
lanıp güçten düşmüş, eskiden evinden çıkmayanların
artık uğramadığı, gerçek sevenlerinin de bu dünyadan
göçtüğü, kimsesiz bir adama benzer. Buram buram Ha-
liç kokusu, kömür kokularına karışır; fakirlik akar etek-
lerinden sokağın. Binalar bile hayata küsmüş gibidir,
eski ahşap evler artık kararan tahtalarının ardından ses-
sizce ölümü beklerler. Öyle bir ölüm ki şu dünyanın in-
safına kalmış. Ya yanarak son bulacaktır ya da bir ge-
ce sessizce yıkılarak.
Bu parça için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Kişileştirmeye başvurulmuştur.
B) Eksiltili cümlelere yer verilmiştir.
C) Deyimlere yer verilmiştir.
D) Yansız bir söylemden yararlanılmıştır.
E) Birden fazla duyudan yararlanılmıştır
TÜRKÇE TESTİ
4
Atom Yayıncı
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
1. Oturur 14. İstanbul sokakları.. İlk çocukluğumun geçtiği yer olan Balat sokakları... Bu sokaklar; bir zamanlar şanı yürü- müş, ünü kulaktan kulağa yayılmış fakat artık iyice yaş- lanıp güçten düşmüş, eskiden evinden çıkmayanların artık uğramadığı, gerçek sevenlerinin de bu dünyadan göçtüğü, kimsesiz bir adama benzer. Buram buram Ha- liç kokusu, kömür kokularına karışır; fakirlik akar etek- lerinden sokağın. Binalar bile hayata küsmüş gibidir, eski ahşap evler artık kararan tahtalarının ardından ses- sizce ölümü beklerler. Öyle bir ölüm ki şu dünyanın in- safına kalmış. Ya yanarak son bulacaktır ya da bir ge- ce sessizce yıkılarak. Bu parça için aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Kişileştirmeye başvurulmuştur. B) Eksiltili cümlelere yer verilmiştir. C) Deyimlere yer verilmiştir. D) Yansız bir söylemden yararlanılmıştır. E) Birden fazla duyudan yararlanılmıştır TÜRKÇE TESTİ 4 Atom Yayıncı
A
A
TYT
23. Genç yetişkin askerî göçmenlerden dile karşı yatkınlı-
ğı olanlar, yoğun bir çalışma ile Arapça, Rusça veya
Farsça öğrenirken kontrol grubundaki medikal ve bi-
lişsel bilim öğrencileri de dil dışındaki alanlarda yoğun
bir çalışma içine girdiler. MRI görüntüleri; dil öğrenen
öğrencilerin beyinlerindeki belirli bölümlerinin büyüdü-
ğünü, kontrol grubunda bulunan bireylerin beyin yapı-
larının değişmeden kaldığını gösterdi. İlginç şekilde
beyinlerindeki büyümeler hipokampüs ya da serebral
korteksin dil öğrenme ile ilgili bölümünde gözlenen de-
neklerin, serebral korteksin motor bölümünde gelişim
gösterenlere kıyasla daha gelişmiş dil becerilerine sa-
hip olduğu gözlenmiştir.
Bu parça, aşağıdaki sorulardan hangisine cevap
olarak söylenmiş olabilir?
A
A) Yeni bir dil öğrendiğimizde beynimizde nasıl deği-
şiklikler olur?
B) Dil öğrenmek zekâ gelişimi sağlar mı?
C) Beyin gelişimi sağlayan diller hangileridir?
D) Dil öğrenmek için belli bir zekâ seviyesine sahip
olmak gerekir mi?
EX Göçmenler dil gelişiminde daha mı başarılıdır?
24. Şairin kimliği bir anlamda şiir dilinde saklıdır. Çünkü dil
içerisinde mevcut olan unsurlar, şairin gizli benini anla-
tan ögelerdir. Gönderici durumunda olan şair; şiir dili
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
A A TYT 23. Genç yetişkin askerî göçmenlerden dile karşı yatkınlı- ğı olanlar, yoğun bir çalışma ile Arapça, Rusça veya Farsça öğrenirken kontrol grubundaki medikal ve bi- lişsel bilim öğrencileri de dil dışındaki alanlarda yoğun bir çalışma içine girdiler. MRI görüntüleri; dil öğrenen öğrencilerin beyinlerindeki belirli bölümlerinin büyüdü- ğünü, kontrol grubunda bulunan bireylerin beyin yapı- larının değişmeden kaldığını gösterdi. İlginç şekilde beyinlerindeki büyümeler hipokampüs ya da serebral korteksin dil öğrenme ile ilgili bölümünde gözlenen de- neklerin, serebral korteksin motor bölümünde gelişim gösterenlere kıyasla daha gelişmiş dil becerilerine sa- hip olduğu gözlenmiştir. Bu parça, aşağıdaki sorulardan hangisine cevap olarak söylenmiş olabilir? A A) Yeni bir dil öğrendiğimizde beynimizde nasıl deği- şiklikler olur? B) Dil öğrenmek zekâ gelişimi sağlar mı? C) Beyin gelişimi sağlayan diller hangileridir? D) Dil öğrenmek için belli bir zekâ seviyesine sahip olmak gerekir mi? EX Göçmenler dil gelişiminde daha mı başarılıdır? 24. Şairin kimliği bir anlamda şiir dilinde saklıdır. Çünkü dil içerisinde mevcut olan unsurlar, şairin gizli benini anla- tan ögelerdir. Gönderici durumunda olan şair; şiir dili
Tonalizm akımı, Amerikalı ressamlar aracılığı ile 1880'li yıl-
ların başında resim sanatında yeni bir akım olarak ortaya
sunulmuştur. Farklı sanatçıların akımı benimseyip bu akımı
kullanarak tablo oluşturmaları ile büyümüştür. Akımda daha
çok 1900'lü yılların etkisi görülmüştür. Günümüzde adı fazla
duyulmayan bu sanat akımıyla hem resim sanatında hem de
karikatür alanında eserler vermiştir. Bu akıma bağlı ressam-
lar, çizimlerini yaparken genellikle koyu renkleri kullanırlar.
Kullanılan koyu renklerle birlikte keskin olmayan fırça darbe-
leri ile renklerin birbirine karışıp pastel tonlarında görüntünün
oluşumunu sağlarlar. Bu tür modern sanatları benimseyen
ressamlar sanatı, dünyayı gördüğü gibi yansıtmak değil, ha-
yal gücünün bir unsuru olarak niteler. Bu düşünceyle daha
çok hayal güçlerini kullanarak tablo yapma istemlerini yıllar
boyunca yansıtırlar.
6.
Bu parçada "tonalizm akımı" ile ilgili aşağıdaki sorulardan
hangisini cevabı yoktur?
A) Etkili olduğu alanlar nelerdir?
B) Ne zaman ortaya çıkmıştır?
C) Akımın özellikleri nelerdir?
D) Konusunu nereden alır?
E) Nerede ortaya çıkmıştır?
z
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
Tonalizm akımı, Amerikalı ressamlar aracılığı ile 1880'li yıl- ların başında resim sanatında yeni bir akım olarak ortaya sunulmuştur. Farklı sanatçıların akımı benimseyip bu akımı kullanarak tablo oluşturmaları ile büyümüştür. Akımda daha çok 1900'lü yılların etkisi görülmüştür. Günümüzde adı fazla duyulmayan bu sanat akımıyla hem resim sanatında hem de karikatür alanında eserler vermiştir. Bu akıma bağlı ressam- lar, çizimlerini yaparken genellikle koyu renkleri kullanırlar. Kullanılan koyu renklerle birlikte keskin olmayan fırça darbe- leri ile renklerin birbirine karışıp pastel tonlarında görüntünün oluşumunu sağlarlar. Bu tür modern sanatları benimseyen ressamlar sanatı, dünyayı gördüğü gibi yansıtmak değil, ha- yal gücünün bir unsuru olarak niteler. Bu düşünceyle daha çok hayal güçlerini kullanarak tablo yapma istemlerini yıllar boyunca yansıtırlar. 6. Bu parçada "tonalizm akımı" ile ilgili aşağıdaki sorulardan hangisini cevabı yoktur? A) Etkili olduğu alanlar nelerdir? B) Ne zaman ortaya çıkmıştır? C) Akımın özellikleri nelerdir? D) Konusunu nereden alır? E) Nerede ortaya çıkmıştır? z
Johannes Vermeer'in en ünlü eseri olan İnci Küpeli Kız ka-
ranlığın içinde inci küpesi ve sarı ile mavi renklerdeki ba-
şörtüsüyle âdeta ay gibi parlayan bir genç kadın tasviridir.
Bakışlarındaki beklenti ve dudaklarının hafif aralık hâliyle
sanki size bir şeyler söylemek istemiş de bir türlü dile dö-
kememiş gibidir. Aslında bu bir portre değil. Bu bir Tronie.
Altın Çağ Hollanda'sının en çok tercih edilen resim türle-
rinden biri. Tronie'nin farkı, ifadeleri daha güçlü vermesi.
Kuzeyin Mona Lisa'sı olarak da bilinen bu tabloda -nasıl
ki gerçek Mona Lisa'nın gülümsemesi gizemli ise- kadı-
nın aralanmış dudakları ve kulağındaki küpe dikkat çeker.
Kusursuz resmedilmiş olarak kabul edilen küpeye dikkatli
bakıldığında gözyaşı şeklinde yapılmış olduğu ve ışığın
yansımasının başarılı bir şekilde verildiği fark edilir.
5.
Bu parçaya göre İnci Küpeli Kız tablosuyla ilgili aşağı-
dakilerden hangisi söylenemez?
A) Tablo, diğer klasik portrelerden farklı bir türde yapıl-
mıştır. L
B) Teknik olarak başarılı bir şekilde resmedilen küpe, tab-
lonun dikkat çekici yönlerindendir.
C) Mona Lisa tablosu ile karşılaştırılmaktadır.
Johannes Vermeer'in en başarılı eseridir. L
E) Tronie tekniği ile tabloya canlılık ve gerçekçilik katıl-
mıştır.
7.
VOF
A
ok
C
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
Johannes Vermeer'in en ünlü eseri olan İnci Küpeli Kız ka- ranlığın içinde inci küpesi ve sarı ile mavi renklerdeki ba- şörtüsüyle âdeta ay gibi parlayan bir genç kadın tasviridir. Bakışlarındaki beklenti ve dudaklarının hafif aralık hâliyle sanki size bir şeyler söylemek istemiş de bir türlü dile dö- kememiş gibidir. Aslında bu bir portre değil. Bu bir Tronie. Altın Çağ Hollanda'sının en çok tercih edilen resim türle- rinden biri. Tronie'nin farkı, ifadeleri daha güçlü vermesi. Kuzeyin Mona Lisa'sı olarak da bilinen bu tabloda -nasıl ki gerçek Mona Lisa'nın gülümsemesi gizemli ise- kadı- nın aralanmış dudakları ve kulağındaki küpe dikkat çeker. Kusursuz resmedilmiş olarak kabul edilen küpeye dikkatli bakıldığında gözyaşı şeklinde yapılmış olduğu ve ışığın yansımasının başarılı bir şekilde verildiği fark edilir. 5. Bu parçaya göre İnci Küpeli Kız tablosuyla ilgili aşağı- dakilerden hangisi söylenemez? A) Tablo, diğer klasik portrelerden farklı bir türde yapıl- mıştır. L B) Teknik olarak başarılı bir şekilde resmedilen küpe, tab- lonun dikkat çekici yönlerindendir. C) Mona Lisa tablosu ile karşılaştırılmaktadır. Johannes Vermeer'in en başarılı eseridir. L E) Tronie tekniği ile tabloya canlılık ve gerçekçilik katıl- mıştır. 7. VOF A ok C
7
3.
Halk oyunları taklidi oyunlar olabileceği gibi, toplum-
sal olayları, aşkı sevgiyi de konu alabilen oyunlardır.
Mesela Urfa Kımıl oyunu, ekine zarar veren bir ha-
şere yüzünden halkın yaşadığı sıkıntıyı dile getirir.
Bu oyunda olduğu gibi diğer oyunlar için de çeşitli
anlatılar vardır. Halk oyunları düğünlerde, nişanlar-
da, askere uğurlamada, yaylaya çıkış ve inişte, do-
ğumda, dinî ve milli bayramlarda, kazanılan zaferin
sonucunda, ferfene, barana, sıra gezmesi, yâren
sohbeti gibi toplantılarda oynanmaktadır. Oyunlar
genellikle oyun oynamaya elverişli açık alanlarda
oynandığı gibi kapalı yerlerde de oynanır. Özellikle
düğünlerde, yörede iyi oynadığı bilinen kişiler davet
edilir. Çünkü topluluğun başında yörenin müziklerini
ve oyunlarını iyi bilen ve saygın kişiler bulunur.
Bu parçada halk oyunlarıyla ilgili aşağıdakiler-
den hangisine değinilmemiştir?
AD Birçok oyunun özel bir hikâyesinin olduğuna
B) Toplumsal, bireysel ve taklide dayalı olduğuna
COynamaya elverişli ortam gerektiğine
Profesyonel kişilerce oynanmasının daha doğru
olduğuna
E) Oyunlarda tecrübeli kişilerin yöresel müziklerle
oynadığına
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
7 3. Halk oyunları taklidi oyunlar olabileceği gibi, toplum- sal olayları, aşkı sevgiyi de konu alabilen oyunlardır. Mesela Urfa Kımıl oyunu, ekine zarar veren bir ha- şere yüzünden halkın yaşadığı sıkıntıyı dile getirir. Bu oyunda olduğu gibi diğer oyunlar için de çeşitli anlatılar vardır. Halk oyunları düğünlerde, nişanlar- da, askere uğurlamada, yaylaya çıkış ve inişte, do- ğumda, dinî ve milli bayramlarda, kazanılan zaferin sonucunda, ferfene, barana, sıra gezmesi, yâren sohbeti gibi toplantılarda oynanmaktadır. Oyunlar genellikle oyun oynamaya elverişli açık alanlarda oynandığı gibi kapalı yerlerde de oynanır. Özellikle düğünlerde, yörede iyi oynadığı bilinen kişiler davet edilir. Çünkü topluluğun başında yörenin müziklerini ve oyunlarını iyi bilen ve saygın kişiler bulunur. Bu parçada halk oyunlarıyla ilgili aşağıdakiler- den hangisine değinilmemiştir? AD Birçok oyunun özel bir hikâyesinin olduğuna B) Toplumsal, bireysel ve taklide dayalı olduğuna COynamaya elverişli ortam gerektiğine Profesyonel kişilerce oynanmasının daha doğru olduğuna E) Oyunlarda tecrübeli kişilerin yöresel müziklerle oynadığına
32. Üsküdar yazmacılığı ile ilgili belgeler 18. yüzyıla dayanır. III.
Ahmet Dönemi'nde (1703-1730), Ayazma mevkiinde inşa edi-
len beş katlı, ahşap basmahane binasında yüzden fazla işçi
çalışmaktaydı. Burada döşemelik kumaşlar, yatak takımları
ve bohçalar; kök boya ve karakalem baskı tekniğiyle üretilir-
di. Üsküdar'daki yazma atölyeleri 1950'lere kadar Bağlarba-
şı'nda Ayazma'da, Yenimahalle'de, Miroğlu ve Şair Talat so-
kaklarında kümelenmişti. Kalem işi ve kalıp kalem tekniği ile
yorgan yüzleri, yastık, bohça ve yemeni üretirlerdi. Uygula-
dıkları desenler genelde çiçek demetleri ile bahar dallarıydı.
Bu parçadan hareketle "Üsküdar yazmacılığı" ile ilgili aşa-
ğıdakilerin hangisi söylenebilir?
A) Geçmişinin tam olarak ne zamana dayandırılabileceği
ile ilgili bilgiler şüphelidir.
B) Makineli üretimin yapıldığı ilk tesisin kurulmasında öncü
bir rol oynamıştır.
irminci yüzyılın ikinci yarısından sonra üretim, çeşitli
semtlere dağılmıştır.
D) Kök boya tekniği ile boyanan ürünler, döneminde olduk-
ça rağbet görmüştür.
EFarklı kullanım alanları bulunan çeşitli ürünler ortaya kon-
muştur.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
32. Üsküdar yazmacılığı ile ilgili belgeler 18. yüzyıla dayanır. III. Ahmet Dönemi'nde (1703-1730), Ayazma mevkiinde inşa edi- len beş katlı, ahşap basmahane binasında yüzden fazla işçi çalışmaktaydı. Burada döşemelik kumaşlar, yatak takımları ve bohçalar; kök boya ve karakalem baskı tekniğiyle üretilir- di. Üsküdar'daki yazma atölyeleri 1950'lere kadar Bağlarba- şı'nda Ayazma'da, Yenimahalle'de, Miroğlu ve Şair Talat so- kaklarında kümelenmişti. Kalem işi ve kalıp kalem tekniği ile yorgan yüzleri, yastık, bohça ve yemeni üretirlerdi. Uygula- dıkları desenler genelde çiçek demetleri ile bahar dallarıydı. Bu parçadan hareketle "Üsküdar yazmacılığı" ile ilgili aşa- ğıdakilerin hangisi söylenebilir? A) Geçmişinin tam olarak ne zamana dayandırılabileceği ile ilgili bilgiler şüphelidir. B) Makineli üretimin yapıldığı ilk tesisin kurulmasında öncü bir rol oynamıştır. irminci yüzyılın ikinci yarısından sonra üretim, çeşitli semtlere dağılmıştır. D) Kök boya tekniği ile boyanan ürünler, döneminde olduk- ça rağbet görmüştür. EFarklı kullanım alanları bulunan çeşitli ürünler ortaya kon- muştur.
Insanların çoğu senden hoşlanmıyordu. İkirciksiz, düpedüz (çok
1
düz ve doğru bir biçimde) konuşmandan tedirgin oluyorlardı bence.
En çok da senin dosdoğru (sağa sola sapmadan) giden çizgin-
11
den... Birinin ya da bir şeyin duruşunu koruması (sabit fikirli, sap-
|||
lantılı olması) değişimleri daha belirgin kılar, bilirsin. Daha çok
göze batar (çekememezliğe yol açar) değişen. Esen rüzgâra göre
IV
tavır ayarlayan kariyer hesapçıları için kâbustur senin gibileri, zira
adamı açığa çıkarıp (gözler önüne serip) yakalatıverirler.
V
Bu parçada numaralanmış sözlerden hangisinin anlamı pa-
antez () içinde verilen açıklamayla uyuşmamaktadır?
A) I
B) II
C) III
D) IV
E) V
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
Insanların çoğu senden hoşlanmıyordu. İkirciksiz, düpedüz (çok 1 düz ve doğru bir biçimde) konuşmandan tedirgin oluyorlardı bence. En çok da senin dosdoğru (sağa sola sapmadan) giden çizgin- 11 den... Birinin ya da bir şeyin duruşunu koruması (sabit fikirli, sap- ||| lantılı olması) değişimleri daha belirgin kılar, bilirsin. Daha çok göze batar (çekememezliğe yol açar) değişen. Esen rüzgâra göre IV tavır ayarlayan kariyer hesapçıları için kâbustur senin gibileri, zira adamı açığa çıkarıp (gözler önüne serip) yakalatıverirler. V Bu parçada numaralanmış sözlerden hangisinin anlamı pa- antez () içinde verilen açıklamayla uyuşmamaktadır? A) I B) II C) III D) IV E) V
25. Abdülmecit Efendi yaşlı adamın yüzünden, ifadesinden
ve duruşundan çok etkilenmiştir. Onun resmini çizmek
için ekibi köşke davet etmiş ancak oyuncuyu
karşısında göremeyince hayal kırıklığına uğramıştır.
Muhsin Ertuğrul, uzun süre sahnedeki yaşlı ihtiyarın
kendisi olduğunu; makyajla kendisini yaşlandırdığını
söylese de Abdülmecit Efendi'yi söylediklerine to
inandıramaz. Yirmi dört yaşında bir adamın yaşlı bir
ihtiyara dönüşemeyeceğini düşünen Abdülmecit Efendi
israrcıdır. En sonunda Ertuğrul bir çözüm önerisinde
bulunur. Yeniden aynı makyajı yapacak, makyajlı hâliyle
fotoğraf çektirecek ve fotoğrafı Abdülmecit Efendi'ye
verecektir.
Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden
hangisidir?
onniskosylini
A) Abdülmecit Efendi'nin Muhsin Ertuğrul'un
oyunculuk becerisini takdir ettiği
BY Muhsin Ertuğrul'un, gerçeğinden ayırt
edilemeyecek kadar başarılı bir makyaj yaptığı
Abdülmecit Efendi'nin, önünü alamayacak kadar
arzulu bir resim tutkusu olduğu
Abdülmecit Efendi'nin bildiğinden şaşmayan bir
kişiliğe sahip olduğu
E) Abdülmecit Efendi'nin sanata ve sanatçıya büyük
değer verdiği
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
25. Abdülmecit Efendi yaşlı adamın yüzünden, ifadesinden ve duruşundan çok etkilenmiştir. Onun resmini çizmek için ekibi köşke davet etmiş ancak oyuncuyu karşısında göremeyince hayal kırıklığına uğramıştır. Muhsin Ertuğrul, uzun süre sahnedeki yaşlı ihtiyarın kendisi olduğunu; makyajla kendisini yaşlandırdığını söylese de Abdülmecit Efendi'yi söylediklerine to inandıramaz. Yirmi dört yaşında bir adamın yaşlı bir ihtiyara dönüşemeyeceğini düşünen Abdülmecit Efendi israrcıdır. En sonunda Ertuğrul bir çözüm önerisinde bulunur. Yeniden aynı makyajı yapacak, makyajlı hâliyle fotoğraf çektirecek ve fotoğrafı Abdülmecit Efendi'ye verecektir. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? onniskosylini A) Abdülmecit Efendi'nin Muhsin Ertuğrul'un oyunculuk becerisini takdir ettiği BY Muhsin Ertuğrul'un, gerçeğinden ayırt edilemeyecek kadar başarılı bir makyaj yaptığı Abdülmecit Efendi'nin, önünü alamayacak kadar arzulu bir resim tutkusu olduğu Abdülmecit Efendi'nin bildiğinden şaşmayan bir kişiliğe sahip olduğu E) Abdülmecit Efendi'nin sanata ve sanatçıya büyük değer verdiği