Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafta Konu-Ana Düşünce Soruları

32. Gazetecilikten gelmiş olmak, evet; ama yazarlıkla gazeteci-
liği aynı anda yapıyor olmak, hayır. Gazeteci olarak insan-
larla yakın ilişki kurmak, dünyayı tanımak, kalemimin açıl-
ması, elbette, bana çok şey kattı. Ama yazarlıkla birlikte ya-
pılırsa bırakın işinizi kolaylaştırmayı, zorlaştırıyor bile. Gaze-
tecilik çok yüzeyde gezinen bir iş çünkü. Edebiyatsa kendi-
ni merkeze alıp bütünüyle ona odaklanmanız gereken bir
şey, çocuk gibi. Yazarlık sizin kendinizi ona adamanızı ge-
rektiriyor. Sizden çok şey istiyor. Onun taleplerini yerine ge-
tirdiğinizde ancak ondan istediğiniz verimi alabiliyorsunuz.
Gazeteciyken bunu yapamayacağınız için işiniz zorlaşıyor.
Bu parçada aşağıdaki sorulardan hangisine cevap ola-
rak söylenmiştir?
A) Gazeteci kökenli yazarlar daha mı hızlı yazıyor?
B) Gazeteci olmanın, yazarlık üzerindeki etkileri nasıldır?
C) Yazarların gazeteci olması yazının kalitesini artırıyor mu?
O Gazeteciliğin aynı zamanda yazarlık olduğunu düşünü-
yor musunuz?
E) Gazetecilerin yazılarında estetik nitelikleri göz ardı etme-
sini nasıl karşılıyorsunuz?
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
32. Gazetecilikten gelmiş olmak, evet; ama yazarlıkla gazeteci- liği aynı anda yapıyor olmak, hayır. Gazeteci olarak insan- larla yakın ilişki kurmak, dünyayı tanımak, kalemimin açıl- ması, elbette, bana çok şey kattı. Ama yazarlıkla birlikte ya- pılırsa bırakın işinizi kolaylaştırmayı, zorlaştırıyor bile. Gaze- tecilik çok yüzeyde gezinen bir iş çünkü. Edebiyatsa kendi- ni merkeze alıp bütünüyle ona odaklanmanız gereken bir şey, çocuk gibi. Yazarlık sizin kendinizi ona adamanızı ge- rektiriyor. Sizden çok şey istiyor. Onun taleplerini yerine ge- tirdiğinizde ancak ondan istediğiniz verimi alabiliyorsunuz. Gazeteciyken bunu yapamayacağınız için işiniz zorlaşıyor. Bu parçada aşağıdaki sorulardan hangisine cevap ola- rak söylenmiştir? A) Gazeteci kökenli yazarlar daha mı hızlı yazıyor? B) Gazeteci olmanın, yazarlık üzerindeki etkileri nasıldır? C) Yazarların gazeteci olması yazının kalitesini artırıyor mu? O Gazeteciliğin aynı zamanda yazarlık olduğunu düşünü- yor musunuz? E) Gazetecilerin yazılarında estetik nitelikleri göz ardı etme- sini nasıl karşılıyorsunuz?
AN
TYT / Türkçe
22. Kültür alt yapım hazır olduğu için birçok konuyu zihin ve gönül
süzgecimden geçirip, sentezleyerek yeni yeni yaratılar elde edi-
yorum. Bu süreçte bazen, pek güvendiğim kültür alt yapım ye-
tersiz kalabiliyor. O zaman da uzmanlara danışıyor, yazılı ve
görsel kaynakları araştırmaya yöneliyorum. Rastlantı sonucu
konu seçmiyorum kısacası. Araştırarak, soruşturarak, düşünce,
duygu süzgeçlerimi kullanarak, belleğimin kapılarını yumrukla-
yarak romanın planını yapıyorum. Sonra yazmaya girişiyorum.
Bu sözler aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık olarak
söylenmiş olabilir?
Romanlarınızı oluşumunda hangi aşamaları takip ediyorsu-
nuz?
Konularınızı nasıl seçiyorsunuz?
CX Romanlarınızı yazarken araştırma yapıyor musunuz?
Dr Yazarlığın perde arkası aşamalarından söz eder misiniz?
EX Kültürün yazarlığınıza etkisinden söz eder misiniz?
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
AN TYT / Türkçe 22. Kültür alt yapım hazır olduğu için birçok konuyu zihin ve gönül süzgecimden geçirip, sentezleyerek yeni yeni yaratılar elde edi- yorum. Bu süreçte bazen, pek güvendiğim kültür alt yapım ye- tersiz kalabiliyor. O zaman da uzmanlara danışıyor, yazılı ve görsel kaynakları araştırmaya yöneliyorum. Rastlantı sonucu konu seçmiyorum kısacası. Araştırarak, soruşturarak, düşünce, duygu süzgeçlerimi kullanarak, belleğimin kapılarını yumrukla- yarak romanın planını yapıyorum. Sonra yazmaya girişiyorum. Bu sözler aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık olarak söylenmiş olabilir? Romanlarınızı oluşumunda hangi aşamaları takip ediyorsu- nuz? Konularınızı nasıl seçiyorsunuz? CX Romanlarınızı yazarken araştırma yapıyor musunuz? Dr Yazarlığın perde arkası aşamalarından söz eder misiniz? EX Kültürün yazarlığınıza etkisinden söz eder misiniz?
2. Göçebe için "insanın nehir hâli" de denebilir. Bu nedenle göçebe-
ye dağlar, vadiler, nehirler ve ovalar yerleşik bir insana ifade etti-
ğinden çok daha fazlasını anlatır. Çünkü göçebe, yalnızca parça-
lan, akan suyu, dağdaki ağacı veya denizdeki midyeyi görmez.
Doğadaki parçaları birbirine bağlayan o görünmez bağa dokunur.
Hatta onun üzerinde yürür, yaşar. Yaylada yağan yağmuru izler-
ken onu bir su zerresi olarak değil, denizdeki balığın rızki, nehrin
gövdesi ve tüm yediklerinin kaynağı olarak görür.
Bu parçaya göre göçebe ve yerleşik insan arasındaki en be-
lirgin ayrım aşağıdakilerden hangisidir?
A) Göçebenin, bütün yaşamını doğada geçirmesi
B) Yerleşik insanın doğayı ihtiyaçları için kullanması
C) Yerleşik insanın şehir yaşamından kopamaması
D) Göçebenin çevreyi bütüncül olarak algılaması
Göçebenin doğanın her parçasına farklı bir değer vermesi
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
2. Göçebe için "insanın nehir hâli" de denebilir. Bu nedenle göçebe- ye dağlar, vadiler, nehirler ve ovalar yerleşik bir insana ifade etti- ğinden çok daha fazlasını anlatır. Çünkü göçebe, yalnızca parça- lan, akan suyu, dağdaki ağacı veya denizdeki midyeyi görmez. Doğadaki parçaları birbirine bağlayan o görünmez bağa dokunur. Hatta onun üzerinde yürür, yaşar. Yaylada yağan yağmuru izler- ken onu bir su zerresi olarak değil, denizdeki balığın rızki, nehrin gövdesi ve tüm yediklerinin kaynağı olarak görür. Bu parçaya göre göçebe ve yerleşik insan arasındaki en be- lirgin ayrım aşağıdakilerden hangisidir? A) Göçebenin, bütün yaşamını doğada geçirmesi B) Yerleşik insanın doğayı ihtiyaçları için kullanması C) Yerleşik insanın şehir yaşamından kopamaması D) Göçebenin çevreyi bütüncül olarak algılaması Göçebenin doğanın her parçasına farklı bir değer vermesi
33. Muhabir:
Yazar:
- Dili bilmeniz, şiiri sevmeniz, içselleştirebilmeniz gere-
kiyor. Uyarlamadan söz etmiyorum... Fakat o şair olup
çıkmanız gerekiyor. Şiir yazmak gibi bir sirdir bu da. Ha-
yatınız çevirinize sinmezse, sonuç gerektiğince başarılı
olamaz. Pek çok şiir çevirmeni bunun ne demek olduğu-
nu bile bilmez. Sanır ki; sözcüklerin karşılığı birbiri ardına
sıralanırsa çeviri yapılmış olur.
34. Bir/toplumun ra
nga düşmesi, k
maz kılar. Bu
ne başvurulur
yenilikçi tavır
bulur: Bu acid
mi" olarak ad
edebi dönemi
rinden nasibir
Bu parçada
hangisidir?
Muhabir:
(II) -
A Her med
Yazar:
B) Kültür he
muştur.
C) Medeniy
zor deği
D) Siyasi
sinda e
- Kendi dilinde bir anlamı olan her metin, başka her dil-
de de anlamlı olabilir. Tamamlanmış çeviri yoktur fakat
yapılamayacak çeviri de yoktur. Çevrilen metin çok şey
kaybedebilir ama çok şey de kazanabilir. Hatta bazı du-
rumlarda kazandıkları kaybettiklerinden fazla da olabilir.
Hepimiz şu veya bu metnin çevirisinin orijinalinden iyi ol-
duğu iddialarını duymuşuzdur.
Bu diyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden
hangisi sırasıyla getirilmelidir?
AL I. Genç çevirmenlere bu işe başlarken tavsiyeleriniz
neler olur?
E Eski-ye
ları yaş
Leal MONDID TUN
II. Bu zamana kadar yaptığınız çeviriler içinde sizi en
çok etkileyen hangisiydi?
I. Yabancı dil bilmek sizce çeviri yapmak için yeterli
midir?
II. Edebiyat dünyamızda çeviri eserlere ihtiyaç duyul-
masını nasıl yorumlarsınız?
C) I. Şiir çevirileri zordur, yazıldığı duyguyu veremez
çoğu çevirmen, siz nasıl üstesinden geldiniz?
II. Edebî metinlerin çevirildiklerinde anlam kaybettik-
leri görüşüne katılır mısınız?
D)) 1. İyi bir çevirmen aynı zamanda iyi bir şair olmalı mi-
dir?
II. Çevireceğiniz metinleri seçerken bir kriteriniz var
mi?
E) I. Çeviri yaparken şairin dünya görüşünü de dikkate
alır mısınız?
II. Sizce çevrilmeye değer olan ya da olmayan diye
bir ayrım var mıdır?
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
33. Muhabir: Yazar: - Dili bilmeniz, şiiri sevmeniz, içselleştirebilmeniz gere- kiyor. Uyarlamadan söz etmiyorum... Fakat o şair olup çıkmanız gerekiyor. Şiir yazmak gibi bir sirdir bu da. Ha- yatınız çevirinize sinmezse, sonuç gerektiğince başarılı olamaz. Pek çok şiir çevirmeni bunun ne demek olduğu- nu bile bilmez. Sanır ki; sözcüklerin karşılığı birbiri ardına sıralanırsa çeviri yapılmış olur. 34. Bir/toplumun ra nga düşmesi, k maz kılar. Bu ne başvurulur yenilikçi tavır bulur: Bu acid mi" olarak ad edebi dönemi rinden nasibir Bu parçada hangisidir? Muhabir: (II) - A Her med Yazar: B) Kültür he muştur. C) Medeniy zor deği D) Siyasi sinda e - Kendi dilinde bir anlamı olan her metin, başka her dil- de de anlamlı olabilir. Tamamlanmış çeviri yoktur fakat yapılamayacak çeviri de yoktur. Çevrilen metin çok şey kaybedebilir ama çok şey de kazanabilir. Hatta bazı du- rumlarda kazandıkları kaybettiklerinden fazla da olabilir. Hepimiz şu veya bu metnin çevirisinin orijinalinden iyi ol- duğu iddialarını duymuşuzdur. Bu diyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden hangisi sırasıyla getirilmelidir? AL I. Genç çevirmenlere bu işe başlarken tavsiyeleriniz neler olur? E Eski-ye ları yaş Leal MONDID TUN II. Bu zamana kadar yaptığınız çeviriler içinde sizi en çok etkileyen hangisiydi? I. Yabancı dil bilmek sizce çeviri yapmak için yeterli midir? II. Edebiyat dünyamızda çeviri eserlere ihtiyaç duyul- masını nasıl yorumlarsınız? C) I. Şiir çevirileri zordur, yazıldığı duyguyu veremez çoğu çevirmen, siz nasıl üstesinden geldiniz? II. Edebî metinlerin çevirildiklerinde anlam kaybettik- leri görüşüne katılır mısınız? D)) 1. İyi bir çevirmen aynı zamanda iyi bir şair olmalı mi- dir? II. Çevireceğiniz metinleri seçerken bir kriteriniz var mi? E) I. Çeviri yaparken şairin dünya görüşünü de dikkate alır mısınız? II. Sizce çevrilmeye değer olan ya da olmayan diye bir ayrım var mıdır?
6. (1) Sanatın en önemli işlevi düşündürmek ve bilinçlendir-
mektir. (II) Güçlü ve etkili bir eğitim aracı olan sanat, sanat-
çı ve sanatseverler arasında duygusal bir bağ kurar ve her
ikisi için de ruhsal bir rahatlama aracına döner. (III) Sanat
ürünleri topluma, halk kitlelerine yöneldiği oranda kitlelerin
aydınlanmasını, toplumsal gerçeklerin daha iyi anlaşılmasını
sağlar. (IV) Kişiyi yetiştiren, yönlendiren, değiştiren ve yetkin
hâle getiren işlevleriyle ve içinde taşıdığı antisav konumu
ile de eleştirel bakış kazandırır ona sanat. (V) Az gelişmiş
toplumlarda sanatın toplumsal işlevi daha da önem kaza-
nir çünkü sanat ile toplumun gelişmişlik düzeyi arasında
doğrudan bir bağ vardır.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangileri bir-
birine anlamca en yakındır?
C) II ve IV
A) I ve II B) I ve V
(b) II ve IV
In
III ve V
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
6. (1) Sanatın en önemli işlevi düşündürmek ve bilinçlendir- mektir. (II) Güçlü ve etkili bir eğitim aracı olan sanat, sanat- çı ve sanatseverler arasında duygusal bir bağ kurar ve her ikisi için de ruhsal bir rahatlama aracına döner. (III) Sanat ürünleri topluma, halk kitlelerine yöneldiği oranda kitlelerin aydınlanmasını, toplumsal gerçeklerin daha iyi anlaşılmasını sağlar. (IV) Kişiyi yetiştiren, yönlendiren, değiştiren ve yetkin hâle getiren işlevleriyle ve içinde taşıdığı antisav konumu ile de eleştirel bakış kazandırır ona sanat. (V) Az gelişmiş toplumlarda sanatın toplumsal işlevi daha da önem kaza- nir çünkü sanat ile toplumun gelişmişlik düzeyi arasında doğrudan bir bağ vardır. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangileri bir- birine anlamca en yakındır? C) II ve IV A) I ve II B) I ve V (b) II ve IV In III ve V
Safran, bilinen en eski kültür bitkilerinden biridir. Anadolu'da
ve Mezopotamya'da binlerce yıldır yetiştirilen bu mor
çiçekli bitkinin geçmişi MÖ 4000'li yıllara uzanıyor. Safranın
Anadolu'da Hititler döneminde yetiştirildiği biliniyor. Yine
Lidyalıların Bozdağ'dan topladıkları safrandan yaptıkları
parfümler, Antik Çağ'da lüks tüketim malları arasında yer
alıyor ve ticareti yapılıyordu. Selçuklular ve Osmanlılar
zamanında da yetiştiriciliği yapılan safranin boyama
potansiyeli oldukça fazladır. Öyle ki 0,1 gram safran, 10 litre
suyun rengini sarıya çevirebilir. Yani kendi ağırlığının yüz bin
katını boyayabilir. Modern tipta önemli bir ilaç ham maddesi
olarak kullanılması, dünya çapında sevilen bir baharat
olması safrana olan talebi artırmaktadır. Ancak şu anda
dünyada üretilen safran miktarı insanların gereksinimini
karşılamiyor. Çünkü bütün işlemleri makine kullanılmadan
yapılan safran yetiştiriciliğinde ortalama 100 bin çiçekten
5 kilogram yaş tepecik, bundan da 1 kilogram kuru ürün
alınabiliyor.rs notlemey
srisb nelmsensmorssy DIY (D) (A
Subumugol nebeve in gibsesy innom os (11)
sy lien sinhala
17. Safran bitkisiyle ilgili olarak senleoa HD
1. Yetiştiriciliği çok zordur. 1 sinn 0 (0)
V (
II. Tarih boyunca önemini korumuşturtaya
III. Pahalı bir gıda maddesidir.
mulqot isinine (1)
IV. Kullanım alanı gittikçe daralmıştır. OVO
Mimiges
yargılarından hangilerine ulaşılabilir?
ovuld
yo nais
A) Yalnız II
B) Yalnız IV
C) ve II
minoy bho...
(D
D) II ve III
E) III ve IV
Monet im alles vanou bid bagsins mois ()
in alio
Suhuelovibe
x
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
Safran, bilinen en eski kültür bitkilerinden biridir. Anadolu'da ve Mezopotamya'da binlerce yıldır yetiştirilen bu mor çiçekli bitkinin geçmişi MÖ 4000'li yıllara uzanıyor. Safranın Anadolu'da Hititler döneminde yetiştirildiği biliniyor. Yine Lidyalıların Bozdağ'dan topladıkları safrandan yaptıkları parfümler, Antik Çağ'da lüks tüketim malları arasında yer alıyor ve ticareti yapılıyordu. Selçuklular ve Osmanlılar zamanında da yetiştiriciliği yapılan safranin boyama potansiyeli oldukça fazladır. Öyle ki 0,1 gram safran, 10 litre suyun rengini sarıya çevirebilir. Yani kendi ağırlığının yüz bin katını boyayabilir. Modern tipta önemli bir ilaç ham maddesi olarak kullanılması, dünya çapında sevilen bir baharat olması safrana olan talebi artırmaktadır. Ancak şu anda dünyada üretilen safran miktarı insanların gereksinimini karşılamiyor. Çünkü bütün işlemleri makine kullanılmadan yapılan safran yetiştiriciliğinde ortalama 100 bin çiçekten 5 kilogram yaş tepecik, bundan da 1 kilogram kuru ürün alınabiliyor.rs notlemey srisb nelmsensmorssy DIY (D) (A Subumugol nebeve in gibsesy innom os (11) sy lien sinhala 17. Safran bitkisiyle ilgili olarak senleoa HD 1. Yetiştiriciliği çok zordur. 1 sinn 0 (0) V ( II. Tarih boyunca önemini korumuşturtaya III. Pahalı bir gıda maddesidir. mulqot isinine (1) IV. Kullanım alanı gittikçe daralmıştır. OVO Mimiges yargılarından hangilerine ulaşılabilir? ovuld yo nais A) Yalnız II B) Yalnız IV C) ve II minoy bho... (D D) II ve III E) III ve IV Monet im alles vanou bid bagsins mois () in alio Suhuelovibe x
Teknoloji ve internetin hızlı gelişimi, her alanı olduğu gibi
sosyal medya alanını da etkisi altına almıştır. Özellikle
son zamanlarda daha sık kullanılan Web 2.0 teknolojileri
ile kullanıcıların sosyalleşmek adına internet ortamına
girmesi sağlanmış, bu kullanıcılar tarafından pek çok
içerik geliştirilmesi ve yayımlanması mümkün hâle gel-
miştir. Kullanılan Web 2.0 teknolojilerinden biri de web-
loglardır. "Weblog veya daha yaygın ifadesi ile "blog,
kişilerin kendilerini internet ortamında ifade ettikleri,
ilgi alanlarına göre uzmanlık gerektirmeyen konularda
(makyaj, giyim, seyahat, kitap vb.) yazı yazdıkları ya da
kendi hayatlarına dair aktarımlar yaptıklan alan olarak
tanımlanmaktadır. Bloglar, insanların medya kuruluşlan
dışındaki sıradan kişilerden de bilgi alma ve bilgiyi on-
larla paylaşma isteklerinden doğmuş ve yaygınlaşmıştır.
Bu teknolojiyle oluşturulan bir diğer unsur da viogdur.
Bloglardan farklı olarak bu platformda kamera kaydı ya-
pılır.
5. Bu
parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisi söy-
Tenemez?
A) Sosyal medyanın internetin ve teknolojinin gelişimin-
den etkilendiği
B) Blogların içeriği oluşturulduğu alana göre farklı
isimlerle adlandın
dig.
C) Web 2.0 teknolojisi ile belirli konularda dijital içerik
oluşturulabilir hâle gelindiği
D) Weblogların bir çeşit internet günlüğü özelliğinin de
bulunduğu
E) Blogların kişiler arasında bilgi alışverişi sağlama iste-
ğiyle yaygınlık kazandığı
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
Teknoloji ve internetin hızlı gelişimi, her alanı olduğu gibi sosyal medya alanını da etkisi altına almıştır. Özellikle son zamanlarda daha sık kullanılan Web 2.0 teknolojileri ile kullanıcıların sosyalleşmek adına internet ortamına girmesi sağlanmış, bu kullanıcılar tarafından pek çok içerik geliştirilmesi ve yayımlanması mümkün hâle gel- miştir. Kullanılan Web 2.0 teknolojilerinden biri de web- loglardır. "Weblog veya daha yaygın ifadesi ile "blog, kişilerin kendilerini internet ortamında ifade ettikleri, ilgi alanlarına göre uzmanlık gerektirmeyen konularda (makyaj, giyim, seyahat, kitap vb.) yazı yazdıkları ya da kendi hayatlarına dair aktarımlar yaptıklan alan olarak tanımlanmaktadır. Bloglar, insanların medya kuruluşlan dışındaki sıradan kişilerden de bilgi alma ve bilgiyi on- larla paylaşma isteklerinden doğmuş ve yaygınlaşmıştır. Bu teknolojiyle oluşturulan bir diğer unsur da viogdur. Bloglardan farklı olarak bu platformda kamera kaydı ya- pılır. 5. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisi söy- Tenemez? A) Sosyal medyanın internetin ve teknolojinin gelişimin- den etkilendiği B) Blogların içeriği oluşturulduğu alana göre farklı isimlerle adlandın dig. C) Web 2.0 teknolojisi ile belirli konularda dijital içerik oluşturulabilir hâle gelindiği D) Weblogların bir çeşit internet günlüğü özelliğinin de bulunduğu E) Blogların kişiler arasında bilgi alışverişi sağlama iste- ğiyle yaygınlık kazandığı
7. (1) Mehmet Akif'in yoksulluk temalı şiirlerinde, sefalet-
ten en fazla etkilenen ve zarar gören çocuklardır. (11)
içinde bulundukları olumsuz şartlar yetim, öksüz ve
fakir çocukların, yaşıtları gibi bir hayat sürdürmelerine
engel olur. (III) Bu çocuklar eğitim, barınma, beslenme,
oyun gibi imkânlardan mahrum bırakılır; neşe, sevinç
gibi duyguları tadamazlar. (IV) Mehmet Akif, eserlerin-
de çocukların yanı sıra toplumun aksayan yönlerini de
anlatarak halkı bilinçlendirmek ister. (V) Mehmet Akif,
çocukların bu durumunu "Hasta" başlıklı manzume de
gerçekçi bir biçimde anlatmıştır.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisi
düşüncenin akışını bozmaktadır?
A) I.
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
7. (1) Mehmet Akif'in yoksulluk temalı şiirlerinde, sefalet- ten en fazla etkilenen ve zarar gören çocuklardır. (11) içinde bulundukları olumsuz şartlar yetim, öksüz ve fakir çocukların, yaşıtları gibi bir hayat sürdürmelerine engel olur. (III) Bu çocuklar eğitim, barınma, beslenme, oyun gibi imkânlardan mahrum bırakılır; neşe, sevinç gibi duyguları tadamazlar. (IV) Mehmet Akif, eserlerin- de çocukların yanı sıra toplumun aksayan yönlerini de anlatarak halkı bilinçlendirmek ister. (V) Mehmet Akif, çocukların bu durumunu "Hasta" başlıklı manzume de gerçekçi bir biçimde anlatmıştır. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
TYT - Türkçe
33. A
n
S
31. Süslü bir yalanı soğuk doğruya tercih eden şair, tasviri
ön planda tutarak varlığı resim gibi algılar; renkleri ve
şekilleri stilize edilmiş formlarda canlı kılar ve şiirini bu
bağlamda görüntü itibariyle soluk bir bedene
büründürür. Söz konusu yaklaşım, şiiri ve elbette bir
yönüyle hayatı kartpostal şeklinde algılamaya meyillidir.
Bu dolayımda şair, yönünü şiirde musikiye, resme,
imgeye, tasvire yönlendirir ve şiirini telkin edici bir
anlatiya evirir. Şaire göre şiirde esas, konu değil konuyu
işleme tarzıdır. Dilin sembolik değerlerine önem veren
şair
, söz konusu ifadesiyle deneyimlenebilir bir dili
kastetmez.
Bu parçadan hareketle aşağıdakilerin hangisine
ulaşılabilir?
A) Şiir
, doğası gereği hayatın gizli kalmış gerçekliğini
aydınlatmaya çalışan bir uygulama biçimidir.
Bu şiirde gerçekliğin sınırlarını müzikal bir çerçeveyle
belirlemeye çalışan tavır, şairin özünü yansıtır.
C) Şair, deneyimler tarafından kirletilen hissedişleri
okurun ayakları altına sunmaktan kaçınır.
D) Gerçekliği sembolik imgeler ışığında algılamaya
çalışan şiir, şairden giderek uzaklaşır.
E) Sevgi ve iyilik çerçevesinde uzlaşma sağlayan şair,
sözcüklerin çok boyutlu algısına kendini kapatır.
LİMİT YAYINLARI
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
TYT - Türkçe 33. A n S 31. Süslü bir yalanı soğuk doğruya tercih eden şair, tasviri ön planda tutarak varlığı resim gibi algılar; renkleri ve şekilleri stilize edilmiş formlarda canlı kılar ve şiirini bu bağlamda görüntü itibariyle soluk bir bedene büründürür. Söz konusu yaklaşım, şiiri ve elbette bir yönüyle hayatı kartpostal şeklinde algılamaya meyillidir. Bu dolayımda şair, yönünü şiirde musikiye, resme, imgeye, tasvire yönlendirir ve şiirini telkin edici bir anlatiya evirir. Şaire göre şiirde esas, konu değil konuyu işleme tarzıdır. Dilin sembolik değerlerine önem veren şair , söz konusu ifadesiyle deneyimlenebilir bir dili kastetmez. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerin hangisine ulaşılabilir? A) Şiir , doğası gereği hayatın gizli kalmış gerçekliğini aydınlatmaya çalışan bir uygulama biçimidir. Bu şiirde gerçekliğin sınırlarını müzikal bir çerçeveyle belirlemeye çalışan tavır, şairin özünü yansıtır. C) Şair, deneyimler tarafından kirletilen hissedişleri okurun ayakları altına sunmaktan kaçınır. D) Gerçekliği sembolik imgeler ışığında algılamaya çalışan şiir, şairden giderek uzaklaşır. E) Sevgi ve iyilik çerçevesinde uzlaşma sağlayan şair, sözcüklerin çok boyutlu algısına kendini kapatır. LİMİT YAYINLARI
34. Fazıl Hüsnü Dağlarca'nın kendisine şiirlerini okuyup de
ğerlendirmesi için başvuran genç şairlere, şiirlerini oku
maya başlamadan önce ödev verdiği bilinir. Bir kağıda üç
dört aruz kalıbı yazar, genç şairlerden bunlara uygun birer
gazel kaleme almalarını istermiş. Genç şair, kağıdı alır,
gider, bir daha da görünmezmiş.
Aşağıdakilerden hangisi Fazıl Hüsnü Dağlarca'nın
böyle bir yol izlemesindeki amaçlarından biri olamaz?
(36.
A) Şiirin ve şairliğin kolay olmadığını gösterme
B) Genç şairlerin şiir yazmaya ne derece tutkulu oldukla-
Tini öğrenme
C) Genç şairlerin kararlılıklarını sınama
D) Aruz veznini bilmeden şair olunamayacağını anlat-
mak isteme
E) Şiir yazmanın yetenek ve donanım gerektirdiğini an-
latma
10
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
34. Fazıl Hüsnü Dağlarca'nın kendisine şiirlerini okuyup de ğerlendirmesi için başvuran genç şairlere, şiirlerini oku maya başlamadan önce ödev verdiği bilinir. Bir kağıda üç dört aruz kalıbı yazar, genç şairlerden bunlara uygun birer gazel kaleme almalarını istermiş. Genç şair, kağıdı alır, gider, bir daha da görünmezmiş. Aşağıdakilerden hangisi Fazıl Hüsnü Dağlarca'nın böyle bir yol izlemesindeki amaçlarından biri olamaz? (36. A) Şiirin ve şairliğin kolay olmadığını gösterme B) Genç şairlerin şiir yazmaya ne derece tutkulu oldukla- Tini öğrenme C) Genç şairlerin kararlılıklarını sınama D) Aruz veznini bilmeden şair olunamayacağını anlat- mak isteme E) Şiir yazmanın yetenek ve donanım gerektirdiğini an- latma 10
A
DEBİR
INLARI
ALLA
31. Yeni Alıntılanabilir Einstein adlı kitabında Albert Einstein şöyle
der: "insanoğlunun en büyük zaafı, dünyanın kendi etrafında
döndüğünü sanmasi. Hatta bütün yiyecekleri, hayvanları ve
doğayı kendine sunulmuş bir nimet sanıyor. Evren dediğimiz
bütün içerisinde, kendisini diğer canlılardan ayrı tutuyor. Çev-
reyi istediği gibi kullanıyor. Yıkıyor, yok ediyor. Halbuki insa-
noğlu bu evrende zincirin sadece küçük bir parçası. Bunu red-
derek aslında kendisine bir hapishane yapıyor. İnsanın bu ya-
nilgidan kurtulması en büyük özgürlük. Tam olarak başaramasa
da bu çabanın kendisi de anlamlı bir ilerleme olur."
Bu parçada Albert Einstein'ın anlatmak istediği düşünce, aşa-
ğıdakilerden hangisidir?
Bk ,
A) Dünyada var olan zenginlikleri araştırıp tanıtmak insanoğ-
luna düşen bir görevdir.
B) Insanlar, yaşadıkları yerlerdeki olumsuz koşulları iyileşti-
rirken diğer canlıların haklarını da gözetmelidir.
Insanoğlu kendi yaşam tarzını sürdürürken içinde bulun-
duğu doğaya bakış açısını değiştirmelidir.
DJ Insan, kendine emanet edilen doğayı ve canlıları bilimsel
çalışmalar için kullanmamalıdır.
El Insanın kendi hırsları için doğadan sınırsızca yararlanması
tüketim kültürünün bir sonucudur.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
A DEBİR INLARI ALLA 31. Yeni Alıntılanabilir Einstein adlı kitabında Albert Einstein şöyle der: "insanoğlunun en büyük zaafı, dünyanın kendi etrafında döndüğünü sanmasi. Hatta bütün yiyecekleri, hayvanları ve doğayı kendine sunulmuş bir nimet sanıyor. Evren dediğimiz bütün içerisinde, kendisini diğer canlılardan ayrı tutuyor. Çev- reyi istediği gibi kullanıyor. Yıkıyor, yok ediyor. Halbuki insa- noğlu bu evrende zincirin sadece küçük bir parçası. Bunu red- derek aslında kendisine bir hapishane yapıyor. İnsanın bu ya- nilgidan kurtulması en büyük özgürlük. Tam olarak başaramasa da bu çabanın kendisi de anlamlı bir ilerleme olur." Bu parçada Albert Einstein'ın anlatmak istediği düşünce, aşa- ğıdakilerden hangisidir? Bk , A) Dünyada var olan zenginlikleri araştırıp tanıtmak insanoğ- luna düşen bir görevdir. B) Insanlar, yaşadıkları yerlerdeki olumsuz koşulları iyileşti- rirken diğer canlıların haklarını da gözetmelidir. Insanoğlu kendi yaşam tarzını sürdürürken içinde bulun- duğu doğaya bakış açısını değiştirmelidir. DJ Insan, kendine emanet edilen doğayı ve canlıları bilimsel çalışmalar için kullanmamalıdır. El Insanın kendi hırsları için doğadan sınırsızca yararlanması tüketim kültürünün bir sonucudur.
22
E
7
E
23
24
D
8
E
25
B.
9
B
26
D
D
10
B
1
27
11
C
2
C
28
E
12
3
B
29
C
e
B
4
C
30
E
A
13
D
14
C
5
B
31
21
15
c
6
B
7
32
22
C
B
16
23
8
C
33
D
D
24
E
9
A
34
C
25
C
10
E
17
B
C
35
B
18
26
C
27
B
11
36
19
1
C
28
C
12
A
D
37
20
2
E
29
B
13
3
D
B
E
14
38
C
4
D
30
B
5
31
A
TY
26.
TYT / Türkçe
31. Picasso'nun resim sergisini gezen ve yaptığı resim hakkında
soru soran bir kişiyle yaptığı konuşma şu şekildedir:
Alman general: Bu resmi (Guernica) siz mi yaptınız?
Pablo Picasso: "Hayır, siz yaptınız!"
Aşağıdaki yargılardan hangisinin bu diyalogdaki ressamin
sanat anlayışıyla örtüştüğü söylenebilir?
32. Burhan
leri
düze
sahafla
külâhi
şairin
bilmey
besind
ve çar
şıların
üstün
Bup
takd
olat
A) Sanatın üretim yöntemlerine ve akımlara göre oluşturulma-
sından çok; çevre ve toplum bilincinin ağır bastığı, çoğulcu,
eklektik ve hatta multidisipliner bir yapıdan bahsedilmekte
olduğu bilinmektedir.
B) Savaş ve sanat, tüm insanlığı etkileyen iki olgudur. Sanatçı;
insanlığın ve uygarlığın en temel değerlerinin yok edilme
tehlikesi ile karşı karşıya kaldığı bir savaşlara, bu büyük yı-
kima, insanlığı maddi ve manevi nasıl yok ettiğine kayıtsız
kalamaz. Derin bir duyarlılıkla topluma etki eden her felaketi
eserine konu eder.
A)
B)
C
D
C) Sanat; dilini, varlığını, ortamını ve amacını sorgulayarak
kendini sürekli geliştirmektedir. Bu gelişim, çeşitli düşünsel
süreçleri gerektirmektedir. Çağdaş sanatın ayırıcı özelliği,
sanatın boy atması, gelişmesiyle olan doğrudan ilişkisidir.
D) Sanatçılar nesneleri yaratırken daha önceki tecrübelerin-
den, tarihten, görsel birikimlerinden ve çevreden referanslar
alırlar. Bu durum, taklit olarak düşünülmemelidir. Daha iyi-
ye ulaşmak için mevcut deneyimlerden faydalanan bir akıl
yürütmedir.
E) Sanatçılar kimi zaman öznel ve yerel değerleri harmanlaya-
rak kimi zaman da deneyimlerini korumak, aktarmak adına
entelektüel ve estetik bir akıl yürütme yöntemini oluşturma
yolunu seçebilirler.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
22 E 7 E 23 24 D 8 E 25 B. 9 B 26 D D 10 B 1 27 11 C 2 C 28 E 12 3 B 29 C e B 4 C 30 E A 13 D 14 C 5 B 31 21 15 c 6 B 7 32 22 C B 16 23 8 C 33 D D 24 E 9 A 34 C 25 C 10 E 17 B C 35 B 18 26 C 27 B 11 36 19 1 C 28 C 12 A D 37 20 2 E 29 B 13 3 D B E 14 38 C 4 D 30 B 5 31 A TY 26. TYT / Türkçe 31. Picasso'nun resim sergisini gezen ve yaptığı resim hakkında soru soran bir kişiyle yaptığı konuşma şu şekildedir: Alman general: Bu resmi (Guernica) siz mi yaptınız? Pablo Picasso: "Hayır, siz yaptınız!" Aşağıdaki yargılardan hangisinin bu diyalogdaki ressamin sanat anlayışıyla örtüştüğü söylenebilir? 32. Burhan leri düze sahafla külâhi şairin bilmey besind ve çar şıların üstün Bup takd olat A) Sanatın üretim yöntemlerine ve akımlara göre oluşturulma- sından çok; çevre ve toplum bilincinin ağır bastığı, çoğulcu, eklektik ve hatta multidisipliner bir yapıdan bahsedilmekte olduğu bilinmektedir. B) Savaş ve sanat, tüm insanlığı etkileyen iki olgudur. Sanatçı; insanlığın ve uygarlığın en temel değerlerinin yok edilme tehlikesi ile karşı karşıya kaldığı bir savaşlara, bu büyük yı- kima, insanlığı maddi ve manevi nasıl yok ettiğine kayıtsız kalamaz. Derin bir duyarlılıkla topluma etki eden her felaketi eserine konu eder. A) B) C D C) Sanat; dilini, varlığını, ortamını ve amacını sorgulayarak kendini sürekli geliştirmektedir. Bu gelişim, çeşitli düşünsel süreçleri gerektirmektedir. Çağdaş sanatın ayırıcı özelliği, sanatın boy atması, gelişmesiyle olan doğrudan ilişkisidir. D) Sanatçılar nesneleri yaratırken daha önceki tecrübelerin- den, tarihten, görsel birikimlerinden ve çevreden referanslar alırlar. Bu durum, taklit olarak düşünülmemelidir. Daha iyi- ye ulaşmak için mevcut deneyimlerden faydalanan bir akıl yürütmedir. E) Sanatçılar kimi zaman öznel ve yerel değerleri harmanlaya- rak kimi zaman da deneyimlerini korumak, aktarmak adına entelektüel ve estetik bir akıl yürütme yöntemini oluşturma yolunu seçebilirler.
39-40. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız.
Russel Jacoby'nin Belleğini Yitiren Toplum adli teorik eseri,
aile kavramını merkeze almaktadır. Çalışmada ailenin mer-
keze alınmasının sebebi, aile ile toplum arasındaki ayrılmaz
bağdır. Ona göre toplumu ayakta tutan temel faktör ailedir.
R. Jacoby'ye göre, ailenin ortadan kalkması, toplumun bozul-
ması demektir. Yazara göre, komünist sistemin aileye değer
vermemesi de toplumu daha kolay şekillendirebilmek içindir.
Bu bağlamda, aile kurumunu ayakta tutan, dolayısıyla toplu-
mu da şekillendiren, iki önemli kavram mevcuttur: Tarih ve
din. Tarih, birey üzerinde oldukça etkilidir. Geçmişte yaşanan
olaylar öğrenilerek, geleceğin daha sağlam temellerle inşa
edilmesi hedeflenir. Tarihin ortadan kalkması, geçmiş ile olan
bağın da ortadan kalkması demektir. Böylece birey, sürekli
olarak anda yaşar bir hâle gelir ve geçmiş ile gelecek ara-
sindaki ilişkinin kurulamamasından dolayı geçmişte yapılan
hatalardan ders çıkarılamaz.
9. Bu parçadan hareketle “Russel Jacoby" ile ilgili olarak
aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Toplumu ayakta tutan temel olgunun aile olduğuna inan-
maktadır.
B) Komünist sistemin toplumu şekillendirmek için aileyi de-
ğersizleştirdiğini savunmaktadır.
C) Tarih ve din olgularının toplumu dinç tutuğunu düşünmek-
tedir.
D) Ailenin yok olmasının toplumu bozacağını vurgulamakta-
dır.
E) Tarihi olayların geleneksel yeterliliklerinin güncel toplum-
lara ulaşamadığını irdelemektedir.
0. Bu parçaya göre tarih olgusunun ortadan kalkmasıyla
ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi
söylenebilir?
A) Birey, ahlaki geçerliliği yüksek davranışlar sergileyemez.
B) Toplumun kültürel anlayış ve işleyiş tarzı bozulur.
C) Toplum, geçmişte yapılan hatalardan ders çıkaramaz ve
aynı hatayı sürdürür.
D) Sürekli olarak şimdiyi yaşayan birey modern gelenekler
geliştiremez.
E) Tarih sahnesinden silinmesi gereken kötü olayları yok ede-
mez.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
39-40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Russel Jacoby'nin Belleğini Yitiren Toplum adli teorik eseri, aile kavramını merkeze almaktadır. Çalışmada ailenin mer- keze alınmasının sebebi, aile ile toplum arasındaki ayrılmaz bağdır. Ona göre toplumu ayakta tutan temel faktör ailedir. R. Jacoby'ye göre, ailenin ortadan kalkması, toplumun bozul- ması demektir. Yazara göre, komünist sistemin aileye değer vermemesi de toplumu daha kolay şekillendirebilmek içindir. Bu bağlamda, aile kurumunu ayakta tutan, dolayısıyla toplu- mu da şekillendiren, iki önemli kavram mevcuttur: Tarih ve din. Tarih, birey üzerinde oldukça etkilidir. Geçmişte yaşanan olaylar öğrenilerek, geleceğin daha sağlam temellerle inşa edilmesi hedeflenir. Tarihin ortadan kalkması, geçmiş ile olan bağın da ortadan kalkması demektir. Böylece birey, sürekli olarak anda yaşar bir hâle gelir ve geçmiş ile gelecek ara- sindaki ilişkinin kurulamamasından dolayı geçmişte yapılan hatalardan ders çıkarılamaz. 9. Bu parçadan hareketle “Russel Jacoby" ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Toplumu ayakta tutan temel olgunun aile olduğuna inan- maktadır. B) Komünist sistemin toplumu şekillendirmek için aileyi de- ğersizleştirdiğini savunmaktadır. C) Tarih ve din olgularının toplumu dinç tutuğunu düşünmek- tedir. D) Ailenin yok olmasının toplumu bozacağını vurgulamakta- dır. E) Tarihi olayların geleneksel yeterliliklerinin güncel toplum- lara ulaşamadığını irdelemektedir. 0. Bu parçaya göre tarih olgusunun ortadan kalkmasıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Birey, ahlaki geçerliliği yüksek davranışlar sergileyemez. B) Toplumun kültürel anlayış ve işleyiş tarzı bozulur. C) Toplum, geçmişte yapılan hatalardan ders çıkaramaz ve aynı hatayı sürdürür. D) Sürekli olarak şimdiyi yaşayan birey modern gelenekler geliştiremez. E) Tarih sahnesinden silinmesi gereken kötü olayları yok ede- mez.
ini
25. Kemal Özer, kendindenliği olan bir şairdir. Ancak Brecht
ve Nazım Hikmet söz konusu olunca iş değişir. Kemal
Özer, kimi şiirlerinde uzaktan bir merhaba der gibidir
onlara. Gibidir diyorum. Belki de insana ve yaşama onlarla
aynı pencereden bakmanın yarattığı inceden inceye bir
merhabadır bu.
Aşağıdakilerden hangisi bu parçadaki düşünceyi
destekler niteliktedir?
A) Kendine yönelik farkındalık, sanatçılarda özgünlüğün
gelişmesine yol açar.
B) Yazdıklarıyla ses getiren şairler başkalarına öykünmeye
meyillidir.
C) Sanatçının, diğer sanatçılarla özdeşim kurması sanatı
için gereklidir.
D) İyi bir sanatçı olmanın yolu, ustaları kendine ölçüt
almaktan geçer.
E) Benzer bakış açılarına sahip sanatçıların dizelerinde
benzerlik bulunması mümkündür.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
ini 25. Kemal Özer, kendindenliği olan bir şairdir. Ancak Brecht ve Nazım Hikmet söz konusu olunca iş değişir. Kemal Özer, kimi şiirlerinde uzaktan bir merhaba der gibidir onlara. Gibidir diyorum. Belki de insana ve yaşama onlarla aynı pencereden bakmanın yarattığı inceden inceye bir merhabadır bu. Aşağıdakilerden hangisi bu parçadaki düşünceyi destekler niteliktedir? A) Kendine yönelik farkındalık, sanatçılarda özgünlüğün gelişmesine yol açar. B) Yazdıklarıyla ses getiren şairler başkalarına öykünmeye meyillidir. C) Sanatçının, diğer sanatçılarla özdeşim kurması sanatı için gereklidir. D) İyi bir sanatçı olmanın yolu, ustaları kendine ölçüt almaktan geçer. E) Benzer bakış açılarına sahip sanatçıların dizelerinde benzerlik bulunması mümkündür.
2022-TYT/Türkçe
30.
28. İlk kitaplar yazarları için her zaman zordur. Özellikle ede-
biyat denen büyülü dünyanın hem okuru olarak yoğrulmuş
hem de eğitimini almış, kendini bildi bileli edebiyatla haşır
neşir bir hayat süren yazarlar için daha da zordur. Yazar,
bir öykü kitabı yayımlayacaksa o güne değin yazdıkların-
dan hangisini seçmeli, hangilerini başka bir zamana erte-
lemeli, seçtiği hikâyelerini kitaba nasıl bir sırayla yerleştir-
meli? Bütün hikâyeler tek tek gözden geçirilir, içe sinmeyen
bir cümle için bile bazen saatler harcanır. Yazar, bu ilk
kitabıyla yeni bir yola girdiğini ve bundan sonraki yolcu-
luğunun nasıl geçeceğini de büyük oranda bu ilk eserin
belirleyeceğini düşünür. Okur için de yeni bir yazarın ilk
kitabı yeni tanışılan bir insan gibidir.
Bu parçada sözü edilen ilk kitapla ilgili;
1. Çıkmasının uzun zaman almadığı, X
II. Yazarın emeklerinin ve birikiminin ürünü olduğu,
III. Okurlar tarafından her zaman baş tacı edildiğix
#. Sonraki ürünlerin öncüsü durumunda olduğu
ifadelerinden hangilerine değinilmiştir?
A) Yalnız! B) Yalnız II C) I ve 11
b) Il ve W
E) III ve IV
31.
endemik
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
2022-TYT/Türkçe 30. 28. İlk kitaplar yazarları için her zaman zordur. Özellikle ede- biyat denen büyülü dünyanın hem okuru olarak yoğrulmuş hem de eğitimini almış, kendini bildi bileli edebiyatla haşır neşir bir hayat süren yazarlar için daha da zordur. Yazar, bir öykü kitabı yayımlayacaksa o güne değin yazdıkların- dan hangisini seçmeli, hangilerini başka bir zamana erte- lemeli, seçtiği hikâyelerini kitaba nasıl bir sırayla yerleştir- meli? Bütün hikâyeler tek tek gözden geçirilir, içe sinmeyen bir cümle için bile bazen saatler harcanır. Yazar, bu ilk kitabıyla yeni bir yola girdiğini ve bundan sonraki yolcu- luğunun nasıl geçeceğini de büyük oranda bu ilk eserin belirleyeceğini düşünür. Okur için de yeni bir yazarın ilk kitabı yeni tanışılan bir insan gibidir. Bu parçada sözü edilen ilk kitapla ilgili; 1. Çıkmasının uzun zaman almadığı, X II. Yazarın emeklerinin ve birikiminin ürünü olduğu, III. Okurlar tarafından her zaman baş tacı edildiğix #. Sonraki ürünlerin öncüsü durumunda olduğu ifadelerinden hangilerine değinilmiştir? A) Yalnız! B) Yalnız II C) I ve 11 b) Il ve W E) III ve IV 31. endemik
30. İranlı büyük ozan Sadi, "İçinizden gül geçerse gül olur-
sunuz." demiş. Önemli olan da işte bu insan, inden
geçirdiğiyle kazanır ne kazanırsa. O gül ki siksan gül
suyu, şekerle kaynatsan gül şerbeti, gül reçeli olur. Çün-
kü sonuçta o bir gül. Gerçekten de insan gül gense
aklında gül olur, diken geçirirse diken olur, isırgan otu
olur, devedikeni olur,
Bu parçada vurgulanmak istenen düşünce aşağı-
dakilerden hangisidir?
A) İnsanın karakteri, onun hayata bakışını şekillendirir.
B) Tutum ve davranışlarımızı belirleyen şey, düşünce-
lerimizdir.
C) Hayata olumlu bakanlar, her zaman kazançlı çık-
mıştır.
D) Kötü insanların geçmişinde hep yaşadıklan kötü
olaylar yer alır.
E) İnsan, doğru veya yanlış ayrımına kolayca varamaz.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
30. İranlı büyük ozan Sadi, "İçinizden gül geçerse gül olur- sunuz." demiş. Önemli olan da işte bu insan, inden geçirdiğiyle kazanır ne kazanırsa. O gül ki siksan gül suyu, şekerle kaynatsan gül şerbeti, gül reçeli olur. Çün- kü sonuçta o bir gül. Gerçekten de insan gül gense aklında gül olur, diken geçirirse diken olur, isırgan otu olur, devedikeni olur, Bu parçada vurgulanmak istenen düşünce aşağı- dakilerden hangisidir? A) İnsanın karakteri, onun hayata bakışını şekillendirir. B) Tutum ve davranışlarımızı belirleyen şey, düşünce- lerimizdir. C) Hayata olumlu bakanlar, her zaman kazançlı çık- mıştır. D) Kötü insanların geçmişinde hep yaşadıklan kötü olaylar yer alır. E) İnsan, doğru veya yanlış ayrımına kolayca varamaz.