Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafta Konu-Ana Düşünce Soruları

TYT/KONTROL - TÜRKÇE
38 ve 39. soruları parçaya göre
cevaplayınız
40
1
Ya
ng
e
11
K
K
III
Yazının kendi imkânlarini, zenginliklerini kullanmaktan
giderek uzaklaşıyoruz. Bunun sonunda bir "edebiyat
endüstrisi" filan da doğmuyor. Pazar hala son derece
ayaküstü, kısa vadeli gündelik ilişkilerde biçimleniyor.
Belirleyici olan, edebiyatın büyüsü, sözün gücü değil "kaç
satar" olmuş durumda. Bu da basit olana yöneltiyor okuru
ve yazarı. Basit demekle, "rahat okunabilir"i kastetmiyo-
rum. Muradı, sözü olmayan, benim hayatımda hiçbir şeyi
sorgulamama yol açmayan, derinlikten yoksun hikâyeler-
den söz ediyorum. Uvertür dizilerin düzyazıya aktarılmış
hâllerinden... lyi roman insanın hayatında devrime yol
açabilecek kadar güçlü söz söyler. En azından yazar ola-
rak bunu hedeflemek
zorundasınız. Okur olarak da bunu
beklemeye hakkınız olmalı.
Ilv
ſid
A)
C
C
E
B
38. Aşağıdakilerin hangisinde, bu parçada konuşan yaza-
rin hem eleştirisi hem de beklentisi sırasıyla verilmiş
tir?
A) Edebiyat yapıtları artık gündelik ilişkileri konu edini-
yor. / Derinlikten yoksun hikâyeler, artık yayımlancak
mecra bulamamalı.
B) insanlar artık çoksatar kitapları daha çok önemsiyor. /
Yazar kitaplarının çoksatar listesine girmesini hedef-
lemek zorundadır.
Edebiyatı artık ticari kaygılar şekillendiriyor. / Okurun
hayatında büyük değişimler yapan iyi romanlar yazıl-
mali.
DÇok satan kitapların edebiyatta yeri olmamalıdır. /
Yazar söylemek istediğini en yalın biçimde söylemek
zorundadır.
E) Bir edebiyat endüstrisinin doğmamış olması bizim için
talihsizliktir. / lyi yazarlardan iyi romanlar beklemek
okurun en doğal hakkıdır.
6
S
A
8
M
A
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
TYT/KONTROL - TÜRKÇE 38 ve 39. soruları parçaya göre cevaplayınız 40 1 Ya ng e 11 K K III Yazının kendi imkânlarini, zenginliklerini kullanmaktan giderek uzaklaşıyoruz. Bunun sonunda bir "edebiyat endüstrisi" filan da doğmuyor. Pazar hala son derece ayaküstü, kısa vadeli gündelik ilişkilerde biçimleniyor. Belirleyici olan, edebiyatın büyüsü, sözün gücü değil "kaç satar" olmuş durumda. Bu da basit olana yöneltiyor okuru ve yazarı. Basit demekle, "rahat okunabilir"i kastetmiyo- rum. Muradı, sözü olmayan, benim hayatımda hiçbir şeyi sorgulamama yol açmayan, derinlikten yoksun hikâyeler- den söz ediyorum. Uvertür dizilerin düzyazıya aktarılmış hâllerinden... lyi roman insanın hayatında devrime yol açabilecek kadar güçlü söz söyler. En azından yazar ola- rak bunu hedeflemek zorundasınız. Okur olarak da bunu beklemeye hakkınız olmalı. Ilv ſid A) C C E B 38. Aşağıdakilerin hangisinde, bu parçada konuşan yaza- rin hem eleştirisi hem de beklentisi sırasıyla verilmiş tir? A) Edebiyat yapıtları artık gündelik ilişkileri konu edini- yor. / Derinlikten yoksun hikâyeler, artık yayımlancak mecra bulamamalı. B) insanlar artık çoksatar kitapları daha çok önemsiyor. / Yazar kitaplarının çoksatar listesine girmesini hedef- lemek zorundadır. Edebiyatı artık ticari kaygılar şekillendiriyor. / Okurun hayatında büyük değişimler yapan iyi romanlar yazıl- mali. DÇok satan kitapların edebiyatta yeri olmamalıdır. / Yazar söylemek istediğini en yalın biçimde söylemek zorundadır. E) Bir edebiyat endüstrisinin doğmamış olması bizim için talihsizliktir. / lyi yazarlardan iyi romanlar beklemek okurun en doğal hakkıdır. 6 S A 8 M A
.-MSÜ/Türkçe
32.
Gözyaşı, göz çukurunun dış üst boşluğunda, kaş
kemiğinin hemen altında bulunan gözyaşı bezleri
tarafından üretilir. Esneme sırasında ağzımızın genişçe
açılmasıyla birlikte göz çevresindeki yüz kasları
kasılarak bu bezler üzerinde basınç oluşturduğu için
hepimizin gözleri yaşarır. ÖSYM
Bu parçaya göre "Normalden daha geniş olan gözyaşı
kanallanndan esneme esnasında gözyaşı akmaz."
diyen biri aşağıdakilerden hangisini
amaçlamaktadır?
A) Parçada soyut kalmış bir cümleyi somutlaştırmayı
B) Parçadaki varsayımı doğrulayan bir örnek göstermeyi
Neden sonuç ilişkisi kurarak parçadaki bilgiyi
C)
açıklamayı
Parçada anlatılan konuya ilişkin istisna bir durumu
D)
anlatmayı
E) Parçadaki bilgileri bir araya getirerek sonuca varmayı
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
.-MSÜ/Türkçe 32. Gözyaşı, göz çukurunun dış üst boşluğunda, kaş kemiğinin hemen altında bulunan gözyaşı bezleri tarafından üretilir. Esneme sırasında ağzımızın genişçe açılmasıyla birlikte göz çevresindeki yüz kasları kasılarak bu bezler üzerinde basınç oluşturduğu için hepimizin gözleri yaşarır. ÖSYM Bu parçaya göre "Normalden daha geniş olan gözyaşı kanallanndan esneme esnasında gözyaşı akmaz." diyen biri aşağıdakilerden hangisini amaçlamaktadır? A) Parçada soyut kalmış bir cümleyi somutlaştırmayı B) Parçadaki varsayımı doğrulayan bir örnek göstermeyi Neden sonuç ilişkisi kurarak parçadaki bilgiyi C) açıklamayı Parçada anlatılan konuya ilişkin istisna bir durumu D) anlatmayı E) Parçadaki bilgileri bir araya getirerek sonuca varmayı
Deneme - 2
34. - 35. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız
35. Bu parçadan hareketle aşağıdaki yargılardan
hangisine ulaşılamaz?
Yaşanmışlıklardan estetik bir eser ortaya çıkarmak
usta sanatçılara özgü bir durumdur.
Yaşamın eserlere olduğu gibi yansıtılması
sanatçının yaratıcılığını engeller.
C) Edebi eserle belgeselin temel farkı, yaşananların
aktarımındaki yaklaşımdir.
DY Edebi eserlerin temel özelliklerinden biri metinler
arası göndermeler yapılmasıdır.
E) Edebiyat eserlerinde hayattan alınan olay ve kişiler,
estetik bir yapı içinde yeniden yaratılır.
Yaşanan olayları yazınsal bir kurmacaya
dönüştürmek, büyük yazarların gayet iyi başardığı
estetik bir eylemdir. Yaşanan gerçekliğin
ya da güncel
olayların kurmacaya dönüştürülmesi ve metin
içi
gerçeklik olarak yeniden üretilmesi, yoğun bir estetik
çaba gerektirir. Bunun için yazınsal dil içinde yeni bir
dünya ve yeni bir gerçeklik kurgulamak şarttır. Bu tarz
metinlerde göndermeler yoluyla yaşanmış gerçeklere
işaret edilir ve o gerçeklerle küçük temaslar
kurulurken bir taraftan da yepyeni bir gerçeklik
üretilmesine özen gösterilir. Yaşantıların
ya
da
tanıklıkların olduğu gibi dile getirilmesi, "belgesel
gerçekliği" içinde kaldığı için yazılanları sinirlandinir.
Hayatın edebiyat estetiğiyle yeniden düzenlenmesi:
gerçekliğin, yazınsal kurgu, dil ve üslup aracılığıyla
metin içi gerçekliğe dönüştürülmesi anlamına gelir.
Bu noktada artık o metnin "belgesel olma" değil,
"edebî olma" håli söz konusudur. Bu durumu Jean
Paul Sartre'in şu ünlü sözü çok güzel özetler: "insan,
bazı şeyleri söylemeyi seçtiği için değil, onları belli bir
biçimde söylemeyi seçtiği için yazardir."
36. Romanlarının yayım tarihlerine bakıldığında
Jungersen'in üretken bir yazar olmadığı söylenebilir.
Kendisi bu durumu romana başlamadan önce çok
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
Deneme - 2 34. - 35. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız 35. Bu parçadan hareketle aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılamaz? Yaşanmışlıklardan estetik bir eser ortaya çıkarmak usta sanatçılara özgü bir durumdur. Yaşamın eserlere olduğu gibi yansıtılması sanatçının yaratıcılığını engeller. C) Edebi eserle belgeselin temel farkı, yaşananların aktarımındaki yaklaşımdir. DY Edebi eserlerin temel özelliklerinden biri metinler arası göndermeler yapılmasıdır. E) Edebiyat eserlerinde hayattan alınan olay ve kişiler, estetik bir yapı içinde yeniden yaratılır. Yaşanan olayları yazınsal bir kurmacaya dönüştürmek, büyük yazarların gayet iyi başardığı estetik bir eylemdir. Yaşanan gerçekliğin ya da güncel olayların kurmacaya dönüştürülmesi ve metin içi gerçeklik olarak yeniden üretilmesi, yoğun bir estetik çaba gerektirir. Bunun için yazınsal dil içinde yeni bir dünya ve yeni bir gerçeklik kurgulamak şarttır. Bu tarz metinlerde göndermeler yoluyla yaşanmış gerçeklere işaret edilir ve o gerçeklerle küçük temaslar kurulurken bir taraftan da yepyeni bir gerçeklik üretilmesine özen gösterilir. Yaşantıların ya da tanıklıkların olduğu gibi dile getirilmesi, "belgesel gerçekliği" içinde kaldığı için yazılanları sinirlandinir. Hayatın edebiyat estetiğiyle yeniden düzenlenmesi: gerçekliğin, yazınsal kurgu, dil ve üslup aracılığıyla metin içi gerçekliğe dönüştürülmesi anlamına gelir. Bu noktada artık o metnin "belgesel olma" değil, "edebî olma" håli söz konusudur. Bu durumu Jean Paul Sartre'in şu ünlü sözü çok güzel özetler: "insan, bazı şeyleri söylemeyi seçtiği için değil, onları belli bir biçimde söylemeyi seçtiği için yazardir." 36. Romanlarının yayım tarihlerine bakıldığında Jungersen'in üretken bir yazar olmadığı söylenebilir. Kendisi bu durumu romana başlamadan önce çok
36. (1) Son yıllarda hem bireysel olarak hem de devletler düze-
yinde yenilenebilir enerjiye yönelik bir ilgi artışı olduğu açık.
(11) Bu çerçevede birçok alanda yenilenebilir enerji kullanımı
teşvik ediliyor ancak enerji talebinin yenilenebilir enerjiden
karşılanmasını sağlayacak yeşil dönüşüm o kadar da kolay ol-
mayabilir. (III) Ekonomik ve kültürel engeller bir tarafa, yeni-
lenebilir enerjinin etkin kullanımı için gerekli olan ve nadir bu-
lunan madenlere erişim sorunu var. (IV) Yetersiz alım teminat-
ları, elektrik şebekesi bağlantı kriterleri, jeotermal çalışmala-
rinin yüksek maliyeti, AR-GE fonlarının yetersizliği yenilenebi-
lir enerji kaynaklarının yaygınlaşmasını zorlaştırıyor. (V) Örne-
ğin, bir rüzgâr türbini inşa etmek için aynı ölçekteki bir gaz
santraline göre dokuz kat daha fazla az bulunan madenlerden
harcamak gerekiyor.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi düşünce-
nin akışını bozmaktadır?
B/II C) III
D)
IV
E
ytet
1. OTURUM (TYT) DENEME-5
Diğer sayfaya geçiniz.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
36. (1) Son yıllarda hem bireysel olarak hem de devletler düze- yinde yenilenebilir enerjiye yönelik bir ilgi artışı olduğu açık. (11) Bu çerçevede birçok alanda yenilenebilir enerji kullanımı teşvik ediliyor ancak enerji talebinin yenilenebilir enerjiden karşılanmasını sağlayacak yeşil dönüşüm o kadar da kolay ol- mayabilir. (III) Ekonomik ve kültürel engeller bir tarafa, yeni- lenebilir enerjinin etkin kullanımı için gerekli olan ve nadir bu- lunan madenlere erişim sorunu var. (IV) Yetersiz alım teminat- ları, elektrik şebekesi bağlantı kriterleri, jeotermal çalışmala- rinin yüksek maliyeti, AR-GE fonlarının yetersizliği yenilenebi- lir enerji kaynaklarının yaygınlaşmasını zorlaştırıyor. (V) Örne- ğin, bir rüzgâr türbini inşa etmek için aynı ölçekteki bir gaz santraline göre dokuz kat daha fazla az bulunan madenlerden harcamak gerekiyor. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi düşünce- nin akışını bozmaktadır? B/II C) III D) IV E ytet 1. OTURUM (TYT) DENEME-5 Diğer sayfaya geçiniz.
32. Bu parçada anlatılanlara göre aşağıdakilerden hangisi
Helsinki'nin özelliklerinden biri değildi?
A Farklı alanlardaki etkinlikler için tercih edilen bir kent
tolması
B
Ekonomi ve sanat alanında önemli bir konumda bulun-
ması
Farklı uluslardan insanları barındırması
Turizmin en önemli gelir kalemini oluşturması
Ülkenin en kalabalık şehri olmas
L
G
i
$
B
M
A
0
33. Bu parçadan Finlandiya ile ilgili olarak
Devletçe kabul edilen birden fazla
dilin bulunduğu
II. Uluslararası etkinlikler için çok fazla tercih edildiği
1. son yıllarda yoğun bir sığınmacı akınına maruz
kaldıği
bilgilerinden hangisi veya hangileri kesinlikle sapta-
nabilir?
Yalnız 1
B) Yalnız II
C) Yalnız III
C
D) I ve II
E) II ve III
1
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
32. Bu parçada anlatılanlara göre aşağıdakilerden hangisi Helsinki'nin özelliklerinden biri değildi? A Farklı alanlardaki etkinlikler için tercih edilen bir kent tolması B Ekonomi ve sanat alanında önemli bir konumda bulun- ması Farklı uluslardan insanları barındırması Turizmin en önemli gelir kalemini oluşturması Ülkenin en kalabalık şehri olmas L G i $ B M A 0 33. Bu parçadan Finlandiya ile ilgili olarak Devletçe kabul edilen birden fazla dilin bulunduğu II. Uluslararası etkinlikler için çok fazla tercih edildiği 1. son yıllarda yoğun bir sığınmacı akınına maruz kaldıği bilgilerinden hangisi veya hangileri kesinlikle sapta- nabilir? Yalnız 1 B) Yalnız II C) Yalnız III C D) I ve II E) II ve III 1
4. Gençliğin kıymeti, ihtiyarlıkta bilinir derler. Gençlikte
pek çokmuş gibi görünen vakit, yaş ilerledikçe azala-
caktır. Yetmiş beş yaşına varan bir âlim, "Ah, mümkün
olsa da köşe başlarında şapkamı gelene geçene uzat-
sam da boş geçirdikleri vakitleri içine atmaları için yal-
varsam!" derken kendisi için ayrılmış zamanın bitmekte
olduğunu ne güzel anlatmıştır. Bir insanın içinde yaşa-
dığı cemiyete ve bu arada kendisine faydalı olabilmesi
ancak gençliğinin kıymetini bilmesine, o çağlarda za-
manını iyi kullanmasına, dağarcığını iyice doldurmasına
bağlıdır. "Gençlik bilse, ihtiyarlık yapabilse!" derler. İhti-
yarlığın kudretli olması, gençliğin birçok şeyi bilmesine
dayanır.
Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi
söylenemez?
A) Okura verilmek istenen mesaj, özlü sözlerle des-
teklenmiştir.
B) Sohbet türünün içerik ve söyleyiş özelliklerini taşı-
maktadır.
C) Okur, toplumun geneline yerleşmiş olan yanlış
düşüncelere karşı uyarılmıştır.
D) Yalin, akıcı, anlaşılır bir anlatımı vardır.
E) Kuralli cümleler kullanılmıştır.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
4. Gençliğin kıymeti, ihtiyarlıkta bilinir derler. Gençlikte pek çokmuş gibi görünen vakit, yaş ilerledikçe azala- caktır. Yetmiş beş yaşına varan bir âlim, "Ah, mümkün olsa da köşe başlarında şapkamı gelene geçene uzat- sam da boş geçirdikleri vakitleri içine atmaları için yal- varsam!" derken kendisi için ayrılmış zamanın bitmekte olduğunu ne güzel anlatmıştır. Bir insanın içinde yaşa- dığı cemiyete ve bu arada kendisine faydalı olabilmesi ancak gençliğinin kıymetini bilmesine, o çağlarda za- manını iyi kullanmasına, dağarcığını iyice doldurmasına bağlıdır. "Gençlik bilse, ihtiyarlık yapabilse!" derler. İhti- yarlığın kudretli olması, gençliğin birçok şeyi bilmesine dayanır. Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Okura verilmek istenen mesaj, özlü sözlerle des- teklenmiştir. B) Sohbet türünün içerik ve söyleyiş özelliklerini taşı- maktadır. C) Okur, toplumun geneline yerleşmiş olan yanlış düşüncelere karşı uyarılmıştır. D) Yalin, akıcı, anlaşılır bir anlatımı vardır. E) Kuralli cümleler kullanılmıştır.
24. Fırat'ın bir yakasında bir delikanlı öbür yakasında güzel bir
kız yaşarmış. Birbirlerine âşık
olmuşlar. Delikanlı, her gece
Fırat'ın sularında yüzerek karşı yakaya geçer sevgilisine
ulaşırmış. Şafak sökmesine yakın delikanlı veda edip Fi-
ratin azgın sularına girip öbür yakaya geçermiş. Bu, gece-
ler boyu böylece sürüp gitmiş. Yine bir gece delikanlı Fırat'ı
geçip sevgilisinin yanına gelmiş. Şafak sökerken delikanlı
veda etmek için kızın yanına sokulmuş, dikkatlice bakmış
“Senin yüzünde ben varmış." demiş. Kız delikanlıya bakarak
"Sen sen ol, sakın bugün Fırat'a girme." demiş. Delikanlı bu
söze aldırmamış ve o gün Fırat'ta boğulmuş.
B
Aşağıdakilerden hangisi bu parçadaki düşünce ile ör-
tüşmemektedir?
Aşk, sevilenin kusurlarını görmeye başladığımız anda
tilsımı bozulan bir duygudur.
Fantastik filmlerin setlerini gördüğümüz anda filmlerin
bizdeki etkileyiciliği kaybolur.
e Bilgisayar programındaki açıkları buldukça ilk günkü
abartılı şaşkınlığı üstümüzden attık.
D) Tatilin ilk günü severek girdiğim deniz, güneş yanığı ol-
duğum için eziyete dönüştü.
Gerçek sevgi, sevendeki ölümsüz bir duygudur; zamana,
şartlara göre değişmez.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
24. Fırat'ın bir yakasında bir delikanlı öbür yakasında güzel bir kız yaşarmış. Birbirlerine âşık olmuşlar. Delikanlı, her gece Fırat'ın sularında yüzerek karşı yakaya geçer sevgilisine ulaşırmış. Şafak sökmesine yakın delikanlı veda edip Fi- ratin azgın sularına girip öbür yakaya geçermiş. Bu, gece- ler boyu böylece sürüp gitmiş. Yine bir gece delikanlı Fırat'ı geçip sevgilisinin yanına gelmiş. Şafak sökerken delikanlı veda etmek için kızın yanına sokulmuş, dikkatlice bakmış “Senin yüzünde ben varmış." demiş. Kız delikanlıya bakarak "Sen sen ol, sakın bugün Fırat'a girme." demiş. Delikanlı bu söze aldırmamış ve o gün Fırat'ta boğulmuş. B Aşağıdakilerden hangisi bu parçadaki düşünce ile ör- tüşmemektedir? Aşk, sevilenin kusurlarını görmeye başladığımız anda tilsımı bozulan bir duygudur. Fantastik filmlerin setlerini gördüğümüz anda filmlerin bizdeki etkileyiciliği kaybolur. e Bilgisayar programındaki açıkları buldukça ilk günkü abartılı şaşkınlığı üstümüzden attık. D) Tatilin ilk günü severek girdiğim deniz, güneş yanığı ol- duğum için eziyete dönüştü. Gerçek sevgi, sevendeki ölümsüz bir duygudur; zamana, şartlara göre değişmez.
3.
1.
"Çocuk, insanın babasıdır.” denilerek çocuğa verilen önem
dile getirilmiştir. Bedensel, bilişsel, toplumsal gelişim
içindeki çocuklar, gelişimlerini tam olarak istenen düzeyde
tamamlamak için kimi araçlara ve ortamlara gereksinim
duyarlar. Özellikle somut işlem dönemi, gelişim için
önemlidir. Bu dönem 7 ile 11 yaş arasını kapsamaktadır.
Çocuklukta 7 yaş okuryazar olmaya başlama yaşı olup
11-12 yaş ise dil edinim sürecinin tamamlandığı yaştır.
Çocuklara bu dönemde sunulan ders içi ve ders dışı
materyallerin, çocukların dilsel gelişimine büyük katkı
sağladığı yadsınamaz bir gerçektir Kitaplar, sunulan bu
materyallerin başında yer almaktadır. İyi bir okur olmamız,
okuma alışkanlığı kazanmamız, okuryazar olma
yaşımızdaki nitelikli kitapların varlığıyla olası hâle
gelmektedir.
Bu parçada yazar aşağıdakilerden hangisini
vurgulamaktadır?
A) Okumanın herhangi bir sirr olmadığını
B) Sürekliliğin okumanın ilk şartı kabul edildiğini
C) Her kitabın her okura hitap etmediğini
nine
D) İlk dönem okumaların nitelikli olması gerektiğini
E) Kitapla kurulan bağın zamanla oluştuğunu
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
3. 1. "Çocuk, insanın babasıdır.” denilerek çocuğa verilen önem dile getirilmiştir. Bedensel, bilişsel, toplumsal gelişim içindeki çocuklar, gelişimlerini tam olarak istenen düzeyde tamamlamak için kimi araçlara ve ortamlara gereksinim duyarlar. Özellikle somut işlem dönemi, gelişim için önemlidir. Bu dönem 7 ile 11 yaş arasını kapsamaktadır. Çocuklukta 7 yaş okuryazar olmaya başlama yaşı olup 11-12 yaş ise dil edinim sürecinin tamamlandığı yaştır. Çocuklara bu dönemde sunulan ders içi ve ders dışı materyallerin, çocukların dilsel gelişimine büyük katkı sağladığı yadsınamaz bir gerçektir Kitaplar, sunulan bu materyallerin başında yer almaktadır. İyi bir okur olmamız, okuma alışkanlığı kazanmamız, okuryazar olma yaşımızdaki nitelikli kitapların varlığıyla olası hâle gelmektedir. Bu parçada yazar aşağıdakilerden hangisini vurgulamaktadır? A) Okumanın herhangi bir sirr olmadığını B) Sürekliliğin okumanın ilk şartı kabul edildiğini C) Her kitabın her okura hitap etmediğini nine D) İlk dönem okumaların nitelikli olması gerektiğini E) Kitapla kurulan bağın zamanla oluştuğunu
1. Hikâyelerinde gerçek yaşamından iz-
lere rastladığımız sanatçı; öfkelerini, se-
vinçlerini, hayatını kurguladığı şahıslarla
okuyucusuna aktarmıştır. Hikayelerinde
özellikle İstanbul'un her yerinde karşımıza
çıkabilecek alt tabaka insanlarına, balıkçi-
lara, toplum çarkının dışına atılanlara, hiç
önemsenmeyen kişilere, işsizlere, yoksul-
lara, avarelere, serserilere çokça rastlan-
maktadır. Onun şahısları, kendi deyişiyle
"birtakım insanlar"dır, Zalimlerden, açgöz-
lülerden, ikiyüzlülerden nefret eden ve hi-
kâye yazmaktaki gayesinin daha iyi bir
dünya kurmak olduğunu söyleyen Sait
Faik, insana sevgiyle yaklaşmasıyla tüm
yazarları etkilemiştir.
o
Bu parçadaki sözü edilen yazar ve öy-
küleriyle ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisi söylenebilir?
A) Okuru etkileyen bir anlatımının olması
B) Toplumda kabul görmemiş insanların
hayatlarını öyküleştirmesi
C) Daha iyi bir dünya kurma amacıyla
yazıldığı için sevgi sıcaklığının başka
yazarları etkilemesi
D) Herkesten farkıl bir bakış açısının söz
konusu olması
E) Öğreticiliğin hep ön planda tutulması
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
1. Hikâyelerinde gerçek yaşamından iz- lere rastladığımız sanatçı; öfkelerini, se- vinçlerini, hayatını kurguladığı şahıslarla okuyucusuna aktarmıştır. Hikayelerinde özellikle İstanbul'un her yerinde karşımıza çıkabilecek alt tabaka insanlarına, balıkçi- lara, toplum çarkının dışına atılanlara, hiç önemsenmeyen kişilere, işsizlere, yoksul- lara, avarelere, serserilere çokça rastlan- maktadır. Onun şahısları, kendi deyişiyle "birtakım insanlar"dır, Zalimlerden, açgöz- lülerden, ikiyüzlülerden nefret eden ve hi- kâye yazmaktaki gayesinin daha iyi bir dünya kurmak olduğunu söyleyen Sait Faik, insana sevgiyle yaklaşmasıyla tüm yazarları etkilemiştir. o Bu parçadaki sözü edilen yazar ve öy- küleriyle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Okuru etkileyen bir anlatımının olması B) Toplumda kabul görmemiş insanların hayatlarını öyküleştirmesi C) Daha iyi bir dünya kurma amacıyla yazıldığı için sevgi sıcaklığının başka yazarları etkilemesi D) Herkesten farkıl bir bakış açısının söz konusu olması E) Öğreticiliğin hep ön planda tutulması
6. Dikenli karmakarışık bir fidanda gülün varlık mucizesini doğal
görenler, sanatkârın maddiyatı ve maneviyatı arasındaki farka
hayret etmemelidir.
Aşağıdakilerden hangisi cümlede anlatılan sanatkâra ör-
nek gösterilebilir?
A) Tolstoy, bir aristokrat olarak Rus halkının çektiği sıkıntılara
hiçbir zaman duyarsız kalmamıştır.
B) Ünlü yazar Dostoyevski hayata veda ettiğinde borçları ne-
deniyle cenazesine haciz konulmuştur.
C) Pearl Buck, son romanı için yayınevlerinden 'hayır' ceva-
bini aldığı gün, Nobel Edebiyat Ödülü'nü kazandığını öğ-
renmiştir.
D) Ernest Hemingway'in pek çok roman ve hikayesinde, ma-
ceralı hayatının izlerine rastlamak mümkündür.
E) Halide Edip, bir bölümü Paris'te geçen Handan romanını
yazdığında henüz Fransa'ya ayak basmamıştır.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
6. Dikenli karmakarışık bir fidanda gülün varlık mucizesini doğal görenler, sanatkârın maddiyatı ve maneviyatı arasındaki farka hayret etmemelidir. Aşağıdakilerden hangisi cümlede anlatılan sanatkâra ör- nek gösterilebilir? A) Tolstoy, bir aristokrat olarak Rus halkının çektiği sıkıntılara hiçbir zaman duyarsız kalmamıştır. B) Ünlü yazar Dostoyevski hayata veda ettiğinde borçları ne- deniyle cenazesine haciz konulmuştur. C) Pearl Buck, son romanı için yayınevlerinden 'hayır' ceva- bini aldığı gün, Nobel Edebiyat Ödülü'nü kazandığını öğ- renmiştir. D) Ernest Hemingway'in pek çok roman ve hikayesinde, ma- ceralı hayatının izlerine rastlamak mümkündür. E) Halide Edip, bir bölümü Paris'te geçen Handan romanını yazdığında henüz Fransa'ya ayak basmamıştır.
18
7. - 8. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
Anaksimandros'a göre ilk neden nicelik olarak sınırsız,
nitelik olarak ise belirsiz olmalıdır. Bu da su gibi fiziksel bir
madde olamaz. Arkhe; duyusal olmayan bir varlık, soyut
bir ilkedir. Sonsuz olan bu ilk neden apeirondur. Apeiron,
bütün varlıkların temelidir. Apeirondan ilk olarak birbirine
karşıt olan sıcak ve soğuk ortaya çıkmıştır. Bütün varlıklar
da bu iki durumun oluşturduğu zıtlıklardan oluşur.
Empedokles'te arkhe, dört ana maddeden oluşur: su,
toprak, hava ve ateş. Kendinden başka bir şeye
indirgenemeyen ve hareketsiz olan bu ana maddeleri
hareket ettiren dış bir gücün olması gerektiğini söyler.
Bu güç, sevgi ve nefrettir.
7
li
düğü
II
8.
Bu parçadan hareketle Empedokles ile ilgili
aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
A) Arkhe konusunda Anaksimandros'tan farklı düşündüğü
BADört ana maddeyi evrenin özü kabul ettiği
C) Havanın ve ateşin yalın durumda olması gerektiğini
savunduğu
D) Su ve toprağı hareketli madde olarak tanımladığı
E) Evrende sevgi ve nefretten başka güç tanımadığı
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
18 7. - 8. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Anaksimandros'a göre ilk neden nicelik olarak sınırsız, nitelik olarak ise belirsiz olmalıdır. Bu da su gibi fiziksel bir madde olamaz. Arkhe; duyusal olmayan bir varlık, soyut bir ilkedir. Sonsuz olan bu ilk neden apeirondur. Apeiron, bütün varlıkların temelidir. Apeirondan ilk olarak birbirine karşıt olan sıcak ve soğuk ortaya çıkmıştır. Bütün varlıklar da bu iki durumun oluşturduğu zıtlıklardan oluşur. Empedokles'te arkhe, dört ana maddeden oluşur: su, toprak, hava ve ateş. Kendinden başka bir şeye indirgenemeyen ve hareketsiz olan bu ana maddeleri hareket ettiren dış bir gücün olması gerektiğini söyler. Bu güç, sevgi ve nefrettir. 7 li düğü II 8. Bu parçadan hareketle Empedokles ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Arkhe konusunda Anaksimandros'tan farklı düşündüğü BADört ana maddeyi evrenin özü kabul ettiği C) Havanın ve ateşin yalın durumda olması gerektiğini savunduğu D) Su ve toprağı hareketli madde olarak tanımladığı E) Evrende sevgi ve nefretten başka güç tanımadığı
5.
Sanatı "yansıtma" olarak tanımlayanlar için sa-
natın en önemli özelliği dış dünyanın, hayatın,
insanın, toplumun bir aynası olmasıydı. Bunun
içindir ki sanatçının kendi duyguları ve yaşadık-
ları üzerinde durulmuyordu. Gerçekte sanatçının
iç dünyası ne eski çağlarda ne de Orta Çağ'da
ilgi çekmiştir. Rönesans'ta bireycilik hareketinin
gerekli ortamı hazırlaması ile ancak 19. yüzyılda
romantizm akımıyla başlar bu ilgi. Artık işin mer-
kezidir sanatçı, zira romantiklere göre eserinin
en önemli özelliği duyguları anlatmasıdır.
Bu parçada aşağıdakilerden hangisine deği-
nilmemiştir?
A) Yansıtmacılara göre sanatta kişiselliğin ol-
mayacağına
B Duyguların Rönesans'tan sonra sanata girdi-
ğine
Hiçbir dönemde sanatçının iç dünyasının ilgi
çekmediğine
Romantiklerce duyguların anlatiminin vazge-
çilmezliğine
Kimilerine göre eserin yaşamı yansıtması ge-
rektiğine
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
5. Sanatı "yansıtma" olarak tanımlayanlar için sa- natın en önemli özelliği dış dünyanın, hayatın, insanın, toplumun bir aynası olmasıydı. Bunun içindir ki sanatçının kendi duyguları ve yaşadık- ları üzerinde durulmuyordu. Gerçekte sanatçının iç dünyası ne eski çağlarda ne de Orta Çağ'da ilgi çekmiştir. Rönesans'ta bireycilik hareketinin gerekli ortamı hazırlaması ile ancak 19. yüzyılda romantizm akımıyla başlar bu ilgi. Artık işin mer- kezidir sanatçı, zira romantiklere göre eserinin en önemli özelliği duyguları anlatmasıdır. Bu parçada aşağıdakilerden hangisine deği- nilmemiştir? A) Yansıtmacılara göre sanatta kişiselliğin ol- mayacağına B Duyguların Rönesans'tan sonra sanata girdi- ğine Hiçbir dönemde sanatçının iç dünyasının ilgi çekmediğine Romantiklerce duyguların anlatiminin vazge- çilmezliğine Kimilerine göre eserin yaşamı yansıtması ge- rektiğine
35. Sanatta yenilik, hiç kuşkusuz, sanatta yaratıcılıkla ilgili bir
olgudur. Çünkü ortaya çıkan her şey, yenilik değildir an-
cak daha sonraki gelişmeyi ileriye götüren ve gelişmeye
yön veren şeyler yeniliktir. Gelişmeyi ileriye doğru götüre-
cek ve yön verecek şeylerinse belli tarihsel koşulların ken-
di özgün gereksinimlerinden doğması gerekir. Ancak bu
gibi yaratımlar gerçek bir yenilik niteliğini kazanabilir.
Bu parçaya getirilebilecek en uygun başlık aşağıdaki-
lerden hangisidir?
Am Sanatın Gelişimi
B) Yenilik Nedir
6) Sanatta Yenilik
D Sanat ve Bilim
E) Yeniliğin Nitelikleri
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
35. Sanatta yenilik, hiç kuşkusuz, sanatta yaratıcılıkla ilgili bir olgudur. Çünkü ortaya çıkan her şey, yenilik değildir an- cak daha sonraki gelişmeyi ileriye götüren ve gelişmeye yön veren şeyler yeniliktir. Gelişmeyi ileriye doğru götüre- cek ve yön verecek şeylerinse belli tarihsel koşulların ken- di özgün gereksinimlerinden doğması gerekir. Ancak bu gibi yaratımlar gerçek bir yenilik niteliğini kazanabilir. Bu parçaya getirilebilecek en uygun başlık aşağıdaki- lerden hangisidir? Am Sanatın Gelişimi B) Yenilik Nedir 6) Sanatta Yenilik D Sanat ve Bilim E) Yeniliğin Nitelikleri
33..
Ölümcül Deney: Raccoon şehrinin dışında Umbrella
Corporation isimli bir şirket tarafından yönetilen, Hive isimli
esnasında uygulanan deneylerden birinde üretilen T-vi-
bir genetik araştırma merkezi bulunmaktadır. Araştırmalar
rus isimli virüsü ele geçiren bir hırsız, bu virüsü Hive bi-
nasının içerisine salar. Virüs The Red Quinn isimli yapay
zekâyı ele geçirir ve sonrasında merkezdeki herkese bu
laştırmaya başlar. Tüm personel zombiye dönüşür ve bu
zombiler Red Quinn tarafından yönetilir. Red Quinn'i dur-
durmak için merkeze gelen bir ekip bu yapay zekâ maki-
neyle savaşırken zombilerle de baş etmeye çalışacaktır.
Gerçeğin Ötesinde: Eddie Jessup isimli bir bilim insanı,
mantar ve küfünden elde edilen tuhaf bir ilaç üzerinde
kimi deneyler uygulamaya başlar. Bilincin farklı bölüm-
lerini araştıran Jessup'in amacı, beynin işleyişini değiş-
tirebilmenin mümkün olup olmadığını denemektir. Elde
ettiği ilaç bileşimini kendi üzerinde deneyen bilim insanı
tuhaf bir etkinin altına girer. Vücudunda kimi değişiklik-
ler meydana gelmiştir. Zamanla bu değişimler son dere-
ce ilkel içgüdülere ve davranışlara dönüşür. Eddie Jes-
sup, tersine doğru evrim geçirdiğini fark eder.
İçerikleri ile ilgili özet bilgiler verilen bu filmlerden hare-
ketle aşağıdaki saptamalardan hangisi yapılabilir?
A) Teknik imkânlar kısıtlı olduğundan görsel anlamda tat-
min edici filmlerin çekilemediği dönemler gerilerde kal-
mıştır.
B) Halkın bu tür filmlere ilgisi çok olduğundan sinema sek-
törü, süper kahraman ve fantastik animasyon üzerine yo-
ğunlaştı.
C) Edebiyat, daha sinemanın bebeklik döneminde ona eş-
lik etmiştir.
D) Aynı düşünceyi topluma benimsetmeye yönelik filmler
çekilmektedir.
E) Insanla ilgili bilimsel deneyler, filmlere konu olmuştur.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
33.. Ölümcül Deney: Raccoon şehrinin dışında Umbrella Corporation isimli bir şirket tarafından yönetilen, Hive isimli esnasında uygulanan deneylerden birinde üretilen T-vi- bir genetik araştırma merkezi bulunmaktadır. Araştırmalar rus isimli virüsü ele geçiren bir hırsız, bu virüsü Hive bi- nasının içerisine salar. Virüs The Red Quinn isimli yapay zekâyı ele geçirir ve sonrasında merkezdeki herkese bu laştırmaya başlar. Tüm personel zombiye dönüşür ve bu zombiler Red Quinn tarafından yönetilir. Red Quinn'i dur- durmak için merkeze gelen bir ekip bu yapay zekâ maki- neyle savaşırken zombilerle de baş etmeye çalışacaktır. Gerçeğin Ötesinde: Eddie Jessup isimli bir bilim insanı, mantar ve küfünden elde edilen tuhaf bir ilaç üzerinde kimi deneyler uygulamaya başlar. Bilincin farklı bölüm- lerini araştıran Jessup'in amacı, beynin işleyişini değiş- tirebilmenin mümkün olup olmadığını denemektir. Elde ettiği ilaç bileşimini kendi üzerinde deneyen bilim insanı tuhaf bir etkinin altına girer. Vücudunda kimi değişiklik- ler meydana gelmiştir. Zamanla bu değişimler son dere- ce ilkel içgüdülere ve davranışlara dönüşür. Eddie Jes- sup, tersine doğru evrim geçirdiğini fark eder. İçerikleri ile ilgili özet bilgiler verilen bu filmlerden hare- ketle aşağıdaki saptamalardan hangisi yapılabilir? A) Teknik imkânlar kısıtlı olduğundan görsel anlamda tat- min edici filmlerin çekilemediği dönemler gerilerde kal- mıştır. B) Halkın bu tür filmlere ilgisi çok olduğundan sinema sek- törü, süper kahraman ve fantastik animasyon üzerine yo- ğunlaştı. C) Edebiyat, daha sinemanın bebeklik döneminde ona eş- lik etmiştir. D) Aynı düşünceyi topluma benimsetmeye yönelik filmler çekilmektedir. E) Insanla ilgili bilimsel deneyler, filmlere konu olmuştur.
FOR
INI
PARAGRAF ÇIKMIŞ SORULAR
KARA KUTU
KİTAPLARI
9.
7.
INI
OR
NE
OR
NE
R
Bir yazarın yazı serüvenini; kendi dünyası, renkleri, nite-
likleri ve ölçüleriyle örtüşen bir tutarlılık içinde sürdürmesi
doğru bir seçim ve yazarlığına yakışır bir tutumdur. Ayrıca
yazısını kendi mirasına sadık kalarak sürdürmek bir ya-
zara imzasını ve kimliğini kazandırır
. Bu tutumun bıçak-
sırtıysa kendi kendinin mirasyedisi olmaktır
. Bazı yazarlar
erken veya parlak dönemlerinde yarattıklarının mirasına
yaslanıp yıllar yılı hep aynı şeyleri, aynı biçimde yazarak
kendilerinin mirasyedisi olurlar.
R
Bu parçada anlatılmak istenen aşağıdakilerin hangi-
sidir?
A) Geleceğe kalmak isteyen yazar, devamlılık gösteren
bir üsluba sahip olmalıdır.
B) Yazar, eserlerinde konularını çeşitlendirirken kendine
has üslubunu da geliştirmelidir.
C) Eserlerinde benzer Konuları işleyen bir yazarın, okurun
ilgisini canh tutabilmesi zordur.
D) Kandi yarattığı değerleri koruyabilen yazarlar okurların
gözünde saygınlık kazanır.
E) Yazar, eserinde üslubunu yinelese bile toplumun dik-
katini çekecek konuları bulmalıdır.
(2021-MSÜS)
RA KUTU YAYIN
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
FOR INI PARAGRAF ÇIKMIŞ SORULAR KARA KUTU KİTAPLARI 9. 7. INI OR NE OR NE R Bir yazarın yazı serüvenini; kendi dünyası, renkleri, nite- likleri ve ölçüleriyle örtüşen bir tutarlılık içinde sürdürmesi doğru bir seçim ve yazarlığına yakışır bir tutumdur. Ayrıca yazısını kendi mirasına sadık kalarak sürdürmek bir ya- zara imzasını ve kimliğini kazandırır . Bu tutumun bıçak- sırtıysa kendi kendinin mirasyedisi olmaktır . Bazı yazarlar erken veya parlak dönemlerinde yarattıklarının mirasına yaslanıp yıllar yılı hep aynı şeyleri, aynı biçimde yazarak kendilerinin mirasyedisi olurlar. R Bu parçada anlatılmak istenen aşağıdakilerin hangi- sidir? A) Geleceğe kalmak isteyen yazar, devamlılık gösteren bir üsluba sahip olmalıdır. B) Yazar, eserlerinde konularını çeşitlendirirken kendine has üslubunu da geliştirmelidir. C) Eserlerinde benzer Konuları işleyen bir yazarın, okurun ilgisini canh tutabilmesi zordur. D) Kandi yarattığı değerleri koruyabilen yazarlar okurların gözünde saygınlık kazanır. E) Yazar, eserinde üslubunu yinelese bile toplumun dik- katini çekecek konuları bulmalıdır. (2021-MSÜS) RA KUTU YAYIN
.
6.
Paul Valery'e göre iyi bir şiiri nesre çevirmek mümkün de
ğildir. Çünkü gerçek bir şairin dili, bizim genel fikirlerimizi
ifade eden ve müşterek işaretlerden oluşan dilimizden bus-
bütün başkadır. Ve kullandığı kelimeler, herkesin anladığı
manaya gelmez. Şüphesiz bunlar aynı kelimelerdir fakat
asla aynı kıymetler değildir. O yüzden iyi bir şiirin çevirisini
yapmak mümkün değildir.
Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisi söy
Jenemez?
A) Gerçek şair, söyleyeceği sözü mutlaka sözlük anlamın
dan kurtarmalıdır.
B) İyi bir şiir çevirisini ancak dilin inceliklerini bilenler ya-
pabilir
C) Şairin kullandığı sözcükler ile günlük hayatta kullanılan
sözcükler aynıdır ama yüklenen anlamlar farklıdır
D) Şiir dilinin sözcüklerinin değerleri, ihtiyaç için dilimizde
kullandığımız sözcüklerle kıyaslanamaz.
E) Genel olarak zevklerimizi, düşüncelerimizi anlattığımız
sözcükler, şiire girince tamamen değişir.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
. 6. Paul Valery'e göre iyi bir şiiri nesre çevirmek mümkün de ğildir. Çünkü gerçek bir şairin dili, bizim genel fikirlerimizi ifade eden ve müşterek işaretlerden oluşan dilimizden bus- bütün başkadır. Ve kullandığı kelimeler, herkesin anladığı manaya gelmez. Şüphesiz bunlar aynı kelimelerdir fakat asla aynı kıymetler değildir. O yüzden iyi bir şiirin çevirisini yapmak mümkün değildir. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisi söy Jenemez? A) Gerçek şair, söyleyeceği sözü mutlaka sözlük anlamın dan kurtarmalıdır. B) İyi bir şiir çevirisini ancak dilin inceliklerini bilenler ya- pabilir C) Şairin kullandığı sözcükler ile günlük hayatta kullanılan sözcükler aynıdır ama yüklenen anlamlar farklıdır D) Şiir dilinin sözcüklerinin değerleri, ihtiyaç için dilimizde kullandığımız sözcüklerle kıyaslanamaz. E) Genel olarak zevklerimizi, düşüncelerimizi anlattığımız sözcükler, şiire girince tamamen değişir.