Paragrafta Konu-Ana Düşünce Soruları

2. Bu testin çözümünü 45 dakikada tamamlamalısınız. 1. 3. Yapıtımın nasıl bu kadar etkileyici olduğunu soruyorlar. Ben her yapıtımda hayat ve sanat arasındaki sınırları yok etmek üzere yola çıktım. Bu yüzden okurlarım bu kadar yakın buluyorlar kendilerine eserlerimi. Bu cümlede altı çizili sözle yazarın anlatmak istedi- ği, aşağıdakilerden hangisidir? A) Sanatta her şeyin konu olarak işlenebileceğini gös- termek B) Sanatçının yaratıcılığını engelleyen durumlardan kurtulmak C) Yapıtlarında yalnızca hayatın gerçekliğine yer ver- mek D) Hayatı sanatın, sanatı hayatın içine sokarak ikisini birleştirmek E) Her insanın sanatla ilgilenebileceğini göstermek

TYT 24. S 23. Yeşilçam'ın dokunaklı öykücülüğünü en saf biçimde iş- leyen Ertem Eğilmez, Canım Kardeşim'de iki kardeşin beraber yaşadıklan son günleri anlatıyor. Hayatta bir amacı olmayan ve yalnizca en yakın arkadaşı Halit ile günlerini geçirip çeşitli yollar deneyerek para kazanma- ya çalışan Murat, bulunduğu durumdan şikâyet etme- yen ama istediğini elde etmek için sınırları ve kuralları görmezden gelen birisi. Umutsuz bir gencin tekrar ha- yata tutunmasını ironik bir şekilde aktaran Ertem Egil- mez, belki de en sade ve olağan senaryolarından birini kaleme alan Sadik Şendil'in üstünde durduğu noktala- n hissettirmeyi çok iyi başarıyor. Elbette, bu noktalar- dan en önemlisi Murat'ın değişimi oluyor. Umutsuzluğu ve çaresizliği, sinirli ve agresif biri olmasına yol açmış ken kardeşine olan bağlılığının artmasıyla Kahraman'a olana tavrı tamamen değişirken içinde yaşadığı düze- ne ve kaderine karşı daha sert olmaya başlıyor. Bu şim- dilerde oldukça kalıplaşmış bir karakter gelişimi örneği olsa da film, gerek Tarık Akan'ın güçlü oyunculuğu ge- rekse filmin anlatımının gerçekçiliği izleyici için arzu edi- len etkiyi yaratmayı başarıyor. Bu parçada söz edilen filmle ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Seyircide uyandırılan isteğin, realist anlatım ve güç- Jü oyunculukla sağlandığı B) Eğilmez'in en sade senaryolarından biri olmasına rağmen etkili biçimde işlendiği Toplumsal bir konunun derinlemesine ve acima- sizca anlatıldığı D) Ertem Eğilmez filmlerinde insanın içine işleyen Ye- şilçam hikâyeciliğinin görüldüğü E) Dönemin İstanbul'unda yaşanan karmaşa ve ha- yat mücadelesinin yokluklar içindeki iki kardeş üze- rinden işlendiği

B 23. Bir parlayışı, bir düşünce kıvılcımını, önemli bir değer olarak kullanmak yanıltıcı olabilir. Yazarın amacı, bu düşünsel atılımı bir bileşime götürmek olmalıdır. Bu esinsel parlamaların, yaşantı süzgecinden geçmesi, insan gerçeğinde oluşumunu tamamlaması zorunludur. Oluşuma uğramamış esinlenmeler, düşünsel içe doğuşlar, etkili duygulanımlar uyandırabilir . Ancak sonrası bir ışık oyunu olup gider, uzun soluklu etki bırakması mümkün olmaz. Bu parçada anlatılmak isteneni en doğru biçimde dile getiren yargı aşağıdakilerden hangisidir? A) Esine dayalı ifadelerin kalıcı bir değer taşıması, hayatın gerçekleriyle yoğrulmasına bağlıdır. B) Bir anlatımın bütünüyle yaşantıya dayanması, onu yarınlara ulaştıracak tek niteliktir. c) ilhama dayalı düşünceler, muhatabında etkili duygulanımlar oluşturur. D) İnsana özgü gerçekliği ele alan düşünceler, anlık bir esintiyle içe doğan duygulardan daha değerlidir. E) Her düşünce, temelini anlık bir esinsel kivilcima borçludur.

lerden hangisi çıkarılabilir? A) Kimi durumlarda kararsızlıklar yaşayarak çevresindeki Tnsanlarla iletişim sorunu yaşadığı B) Edebiyatı yaşamının ayrılmaz bir parçası olarak gördüğü C) Roman yazmaya başlayana kadar edebiyatçı kimli- ğinde önemli değişiklikler yaşadığı D) Yazmayı, psikolojik bir rahatlama aracı olarak gördüğü E) Yapabileceklerinin ve yapamayacaklarının farkında olduğu ekstrem 34. İnsanlar hikâye anlatıcısı varlıklardır. İklim bilimi ve coğ. rafya hakkında sıradan bilgiler, insanları pek heyecan- landırmaz. Ama savaş ya da küresel isinma gibi büyük sorunlar, hikâyeler hâlinde ele alındığında dikkati çeki- yor. Mesele sadece sayılar ve veri tabloları değil de karak- terlerin hayalleri, duyguları ve insani bağlarıyla aktarılan yaşamları olursa okur olaylarla özdeşleşebiliyor. Eşim lisede tarih öğretmeni ve bana öğrencilerinin İkinci Dün- ya Savaşı ile ilgili derslerdeki tepkilerini aktarıyor. Ders kitabının duygudan uzak, sıradan anlatımıyla sınıfın dik- katini çekmek hiç kolay değilken, Christopher Nolan'ın "Dunkirk'ü gibi filmleri birlikte izleyince öğrenciler, kahra- manların başına gelenlere dikkat kesiliyorlar. Bu parçada anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Bir sorunun görünür kılınabilmesinde temel görev romancılarındır. B) Duygusal bir içerikten yoksun bir yapıtın geleceğe kalabilirliğinden söz edilemez. C) Bir sanatçı, anlatmak istediklerini belli yazınsal kalıplar içinde dondurarak vermekten uzak durmalıdır. D) Bir eserin toplum üzerindeki etki gücü, o anki toplumsal şartlara göre değişiklikler gösterebilmektedir . E) İnsanlar yaşamsal gerçekliğin yazınsal bir dille ortaya konmasından hoşlanmaktadır. 10

CAMEŞ SORULAR 177 yaşa anmak, mektir. Forsa- sanız uğu- erini (V) sa 23. Resim, üç boyutlu algılamayı, görmeyi sağlayan bir sanat dalı. Bu konuda az da olsa bilgi sahibi olan bir çocuğun, leride resim bilgisine dayal bakış açı- sıyla hangi mesleği seçerse seçsin iş yaşamında başanlı olacağına inanıyo- rum. Bu sözler, aşağıda verilen sorular. dan hangisine cevap olarak söylen- miş olabilir? A) Çocuğun yetenekli olması, resim alanında başarılı olması için yeterli mi? B) Kendinizi resim konusunda söz sa- hibi olarak görüyor musunuz? C) Çocukların resimle ilgilenmesi için neler yapılabilir? D) Resim sanatının çocuk üzerinde nasıl bir etkisi olduğunu düşünü- yorsunuz? E) Resim yapmak isteyen çocuk, nasi yönlendirilmelidir?

M 1 Paragraf 14. 13. --- Bu teknik yenilikler sayesinde nesneleri gizlemeyi amaçlayan farklı görünmezlik teknolojileri geliştirildi. İşte Rochester Universitesinden bilim insanları, pahalı ve özel teknolojiler kullanmadan eşsiz bir konfigürasyonla yeni bir görünmezlik teknolojisi Üretti. Fizik Profesörü John Howell ve doktora öğrencisi Joseph Choi, dört standart lens kullanarak farklı açılardan bakılsa da arkasındaki şeyi görünmez kılan bir teknoloji geliştirdiler. "Görünebilir spektrumda çok yönlü perdeleme sağlayan bilinen ilk cihaz, böylece tarafımızdan üretildi." diyor Rochester Optik Enstitüsünden doktora öğrencisi Choi. Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) Görüntüleme cihazı ilk bulunduğunda araştırmacılar, bu cihazı test etmek için nesneyi kareli zemine yerleştirdiler ve sonrasında değişen açılara göre bakarak görüntüler oluşturdular Bu yıl yapılan bir araştırmada kareli yüzeyde diğerlerinin aksine kesiksiz görüntü alındığı, problem olmadığı ve nesnenin iyi şekilde gizlense de bulunabildiği tespit edildi C) Araştırmacılar renk anaforu içindeki nesneyi somut kılmak içinse lenslerin gücünü ve tipini belirleyerek dört lens arasındaki mesafeyi hesapladılar D) Çoğu görünmezlik cihazı, sadece önden bakınca görünmezlik sağlasa da farklı açılardan etkili değil E) Harry Potter'ın görünmezlik pelerini ile görünmezlik hayalinin yeniden ateşlenmesiyle bilim insanları, görünmezlik için birçok teknoloji geliştirmeye başladı

2. Ba ed WhatsApp mesajlaşma platformunun kötü amaçlı bir sürümü keşfedildi: FMWhatsApp. Uygulama kapsamında kullanıcı dostu sürüm arayanlar, resmi sürümden daha fazla seçeneğe sahip olan diğer sürümleri indirme yoluna gidiyor. Bu da kötü sonuçları beraberinde getiriyor. İlk olarak kullanıcının cihazında veriler toplanıyor . Ardından truva atlarından biri cihaza indiriliyor. Sonrasında ise cihaz kullanıcılarına istekleri dışında bağımsız reklamlar ve ücretli abonelikler yaptırıyor. Hatta cihaz kullanıcılarını yasa dışı faaliyetlere karşı savunmasız bırakabiliyor. ke ala do bu yü d G k Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilmiştir? A) Truva atı ile yapılabilecek yasa dışı etkinliklere B) Kötü amaçlı bir uygulamasın getirdiği tehlikelere C) Bir mesajlaşma programının güvenlik açıklarına D) WhatsApp sürümlerinde yaşanabilecek sorunlara es E) İstenmeyen reklamlardan kurtulma yöntemlerine

3. Sürekli olumlu şeyler düşünmek, kendimize güven duygumuzu geliştirir ve ne kadar zor olursa olsun bütün güçlükleri yenmemizi sağlar. Kendine güven duygusu, daha güçlü bir insan olmamızı sağlar. Basil Kralı, bir zamanlar “Cesur ol; bil ki, büyük kuvvetler yardıma yetişecektir." demiş. Yaşanan birçok olay, bu sözün doğruluğunu ispat eder. Bu paragrafın ana düşüncesi, aşağıdakilerden hangisidir? A) Olumlu düşünce, hayattaki başarının tohumudur. B) Kendine güvenmek için olumlu düşünmek gerekir. ch Güçlü ve cesur insan, kendine güvenen insandır. D) Cesar olmak için, her türlü kuvvetin yardımı gerekir. E) Cesur insanlara, her türlü kuvvetin yardım ettiği kanıtlanmıştır .

21. Şiiri anlamak, yorumlamak başka bir meseledir ve bu mesele şairin işi değildir hatta şairin dediği gibi, eleştirmen şiiri şairin- den daha iyi yorumlar. Ancak, iyi bir şiir eleştirmeni iyi bir şair, hatta vasat bir şair bile olamaz. Şairlik bir çaba, sezgi ve kav- rama faaliyeti olduğu kadar, ayrı bir kabiliyet meselesidir. Bir çeşit yaratıcılıktır. Şair, şiirine sadece ses vermez; ona canlılık kazandırır. Bu bakımdan şair hassas olduğu kadar kıskançtır da. Eserini kolay kolay herkesle paylaşmaz. Ne var ki şair, şiiri- ni esas sahibine yani okuyucusuna açtığı zaman artık şiir ken- disinin değil, herkesindir. Şairlik, bir cesaret işi olduğu kadar bir feragattir de. Bu parçada şiir ile ilgili aşağıdakilerden hangisine değinil- memiştir? A) Ona anlam vermekle anlattıklarını kavramanın aynı şey ol- madığına B) Tenkidinde başarılı olanların şiir yazma işinde aynı başarıyı sürdüreceğine C) Şiir yazarlarının, çalışmanın yanı sıra farklı bir yetenekleri- nin de bulunduğuna D) Okuyucusuyla buluştuğunda sadece şairine ait olmaktan uzaklaşacağına E) Şairin ellerinde hayat bulması yönüyle kıskanılacak özelli- ğe sahip olduğuna

B) Sizler bekleyedurun, benim birazcık işim var. C) Koordinatörümüzle benim için bir konuşuversen!.. D) Gözüm kararınca merdivenden düşeyazdım. E) Onunla konuşmaktan vazgeçti sanırım. 20. İnsanların çoğu kaybetmekten korktuğu için, sevmekten korkuyor. Sevilmekten korkuyor, kendisini sevilmeye layık görmediği için. Düşünmekten korkuyor, sorumluluk getireceği için. Konuşmaktan korkuyor, eleştirilmekten korktuğu için. Duygularını ifade etmekten korkuyor, reddedilmekten korktuğu için. Yaşlanmaktan korkuyor, gençliğinin kıymetini bilmediği için. Unutulmaktan korkuyor, dünyaya iyi bir şey vermediği için. Ve ölmekten korkuyor aslında yaşamayı bilmediği için. Bu dizelerde ele alınan "korku" temasıyla ilgili, 1. Bazı insanlarda korku duygusu, hayatın farklı alanla- rinda dallanip budaklanmıştır. II. Korku duygusunu sadece garantici insanlar hisseder. III. Korkunun tedavisi yoktur. AUCESEHİR ANADOLU VE FEN LİSESİ yargılardan hangilerine ulaşılabilir? A) Yalnız! B) Yalnız II C) Yalnız III E) I, II ve III D) I ve II 1. Her sanatçı farklı bir bakış açısıyla yazar şiirlerini. Cahit Sıt

TYT / Türkçe 37 - 38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Anadolu, 1250'lerde bir yandan doğu yönünden Moğol istilasi- nin acılarıyla uğraşırken diğer yandan Batı'nın da ardı ardına ge- len Haçlı Seferleri'nin tahribatını yaşıyordu. O acı veren yüzyıl- larda halk, hem maddi hem manevi çöküntülerle iç içe yaşamak zorunda kalıyordu. Ayrıca geniş ve bereketli topraklarında kuru- lan beylikler, kendi aralarında da güç kavgası verirken hep zara- ra uğrayan yoksul halk oluyordu. Perişan olan binlerce insanda neredeyse manevi değerler tükenecek, moral gücü de bitecek- ti ki sesini binlerce yurttaşına duyuran bir Yunus Emre çıktı or- taya. Sadece on üçüncü yüzyılın değil, bütün Türk edebiyatının en büyük bilge şairi; işte bu karanlık ve kargaşa ortamında, in- sanlara saf sevgiyi, Allah aşkını, doğanın binbir güzelliği ile ya- şama sevincini vurgulayan öğütlerini şiirler hâlinde sunuyordu. Her şeyini neredeyse yitirmiş olan o halk için bir umut kıvılcımı büyüyor ve yıllarca sönmeyecek olan bir heyecan ateşi, sevgi volkanı oluyordu. 37. I. Dinsel yön II. Didaktik içerik III Katiksız sevgi Bu parçaya göre yukarıdakilerden hangileri Yunus Em- re'nin şiirleriyle ilişkilendirilebilir? A) Yalniz ! B) Yalnız II C) Yalnız III D) II ve III E) I, II ve III

B. B o 25. Bizim buraların cumbalı evleri Avrupa kentlerinin eski zaman yapılarına benzemez; oralarda eski, üze- rine titrenen, kente kişilik kazandırdığı düşünülen bir yaşam dokusudur. Buralarda ise cumbali ev, kentin çelişkilerine çeşni tozudur. Miadını doldurmuş bir para birimi fazla değerlidir belki ama o değerin bugünkü ko- şullarda bir karşılığı olmadığı için de pul kadar değeri yoktur. Aynı mantıkla yola çıkacak olursak kimi cum- balı evleri "antika eser" ilan eder, el sürmezler. Hesap- ta el sürülmeyecek denli değerlidir. Lakin el sürülmeye sürülmeye harabeye döner, yıkılabilecek kadar değer- sizleşir. Aşağıdakilerden hangisi bu parçada savunulanları destekler niteliktedir? Çoğu zaman değerli olan kullanışlı değildir, kullanışlı olan maddi değeri az da olsa hayatı kolaylaştırır. B) Eskiye rağbet olsa bitpazarina nur yağardı, diyen- ler için elbette arkeoloji ve müzecilik bir şey ifade etmez. C) Bir nesnenin değeri onu ele alan kişiye göre değişir. D) Tarihe sahip çıkmak, doğru restorasyonla birlikte anlam kazanır ancak. E) Kusursuz dost arayan dostsuz kalır, diye boşuna dememişler.

TRT'de cumartesi akşamları Bizden Size isimli programı 2 2 yıl boyunca sundum ve şarkılar söyledim. Özel televizyonların gündeme gelmesiyle Süper Aile adlı programi 500 bölüm sundum. Daha sonra televizyonlarda hepsi ayrı ayrı 1-2 yıl süren Erol Evgin Show, Bir Şarkısın Sen, Benzemez Kimse Sana isimli programları yaptım. Bunlar hep kariyerimin kilometre taşları oldu. Arabesk müziğin egemen olduğu 80'li yılların ortasında kariyerimi korumak amacıyla sahnelerden uzaklaştım. O da bir kilometre taşıdır benim hayatımda. Bu dönemde mimarlık ofisi açtım. Eşimle birlikte 20 yil mimarlık yaptık. Bir yandan da albümler ve TV showları sürüyordu. Kendi yaşam öyküsünden ve sanatından böyle söz eden Erol Evgin'le ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Farklı türde programlar yaptığı B) Müzik kariyerinde bir devamlılık olduğu C) Farklı meslek dallarıyla ilgilendiği D) Televizyonlarda uzun süre program yaptığı E) Albümlerinde yalnız kendi bestelerini seslendirdiği

TYT/Türkçe TÜRKÇE TES 1. Bu testte 40 soru vardır. 2. Cevaplarınızı, cevap kâğıdının Türkçe Testi için ayrılan kısmı 1. Beşir Fuat, günümüzde çok az tanınan, - döneminin yazarları üzerinde büyük etkisi olan bir düşünürdür. Zamanının mistik ve romantik açık bir biçimde karşı çıkmış, maddeci ve pozitivist görüşleri ---- çalışmıştır. Bu parçada boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden hangisi sırasıyla getirilmelidir? A) üstelik - görüşlerine - eleştirmeye- B) ne var ki - akımlarına - sunmaya- C) buna karşılık - eğilimlerine - yaymaya Doysa - tutumlarına - çürütmeye E) belki de - tartışmalarına - tanıtmaya Yanit Yayinlar 2. Günümüzün genç yazar ve şairleri hakkında bir yargiya unirken ihtiyatlı davranmak gerekir çünkü günün

B B Türkçe 26. Bağırırlar şaire: "Bir de torna tezgâhı başında görseydik seni. Şiir de ne? Boş iş. Çalışmak, harcınız değil demek ki..." Doğrusu bizler için de en yüce değerdir çalışmak. Ve kendimi bir fabrika saymaktayım ben de. Ve eğer bacam yoksa işim daha zor demektir bu. Bilirim hoşlanmazsınız boş laftan kütük yontarsınız kan ter içinde, Fakat bizim işimiz farklı mı sanırsınız bundan: Kütükten kafalari yontarız biz de. Bu dizelerde vurgulanmak istenen temel düşünce aşağıdakilerden hangisidir? A) Meslek ayrımı gözetmeksizin tüm insanlara saygı duyulmalıdır. B) Tüm sektörlerdeki çalışanlar iş birliği içinde olmalı, hoşgörüden uzaklaşmamalıdır. a) Sanatçı, eserleri vasıtasıyla okurların yaşama isteğini kuvvetlendirmelidir. D) Herhangi bir meslek grubunun tamamına yönelik ön yargılardan uzaklaşılmalıdır. E) Şairler de geçimini bilek gücüyle sağlayan kimseler gibi birer emekçidir.

11. Kuşkusuz yazarlar yazdıklarının okunmasını ister ama bunun yazmak için geçerli bir sebep olduğunu düşünmüyorum. Ge- niş okur kitleleri de pek umurumda değil. Bir yazar hiçbir za- man bunu dert edinerek yazmaz. Tek kişinin bile okumayaca- ğını bilsem yine de yazardım, diyorsanız yazmalısınız. İkincisi, bana göre öykü romana göre hem yazılması hem okunması daha zor bir tür. Ben gerçek edebiyat okurunun öykü okuru olduğunu düşünüyorum. Öykü, sınırlı izleği içinde hata kaldır- mayacak bir tür. Üstelik bir kere benim çok derdim, anlatmak istediğim çok mesele var, şu anda roman bana sınırlayıcı geli- yor. Bu sözler aşağıdaki soruların hangisine karşılık söylenmiş ola- bilir? A) Daha dar bir okur kitlesine seslenmesine rağmen neden roman yerine öykü türünü tercih ettiniz? B) Bazen yazdıklarınızın nitelikli okurlar tarafından fark edil- mediğini düşünüyor musunuz? C) Anlatım tarzınızın özgünlüğü nedeniyle okuyucu kitlenizi yitirmekten korkmuyor musunuz? D) Ele aldığınız bir konuyu hangi yazınsal türde ortaya koya- cağınıza nasıl karar veriyorsunuz? E) Diğer yazarlardan farklı, kendinize göre bir anlatım yöne- liminiz olmasının altında ne yatıyor?