Paragrafta Konu-Ana Düşünce Soruları

3. Bazı olayların nasıl adlandırıldığına bakarak dünya- nin neresinde, Doğu'da mi, Batı'da mi olduğumuzu çıkarabiliriz. Örneğin, 29 Mayıs 1453'te yaşanan olay Batılılar için Constantinople'un Düşüşü, Doğulular için Istanbul'un Fethi'dir. Aşağıdakilerden hangisi, belirli bir olayın Doğu'da ve Batı'da farklı değerlendirilmesinin bir nedeni olabilir? A) Dünyanın bir bölgesinde gerçekleşen olayın, di- ğer bölgelerdeki kişileri de etkilemesi B) Olayın Doğu ve Batı kültürlerinin oluşumunda önemli etkisinin olmaması Doğu ve Batı toplumlarının teknolojik gelişim du- zeyinin farklı olması Dy Olayın Doğu ve Batı toplumları için doğurduğu sonuçların aynı olmaması E) Doğu ve Batı toplumlar arasındaki etkileşimin az olması

PARAGRAN YANT OLDUBU SORU ge- akin ğine erisi Syle- oku- ülüp Üşü- Flere dir? 16. Bir sinema tlestirmenley neltilen; 1 Eleştiri yazma yote çalışma konusunda yordam referans noktanız neydi? II. Bir film eleştirmeni, sahip olduğu ye terliliklerin hakkını verme noktasinda hangi ayrimlarda daha hassas day ranmalıdır? III. Sinemanın felsefeyle ilişkisinden ha- reketle hızlı tüketim çağında filmler üzerine düşündüren eleştirmenlerin esas görevi nedir? IV. Her sanatsal yapıtın, okuyucusu tara- fından yeniden yorumlandığı düşünü- lürse film eleştirisinin amacı ve işlevi nedir? V. Film eleştirilerinin günümüzde geldiği noktaya bakacak olursak kapsamı ve niteliği hakkında genel olarak neler söylenebilir? sorularından hangisine "Aslında bu, bilişsel hazzın öne çıktığı bir irdeleme çalışmasıdır. Bu noktada popüler okuma- dan farklılaşır. Film eleştirisinde duygusal hazzı öne çıkaran bir yapı yerine perdede görünenin temel anlamının yanında, yan anlamlannı da ortaya koyan daha derin- lemesine irdeleme yapan bir anlayış var- dur. Isleyiciye faridt bakış açılan sunar." şeklinde cevap vermiş olabilir? AI B) C) D) IV E) V asini abilir HOCAK afasi mek, ilere eyde al- SORU BANKASI

3 31. Su isitıldığında taneciklerinin kinetik enerjisi arttığından molekülleri bir arada tutan hidrojen bağının oluşum oranı azalır. Bu yüzden sıcak su; tanecikleri daha bağımsız hareket edebilen, akışkan bir siviya dönüşür. Sıcaklıkla birlikte akışkanlıkta meydan gelen değişim, buzdolabından çıkarılan balın bir süre sonra daha kolay akmasına benzetilebilir. Ancak sudaki akışkanlığın değişimi gözle ayırt edilebilecek ölçüde değildir. Sıcak su kütlesi akarken soğuk suya kıyasla, daha küçük kümeler hâlinde yüzeye çarptığı için çıkan sesler arasındaki farkı algılayabiliriz. Bu parçada aşağıdakilerden hangisinin üzerinde durulmaktadır? A) Sudaki akışkanlığın tam ve açık şekilde niçin görülemediği B) Isıtılan suyun yapısında ne gibi değişikliklerin ortaya çıktığı Sıcak suyla soğuk suyun çıkardığı sesin neden farklı olduğu D) Sıcak suyla soğuk suyun birbirini tamamlayıcı özelliklerinin olduğu Sıcaklığın suyun akışkanlığında ne gibi etkiler yaptığı

7. Aşağıda bazı düşünürlerin Dostoyevski ile ilgili değerlendir- meleri verilmiştir: Nietzsche: Kendisinden bir şeyler öğrendiğim tek psikolog Dostoyevski olmuştur. Freud: Dostoyevski olmasaydı eğer, psikanaliz biraz bekle- mek zorunda kalacaktı. Einstein: Dostoyevski bana bütün bilim insanlarından daha fazlasını verdi. Albert Camus: "Suç ve Ceza"yı okuduktan sonra ilk kez yete- neğim hakkında kesin bir kuşku duydum. Jorge Luis Borges: Aşkı ilk defa yaşamak gibi, denizi ilk defa görmek gibi, Dostoyevski'yi keşfetmek de insanın hayatında önemli bir tarihtir. Bu ifadelerden yola çıkarak 1. Birçok bilim adamını etkilemiştı. II. Yazarlık yeteneği kabul görmüştür. III. Edebiyat ile bilimi birleştiren ilk sanatçı olmuştur. X Dostoyevski ile ilgili olarak verilen yargılarından hangile- rine ulaşılabilir? A) Yalnız 1 B) Yalnız il ) FYT, II ve 110 e) Yalnız III D) Ivell

A TYT / TÜRKÇE 5. İnsan ve yaşamını etkileyen faktörler her zaman merak konusu olmuştur. Olaylar karşısında verilen tepkiler, değer- lendirme ve düşünme biçimi, kişisel özelliklerimiz birbirin- den farklıdır. Parmak izlerimiz nasıl eşsizse tepkilerimiz, hayatı algılama biçimimiz, kişilik özelliklerimiz de kendine özgüdür. Zorlu yaşam olayları karşısında bazı kişiler dağılıp depresif belirtiler gösterebilirken bazı kişiler daha güçlü durabilmektedir. Yani insanlara toptancı yaklaşma- mak, hepsine aynı gözlüklerle bakmamak gerekir. İki farklı cam düşünelim. Bu camlara tamamen aynı ağırlıkta, aynı şiddette bir taş fırlattığımızda bir cam yüzlerce parçaya bölünürken diğer cam birkaç parçaya dağılabilir. Burada iki camin yapısının farklı olduğunu görebiliriz. Bu durum psikolojik sağlamlık kavramını anımsatır. Bu parçada altı çizili ifadeyle I. Akil yaşta değil baştadır. II. İnsan çeşit çeşit, yer damar damar. III. Beş parmağın beşi bir değildir. atasözlerinin hangilerine gönderme yapılmamıştır? A) Yalnız B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve III E) II ve III

B B B ini z bir 28.1953 yılında Nobel Kimya Ödülü'nü ve 1962 yılında da Nobel Barış Ödülü'nü kazanan Amerikalı bilim insanı Linus Pauling pek çok alanda çalıştı ve eserler verdi. Kimya, metalürji, psikoloji, radyoaktivite, nükleer enerji, kuantum mekaniği... Ancak ilginç olan, Pauling'in keşif ve icatlarının ilhamını günlük hayatın içindeki küçük ayrıntılardan almasıydı Bir geminin dönen merdivenlerini inerken moleküllerin de böyle, spiral biçiminde ve engebeli bir zemin üzerinde seyahat ediyor olabileceklerini düşündü ve bu, daha sonra bilimsel bir keşif oldu. Los Angeles'teki yoğun öksürmelerin suçlusunun otomobiller olduğunu keşfedince elektrikli otomobili icat etti. Böbreklerinden hastalanıp ilaçlar fayda etmeyince kendini C vitamini bombardımanına tuttu ve vitamin ilaçlarının temelini attı. zir Iz bir n. 7, na in m. Bu parçadan yola çıkılarak asağıdaki genellemelerin hangisine ulaşılabilir? A) Bilim, çok çalışmayı ve kendine özen göstermeyi gerektirir. B) Peş peşe gelen ödüller bir bilim insanının çalışmalarına hız kazandırır. SINAV le C) Bilim alanında ilerleme, ancak pek çok konuda çalışma yapmakta gizlidir. D) Gündelik hayatın ayrıntıları, bilimsel düşünenler için pek cok ipucu taşır. EY Hayattaki küçük ayrıntıların sanatsal inceliklerini ancak dikkatli gözler görebilir. ni, bir mde

(1) Şişman kedi sendromu, insanların başarılı bir durumu, pro- jeyi vb. sürdürmek için değişime karşı direnç göstermesi an- lamına gelir. (II) Bu sendromdaki kişiler, olası sürpriz imkânla- ri ellerinden kaçırarak zamanın ruhunu yakalayamaz. (III) Böy- le bir durumdan korunmanın yollarından biri, işler tıkırınday- ken bile yeni bir işe odaklanmaktır. (IV) Bu dönemler; kafani- zin karışık olmadığı, bilgi ve yatırım varlıklarınızın yeterli ol- duğu zamanlardır ve farklı bir atılım gerçekleştirmek için şart- lar uygundur. (V) İnsan, yeni bir plan uygulamak üzereyken ar- ka planda hâlihazırda var olan iş stratejisinin doğru çalıştığını bilmenin rahatlığını yaşar. I. Pazarlama konusunda hangi stratejiyi uygularsam daha fazla kazanç sağlarım? II. Şirketin bilgi işlem sistemi düzgün çalışıyorsa onu neden kurcalıyorsun? III. Müdür olarak çalıştığım kurumda daha fazla nasıl verimli olabilirim? IV. Biz burada işleri böyle yaparız ve her zaman mükemmel sonuç elde ederiz, değil mi? Bu parçaya göre yukarıdakilerden hangileri “şişman kedi send- romu"na yakalanan insanların söyleyeceği cümleler olamaz? A) Yalnız! B) I ve II C) Yalnız III D) II ve IV E) III ve IV

LIK 2. 4 Türk dilinin ustalarından Jale Sancak'ın ka- leminden, bütün olumsuzluklara rağmen sevgiye inananların, dünyayı yaşanılır bir yer haline getirmek için çabalayanların ete kemi- ğe büründüğü sımsıcak, umut dolu bir roman: Uyanan Güzel Bu parçada altı çizili sözle anlatılmak iste- nen aşağıdakilerden hangisidir? A) Gerçekçi bir kimlikten uzak olması B) Duygu dünyasını harekete geçirmesi C) Anlatılanların dış dünyayla bağının olma- masi D) Gerçekçi bir anlatımla oluşturulması E) Kahramanların tamamen gerçekçi olması

da ca de ek y- he ir C Insanoğlu, yaşamını devam ettirebilmek için toplum içinde yaşamaya gereksinim duymuştur. Toplumsal yaşam, bireyin yaşamına kolaylık sağlayan ögeler barındırdığı gibi bireyin yaşamını zorlaştıran yanları da içermektedir. Toplumsal yaşam; giderek sayıları artan ve buna bağlı olarak çeşitlenen gereksinimleri olan bireylerin, daha ileri teknolojileri üretmelerine, daha önce tarımsal üretim alanı olan bölgeleri yerleşim alanı olarak kullanmalarına, sınırlı kaynakları tüketmelerine, yaşadıkları ortamları kimi zaman onarılmaz biçimde kirletmelerine ve doğal kaynakları yok etmelerine neden olmaktadır. Bu durumda çağımız insanına düşen; teknolojiden etkili bir biçimde nasıl yararlanabileceği, ortaya çıkan sorunları nasıl çözümlebileceği ve gelecekteki sorunların ortaya çıkma olasılığını nasıl en aza indirebileceği sorularına yanıt bulmaktır. Bence bunun yolu da çevre sorunları hakkında bilgilenme, sorunları çözümleme ve sorunun kaynaklarını ortadan kaldırma konusunda bilinçlenmedir. 15. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Toplumsal yaşam, insanın yalnızlaşmasını önleyen en önemli unsurdur. B) Teknoloji bizlere, toplumsal yaşam alanı içerisindeki insanın, problemlerini nasıl çözeceğini öğretir. C) Sorunları hakkında bilinçlenen insan, toplumsal ya- şamın olumlu katkılarından faydalanır. D) Teknoloji, toplumsal yaşama hem olumlu hem de olumsuz etkiler yapar. E) Toplumsal yaşama uyum sağlayan insanların da mutlu oldukları görülür.

TYT TÜRKÇE ÇIKMIŞ SORULAR 53. Çırak Foma, ustasi Rublev'e, "Ben maviyi herkesten daha iyi görüyorum." der. Bunun üzerine Rublev de "Sana artık bir şey öğretemem çünkü sen her şeyi bildiğini sanıyorsun." diye karşılık verir. Aşağıdakilerden hangisi bu parçada anlatılmak istenen düşünceyle örtüşmektedir? Mutlak başanı, ustaları aşmakla mümkün B) Becerisini kutsayan kişi kendini edilen kan de Yiye ai kiss kasum vev B) Kendine güvenen çırağın D) Bilgisinden emin olmak, bir erdemdir. Çırak, hatasını ustasin sayesinde görebilir. 2020-TYT

ÖZDEBİR YAYINLARI ALL A sur ver. 35 - 36. soruları asabdaki parçaya göre cevaplayınit. anin ka ako miz nze be Iste Sisman kedi sendromu, insanların başarılı bir durumu, pro- jeyi vb. sürdürmek için degisime karşı direnç gostermesi an- lamina gelir. (0) Bu sendromdaki kişiler, olası sürpriz imkanla. nellerinden kaçirarak zamanin ruhunu yakalayamaz. (II) Boy le bir durumdan korunmanın yollanndan biri, isler tikinday. ken bile yeni bir ise odaklanmaktır. (IV) Bu dönemier; kafan in kanipik olmadigi bilgi ve yatırım varliklannizin yeterli ol- duğu zamanlardir ve farklı bir atılım gerçekleştirmek için sart- lar uygundur. (V) Insan, yeni bir plan uygulamak üzereyken ar- ka planda halihanrda var olan is stratejisinin dogru castigi bilmenin rahatligini yaşar um açık wani tyla 35. hen de bir 1. Pazarlama konusunda hangi stratejiyi uygularsam daha fazla kazanç sağlanım? II. Sirketin bilgi işlem sistemi düzgün çalisvorsa onu neden kurcaliyorsun? ale- III. Mudür olarak çalıştığım kurumda daha fazla nasıl verimli olabilirim? cin IV. Biz burada işleri böyle yaparız ve her zaman mükemmel sonuç elde ederiz, degil mi? Bu parçaya göre yukandakilerden hangileri sisman kedi send- romu'na yakalanan insanların söyleyeceği cümleler olamaz? A) Yalniz B) i vel Cj Yalnız il er op D) Il ve IV E) lil ve IV an - 36. "Sisman kedi sendromu'nun ele alindi bu parçada numa- ralanmış cümlelerle ilgili olarak aşagıdakilerden hangisi yan. A) I de, tanımsal bir nitelik vardır. B) Il.de, olumsuz etkisi üzerinde durulmuştur. C) III de, yaşanan soruna bir çözüm yolu önerilmiştir. D .de bir fırsat olarak görülmesi gerektiği belirtilmiştir. E) V.de, bir çıkanm yapılmiştir

1. 1) Gün işığı, araladı tüm geçmişi. II) Cam kenarlarından siziyordu içeriye rüzgâr. III) O esnada konaktaki herkes dışarı çıkmak istedi. IV) Dışarıda hayat vardı resmen ve insanlar hızlıca bir yere gidiyor gibiydiler. V) Toplumu sarmış büyük bir telaş söz konusuydu. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde yan anlamda kullanılmış bir sözcük vardır? A) I B) II C) III D) E) V

B. B B B Türkçe Testi TYT B 38. - 40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. 39. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden 1 si yoktur? A) ikileme V B) Pekiştirme C) Öznel yargılar D) Tanık gösterme E) Devrik anlatım Okuyanı az sözcükle etkilemek için yazılır şiirler. Bu etki var olandan geleceğe ait olanı imler. Şairin da- ğarcığında da herkeste olduğu gibi tilsimsiz, sıra- dan sözcükler vardır. Yan yana getirince etkileyen ve bir anda sihirli sözcüklere dönüşen şiiri yazmak- tir dil ustalığı. Okuru etkilemeyen şiirin yaşama şan- si yoktur. Milyonlarca dize yazılır; yine milyonlarca şiir, sözcükler mezarlığında raflara gömülür. Yüzyıl- lar geçse de hayat tarzı ve alışkanlıklar bambaşka kılıklara bürünse de nice usta şairlerin bazı şiirleri hep genç, hep ilk yazıldığı günkü kadar güçlü kalır. Ölümsüzlüğün formülünü, yeni kalabilmeyi başaran şiirler saklar. 38. Bu parçadaki altı çizili sözle anlatılmak istenen durumun nedeni aşağıdakilerden hangisidir? 40. Bu parçada aşağıdaki yargılardan hangisiyle ör- tüşen bir düşünce yoktur? A Çağın gereksinimlerini içermeme X B) Özlü bir anlatım elde edememe C) Her dönemde yeni kalmayı başaramama D Yeni anlatım biçimleri kullanmama E) Dilin estetiğini içerikle bütünleyememe A) Usta şairlerin elinde sözcükler yan yana geldi- ğinde bambaşka bir etki uyandırır. B) Okurun etkilenme dürtüsü ile yeniden, bikma- dan okumak istediği şiirler yaşarlık kazanır. V 6 Toplum değişim ve dönüşüm geçirse de yine de etkili olmayı başaran şiirler zamana yenik düşmez D) Dilden beslenen şiirin kalıcı olması dilde bir us- túnlük ortaya koymasına bağlıdır. E) Gerçek şairler dile eklemeler yapar, kimi söz cükleri yeniden dolaşıma sokar, kimi sözcükle ri ise keşfeder. 19201206

ÇAP/TYT 29. 28. Son yıllarda artan "kişisel koçluk" faaliyetleri pozitif psikolojinin uygulandığı alanların başındadır. Daniga- nin güçlü yanlar üzerinde yoğunlaşarak kendisiyle ba- nişması, güçlu özellikleri sayesinde hayata karşı daha olumlu yaklaşması sağlanır. Bugün bir kitapçıya gitse- niz raflarda bulacağınız binlerce kişisel gelişim kitabı pozitif psikoloji ilkesine göre hazırlanmıştır. Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) Bunda bireyin olumlu yanlarını kullanarak hayatının anlamını bulmasına yardımcı olması etkilidir B) insanın duygularını, düşüncelerini ve davranışlarını açıklamak amaçlanır C) Bu tür kitapların insanın becerilerinin farkında ol- masını sağlamaya yardımcı olduğu sanılmaktadır D) Güçlü özelliklerine yoğunlaşan insan artık kendini özgün ve becerikli hisseder E) Strese karşı belirli düzeyde dayanıklı olunarak bazı hastalıklarla mücadele edebilmek amaçlanmakta- dır

16. Gazeteci: Mendil de, bir yazar ile yaşlı bir piyano öğret- meni olan Beyaz Rus Madam Suslova'nın komşuluğu anlatılıyor. Bunun otobiyografinizle bir bağı var mı? Yazar: Evet, benim öyle bir komşum oldu. Piyano öğret- meniydi ama Beyaz Rus değildi. Gazeteci: Peki, bu değişikliği yapmanız, öykünüzün inandırıcılığını zedelemiyor mu? Yazar: Zedelemez. Çünkü edebiyat var olanla yetin- mez. İnsani gerçeklik karşısında bir ayna işlevini ede- biyata yükleyemezsiniz. Böyle olursa öykü, edebiyat metni olmaktan uzaklaşır. Aşağıdaki yargılardan hangisinin bu diyalogdaki şairin sanat anlayışıyla örtüştüğü söylenebilir? A) Sanat ve sanatçının nitelikli bir şekilde gelişip değer bulması, her şeyden önce bir muhite ihtiyaç duyar. B) Edebî metin; zamanın akışına paralel olarak her an değişmekte, zenginleşmekte farklı görünümler ka- zanmaktadır. C) Sanat ve edebiyat, her dönemde ve her yerde ger- çekliğin sanat yoluyla ifadesidir denilebilir. D) Sanat; insanın doğayla ve insanla ilişkilerinin insana özgü özelliklerinden hareketle, dönüştürülüp değişti- rilerek yorumlanması ve anlatılmasıdır. E) Bir edebî metin; bir insandan, bir varlıktan, söz edi- yorsa o varlık veya insan hacmi, ağırlığı ve görünü- şüyle vardır.

TYT / TÜRKÇE 3 G 29. Tarihsel yapıların eskimiş bölümlerini, özelliklerini yitirmeden yenileştirme konusunda insanların bir yanılgısı var. Böyle bir işlem "bugünü" de yaşatmak için yapılır ama eskinin izlerini silmeden, bozma- dan. Bir de yapıyı insan sicaklığına kavuşturmak önemlidir. Antalyalı bir teyzeye sormuştum: "Teyze onarım nedir?" "Düşen taşı yerine koyarsın, ona- rim olur.” dedi. İşte düşen taşı yerine koyabilmek için, o yapının içinde birilerinin yaşaması gerekir. Yapı yalnızlıktan hoşlanmaz, onun onarılması şart- tır. Ama öyle olmuyor. Örneğin evi yıkıyorlar, yeni- den yapıyorlar. Tarih bitiyor o zaman. Bu parçada "onarım" ile ilgili vurgulanan aşağı- dakilerden hangisidir? (+) A) Binanın olduğu gibi bırakılmasını küçük tamir- ler yaparak sağlamak B) Bugünün modern çizgilerini yedirerek binayı ta- mir etmek C) Yapıları, tarihsel özelliklerini koruyarak yenile- mek ve yaşanılır mekânlar kılmak D) Mimari düzene uyum sağlamak adına yapıların sekillerinde köklü değişiklikler yapmak E) Tarihsel geçmişini göz ardı etmeden binalara eklemeler yapmak (ti me heblomme vuoden