Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafta Konu-Ana Düşünce Soruları

TYTTÜRKÇE
14. 1. Çölyak hastalarının okulda, işte, toplantılarda ve benze-
ri yerlerde yediklerine son derece dikkat etmek zorun-
da oldukları bir gerçek. Hastaların uygulaması gereken
glütensiz diyette buğday, arpa ve çavdar unu içeren her
türlü besin maddesinin yenmesi yasaktır.
II. Çölyaklı hastaların, sindirim sisteminin sağlıklı duru-
ma gelmesini sağlayan tek etkin tedavi yöntemi glüten
içermeyen diyetin uygulamasıdır
. Çölyak hastalığı-
nin tedavisinde, tüm buğday türevlerini içeren yiye-
cekler azar azat verilir.
Yukarıda verilen II numaralı parçayla ilgili olarak aşağı-
dakilerden hangisi söylenebilir?
AY v. parcade anlatılan darumur sebep olduğu bir olumsuz-
luktan bahsedilmektedir.
B) parçada ifade edilen konuyla çelişen farklı bir durum
dan söz edilmektedir.
parçadaki olgunun, sosyal yaşamı neden daha fazla
etkilediği açıklanmaktadır.
1. parçada belirtilen olgumur her bireyde gerçekleşmediği
orneklenmektedir.
5) Darçada değinilen düşüncenin bilimsel olarak kanıtlan-
Jr gösterilmektedir.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
TYTTÜRKÇE 14. 1. Çölyak hastalarının okulda, işte, toplantılarda ve benze- ri yerlerde yediklerine son derece dikkat etmek zorun- da oldukları bir gerçek. Hastaların uygulaması gereken glütensiz diyette buğday, arpa ve çavdar unu içeren her türlü besin maddesinin yenmesi yasaktır. II. Çölyaklı hastaların, sindirim sisteminin sağlıklı duru- ma gelmesini sağlayan tek etkin tedavi yöntemi glüten içermeyen diyetin uygulamasıdır . Çölyak hastalığı- nin tedavisinde, tüm buğday türevlerini içeren yiye- cekler azar azat verilir. Yukarıda verilen II numaralı parçayla ilgili olarak aşağı- dakilerden hangisi söylenebilir? AY v. parcade anlatılan darumur sebep olduğu bir olumsuz- luktan bahsedilmektedir. B) parçada ifade edilen konuyla çelişen farklı bir durum dan söz edilmektedir. parçadaki olgunun, sosyal yaşamı neden daha fazla etkilediği açıklanmaktadır. 1. parçada belirtilen olgumur her bireyde gerçekleşmediği orneklenmektedir. 5) Darçada değinilen düşüncenin bilimsel olarak kanıtlan- Jr gösterilmektedir.
P
Bee
ESİ
CS
37. Hintli bir yaşlı usta, çırağının her şeyden sürekli şikayet et-
mesinden bıkmıştı. Bir gün çırağını tuz almaya gönderdi.
Yaşamındaki her şeyden mutsuz olan çırak döndüğünde,
yaşlı usta ona, bir avuç tuzu, bir bardak suya atıp içmesi-
ni söyledi. Çırak, yaşlı adamın söylediğini yaptı ama içer
içmez ağzındakileri tükürmeye başladı. "Tadı nasıl?" diye
soran yaşlı adama öfkeyle "Acı" diye yanıt verdi. Usta ki-
kirdayarak çırağını kolundan tuttu ve dışarı çıkardı. Ses-
sizce az ilerideki gölün kıyısına götürdü ve çırağına bu kez
de bir avuç tuzu göle atıp, gölden su içmesini söyledi.
Söyleneni yapan çırak, ağzının kenarlarından akan suyu
koluyla silerken aynı soruyu sordu: "Tadi nasıl?" "Ferah-
latıcı" diye yanıt verdi genç çırak. "Tuzun tadını aldın mı?"
diye soran yaşlı adamı, "Hayır" diye yanıtladı çırağı. Bu-
qanun üzerine yaşlı adam, suyun yanına diz çökmüş olan
çırağının yanına oturdu ve şöyle dedi:
1. Yaşamdaki acılar tuz gibidir
, ne azdir ne de çoktur.
II. Acın olduğunda yapman gereken tek şey, acı veren
şeyle ilgili duygularını genişletmektir.
III. Acılar karşısında dayanamaz olduğunda daha büyük
acılar da olduğunu hatırla.
Yukarıdakilerden hangileri ustanın çırağına söylediği
- sözlerden biri olamaz?
C) I ve II
DA) Yalnız
B) Yalnız II
D) Il ve III
E) I, II ve 111
wyoruz. Önce
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
P Bee ESİ CS 37. Hintli bir yaşlı usta, çırağının her şeyden sürekli şikayet et- mesinden bıkmıştı. Bir gün çırağını tuz almaya gönderdi. Yaşamındaki her şeyden mutsuz olan çırak döndüğünde, yaşlı usta ona, bir avuç tuzu, bir bardak suya atıp içmesi- ni söyledi. Çırak, yaşlı adamın söylediğini yaptı ama içer içmez ağzındakileri tükürmeye başladı. "Tadı nasıl?" diye soran yaşlı adama öfkeyle "Acı" diye yanıt verdi. Usta ki- kirdayarak çırağını kolundan tuttu ve dışarı çıkardı. Ses- sizce az ilerideki gölün kıyısına götürdü ve çırağına bu kez de bir avuç tuzu göle atıp, gölden su içmesini söyledi. Söyleneni yapan çırak, ağzının kenarlarından akan suyu koluyla silerken aynı soruyu sordu: "Tadi nasıl?" "Ferah- latıcı" diye yanıt verdi genç çırak. "Tuzun tadını aldın mı?" diye soran yaşlı adamı, "Hayır" diye yanıtladı çırağı. Bu- qanun üzerine yaşlı adam, suyun yanına diz çökmüş olan çırağının yanına oturdu ve şöyle dedi: 1. Yaşamdaki acılar tuz gibidir , ne azdir ne de çoktur. II. Acın olduğunda yapman gereken tek şey, acı veren şeyle ilgili duygularını genişletmektir. III. Acılar karşısında dayanamaz olduğunda daha büyük acılar da olduğunu hatırla. Yukarıdakilerden hangileri ustanın çırağına söylediği - sözlerden biri olamaz? C) I ve II DA) Yalnız B) Yalnız II D) Il ve III E) I, II ve 111 wyoruz. Önce
6. The Economist dergisinin "Kitaplar ve Sanat” köşesinde,
"Felsefe Bulutlardan Iniyor" başlıklı bir yazı çıkmıştı. Bu
yazıyı, Sempozyum Yürütme Komitesi'nde, diğer üyeler-
le birlikte, çok emeği geçmiş olan değerli felsefe docenti
Kenan Gürsoy bana haber vermişti. Bu yazıya göre, “MÖ
423'ten bu yana, Aristophanes "Bulutlar"da Sokrates'i ve
onun mantık imalathanesini gülünç hâle sokaliberi felse-
feciler epeyce alay konusu olmuşlardı. Ama bugün bu du-
rum değişmiştir. Felsefeciler, gündelik hayatta birer birer
ortaya çıkmaktalar.
Aşağıdakilerden hangisi bu parçada savunulan görüş-
ten farklı bir durumu göstermektedir?
A) New York eyaletindeki hastaneler hayat ya da ölüm hak-
kında karar verirlerken doktorların danışıp görüşmeleri
için felsefeci istihdam etmekteler.
B) Felsefeciler, atom çekirdek artıklarının yok edilmesi ve
genetik mühendisliği gibi meselelere bile eğilmekteler.
C) Senatörlerin muamma sorunları halletmelerine yardım-
ci olmak üzere Amerikan Meclisinde dört adet memur
felsefeci bulunmaktadır.
•D) Tip ahlakı, gelişken bir endüstri olmaya yüz tutmuştur
ancak doktorların bir kısmı tip ahlakını sorgulamaktadır.
E) Harvard'daki Yüksek Meslek Okulunda felsefeciler; ha-
va kirliliği, tüketicinin sağlığı, memur hakları, milletler
arası meslek ahlakı konularında öğrenim yapmıştır.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
6. The Economist dergisinin "Kitaplar ve Sanat” köşesinde, "Felsefe Bulutlardan Iniyor" başlıklı bir yazı çıkmıştı. Bu yazıyı, Sempozyum Yürütme Komitesi'nde, diğer üyeler- le birlikte, çok emeği geçmiş olan değerli felsefe docenti Kenan Gürsoy bana haber vermişti. Bu yazıya göre, “MÖ 423'ten bu yana, Aristophanes "Bulutlar"da Sokrates'i ve onun mantık imalathanesini gülünç hâle sokaliberi felse- feciler epeyce alay konusu olmuşlardı. Ama bugün bu du- rum değişmiştir. Felsefeciler, gündelik hayatta birer birer ortaya çıkmaktalar. Aşağıdakilerden hangisi bu parçada savunulan görüş- ten farklı bir durumu göstermektedir? A) New York eyaletindeki hastaneler hayat ya da ölüm hak- kında karar verirlerken doktorların danışıp görüşmeleri için felsefeci istihdam etmekteler. B) Felsefeciler, atom çekirdek artıklarının yok edilmesi ve genetik mühendisliği gibi meselelere bile eğilmekteler. C) Senatörlerin muamma sorunları halletmelerine yardım- ci olmak üzere Amerikan Meclisinde dört adet memur felsefeci bulunmaktadır. •D) Tip ahlakı, gelişken bir endüstri olmaya yüz tutmuştur ancak doktorların bir kısmı tip ahlakını sorgulamaktadır. E) Harvard'daki Yüksek Meslek Okulunda felsefeciler; ha- va kirliliği, tüketicinin sağlığı, memur hakları, milletler arası meslek ahlakı konularında öğrenim yapmıştır.
TYT / TÜRKÇE
32. Aşağıdaki parçalardan hangisi “Popüler kültür; iletişim
araçları ve teknolojiyle insanlar üzerinde etkili olabilir mi?"
sorusuna cevap vermektedir?
A) Kitle iletişim araçları amaca uygun
kullanıldığında kül-
türün nesilden nesile aktarılmasını sağlayabilecek bir
işleve sahiptir. Ancak yanlış kullanıldığında, özellikle
çocukların ve gençlerin gelişiminde, dolayısıyla aile ve
toplum yapısında bozulmalara neden olabilmektedir.
B) Başlangıçta halk tarafından üretilen kültürü ifade etmek
için kullanılan popüler kültür, 20.yüzyılda teknolojinin
hızla gelişmesiyle birlikte medya tarafından üretilen ve
medyanın etkisiyle kitleleri etkisi altına alabilen kültür
olarak kullanılmaya başlanmıştır.
C) Popüler kültür; opera, tiyatro, klasik müzik ve klasik ede-
biyatın karşıtı olarak tanımlanmaktadır. Halkın sevdi-
ğinden ziyade ona kabul ettirilmeye çalışılan kültürdür.
Küreselleşen dünyada yeni pazarlar yaratmak amacıyla
ortaya atılan bir olgudur.
D) Televizyon, radyo, internet, cep telefonu, bilgisayar gibi
kitle iletişim alanlarındaki teknolojik gelişmeler, bireylerin
hayatına girmekte ve popüler kültür ürünleriyle birlikte
kitleler, standart bir tüketim kalıbına sokularak aynı ürün-
leri tüketmekte ve aynı alışkanlıkları sergilemektedirler.
E) Popüler kültürün amacı; insanlara, hayata başkasının
gözüyle bakmayi ve yaşamayı öğretmektir. Böylece
insanları kendilerinden uzaklaştırıp kendi aidiyetine ve
özüne yabancılaştırmaktır.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
TYT / TÜRKÇE 32. Aşağıdaki parçalardan hangisi “Popüler kültür; iletişim araçları ve teknolojiyle insanlar üzerinde etkili olabilir mi?" sorusuna cevap vermektedir? A) Kitle iletişim araçları amaca uygun kullanıldığında kül- türün nesilden nesile aktarılmasını sağlayabilecek bir işleve sahiptir. Ancak yanlış kullanıldığında, özellikle çocukların ve gençlerin gelişiminde, dolayısıyla aile ve toplum yapısında bozulmalara neden olabilmektedir. B) Başlangıçta halk tarafından üretilen kültürü ifade etmek için kullanılan popüler kültür, 20.yüzyılda teknolojinin hızla gelişmesiyle birlikte medya tarafından üretilen ve medyanın etkisiyle kitleleri etkisi altına alabilen kültür olarak kullanılmaya başlanmıştır. C) Popüler kültür; opera, tiyatro, klasik müzik ve klasik ede- biyatın karşıtı olarak tanımlanmaktadır. Halkın sevdi- ğinden ziyade ona kabul ettirilmeye çalışılan kültürdür. Küreselleşen dünyada yeni pazarlar yaratmak amacıyla ortaya atılan bir olgudur. D) Televizyon, radyo, internet, cep telefonu, bilgisayar gibi kitle iletişim alanlarındaki teknolojik gelişmeler, bireylerin hayatına girmekte ve popüler kültür ürünleriyle birlikte kitleler, standart bir tüketim kalıbına sokularak aynı ürün- leri tüketmekte ve aynı alışkanlıkları sergilemektedirler. E) Popüler kültürün amacı; insanlara, hayata başkasının gözüyle bakmayi ve yaşamayı öğretmektir. Böylece insanları kendilerinden uzaklaştırıp kendi aidiyetine ve özüne yabancılaştırmaktır.
A
A
A
39 ve 40. soruları aşağıdaki
parçaya göre cevaplayınız.
ara ölüm
m olarak
akteristik
ah renk-
kliminin
salgin,
mleri ve
erlerine
Salgin,
aşladı.
upa'ya
Kapsayıcı eğitim, toplumsal açıdan birleştirici bir
akademik performansini geliştirmesine katkı sağ-
işleve sahiptir. Bireysel açıdan ise öğrencilerin
lamaktadır. Kültürel farklılıklara sahip öğrencilere
bir arada nitelikli eğitim sağlamaya çalışan okul-
öğretim yöntemleri geliştirdikleri için bütün öğren-
lar, bireysel ihtiyaçlara cevap verebilmek için farklı
cilerin öğrenmelerinde olumlu ilerlemeler kaydedil-
olarak gösterilmektedir. PISA gibi uluslararası Si-
mektedir. Bu durum, kapsayıcı eğitimin gerekçesi
navlarda yüksek başarı gösteren ülkelerde okullar
arasındaki eşitsizliğin en az düzeyde olması ve
bireylere sosyoekonomik statülerinden bağımsız
olarak eşit Öğrenme ortamlarından faydalanma im-
kânı sağlaması, kapsayıcı eğitimin önemini ortaya
koymaktadır.
da ya-
altüst
nraki
kul-
iştir.
gisi
kle-
na-
39. Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisinin
kapsayıcı eğitime yönelik uygulamalardan biri
olduğu söylenemez?
A) Türkçeyi tam olarak konuşamayan bir öğrenci-
nin eğitim gördüğü okulda dil öğrenimine tabi
tutulması
BY Bedensel olarak engeli bulunan bir öğrenci için
okula engelli asansörü yapılması
Aralarında seviye farkı bulunan öğrencinin se-
viyesine uygun bir sınıfta eğitim almasının sağ-
lanması
et-
n
D) Resim alanında yeteneği bulunan bireylere yöne-
lik okul içerisinde ressamlık sınıfının kurulması
Coğrafi koşulların eğitime engel olduğu şehir-
lerde, farklı zamanlarda ek kursların açılması
40. Bu parçaya göre kapsayıcı eğitimin asıl amacı
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Toplumda çeşitli alanlarda oluşan farklılıkların
eğitimle kapatılmak istenmesi
B) Öğrencilerin kendilerine has olan özelliklerin
farkında olmalarını sağlamak
Değişik eğitim yöntemleri geliştirilerek birey-
lerin kendilerine özgü yeteneklerin gelişimini
sağlamak
p Eğim ve öğretimde yaşanan adaletsizlikleri gi-
dermek
E) Öğrencilerin istedikleri bir alanda yetişip mes-
lek sahibi olmalarını sağlamak
TÜRKCE TESTİ RİTTI
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
A A A 39 ve 40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. ara ölüm m olarak akteristik ah renk- kliminin salgin, mleri ve erlerine Salgin, aşladı. upa'ya Kapsayıcı eğitim, toplumsal açıdan birleştirici bir akademik performansini geliştirmesine katkı sağ- işleve sahiptir. Bireysel açıdan ise öğrencilerin lamaktadır. Kültürel farklılıklara sahip öğrencilere bir arada nitelikli eğitim sağlamaya çalışan okul- öğretim yöntemleri geliştirdikleri için bütün öğren- lar, bireysel ihtiyaçlara cevap verebilmek için farklı cilerin öğrenmelerinde olumlu ilerlemeler kaydedil- olarak gösterilmektedir. PISA gibi uluslararası Si- mektedir. Bu durum, kapsayıcı eğitimin gerekçesi navlarda yüksek başarı gösteren ülkelerde okullar arasındaki eşitsizliğin en az düzeyde olması ve bireylere sosyoekonomik statülerinden bağımsız olarak eşit Öğrenme ortamlarından faydalanma im- kânı sağlaması, kapsayıcı eğitimin önemini ortaya koymaktadır. da ya- altüst nraki kul- iştir. gisi kle- na- 39. Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisinin kapsayıcı eğitime yönelik uygulamalardan biri olduğu söylenemez? A) Türkçeyi tam olarak konuşamayan bir öğrenci- nin eğitim gördüğü okulda dil öğrenimine tabi tutulması BY Bedensel olarak engeli bulunan bir öğrenci için okula engelli asansörü yapılması Aralarında seviye farkı bulunan öğrencinin se- viyesine uygun bir sınıfta eğitim almasının sağ- lanması et- n D) Resim alanında yeteneği bulunan bireylere yöne- lik okul içerisinde ressamlık sınıfının kurulması Coğrafi koşulların eğitime engel olduğu şehir- lerde, farklı zamanlarda ek kursların açılması 40. Bu parçaya göre kapsayıcı eğitimin asıl amacı aşağıdakilerden hangisidir? A) Toplumda çeşitli alanlarda oluşan farklılıkların eğitimle kapatılmak istenmesi B) Öğrencilerin kendilerine has olan özelliklerin farkında olmalarını sağlamak Değişik eğitim yöntemleri geliştirilerek birey- lerin kendilerine özgü yeteneklerin gelişimini sağlamak p Eğim ve öğretimde yaşanan adaletsizlikleri gi- dermek E) Öğrencilerin istedikleri bir alanda yetişip mes- lek sahibi olmalarını sağlamak TÜRKCE TESTİ RİTTI
Tempo Paragraf
3
1. ve 2. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplay-
niz.
Hayatın en önemli gerçeği samimiliktir. Bu itibarla ha-
yat ile bağı olan edebiyat mutlaka samimi bir edebiyat-
tır denilebilir
. Hayatı en gizli, en karışık yönleriyle anlat-
mayan, duygularımızı tipki hayatta olduğu gibi saf ve
derin bir şekilde duyurmayan, elemlerimizi felaketleri-
mizi açık açık yansıtmayan bir edebiyat hayat ile ilgisiz
ve sahte bir edebiyattır. Öyle bir edebiyat kelimeleri
dizip onları işleyen pek hünerli kuyumcular çıkarabilir
.
Belki onlar çok süslü, çok göz alıcı şeyler yapabilirler.
Fakat ne yazık ki bütün bu sahte ürünler muntazam kış
bahçelerinde yetişen iri yapraklı
, parlak renkli çiçeklere
benzer. Uzaklığından dolayı bize çok çekici, çok hari-
kulade görünen o meçhul sıcak iklimlerin bu göz ka-
maştıran ürünleri nasıl açık bir havaya sert bir rüzgara
dayanamazsa hayat ile ilgisi olmayan böyle bir edebi-
yat da zamanın sonsuz kasırgaları önünde süpürülüp
gitmeye mahkumdur. Halbuki bedii hislerimizin en ilahi
ve en samimisidir. Akşam rüzgarı ile inleyen bir çam
ormanının karanlık hışırtıları ne kadar tabii ise ruhun
güzellik karşısında duyduğu hisler de hayatın en derin
ve anlaşılmaz köşelerinden birdenbire fırlayıp çıktığı
için her şeyden çok samimidir. İşte bunun gibi milletler
için de "güzel" ve "iyi” telakkilerinden daha “milli" hiçbir
şey yoktur. Bir toplumu başkalarından ayırmak isterse-
niz onun din ve ahlak hakkındaki, güzellik hakkındaki
samimi duygularını arayınız. Çünkü bunlar doğrudan
doğruya ruhundan koptuğu için hayatının en samimi
taraflarıdır.
1.
Bu parçada vurgulanmak istenilen düşünce aşağı-
dakilerden hangisidir?
A) Edebiyatın sadece sanatsal bir değeri olan eserler-
den oluştuğunu düşünmek yanlıştır.
B) Edebiyat alanında kalıcı olmak gerçekçi ve içten
olunmasına bağlıdır.
C) Toplum sorunlarını ele alan her eser kalıcılığı yaka-
lamaya adaydır.
D) Samimi duygularla oluşturulmuş her eser edebiyata
ilgi duyan kişilerin beğenisini kazanır.
E) Bir eserin değeri yıllara meydan okuması ile ölçü-
lebilir.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
Tempo Paragraf 3 1. ve 2. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplay- niz. Hayatın en önemli gerçeği samimiliktir. Bu itibarla ha- yat ile bağı olan edebiyat mutlaka samimi bir edebiyat- tır denilebilir . Hayatı en gizli, en karışık yönleriyle anlat- mayan, duygularımızı tipki hayatta olduğu gibi saf ve derin bir şekilde duyurmayan, elemlerimizi felaketleri- mizi açık açık yansıtmayan bir edebiyat hayat ile ilgisiz ve sahte bir edebiyattır. Öyle bir edebiyat kelimeleri dizip onları işleyen pek hünerli kuyumcular çıkarabilir . Belki onlar çok süslü, çok göz alıcı şeyler yapabilirler. Fakat ne yazık ki bütün bu sahte ürünler muntazam kış bahçelerinde yetişen iri yapraklı , parlak renkli çiçeklere benzer. Uzaklığından dolayı bize çok çekici, çok hari- kulade görünen o meçhul sıcak iklimlerin bu göz ka- maştıran ürünleri nasıl açık bir havaya sert bir rüzgara dayanamazsa hayat ile ilgisi olmayan böyle bir edebi- yat da zamanın sonsuz kasırgaları önünde süpürülüp gitmeye mahkumdur. Halbuki bedii hislerimizin en ilahi ve en samimisidir. Akşam rüzgarı ile inleyen bir çam ormanının karanlık hışırtıları ne kadar tabii ise ruhun güzellik karşısında duyduğu hisler de hayatın en derin ve anlaşılmaz köşelerinden birdenbire fırlayıp çıktığı için her şeyden çok samimidir. İşte bunun gibi milletler için de "güzel" ve "iyi” telakkilerinden daha “milli" hiçbir şey yoktur. Bir toplumu başkalarından ayırmak isterse- niz onun din ve ahlak hakkındaki, güzellik hakkındaki samimi duygularını arayınız. Çünkü bunlar doğrudan doğruya ruhundan koptuğu için hayatının en samimi taraflarıdır. 1. Bu parçada vurgulanmak istenilen düşünce aşağı- dakilerden hangisidir? A) Edebiyatın sadece sanatsal bir değeri olan eserler- den oluştuğunu düşünmek yanlıştır. B) Edebiyat alanında kalıcı olmak gerçekçi ve içten olunmasına bağlıdır. C) Toplum sorunlarını ele alan her eser kalıcılığı yaka- lamaya adaydır. D) Samimi duygularla oluşturulmuş her eser edebiyata ilgi duyan kişilerin beğenisini kazanır. E) Bir eserin değeri yıllara meydan okuması ile ölçü- lebilir.
Deneme
Deneme - 4
14. Georg
eğişimi ve
yor. Baz
en bazitu
Ömeğin
hizanalar
mayı bana
izanası
keli bir
anus she
alarını de
hin sale
KOTUNDE
13. Zaman, günlük yaşamımızın değişmez bir parçası.
Siz bu cümleyi okurken bile ilk sözcükler geçmişte
kaldı ve bir sonraki cümle gelecekte kendini gösteri-
yor. Zamanın akışı deneyimi o kadar kanıksadığımız
bir şeydir ki genelde durup zamanın ne olduğuna ya
da neden böyle işlediğine hiç kafa yormayız. Çoğu
evren bilimci, zamanın evrenin doğuştan gelen bir
özelliği olduğunu ve akış yönünün fiziğin diğer yasa-
ları tarafından belirlendiğini düşünüyor. Bilim insan-
ları zamana dördüncü bir boyut gözüyle bakabiliyor.
Tipkı nesneleri uzayda konumlandıran o alışıldık üç
boyuta benzer biçimde ya da olguların içinde konum
değiştirebildiği bir yön gibi.
Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakiler-
den hangisidir?
bitti. 1
birçol
şan
mi ol
Ame
platf
lerin
de
kita
lan
Ka
telf
esi geres
inde to
rallerin
k salt
Bu
ra
A.
lerde
ek
A) Zamana diğer boyutların dışında ve her boyuta
temas eden bir boyut gözüyle yaklaşıldığı
B) Nesneleri uzaya yerleştiren diğer boyutlara ben-
zer bir biçimde zamanın boşlukta yer kapladığı
C) Üzerine kafa yorulmayan bir olgu olarak zamanın
akışının belirlenen şekilde devam ettiği
D) Bilim insanlarının zamana ve zamanın akışına
gerektiğinde müdahale edebileceği
E) İnsanın günlük hayatının en önemli parçası olan
zaman algısının insandan insana değişebildiği
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
Deneme Deneme - 4 14. Georg eğişimi ve yor. Baz en bazitu Ömeğin hizanalar mayı bana izanası keli bir anus she alarını de hin sale KOTUNDE 13. Zaman, günlük yaşamımızın değişmez bir parçası. Siz bu cümleyi okurken bile ilk sözcükler geçmişte kaldı ve bir sonraki cümle gelecekte kendini gösteri- yor. Zamanın akışı deneyimi o kadar kanıksadığımız bir şeydir ki genelde durup zamanın ne olduğuna ya da neden böyle işlediğine hiç kafa yormayız. Çoğu evren bilimci, zamanın evrenin doğuştan gelen bir özelliği olduğunu ve akış yönünün fiziğin diğer yasa- ları tarafından belirlendiğini düşünüyor. Bilim insan- ları zamana dördüncü bir boyut gözüyle bakabiliyor. Tipkı nesneleri uzayda konumlandıran o alışıldık üç boyuta benzer biçimde ya da olguların içinde konum değiştirebildiği bir yön gibi. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakiler- den hangisidir? bitti. 1 birçol şan mi ol Ame platf lerin de kita lan Ka telf esi geres inde to rallerin k salt Bu ra A. lerde ek A) Zamana diğer boyutların dışında ve her boyuta temas eden bir boyut gözüyle yaklaşıldığı B) Nesneleri uzaya yerleştiren diğer boyutlara ben- zer bir biçimde zamanın boşlukta yer kapladığı C) Üzerine kafa yorulmayan bir olgu olarak zamanın akışının belirlenen şekilde devam ettiği D) Bilim insanlarının zamana ve zamanın akışına gerektiğinde müdahale edebileceği E) İnsanın günlük hayatının en önemli parçası olan zaman algısının insandan insana değişebildiği
20. İklim değişikliği, geçmişten günümüze sürüp gelen
ve araştırılan bir konu olmuştur. Ancak iklim deği-
şikliğinin insan kaynaklı etkisi, özellikle son yıllarda
giderek artmış ve bu zaman diliminde tüm dünyada
daha önce yaşanmamış hava olayları yaşanmıştır.
İklimdeki bu değişimlerle oluşan hidrolojik döngünün
değişmesi, enerji temin güvenliği, su kaynaklarının
azalması, buzulların erimesi vb. olaylar; toplumla-
rin gerek ekonomik gerekse sosyal gelişimlerini ve
canlı yaşamını önemli oranda tehdit etmektedir.
Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangi-
sine ulaşılamaz?
A) İklim değişiklikleri, hem karada hem denizde
hem de havada olumsuz sonuçlara neden ol-
maktadır.
B) İnsanların iklim değişikliğine olan etkisi her dö-
nemde var olmuştur.
C) İklimde yaşanan değişimler, ülkeleri ekonomik
yönden olumsuz yönde etkilemektedir.
D) Su kaynaklarının azalması, iklim değişikliğine
neden olan etkenlerden biridir.
E) İklim değişikliğiyle ilgili yapılan araştırmalar
yeni değildir.
yfaya geçiniz.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
20. İklim değişikliği, geçmişten günümüze sürüp gelen ve araştırılan bir konu olmuştur. Ancak iklim deği- şikliğinin insan kaynaklı etkisi, özellikle son yıllarda giderek artmış ve bu zaman diliminde tüm dünyada daha önce yaşanmamış hava olayları yaşanmıştır. İklimdeki bu değişimlerle oluşan hidrolojik döngünün değişmesi, enerji temin güvenliği, su kaynaklarının azalması, buzulların erimesi vb. olaylar; toplumla- rin gerek ekonomik gerekse sosyal gelişimlerini ve canlı yaşamını önemli oranda tehdit etmektedir. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangi- sine ulaşılamaz? A) İklim değişiklikleri, hem karada hem denizde hem de havada olumsuz sonuçlara neden ol- maktadır. B) İnsanların iklim değişikliğine olan etkisi her dö- nemde var olmuştur. C) İklimde yaşanan değişimler, ülkeleri ekonomik yönden olumsuz yönde etkilemektedir. D) Su kaynaklarının azalması, iklim değişikliğine neden olan etkenlerden biridir. E) İklim değişikliğiyle ilgili yapılan araştırmalar yeni değildir. yfaya geçiniz.
si
(1) Toplumdan aldığını yine topluma bağışlayan ve her
zaman yaşadığı topluma karşı kendini sorumlu hisseden
kişidir aydın. (II) Yaşadığımız bu topraklar hep böyle in-
sanların özlemini hissetmiştir; yabancılara yönelişimiz
de bundandır. (III) Yüzyıllar boyunca aydın diyebileceği-
miz insanların azlığı bizi yabancılara mecbur bırakmıştır
(IV) Anadolu toprakları kendi özünden çıkan aydınlar ta-
rafından araştırılmayınca geçmişle olan güçlü bağlarımız
gün yüzüne çıkmamış ve Anadolu uygarlığı kesintiye uğra-
misti ) Bu kesintinin doğru bir şekilde onarilması ancak
gerçek aydınların eliyle mümkündür.
Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangileri an-
lamca birbirine en yakındır?
A) I ve il
B) II ve IN
C) III ve IV
D) I ve v
E) IV ve V
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
si (1) Toplumdan aldığını yine topluma bağışlayan ve her zaman yaşadığı topluma karşı kendini sorumlu hisseden kişidir aydın. (II) Yaşadığımız bu topraklar hep böyle in- sanların özlemini hissetmiştir; yabancılara yönelişimiz de bundandır. (III) Yüzyıllar boyunca aydın diyebileceği- miz insanların azlığı bizi yabancılara mecbur bırakmıştır (IV) Anadolu toprakları kendi özünden çıkan aydınlar ta- rafından araştırılmayınca geçmişle olan güçlü bağlarımız gün yüzüne çıkmamış ve Anadolu uygarlığı kesintiye uğra- misti ) Bu kesintinin doğru bir şekilde onarilması ancak gerçek aydınların eliyle mümkündür. Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangileri an- lamca birbirine en yakındır? A) I ve il B) II ve IN C) III ve IV D) I ve v E) IV ve V
E
12. Yeni bir araştırmada atların mutlu olduklarında daha fazla
homurdandığı yönünde bulgular elde edildi. Uzunca bir
süre atların homurdanmasının hijyenik işlevleri olduğu,
balgam sökmeye, sinekleri ve başka şeyleri burun
deliklerinden uzaklaştırmaya yardımcı olduğu
düşünülmüştü. Ancak çeşitli araştırmalar sonucunda daha
iyi bakım gören atların bu davranışı daha çok
sergilediğinin fark edilmesi, bu düşünceyi zayıflattı.
Araştırmacılar, daha iyi şartlar altında bakılan atlarda
homurdanma sıklığının çok daha yüksek olduğunu gördü.
Ayrıca atların kronik stres puanlarını hesaplayarak bunları
yaşam şartlarıyla karşılaştırdı. Stres düzeyi ne kadar
yüksekse homurdanmanın o kadar seyrek gerçekleştiği
görüldü.
Aşağıdakilerden hangisi bu parçada belirtilenleri
destekler niteliktedir?
A) Sincaplar, kış için gömdükleri besinlerin başkaları
tarafından görülmemesi için hassas davranır.
BJ V şeklinde uçan göçmen kuşlar, bir liderin öncülüğünde
hareket eder.
C) Köpeklerdeki havlama güdüsü, açlıkla eş değer olarak
War olmaktadır.
Sokak köpekleri, sürüler hâlinde yaşayarak var olmaya
çalışır.
E) Sahibi tarafından okşanan kediler, mırlayarak
mutluluklarını ifade eder.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
E 12. Yeni bir araştırmada atların mutlu olduklarında daha fazla homurdandığı yönünde bulgular elde edildi. Uzunca bir süre atların homurdanmasının hijyenik işlevleri olduğu, balgam sökmeye, sinekleri ve başka şeyleri burun deliklerinden uzaklaştırmaya yardımcı olduğu düşünülmüştü. Ancak çeşitli araştırmalar sonucunda daha iyi bakım gören atların bu davranışı daha çok sergilediğinin fark edilmesi, bu düşünceyi zayıflattı. Araştırmacılar, daha iyi şartlar altında bakılan atlarda homurdanma sıklığının çok daha yüksek olduğunu gördü. Ayrıca atların kronik stres puanlarını hesaplayarak bunları yaşam şartlarıyla karşılaştırdı. Stres düzeyi ne kadar yüksekse homurdanmanın o kadar seyrek gerçekleştiği görüldü. Aşağıdakilerden hangisi bu parçada belirtilenleri destekler niteliktedir? A) Sincaplar, kış için gömdükleri besinlerin başkaları tarafından görülmemesi için hassas davranır. BJ V şeklinde uçan göçmen kuşlar, bir liderin öncülüğünde hareket eder. C) Köpeklerdeki havlama güdüsü, açlıkla eş değer olarak War olmaktadır. Sokak köpekleri, sürüler hâlinde yaşayarak var olmaya çalışır. E) Sahibi tarafından okşanan kediler, mırlayarak mutluluklarını ifade eder.
27. Muhabir:
(1)
Yazar:
Bildiğiniz gibi çocuk edebiyatı uzun zamandır dünyada
farklı bir noktaya geldi. Bu kitaplar artık sadece çocuklar
için değil
, her yaş grubu için tercih ediliyor. Bu tür kitapları
satın alan çocuksuz yetişkin okuyucular var artık. Bu da
ortaya konulan kitapların dil ve grafik açısından kaliteli ol-
duğu anlamına geliyor..
Muhabir:
Yazar:
Şiir kitapları, ucu açık metinler olduğu için çizmekten en
çok keyif aldığım metinler diyebilirim. Bu nedenle bu aralar
daha çok çocuk edebiyatı ve şiir üzerine yoğunlaştım. Bir
yandan çocuklar ve yetişkinler için düzenlediğimiz atölyeler
de devam ediyor.
Bu diyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden
hangisi sırasıyla getirilmelidir?
A 1. Ailelerin veya yetişkinlerin çocuk kitaplarına bakışı
nasıl?
II. Şiir mi çocuk kitapları mi sizi daha çok yoruyor?
B 1. Çocuk kitaplarının okunmamasını neye bağlıyorsu-
nuz?
II. Yeni dönemde şiirleriniz de yayımlanacak mı?
C)). Günümüzde çocuk edebiyatının durumu ile ilgili bize
bilgi verebilir misiniz?
II. Şu an üzerinde çalıştığınız projelerden söz eder mi-
siniz?
DI 1. Çocuk kitaplarının kalitesi hakkında ne düşünüyorsu-
nuz?
II. Ailelere atölye düzenleme fikri aklınıza nereden gel-
di?
EX 1. Günümüz çocuk kitapları sadece çocuklara mi hitap
ediyor?
II. Edebî bir metni çizgiye dökmenin zorlukları nelerdir?
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
27. Muhabir: (1) Yazar: Bildiğiniz gibi çocuk edebiyatı uzun zamandır dünyada farklı bir noktaya geldi. Bu kitaplar artık sadece çocuklar için değil , her yaş grubu için tercih ediliyor. Bu tür kitapları satın alan çocuksuz yetişkin okuyucular var artık. Bu da ortaya konulan kitapların dil ve grafik açısından kaliteli ol- duğu anlamına geliyor.. Muhabir: Yazar: Şiir kitapları, ucu açık metinler olduğu için çizmekten en çok keyif aldığım metinler diyebilirim. Bu nedenle bu aralar daha çok çocuk edebiyatı ve şiir üzerine yoğunlaştım. Bir yandan çocuklar ve yetişkinler için düzenlediğimiz atölyeler de devam ediyor. Bu diyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden hangisi sırasıyla getirilmelidir? A 1. Ailelerin veya yetişkinlerin çocuk kitaplarına bakışı nasıl? II. Şiir mi çocuk kitapları mi sizi daha çok yoruyor? B 1. Çocuk kitaplarının okunmamasını neye bağlıyorsu- nuz? II. Yeni dönemde şiirleriniz de yayımlanacak mı? C)). Günümüzde çocuk edebiyatının durumu ile ilgili bize bilgi verebilir misiniz? II. Şu an üzerinde çalıştığınız projelerden söz eder mi- siniz? DI 1. Çocuk kitaplarının kalitesi hakkında ne düşünüyorsu- nuz? II. Ailelere atölye düzenleme fikri aklınıza nereden gel- di? EX 1. Günümüz çocuk kitapları sadece çocuklara mi hitap ediyor? II. Edebî bir metni çizgiye dökmenin zorlukları nelerdir?
ÇAP/TYT
32. Sevgili Anneciğim, Babacığım! Bütün duygu ve dü-
şüncelerimi dile getirebilseydim size şunları söylemek
isterdim: Sürekli bir büyüme ve değişme içindeyim.
Sizin çocuğunuz olsam da sizden ayrı bir kişilik gelişti-
riyorum. Beni tanımaya ve anlamaya çalışın. Deneme
ile öğrenirim. Bana ayak uydurmakta güçlük çekebilir-
siniz. Oyunda, arkadaşlıkta ve uğraşlarımda özgürlük
tanıyın. Beni her yerde, her zaman koruyup kollama-
yin. Davranışlarımın sonuçlarını kendim görürsem
daha iyi öğrenirim. Bırakın kendi işimi kendim göre-
yim. Büyüdüğümü başka nasıl anlarım? Büyümeyi çok
istiyorsam da ara sıra yaşımdan küçük davranmaktan
kendimi alamıyorum. Bunu önemsemeyin. Ama siz
beni şımartmayın. Hep çocuk kalmak isterim sonra.
Her istediğimi elde edemeyeceğimi biliyorum. Ancak
siz verdikçe almadan edemiyorum. Bana yerli yersiz
söz de vermeyin. Sözünüzü tutamayınca sizlere gü-
venim azalıyor. Bana kesin ve kararli davranmaktan
çekinmeyin. Yoldan saptığımı görünce beni sınırlayın.
Koyduğunuz kurallar ve yasakların hepsini beğendiği-
mi söyleyemem. Ancak hiç kısıtlanmayinca ne yapa-
cağımı şaşırıyorum. Tutarsız davrandığınızı görünce
hem bocaliyor hem de bundan yararlanmadan edemi-
yorum. Öğütlerinizden çok davranışlarınızdan etkilen-
diğimi unutmayın. Beni eğitirken ara sıra yanlışlar ya-
pabilirsiniz. Bunları çabuk unuturum. Ancak birbirinize
saygı ve sevginizin azaldığını görmek beni yaralar ve
sürekli tedirgin eder.
33. Eleştirisiz bi
leştirebilir,
meyen ve e
da geliştire!
ve eleştiriyi
zemeyenler
ler, birbirini
değil, diyal
içinde kend
bir yazarie
giren yazar
metni, çoğ
ve esere k
lemez. Ya
tiyacı yokt
olarak tek
müthiş bir
ortamının
eksiklik, h
kimsenin
CAP
Bu parça
A) Eleşti
sel ya
B) Eleşti
mezli
C) Yaza
imkai
D) Eleşi
olma
E) Eleşi
Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisi
söylenemez?
A) Belirli kurallar çerçevesinde ve gerektiğinde çocuk
sinirlanabilir.
B) kler bireyin kendine özgü, apayrı bir dünyası vardır.
cu insanlar sizin söylediklerinize değil yaptıklarınıza
bakar.
D) Kişiye sorumluluk vermek onun kişiliğinin gelişme-
sini sağlar.
E) Verilen sözü tutmamak birçok sorunu beraberinde
getirecektir.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
ÇAP/TYT 32. Sevgili Anneciğim, Babacığım! Bütün duygu ve dü- şüncelerimi dile getirebilseydim size şunları söylemek isterdim: Sürekli bir büyüme ve değişme içindeyim. Sizin çocuğunuz olsam da sizden ayrı bir kişilik gelişti- riyorum. Beni tanımaya ve anlamaya çalışın. Deneme ile öğrenirim. Bana ayak uydurmakta güçlük çekebilir- siniz. Oyunda, arkadaşlıkta ve uğraşlarımda özgürlük tanıyın. Beni her yerde, her zaman koruyup kollama- yin. Davranışlarımın sonuçlarını kendim görürsem daha iyi öğrenirim. Bırakın kendi işimi kendim göre- yim. Büyüdüğümü başka nasıl anlarım? Büyümeyi çok istiyorsam da ara sıra yaşımdan küçük davranmaktan kendimi alamıyorum. Bunu önemsemeyin. Ama siz beni şımartmayın. Hep çocuk kalmak isterim sonra. Her istediğimi elde edemeyeceğimi biliyorum. Ancak siz verdikçe almadan edemiyorum. Bana yerli yersiz söz de vermeyin. Sözünüzü tutamayınca sizlere gü- venim azalıyor. Bana kesin ve kararli davranmaktan çekinmeyin. Yoldan saptığımı görünce beni sınırlayın. Koyduğunuz kurallar ve yasakların hepsini beğendiği- mi söyleyemem. Ancak hiç kısıtlanmayinca ne yapa- cağımı şaşırıyorum. Tutarsız davrandığınızı görünce hem bocaliyor hem de bundan yararlanmadan edemi- yorum. Öğütlerinizden çok davranışlarınızdan etkilen- diğimi unutmayın. Beni eğitirken ara sıra yanlışlar ya- pabilirsiniz. Bunları çabuk unuturum. Ancak birbirinize saygı ve sevginizin azaldığını görmek beni yaralar ve sürekli tedirgin eder. 33. Eleştirisiz bi leştirebilir, meyen ve e da geliştire! ve eleştiriyi zemeyenler ler, birbirini değil, diyal içinde kend bir yazarie giren yazar metni, çoğ ve esere k lemez. Ya tiyacı yokt olarak tek müthiş bir ortamının eksiklik, h kimsenin CAP Bu parça A) Eleşti sel ya B) Eleşti mezli C) Yaza imkai D) Eleşi olma E) Eleşi Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Belirli kurallar çerçevesinde ve gerektiğinde çocuk sinirlanabilir. B) kler bireyin kendine özgü, apayrı bir dünyası vardır. cu insanlar sizin söylediklerinize değil yaptıklarınıza bakar. D) Kişiye sorumluluk vermek onun kişiliğinin gelişme- sini sağlar. E) Verilen sözü tutmamak birçok sorunu beraberinde getirecektir.
9. Uçurtma müzesine giderseniz gittiğinize değecek
şey bulacaksiniz. Bizim kültürümüzde sadece altıgen olan
ni yansıttıkları bir sembol. Çin bölümündeki uçurtmaların
uçurtmalar. Uzak Doğu ve Asya ülkeleri için kültürleri-
çoğu hayvan figürlo. Kanatlı kurbağa, yengeç, yusufçuk
böceği, yarasa, baykuş ve kartal şeklindeki uçurtmalar
çok dikkat çekici. Hatta vazo şeklinde ve kartal tüyünden
uçurtmalar bile var. Yine de bana en ilginç geleni Japon
uçurtmaları oldu. Bu konuda da farklılıklarını ortaya koy-
muşlar. Avuç içi kadar uçurtmalara özel desenler hazırla-
yarak tek tek işlemişler. Hintlilerin fil tanrı “Ganesha" figürlü
uçurtması da görülmeye değer.
Bu parçada tanıtılan uçurtma müzesi ve uçurtmalar
için,
Türk uçurtmaları çeşitlilik göstermektedir.
Müzedeki uçurtmaların birçoğu ait olduğu ülkenin
kültürünü yansıtmaktadır.
W Japon uçurtmaları benzerlerinden oldukça küçük
yapılmıştır.
W. Çin uçurtmaları tümüyle hayvan figürlü uçurtmalar-
dan oluşmuştur. yogu
Müzedeki uçurtmalar arasında dinsel motif içereni de
vardır.
V.
yargılarından hangileri söylenemez?
B) II. ve V.
c C) 11
III. ve IV.
D) III. ve V.
.
E) IV. ve V.
.
A 1. velv.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
9. Uçurtma müzesine giderseniz gittiğinize değecek şey bulacaksiniz. Bizim kültürümüzde sadece altıgen olan ni yansıttıkları bir sembol. Çin bölümündeki uçurtmaların uçurtmalar. Uzak Doğu ve Asya ülkeleri için kültürleri- çoğu hayvan figürlo. Kanatlı kurbağa, yengeç, yusufçuk böceği, yarasa, baykuş ve kartal şeklindeki uçurtmalar çok dikkat çekici. Hatta vazo şeklinde ve kartal tüyünden uçurtmalar bile var. Yine de bana en ilginç geleni Japon uçurtmaları oldu. Bu konuda da farklılıklarını ortaya koy- muşlar. Avuç içi kadar uçurtmalara özel desenler hazırla- yarak tek tek işlemişler. Hintlilerin fil tanrı “Ganesha" figürlü uçurtması da görülmeye değer. Bu parçada tanıtılan uçurtma müzesi ve uçurtmalar için, Türk uçurtmaları çeşitlilik göstermektedir. Müzedeki uçurtmaların birçoğu ait olduğu ülkenin kültürünü yansıtmaktadır. W Japon uçurtmaları benzerlerinden oldukça küçük yapılmıştır. W. Çin uçurtmaları tümüyle hayvan figürlü uçurtmalar- dan oluşmuştur. yogu Müzedeki uçurtmalar arasında dinsel motif içereni de vardır. V. yargılarından hangileri söylenemez? B) II. ve V. c C) 11 III. ve IV. D) III. ve V. . E) IV. ve V. . A 1. velv.
26. "Yıl 1937. Bursa'dayım. Bir yerlerden geliyorum. Tam
bizim evin oralarda resmi bir daire var. Karakol mu
ne? Bayrağı direkte unutmuşlar. Rüzgâr da yok. Bay-
rak kendisini bırakıvermiş. Bu bana öylesine dokun-
du ki... Bu, içimde bir yerlerde "asker" oluşumdan
kaynaklanıyor. Biz İstiklal Savaşı'nda yetiştik. Gençli-
ğim, Birinci Dünya Savaşı bozgunlarıyla başladı. İşte
bayrağımın bu hâli bana hemen oracıkta Bu Vatan
Kimin şiirimin ilk misralarını yazdırdı."
Bu sözler aşağıdaki sorulardan hangisine karşı-
lik söylenmiş olabilir?
RAT EGITIM
Al Yetiştirilme tarzınız sanatçı kimliğinizi etkiledi mi?
BY Savaşlara şahitlik etmeniz, barışa olan bakış açı-
nizi değiştirdi mi?
C) Şiirinize başlarken size neler ilham verir?
D Gezip gördüğünüz, etkisinde kaldığınız her şey
şiirinizin konusu olabilir mi?
EV Şiirlerinizin konusunu neye göre belirliyorsunuz?
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
26. "Yıl 1937. Bursa'dayım. Bir yerlerden geliyorum. Tam bizim evin oralarda resmi bir daire var. Karakol mu ne? Bayrağı direkte unutmuşlar. Rüzgâr da yok. Bay- rak kendisini bırakıvermiş. Bu bana öylesine dokun- du ki... Bu, içimde bir yerlerde "asker" oluşumdan kaynaklanıyor. Biz İstiklal Savaşı'nda yetiştik. Gençli- ğim, Birinci Dünya Savaşı bozgunlarıyla başladı. İşte bayrağımın bu hâli bana hemen oracıkta Bu Vatan Kimin şiirimin ilk misralarını yazdırdı." Bu sözler aşağıdaki sorulardan hangisine karşı- lik söylenmiş olabilir? RAT EGITIM Al Yetiştirilme tarzınız sanatçı kimliğinizi etkiledi mi? BY Savaşlara şahitlik etmeniz, barışa olan bakış açı- nizi değiştirdi mi? C) Şiirinize başlarken size neler ilham verir? D Gezip gördüğünüz, etkisinde kaldığınız her şey şiirinizin konusu olabilir mi? EV Şiirlerinizin konusunu neye göre belirliyorsunuz?
26. Gerçek yazarlar, dünyanın en duyarlı insanlarıdır bence. On-
lar, çevrelerinde gördükleri haksızlıkları, ezilmişlikleri, yoksul-
lukları, sefaleti dile getirirler. Yaşamın en kıyısında bulunan
halkını yazıya dökerler. Halkı açlık sınırında olan bir ülkede
yazar; hangi belli bir kesimin nerede dolaştığıyla, ne giydi-
ğiyle, ne yediğiyle ilgilenmez. Ulaşılmaz fantastik kurguları
öncelikli yazmaz. Onun önceliği, içinde yaşadığı halki, onun
yaşadıkları olmalıdır.
Düşüncelerini böyle dile getiren kişinin, yazardan beklen-
tisi aşağıdakilerden hangisidir?
AT Toplumun tüm kesimlerini ayrıntılı olarak irdelemesi
B) Toplumsal sorunların sesi olması
os
Ø Gerek fantastik gerek bireysel konuları ele alması
DJ Kendine özgü bir anlatım tarzı geliştirmesi
E) Duygusal konulara kayıtsız kalması
1. OTURUM
7
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
26. Gerçek yazarlar, dünyanın en duyarlı insanlarıdır bence. On- lar, çevrelerinde gördükleri haksızlıkları, ezilmişlikleri, yoksul- lukları, sefaleti dile getirirler. Yaşamın en kıyısında bulunan halkını yazıya dökerler. Halkı açlık sınırında olan bir ülkede yazar; hangi belli bir kesimin nerede dolaştığıyla, ne giydi- ğiyle, ne yediğiyle ilgilenmez. Ulaşılmaz fantastik kurguları öncelikli yazmaz. Onun önceliği, içinde yaşadığı halki, onun yaşadıkları olmalıdır. Düşüncelerini böyle dile getiren kişinin, yazardan beklen- tisi aşağıdakilerden hangisidir? AT Toplumun tüm kesimlerini ayrıntılı olarak irdelemesi B) Toplumsal sorunların sesi olması os Ø Gerek fantastik gerek bireysel konuları ele alması DJ Kendine özgü bir anlatım tarzı geliştirmesi E) Duygusal konulara kayıtsız kalması 1. OTURUM 7
2021-AYT/Türk Dili ve
4.
Film tercihi kişinin karakterine, alışkanlıklarına, zevkine,
dünyaya bakış tarzına göre değişir. Fakat ne denilirse
denilsin seçkin bir filmi tekrar tekrar izlemek çok önemli-
dir. Bir filmin sanatsal kalitesinin ölçüsü, yeniden izleyip
düşünmekle ortaya çıkar. Sıradan, bilindik filmleri ye-
niden izlemeyi çoğu kimse tercih etmez. Belli bir çıtayı
aşamayan filmler kısa sürede tüketilip bir kenara atılır.
İyi bir filmin anlaşılması için o filmin üç beş ay, birkaç
yıl, belki de on yıl sonra tekrar ele alınıp izlenmesi ge-
rekir. Film değersizse zaten sıkılıp bırakılacaktır. Ancak
iyi bir yapıtsa her izleyişte kişiye yeni şeyler fısıldayıp
hayatına yeni bir renk katacak ve dünyaya bir başka
gözle bakmayı sağlayacaktır.
Bu parçadan çıkarılabilecek en genel yargı aşağı-
dakilerden hangisidir?
A) Bir filmi yeniden ele alıp izleme, eleştirmenlerin yanı
sıra birçok film meraklısının tuttuğu bir yoldur.
B) Kaliteli filmler, seyircide yeniden izleme isteği oluş-
turup her izleyişte ona yeni bir kapı aralamaktadır.
Gj Her kişinin kendi film anlayışına uygun bir yol tut-
turması olağan bir durumdur.
D) Bir film her izlendiğinde kişiye bir şeyler veremiyor-
sa kişinin film evreni çok kısıtlıdır.
En Kaliteli filmlerle zayıf filmler arasındaki fark, sanat-
sal anlatımda saklıdır.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce
2021-AYT/Türk Dili ve 4. Film tercihi kişinin karakterine, alışkanlıklarına, zevkine, dünyaya bakış tarzına göre değişir. Fakat ne denilirse denilsin seçkin bir filmi tekrar tekrar izlemek çok önemli- dir. Bir filmin sanatsal kalitesinin ölçüsü, yeniden izleyip düşünmekle ortaya çıkar. Sıradan, bilindik filmleri ye- niden izlemeyi çoğu kimse tercih etmez. Belli bir çıtayı aşamayan filmler kısa sürede tüketilip bir kenara atılır. İyi bir filmin anlaşılması için o filmin üç beş ay, birkaç yıl, belki de on yıl sonra tekrar ele alınıp izlenmesi ge- rekir. Film değersizse zaten sıkılıp bırakılacaktır. Ancak iyi bir yapıtsa her izleyişte kişiye yeni şeyler fısıldayıp hayatına yeni bir renk katacak ve dünyaya bir başka gözle bakmayı sağlayacaktır. Bu parçadan çıkarılabilecek en genel yargı aşağı- dakilerden hangisidir? A) Bir filmi yeniden ele alıp izleme, eleştirmenlerin yanı sıra birçok film meraklısının tuttuğu bir yoldur. B) Kaliteli filmler, seyircide yeniden izleme isteği oluş- turup her izleyişte ona yeni bir kapı aralamaktadır. Gj Her kişinin kendi film anlayışına uygun bir yol tut- turması olağan bir durumdur. D) Bir film her izlendiğinde kişiye bir şeyler veremiyor- sa kişinin film evreni çok kısıtlıdır. En Kaliteli filmlerle zayıf filmler arasındaki fark, sanat- sal anlatımda saklıdır.