Paragrafta Konu-Ana Düşünce Soruları
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce32. Davranış bilimleri, bilim dallarının devamlı olarak ayrılmasını
durdurma (önüne geçme) ihtiyacından ortaya çıkmıştır. Bu
bölünmüş bilim dallarının uğraştıkları (ilgilendikleri) alanların
Il
daralması sonucu tek başlarına, insan davranışlarının bütün
yönleriyle (her bakımdan) araştırılması ve anlaşılmasında
yetersiz kalmışlardır. Davranışları (tepkileri) bir bütün olarak
IV
değerlendirme ihtiyacı, insanı konu alan sosyal bilimlerde
disiplinler arası bir mutabakatın sağlanması (uzlaşmaya
V
varılması) zorunluluğunu doğurmuştur.
Bu parçada numaralanmış sözlerden hangisinin anlamı pa-
rantez ( ) içinde verilen açıklamayla uyuşmamaktadır?
bat
A)
B) 11
C) III
D) IV E) V
avtosals
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce2.
I. Ortadaki çıkrik, kâh bir çocuk gülmesine kâh bir
kadin hıçkırığına benzer sesler çıkarır.
II. Kuyunun dört bir tarafından düz, uzun, küçük
toprak kanallar, serin ve berrak suyu sarışın
marul tarlalarına doğru götürür.
Ill. Batı Anadolu'da ne güzel ne yeşil bostanlar
görmüştüm.
IV. Ortalarında bir dolaplı kuyu vardı ve gözleri bağlı
bir hayvan, durmadan bu dolabı çevirir.
V. Sira sira demir kovalardan sular boşalır, dolar.
Yukarıdaki cümleler anlamlı ve kuralli bir paragraf
oluşturacak şekilde sıralandığında hangisi baştan
dördüncü olur?
A) 1 B) II
C) ID) IV
E) V
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce14. Uzun bir serüvendir kâğıdın öyküsü. Papirüs tomarla-
rindan başlayan ve günümüzde kullandığımız kâğıtlara
kadar uzanan... Yazının bulunmasıyla kardeş, tüm
kültürlerde bir misyoner... Kâğıdın yaşamınızdaki ye-
rini bir düşünün. İlk kez kalemle kâğıdın aşkına tanık
olduğunuz an, yeni basılmış bir kitabın kokusu, en
özel duygularınızı yazdığınız ve yıllar sonra baktığınız
o günlük... Kâğıt olmasaydı yaşam ne kadar da eksik
olurdu!
Aşağıdakilerden hangisi, kâğıdın bu parçada sözü
edilen özelliklerinden biri değildir?
A) Bilgi aktarımında rol oynaması
A
B) Kullanım alanlarının zamanla değişmesi
C) Çeşitli gelişim aşamalarından geçmesi
D) Güvenilir bir sirdaş olması
E) Yaşantılara tanıklık etmesi
işmesi
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana DüşünceB
B
B
TYT
de,
ter
ar
ra
an
32. Eğer okuyucu Bazarov'u tüm kabalığıyla, kalpsizliğiyle,
acımasız soğukluğuyla sevemediyse yineliyorum ki, ben
suçluyum ve amacıma ulaşamadım demektir (...) Baza.
rov benim sevgili çocuğumdur, bu akıllı, bu kahraman
kişi bir karikatür olabilir mi? Onun benim yarattığım tip-
lerin en sempatiklerinden olduğunu fark etmiyor musu-
nuz? O iliklerine kadar demokrat, dürüst ve
(...) Romanım tümüyle ilerici bir sınıf olarak soylulara
karşıdır. Pavel Petroviç’in, Nikolay Petroviç'in çehreleri-
ne bakınız. Zayıflık, uyuşukluk ve dar kafalılık. Estetik
duygu beni, konumu daha iyi açıklığa kavuşturabilmem
için, soylu sınıfın özellikle en iyi temsilcilerini seçmeye
zorladı: Kaymak böyle ise, süt nasıldır?
gerçekçidir
ar-
te-
a-
de
n-
fe
Bu parçanın yazarı Turgenyev ile ilgili aşağıdakiler-
den hangisi söylenemez?
A) Yazar, roman kahramanlarından Bazarov'u gerçek-
çi bulmayanlara karşı çıkmakta ve onu sahiplen-
mektedir.
B) Kurgusal başarının artırılmasında güçlük yazarlar
takip etmek gerektiğine inanmaktadır.
C) Roman kişilerini, onların karakteristik özellikleri üze-
rinden değerlendirmiştir.
D) Roman kahramanlarına ilişkin değerlendirmelerinde
ideolojik bir bakış hissedilmektedir.
mektedir.
Roman karakterlerinin en tepedeki insanlardan se-
çilmesinde, aşağı tabakayı gösterme gayreti sezil-
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana DüşünceGenc romano roma hakkinda nestmenler
den birinin yazdim ben Hamasti
okuduktan sonra
tayo "Neyt
bacarmacie
As
tyrilan
uza
Alde.
Balear
resleri
Jilarina
Jerebi
üksek
samim timento
arden
Bu parade bosbrin yerencenina
sine göre, skerden hangisidir?
A) Eleştirinin eserin derini anlatmasındaki ro
Toni unutmama
B) Her eleştirmen, en az eleştirdiği yazar kadar ye.
teneklidir
Siz benim gibi yazamadiginiz için beni eleştiri-
yorsunuz
D) Yazdıklarınıza bir okur bulduğunuz için sevinme-
lisiniz.
E) Eleştirileriniz eserime katkı sağlamıyor.
nan-
deki
ada
i de
Y
5.
dar A
cer R
- ve G
TSI- 1
muş Y
Türkiye'de temel resim eğitimi başlangıcından itibaren
genel çizgileri ile Batı resim sanatı etrafında kurulmuş
ve devam etmiştir. Doğu tarzı ve üslupları ancak resim
sanatını meslek olarak ele alan fakülte ve yüksekokul-
larda müfredata girmiştir. Zaman zaman yerli ögeler
üzerinde durulmakla birlikte genel eğitim anlayışının
Battekseninden uzaklaştığını söylemek zordur.
Bu parçada Türkiye'deki resim eğitiminin eleşti-
rilen yönü aşağıdakilerden hangisidir?
A
en
y
N
E
A) Öğrenilecek içeriğin dışlayıcı olması
B Dünyadaki yaygın eğitim anlayışına uymaması -
c) Çoğunlukla taklitçiliğe dayanması
D) Belirli bir seviyeden öteye geçmemesi
E) Usta sanatçılar yetiştirememesi
-
6.
7
i
Yönetmenin son filmine hayran olmamak elde değil
.
Bugüne kadar yaptığı tüm filmlerin üstüne çıkmış.
iç içe geçmiş olaylar, duygu ve düşünceleri karma-
karışık kahramanlar tertemiz bir üslupla anlatılmış.
Yoğun, nefes kesen bir hikâye ama hikâyenin dili bir
masal berraklığında
Bu parçada sözü edilen filmle ilgili olarak aşağı-
dakilerden hangisi söylenebilir?
di tokniklere basvurulduğu
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce33. Medyada "Minik Serçe" unvanıyla sıkça anilan Sezen
Aksu, Selanik'ten mübadele ile Türkiye'ye gelen bir anne
ile Rizeli bir babanın kızı olarak 13 Temmuz 1954'te De-
nizli Sarayköy'de doğmuştur. Fatma Sezen Yıldırım, bi-
linen sahne adıyla Sezen Aksu, Türk şarkıcı, söz yazarı
ve bestecidir. Çıkış yaptığı 1970'lerin ortalarından itiba-
ren şarkılarıyla bir ikon haline gelerek Türk pop müziğine
yön verdi. Şarkıcılığının yanı sıra yazıp bestelediği şarkı
lan başkalanna vermesi sayesinde söz yazarı ve besteci
kimliğiyle de sık sık ön plana çıktı. Kendisine geri vokallik
yapan birçok kişiyi destekleyerek bu kişilerin albümleri-
nin yapımcılığını üstlendi. Bu sayede 1990'lar boyunca
ve 2000'lerin başında çeşitli isimlerin tanınmasına yar-
dimci olarak bu isimleri etkiledi. Üç yaşındayken ailesi-
nin İzmir'e taşınması sonucunda burada eğitim gördü.
izmir Kız Lisesini tamamladıktan sonra Ege Üniversitesi
Ziraat Fakültesine devam etti ancak ikinci sinifta okulu
bıraktı. 1974'te plak yapmak için Istanbul'a taşındı ve bir
yıl sonra ilk 45'liği Haydi Şansım' Sezen Seley adıyla
çıkardi
Bu parçadan hareketle Sezen Aksu ile ilgili aşağıda-
kilerden hangisine değinilmemiştir?
A) ilk albümünü hangi isimle çıkardığına
B) Eğitim hayatının hangi döneme kadar devam ettiğine
C) Şarkıcılıkla beraber hangi işleri yaptığına
D) Aile bireylerinin kökeninin neresi olduğuna
E) Kendisine vokallik yapan herkese albüm çıkardığına
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana DüşünceAktif
28.
26. Tanzimat'tan itibaren hemen her dönemde ilgi gören kla
sik kurgulu tarihsel romanlar, sürükleyici üsluplanyla rahat
okuyucu bulsalar da belli bir tarih tezine dayanmadıkların
dan tarih ve sosyoloji için bir belge niteliği taşırnaları dışında
roman türüne fazla bir katkı sağlamazlar. Altmışlı yıllara ka-
dar tarihsel olaylara ve dönemin egemen olan ideolojisine
bağlı kalınarak klasik çizgide devam eden bu romanlar, yet-
mişli yıllardan itibaren yerlerini tezli eserlere bıraktılar. Baş-
ka bir söyleyişle tarihsel roman, bir tezin gerçekleştirilebile
ceği bir alan olarak görülmeye başlandı. Özellikle seksenli
yıllara gelindiğinde sebep - sonuç ilişkisine dayalı
, belgeler-
le kanıtlanabilen ve yoruma fazla yer vermeyen nesnel tarih
anlayışı da değişti ve kurmaca metnin malzemesi oldu.
Bu parçadan hareketle tarihsel romanlar ile ilgili aşa-
ğıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Zamanla yerini tezli romana bırakmıştır.
By Okuyucu sayıları fazladır ama çok okunması roman tu-
rünün gelişimine katkı sağladığı anlamını taşımaz.
C) Belli zaman dilimi içerisinde hâkim düşünceyi anlatmıştır.
Yillar içerisinde nitelik olarak değişime uğramıştır
.
Geçirdiği değişim estetik açıdan değer kazanmasını
sağlamıştır.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce33. Aşağıdaki parçalardan hangisi "Mükemmeliyetçilik, in-
sanın ideallerine ulaşmasında önemli bir unsur
mudur?"
sorusuna cevap vermektedir?
A) Mükemmeliyetçi kişiler genellikle davranışlarıyla
kendilerine zarar verdiklerinin farkına varmazlar. Mü-
kemmel olma istek ve azimlerinin kendilerine başarı,
onay, sevgi ve takdir kazandıracağını sanırlar ama
genellikle tam tersi olur; başarılı olsalar da kullandik-
ları
yöntemler onları çok istedikleri "sevgi” ve “kabul
görme"den mahrum bırakır.
B) Mükemmeliyetçi kişiler yüksek beklentileri nedeniyle
kişiler arası ilişkilerde zorluklar yaşarlar. Ancak kişi-
nin kendisine zarar veren özelliklerini fark etmesi ve
onlarla etkin bir şekilde baş etmeyi öğrenmesi müm-
kündür.
C) En iyiyi başarmak için çaba gösterenler, başarılı
olmak ya da hedeflerine ulaşmak için
gösterdikleri
bu çabadan zevk alırlar. Mükemmeliyetçi kişiler ise
hiçbir zaman ve koşulda hata yapılmaması gerekti-
ğine inandıklarından kendilerinden ve yaptıklarından
sürekli kuşku duyup kaygı içinde yaşarlar.
DI Mükemmeliyetçiler için performans ile benlik algısı
iç içe geçmiştir. Başarılı olamadıklarında sadece
yaptıkları konusunda hayal kırıklığı değil, kendi kim-
liklerine dair de utanç hissederler. Sonra da mükem-
meliyetçiler, bu utancı hissetmemek için bir savunma
taktiği geliştirirler.
E) Araştırmalardan elde edilen sonuçlar mükemmeliyet-
çilik algısının anlamlı bir biçimde ve devamlı olarak
canlı tutulmasının bazı faydalar sağlayacağını gös-
teriyor. Mükemmeliyetçiler: işleri konusunda daha
motive oluyor, daha uzun saatler boyunca çalışıyor
ve işlerine daha bağlı kişiler olarak karşımıza çıkıyor.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce2.
Orhan Veliler, Cahit Sıtkılar, Sait Faikler sanata değiş-
mez kurallar getiren anlayışlara sırt çevirdiler. Dolayı-
sıyla onlar, bu zorlamayı tanımadılar. Bildikleri gibi, iç-
lerinden geldiği gibi yazdılar. Kişiliklerini çoktan bul-
muş oldukları için "Şiir şöyle yazılır, şiirde bu konular
işlenir.” biçimindeki dayatmalara karşı koymasını bildi-
ler, kendilerini akıntıya kaptırmadılar.
Bu parçada geçen "kendilerini akıntıya kaptırmak" sö-
züyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Yenilikleri kolayca benimsememek
B) istedikleri konuyu yapıtlarında işleyememek
C) Eserlerinde belli bir düşünceyi savunmak
D) Birçok sanatsal akımın etkisinde kalmak
E) Yetkinliğe ulaşmadan eser vermeye kalkmak
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce1. Hiçbir yapıt, boşluğa doğmaz; akan nehre sonradan
eklenir.
Aşağıdakilerden hangisi bu cümlede anlatılmak is-
tenene anlamca en yakındır?
Hemen her yapıt, çoktan kabul edilmiş doğruların
üzerinde yükselir.
B) Edebî yapıtlar, yazarın iç hesaplaşmalarının yansı-
dığı bir aynadır.
C) Her yapıt, olay örgüsü açısından biricik olma ide-
aliyle ortaya çıkar.
D) Bütün yapıtlar, kendilerinden önceki yapıtlarla ya-
pılmış bir konuşmanın izlerini taşır.
E) Sanat eserlerinin çoğu, daha önce anlatılmamışı
bulup ortaya çıkarmak amacıyla yazılır.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce25. Test PARAGRAFIN YAPISI-Paragraf Tamamlama
Çırak Kalfa Usta F
3.
Öncelikle yazarken kalemden kolayca akmasına, kuru-
duğu zaman rengini muhafaza etmesine, pis kokmamasına
dikkat etmelidir. Güzel mürekkep baktıkça hoşa gider. Ken-
disine mahsus bir letâfeti vardır. İçinde güzel koku bulunma-
sa bile asla fena kokmaz, fena mürekkepse ekşi ekşi kokar.
İyi mürekkep hokkada veya şişesinde ne kadar çok durur-
sa dursun, bozulmaz. Fena mürekkep kırçıllaşır, limonküfü
gibi küf yapar. Kaliteli bezir mürekkebi asırlarca dursa rengi
kaybolmaz. Eskidikçe daha güzel yazılır ve daha güzel gö-
rünür. Bin sene önce yazılmış kitaplarda görülen ve bugün
yazılmış zannını veren bezir mürekkebinin benzeri mürek-
kep olmadığında hattatlar hemen hemen müttefik gibidirler.
Bu parçanın
başına düşüncenin akışına göre aşağıdaki-
lerden hangisi getirilmelidir?
A) Mürekkebin değeri onu kullanan hattatların kalemleri
derecesiyle belirlenir.
B) Kalemden damlayan her damla mürekkep, ilim yolunda
harcanan alın teridir.
C) Usta hattatlar güzel yazı yazabilmek için kaliteli bezir
mürekkebi ararmış.
D) Mürekkep, bir yazının güzel olmasını sağlayan en temel
malzemedir.
E) Mürekkebin iyisini anlamak için bakılacak pek çok özel-
lik vardır.
NAVIGASYON
2.
4
Ebru sanatının diğer sanatlara göre farklılığı su ile olan iliş-
kisinde saklı. Su insanın yaşaması için nasıl en temel ihti-
yaç ise ebrunun yapılabilmesi için
de gerekli ve en temel
malzemedir. Ayrıca su her türlü fiziksel ve kimyasal olaydan
bassasiyet bekler
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana DüşünceYanit Yayinlari
7.
Sivri diliyle tanınan Neyzen Tevfik renkli, içi dışı bir ve kim-
selere benzemeyen bir kişiliğe sahipti. Sinifin değil, evrenin
meraklı ve haylaz bir öğrencisiydi. Neyzen Tevfik'i anlama-
mak, yargılamak, damgalamak çok kolaydı ve o, bu yazgiyi
yaşadı. Onu tanımak için teğet geçmek yetmezdi, dairenin
merkezine yürümek gerekirdi. Renkli kişiliği ve enerjisi Ata-
türk'ten Mehmet Akif'e kadar birçok kişiyi etkilemiş, onlarla
güçlü bağlar kurmuştu. Usta şairin çok sevdiğim bir fotoğrafı
var, ünlü bir karedir: Boynunda, üzerinde "HİÇ" yazan bir
tabelayla bakar objektife. Kaçımız yaparız böyle bir şeyi,
hangimiz talibiz "hiç" olmaya? Makami, mevkiyi, şöhreti elinin
tersiyle itip toz zerresi olmayı kim ister?
Bu parçadan Neyzen Tevfik'le ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisi çıkarılamaz?
A) Herkesi şaşırtacak kadar alçak gönüllü olduğu
B) Gerçeğe dayanmayan yargılarla değerlendirildiği
C) Kendine özgü bir kişiliğinin olduğu
D) Ünlü kişilerle kalıcı dostluklar kurduğu
- Duygu ve düşüncelerini eleştirel bir dille aktardığı
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce9. Isi, ışık, nem gibi etkenler, el yazması eserlerin bo-
zulmasına neden olabilir. Ortam sıcaklığının yüksek
olması, kâğıdın yaşlanma sürecini hızlandırır. Çünkü
kâğıt yüksek sıcaklıklarda içindeki suyu kaybederek
kurur. Bu kurumanın yol açtığı gerilme özellikle zayıf
yapılı kâğıtlarin yırtılmasına ya da çatlamasına yol
açar. Ayrıca yüksek sıcaklık ve nem, böceklerin ve
başka zararlıların üremesine ve küf oluşmasına uy-
gun ortam sağlar. Bu nedenle el yazması eserler, bu-
lundukları bölgenin iklim özellikleri ve yıllık sıcaklık
ortalamaları göz önünde bulundurularak depolanır.
Sergilenmeleri sırasında ise ortamın sıcaklık değer-
leri mümkün olduğunca sabit tutulur.
Bu parçada özellikle aşağıdakilerin hangisi üze-
rinde durulmaktadır?
A) Isı, sıcaklık, nem gibi faktörlerin kağıdın yapısı-
na etkileri
B) El yazması eserlerin korunması için gerekli çev-
resel koşulların sağlanması
C) Sıcaklıktaki ani değişimlerin ham maddesi kağıt
olan kitapları olumsuz etkilemesi
DI Kağıttan üretilen el yazması eserlerin fiziksel
olarak uğradığı zararlar
EY Günümüz imkânlarıyla kitapların geçmişe göre
daha kolay saklanabilmesi
endemik
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce5.
"Türklerin en belirgin özelliği, "hür ve müstakil olarak
yaşama", dünyaya hâkim olma iradesidir. Türk tarih
ve kültüründe bunu gösteren pek çok örnek vardır.
Fakat Türkler, münasebette bulunduğu veya idaresi
altına aldığı kavimlere saygılı ve âdil olmasını da bil-
miştir. Anadolu Türk'ünün başarısı sadece kılıç kuv-
veti değildir."
Bu metnin ana fikri aşağıdakilerden hangisidir?
A) Hür yaşamak, âdil ve saygılı olmak Türklerin en
belirgin özelliklerindendir.
B) Türk tarih ve kültürünü inceleyenler, Türklerin
özelliklerini görürler.
Cy Türkler, fethettikleri yerlerde hoşgörü politikasıyla
hareket etmişlerdir.
D) Türk'ün başarısı, hâkimiyeti altındaki milletlere
adil davranmasında yatar.
E) Türkler, tarih sahnesinde yer almaya başladıkları
zamandan beri özgür yaşamışlardır.
Diğer sayfaya geçiniz.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana Düşünce35. Bu parçaya göre aşağıdaki önermelerden hangisi
Tumin'in düşünceleriyle örtüşür?
AT Toplumsal eşitsizliğin hüküm sürdüğü toplumlarda
yetenekli ve girişimci insanlar yok sayılır.
By Devletlerin yetenekli gençleri tespit edip eğitimlerie
topluma kazandırması gerekir.
cünümüz toplumlarında zenginliğin yeni zenginlik-
lerin sebebi olduğu kanıksanmıştır.
Dr insanlar içerisinde yaşadıkları eşitsizliği kabullen-
mekten başka bir şey yapamazlar.
Bireylerde olduğu gibi toplumlardaki kıskançlik ve
Öfke hisleri de tedavi edilmelidir.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu-Ana DüşünceTürkçe
da
22. William Faulkner'ı romanci olarak biliriz. Ses ve Oike,
Doseğimde Ölürken, Ağustos işığı gibi benzersiz
romanlarını okumuş olmak yeter bunun için. Halbuki
Faulkner aynı zamanda öykücü ve şairdir. Gerçi
okuduğum birkaç şiiri, şiir konusunda israrcı
olmamasının gayet isabetli bir karar olduğunu
düşündürmedi değil ama öyküleri için aynısını
söyleyemem. Şu sözünü buraya iliştirirsem onun
öykücülüğünü niçin önemsememiz gerektiğini daha iyi
anlarız: “Ara sıra kendinizden utanmadıkça dürüst
değilsiniz demektir. Itiraf edeyim, ben başarısız bir
şairdim. Zaten her romancı önce şiir yazmak ister,
yazamadığını anlayınca şiirden sonraki en meşakkatli
tür olan öyküyü dener. Onda da başarısız olursa
romana geçer."
Bu parçadan hareketle William Faulkner'la ilgili
aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
öykücü yanı, romancılığına oranla gölgede
kalmıştır.
B) Şiir, öykü ve romanın birbirini tamamladığını
düşünmektedir.
Romanı diğer edebî türlerin bileşkesi olarak
görmektedir.
D) En az romanları kadar sağlam öyküleri de
bulunmaktadır.
E) Şiir ve öykünün romana geçişte bir köprü işlevi
gördüğünü düşünmektedir.