Yapısına Göre Cümleler Soruları

23. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde koşula bağlılık söz konusudur? Toprak Yayıncılık - A) Kazmayı ayağına vurduğunu düşünsem de sonra- dan bunu toprağı sıkıştırmak için yaptığını anladım. B) Adam, sokağın köşesini döner dönmez bir kaldırı- min dibine çökerek yüzünü montunun arasına sak- ladı. Co lyi bir şiir yazmak üzere yola çıkacaksanız şiir tutku- nu şairlerin mahallesinde dolaşmanız gerekir. DY Kut anlayışı, hanedandaki tüm erkeklere tahta çık- ma hakkı sunduğundan merkezi otorite zayıflamış- tır. 14 E) Egemen; annesiyle saklambaç oynadığını düşüne- rek top gibi kıvrılmış, kendini yorganın altına atmıştı. 25. Aşa tur A) E)

2. Edebiyatla felsefenin ayrı söylemler (ifadeler) üretmediği, felse- fenin edebiyatın (yazının) içinden yapıldığı toplumlarda, gerçekle || görünüşün, bilimle ideolojinin arasına ayırt edici bir çizgi (sınır) çizme sorunu ortadan kalkmış oluyor böylece. Edebiyat bir- takım kategoriler (gruplar) içinde kavramıyor dünyayı; tersine, IV kategorilere ayrılmış olanı bir bütün (eksiksiz) içinde kavrıyor. Bir V söylem olarak edebiyat kendi gerçekliğini üretiyor. Bu parçadaki numaralanmış sözlerden hangisinin anlamı parantez () içinde verilen açıklamayla uyuşmamaktadır? B) II E) V A C) DHV

10. Buralara kadar geldiyseniz (I) birkaç adım uzaklıkta bir sanat vahası olduğunu da hatırlatalım ) Joan Miró. Mü- ze (1) ünlü ressam Miró'nun yaşadığı ve ürettiği yer. Sa- natçı, Mayorkalı eşi Pilar Juncosa ile 1956 yılında adaya taşınmış (IV) 1983 yılında ölümüne dek burada yaşamış- tı. Müze koleksiyonunu ağırlıklı olarak sanatçının kendi- si ve eşi tarafından bağışlanan, çoğu Mayorka'daki atöl- yelerde üretilen eserler oluşturuyor (V) stüdyosu da bu komplekse dâhildir. Bu parçadaki numaralanmış yerlerden hangisine Iki nokta () getirilmelidir? A) L. B 11. III. D) IV.E) V. 14

11. "En büyük sanatçılar, okuyucuyu, izleyiciyi hesaba katmadan yaşayanlar arasından çıkar." Böyle düşünen bir sanatçı aşağıdakilerden hangisini söylemez? ALToplumun beğenisine uymasa da ben yazmaya devam ederim. B) Okurun, izleyicinin beğenisini dikkate almak sa- nattan ödün vermek anlamına gelir. C) Ben sanatımı icra ederken kuralları kendim ko- yarım. D) Biraz da sanatseverler, sanatçıyı anlamak için Caba göstersinler. E) Sanatsever, beğenisini alkışla gösterir bu ne- denle ben alkışa seslenirim.

1. I. İnsanları dinleyip yorumlayabilen bir kişi, in- sanlığını daha yoğun yaşayabilir. II. İnsanoğlu, kendi türünden olanı her geçen gün biraz daha yakından tanıyabiliyor. III. İnsanlar arasındaki insancıl bağın pekişmesi, karşılıklı saygıyı korumakla mümkün olabilir. IV. Kişi, başka insanları anlamak için çaba sarf et- tiğinde varlığını, yaşamını anlamlı kılabilir. Numaralanmış cümlelerden hangileri anlamca birbirine en yakındır? A) I. ve ill. B) I. ve II. D) II. ve IV. C) II. ve III. E) I. ve IV.

7. Roman bazen yazarını bile şaşırtan, tedirgin eden noktalar taşıyabilir. Benim söylenmem buna değil, değişimin olum- suzluğuna; gelişme değil, yozlaşma olmasına. Bu cümlenin başına aşağıdakilerden hangisi getirilebilir? A) Ülkemizin gelişmediğini söylemem mümkün de- ğil. B) Hayat, tabii ki bizlerden bir şeyler götürecektir. C) Kimin hayatı kolay geçiyor ki? D) İnsanların değiştiğini iddia etmiyorum ki... E) Yaşam elbette değişecek, bu kaçınılmazdır.

TÜRKÇE TESTİ çin ayrılan kısmına işaretleyiniz. idir? YAYINLARI LİMİT DENEME 14 -64 31 32.5 3. (1) Hege ve Mattis, göl kenarında küçük ve eski bir kulübede yaşar. (betimleme) (II) Mattis görünüş olarak yetişkin olsa da düşünce ve davranışlarıyla küçük çocuk gibidir. (karşıt durum) (III) Mattis, kasaba halkı tarafından deli olarak bilinir ve kolay kolay iş bulamaz. (yineleme) (IV) İş bulsa dahi düşünceleri onu rahat bırakmaz ve işe odaklanamaz. (neden-sonuç) (V) Sahip oldukları eski bir kayık ile göle açılmayı seven Mattis, kayıkçı olmaya karar verir. (tutarlı olma) A) Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi parantez () içindeki sözle ilişkilendirilemez? Bill C) In DHV EV

www.pelikar adır. Türk edebiyatı tür bakımından da eser sayısı bakı- mından da eşi benzeri olmayan bir edebiyat olma özelliği taşıyor. Dünya edebiyatlarını ele aldığımızda eser sayısı bakımından ciddi bir rakip göze çarpmı- yor. Hâlâ birçok eseri okunmamış, çevrilmeye çalı- şılan bir edebiyattan bahsediyoruz. Mehmet Fuat Köprülü edebiyatımızı dönemlere ayırırken bu duru- ma dikkat çeker. Özellikle de eser sayısı bakımından muhteşem bir gelişme kaydettiğimize vurgu yapar. Bu parçadan aşağıdakilerin hangisi çıkarılamaz? Türk edebiyatı tür çeşitliliği bakımından rakip ta- nımamaktadır. B) Edebiyatımızın birçok eseri henüz çevrilmeye ça- lışılmaktadır. C) Mehmet Fuat Köprülü edebiyatımızı sınıflandırır- ken bazı ölçütleri göz önünde bulundurmuştur. D) Edebiyatımız eser sayısı bakımından oldukça büyük bir gelişme sağlamıştır. Eser sayısı bakımından rakip birkaç edebiyat bu- lunmaktadır. 2. Ha dı. dic Ca ya S r

2. Edebiyatın anahtarı, aracı dildir. Insan dil aracılığıyla inancını, acısını, neşesini, öfke- sini anlatır. Çeşitli duygular, dilin gelişmesi- ne, yeni kavramlar, kelimeler kazanmasına yardımcı olmuştur. Onun sayesinde yaşam bulur, gelişir, yayılır. Şiirler, roman- lar, masallar oluşur. ‒‒‒‒ Bu parçada boş bırakılan yere aşağıda- kilerden hangisinin getirilmesi uygun- dur? A) İnsan dille var olur. B) Toplumla dil arasında doğrudan bir ilişki vardır. C) Dilin birçok işlevi vardır. Edebî eserler seçkin bir dille yazılır. E) Edebiyat dilin ürünüdür.

T@stokul 5. (1) Hem eğitim hem psikoloji alanı, bireyin davranışla- ri ile ilgilenir. (II) Eğitim, bireylerde istendik davranış değişikliği yapmaya, psikoloji davranışın altında yatan nedenleri açıklamaya çalışır. (III) Eğitim psikolojisi, bu iki alanın birleşimi gibidir. (IV) Tarihsel açıdan eğitim psi- kolojisi, 19. yüzyılın sonlarında ortaya atılır. (V) Öncü kuramcılar, çocukların aktif öğrenme sürecinde daha başarılı olduğunu ve eğitimin sadece akademiyle sınırlı kalmaması gerektiğini belirtir. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) I. cümlede bağlaç, özneleri bağlamıştır. B) II. cümle bağımlı sıralı bir fiil cümlesidir. C) III. cümle özne ve yüklemden oluşur. D) IV. cümlenin yüklemi edilgen çatılıdır. E) V. cümlenin yüklemi, oldurgan çatılıdır.

2. Ben, bir yazıda ne kadar anlatıldığına değil ne kadar susul- duğuna bakarım. Susmayan, susamayan yazar, okuyucu- yu susturur. Oysa okurken sözü başlatan yazar ise de onu devam ettiren okur olmalıdır. Hani "Az söyleyenin muradı çok düşündürmektir." derler, ya tam da böyle işte. Sevgili yazar, sen yolu göster; yolu aç; ben yürürüm, benim yerime sen yürüme. Bu parçanın yazarının bir yazarda bulunmasını istedi- ği anlatım özellikleri arasında aşağıdakilerden hangisi yoktur? Özlülük Yoruma açıklık Duruluk B) Düşündürücülük D) Etkileyicilik

a- ze ģ- pile bu eği- 9. Aşağıdaki cümlelerden hangisinin yüklemi öznesine göre etken, nesnesine göre geçişsizdir? A) Yıllardır ailesinden uzakta, gurbette yaşadığı için çocuk- larını sokakta görse tanıyamazdı. B) Siz insanın gençliğine, erkeğin ve kadının aşkına, insan sesine duygulanıyordunuz. C) Toprağın sesi bu, demiş pencerenin dibinden, ağaçların sesi, taşların, kuşların... D) Düşünme eylemini beden değil insan zihni, sağlıklı kala- bildiği oranda sürdürür. E) Ölümün kıyısında, onu anlayacak hiç kimse olmadan böyle tek başına bırakıldı.

(1) Çölün en karanlık gecelerindendi. (II) Yıldızlar, karman corman olmuş, oradan oraya kayıyordu. (III) Karşı dağların doruklarında küme küme yıldız, gecenin karanlığına yapışıyordu. (IV) İnceden bir yel esiyor, ardından da hemen duruyordu. (V) Yıldızlar hemen çoğalıyor ve gökyüzünü dolduruyordu. Parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) I.si yalnızca yüklemden oluşmuştur. B) II.si bağımlı sıralı bir cümledir. C) III.sü basit yapılı fiil cümlesidir. DY IV.sü olumlu ve bağlı cümledir. E) V. si oznesi ortak bağır cümtedir.

4 Siteimemelal unusuriool huvyse "Fuzûlî" ile ilgili aşağıdaki yargılardan hangisi yanlıştır? OKR LP13EDESB20-069 iden-qils rive A) Bütün şiirlerini aruz ölçüsüyle yazmıştır. 13 B) Hem şiir hem nesir türünde eser vermiştir. C) Azeri Türkçesini kullanmıştır. D) Şiirlerindeki aşk, platonik (ilahi) aşktır. E) Aşk, doğa, döneminin zenginliği şiirlerinin başlıca te- malarıdır. helbonüer ay niniesdsa subulgo nun snělveM ux indexlhet Nivalue abru

Aşağıdakilerden hangisinde, sanatçıya ilişkin açıkla- mayla ayraç içinde verilen nitelik birbiriyle uyuşmamak- tadır? A) Bu ödülü almak için gününün on iki saatini yıllarca çalış- maya ayırdığını yazarın kendisi söylüyor. (üretkenlik) B) Hiçbir akıma bağlanmamış, çalakalem yaptığı resimle- riyle dünya sanat çevrelerinde adından söz ettirmiştir. (özgünlük) 8. C) Hemen her romanında halkın acılarını, sorunlarını dile ge- tirmiş, çoğunluğun sözcülüğünü üstlenmiştir. (toplumcu) D) Yazınsal türleri iç içe kullanmayı seven bu yazarımızın kitaplarının çoğunda bir romanda görülmeyecek imgesel anlatım, devrik cümlelerle sağlanan ahenk var. (şiirsellik) E) Sanatçıyı farklı kılan, aslında doğuştan gelen yeni ve bir anlamıyla değer gören fikirleri estetik bir biçimde ortaya koyma becerisidir. (yaratıcılık)

1. APOIEMI 1. Bu testte 40 soru vardır. 2. Cevaplarınızı, cevap kâğıdının Türkçe testi için ayrılan kısmına is Yorum, ele alınan (hakkında yazı yazılan, düşünce ileri 1 sürülen) konuyu fikri arayışlarla irdeleyip (en ince de- 11 taylarına varıncaya dek araştırıp) belirgin kılmayı (somut duruma getirmeyi) gerektirir. Bilgi, yorumun besleyici IV (zenginleştirici) ögesidir. Sağlam (doğru ve güvenilir olan) bilgiyi, ancak o alanın uzmanları verebilir. Bu yüz- den bilginin bağlayıcılığı (uyulma, itaat etme zorunlulu- V ğu) vardır ama yorumun yoktur. TÜRKÇE TE Bu parçacakl altı çizili ve numaralı bölümlerden han- gisi, ayraç içerisinde verilen ifade ile anlamca örtüş- memektedir? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. 3.