Yapısına Göre Cümleler Soruları

Rumeli Feneri'ne gitmeden önce Garip- çe'ye uğradık. Çok kez adını duyup hiç gitmemiştim Garipçe'ye. Sessiz, sakin bir balıkçı kasabası Garipçe. Buranın neden bu kadar popüler olduğunu anlayamadım, sanırım insanlar bu sessizliği seviyor. Be- nim için fazla sessiz ve küçük bir yer. Kala- balık yerleri daha çok sevdim hep. Insanın olmadığı yerde tabiatın ne anlamı var ki? Denizle, doğayla dertleşmek, bana faz- la şairce geliyor. Ben, "insanca” yaşamın olduğu yerleri seviyorum. Doğayı doğa ile baş başa bırakmak sizce de iyi fikir değil mi? Bu parçanın anlatımında aşağıdakiler- den hangisi yoktur? A) Karşılaştırma B) Kişileştirme Q) Tartışma D) Taniralama E) Örnekleme

DENEME - 2 25. (1) Picasso, Blümünün yarım yüzyıl ardından büyülemeye, kata karıştırmaya, ayartmaya ve kışkırtmaya devam edi- yor. (Gelecek nesillere hitap edebilmesi, onları etkilemesi) (II) Sanatçılık kariyerinin ilk dönemlerinden itibaren, kırık yüzleri ve parçalanmış perspektifleriyle dünyaya dair temel algımızı yerle bir etti. (Kalıplaşmış değer yargılarını değiş- tirmesi) (1) Hırsla çalıştı, tarzını seri bir şekilde yeniden bi- çimlendirerek binlerce heykel, çizim, bakır levhayla gravür baskı, seramik ve tablo yaptı. (Sanatın her alanında yenilikçi ve başarılı ürünler ortaya koyması) (IV) Albert Einstein'ın kozmostaki kütle çekim dalgalarını öngördüğü gibi, Picasso da yaşadığımız dünyanın dalgalanmalarını, bizim onların farkına varmamızdan çok daha önce gördü. (Hayatın anla- mini ve dünya düzenini önceden anlayabilmesi) (V) Bu yüz- den oğlu Claude "Babam alıştığımız her şeyi yıktı, hepimiz için yepyeni bir vizyon yarattı." sözleriyle anıyor Picasso'yu. (Çevresindeki insanların hayata farklı açılardan bakmalarni sağlaması) Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisiyle ayraç içinde verilen karşılık uyuşmamaktadır ? 10) DAN EV BHT

1. Bu testte 40 soru vardır. Cevaplarınızı, cevap kağıdının Türkçe Testi için ayrılan kısmına işaretleyiniz. 2. 3. 1. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde mecazlı söyleme baş- vurulmamıstır? Bu yaşlı şairin açık ela gözlerinde, yorgun fakat hiçbir sebeple kaybolmayacakmış hissini veren keyifli bir ifa- de vardı. B) Geleneksel şiirden, daha geniş bir saptamayla, gele- neksel malzemeden derinlemesine yararlanma, geç- mişten bugüne şiir aramanın bir çalışma taslağıdır. Ø İkinci Yeni'nin ünlü şairi Ülkü Tamer'i şiirimizin ön sırası- na getiren önemli bir özellik de görüntü kavramına kat- tığı yeni olanaklarıdır. Ön söz yerine yazılan "Zincir" şiirini, sanatçının şairlere bakışındaki temel şiir anlayışının, bağları kuran, ölçüt- leri biçimlendiren düşüncesinin zinciri olarak anladım. ) Turgut Uyar'ın otuz beş yıl içinde yayımlamış olduğu sekiz şiir kitabı ve iki kez yayımlanan dokuzuncusu, Bü- yük Saat adı altında bir araya getirilmiş.

3. Milli Edebiyat Dönemi yazarları, Cumhuriyet'in ilk on yılında mütareke ve savaş yıllarının meselelerini ide- alist bir memleket edebiyatı şeklinde devam ederken Cumhuriyet devrimlerini de tez olarak ele almışlardır. - Bu cümlede boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden hangisi sırasıyla getirilemez? A) özellikle - sosyal - işlemeye B) bilhassa - topluma ilişkin - vermeye CV öncelikle - bireysel - benimsetmeye D) ilk olarak - toplumsal - ifade etmeye E) hususuyla - içtimai - anlatmaya -

30. “Kuşkusuz öykü, ne kadar şiirin doğasına yaklaşırsa yaklaşsın, ne kadar şiir özellikleri taşırsa taşısın, bütün bu yakınlaşmaya karşın yine de hiçbir şekilde "şiir olamaz, kendisi olarak kalır." Bu cümlede öyküye ilişkin anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Yazınsal olduğu a B) Özgünlük taşıdığı x C) Öznellik barındırdığı X D) Biçimsel kaygı taşıdığı E) Düşünsel olduğu X

7. Bilge Karasu'nun dünyayı yaşayan bir yazı olarak tanımladığı metinlerinde, yazar geleneksel yazının kendisine vermiş olduğu "kutsallik" halesinden sıyrılmıştır. Okurun karşısında yazarından da ötede; anlamı, gizi, söyledikleri, söylemedikleri, söylemek istedikleri ve istemedikleriyle yaşayan bir yazi vardır. Karasu'nun metinlerinin temelini oluşturan gerilim de burada başlar. Onun metinlerine ulaşabilen okur, okuduklarının ötesinde yazıda "var edilemeyenlerin" de varlığını sezen okurdur. Öyle ki bu "var edilemeyenler” metne girdiği anda metinselliğin sınırları içine hapsolacağından ancak bir “yokluğu” kendilerine yer edinerek "var olabilirler." YAYINLARI Bu parçaya göre altı çizili sözle anlatılmak istenen durumun nedeni aşağıdakilerden hangisidir? LIMIT A) Anlatım imkânlarını eksiltmek B) Geniş bir alanda yaşamak C) Anlam olanaklarini tüketmek D) En uygun biçimi bulamamak E) Belli bir kalıba girememek

oldurgan) 5. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "-dir, -tir" eki, cüm- leye "başkasına yaptırma” anlamı katmamıştır? (A) Firindan beş ekmek aldırdı bana. B) Çocuğa yemeğini ben yedirdim. C) Bahçeye on tane fidan diktirdi. D) Sinifa yüz ellişer soru çözdürdü. EOtomobildeki kolileri indirdi.

8. Biçimce çoğullanmamış tür adları, kimi zaman çoğul anlamı verecek biçimde genel anlamlı kullanılır. 11. Aşağıdaki altı çizili sözcüklerin hangisinde bu durum örneklenmiştir? A) Kadın, boyuna dizlerini dövüyordu. B) Kasabada herkes doktoru bekliyordu. C) Kutunun kapağı açılır açılmaz odayı güzel bir koku sardi. D) Onun üstüne cerrah tanımıyorum; o, ölüyü diriltir. E) Vay insafsızlar! Ne yapmışlar adama? millidsme

♡ 8. Bir başka uçağın sesi gelmeye başladı. Bizim ada, uçakların üstünden geçtikleri bir yol güzergâhı olmalı ki onlar hep ya üstümden ya solumdan geçip gidiyorlar. Kedi sustu. Köpeğim gözünü kapadı. Karga sesleri geliyor şimdi de. Vaktiyle bu Ada'ya bu zamanda kuşlar uğrardı. Civil civil öterlerdi. Küme küme bir ağaçtan ötekine konarlardı. Iki senedir gelmiyorlar. Belki geliyorlar da ben farkına varmiyorum. Bu parçada aşağıdakilerin hangisinde verilenler örnek lendirilmiştir? A) Tahmin - ihtimal B) Tahmin - varsayım C) Ön yargt - ihtima! b) Ihtimal - varsayım E) Oneri - Sitem

4. 1. Uygun ölçülerde üç adet çıtayı tam ortadan birbirine bağladıktan sonra açarak altıgen bir şekil elde edin. H. Uçurtmanın ortasına bir delik açtık- tan sonra burada geçirdiğiniz iple iki köşeye bağladığınız ipleri birbirine bağlayın. II. Çok uzun bir ipi ortadan geçirdiğiniz ipe bağlayarak uçurtmanızı uçurur- ken kullanacağınız ipleri hazırlamış olursunuz. IV. Kuyruk için uzun bir ipi uçurtmanın arka köşelerinden iki uzun ip bağla- yip bu ipi güzelce süsledikten sonra uçurtmanız hazır. V. Bir adet el işi kağıdını altıgen şekilde kestikten sonra köşelerini çıtaların uçlarına yapıştırın veya bağlayın. * Yukarıda bir uçurtmanın yapım aşaması karışık olarak verilmiştir. Bu aşamalar doğ- ru bir şekilde sıralandığında sondan birinci cümle aşağıdakilerden hangisi olur? A) B) III C) IV DV

2. Bugün hangi sanatçıya şu soruyu sorsak bize hep aynı beylik söz- leri söyler: Yazı dünyasına nasıl adım attınız? İçimde hep bir heves vardı ve kendimi edebiyatın içinde buluverdim. Bu söylem bana pek cazip gelmiyor aslında. Yazarlık sadece hevesle değil aksine büyük oranda uygun ortam ve eğitimle ve tabii ki istidatla ortaya çıkan bir süreç. Popülerliğin prim yaptığı zamanlardan geçiyoruz muhakkak, bazı istisnalarla karşılaşsak da uygun ortamı bulama- yan pek çok yetenek arada kaynayıp gidiyor. Aşağıdakilerden hangisi, bu parçadaki altı çizili sözlerin anlamca karşılığı olamaz? ? A) Etkili, vurucu söz B) Rağbet görmek C) Bir işe ilk kez girişmek D) Çekici olmamak E) Yetenek

E) Öykülerimi kurgularken, okurların ayrımına varama- yacağı geriye dönüşler yaparak öykünün bütünselliği bozulmadan okunmasını istedim. (durum ve olayları oluş sırasına göre vermeme 6. Bizde hâlâ halk şiiri geleneğine gereğinden fazla bağlı kalan şairler var. Bu, duygulari devindirici bir tutum de- ğildir. Çünkü o ürünler çağdaş duyarliği besleyecek zenginlikler taşımaz, sözü kanatlandıracak olanaklar içermez. Bu parçadaki altı çizili sözle anlatılmak istenen aşa- ğıdakilerden hangisi olamaz? A) Yeni imgeler çağrıştırmama B) Temaları günlük yaşamla sınırlı tutma C) Alışılmış söyleyişlerin dışına çıkamama D) Bireysel yaratıcılığı önleme 1 E) Belirli biçimler içinde sıkışıp kalma

Paragraf 26 - 27. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Bulgur: Buğdaydan yapılır. Yurdumuzda çok tüke- tilen besinlerden biridir. Haşlanmış buğday kurutul- duktan sonra değirmenden geçirilerek kırılır. Kalin ve ince bulgur olmak üzere çeşitleri elde edilir. Ener- ji ve besin içeriği oldukça yüksektir. Makarna: Sert buğday unundan veya irmikten ya- pilan, koyu kıvamlı hamurun özleştirilip şekillendiril- mesi ile elde edilen makarna kurutulup ambalajla- nir. Makarna piştiği zaman kabarmalı ve dağılma- malidir. Nişasta: Buğday, mısır, patatesten yapılan nişasta- lar arasında, ülkemizde en çok buğday nişastası kul- lanılmaktadır. Son yıllarda mısır nişastası daha faz- la tercih edilmektedir. Mısır: Türkiye'nin belirli bölgelerinde ekmeklik hu- bubat olarak ve hamur işlerinde, deniz ürünlerinin kızartılmasında kullanılır. Misir unuyla yapılan ürün- ler kabarmaz. Beslenme değeri düşüktür. İrmik: Buğdayın iri bir şekilde öğütülmesinden elde edilir. Hafif sarı renklidir. Piştiğinde su çekerek ka- barır, saydamlaşır. LİMİT YAYINLARI 26. Yukarıda verilen tahıllardan hangisinin açıklama- si karşılaştırma içermektedir? A) Bulgur B) Makarna C) Nişasta D) Misir Eyirmik

2012 - YGS / TÜR 33. Yaşamdan yola çıkmayan, sığ, okuma tembelliğine yol açan, yaratma cesaretinden yoksun ve ders veren anla- tılar, romansal düşüncenin askıya alındığı ucuz bir bildi- ricilik durumundan öteye geçemez. Bu anlatılar, insanı, onun acılarını, çelişkilerini derinlik ve incelikle yansıtıp dile getirmeyi kesinlikle başaramaz. Bu yüzden her nite- likli gerçek yazınsal yapıt, özellikle kişinin varoluşsal hâllerini anlatmalı. Böyle bir anlatımdan yoksunsa o, gerçek bir yapıt sayılamaz. 35. Yaz ma yaz de. bai ön ön ye bc ZE Bu parçadan kimi yazınsal yapıtlarla ilgili olarak aşağıdakilerin hangisine varılamaz? ESINE OU A) Öğreticilikten uzak olmalıdır. B) İnsan yaşamını değişik boyutlarıyla kuşatmalıdır. C) Anlatıcı kendini gizlemelidir. D) Yaşananlara yeni biçimler kazandıran sanatsal bir doku taşımalıdır. E) Okuyanı düşündüren, etkileyici bir söylemle biçimlendirilmelidir. 34. Sözcükler asi, uysal, renkli, soluk, yaramaz, çığırtkan ve sevecen olabilirler ama her zaman çok değişkendirler. Taşıdıkları yalın anlamın ötesine geçip bambaşka şey-... lor cövdeye biliyorlar: diziliş sıralarına göre farklı çağrı-

27.-28. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Kan naklinin modern çağı, Karl Landsteiner'in 1901 yılında insan kanı grup antijenlerini keşfetmesiyle başlamıştır. Landsteiner; kanı A, B ve C (daha sonra 0 olarak değiştirildi) olmak üzere üç gruba ayırmış, bir yıl sonra da listeye AB grubu eklenmiş ve böylece kan grubu tipleri günümüzdeki hâlini almıştı/Kan grubu serolojisini ilk kez nakil pratiğine uygulayan kişi ise 1913'te Ottenberg olmuştur. Ottenberg, kan uyum testini açıkladığı hâlde uygun olmayan pıhtılaşma önleyicileri ve saklama yöntemleri nedeniyle kan nakli sınırlı sayıda yapılabiliyordu. 1. ve II. Dünya Savaşları, bu iki alandaki gelişmelerin hızlanmasına yol açtı ve kan nakilleri tibbi müdahalelerin standart bir bileşeni oldu. 27. Bu parçadan hareketle aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılamaz? A) Antijenlere göre dört farkli kan grubu tanımlanmıştır. B) Kan grubu gözetilerek kan nakli yapılmasına I. Dünya Savaşı yıllarında başlanmıştır. C) Bulunan kan grupları hâlen geçerliliğini korumaktadır. D) Landsteiner'den önce de kan nakliyle ilgili çalışmalar yapılmıştır. Kan naklinde saklama koşulları önemli bir faktördür, B

121. yüksek öğrenim yapmanın bir zararı II. yoktur III. öğrenebilenler için Vögrenebilecek çok şey olduğunu V bir üniversiteden çıktıktan sonra Numaralanmış sözlerle anlamlı ve kurallı bir cümle oluşturulursa baştan ikinci söz aşağı- dakilerden hangisi olur? A) V. B) IV. C) III. D) II. E) Iv-l-v-ll