Yapısına Göre Cümleler Soruları

li 1 Homojen olmayan pazarları, daha homojen olan küçük gruplara ayırarak hedef pazar tayin etmek için pazar bölümleme, yapılmaktadır . İşletmeler, pazar bölümlemesini hangi kriterlere göre yaparlarsa yapsınlar yine de tam homojen bir pazar haline getiremezler. Ayrıca pazar bölümleme oldukça maliyetli ve zordur. Ancak internette sosyal medya ağlarının yaygınlaşmasıyla tam homojen pazara ve tüketici gruplarına ulaşmak mümkün olmaktadır. Facebook'un kendi veri tabanını işletmelere açmasıyla, işletmelerin doğrudan istenen tüketici kitlesine -en azından bugün için- reklam ve tanitin görselleriyle ulaşması sağlanmış oldu. kli Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Ara söz kullanımıyla zaman daraltılmıştır BY "Insan dişi çoğul özne", “çoğul yüklemüle kullanılmıştır. C) Birden çok yargı, birleşik cümlelerle birbirine bağlanmıştır. D) Bilgilendirici bir anlatım benimsenmiştir. É) Gelecekle ilgili biigiler iyimser ifadelerie aktarılmıştır.

Aşağıdaki yargılardan hangisi hayıflanma anla- mı içermemektedir? A) O gün dedemin bana emanet ettiği köstekli sa- atin gerçekte ne kadar büyük bir manevi kıyme- ti olduğunu ancak bugün anlayabiliyorum ama ne fayda... İnsanın bazen ne yapacağını bilemediği, üzün- tüsünden kederinden birine, bir yerlere sığınma arzusu duyduğu anlar olur ama her zaman bu- labilir miyiz böyle bir dostu, nerede? C) Kardeşimin aslında benden yalnızca yanında olmamı istediğini anladığımda o artık şehri si- nirlayan nehrin öte yakasına geçmişti bile, na- sıl anlayamamıştım masum masum bana ba- kan gözlerinden? D) Çocukluğumda tuttuğum o hatıra defterinin bu- gün yaşlılığa doğru giden bu dik merdivende yanımda olmasını o kadar isterdim ki tabii bir kızgınlık anında sobaya atıp küle çevirmesey- dim... E) Kitaplarımın sözlerine, geveze dostlarım ve zevzek televizyon programları kadar değer ver- mediğim için bugün ne yazık ki üç cümle yazı yazarken bile buram buram terlediğimi hissedi- yorum. 3

2. Okunmamış ve takdir edilmemiş bir şair olmak hayattaki bütün ---- rağmen ona öyle hüzünlü bir ifade veriyordu ki görenler aslında --- olan bu adamın hâline fazlasıyla şaşıyordu. - Al başarılarına – bir eli yağda bir eli balda B) eksiklerine - çok parası C) kazanımlarına - her zaman kederli - DY sorumsuzluklarına – zengin ve güçlü Es fırsatlarına – sürekli gezip eğlenme peşinde

1. Aşağıdaki dizelerin hangisinde bir "ikilem" söz konu- sudur? A) Her güzele gönül verme Ya sevilir ya sevilmez olasille B) Ey sevdiğim sana şikâyetim var Ne sevdiğin belli ne sevmediğin C_Bu kadar haksızlık olur mu diye Bir seni düşündüm bir de kendimi D)) Yiğit muhtaç olmuş kuru soğana Bilmem söylesem mi söylemesem mi E) Ne şair yaş döker, ne âşık ağlar Tarihe karıştı eski sevdalar

6. Aşağıdaki cümlelerin hangisi yapıca diğerlerin- den farklı bir cümledir? A) Avrupa'da söz, musikiden kopmuş; Asya'da mu- sikinin kendisidir. B) Avrupa, zekânın vatanıdır; Asya gönlün. C) Avrupa'da şiir düşüncenin emrindedir , bizde dü- şünce şiirin emrinde. D) Tanzimat nesri, şaşı bir nesirdir; bir gözü Do- ğu'da, bir gözü Batı'da. E) Şiir bu anlamda hem şiirde yenilikçidir hem de düşüncede.

(1) Kitle iletişim araçları sayesinde; tüm dünya- yı saran, büyük bir teknoloji ağı oluştu. (II) Ülke- ler arasındaki bilgi alışverişi kolaylaştı, ilişkiler arttı; herkes, dilini bilmediği insanlarla bile an- laşır oldu. (III) Turizmde patlamalar yaşandı. (IV) Yabancı dil öğrenmek, kültürel ve ticari ileti- şimi sağlayabilmek açısından zorunlu hâle geldi. (V) İngilizce, neredeyse dünyanın ortak iletişim dili oldu. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangi- sinde anlamca kesinlik söz konusu değildir? A) B) II C) III D) IV E) V

2020 / 1 PARAGRAF 9. - 11. sorularda numaralanmış cümlelerden hangisinin, parçanın anlamı bütünlüğünü bozduğunu bulunuz. 10.(1) 1940'1 kalan Ah manların Misbah'ı mâziden kültür to tin canli dükkânı. ya krista leri, XIV bir aray kavramı (IV) Bu âlemini edebiya nin ruhi da geçi 9. M) Bundan önce yayımlamış olduğum deneme kitaplarında olduğu gibi bu kitapta da yeniden yayımlanan yazıla üzerinde köklü değişikliklere gitmeyip yazıların yazıldıkları günün havasını, atmosferini korumaya çalıştım. (II) Ya- zıların kompozisyonuna dokunmadan zihin ve cümle akışını bozmadan ge- rekli gördüğüm bazı yerlerde ufak tefek düzeltmelerle yetindim. (III) Anlam bu- lanıklığına yol açan veya ifade zorluk- ları taşıyan kimi yerleri içeriği aynen ko- ruyarak berraklaştırdım; bazı sözcükle- ri, fiilleri eş anlamlılarıyla değiştirdim. (IV) Bir zamanlar söylediklerime şimdi- ki zaman bilgisi ve bilincini yansıtacak eklemeler yaparken geçmişte kalan toy gencin sözünü deneyimin ışığında yeniden tasarladım. (V) Gençliğe özgü "bilgiç edayı”, okurun tahammülünü zorlamamak adına kimi zaman yumu- şatma yoluna gittiysem de tamamen ortadan kaldırmak istemedim. A) 1 B) || C) III D IV E) V ğı nesn yetten A) YEDIIKLIM 14. (DUS ve ca leri ya (II) 19 arşivi ne çi! riyla ! fotoğr gelen pekis

rilan kısmına işaretleyiniz. 2. Bilim tarihi incelendiğinde görülecektir ki bir bilim dalıyla ilgili araştırmalar, başka bir bilim dalıyla ilgili araştırmalara destek sağlayabilmektedir. Bu cümle, aşağıdaki ikili cümlelerden hangisinin tam ve doğru bir biçimde birlestirilmis hálidir? A) . Bir bilim dalıyla ilgili araştırmalar, bütün bilim dallarıyla ilgili araştırmalara destek sağlayabilmektedir. II. Bu durum, bilim tarihi incelendiğinde görülecektir. B) I. Bilimsel bir alanla ilgili incelemeler, konu ortaklığı taşıyan başka araştırmalara destek sağlayabilmektedir. II. Bilim tarihini inceleyenler, bu durumu rahatlıkla görebilecektir. o 1. Bir bilim dalıyla ilgili araştırmalar, başka bir bilim dalıyla ilgili çalışmalara konu olabilmektedir. II. Bu, bilim tarihi incelendiğinde görülecektir. . & D) . Bilimsel bir araştırma, başka bilimsel araştırmalara destek olabilmektedir. W. Bu hususun apaçık bir gerçek olduğunu kanıtlayan veriler bulunmaktadır. E) . Bir bilim dalıyla ilgili araştırmalar, diğer bir bilim dalıyla ilgili araştırmalara dayanak olabilmektedir. IL Bu husus, bilim tarihi incelendiğinde görülecektir.

78. insanlar "şimdi" demiyorlar mı ödüm kopuyor! Geçen gün yine geldi başıma: Küçük bir iş için bir yere uğra- mıştım, işimi yapacak kişi yokmuş, dışarı çıkmış. "Yarın uğrarım." dedim. "Şimdi gelir, bekleyin." dediler. Otur- dum; yarım saat geçti, bir saat geçti. "Anlaşıldı, çabuk dönemeyecek gibi, ben gideyim." dedim. "Şimdi!" dedi- ler. Kişinin de yüzü tutmuyor: Karşınızdaki kesin olarak "şimdi" derken inanmamak olur mu? İki saatten çok oturdum orada; işim de görülmedi, gelmedi o kimse. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıda verilen- lerden hangisi yanlıştır? A) Olaylar oluş sırasına göre verilmiştir. B) Tahmin söz konusudur. C) Öznellik ağır basmaktadır. D) Farklı cümle türleri kullanılmıştır. E) Tanrısal (hakim) bakış açılı anlatım kullanılmıştır.

Gil, dürüst, eci, "kara resine ahiptirler. IV v anların takim en biridir. LİMİT YAYINLARI nan, şiir 12. Imuştur. -1 ulan ele Eri emli ararlan) ninda kadar 10.1. Onun öyküleri tümüyle duyum, gözlem ve tanıklıklara dayanır. IL Memduh Şevket Esendal'ın, birçok öyküsünün kitaplaştırmamasının arkasında, sadece ömrünün yetmemesi değil ; eleştirel bir bakış da yatmaktadır III. Esendal'in öykülerinde şaşırtıcı bir tip çeşitliliği vardır. IV. Aile kurumunu oluşturan bireylerle ilgili ön kabulleri, ayrıcalıkları yoktur. 1. İşçisinden köylüsüne, zengininden yoksuluna her kesimden insanı öyküleştirir. 2. Öykülerinde idealize ettiği "sıcak yuva"da cinsler arasında taraf tutmaz. 3. Öykülerinde aile sorumluluklarını yerine getirmeyen aile bireylerini mahkûm eder, olumsuz bir tip olarak çizer. 4. Öykülerinde hiçbir olağanüstülük yoktur. 5. Bir mektubunda "Eğer ben yazdıklarımı beğense ve hepsini bastırsa idim bir sürü kitap olurdu. Beğendiklerim azdır, yazacaklarım çok." demiştir. yazarin numu) Yukarıdaki I, II, III, IV şeklinde numaralanmış yargılardan birini 1, 2, 3, 4 ve 5 ile belirtilen cümlelerden hangisi açıklamak veya desteklemek amacıyla söylenemez? A) 1 B) 2 C) 3 D) 4 E) 5 60

56. Şiir, sanatların içinde en ulusal olanıdır; çünkü o, yalnız söylendiği dilin ürünüdür. Aşağıdakilerin hangisi bu cümledeki düşünce- yi desteklemektedir? A) Bir şiir,ancak yazıldığı dilde güzelliğini koruya- bilir. B) Yabancı dillere çevrilen şiirler, aslındaki güzel- liklerini bir ölçüde yitirir. C) Dillerde, şiire özgü ortak söyleyiş özellikleri vardır. D) Dillerin anlatım gücü, büyük ölçüde o dillerdeki şiirlerde yansır. E) Ozanlar, en iyi şiirlerini anadillerinde yaratabilirler. (1998-ÖYS)

Y a 2. Ölümsüz bir sevgi bulghak, yürekten bir arkadaş bul- maktan daha kolaydır Bu cümle için aşağıdakilerden hangisi söylene- mez? 5. A) Düz bir cümledir. BL Yüklemin türüne göre isim cümlesidir. C Anlamına göre olumlu bir cümledir. D) Sıralı bir cümledir. E) Birden çok yan cümlesi vardır. endemik

6. Kitabın son yazısı olan Hikâyenin Bittiği Yer'de ise Necip Tosun, kitabı genel düzeyine yakışan bir çarpıcılıkla bitiriyor. Tosun, bu makalede "sonun" aslında öykünün başladığı yer olduğuna işaret ediyor. Bu parçada altı çizili sözlerle anlatılmak istenenler aşağıdakilerin hangisinde bir arada verilmiştir? A) Özgün bir yaklaşımla - İlerleme sağlanmadığına B) Ortalama seviyesine uygun etkileyicilikle - Dairesel bir seyir izlediğine Yeni anlatım olanaklarıyla - Ayni düzeye geldiğine - D) Etkin bir kararlılıkla - Bitiş ile başlangıç aynılığına E) Ana hatlarıyla örtüşen bir tutarlılıkla - Anlatımın ulaştığı düzeye 32

Paragrafta Anlam (Yardımcı Düşünce) 5. Bütün varlıklar, bütün türler, yani her şey sürekli bir akış hâ- linde. Her hayvan az çok bir insandır, her maden az çok bir bitkidir, her bitki az çok bir hayvandır. Doğada kesinleşmiş hiçbir şey yoktur. Her şey, az çok kendinden öte bir şeydir. Az çok toprak, az çok su, az çok hava, az çok ateştir; yani az çok şu ya da bu âlemdendir. Doğmak, yaşamak, göçüp gitmek; biçim değiştirmekten başka bir şey değildir. Bu parçada dile getirilen düşüncelerden aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? Opole A) Canlı ve cansız maddelerin birliğine B) Doğadaki değişmelerin sürekliliğine C) Doğada gördüğümüz şeylerin ortak özelliğinin farklılık plduğuna D Hareketin, maddenin bir niteliği olduğuna E) Nesnelerin yok olmayıp dönüşerek varlığını devam ettir- diğine Higini flevar

2. Yaklaşık 282 maddelik Hammurabi Kanunları hırsızlık, arazi işleri, ticaret, evlilik, ziraat işleri gibi çeşitli konuları kapsamaktadır. Kanunda yer alan hükümler “şumma" (eğer) ifadesi ile başlamaktadır. Kanunların genelinde "eğer bir insan şu suçu işlerse şu cezayı çekecektir" kalıbı görülür. Cezalarda büyük ölçüde kisasa kisas prensibi dikkati çeker. Hammurabi Kanunları'ndan alınan aşağıdaki maddelerin hangisinde bu parçada geçen "kisasa kisas prensibi" kullanılmıştır? A) Eğer bir insan, bir diğerini esir eder ve onu köle ilan eder fakat bunu kanıtlayamazsa o zaman esir eden kişi ölümle cezalandırılır. B) Eğer bir insan büyüklerinin huzurunda bir suç iddia eder ve yaptığı suçlamayı kanıtlayamazsa iddia ettiği büyük bir suç ise ölümle cezalandırılır. C) Eğer bir insan tapınağın ya da mahkemenin eşyasını çalarsa ölümle cezalandırılır ve ondan çalınmış malları alan kişi de ölümle cezalandırılır. D) Eğer bir evde yangın çıkar ve oraya yangını söndürmeye gelen bir kimse evin sahibinin malında göz gezdirip evin sahibinin malını alırsa kendisi de aynı ateşe atılır. E) Eğer bir insan işlemek üzere bir tarlayı teslim alır ve o tarladan hiçbir mahsul elde edemezse buonun tarlada çalışmadığını ispatlar ve komşusunun yetiştirdiği kadar tahılı tarla sahibine teslim etmelidir. top bol minor

or. - yi e 1 15. (1) Derste bir kız öğrencimin okuduğu ödevde, "Teşekkür ederim, ben almayayım!" sözü geçiyordu. (II) Fakat anlatılan olayda kimsenin kimseye ikram ettiği bir şey yoktu. (III) Me ğer bu söz, "Ben bu işi yapamayacağım!” demekmiş! (IV Ben ortaya çıkıvermiş bu yeni anlama şaşırırken öğrencim de onu anlamadığım için aynı şaşkınlıkla bana bakıyordu. (V) Karşılıklı konuşmanın yerini “çetleşme" alırken insan ilişkileri de şakalar da dil de olabildiğince değişti. Bu parçanın anlam akışındaki sorun aşağıdakilerin hangisiyle giderilebilir? A) I. ile II. cümlenin yeri değiştirilerek B) II. ile III. cümlenin yeri değiştirilerek C) I. cümle parçanın sonuna getirilerek D) III. ile IV. cümlenin yeri değiştirilerek E) V. cümle parçanın başına getirilerek