Yapısına Göre Cümleler Soruları

2. Aşağıdaki cümlelerden hangisi kanıtlanabilirlik açısından diğerlerinden farklıdır? A) Elbise etiketlerinde, elbiselerin yıkanmasına hatta kurutulmasına kadar her şey var. B) Bekir Kurucu, kuru temizlemeye olan talebi kadınların iş gücüne katılmasına bağlıyor. Arka arkaya açılan kuru temizleme firmaları cazip tekliflerle müşterilerini sevindiriyor. o D) Tasarımcı Reyhan Yazıcı da alışveriş esnasında alınacak kıyafetlerin etiketlerine bakılmalı diyor. Beş on yıl öncesine kadar takım elbise ve ceketleri temizletmek için tercih edilen kuru temizlemeciler her türlü giysinin uğrak yeri oldu. INTXOXLI

iri gibi ndadır. nmak- stan'ın te hiç Jarını geliş- düst- TÜRKÇE TESTİ Sayı nda ko- ak 3- A Y A Y 36. Yakın zamanda hiç Balkan kökenli bir yazarın ro- manını okudunuz mu? Veya Balkan kökenli bir ya- zar ismi sorulsa bir çırpıda cevaplayabilir misiniz? Muhtemelen sayacağınız isimlerin çoğu eserlerini ya İngilizce ya Fransızca ya da Almanca yazmıştır. Ismail Kadare, Herta Müller, Norman Manea, Elias Canetti, Miroslav Penkov... Listeyi daha da uzatabi- liriz. Aralarında ödüllü hatta Nobel ödüllü yazarlar da var. Fakat kendi dillerinde eser veren Balkan kökenli yazarlar gölgede kalmıştır. Kendi içindeki bütünlüğü ve çeşitliliği ile Balkan edebiyatını temsil etseler de yabancı okurlar için hâlâ bilinen yazarlar arasında değiller maalesef. Bu parçada Balkan edebiyatı ile ilgili olarak aşa- ğıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Yazarların kültürel zenginliği sergileme kaygısı taşıdığına B) Kimi yazarların ana dillerinden başka dillerde yazmayı tercih ettiğine C) Dünya çapında başarı kazanmış yazarların bu- lunduğuna D) Yabancı okur kitlesi tarafından yeterince tanın- madığına E) Yerel dillerde yazılmış eserlerin gerekli ilgiyi gör- mediğine

6. Şiiri; hızını hayalden, duygulu görünmekten, ede- biyattan almayan, açık, yalın bir dille söylenmiş bir söz sanatı olarak anladım; vezin, kafiye gibi ölçü- ler üzerinde durmadım. Böyle düşünen bir şair ile ilgili olarak aşağıdaki- lerden hangisi söylenebilir? A) Şiirin şekil olduğuna inandığı B) Şiirin anlama dayalı söz sanatı olduğu düşünce- sini benimsediği C) Şiirde hayalin gereksiz olduğu, düşüncenin öne çıkması gerektiği ilkesini öne çıkardığı DX Vezin ve kafiyenin de zaman zaman kullanılma- si gerektiğini bildiği EAçık ve yalın bir dilin, iyi şiir için yeterli olacağı- nı düşündüğü

2021 Yeni Nesil Sorular LEYTED 13. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yazım yanlışı yapılma miştir? A) Sizi çok seven anneniz, nasıl sizin yüzünüze hep gülerek bakarsa siz de hayata böyle bakar, etrafınızda ki insan- lara da neşe verirsiniz. B) Insan bir kere hayatı sevince onun bütün külfetlerine kat- lanır, bunların hiç biri ağır gelmez ona. C) Hayatı iyi karşılamanın sırrını bulabilmek için herşeyden önce gülümsemeyi öğrenmeliyiz. D) Buzlar güneş karşısında nasıl erirse çetin meselelerde işe güler yüzle başlayan ve öylece devam eden insanla- rin elinde çözülür. E) Soğuğa dayanmanın ve onun yaşatabileceği sıkıntılara katlanmanın en emin çaresi, soğuğu sevmektir, derler. C 15

Hayır, bunu yapmamak lazım. Eskiden şiire verilen top- lumu değiştirme görevini şimdi de romana vermek iste- yenler çıkacaktır yakında. Böyle bir şey yok. "Romanın toplum hayatı üzerindeki rolü" gibi yaklaşımları bu yüzden doğru bulmuyorum. Biz yazarlar olanı res- metmekten, bazen de geleceği hissettirmekten başka bir şey yapamayız, bir durum saptaması. Ama bu bile iddialı oldu. Bu parça, aşağıdaki sorulardan hangisine yanıt olabilir? A) Şiiri, romandan üstün tuttuğunuz doğru mu? B) Romanın toplum hayatı üzerinde bir rolü var mı? C) Şiiri romanla kıyaslamak sizce mümkün müdür? D) Yazarların doğa betimlemelerine yer vermesinin nedenini açıklayabilir misin? c 2222 ARSS AGR E) Toplumsal konuları işleyen edebî türlerin listesini yapabilir misin? B

ayfaydı. etmedi. yfa ola- mel ala z? + rbiriyle Isa ol- dükkânı 10 B) Mizah gaze ması vardır. + aniz- Mizah gazetelerinin yaptırımları yıldırıcı değildir. D) Mizah gazeteleri bir yaptırımı kendine ait üslupla gerçekleştirir. E) Mizah gazetelerinde her cümlenin özel bir amacı bulunmaktadır. 27 Eleştirmenlik, nankör bir uğraştır. Emek verirsiniz, hiçbir açıdan karşılığını alamazsınız. Bir kitabı nes- nel açıdan eleştirseniz yazarı kırılır ya da kitabı de- ğerlendiremiyorsunuz diye size gücenir. Eleştirmen- lerin biraz öncelikli davranabileceğini kabul ediyo- rum. Hoşuna giden kitapları okumak, o kitabın sey- diği yanlarını ya da edebiyata kattığı değerleri orta- ya koymak da abartılmış bir kitabı kendi bakış açı- sıyla eleştirmek de onun hakkı. Bu yüzden fazla eleştirmen yok. Gençlerse eleştiriden çok kitap yaz- maya meraklı. Eleştirmenlik bilimsel bir altyapı ge- rektiriyor. Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinil- memiştir? A) Eleştirmenliğin hiçbir getirisi olmadığına Bleştirmenlerin nesnel olduğuna Eleştirinin yazarları hiçbir zaman tatmin etmedi- gine D) Günümüzde gençlerin eleştirmenlik mesleğini tercih etmediğine Eleştirmenin eleştireceği kitabı seçmekte rahat davranamadığına Diğer sayfaya geçiniz. BY TO içe C) Ki se D) K la h 29. Yaz lem lam ma kült na Öze bo hic bir Bu da A B G BAŞA

7 karekök 10. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "biri ötekinin açıklayıcısı olan" yargılar bir arada verilmiştir? A Halk şiiri geleneğini kalıplarından arındırarak kul- lanmayı, günümüze taşımayı büyük bir ustalıkla başarmıştır. B) Ona göre folklor, halkın aynasıdır; folklorda acıla- rıyla, sevinçleriyle, sevdalarıyla bir halk bütün yön- leriyle dile getirilir. C) Yarım Ağaç adlı yapıtta şair, kendi etrafında dö- nen, döndükçe de içe doğru kendini oyan bir bur- gaç gibidir. D) Şiirlerinde kaybolan şeyleri, yitip giden duyguları, korkuyu cüzdanla ilişkilendiren yabancılaşmayı sorun eder; bunlara karşı içli bir duruş sergiler. E) Bir şeyin bitmiş olması, bir sürecin tamamlanmasıdır oysa yarım kalmak her an bir devinime gebedir. 2.

DENEME 08 20. Yıldızlar, gökadaların ve evrenin enerji üreten hüc- releridir. (1) Makro evrenin anlaşılması, enerji kayna- ğı ve element dönüşüm fabrikası olan yıldızların do- ğasının çözülmesine bağlıdır. (II) Yıldızlar, insanlar ve onların araştırdığı diğer canlılara göre çok uzun yaşam sürelerine sahip olsalar da onların yaşamla- rını da canlıların hayat serüvenine benzeterek açık- lamak anlaşılmalarını kolaylaştırıyor. (III) Bu senar- yoda, yıldızların hayatı doğum, yaşam ve ölüm ola- rak üç ana evreye bölünebilir. (IV) Yıldızların bu yol- culuğunda başlangıçtaki kütlelerinin ne kadar de- ğiştiği de onların yaşam döngüsü için önem taşıyor. M Bu parçada numaralanmış yerlerin hangisine "Bu evrelerin nasıl ve ne kadar sürede gerçekleşeceği- ni belirleyen parametrelerin başında, onların doğum anındaki kütleleri geliyor." cümlesinin getirilmesi en uygundur? A) I B) II C) III D) IV E) V

ce u. en e 12. Etimoloji veya köken bilimi; kelimelerin köklerini, han- gi dile ait olduklarını, ne zaman ortaya çıktıklarını, ilk olarak hangi kaynakta kayıt altına alındıklarını, ses ve anlam bakımından geçirdikleri dönüşümleri inceleyen dil bilimi dalıdır. Bu cümleyle ilgili aşağıdakilerden hangisi doğru- dur? A) İç içe birleşik bir cümledir. B) Öge dizilişine göre devrik bir cümledir. C) Yüklemine göre fiil cümlesidir. D) Bağımlı sıralı bir cümledir. E) Girişik birleşik bir cümledir. E

22. Aşağıdakilerden hangisi koşullu birleşik cümle değildir? A) Kişi, işini alçaltmadan başarabilirse, aynı anda yüksel- tebilir varlığını. B) İçinizde olmayan şiiri başka hiçbir yerde bulamazsınız. C) Bir iki saat uyursan belki daha iyi hissedersin kendini. D) Düşüncelerini ancak doğru anlatırsan doğru anlaşı- lırsın. E) Yakından bakarsanız, bu tablonun değerini fark eder- siniz.

asım um? ģim de, uğu arın ac, şa- lar Bu hin ek gi- HIZ RENK 20. Biz, hatıralar yazarken bütün eski tanıdıkları, ölmüşleri yanımıza çağırıyor, geçici de olsa onlara bir hayat rengi veriyoruz. Artık adını anmadığımız mekânlar, coğrafyalar yazının can suyuyla yeşeri- MENSA yor. Böylece unutulmuş bir yer, ebediyen susmuş bir insan dilleniyor; konuşmaya başlıyor yeniden. Yazı- nın hatırlama bahçesine yerleşiyorlar. Onları tanı- yan son insan öldüğünde unutulacakken ömürleri uzuyor. Ne zaman bir gözün ışığı değse yüzlerine, biri gelip adlarını ansa yeniden, yeniden uyanıyorlar. Bu parçada vurgulanmak istenen aşağıdakiler- den hangisidir? Adilar, unutulmayı engelleyen, geleceğe ulaş- mayı sağlayan yazılardır. B) Yitip giden hayatların anlam kazanması ancak anılarla sağlanır. C) Kalıcı olmak isteyen sanatçı, anı türünde eserler vermelidir. DY Unutulmayan sanatçılar, herkesten farklı bir yaşam sürenlerdir. E) Anılarını toplayan bir yazar, sadece günümüzde değil, her dönemde anılır. ÇÖZÜLEN SÜRE Doğru Yanlış Boş Net Paragraf Hız Soruları

Z- an m, da in 12. (1) Sanat gücüne sahip aklın etkinlikleri olan sanat, imgeler aracılığıyla gerçekleri yeniden üretir. (II) Sanatsal imge, bir durumu gösterirken aynı zamanda birbirine benzer birçok durumu da dile getirir. (III) Bu dile geliş, nesnel ile öznelin organik bütünlüğünden doğar. (IV) Nesnel sanat eserinde yeniden üretilen gerçekteki olayları, insanoğlunun manevi -ih evrenini, sanatçının bilinci dışında varlık gösteren her şeyi, öznel ise sanatçının bu varlıklara özel bakışıyla ilgili olan her şeyi kapsar. (V) Sanatın amacı, her insanın dünya ile ilişkisini dile getirmesidir. Numaralı cümlelerin hangisinde "sanatın tanımı ve işlevi" dile getirilmiştir? A) I B) II C) III D) IV (DE) V 91

9.V (1) Bilimsel bulgularla sanatsal yaratıcılığın temelinde sez- gi vardır. (II) Bizdeki, bilimin korku verici, şiirinse tadından yenmez olduğuna ilişkin genel kanıyı bir türlü anlamamı- şımdır. (III) Evet, bilimde bilgi birikimi, düşünceler, gözlem, deney, varsayım olmadan hiçbir gerçekliğe varılamaz. (IV) Ama bunların temelinde sezginin ne büyük rol oynadığı da yadsınmamalıdır. (V) Bilimde olduğu gibi sanatta da ilerle- menin koşulu sezginin kılavuzluğudur. Numaralandırılmış cümlelerin hangisi "yaygın bir yanlışın eleştirisine" yöneliktir? A) I B) II C) III D) IV E) V

ük muş arı suller ocuk üst § ortaya yakınırız Sahra Çölü'nde bulunan bir gök taşının incelenmesi, Güneş sisteminin sandığımızdan daha yaşlı olduğunu ortaya çıkardı. Gök taşının içindeki kurşun izotoplarının ölçülmesiyle yapılan hesap, Güneş sisteminin 4,568 milyar yaşında olduğunu gösterdi. Bu sonuç sistemin, önceki tahminlerden 0,3 ila 1,9 milyon yıl daha yaşlı olduğunu gösteriyor. Söz konusu fark küçük gibi görünebilir ancak gök bilimcilerin Güneş sisteminin oluşumunu anlaması açısından çok önemli. 50. Bu parçada aşağıdakilerin hangisine değinilmemiştir? A) Yeni bir gök taşı incelemesine B) Güneş sisteminin yaşına dair tahminlere C) Gök taşının nerede bulunduğuna D) Izotop ölçümünün belirleyiciliğine E) Güneş sisteminin oluşumuna

yna bir yasal 71 9. büyük yük yarsız § III oly 4. B) D) 3. Satır sonuna sığmayan aşağıdaki sözcüklerden hangisinin yazımı doğrudur? E) a kıllıca e da dan .müdafa- Kolay-Orta YAZIM KURALLARI İzmir' Bursa'- Orta Orta-Zor İstanbul' (1) Tüm Türk Boyları'nda olduğu gibi Kırgızlarda da kadının önemi büyüktür. (II) Onlar tarihin her döneminde evde eş ve merhametli bir anne olmanın yanı sıra kocalarının sağ kolu, yardımcısı ve danışmanı olmuşlardır. (III) Tarihin her sahnesinde, Kırgızlar arasında adını dünyaya duyuran kahraman kadınlar çıkmıştır. (IV) Onlar akıllılığı, uyanıklığı ve cesareti ile halkı yönetmiş ve düşmanlardan korumuşlardır. (V) Durum böyle olunca Kırgızlarda çok eskiden beri kız evlatlarına önem verilmiş davranılmıştır. ve özel Sir 6. C 7.

58. İçinde fiilimsi bulunan cümlelere girişik birleşik cümle denir. Buna göre, 1. Bireylerdeki ve toplumlardaki yaşın ve kuşak fark- lılıklarının sosyolojik, psikolojik ve kültürel etkilerini anlamak için daha fazla iletişim araştırmasına gerek duyulmaktadır. II. İletişim teknolojilerinin insan hayatıyla hangi nokta- larda birleştiğini anlamaya yönelik birçok araştırmalar yapılmaktadır. III. Yaşlı nüfus, genellikle yaşlıların "yeni iletişim tekno- lojileriyle mesafeli olduğu" yönündeki ön yargılardan beslenerek ihmal edilmektedir. cümlelerinden hangileri girişik birleşik cümledir? B) Yalnız II C) I ve II A) Yalnız I D) II ve III E I, II ve III 1 1 1 1 1 1 1 ! 1 1 60.