Yapısına Göre Cümleler Soruları

masının temel amacı aşağıdakilerden hangisidir? A) Tavukların uyum içinde yaşamasını sağlamak B) Tavukları stresten kurtarmak C) Tavukların yumurta verimini artırmak D) Gürültünün tavuklar üzerindeki etkisini azaltmak E) Tavukların yumurtasını korumak 32. Kültür, yaşamın bütünüdür. Kentlilik kültürü ise bu bü- tünün içerisinde en önemli yer tutan kısımdır. Kent kül- türü, o kentte yaşamış bütün medeniyetlerin sosyolojik, psikolojik, politik ve ekonomik olarak yapmış olduğu etkinliklerin gerek kentsel dokuda yer bulması gerek toplumsal yaşamda kendini göstermesiyle ortaya çıkan bir bütünlüktür. Kentli olduğunun farkında olan bireyler bu kültürü kendiliğinden edinebilirler. Bu kültür kendili- ğinden edinileceği gibi kente sonradan gelenler veya bu kültürü kendiliğinden edinemeyenler için kültür oluştur- ma çalışmaları yapılmalıdır. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Genelleme C) Karşılaştırma B) Tanımlama D) Çoğullaştırma E) Öyküleme Diğer sayfaya geçin

Arkadaşının yüzündeki şaşkınlığı izliyordu. Aşağıdaki cümlelerin hangisi yapısına ve yükleminin türüne göre bu cümleyle öz- deş değildir? A) Onların tercihlerine karışmak istemiyor- dum. B) Kısa zamanda buradaki herkesle senli benli olmuştu. C) Senin yokluğunu asla hissettirmeyeceğiz onlara. Duvarları kitaplarla kaplı güzel odaya gir- diler. E) Çevredeki büyük, kırmızı tuğlalı evlere baktı. Yargı Yau

B B olan 23. 1940 yılına gelindiğinde nüfusu 7,4 milyona ulaşan Tok yo, ABD tarafından II. Dünya Savaşı'nda atılan bom- balarla yerle bir olmuştur. Büyük bir yıkıma neden savaşın sona ermesiyle Tokyo'nun nüfusu 3,4 milyona kadar gerilemiştir. Bu olumsuz tabloya rağmen ayağa kalkmayı bilen Japonya'da 1950'lerden sonra Tokyo, teknolojik gelişmelerle yeni sanayi faaliyetlerinin kezi hâline gelmiştir. Bu gelişmelere bağlı olarak yoğun göç alan şehir, 1960 yılında 10 milyonu aşan bir nüfusa ulaşmıştır. Bu artışın devam ettiği Tokyo'da, 2015 yılın- da ise nüfus 38 milyonu aşmıştır. mer- Bu parçada anlatılanlar, aşağıdaki sözlerden hangi- siyle ilişkilendirilebilir? A) Büyük bir yenilgi sonrasında düştüğü yerden kalkan- lar eskisinden daha da büyür. B) Bir milletin düşmeye başlaması, zafer yoluna girdiği- nin işaretidir. C) Kendini yenmek kadar kutsal bir savaş, kendi sınır- larını aşmak kadar büyük bir zafer yoktur. D) Kabul edilmiş bir hata, kazanılacak büyük zaferlerin habercisidir. E) Geçmişinden daha büyük olmak isteyenler, geçmi- şinden daha çok çalışmalıdır.

gö- da m pea eis Yayınlanı Örnek: 2 Bağrışmalar, satıcı sesleri, terazi şıngırtıları, yuva yapan leyleklerin laklakları birbirine karışırdı; renkli, ahenkli bir ses cümbüşü akşama kadar sürüp devam ederdi. Benim bütün işim camiye gidenlerin eş- yalarını beklemek, çay kahve söylemek, arada bir fırına koşmaktan ibaretti. Bu parçada birleşik zamanlı kaç eylem vardır? A) 1 B) 2 C) 3 D) 4 E) 5 LO

6. Yoğun kış koşullar nedeniyle ülkede elektrik tüketimi geçen yılın aynı dönemine göre Ocak ayında % 8, Şubat ayında ise % 9 arttı. A) Kış mevsimi her yıl bir öncekine göre daha soğuk geçmektedir. B) Yoğun kış koşulları nedeniyle evlerde ısınma sorunları yaşanmıştır. Elektrik tüketimi yıl içinde en çok Ocak ve Şubat aylarında artmıştır. D) Ülkenin elektrik tüketimi aylık olarak sürekli artmaktadır. E) Ülkede elektrik enerjisi ısınma amacıyla da kullanılmaktadır. 10

Şimdi kalbim boş, başım dolu. Ağzımda zehir, gözlerimde ateş var. Ah, içim yanıyor, dokunmayın! Artık yolun ortasını geçtim ve saçlarımda aklar akları ve alnımda çizgiler, çizgi- leri doğuruyor. Ellerim, dizlerim titriyor ve önümdeki ufuklar- dan yok olma havası esiyor; karardıkça kararıyor, tükeniyo- rum. Söyle, gençliğini ne yaptın? Böyle mi olmalıydı? Söyle gençliğimi ne yaptım? Böyle mi olmalıydı? Bu parçada, hüzün, II. sabir, All. pişmanlık duygularından hangileri belirgindir? A) Yalnız I B) Yalnız II I ve III E) ve III Cve Il

-25. (1) Hamilelik bilindiği gibi bir kadının yaşayacağı en önemli ve özel dönem olarak kadınların yaşamındaki yerini koru- yor. (II) Bu dönem, doğanın kadına armağan ettiği bir can yaratma mucizesinin yanında anne adayının da hayatı- ni tamamen değiştirecek en önemli ve en karmaşık olay aslında. (III) Hamileliğin kendisi anne adayının bedenin- de inanılmaz bir inşaat dönemi olarak düşünülebilir. (IV) Bebeği dünyaya getirecek olan kadın vücudu hormonal fırtınaların ortalığı birbirine kattığı muazzam bir evren. (V) Bütün bu karmaşa arasında anne adaylarının ne ka- dar çok sıkıntı yaşadıkları bilinir. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisi düşün- cenin akışını bozmaktadır? A) I B) II C) III D) IV E) V 27.

1.-3. sorularda, cümle veya parçadaki boşluğu anlam bakımından en uygun biçimde tamamlayan seçeneği bulunuz. 1. Bu roman, bir senariste teslim edilip kısa sürede filme dönüştürülebilecek tarzda ---- yazılmış bir eser. A) düşlerle beslenerek B) görsellik ön plana alınarak C) kısa diyaloglarla D) yaşanmış olaylar işlenerek E) belli bir kitleye seslenme düşüncesiyle 3.

30 ve 31. soruları bu parçaya göre cevaplayınız. Gerçek şairler olmasaydı bazı duygularımızın farkına varamazdık. Ama azdır öyle şairler, binde bir gelir. Ötekiler de kendilerini öyle göstermeye çalışırlar. Hani aslan derisine bürünen eşeğin masalı yok mu onun gibi. Bundan yüzyıllarca öne gelmiş, adı bile unutulmuş büyük bir şair, gülün, bülbülün güzelliğini göstermiş, bugünkü şair, onu söylemekle övünüyor. Şaşarım onun kendi kedisiyle böbürlenmesine, kendini beğenmesine! Gerçekten şairse yaratsın, eskiden kalma ile babalardan öğrendiği ile yetinmesin de kişioğlunun baba mirasına yeni bir güzellik katsın. Gülle bülbül şiirini ısıtıp ısıtıp önümüze sürenlerin dillerini kesiversinler. Bal gibi çalmak değil mi onlarınki de? Gülle bülbül şiirini ilk söyleyen, o güzelliği yaratmış, kişioğluna yeni bir duygu aşılamış, eskiye bağlı değilmiş o, gelenek diye direnmiyormuş, yenilik aramış, bulmuş. Bugün gülle bülbül şiirini söyleyenler ona benzediğini mi sanıyorlar? Yeni değiller ki ona benzesinler. Her büyük şair yenidir, yenilikler getirir, yeni biçimler yaratır, kendinden öncekilerin çizdikleri yolda yürümez, kendi yeni bir yol açar. 30. Bu parçadan aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz? A) Gerçek şair, şiire bir şey katan kişidir. BY Eski şairlerin şiire getirdikleriyle yetinip onları tekrar etmek bir şair için doğru bir yol değildir. CGül, bülbül şiirini ilk söyleyen şair, yaratıcı bir şairdir. D) Eskiyi taklit eden günümüz şairi yenilikçi olarak kabul edilemez. E) Cağımızda yaşayan şiir geleneğini, eski şairler yaratmıştır. 32. www.panoyayinevi.com

2015-ALES-İlkbahar/SÖZ-1 19. Kolombiya'nın Medellin şehrinde her yıl temmuz ayında düzenlenen dünyaca ünlü şiir festivaline katılmak için ilk kez 2011'de bu şehre gitmiştim. Fakat böylesine görkemli bir şiirsever-şair buluşmasını hiçbir zaman, hiçbir yerde görmediğimi söylemeliyim. Birkaç bin kişinin saatlerce şiir dinlemesine ilk kez tanık oluyordum. Bu sözleri söyleyen şair için aşağıdakilerden hangisi doğrudur? A) Bir şiir festivaline ilk kez 2011'de gitmiştir. B) Kolombiya'da yalnız Medellin şehrine gitmiştir. C) Festivalde şairlerin ve şiirin gördüğü ilgiye hayran kalmıştır. D) Kolombiya'da şiirin en çok ilgilenilen edebiyat dali olduğunu düşünmektedir. E) Medellin'deki festivale 2011'den beri devamlı olarak katılmaktadır. 20. Saatlerle ilgili neredeyse tüm reklam ve afişlerde saatin 10'u 10 geçtiğini veya 2'ye 10 kaldığını görürsünüz. Bu pozun pek çok sebebinden biri, kadranın merkezinin hemen üstünde yer alan marka isminin yelkovan ve akreple güzelce çerçevelenmesidir. Böylelikle tarih veya diğer bölmelerin üstü de kananmaz El

4. Mantık, doğru düşünmenin nasıl olacağının ölçütlerini sunar. Mantık ilmi, insanın doğru düşünmesini sağlamanın yanı sıra zihni, yanlış düşüncelerden korumayı amaçlar. Ayrıca doğru düşünce ile yanlış ya da bozuk düşünceyi birbirinden ayırmayı hedefler. Mantık, tutarlı düşünce demektir. Her billim doğru ve tutarlı düşünmeyi gerektirdiği için mantık, bilimlerin babası sayılmıştır. Dolayısıyla mantığın temel amacı, doğru düşünmeyi ve akıl yürütmeyi denetlemektir. Mantık ilminin amaçlarından birisi de zihni, doğru düşünceye alıştırmaktır. Bu parçaya göre mantık ile ilgili olarak 1. Esas gayesi, akıl yürütmeyi ve doğru düşünmeyi kontrol etmektir. Doğru düşünmenin kriterlerini ortaya koyar. III. Doğru fikir ile yanlış fikrin ayırt edilmesini amaçlar. yargılarından hangilerine ulaşılabilir? A) Yalnız I B) Yalnız II D) I ve II C) Yalnız III E) I, II ve III

. I. İnsanın özelliklerinden birisi de toplumsal varlık olma- sıdır. . İş birliğinin gerçekleşmesi için iletişim temel unsur olarak karşımıza çıkar. Au. İnsanlar arasındaki paylaşım yazılı veya sözlü olur. IV. İnsan olmanın gereği, insan ilişkileri çeşitlilik gösterir. Aşağıdaki verilen cümlelerden hangisi düşüncenin akı- şına göre numaralanmış cümlelerden birinin devamı niteliğinde olamaz? A Her iki durumun sonunda da ikna, inandırma ve anlaş- ma vardır. B) Çünkü insanın içinde bulunduğu koşullar ve özel du- rumları, birbirinden farklı kurallar içerir. İnsanda oluşan olumlu veya olumsuz davranışlar; kalı- tim, çevre, olgunlaşma ve eğitimle ilgilidir. D) Toplumsal yaşamda insanlar gereksinimlerini yalnız karşılayamazlar.

SME SINAVI Gazeteci: Sanatçı: -Hangi alana yönelsek karşımıza mutlaka "acı" çıkacaktır. Ruslanın meşhur bir romancısı var ya Maksim Gorki diye bildiğimiz, onun "Gorki" adını kullanmasının nedenini biliyor musunuz? Yaşamda çektiği acılar o kadar fazlaymış ki artık acılarla bütünleştiğini düşünerek Rusçada acı anla- mina gelen "Gorki" adını yazarlıkta kullanmış. Bizde birçok sanatçı gelir aklıma. Bunların başında divan şairi Fuzuli gelir. Onun dizesi "Aşk derdiyle hoşem el çek ilacımdan tabip" acıdan beslendiğini anlatmıyor mu? Gazeteci: (II)---- Sanatçı: - Bunu bir türle sınırlandırmamak gerek bence. Sanatçısı- nın yaşadığı acılara bağlı olarak acıyı şiir ve romanda biraz daha fazla hissetmek duyumsamak mümkün sanki. Bu diyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden hangisi sırasıyla getirilmelidir? (A) 1. Sanatçılar acıdan beslenir, görüşü hakkında ne düşünüyorsunuz? II. Sizce acıyı en çok hangi türde görmek mümkün? B) I. Hayatın acisi mi insanları sanata yaklaştırır? II. Acı hangi türde daha iyi anlatılır sizce? C) I. Sanatçıların duygusal bir kişiliğe sahip olması mi onları diğer insanlardan ayırıyor? II. Sizce hayatın acısı şiir formatında mı yoksa ro- man formatında mi daha iyi anlatılır? D) Edebiyatın bütün türleri acıdan mı beslenir? Siz yaşadığınız acıları daha çok hangi türde an- lattınız? E) 1. Acı bir hayat sanatçıya ne verebilir sizce? II. Siz duygularınızı hangi türde daha iyi anlattığını- zı düşünüyorsunuz?

8. Herhangi bir dilde yazılmış bir romanın Türkçeye çe- virisi yapılabiliyorsa, felsefe eserleri Türkçeye çevri- lebiliyorsa, Türk yazarlarının eserleri yabancı dillere çevrilebiliyorsa Türkçe bir kültür, sanat ve edebiyat dilidir. Bilim eserlerinin yazılabildiği, çevrilebildiği, yeni terimlerin türetilebildiği ve her aşamada öğre- timin yapılabildiği Türkçe, bir bilim dilidir. Bundan dolayı çokça dillendirilen Türkçenin bilim dili olma- dığı, olamayacağı düşüncesi bir iddiadan öteye gi- demez. Bu parçada yazar savını inandırıcı kılmak için aşağıdakilerin hangisine başvurmuştur? A) Benzetmeye B) Karşılaştırmaya C) Bilimsel verilere D) Örneklendirmeye Açıklamaya P

4. Italyan sanatçı Luciano de Crescenzo "Her birimiz birer meleğiz; ama tek kanadımız var. Uçabilmek için mutlaka birbirimize sarılmamız gerekir." diyor. Buna göre Luciano de Crescenzo'nun sözünden aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz? A) Bir amaca ulaşmak için insanlar birbirini destek- lemelidir. B) İnsanlar birbirine ihtiyaç duyar. C) Doğaüstü güçler insanların birlikteliğinden doğan enerjiye ihtiyaç duyar. D) İnsan bir başkası olmadan başarılı olamaz. E) Tek başımıza başaramayacaklarımızı birlikte davranarak başarabiliriz.

ta- a- O- tli 3- e 1. 2. Cevaplarınızı, cevap kâğıdının Türkçe testi için ayrılan kısmına işare Yorum, ele alınan (hakkında yazı yazılan, düşünce ileri sü- 1 rülen) konuyu fikri arayışlarla irdeleyip (en ince detaylarına || varıncaya dek araştırıp) belirgin kılmayı (somut duruma ge- ||| Ⓒarm tirmeyi) gerektirir. Bilgi, yorumun besleyici (zenginleştirici) ögesidir. Sağlam, doğru ve güvenilir olan bilgiyi, ancak o alanın uzmanları verebilir. Bu yüzden bilginin bağlayıcılığı V (uyulma, itaat etme zorunluluğu) vardır ama yorumun yok- tur. Bu parçada numaralanmış sözlerden hangisinin anlamı, parantez içinde verilen açıklamayla uyuşmamaktadır? A) I B) II C) HT D) IV É) V 3.