Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları

10. Entelektüel kimliğini yitirmeye başlayan yazar,
egemen kültürün simgeleri arasına girmeye
başladı. Kendi değerini okur yığınının ortalama
değerlerine indirip ona göre yazmayı,
dolayısıyla verilmiş kategorilere uygun
a davranmayı yazarlık tutumu olarak seçen yazar,
entelektüel kimliğini terk etmiş oldu. Kimi
sokaktaki insanın anlayacağı gibi yazarak
onunla bütünleşmeyi seçti, kimi yurt dışındaki
okurun Türkiyeli bir yazardan beklentisine göre
yazmayı. Artık bir mücadele gerektiren kendine
sürgün olmak eskidi; zahmetsizce kalabalıkların
adamı olmak, bir an önce parlamak hep
gündemde olmak gözde oldu. Bugünün yazarı
yaratma dünyasındaki sürgünlüğüyle özgürleşip
kendiliğinden farklı bir kişiliğe dönüşmek yerine,
belli güç odaklarının etkisine girmeyi tercih
ediyor. Bu durum, yazın dünyasında niteliğin
azalmasının nedenlerindendir.
an
Bisv
Bu parçadaki altı çizili ifadeyle
I. Kolaycılığa yönelme
II. Gerçekçi olmaya özenme
III. Sanatçı kimliğinden uzaklaşma
durumlarından hangilerine gönderme
yapılmamıştır?
A) Yalnız I
B) Yalnız II
Job]
Bunu
D) I ve II
11.
C) Yalnız III
E) II ve III
IS
16
12
1
ins
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
10. Entelektüel kimliğini yitirmeye başlayan yazar, egemen kültürün simgeleri arasına girmeye başladı. Kendi değerini okur yığınının ortalama değerlerine indirip ona göre yazmayı, dolayısıyla verilmiş kategorilere uygun a davranmayı yazarlık tutumu olarak seçen yazar, entelektüel kimliğini terk etmiş oldu. Kimi sokaktaki insanın anlayacağı gibi yazarak onunla bütünleşmeyi seçti, kimi yurt dışındaki okurun Türkiyeli bir yazardan beklentisine göre yazmayı. Artık bir mücadele gerektiren kendine sürgün olmak eskidi; zahmetsizce kalabalıkların adamı olmak, bir an önce parlamak hep gündemde olmak gözde oldu. Bugünün yazarı yaratma dünyasındaki sürgünlüğüyle özgürleşip kendiliğinden farklı bir kişiliğe dönüşmek yerine, belli güç odaklarının etkisine girmeyi tercih ediyor. Bu durum, yazın dünyasında niteliğin azalmasının nedenlerindendir. an Bisv Bu parçadaki altı çizili ifadeyle I. Kolaycılığa yönelme II. Gerçekçi olmaya özenme III. Sanatçı kimliğinden uzaklaşma durumlarından hangilerine gönderme yapılmamıştır? A) Yalnız I B) Yalnız II Job] Bunu D) I ve II 11. C) Yalnız III E) II ve III IS 16 12 1 ins
237. 1. Bunları deve derisinden ya da mukavvadan kesip boyar.
II. Bu gösteriyi yapan aktöre de hayalî ya da hayalbaz denir.
III Aynı zamanda oyundaki kişilerin hareketlerini, oyunun rit-
mini, kuklaların perdeye yansıtılmasını sağlayan kişidir.
IV. Hayalbaz, oyun içinde perde ve kukla gibi malzemeleri
kullanır.
V. Karagöz bir hayal oyunudur, bu oyunun perde arkasını
gösteren bir tek aktörü vardır.
Numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak
biçimde sıralandığında aşağıdakilerden hangisi baştan
dördüncü olur?
A) I
B) II
C) III
CIV
D) IV
E) V
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
237. 1. Bunları deve derisinden ya da mukavvadan kesip boyar. II. Bu gösteriyi yapan aktöre de hayalî ya da hayalbaz denir. III Aynı zamanda oyundaki kişilerin hareketlerini, oyunun rit- mini, kuklaların perdeye yansıtılmasını sağlayan kişidir. IV. Hayalbaz, oyun içinde perde ve kukla gibi malzemeleri kullanır. V. Karagöz bir hayal oyunudur, bu oyunun perde arkasını gösteren bir tek aktörü vardır. Numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde sıralandığında aşağıdakilerden hangisi baştan dördüncü olur? A) I B) II C) III CIV D) IV E) V
verim
unde
az
arı"
ne
Kafa Dengi
29. Batı edebiyatının klasikleşmiş romanlarından Robinson
Crusoe, yayınlandığı 1719 yılından bu yana, dünya
çocuklarının elinden düşmeyen bir kitap... Kimi
eleştirmenlerin, "Kitâb-ı Mukaddes'ten sonra en çok
okunan kitap" diye tanımladığı bu "çocuk romanı",
biraz yakından bakıldığında ise hiç de çocuklara göre
gibi durmuyor. Robinson Crusoe, aslında tabiri caizse
"sömürgeciliğin el kitabı"... Crusoe, dönemin "altın,
elmas ve köle histerisine" tutulan açgözlü Batılılıya,
sömürgeciliğin püf noktalarını göstermekte. Robinson
Crusoe denince akla hemen "Issız bir ada" gelse de
aslında o ada, ne ıssız dolayısıyla ne de sahipsizdir. Bir
adalar takımındaki küçük bir adaya düşen Crusoe, o
adaya el koymuştur. Çünkü daha önce o adaya, çeşitli
kültürel etkinlikler ve ibadet ritüelleri için gelen çevre
adalardaki yerliler, artık "sahilinde daima elinde tüfeği
olan beyaz adamın adasına", istedikleri zaman ve
istedikleri gibi gelememeye başlamıştır.
Bu parçanın yazarının aşağıdakilerden hangisini
söylemesi beklenemez?
A) Yazar, yaşadığı topraklardan binlerce kilometre
uzaktaki, başkalarına ait topraklara dair karar verici,
buyurgan yaklaşımını kahramanın ağzından sık sık
dile getirmiştir.
B) Robinson Crusoe'nun yayınlanır yayınlanmaz,
inanılmaz satış rakamlarına ulasması, edebî
kalitesinden çok, sömürgeciler arasında yer almak
isteyen sıradan insanların bu bilgilere duydukları
ihtiyaçtan kaynaklanmıştı.
C) Köle tüccarı, misyoner yazar, niyetini o kadar
göstere göstere yazar ki efendi ve köle ilişkisi,
hemen zihinlerde canlanır.
D) Kitapta güvenlik, coğrafya bilgisi, tabiata karşı
geliştirilecek önlemler, günlük hayatı idâme etmeye
yarayacak detaylar, barınma, kişisel sağlık ve tarım
alanına ait birçok pratik bilgi vardır.
E) Ateşli silahın getirdiği kolay başarıyı, üstünlük
olarak gören Robinson'un yerlilerden "vahşiler" diye
bahsetmesi de onun niyetini açıkça ortaya koyar.
3
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
verim unde az arı" ne Kafa Dengi 29. Batı edebiyatının klasikleşmiş romanlarından Robinson Crusoe, yayınlandığı 1719 yılından bu yana, dünya çocuklarının elinden düşmeyen bir kitap... Kimi eleştirmenlerin, "Kitâb-ı Mukaddes'ten sonra en çok okunan kitap" diye tanımladığı bu "çocuk romanı", biraz yakından bakıldığında ise hiç de çocuklara göre gibi durmuyor. Robinson Crusoe, aslında tabiri caizse "sömürgeciliğin el kitabı"... Crusoe, dönemin "altın, elmas ve köle histerisine" tutulan açgözlü Batılılıya, sömürgeciliğin püf noktalarını göstermekte. Robinson Crusoe denince akla hemen "Issız bir ada" gelse de aslında o ada, ne ıssız dolayısıyla ne de sahipsizdir. Bir adalar takımındaki küçük bir adaya düşen Crusoe, o adaya el koymuştur. Çünkü daha önce o adaya, çeşitli kültürel etkinlikler ve ibadet ritüelleri için gelen çevre adalardaki yerliler, artık "sahilinde daima elinde tüfeği olan beyaz adamın adasına", istedikleri zaman ve istedikleri gibi gelememeye başlamıştır. Bu parçanın yazarının aşağıdakilerden hangisini söylemesi beklenemez? A) Yazar, yaşadığı topraklardan binlerce kilometre uzaktaki, başkalarına ait topraklara dair karar verici, buyurgan yaklaşımını kahramanın ağzından sık sık dile getirmiştir. B) Robinson Crusoe'nun yayınlanır yayınlanmaz, inanılmaz satış rakamlarına ulasması, edebî kalitesinden çok, sömürgeciler arasında yer almak isteyen sıradan insanların bu bilgilere duydukları ihtiyaçtan kaynaklanmıştı. C) Köle tüccarı, misyoner yazar, niyetini o kadar göstere göstere yazar ki efendi ve köle ilişkisi, hemen zihinlerde canlanır. D) Kitapta güvenlik, coğrafya bilgisi, tabiata karşı geliştirilecek önlemler, günlük hayatı idâme etmeye yarayacak detaylar, barınma, kişisel sağlık ve tarım alanına ait birçok pratik bilgi vardır. E) Ateşli silahın getirdiği kolay başarıyı, üstünlük olarak gören Robinson'un yerlilerden "vahşiler" diye bahsetmesi de onun niyetini açıkça ortaya koyar. 3
D
a
6
26. John Berger, ülkemiz okurlannın sevdiği yazarlardan. De-
neme, inceleme, roman, öykü... Her yazdığı ilgiyle karşı-
lanıyor. Geçmiş yıllarda ülkemize sık sık gelmesi; yazar-
larımızla dostluklar kurması; kitaplarında Türkiye'den, in-
sanlarından, sanatçılarından söz etmesi bu ilginin kay-
naklan arasında olsa da temel neden farklı: John Berger;
okurlara alışılmadık bakışlar, yaklaşımlar sunarken insa-
noğlunu çağın, çağların temel sorunlarıyla yüz yüze ge-
tiriyor. Yazdığı her şeyde insanlığın yazgısını, mücadele-
sini, dünyayı anlama ve değiştirme çabasını temele yer-
leştiriyor. Bunu yaparken her insanın biricik, benzersiz ol-
duğunu; her birinin ayrı bir dünyası, hikâyesi olduğunu
da unutmuyor.
Bu parçaya göre John Berger'in ülkemiz okurları
tarafından sevilmesinin temel nedeni aşağıdakiler-
den hangisidir?
A İşlevsel ayrıntılar ve sıra dışı yaklaşımlarla insanın
hayat serüvenine ışık tutması
B) İnsanın zihinsel serüvenine sarsıcı ve yerinde tes-
pitlerle eşlik etmesi
Toplumsal gelişmelere yönelik saptamalarında ta-
mamen yansız bir tutum sergilemesi
Ele aldığı konuların yediden yetmişe herkese hitap
etmesi ve tanıdık gelmesi
E) En genel doğrularla en kişisel özelliklerden bir ara-
da söz etmesi
Diğer sayfaya geçiniz.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
D a 6 26. John Berger, ülkemiz okurlannın sevdiği yazarlardan. De- neme, inceleme, roman, öykü... Her yazdığı ilgiyle karşı- lanıyor. Geçmiş yıllarda ülkemize sık sık gelmesi; yazar- larımızla dostluklar kurması; kitaplarında Türkiye'den, in- sanlarından, sanatçılarından söz etmesi bu ilginin kay- naklan arasında olsa da temel neden farklı: John Berger; okurlara alışılmadık bakışlar, yaklaşımlar sunarken insa- noğlunu çağın, çağların temel sorunlarıyla yüz yüze ge- tiriyor. Yazdığı her şeyde insanlığın yazgısını, mücadele- sini, dünyayı anlama ve değiştirme çabasını temele yer- leştiriyor. Bunu yaparken her insanın biricik, benzersiz ol- duğunu; her birinin ayrı bir dünyası, hikâyesi olduğunu da unutmuyor. Bu parçaya göre John Berger'in ülkemiz okurları tarafından sevilmesinin temel nedeni aşağıdakiler- den hangisidir? A İşlevsel ayrıntılar ve sıra dışı yaklaşımlarla insanın hayat serüvenine ışık tutması B) İnsanın zihinsel serüvenine sarsıcı ve yerinde tes- pitlerle eşlik etmesi Toplumsal gelişmelere yönelik saptamalarında ta- mamen yansız bir tutum sergilemesi Ele aldığı konuların yediden yetmişe herkese hitap etmesi ve tanıdık gelmesi E) En genel doğrularla en kişisel özelliklerden bir ara- da söz etmesi Diğer sayfaya geçiniz.
33.
#thomas
Mustafa Kemal Paşa'nın teşvikiyle 12 Ağustos 1930'da
kurulan Serbest Cumhuriyet Fırkasının kurucuları
arasında aşağıdakilerden hangisi yer almaz?
A) Ali Fethi Okyar +
B) Nuri Conker 9
C) Ali Fuat Cebesoy +
D) Ahmet Ağaoğlu
E) Mehmet Emin Yurdakul
30-40ni
11425
82
K Kara Kutu YAYINK INFORMAL YAYINLARI
36.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
33. #thomas Mustafa Kemal Paşa'nın teşvikiyle 12 Ağustos 1930'da kurulan Serbest Cumhuriyet Fırkasının kurucuları arasında aşağıdakilerden hangisi yer almaz? A) Ali Fethi Okyar + B) Nuri Conker 9 C) Ali Fuat Cebesoy + D) Ahmet Ağaoğlu E) Mehmet Emin Yurdakul 30-40ni 11425 82 K Kara Kutu YAYINK INFORMAL YAYINLARI 36.
32. Izci obası, dünyada izciliğin düzenli yürütülmesini
obanın, obadakiler tarafından belirlenen bir adı vardır.
şeyleri yapmaktan hoşlanan 6-8 kişiden oluşur. Her
sağlayan çocuk ya da gençlik birimidir. Oba, aynı
Bunlar hayvan, bitki, ünlü kişilerin adları gibi olabilir.
Bu ad genelde obanın bulunduğu yere göre belirlenir.
Her obanın, obaya özgü ve üzerinde amblem bulunan
bir flaması olur. Obada lider özelliklerine sahip, obasını
mümkün olan en iyi seviyeye getirebilecek istek ve
enerjiye sahip kişi, obabaşı olarak seçilir.
Bu parçada "izci obası"nın hangi özelliğine
değinilmemiştir?
Aşlevine
B) Kaç kişiden oluştuğuna
C) Adlarının nasıl konduğuna
D) Yöneticisinin niteliklerine
E) Gezi kültürünü geliştirdiğine
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
32. Izci obası, dünyada izciliğin düzenli yürütülmesini obanın, obadakiler tarafından belirlenen bir adı vardır. şeyleri yapmaktan hoşlanan 6-8 kişiden oluşur. Her sağlayan çocuk ya da gençlik birimidir. Oba, aynı Bunlar hayvan, bitki, ünlü kişilerin adları gibi olabilir. Bu ad genelde obanın bulunduğu yere göre belirlenir. Her obanın, obaya özgü ve üzerinde amblem bulunan bir flaması olur. Obada lider özelliklerine sahip, obasını mümkün olan en iyi seviyeye getirebilecek istek ve enerjiye sahip kişi, obabaşı olarak seçilir. Bu parçada "izci obası"nın hangi özelliğine değinilmemiştir? Aşlevine B) Kaç kişiden oluştuğuna C) Adlarının nasıl konduğuna D) Yöneticisinin niteliklerine E) Gezi kültürünü geliştirdiğine
radoks Paragraf
Deneme 4
tonguç kampüs
tipin psikolojik derinliklerine inmekten
Çehov, bir roman karakteri yaratır gibi, yarattığ
hoşlanmayan bir yazardır. Yazdığının bir roman
olmadığının bilincindedir çünkü.
2.
aşağıdakilerden hangisi örnek gösterilebilir
Buna göre Çehov'un tercih ettiği anlatima
A) Telaşla kollannı uzattı. Sanki boğulan birisi
gibi, bir yere tutunmak için ellerini açtı
kapadı daha sonra başı yastığa düştü.
içinde dalgalı bir deniz vardı sanki. Sevmek
umut etmek istiyordu ama çaresizlik
benliğini esir almıştı.
B) Fransız İhtilali'nin ortaya çıkmasıyla
yağmalamalar artmış; bu, onun ruh
dünyasında berbat bir etki bırakmıştı. Hiç
kimse iç dünyasında kopan firtinaların özünü
bilemeyecekti. Değer ile değersizlik arasında
gidip geliyor, kendini boşlukta hissediyordu.
C) İçimin mevsimlerine de hiç uymaz şu doğa.
Korkularım bir an geçiyor sonra yeniden
başlıyor. Beni değil de bir başkasını seviyor
olması düşüncesi beynimi kemiriyor. Neden
bu güvensizlik, neden? Acılarım, kırçıl
acılarım, ruhum hayallerime dar geliyordu.
D) Göz yuvarlağı yukarı kaydı, sendeledi,
düşmemek için önündeki korkuluğa
tutundu. Yaşlılıktan yanağı sarkan köpekler
gibi kocamış, yeni doğan kediler gibi cılız bir
adamdı General Zazubrin. Basamakları,
sağlamlığını yoklarcasına bastonuyla
vurarak ağır ağır çıkıyordu.
3.
E) Boğucu duyguların girdabındaydı. Kalbini,
aklını esir alan zincirlerden kurtulmak
heyecanıyla hareket ediyordu. Emma, onu
anlamak istemiyordu. Odaya ne kadar
zamandır kendini hapsettiğini unutmuştu.
Dünyaya bağlı tüm iplerini kesmiş, kendine
ait gezegeninde yaşıyordu sanki.
Ka
Ya
an
ar
in
di
m
ki
Z
k
F
C
r
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
radoks Paragraf Deneme 4 tonguç kampüs tipin psikolojik derinliklerine inmekten Çehov, bir roman karakteri yaratır gibi, yarattığ hoşlanmayan bir yazardır. Yazdığının bir roman olmadığının bilincindedir çünkü. 2. aşağıdakilerden hangisi örnek gösterilebilir Buna göre Çehov'un tercih ettiği anlatima A) Telaşla kollannı uzattı. Sanki boğulan birisi gibi, bir yere tutunmak için ellerini açtı kapadı daha sonra başı yastığa düştü. içinde dalgalı bir deniz vardı sanki. Sevmek umut etmek istiyordu ama çaresizlik benliğini esir almıştı. B) Fransız İhtilali'nin ortaya çıkmasıyla yağmalamalar artmış; bu, onun ruh dünyasında berbat bir etki bırakmıştı. Hiç kimse iç dünyasında kopan firtinaların özünü bilemeyecekti. Değer ile değersizlik arasında gidip geliyor, kendini boşlukta hissediyordu. C) İçimin mevsimlerine de hiç uymaz şu doğa. Korkularım bir an geçiyor sonra yeniden başlıyor. Beni değil de bir başkasını seviyor olması düşüncesi beynimi kemiriyor. Neden bu güvensizlik, neden? Acılarım, kırçıl acılarım, ruhum hayallerime dar geliyordu. D) Göz yuvarlağı yukarı kaydı, sendeledi, düşmemek için önündeki korkuluğa tutundu. Yaşlılıktan yanağı sarkan köpekler gibi kocamış, yeni doğan kediler gibi cılız bir adamdı General Zazubrin. Basamakları, sağlamlığını yoklarcasına bastonuyla vurarak ağır ağır çıkıyordu. 3. E) Boğucu duyguların girdabındaydı. Kalbini, aklını esir alan zincirlerden kurtulmak heyecanıyla hareket ediyordu. Emma, onu anlamak istemiyordu. Odaya ne kadar zamandır kendini hapsettiğini unutmuştu. Dünyaya bağlı tüm iplerini kesmiş, kendine ait gezegeninde yaşıyordu sanki. Ka Ya an ar in di m ki Z k F C r
x
13. Çocuk oyunlarındaki küçük ayrıntılar toplumsal kodlar
içerir. Oyunların başlayış biçimleri, devam edişleri ve
son buluşları birçok alışkanlığı da ortaya koyabilir. Ço-
cukların oyunlarını şekillendiren en önemli şeylerden
biridir toplumsal durumlar. Çocuklar da içinde yaşadık-
ları toplumdan etkilenirler.
Bu parçanın başlığı aşağıdakilerden hangisi ola-
bilir?
A) Toplumun Etkileri
B) Çocuk Oyunları
C) Toplum ve Çocuk Oyunları
D) Toplumun Oyunlarla İlişkisi
E) Çocuk Oyunlarının Faydası
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
x 13. Çocuk oyunlarındaki küçük ayrıntılar toplumsal kodlar içerir. Oyunların başlayış biçimleri, devam edişleri ve son buluşları birçok alışkanlığı da ortaya koyabilir. Ço- cukların oyunlarını şekillendiren en önemli şeylerden biridir toplumsal durumlar. Çocuklar da içinde yaşadık- ları toplumdan etkilenirler. Bu parçanın başlığı aşağıdakilerden hangisi ola- bilir? A) Toplumun Etkileri B) Çocuk Oyunları C) Toplum ve Çocuk Oyunları D) Toplumun Oyunlarla İlişkisi E) Çocuk Oyunlarının Faydası
Ülkelerin gelişmelerini yıllar içerisinde gözlemlediği-
nizde ciddi farklılıklar görürsünüz. Kimi ülkeler gelişim-
lerini ithalat-ihracat ayağında görür ve o yönde ilerler.
Kimi ülkeler tarımda gelişim görür ve o alanda ilerler.
Her ülkenin gelişime bakış açısı farklı olduğu için ge-
lişme hızları da farklıdır.
Bu parçanın başlığı aşağıdakilerden hangisi ola-
bilir?
X
A) Ülkelerin Gelişiminin Sonuçları
B) Gelişim ve Gerektirdikleri
C) Ülkelerin Gelişim İstekleri
D) Ülkelerin Gelişime Yaklaşımları
E) Ülkelerin Gelişme Zorunluluğu
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Ülkelerin gelişmelerini yıllar içerisinde gözlemlediği- nizde ciddi farklılıklar görürsünüz. Kimi ülkeler gelişim- lerini ithalat-ihracat ayağında görür ve o yönde ilerler. Kimi ülkeler tarımda gelişim görür ve o alanda ilerler. Her ülkenin gelişime bakış açısı farklı olduğu için ge- lişme hızları da farklıdır. Bu parçanın başlığı aşağıdakilerden hangisi ola- bilir? X A) Ülkelerin Gelişiminin Sonuçları B) Gelişim ve Gerektirdikleri C) Ülkelerin Gelişim İstekleri D) Ülkelerin Gelişime Yaklaşımları E) Ülkelerin Gelişme Zorunluluğu
19. (1) Mimarlık veya mimari; binaları ve diğer fiziki yapıları ta-
sarlama, kurma sanatı ve bilimidir. (II) İnsanların yaşamını
kolaylaştırmak ve barınma, dinlenme, çalışma, eğlenme
gibi eylemlerini sürdürebilmelerini sağlamak üzere gerekli
mekânları, işlevsel gereksinmeleri, ekonomik ve teknik
olanaklarla bağdaştırarak estetik yaratıcılıkla inşa etme
sanatı; başka bir tanımlamayla yapıları ve fiziksel çevreyi
uygun ölçülerde tasarlama ve inşa etme sanatı ve bilimidir.
(III) Mimarlık evrensel bir meslek olup insanlık tarihinin her
döneminde önemli olmuştur. (IV) Insan barınmak, yaşamak
ve doğa şartlarından korunmak için bir mekân ihtiyacı duyar
ve bu mekânı kendine özgü kültürel, fonksiyonel, teknik ve
farklı zevklerde yaratır. (V) Dini yapıların tanrıya ulaşma
arzusundan, iktidarı simgeleyen saraylara ya da bir kentin
dokusunu oluşturan basit konut tiplemelerine kadar her türlü
açık ve kapalı mekânı tasarlar. (VI) Tasarlanan şeye yahut
mekana göre günümüzde birçok mimarlık dalı ortaya çıkmış-
tir: İç mimarlik, peyzaj mimarlığı, restorasyon mimarlığı...
Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf
hangi cümleyle başlar?
A) IL
B) III
C) IV
Deneme
D) V
E) VI
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
19. (1) Mimarlık veya mimari; binaları ve diğer fiziki yapıları ta- sarlama, kurma sanatı ve bilimidir. (II) İnsanların yaşamını kolaylaştırmak ve barınma, dinlenme, çalışma, eğlenme gibi eylemlerini sürdürebilmelerini sağlamak üzere gerekli mekânları, işlevsel gereksinmeleri, ekonomik ve teknik olanaklarla bağdaştırarak estetik yaratıcılıkla inşa etme sanatı; başka bir tanımlamayla yapıları ve fiziksel çevreyi uygun ölçülerde tasarlama ve inşa etme sanatı ve bilimidir. (III) Mimarlık evrensel bir meslek olup insanlık tarihinin her döneminde önemli olmuştur. (IV) Insan barınmak, yaşamak ve doğa şartlarından korunmak için bir mekân ihtiyacı duyar ve bu mekânı kendine özgü kültürel, fonksiyonel, teknik ve farklı zevklerde yaratır. (V) Dini yapıların tanrıya ulaşma arzusundan, iktidarı simgeleyen saraylara ya da bir kentin dokusunu oluşturan basit konut tiplemelerine kadar her türlü açık ve kapalı mekânı tasarlar. (VI) Tasarlanan şeye yahut mekana göre günümüzde birçok mimarlık dalı ortaya çıkmış- tir: İç mimarlik, peyzaj mimarlığı, restorasyon mimarlığı... Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf hangi cümleyle başlar? A) IL B) III C) IV Deneme D) V E) VI
- A
tarla
un
1
bir
saji
Türk Dili ve Edebiyatı - Sosyal Bilimler-1
6. (1) Bilim insanı, farklı dalga boyu aralıklarda alınan uzaktan
algılama görüntülerinin analizleriyle ilgili bilgi verirken
uzaktan algılama sistemlerinin aslında gözümüzün
yaptığını yapmaya çalıştığını söylüyor. (II) Gözümüzle
uzaktan bakıp gördüğümüz görüntünün beynimizde üç
boyutlu modellendiğini belirtiyor. (III) Fakat elektromanyetik
spektrumun tamamı düşünüldüğünde gözümüzün görebildiği
bölge çok kısıtlı, sadece görünür bölgeyi algılayabiliyoruz.
(IV) Ancak teknoloji ile geliştirilen algılayıcıların
elektromanyetik spektrumun farklı bölgelerinden de
bilgi toplayabildiğini, dolayısıyla da görme yoluyla elde
edemeyeceğimiz bilgileri algılayıcılarla edinmenin mümkün
olduğunu görüyoruz. (V) Söz gelimi termal kameralardaki
algılayıcılar elektromanyetik spektrumun kızılötesi
bölgesinden veri alıyor ve bu veriler görselleştiriliyor.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili
aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
doly!
cümlede sözü edilen sistemlerin işlevi doğrudan
anlatım yoluyla aktarılmıştır.
B) I. cümlede beynimizde biçimlenen görüntünün aslından
farklı oluşundan söz edilmiştir.
CXIII. cümlede bir sınırlığın yol açtığı durumun olumsuzluğu
tespit edilmiştir.
DYV.
cümlede teknolojinin sağladığı bir imkânın bilgi
toplamada etkin rolü olduğu söylenmiştir.
EX V. cümle önceki cümleyi örnekleyerek yargıyı
desteklemiştir.
AYT -
7.
Bine
Yara
Ağz
Yiği
Bu
B
C
E
8.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
- A tarla un 1 bir saji Türk Dili ve Edebiyatı - Sosyal Bilimler-1 6. (1) Bilim insanı, farklı dalga boyu aralıklarda alınan uzaktan algılama görüntülerinin analizleriyle ilgili bilgi verirken uzaktan algılama sistemlerinin aslında gözümüzün yaptığını yapmaya çalıştığını söylüyor. (II) Gözümüzle uzaktan bakıp gördüğümüz görüntünün beynimizde üç boyutlu modellendiğini belirtiyor. (III) Fakat elektromanyetik spektrumun tamamı düşünüldüğünde gözümüzün görebildiği bölge çok kısıtlı, sadece görünür bölgeyi algılayabiliyoruz. (IV) Ancak teknoloji ile geliştirilen algılayıcıların elektromanyetik spektrumun farklı bölgelerinden de bilgi toplayabildiğini, dolayısıyla da görme yoluyla elde edemeyeceğimiz bilgileri algılayıcılarla edinmenin mümkün olduğunu görüyoruz. (V) Söz gelimi termal kameralardaki algılayıcılar elektromanyetik spektrumun kızılötesi bölgesinden veri alıyor ve bu veriler görselleştiriliyor. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? doly! cümlede sözü edilen sistemlerin işlevi doğrudan anlatım yoluyla aktarılmıştır. B) I. cümlede beynimizde biçimlenen görüntünün aslından farklı oluşundan söz edilmiştir. CXIII. cümlede bir sınırlığın yol açtığı durumun olumsuzluğu tespit edilmiştir. DYV. cümlede teknolojinin sağladığı bir imkânın bilgi toplamada etkin rolü olduğu söylenmiştir. EX V. cümle önceki cümleyi örnekleyerek yargıyı desteklemiştir. AYT - 7. Bine Yara Ağz Yiği Bu B C E 8.
35-36. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız.
Moliere, Yunanlıların Aristophanesi ve Latinlerin
Plautus'u gibi tüm zamanlann en büyük komedi
ustasıdır. Trajedi karşısında ikinci plana itilen, hor
görülen, sıradan bir tür olarak kabul edilen komediye
yeni bir hayat vermiştir. O güne dek tiyatronun temelini
oluşturan olağanüstü ve inanilmaz ögelerin yerine
doğallığı ve gündelik yaşamın sıradan insanlanını
yerleştirmiştir. Shakespeare ile birlikte oyunlan hålä en
çok sahnelenen tiyatro yazan olması dört yüz yıldan
beri güncelliğini yitirmediğini gösterir. Bunu
komedilerinin özündeki insancıl ve evrensel özelliklere
borçludur. Zaaflarımızın, saplantılarımızın, bencilliğimizin
bizi ne gülünç, ne acinacak hållerle düşürdüğünü sivri
bir mizah ve ince bir yergi gücüyle gösterir. Bunlar
üzerinde kafa yormamızı sağlar. Çağının tutucu, çarpık
anlayışına yılmadan, usanmadan karşı çıkarken elindeki
tek silah komedileridir.
0.7
2B-60mm
D) Oyunlan birçok dilde Shakespeare'in oyunlarıyla
birlikte sahneye konmaktadır.
E) Komedi türündeki yapıtlarında Eski Yunan ve Latin
yazarlarının etkisinde kalmıştır
36. Bu parçada Moliere ile ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisine değinilmemiştir?
A Tiyatroyu gerçekçi bir cizaive oturttuğuna
(B)
B) Içinde yaşadığı toplumu farklı açilardan
gozlemlediğine
C) Oyunlarında seyirciyi hem güldürüp hem
düşündürdüğüne
DrAradan geçen zamana karşın oyunlannin
güncelliğini koruduğuna
Sanatını, toplumsal düzeni eleştirmek için bir araç
olarak kullandığına
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
35-36. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Moliere, Yunanlıların Aristophanesi ve Latinlerin Plautus'u gibi tüm zamanlann en büyük komedi ustasıdır. Trajedi karşısında ikinci plana itilen, hor görülen, sıradan bir tür olarak kabul edilen komediye yeni bir hayat vermiştir. O güne dek tiyatronun temelini oluşturan olağanüstü ve inanilmaz ögelerin yerine doğallığı ve gündelik yaşamın sıradan insanlanını yerleştirmiştir. Shakespeare ile birlikte oyunlan hålä en çok sahnelenen tiyatro yazan olması dört yüz yıldan beri güncelliğini yitirmediğini gösterir. Bunu komedilerinin özündeki insancıl ve evrensel özelliklere borçludur. Zaaflarımızın, saplantılarımızın, bencilliğimizin bizi ne gülünç, ne acinacak hållerle düşürdüğünü sivri bir mizah ve ince bir yergi gücüyle gösterir. Bunlar üzerinde kafa yormamızı sağlar. Çağının tutucu, çarpık anlayışına yılmadan, usanmadan karşı çıkarken elindeki tek silah komedileridir. 0.7 2B-60mm D) Oyunlan birçok dilde Shakespeare'in oyunlarıyla birlikte sahneye konmaktadır. E) Komedi türündeki yapıtlarında Eski Yunan ve Latin yazarlarının etkisinde kalmıştır 36. Bu parçada Moliere ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A Tiyatroyu gerçekçi bir cizaive oturttuğuna (B) B) Içinde yaşadığı toplumu farklı açilardan gozlemlediğine C) Oyunlarında seyirciyi hem güldürüp hem düşündürdüğüne DrAradan geçen zamana karşın oyunlannin güncelliğini koruduğuna Sanatını, toplumsal düzeni eleştirmek için bir araç olarak kullandığına
TYT 10
40. Günümüzde, sokaktaki vatandaştan profesörüne, üni
versite öğrencisinden ev hanımına kadar herkesin bil-
diği bir yapıta dönüştü Osman Hamdi Bey'in "Kap
lumbağa Terbiyecisi". Yapbozları, reprodüksiyonları
yok satıyor; dizi sahnelerinde, karikatürlerde karşımı-
za çıkıyor. Türkiye'nin bir nevi Mona Lisa'sı hâline gel-
di. Aslında Kaplumbağa Terbiyecisi'nin bir de ikizi var.
Osman Hamdi Bey, birçok oryantalist ressam gibi, be-
ğendiği tabloyu bir kez daha çizmişti. Şimdiye kadar
anlattığımız 1906 yılında çizilen ilk tablonun hikâyesiy-
di. 1907 yılında ise resmi tekrar çizdi. İkinci versiyon
bir şekilde Londra'ya kadar gitmişti. Erol Simavi 1984
yılında bu resmi 100 bin dolara satın aldı. Halen Bel-
ma Simavi'nin koleksiyonunda bulunan tablo, Sakıp
Sabancı Müzesinde sergileniyor.
Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi söyle-
nemez?
A) Kaplumbağa Terbiyecisi tablosu, her sınıftan ve il-
gi grubundan insanın hafızasında olan bir eserdir.
+
B) Kaplumbağa Terbiyecisi, farklı sanatsal alanlara
kaynak olabilmiştir. +
C) Kaplumbağa Terbiyecisi tablosunun farklı versiyo-
nu Osman Hamdi Bey tarafından çizilmiştir. +
D) Kaplumbağa Terbiyecisi tablosu, bir dönem Türki-
ye dışında da bulunmuştur.
E) Kaplumbağa Terbiyecisi tablosu, birçok oryantalist
ressam tarafından beğenilmiştir.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
TYT 10 40. Günümüzde, sokaktaki vatandaştan profesörüne, üni versite öğrencisinden ev hanımına kadar herkesin bil- diği bir yapıta dönüştü Osman Hamdi Bey'in "Kap lumbağa Terbiyecisi". Yapbozları, reprodüksiyonları yok satıyor; dizi sahnelerinde, karikatürlerde karşımı- za çıkıyor. Türkiye'nin bir nevi Mona Lisa'sı hâline gel- di. Aslında Kaplumbağa Terbiyecisi'nin bir de ikizi var. Osman Hamdi Bey, birçok oryantalist ressam gibi, be- ğendiği tabloyu bir kez daha çizmişti. Şimdiye kadar anlattığımız 1906 yılında çizilen ilk tablonun hikâyesiy- di. 1907 yılında ise resmi tekrar çizdi. İkinci versiyon bir şekilde Londra'ya kadar gitmişti. Erol Simavi 1984 yılında bu resmi 100 bin dolara satın aldı. Halen Bel- ma Simavi'nin koleksiyonunda bulunan tablo, Sakıp Sabancı Müzesinde sergileniyor. Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi söyle- nemez? A) Kaplumbağa Terbiyecisi tablosu, her sınıftan ve il- gi grubundan insanın hafızasında olan bir eserdir. + B) Kaplumbağa Terbiyecisi, farklı sanatsal alanlara kaynak olabilmiştir. + C) Kaplumbağa Terbiyecisi tablosunun farklı versiyo- nu Osman Hamdi Bey tarafından çizilmiştir. + D) Kaplumbağa Terbiyecisi tablosu, bir dönem Türki- ye dışında da bulunmuştur. E) Kaplumbağa Terbiyecisi tablosu, birçok oryantalist ressam tarafından beğenilmiştir.
Bu yazımda neyi anlatmaya çalışacağım? Sait Faik'i mi?
Buna pek lüzum yok sanıyorum. Öyle ya, adı sanı
duyulmadık bir yazar değil ki. Onu Yaprak dergisi
okuyucularının hepsi tanır. Bu yazım, olsa olsa onun
yeni çıkmış bir kitabından haber vermeye yarayacak.
"İşte söyledin söyleyeceğini; bir de kitabın adını ver,
Bu
kitaptaki hikâyelerinin özellikleri de eski
hikâyelerindekinden pek farklı değil. Ama ne yapalım ki
ådet olmuş, yeni bir kitap çıkınca birkaç söz söylemek
gerek. Yalnız bu, Sait Faik söz konusuysa tehlikeli bir iş
olabilir. Güçtür çünkü onun hakkında konuşmak.
Hoşlanmayabilir. Kendisi de bir hikâyesinde
yazmıştı: "Hikâyelerimi beğenmezler üzülürüm;
beğenirler kızarım." diye.
35.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerd
hangisi söylenemez?
A) Ikileme kullanılmıştır. ✓
B) Karşılaştırma yapılmıştır.
C) Sohbet havasındadır.
D) Açıklamaya yer verilmiştir. vent
E) Benzetmeye başvurulmuştur..
(0
36.
Bu parçada Sait Faik'le ilgili aşağıdakilerden
hangisine değinilmemiştir?
A) Hikâyelerinin benzer yönler taşıdığına
B) Tanınmış bir yazar olduğuna
C) Eleştiriye karşı takındığı tutuma
D) Yeni kitabının özelliklerine
E) Yaprak dergisiyle üne kavuştuğuna
geçiniz.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Bu yazımda neyi anlatmaya çalışacağım? Sait Faik'i mi? Buna pek lüzum yok sanıyorum. Öyle ya, adı sanı duyulmadık bir yazar değil ki. Onu Yaprak dergisi okuyucularının hepsi tanır. Bu yazım, olsa olsa onun yeni çıkmış bir kitabından haber vermeye yarayacak. "İşte söyledin söyleyeceğini; bir de kitabın adını ver, Bu kitaptaki hikâyelerinin özellikleri de eski hikâyelerindekinden pek farklı değil. Ama ne yapalım ki ådet olmuş, yeni bir kitap çıkınca birkaç söz söylemek gerek. Yalnız bu, Sait Faik söz konusuysa tehlikeli bir iş olabilir. Güçtür çünkü onun hakkında konuşmak. Hoşlanmayabilir. Kendisi de bir hikâyesinde yazmıştı: "Hikâyelerimi beğenmezler üzülürüm; beğenirler kızarım." diye. 35. Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerd hangisi söylenemez? A) Ikileme kullanılmıştır. ✓ B) Karşılaştırma yapılmıştır. C) Sohbet havasındadır. D) Açıklamaya yer verilmiştir. vent E) Benzetmeye başvurulmuştur.. (0 36. Bu parçada Sait Faik'le ilgili aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Hikâyelerinin benzer yönler taşıdığına B) Tanınmış bir yazar olduğuna C) Eleştiriye karşı takındığı tutuma D) Yeni kitabının özelliklerine E) Yaprak dergisiyle üne kavuştuğuna geçiniz.
LİMİT YA
26. Araştırmalar, bir başkasının doğrudan bakış açısına
maruz kalmanın aynı zamanda kısa süreli olarak
belleğimizi, hayal gücümüzü, zihin kontrolümüzü ve
zihnimizin alakasız verileri bastırma yeteneğini
engellediğini ortaya koymuştur. Bu etkileri ilk elden,
belki de farkında olmadan, başka biriyle konuşurken
göz kontağını kestiğinizde, ne söylediğiniz veya ne
düşündüğünüz üzerine daha iyi konsantre olduğunuzu
anlayabilirsiniz. Bazı psikologlar, küçük çocukların
soruları cevaplamasına yardımcı olacak bir strateji
olarak uzaklara bakmayı bile önermektedir.
Aşağıdakilerden hangisi bu parçada söz edilen "bir
başkasının bakış açısına maruz kalmanın" olumsuz
yönlerinden biri değildir?
Zihnin ilgisiz veriler bastırmasını engellemesi
B) Düş evrenine sınırlamalar getirmesi
C) Zihnin kontrolünde sorun oluşturması
Geçici hafıza kaybı oluşturması
E) Sorulara, istenen cevapları vermeyi önlemesi
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
LİMİT YA 26. Araştırmalar, bir başkasının doğrudan bakış açısına maruz kalmanın aynı zamanda kısa süreli olarak belleğimizi, hayal gücümüzü, zihin kontrolümüzü ve zihnimizin alakasız verileri bastırma yeteneğini engellediğini ortaya koymuştur. Bu etkileri ilk elden, belki de farkında olmadan, başka biriyle konuşurken göz kontağını kestiğinizde, ne söylediğiniz veya ne düşündüğünüz üzerine daha iyi konsantre olduğunuzu anlayabilirsiniz. Bazı psikologlar, küçük çocukların soruları cevaplamasına yardımcı olacak bir strateji olarak uzaklara bakmayı bile önermektedir. Aşağıdakilerden hangisi bu parçada söz edilen "bir başkasının bakış açısına maruz kalmanın" olumsuz yönlerinden biri değildir? Zihnin ilgisiz veriler bastırmasını engellemesi B) Düş evrenine sınırlamalar getirmesi C) Zihnin kontrolünde sorun oluşturması Geçici hafıza kaybı oluşturması E) Sorulara, istenen cevapları vermeyi önlemesi
19:37
20. Gazeteci:
(1)
Sanatçı
- Bu, tamamıyla varoluş duygusu ve kalıcı olanı
yakalama tutkusudur. Biraz da bencillik ve yalnızlıktır.
Yazmak da çizmek de bir tür kendini oluşturmaktır ve
tekleşmeye karşı sert bir duruştur. Bizi çepeçevre
kuşatan toplu kimlikten sıyrılabilmenin yoludur
üretmek. Herkes gibi sıraya konulmak en büyük
kâbustur Ben ne istediğimi, ne hissettiğimi öğrenmek
için yazmaya ve çizmeye çalışıyorum.
Gazeteci:
(11)
Sanatçı:
- Çalışmalarım, kendi tonunu yakalamaya çalışan
kanat alıştırmaları. Çeşitli tarz ve içeriklerle işlense bile
ancak bir hazırlık sürecinin evreleri niteliğindedir.
Verileni kılçığıyla, kabuğuyla yutmamak için öğrenmem
gerekenleri öğrenmenin peşindeyim. Uzun ve zorlu bir
yolun tam başında engelli dolambaçları izliyorum. Şiir
olsun resim olsun sanat, uçsuz bucaksız bir
okyanustur; belki ben de paçalarımı sıvama başarısı
gösterebilirim.
Bu diyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden
hangisi sırasıyla getirilmelidir?
A) Sanata yüklediğiniz anlamla ilgili neler
söylemek istersiniz?
II.
Hangi tür olursa olsun sanata uzun bir yolculuk
deniyor, buna katılıyor musunuz?
1. Hem şiir yazıyor hem de resim çiziyorsunuz, bu
yola girmenizde neler etkili oldu?
II. Şiir ve resimlerinizde hedefinize ulaştığınızı
söyleyebilir misiniz?
C) I.
11.
E) I.
Sizin için yazmak ve çizmek neyi ifade ediyor?
Şiir ve resimlerinizi nasıl bir yerde
görüyorsunuz?
D) 1. Sizce sanatsal yaratının temelini neler
oluşturuyor?
II. Bugüne kadarki çalışmalarınızı dikkate
aldığınızda geldiğiniz noktayla ilgili neler
söyleyebilirsiniz?
Şiir ve resim ayrı sanat dalları, ikisini birlikte
sürdürmek zor olmuyor mu?
II. Sanatsal faaliyetlerinizle ilgili düşüncelerinizi
öğrenebilir miyiz?
0
>(
VOLTE 48
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
19:37 20. Gazeteci: (1) Sanatçı - Bu, tamamıyla varoluş duygusu ve kalıcı olanı yakalama tutkusudur. Biraz da bencillik ve yalnızlıktır. Yazmak da çizmek de bir tür kendini oluşturmaktır ve tekleşmeye karşı sert bir duruştur. Bizi çepeçevre kuşatan toplu kimlikten sıyrılabilmenin yoludur üretmek. Herkes gibi sıraya konulmak en büyük kâbustur Ben ne istediğimi, ne hissettiğimi öğrenmek için yazmaya ve çizmeye çalışıyorum. Gazeteci: (11) Sanatçı: - Çalışmalarım, kendi tonunu yakalamaya çalışan kanat alıştırmaları. Çeşitli tarz ve içeriklerle işlense bile ancak bir hazırlık sürecinin evreleri niteliğindedir. Verileni kılçığıyla, kabuğuyla yutmamak için öğrenmem gerekenleri öğrenmenin peşindeyim. Uzun ve zorlu bir yolun tam başında engelli dolambaçları izliyorum. Şiir olsun resim olsun sanat, uçsuz bucaksız bir okyanustur; belki ben de paçalarımı sıvama başarısı gösterebilirim. Bu diyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden hangisi sırasıyla getirilmelidir? A) Sanata yüklediğiniz anlamla ilgili neler söylemek istersiniz? II. Hangi tür olursa olsun sanata uzun bir yolculuk deniyor, buna katılıyor musunuz? 1. Hem şiir yazıyor hem de resim çiziyorsunuz, bu yola girmenizde neler etkili oldu? II. Şiir ve resimlerinizde hedefinize ulaştığınızı söyleyebilir misiniz? C) I. 11. E) I. Sizin için yazmak ve çizmek neyi ifade ediyor? Şiir ve resimlerinizi nasıl bir yerde görüyorsunuz? D) 1. Sizce sanatsal yaratının temelini neler oluşturuyor? II. Bugüne kadarki çalışmalarınızı dikkate aldığınızda geldiğiniz noktayla ilgili neler söyleyebilirsiniz? Şiir ve resim ayrı sanat dalları, ikisini birlikte sürdürmek zor olmuyor mu? II. Sanatsal faaliyetlerinizle ilgili düşüncelerinizi öğrenebilir miyiz? 0 >( VOLTE 48