Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Hikâye yazma Soruları

H
I
Z
V
E
R
E
N
K
4.
190
Tan atmak üzereydi. Dışarıda birtakım gürültüler
duyuluyor, hiç kimse uyumuyordu. Herkes çok te-
dirgindi. Çok geçmeden büyük bir gürültüyle kapı
vuruldu. Kapıyı babam açtı. Hiçbir şey söylemeden
babamın göğsünden itekleyerek içeriye askerler gir.
di.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdaki-
lerden hangisi söylenebilir?
A) Kişileştirmeden yararlanılmıştır.
B) Öyküleyici anlatıma başvurulmuştur.
C) Tanık göstermeye başvurulmuştur.
D) Karşılaştırmadan yararlanılmıştır.
E) Mecazlı anlatım ağır basmaktadır.
6.
Lise Türkçe
Hikâye yazma
H I Z V E R E N K 4. 190 Tan atmak üzereydi. Dışarıda birtakım gürültüler duyuluyor, hiç kimse uyumuyordu. Herkes çok te- dirgindi. Çok geçmeden büyük bir gürültüyle kapı vuruldu. Kapıyı babam açtı. Hiçbir şey söylemeden babamın göğsünden itekleyerek içeriye askerler gir. di. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdaki- lerden hangisi söylenebilir? A) Kişileştirmeden yararlanılmıştır. B) Öyküleyici anlatıma başvurulmuştur. C) Tanık göstermeye başvurulmuştur. D) Karşılaştırmadan yararlanılmıştır. E) Mecazlı anlatım ağır basmaktadır. 6.
C
19. Tramvay hâlâ yok. Biraz daha yerimde yatağımı, uy-
kuyu düşünsem belki de uyuyuvereceğim. Donmak
üzere olan insanların tatlılığını içimde duymaya başla-
dim. "Bari gideyim şu açık pastanede bir ıhlamur içe-
yim de sonra yatarım." dedim. Bir iki adım atmamıştım
ki önüme bir adam dikildi. Rüzgârdan yalnız bir karaltı
gördüm. Sonra yüzüne doğru bir hortumdan çıkar gibi
bir duman yayıldı: Adam konuşuyordu. Tatlı, munis bir
Anadolu şivesiyle,
Ağabey, dedi, buradan bana benzer birtakım
adamlar geçti mi?
Paltomun yakası içinde yarı yarıya kaybolmuş kafamı çı-
kardım. Kafamı bir iki defa salladım. Soğuğa alışmamış,
mukavemete hazırlanmış gibiydim. Kulaklarımı keskin
bir rüzgâr ısırdı. Adama baktım:
Bana benzer adamlar... Bütün insanlar birbirine aşağı
yukarı benzemez mi? "Bana benzer adamlar" ne de-
mekti?
Bu parçayla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylene-
mez?
A) Anlatımda gösterme yönteminin kullanıldığı
B) Olay hikâyesine özgü nitelikler taşıdığı
CDüşüncelerin, iç çözümleme yöntemiyle aktarıldığı
D) Anlatının kahraman bakış açısıyla sunulduğu
E) Sade, samimi ve anlaşılır bir dil kullanıldığı
AYT TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI SOSYAL BİLİMLER-1 TES
20. Bilir
lerin
bell
ede
ler.
lar
al
EYG
X
B
bi
Lise Türkçe
Hikâye yazma
C 19. Tramvay hâlâ yok. Biraz daha yerimde yatağımı, uy- kuyu düşünsem belki de uyuyuvereceğim. Donmak üzere olan insanların tatlılığını içimde duymaya başla- dim. "Bari gideyim şu açık pastanede bir ıhlamur içe- yim de sonra yatarım." dedim. Bir iki adım atmamıştım ki önüme bir adam dikildi. Rüzgârdan yalnız bir karaltı gördüm. Sonra yüzüne doğru bir hortumdan çıkar gibi bir duman yayıldı: Adam konuşuyordu. Tatlı, munis bir Anadolu şivesiyle, Ağabey, dedi, buradan bana benzer birtakım adamlar geçti mi? Paltomun yakası içinde yarı yarıya kaybolmuş kafamı çı- kardım. Kafamı bir iki defa salladım. Soğuğa alışmamış, mukavemete hazırlanmış gibiydim. Kulaklarımı keskin bir rüzgâr ısırdı. Adama baktım: Bana benzer adamlar... Bütün insanlar birbirine aşağı yukarı benzemez mi? "Bana benzer adamlar" ne de- mekti? Bu parçayla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylene- mez? A) Anlatımda gösterme yönteminin kullanıldığı B) Olay hikâyesine özgü nitelikler taşıdığı CDüşüncelerin, iç çözümleme yöntemiyle aktarıldığı D) Anlatının kahraman bakış açısıyla sunulduğu E) Sade, samimi ve anlaşılır bir dil kullanıldığı AYT TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI SOSYAL BİLİMLER-1 TES 20. Bilir lerin bell ede ler. lar al EYG X B bi
11. Acemice yazıldığını düşündüğümüz, başı sonu olmayan
öyküleriyle okurların belleğinde yer etmiştir. Öyküleri, biçim,
teknik, dil ve anlatım özellikleri bakımından "olay
öykücülüğü"nden ayrılır. "Olay öykücülüğü" nü yaygınlaştırmaya
çalışan etkilenmekle birlikte, kendi çizgisini geliştiren, yeni bir
öykücülük akımının öncüsü olan
****
---- Cumhuriyet Döneminde klasik öykü tekniğini yıkmıştır.
Böylece Türk öykücülüğünde bir devrim gerçekleştirmiştir..
Bu parçada boş bırakılan yerlere, verilen bilgilere göre
aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) Gustave Flaubert'den - Ömer Seyfettin
B) Anton Çehov'dan - Sabahattin Ali
C) Franz Kafka'dan - Memduh Şevket Esendal
D) Guy De Mauppassant'dan - Sait Faik Abasıyanık
E) Alphonse Daudet'den - Haldun Taner.
12. Türk öykücülüğünün özelliklerini kavramak istiyorsak öncelikle
bu üç yazarımızı çok iyi tanımamız gerekir. Abdullah Efendinin
Rüyaları'yla, Ekmek Kavgası'yla ---, Şişhane'ye Yağmur
Yağıyordu'yla ----, Cumhuriyet Dönemi öykücülüğünde önemli yeri
olan sanatçılar arasında sayılır.
Bu parçada boş bırakılan yerlere getirilmesi gereken yazar adları
aşağıdakilerin hangisinde sırasıyla verilmiştir?
A) Orhan Kemal - Ahmet Hamdi Tanpınar - Haldun Taner
B) Haldun Taner - Ahmet Hamdi Tanpınar - Orhan Kemal
C) Ahmet Hamdi Tanpınar - Orhan Kemal - Haldun Taner
D) Ahmet Hamdi Tanpınar - Haldun Taner - Orhan Kemal
E) Haldun Taner - Orhan Kemal - Ahmet Hamdi Tanpınar
1. Peyami Safa
II. Sait Faik Abasıyanık
III. Nurullah Ataç
13. Yukarıdaki edebiyatçıların eserleri sırasıyla aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Saatleri Ayarlama Enstitüsü - Son Kuşlar - Şiir Üzerine
Düşünceler
B) Fatih-Harbiye - Alemdağ'da Var Bir Yılan - Karalama Defteri
C) Sözde Kızlar - Semaver - On ikiye Bir Var
D) Saatleri Ayarlama Enstitüsü - Havuzbaşı - Keşanlı Ali Destanı
E) Ayaşlı ve Kiracıları - Kiralık Konak - Sebil ve Güvercinler
14. Aşağıdakilerden hangisi tiyatrodur?
A) Tüneldeki Çocuk
B) Karalama Defteri
C) Keşanlı Ali Destani
D) On ikiye Bir Var
E) Ben Sana Mecburum
1. Huzur
II. Han Duvarları
III. Otuz Beş Yaş
IV. Dokuzuncu Hariciye Koğuşu
15. Yukarıdaki eserler sırasıyla hangi edebiyatçılara aittir?
A) A. H. Tanpinar-F. N. Çamlıbel - C. S. Tarancı - Peyami Safa
B) Peyami Safa - F. N. Çamlıbel - C. S. Tarancı - F. H. Dağlarca
C) A. M. Dranas - F. N. Çamlıbel - N. F. Kısakürek M. Ş. Esendal
D) A. H. Tanpınar - F. N. Çamlıbel - F. H. Dağlarca - Behçet Necatigil
E) Behçet Necatigil - F. N. Çamlibel-C. S. Tarancı-Peyami Safa
16. Aşağıdakilerden hangisinde bir bilgi yanlışlığı yapılmıştır?
A) Yedi Meşaleciler, memleketçi edebiyat anlayışına tepki olarak
doğmuştur.
B) Toplumsal gerçekçiler, edebiyatı toplumu politik olarak
bilinçlendirme aracı olarak görmüşlerdir.
C) Oktay Rifat, Melih Cevdet Anday ve Orhan Veli, Garip akımının
öncüleridir.
D) İkinci Yenicilere tepki olarak doğan Garipçiler soyutlaşan bir
şiirden yanadır.
E) "Mavi" adlı dergi etrafında toplanan Maviciler, Garip şiirine
karşıdırlar.
17. Aşağıdaki eşleştirmelerin hangisinde ismi anılan edebiyatçıyla
eser verdiği edebi tür arasında bir uygunluk yoktur?
A) Haldun Taner - Tiyatro
B) Sait Faik Abasıyanık - Öykü
C) Suut Kemal Yetkin Deneme
D) Necip Fazıl Kısakürek - Şiir
E) Ahmet Muhip Dıranas - Roman
Şiirlerinde bir imge ve müzik kaygısı taşıdığı, hikâye ve
romanlarında da, başta "zaman" teması olmak üzere, psikolojik
anları, bilinçaltını aradığı, yansıttığı görülür. Sahnenin Dışındakiler,
Mahur Beste, 19. Asır Türk Edebiyatı Tarihi eserlerinden
bazılarıdır.
18. Bu parçada aşağıdaki sanatçılardan hangisinden
bahsedilmektedir?
A) Ahmet Hamdi Tanpınar
B) Kemal Tahir
C) Sait Faik Abasıyanık
D) Orhan Kemal
E) Sabahattin Ali
19. Aşağıdakilerden hangisi Kurtuluş Savaşı'nı konu
edinmektedir?
A) Bereketli Topraklar Üzerinde
B) Küçük Ağa
C) Saatleri Ayarlama Enstitüsü
D) İnce Memed
E) Aganta Burma Burinatal
20. Aşağıdakilerden hangisi "tiyatro" türünde yazılmış bir
eserdir?
A) Bingöl Çobanları
B) Kaldırımlar
C) Çile
D) Devlet Ana
E) Gözlerimi Kaparım Vazifemi Yaparım
SINAV SÜRESİ 40 DAKİKADIR. BAŞARILAR DİLERİZ.
Lise Türkçe
Hikâye yazma
11. Acemice yazıldığını düşündüğümüz, başı sonu olmayan öyküleriyle okurların belleğinde yer etmiştir. Öyküleri, biçim, teknik, dil ve anlatım özellikleri bakımından "olay öykücülüğü"nden ayrılır. "Olay öykücülüğü" nü yaygınlaştırmaya çalışan etkilenmekle birlikte, kendi çizgisini geliştiren, yeni bir öykücülük akımının öncüsü olan **** ---- Cumhuriyet Döneminde klasik öykü tekniğini yıkmıştır. Böylece Türk öykücülüğünde bir devrim gerçekleştirmiştir.. Bu parçada boş bırakılan yerlere, verilen bilgilere göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) Gustave Flaubert'den - Ömer Seyfettin B) Anton Çehov'dan - Sabahattin Ali C) Franz Kafka'dan - Memduh Şevket Esendal D) Guy De Mauppassant'dan - Sait Faik Abasıyanık E) Alphonse Daudet'den - Haldun Taner. 12. Türk öykücülüğünün özelliklerini kavramak istiyorsak öncelikle bu üç yazarımızı çok iyi tanımamız gerekir. Abdullah Efendinin Rüyaları'yla, Ekmek Kavgası'yla ---, Şişhane'ye Yağmur Yağıyordu'yla ----, Cumhuriyet Dönemi öykücülüğünde önemli yeri olan sanatçılar arasında sayılır. Bu parçada boş bırakılan yerlere getirilmesi gereken yazar adları aşağıdakilerin hangisinde sırasıyla verilmiştir? A) Orhan Kemal - Ahmet Hamdi Tanpınar - Haldun Taner B) Haldun Taner - Ahmet Hamdi Tanpınar - Orhan Kemal C) Ahmet Hamdi Tanpınar - Orhan Kemal - Haldun Taner D) Ahmet Hamdi Tanpınar - Haldun Taner - Orhan Kemal E) Haldun Taner - Orhan Kemal - Ahmet Hamdi Tanpınar 1. Peyami Safa II. Sait Faik Abasıyanık III. Nurullah Ataç 13. Yukarıdaki edebiyatçıların eserleri sırasıyla aşağıdakilerden hangisidir? A) Saatleri Ayarlama Enstitüsü - Son Kuşlar - Şiir Üzerine Düşünceler B) Fatih-Harbiye - Alemdağ'da Var Bir Yılan - Karalama Defteri C) Sözde Kızlar - Semaver - On ikiye Bir Var D) Saatleri Ayarlama Enstitüsü - Havuzbaşı - Keşanlı Ali Destanı E) Ayaşlı ve Kiracıları - Kiralık Konak - Sebil ve Güvercinler 14. Aşağıdakilerden hangisi tiyatrodur? A) Tüneldeki Çocuk B) Karalama Defteri C) Keşanlı Ali Destani D) On ikiye Bir Var E) Ben Sana Mecburum 1. Huzur II. Han Duvarları III. Otuz Beş Yaş IV. Dokuzuncu Hariciye Koğuşu 15. Yukarıdaki eserler sırasıyla hangi edebiyatçılara aittir? A) A. H. Tanpinar-F. N. Çamlıbel - C. S. Tarancı - Peyami Safa B) Peyami Safa - F. N. Çamlıbel - C. S. Tarancı - F. H. Dağlarca C) A. M. Dranas - F. N. Çamlıbel - N. F. Kısakürek M. Ş. Esendal D) A. H. Tanpınar - F. N. Çamlıbel - F. H. Dağlarca - Behçet Necatigil E) Behçet Necatigil - F. N. Çamlibel-C. S. Tarancı-Peyami Safa 16. Aşağıdakilerden hangisinde bir bilgi yanlışlığı yapılmıştır? A) Yedi Meşaleciler, memleketçi edebiyat anlayışına tepki olarak doğmuştur. B) Toplumsal gerçekçiler, edebiyatı toplumu politik olarak bilinçlendirme aracı olarak görmüşlerdir. C) Oktay Rifat, Melih Cevdet Anday ve Orhan Veli, Garip akımının öncüleridir. D) İkinci Yenicilere tepki olarak doğan Garipçiler soyutlaşan bir şiirden yanadır. E) "Mavi" adlı dergi etrafında toplanan Maviciler, Garip şiirine karşıdırlar. 17. Aşağıdaki eşleştirmelerin hangisinde ismi anılan edebiyatçıyla eser verdiği edebi tür arasında bir uygunluk yoktur? A) Haldun Taner - Tiyatro B) Sait Faik Abasıyanık - Öykü C) Suut Kemal Yetkin Deneme D) Necip Fazıl Kısakürek - Şiir E) Ahmet Muhip Dıranas - Roman Şiirlerinde bir imge ve müzik kaygısı taşıdığı, hikâye ve romanlarında da, başta "zaman" teması olmak üzere, psikolojik anları, bilinçaltını aradığı, yansıttığı görülür. Sahnenin Dışındakiler, Mahur Beste, 19. Asır Türk Edebiyatı Tarihi eserlerinden bazılarıdır. 18. Bu parçada aşağıdaki sanatçılardan hangisinden bahsedilmektedir? A) Ahmet Hamdi Tanpınar B) Kemal Tahir C) Sait Faik Abasıyanık D) Orhan Kemal E) Sabahattin Ali 19. Aşağıdakilerden hangisi Kurtuluş Savaşı'nı konu edinmektedir? A) Bereketli Topraklar Üzerinde B) Küçük Ağa C) Saatleri Ayarlama Enstitüsü D) İnce Memed E) Aganta Burma Burinatal 20. Aşağıdakilerden hangisi "tiyatro" türünde yazılmış bir eserdir? A) Bingöl Çobanları B) Kaldırımlar C) Çile D) Devlet Ana E) Gözlerimi Kaparım Vazifemi Yaparım SINAV SÜRESİ 40 DAKİKADIR. BAŞARILAR DİLERİZ.
aali-
klim
A) Kültür ve dil arasındaki ilişki benzetme yol
mutlanmıştır.
B) Kültür ve dil kavramları yansız bir söylemle karşılaştı-
rilmiştır
.
arim
bü-
mde
kile-
gibi
C) Kültür ve dilin bir ulus için önemi örneklendirme yapi-
tarak açıklanmıştır.
- Kültdir ve dil etkileşimi genelden özele giden bir yak-
laşınla tartışılmıştır.
E) Kültür ve dil üzerinde etkili olan sosyal unsurlar ob-
jektif bir bakış açısıyla sunulmuştur.
uğu
arim
:eis
Yaylon
7.
Halk hikâyeleriyle ilgili aşağıda verilen açıklamaların
hangisinde bilai yanlışı vardır?
bu-
diği
za-
bir
kim
nle-
ğini
an-
mi-
A) Oluşturuldukları çağdaki sosyal yapıyı kültürü, din
ve dil özelliklerin yanıstırlar.
B) Gerçeğe uyoun kisiler ve olayların yanında sınırlı da
sisa olağanüstü nitelikteki kişilere ve olaylara da rast-
lanır.
C) Türk edebiyatında İslamiyet öncesi dönemden itiba-
ren varlık gösteren, yiğitlik ve aşk konularının işlendi-
ği olay anlatımına dayalı ilk ürünlerdir.
D) Tasvirlerle duygusal olarak dink yoğunluktaki bö-
lümleri nesir biçiminde duygu yoğunluğunun arttığı
bölümler ise nam biçiminde dile getirilir.
E) Temel hikâyeye bagh kalmak cartıyla anlatıcı tarafın-
dan nesir bölümlerine eklemeler yapılabilir, sonradan
eklenen bu kısa hikâyelere karavelli adı verilir.
unu
Tya-
bi-
Diğer sayfaya geçiniz.
Lise Türkçe
Hikâye yazma
aali- klim A) Kültür ve dil arasındaki ilişki benzetme yol mutlanmıştır. B) Kültür ve dil kavramları yansız bir söylemle karşılaştı- rilmiştır . arim bü- mde kile- gibi C) Kültür ve dilin bir ulus için önemi örneklendirme yapi- tarak açıklanmıştır. - Kültdir ve dil etkileşimi genelden özele giden bir yak- laşınla tartışılmıştır. E) Kültür ve dil üzerinde etkili olan sosyal unsurlar ob- jektif bir bakış açısıyla sunulmuştur. uğu arim :eis Yaylon 7. Halk hikâyeleriyle ilgili aşağıda verilen açıklamaların hangisinde bilai yanlışı vardır? bu- diği za- bir kim nle- ğini an- mi- A) Oluşturuldukları çağdaki sosyal yapıyı kültürü, din ve dil özelliklerin yanıstırlar. B) Gerçeğe uyoun kisiler ve olayların yanında sınırlı da sisa olağanüstü nitelikteki kişilere ve olaylara da rast- lanır. C) Türk edebiyatında İslamiyet öncesi dönemden itiba- ren varlık gösteren, yiğitlik ve aşk konularının işlendi- ği olay anlatımına dayalı ilk ürünlerdir. D) Tasvirlerle duygusal olarak dink yoğunluktaki bö- lümleri nesir biçiminde duygu yoğunluğunun arttığı bölümler ise nam biçiminde dile getirilir. E) Temel hikâyeye bagh kalmak cartıyla anlatıcı tarafın- dan nesir bölümlerine eklemeler yapılabilir, sonradan eklenen bu kısa hikâyelere karavelli adı verilir. unu Tya- bi- Diğer sayfaya geçiniz.
4. Yazar:
Ömer Seyfettin'in kahramanı Koca Ali olan öyküsünü şu
anda okuyorum ancak onun haricindeki bütün öykülerini
okudum. Üzülerek söylüyorum ki henüz hiç romanını oku-
ma fırsatı bulamadım.
Eleştirmen:
Peki, Ömer Seyfettin'in en çok beğendiğiniz ve en az be-
ğendiğiniz öykülerini sorabilir miyim?
Yazar:
Yazarın çocukluk yıllarında yaptığı bir yaramazlık ve yetiş-
kin çağlarında bile geçmeyen bir vicdan azabını anlattığı
eseri en sevdiğim öyküsü. Çünkü insana kendini sorgula-
ma dürtüsü veriyor. Ancak Muhsin Çelebi adlı kahramanın
olduğu öyküsü çok hoşuma gitmedi. Çünkü öykü türünde
devletsel terimlerden pek hoşlanmıyorum.
Eleştirmen:
Bu konuda ben de sizinle aynı fikirdeyim. Ama gene de
bunca öyküyle akıllarımıza yer eden bir sanatçı olarak
Ömer Seyfettin'in yeri bende bambaşkadır. Onun olay
hikâyeciliğine katkıları göz ardı edilemeyecek seviyededir.
Zaten kaynaklarda da olay hikâyeciliğinin temsilcisi olarak
gösteriliyor.
Bu diyalogdan hareketle aşağıdakilerden hangisine ulaşıla-
maz?
A) Yazar, şu anda Ömer Seyfettin'in Diyet adlı öyküsünü
okumaktadır.
B) Yazar, Ömer Seyfettin'in en çok Falaka adlı eserini sev-
mektedir.
C) Eleştirmen, Ömer Seyfettin'in Maupassant tarzı hikâye-
ciliğin öncüsü olduğunu vurgulamaktadır.
D) Yazar, Ömer Seyfettin'in Yalnız Efe adlı eserini henüz
okumamıştır.
E) Yazar, Ömer Seyfettin'in Pembe İncili Kaftan adlı öykü-
sünü pek beğenmemiştir.
Lise Türkçe
Hikâye yazma
4. Yazar: Ömer Seyfettin'in kahramanı Koca Ali olan öyküsünü şu anda okuyorum ancak onun haricindeki bütün öykülerini okudum. Üzülerek söylüyorum ki henüz hiç romanını oku- ma fırsatı bulamadım. Eleştirmen: Peki, Ömer Seyfettin'in en çok beğendiğiniz ve en az be- ğendiğiniz öykülerini sorabilir miyim? Yazar: Yazarın çocukluk yıllarında yaptığı bir yaramazlık ve yetiş- kin çağlarında bile geçmeyen bir vicdan azabını anlattığı eseri en sevdiğim öyküsü. Çünkü insana kendini sorgula- ma dürtüsü veriyor. Ancak Muhsin Çelebi adlı kahramanın olduğu öyküsü çok hoşuma gitmedi. Çünkü öykü türünde devletsel terimlerden pek hoşlanmıyorum. Eleştirmen: Bu konuda ben de sizinle aynı fikirdeyim. Ama gene de bunca öyküyle akıllarımıza yer eden bir sanatçı olarak Ömer Seyfettin'in yeri bende bambaşkadır. Onun olay hikâyeciliğine katkıları göz ardı edilemeyecek seviyededir. Zaten kaynaklarda da olay hikâyeciliğinin temsilcisi olarak gösteriliyor. Bu diyalogdan hareketle aşağıdakilerden hangisine ulaşıla- maz? A) Yazar, şu anda Ömer Seyfettin'in Diyet adlı öyküsünü okumaktadır. B) Yazar, Ömer Seyfettin'in en çok Falaka adlı eserini sev- mektedir. C) Eleştirmen, Ömer Seyfettin'in Maupassant tarzı hikâye- ciliğin öncüsü olduğunu vurgulamaktadır. D) Yazar, Ömer Seyfettin'in Yalnız Efe adlı eserini henüz okumamıştır. E) Yazar, Ömer Seyfettin'in Pembe İncili Kaftan adlı öykü- sünü pek beğenmemiştir.
TÜRKÇE TESTİ
31. Cemal Süreya'nın ders kitaplarında kendi metinlerine yer
verilmemesine yönelik serzenişinin geçici bir duygu olma-
dığını özellikle belirtmek gerekir. Bu konu Cemal Süreya'da
başlı başına bir meseledir ve şair bu konu etrafında edebi-
yat eğitiminin sorunlarını ciddi olarak düşünmüş hatta şiirle-
rinde de bu konuya temas etmiştir. Cemal Süreya şiirlerinin
okul kitaplarına girmemesinden dolayı bu dünyaya kirgin
gitmiştir. Öyle ki "Dikkat Okul Var!” adlı şiirinde "Sözgelimi
okul kitaplarına girmez şiirim / Bütün çocuklar anlar da” di-
zeleri bu durumun açık bir ifadesidir. Şair başka bir şiirinde
"Çok şükür büyük şair değilim / Ama bir sır söyleyeyim mi
kulağına: Cins şairim ben! / Nişancı bir şairim / Gözünden
haklarım imgeyi' demeyi de ihmal etmez. Dolayısıyla bu
dizeler, Cemal Süreya'nın kendisinin iyi bir şair olduğuna
yönelik bir özgüvene sahip olduğunun açık bir göstergesidir.
Bu parçada Cemal Süreya ile ilgili olarak aşağıdakiler-
den hangisine değinilmemiştir?
A) Cemal Süreya; öz güvenli, iyi bir şair olduğu hâlde kimi
zaman serzenişlerde bulunmuştur.
B) Cemal Süreya, öğrencilere yönelik şiirleriyle tanınmış
fakat bunlar okul kitaplarında yayımlanmamıştır.
C) Cemal Süreya, kendinin başarılı ve iyi bir şair olduğunu
düşünmektedir.
D) Cemal Süreya, edebiyat eğitiminin sorunları üzerine cid-
diyetle düşünmüş, bunu yazdığı şiirlerde de dile getir-
miştir.
E) Cemal Süreya'nın okul kitaplarında kendine yer bulama-
ması, onun için bir sorun hâline gelmiştir.
AYIN DENİZÍ PRO
Lise Türkçe
Hikâye yazma
TÜRKÇE TESTİ 31. Cemal Süreya'nın ders kitaplarında kendi metinlerine yer verilmemesine yönelik serzenişinin geçici bir duygu olma- dığını özellikle belirtmek gerekir. Bu konu Cemal Süreya'da başlı başına bir meseledir ve şair bu konu etrafında edebi- yat eğitiminin sorunlarını ciddi olarak düşünmüş hatta şiirle- rinde de bu konuya temas etmiştir. Cemal Süreya şiirlerinin okul kitaplarına girmemesinden dolayı bu dünyaya kirgin gitmiştir. Öyle ki "Dikkat Okul Var!” adlı şiirinde "Sözgelimi okul kitaplarına girmez şiirim / Bütün çocuklar anlar da” di- zeleri bu durumun açık bir ifadesidir. Şair başka bir şiirinde "Çok şükür büyük şair değilim / Ama bir sır söyleyeyim mi kulağına: Cins şairim ben! / Nişancı bir şairim / Gözünden haklarım imgeyi' demeyi de ihmal etmez. Dolayısıyla bu dizeler, Cemal Süreya'nın kendisinin iyi bir şair olduğuna yönelik bir özgüvene sahip olduğunun açık bir göstergesidir. Bu parçada Cemal Süreya ile ilgili olarak aşağıdakiler- den hangisine değinilmemiştir? A) Cemal Süreya; öz güvenli, iyi bir şair olduğu hâlde kimi zaman serzenişlerde bulunmuştur. B) Cemal Süreya, öğrencilere yönelik şiirleriyle tanınmış fakat bunlar okul kitaplarında yayımlanmamıştır. C) Cemal Süreya, kendinin başarılı ve iyi bir şair olduğunu düşünmektedir. D) Cemal Süreya, edebiyat eğitiminin sorunları üzerine cid- diyetle düşünmüş, bunu yazdığı şiirlerde de dile getir- miştir. E) Cemal Süreya'nın okul kitaplarında kendine yer bulama- ması, onun için bir sorun hâline gelmiştir. AYIN DENİZÍ PRO
2.
Aşağıdaki dizelerin hangisinde istiare sanatı kul-
lanılmamıştır?
A) Yıldız kayar, ay susar geceye güldüğünde
Dağda çiğdem solarken çölde ceylan vurulur
B) Dün sabah seni görüp çarpılmış gökte güneş
Önce anlayamamış ona ne olduğunu
C) Yaşamak, sonsuzluğu tattı avuçlarından
Ölüm tomurcuklandı, kabir uyandı gülüm
D) Sevda suya karışır, sizar kan dağlarına
Köpüren yüreğimde zıpkınlanır umutlar
E) Inecek sanıyorsun bu bayrak gönderinden
Bu sevda tükenecek sönen bir alev gibi
Lise Türkçe
Hikâye yazma
2. Aşağıdaki dizelerin hangisinde istiare sanatı kul- lanılmamıştır? A) Yıldız kayar, ay susar geceye güldüğünde Dağda çiğdem solarken çölde ceylan vurulur B) Dün sabah seni görüp çarpılmış gökte güneş Önce anlayamamış ona ne olduğunu C) Yaşamak, sonsuzluğu tattı avuçlarından Ölüm tomurcuklandı, kabir uyandı gülüm D) Sevda suya karışır, sizar kan dağlarına Köpüren yüreğimde zıpkınlanır umutlar E) Inecek sanıyorsun bu bayrak gönderinden Bu sevda tükenecek sönen bir alev gibi
A
A
TÜRK DİLİ ve EDEBİYATI-SOSYAL BİLİMLER-1
23. Aşağıdaki metinlerden hangisi farklı bir anlatıcı
bakış açısı ile oluşturulmuştur?
A) Mor dağların eteğinde kırmızı kiremitli bir ev var,
evin duvarlarına sarmaşıklar tırmanmış. Baca-
sindan döne döne mavi dumanlar yükseliyor.
Çevresine yeşil ağaçlar yayılmış. Ağaçların ara-
sinda bir incecik yol kıvrılıyor. Yolun biraz öte-
sinden bir
dere geçiyor.
B) Mahallenin yanı başında beyaz sakallı, oldukça
ihtiyar bir adama rastladı. Kendisine yaklaşıp
saygılı bir ifadeyle durumunu sordu. İhtiyar, ilkin
onu duymadı. Bir daha ona aynı şeyleri iletmek
için ses tonunu yükseltti.
C) Palgin dalgın sokakta dolaşıyordu. Dolaşırken
ilginç ilginç işaretler yapıyordu. İşaretlerle do-
lanması gittikçe hızlanıyordu. Kafası bir şeye
takılmıştı anlaşılan. Muhakkak yapabileceği bir
şeyler olduğuna inanıyordu.
D) Meydandaki kalabalık oradan oraya koşuyordu.
Etraf adeta mahşer meydanı gibiydi. Toz toprak
insanların başından aşıyor, herkes birbirini eze-
rek tepeleyerek ilerlemeye çalışıyordu.
E) Sofaya açılan kapıların üstü renkli camlarla
süslüydü. Sofanın iki yanına minderler serilmiş-
ti. Minderlerin arkalarında ot yastıklar vardı. El
dokuması ince halılarla kaplı yastıklar büyük ve
renkli yapı taşları gibi görünüyordu. Sofadan
mutfağa açılan kapı her zaman açıktı.
BILIM ANAHTARI YAYINLARI
Lise Türkçe
Hikâye yazma
A A TÜRK DİLİ ve EDEBİYATI-SOSYAL BİLİMLER-1 23. Aşağıdaki metinlerden hangisi farklı bir anlatıcı bakış açısı ile oluşturulmuştur? A) Mor dağların eteğinde kırmızı kiremitli bir ev var, evin duvarlarına sarmaşıklar tırmanmış. Baca- sindan döne döne mavi dumanlar yükseliyor. Çevresine yeşil ağaçlar yayılmış. Ağaçların ara- sinda bir incecik yol kıvrılıyor. Yolun biraz öte- sinden bir dere geçiyor. B) Mahallenin yanı başında beyaz sakallı, oldukça ihtiyar bir adama rastladı. Kendisine yaklaşıp saygılı bir ifadeyle durumunu sordu. İhtiyar, ilkin onu duymadı. Bir daha ona aynı şeyleri iletmek için ses tonunu yükseltti. C) Palgin dalgın sokakta dolaşıyordu. Dolaşırken ilginç ilginç işaretler yapıyordu. İşaretlerle do- lanması gittikçe hızlanıyordu. Kafası bir şeye takılmıştı anlaşılan. Muhakkak yapabileceği bir şeyler olduğuna inanıyordu. D) Meydandaki kalabalık oradan oraya koşuyordu. Etraf adeta mahşer meydanı gibiydi. Toz toprak insanların başından aşıyor, herkes birbirini eze- rek tepeleyerek ilerlemeye çalışıyordu. E) Sofaya açılan kapıların üstü renkli camlarla süslüydü. Sofanın iki yanına minderler serilmiş- ti. Minderlerin arkalarında ot yastıklar vardı. El dokuması ince halılarla kaplı yastıklar büyük ve renkli yapı taşları gibi görünüyordu. Sofadan mutfağa açılan kapı her zaman açıktı. BILIM ANAHTARI YAYINLARI
7- Kitabı elinden bırakınca, daha önce ne yapacağını kesin olarak bilen insanların görünüşüyle, çalışma
masasına yürüdü. Oysa, bu iki saat içinde, bu hareketi çok kısa bir an aklından geçirmişti ve kitabı
bıraktığı anda, kafası boşalmış gibiydi. Aceleyle çekmeceleri karıştırdı. Kâğıtları, dosyaları, kutuları
telaşla çekmecelerden çıkarırken yalnız Selim'in sözlerini duymağa başlamıştı: "Sen günün birinde
çok meşhur olacaksın. Ben o zamana kadar belki sağ kalamam.” Öyle oldu Selim; kalmadın
Selim.
Oğuz Atay / Tutunamayanlar
Yukarıda verilen metni 1950-1980 arası roman anlayışları açısından değerlendiriniz ?
Hangi anlayış /
eğilimle yazılmıştır?
Dil anlayışı
Sanat anlayışı
Bireye bakışı
Önemli temsilci ( 2
Kişi)
Lise Türkçe
Hikâye yazma
7- Kitabı elinden bırakınca, daha önce ne yapacağını kesin olarak bilen insanların görünüşüyle, çalışma masasına yürüdü. Oysa, bu iki saat içinde, bu hareketi çok kısa bir an aklından geçirmişti ve kitabı bıraktığı anda, kafası boşalmış gibiydi. Aceleyle çekmeceleri karıştırdı. Kâğıtları, dosyaları, kutuları telaşla çekmecelerden çıkarırken yalnız Selim'in sözlerini duymağa başlamıştı: "Sen günün birinde çok meşhur olacaksın. Ben o zamana kadar belki sağ kalamam.” Öyle oldu Selim; kalmadın Selim. Oğuz Atay / Tutunamayanlar Yukarıda verilen metni 1950-1980 arası roman anlayışları açısından değerlendiriniz ? Hangi anlayış / eğilimle yazılmıştır? Dil anlayışı Sanat anlayışı Bireye bakışı Önemli temsilci ( 2 Kişi)
D) Hece ölçüsüyle söylenir.
E) Yiğitlik, aşk, doğa sevgisi gibi konular işlenir.
3. As
pil
A
F
12. (1) Sözlü Dönem'de ölçü, millî ölçümüz olan hece
ölçüsüdür ve bunların 7'li, 8'li ve 11'li olanları ter-
cih edilmiştir. (II) Sığır, şölen, yuğ adı verilen tö-
renlerde oluşmuştur. (III) Dildeki kelime sayısı si-
nırlı kalmıştır, yabancı dillerin etkisi yoktur, saf bir
Türkçe kullanılmıştır. (IV) Dizelerde genel olarak
yarım uyak ve redif kullanılmıştır. (V) Daha çok do-
ğa, aşk, kahramanlık, tasavvuf, yiğitlik ve ölüm ko-
nuları işlenmiştir.
Bu parçada numaralanmış yerlerin hangisinde
bir bilgi yanlışı söz konusudur?
C) III.
E) VA
B) II.
D) IV.
A) 1
Lise Türkçe
Hikâye yazma
D) Hece ölçüsüyle söylenir. E) Yiğitlik, aşk, doğa sevgisi gibi konular işlenir. 3. As pil A F 12. (1) Sözlü Dönem'de ölçü, millî ölçümüz olan hece ölçüsüdür ve bunların 7'li, 8'li ve 11'li olanları ter- cih edilmiştir. (II) Sığır, şölen, yuğ adı verilen tö- renlerde oluşmuştur. (III) Dildeki kelime sayısı si- nırlı kalmıştır, yabancı dillerin etkisi yoktur, saf bir Türkçe kullanılmıştır. (IV) Dizelerde genel olarak yarım uyak ve redif kullanılmıştır. (V) Daha çok do- ğa, aşk, kahramanlık, tasavvuf, yiğitlik ve ölüm ko- nuları işlenmiştir. Bu parçada numaralanmış yerlerin hangisinde bir bilgi yanlışı söz konusudur? C) III. E) VA B) II. D) IV. A) 1
gâh
akin
alat
âh
en
eh
n,
b
er
L
10. ben hamal hamo'nun kızıyım amca
benden başka üç kardeşim daha var
babam sirkecide kamyonlara yük taşır
sabah erkenden akşamlara kadar
ben hamal hamo'nun kızıyım amca
orta son sınıfa geçtim bu sene
anam da babam gibi çalışır her gün
zengin eller anamı çok sever
kimi bahşiş verir kimi eldiven
götür de kızına süslensin derler
Bu dizeler aşağıdaki metin türlerinin hangisin-
den alınmıştır?
A) Manzum hikâye
B) Mesnevi
C) Serbest manzume
D) Sone
E) Terzarima
Lise Türkçe
Hikâye yazma
gâh akin alat âh en eh n, b er L 10. ben hamal hamo'nun kızıyım amca benden başka üç kardeşim daha var babam sirkecide kamyonlara yük taşır sabah erkenden akşamlara kadar ben hamal hamo'nun kızıyım amca orta son sınıfa geçtim bu sene anam da babam gibi çalışır her gün zengin eller anamı çok sever kimi bahşiş verir kimi eldiven götür de kızına süslensin derler Bu dizeler aşağıdaki metin türlerinin hangisin- den alınmıştır? A) Manzum hikâye B) Mesnevi C) Serbest manzume D) Sone E) Terzarima
Poman
Meti
Iç m
Bilin
dir
da
9. Aşağıdakilerin hangisinde yapılan açıklamalar,
AJ Oykünma" olarak da adlandırılır. Meşhur bir sa
ayraç içindeki kavramla ilişkilendirilemez?
natçının üslubunu, bir eserinde dile getirdiği du.
şünce veya espriyi taklit ederek eser ortaya koy-
maktır. Iki metin arasında bir taklit ilişkisi kurulur.
Öykünme, bir yazarın dil ve anlatım özellikleri,
sözleri yani üslubu taklit edilerek gerçekleşir. Bir
gibi benimseyerek okurun üzerinde istediği etkiyi
yazar, bir başka yazarın tavrını kendi tavriymiş
Aşağıda
verilen
kullana
>
w Pina
1
Gogu
bırakmaya çalışır. (Pastiş)
RO
ya
GE
9
B) Ciddi bir sanat eserini taklit ederek alaya almak,
gülünç duruma düşürmek anlamına gelir. Bir ede-
biyat eserinin gülünç, zekice ve doğal bir espri
çerçevesinde taklit edilmesidir. Ünlü bir eseri ve
sanatçıyı alaya alıp kusurlarını açığa vurarak ko
mik duruma düşürmek, onu olumsuz yönleriyle
eleştirmektir. Çoğunlukla ironiktir; hedef aldığı
eserin üslubuna saldırır, eserden alıntı yapar, ona
göndermede bulunur. (Parodi)
e Bir metnin veya eserin tamamına farklı metinler-
den, ortamlardan alınan parçaların yerleştirilme-
sidir. Yapılan her alıntıyı bu kavramla adlandırmak
yanlıştır. Bilinçli yapılan, bütünlüğü koparmak,
metinler arası ilişkiler kurma amacına hizmet
eden bir tekniktir. Özellikle postmodern roman-
larda kullanılmıştır. (Kolaj)
Dr Yazarın gerçekliği çok boyutlu yansıtmak için
çeşitli alanlardan hazır kalıp ifadeleri alıntı yapıp
eserine monte etmesidir. Gazete kupürleri, radyo
haberleri, reklamlar, farklı edebî metinler vs. ro-
man kompozisyonuna dâhil edilir ve değerlendiri-
lir. Oğuz Atay, Bir Bilim Adamı'nin Romani eserin-
de Mustafa İnan'ın hayatını anlatırken onunla ilgili
bazı belgeleri romana olduğu gibi alır. (montaj)
E) Yazarın roman kişilerinin akıllarından geçeni, iç-
lerinden geçirdiklerini, onların kendi kendileriyle
konuşmaları tarzında yansıtma tekniğidir. Roman
kişilerinin içini okumaktır adeta. Çok düzenli ve
edebî olmaz çünkü bu, gerçeklik duygusuna ay-
kırı düşer. Bu teknik, özellikle bilinç akışı yöntemi-
nin kullanıldığı romantarda kullanılır. (iç çözümle-
me)
CARDOPO
Lise Türkçe
Hikâye yazma
Poman Meti Iç m Bilin dir da 9. Aşağıdakilerin hangisinde yapılan açıklamalar, AJ Oykünma" olarak da adlandırılır. Meşhur bir sa ayraç içindeki kavramla ilişkilendirilemez? natçının üslubunu, bir eserinde dile getirdiği du. şünce veya espriyi taklit ederek eser ortaya koy- maktır. Iki metin arasında bir taklit ilişkisi kurulur. Öykünme, bir yazarın dil ve anlatım özellikleri, sözleri yani üslubu taklit edilerek gerçekleşir. Bir gibi benimseyerek okurun üzerinde istediği etkiyi yazar, bir başka yazarın tavrını kendi tavriymiş Aşağıda verilen kullana > w Pina 1 Gogu bırakmaya çalışır. (Pastiş) RO ya GE 9 B) Ciddi bir sanat eserini taklit ederek alaya almak, gülünç duruma düşürmek anlamına gelir. Bir ede- biyat eserinin gülünç, zekice ve doğal bir espri çerçevesinde taklit edilmesidir. Ünlü bir eseri ve sanatçıyı alaya alıp kusurlarını açığa vurarak ko mik duruma düşürmek, onu olumsuz yönleriyle eleştirmektir. Çoğunlukla ironiktir; hedef aldığı eserin üslubuna saldırır, eserden alıntı yapar, ona göndermede bulunur. (Parodi) e Bir metnin veya eserin tamamına farklı metinler- den, ortamlardan alınan parçaların yerleştirilme- sidir. Yapılan her alıntıyı bu kavramla adlandırmak yanlıştır. Bilinçli yapılan, bütünlüğü koparmak, metinler arası ilişkiler kurma amacına hizmet eden bir tekniktir. Özellikle postmodern roman- larda kullanılmıştır. (Kolaj) Dr Yazarın gerçekliği çok boyutlu yansıtmak için çeşitli alanlardan hazır kalıp ifadeleri alıntı yapıp eserine monte etmesidir. Gazete kupürleri, radyo haberleri, reklamlar, farklı edebî metinler vs. ro- man kompozisyonuna dâhil edilir ve değerlendiri- lir. Oğuz Atay, Bir Bilim Adamı'nin Romani eserin- de Mustafa İnan'ın hayatını anlatırken onunla ilgili bazı belgeleri romana olduğu gibi alır. (montaj) E) Yazarın roman kişilerinin akıllarından geçeni, iç- lerinden geçirdiklerini, onların kendi kendileriyle konuşmaları tarzında yansıtma tekniğidir. Roman kişilerinin içini okumaktır adeta. Çok düzenli ve edebî olmaz çünkü bu, gerçeklik duygusuna ay- kırı düşer. Bu teknik, özellikle bilinç akışı yöntemi- nin kullanıldığı romantarda kullanılır. (iç çözümle- me) CARDOPO
1.
"Yaz gelse de tatile çıksak." diye hep içimiz içimizi
yer. Günlerce, aylarca planlar yaparız. Belki
de neler kaçırdığımızın farkında olmadığımızdan,
Mavi deniz tabii ki güzel. Ama bembeyaz karlarla
kaplı dağlar da bir o kadar muhteşem.
I. Arkadaşlarla konuşur, otelleri ayarlarız ama
gitmeyiz.
II. Nedense tatilimizin bir haftasını da kış ayların-
da değerlendirmek aklımıza gelmez.
Til. Bütün bunlara rağmen tatil zamanı geldiğinde
evden dışarı çıkmayız.
Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akı-
şına göre, numaralanmış ifadelerden hangileri
getirilebilir?
A) Yalnız 1 B) Yalnız II C) Yalnız III
D) I ve 11 E) Il ve III
Lise Türkçe
Hikâye yazma
1. "Yaz gelse de tatile çıksak." diye hep içimiz içimizi yer. Günlerce, aylarca planlar yaparız. Belki de neler kaçırdığımızın farkında olmadığımızdan, Mavi deniz tabii ki güzel. Ama bembeyaz karlarla kaplı dağlar da bir o kadar muhteşem. I. Arkadaşlarla konuşur, otelleri ayarlarız ama gitmeyiz. II. Nedense tatilimizin bir haftasını da kış ayların- da değerlendirmek aklımıza gelmez. Til. Bütün bunlara rağmen tatil zamanı geldiğinde evden dışarı çıkmayız. Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akı- şına göre, numaralanmış ifadelerden hangileri getirilebilir? A) Yalnız 1 B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve 11 E) Il ve III
3.
VE ANA DÜŞÜNCE
Bir toplum bilimci, yaşananların toplum üzerinde-
ki yansımalarını değerlendirirken sebep ve sonuç-
larla ilgilenir. Bir botanikçi dağlardaki bitkileri, on-
ların türlerini, yetişme koşullarını belirlemek için
inceler. Şairse toplumda yaşananların yürek ka-
lesini nasıl sarstığını ya da sağlamlaştırdığını
an-
latır. Çiçeklerin rengine, kokusuna, rüzgârla sali-
nışına dikkat kesilir; bu hâlleriyle gönülde yankı-
landırdıkları musikiyi dinler. Ne zaman ki şair, top-
lum bilimci ya da botanikçi gibi davranmaya baş-
lar; gerçek şiir ona yüz vermez olur.
Bu parçaya göre bir şairde aranan nitelik aşa-
ğıdakilerden hangisidir?
AAT
A) Dayandığı verilerin gerekçelerini de açıkla-
masi
B) Varlıkların ve olayların kendi iç dünyasındaki
yansımalarını dile getirmesi
C) Okurun beklentilerine cevap ararken kişisel
tutumlardan ödün vermemesi
D) Çevresini ve yaşamı, yenilenen bir bakışla in-
celeyebilmesi
E) Diğer bilim dalları ve bilim adamları ile arası-
na mesafe koyması
Lise Türkçe
Hikâye yazma
3. VE ANA DÜŞÜNCE Bir toplum bilimci, yaşananların toplum üzerinde- ki yansımalarını değerlendirirken sebep ve sonuç- larla ilgilenir. Bir botanikçi dağlardaki bitkileri, on- ların türlerini, yetişme koşullarını belirlemek için inceler. Şairse toplumda yaşananların yürek ka- lesini nasıl sarstığını ya da sağlamlaştırdığını an- latır. Çiçeklerin rengine, kokusuna, rüzgârla sali- nışına dikkat kesilir; bu hâlleriyle gönülde yankı- landırdıkları musikiyi dinler. Ne zaman ki şair, top- lum bilimci ya da botanikçi gibi davranmaya baş- lar; gerçek şiir ona yüz vermez olur. Bu parçaya göre bir şairde aranan nitelik aşa- ğıdakilerden hangisidir? AAT A) Dayandığı verilerin gerekçelerini de açıkla- masi B) Varlıkların ve olayların kendi iç dünyasındaki yansımalarını dile getirmesi C) Okurun beklentilerine cevap ararken kişisel tutumlardan ödün vermemesi D) Çevresini ve yaşamı, yenilenen bir bakışla in- celeyebilmesi E) Diğer bilim dalları ve bilim adamları ile arası- na mesafe koyması
1